ASAYİŞ - 24 Eylül 2024 Salı 10:38

Jandarmadan uyuşturucu operasyonu

A
A
A
Jandarmadan uyuşturucu operasyonu

Karabük’te düzenlenen uyuşturucu operasyonunda 2 kişi gözaltına alındı.


Karabük İl Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından il merkezinde düzenlenen yapılan operasyonda, 2 şahsın üzerinde yapılan aramada 125 mililitre sıvı esrar maddesi, 46 adet 300 miligram sentetik ecza hap ve 1 adet uyuşturucu kullanma aparatı ele geçirildi.


Gözaltına alınan 2 şüpheli işlemlerin ardından adliyeye sevk edilirken, çıkarıldıkları mahkemece serbest bırakıldı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gümüşhane Satala’da binlerce yıl sonra ok sesleri Gümüşhane’nin Kelkit ilçesinde Avrupa Spor Haftası etkinlikleri kapsamında Roma döneminden kalma Satala Antik Kenti’nde geleneksel Türk okçuluğu sporu yapıldı. Roma İmparatorluğu’nun doğu sınırında günümüze kadar ulaşabilmiş tek kalesi, Anadolu’da kazı çalışması yapılabilen ve 5 Roma imparatorunun ziyaret ettiği tek lejyon kalesi olan Satala Antik Kenti’nde önemli bir etkinlik yapıldı. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile Herkes İçin Spor Federasyonu işbirliğinde gerçekleştirilen etkinlikte binlerce yıllık geçmişi bulunan geleneksel Türk okçuluğu antrenmanı binlerce yıldır toprağın altında yatan Satala Antik Kenti üzerinde yapıldı. Kelkit ilçesine bağlı Sadak köyündeki Satala Antik Kenti’nde gerçekleştirilen etkinlikte antrenörler eşliğinde alana giden sporcular, bir süre tarihi mekanda antrenman yaptı. Geleneksel Türk Okçuluğu antrenörü Yusuf Yıldırım, “Avrupa Spor Haftası’nda gençlerimizle birlikte Kelkit ilçemiz sınırlarındaki Sadak köyünde bulunan Roma İmparatorluğu döneminden kalmış ve halen kazı çalışmaları devam eden Satala Antik Kenti’ne geldik. Burada geleneksel Türk okçuluğunu yaygınlaştırmak ve gelecek nesillere anlatabilmek adına böyle tarihi bir mekanda gençlerimizle birlikte bu sporu yaptık” dedi. Sporculardan Eren Karaman da, “Her yıl kutlanan Avrupa Spor Haftası’nda sporu yaygınlaştırmak ve herkesi sporu tanıtmak adına milattan önce 5 binli yıllara kadar dayanan okçuluğu tanıtmak için buradayız ve herkesi spora davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Diyarbakır Diyarbakır’da 100 kişinin öldüğü Hisami Apartmanı’na ilişkin davada karar çıktı Diyarbakır’da, 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan, 100 kişinin hayatını kaybettiği ve 32 kişinin yaralandığı Hisami Apartmanı’na ilişkin davada tutuklu sanıklar 2 müteahhit ile 2 arsa sahibine 17 yıl 6’şar ay hapis cezası verildi. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, tutuklu müteahhitler Mehmet Ali Korkut ve Mehmet Meşe ile arsa sahipleri Nurettin Özcan ve Ahmet Özcan tutuklu bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi’yle (SEGBİS) hazır edildi. Duruşmada, müştekiler depremde binanın enkazında yakınlarını kaybettiklerini belirterek, şikayetçi oldukları sanıkların cezalandırılmalarını istediklerini belirtti. Cumhuriyet savcısı esas hakkında hazırladığı mütalaasında, sanıkların cezalandırılması ve tutukluluk halinin devamı yönünde görüş bildirdi. Sanık Mehmet Ali Korkut, daha önceki savunmalarını tekrarladığını ve suçsuz olduğunu ileri sürerek, tahliye ve beraat talebinde bulundu. Sanık Mehmet Meşe, binayı eksiksiz şekilde yaptığını, daha sonra yapılan müdahale sonucu binanın zarar gördüğünü ileri sürerek, "Depremde de enkaz altında kaldım. Tek başıma cezaevinde hayatımı idame ettiremiyorum. Sağ elimi kullanamıyorum. Tedavimin dışarıda yapılması gerekiyor. Uzun süredir tutuklu bulunuyorum. Tahliyemi ve beraatini talep ediyorum” dedi. Nurettin Özcan, arsa sahibi olduğunu, inşaatın herhangi bir kısmına müdahale etmediğini öne sürerek, tahliye ve beraatini talep etti. Ahmet Özcan binaya yük olacak bir şey yapmadığını savunarak, tahliye ve beraati yönünde karar verilmesini istedi. Savunmaların ardından mahkeme, sanıkların "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ve yaralanmasına neden olma" suçundan 17 yıl 6’şar ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Mahkeme, 3 sanığın tutukluluk halinin devamına, sanık Meşe’nin sağlık sorunları nedeniyle tahliyesine karar verdi
Samsun Samsunspor - Göztepe maçı biletleri öğrencilere ücretsiz, kadın ve engellilere indirimli SAMSUN (İHA) – Samsunspor, Trendyol Süper Lig’in 7. haftasında oynayacağı Göztepe maçının biletlerini öğrencilere ücretsiz yaparken, kadın ve engellilere de yüzde 20 indirim uyguladı. Samsunspor, Süper Lig’de 6 hafta sonunda topladığı 12 puanla 4. sırada yer alıyor. Ligin 7. haftasında 28 Eylül Cumartesi günü oynanacak Samsunspor - Göztepe maçının biletleri ise bugün satışa çıktı. Kulüp, Cumhuriyet Meydanı yanındaki AVM Passolig gişesinden yapılan alımlarda kadın ve engelli taraftara tüm tribünlerde geçerli yüzde 20 indirim fırsatı sunulduğunu ve tüm öğrenci taraftara kale arkası tribünlerinin ücretsiz olacağını açıkladı. Kulüpten bilet satışıyla alakalı yapılan açıklamada, “2024-25 Sezonu Trendyol Süper Lig’de evimizde oynayacağımız Göztepe maç biletleri satışa çıktı. AVM Passolig gişesinden yapılan alımlarda kadın ve engelli taraftarlarımıza tüm tribünlerde geçerli yüzde 20 indirim fırsatı. Tüm öğrenci taraftarlarımıza kale arkası tribünler ücretsiz olacaktır. Biletler öncelikle Samsunspor logolu Passolig kart sahiplerine satışa açılacak olup, maça 24 saat kala diğer logolu kart sahipleri bilet satın alabilecektir” ifadeleri kullanıldı. Güney Üst Tribün 204 ve 205 numaralı bloklar 1 maç bloke edildi Açıklamada ayrıca Konyaspor maçında ceza alan bloklarla alakalı da şu ifadelere yer verildi: “14 Eylül tarihinde oynanan Konyaspor maçında, Güney Üst Tribün 204 ve 205 numaralı bloklarda yer alan taraftarlarımızın, 19 Eylül tarihli PFDK kararı gereği Passolig kartları bir maçlık bloke edilmiş ve Göztepe ile oynayacağımız karşılaşmaya alınmayacakları bildirilmiştir.” Bilet satış noktaları AVM: 24 Eylül 11.00 – 19.00, 25-26-27 Eylül 10.00 – 19.00, 28 Eylül 10.00 - 14.00 Stadyum gişe: 27 Eylül 10.00 - 18.00, 28 Eylül 10.00 – 17.00. Bilet fiyatları ise şöyle: VIP - A Batı Alt: bin TL Batı Alt-Üst 1: 700 TL Batı Alt-Üst 2: 400 TL Doğu Alt-Üst: 250 TL Kale Arkası: 150 TL Misafir Tribünü: 195 TL
İstanbul Türkiye’nin Mühendis Kızları’nda yeni dönem başvuruları başladı Kadınların bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) alanlarındaki temsilini ve istihdamını artırmak amacıyla Limak Vakfı ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı paydaşlığında yürütülen Türkiye’nin Mühendis Kızları (TMK) projesinde yeni dönem başvuruları başladı. İş dünyasında ‘donanımlı mühendisler’ yetiştirmek hedefiyle 9 yıldır başarıyla yürütülen ve ülke sınırlarını aşarak küresel bir sosyal etki hareketine dönüşen Türkiye’nin Mühendis Kızları projesinde yeni dönem başvuruları başladı. URAP 2023 - 2024 Dünya Alan Sıralaması Araştırması’nı dikkate alan Limak Vakfı, Türkiye’den listeye girmiş mühendislik fakültelerinin bilgisayar mühendisliği, çevre mühendisliği, elektrik - elektronik mühendisliği, inşaat mühendisliği, endüstri mühendisliği, kimya mühendisliği ve makine mühendisliği bölümlerinin 1, 2 ve 3. sınıflarında eğitim alan ya da alacak olan tüm kadın mühendis adaylarını Türkiye’nin Mühendis Kızları’ndan biri olmaya davet ediyor. Yapılan açıklamaya göre, nitelikli kadın istihdamının artırılmasına yönelik model geliştirilmesi yoluyla kapsayıcı ve sürdürülebilir büyümeye katkıda bulunmak amacıyla 2015 yılında hayata geçirilen projeden bugüne kadar bin 200’ün üzerinde öğrenci faydalandı. Geniş bir coğrafyaya yayılarak 33 il ve 66 üniversiteye ulaşan TMK projesi; burs imkanı ile birlikte mühendislik fakültesindeki eğitim boyunca kişisel ve mesleki gelişime katkıda bulunacak sertifika programı, online İngilizce dil eğitimi, mentörlük ve koçluk desteği, staj ve istihdam imkanı gibi fırsatlar sunuyor. Ülke sınırlarını aşan Türkiye’nin Mühendis Kızları projesi, ilk olarak 2017 yılında Kuveyt’in Mühendis Kızları ile uluslararası bir boyut kazandı ve daha sonra ‘Global Engineer Girls’ ismiyle yeniden tasarlandı. Gelecekteki kadın mühendislerin ilham kaynağı olmayı amaçlayan Global Engineer Girls girişimi; Kosova, Kuzey Makedonya ve Suudi Arabistan’da da başarılı bir şekilde faaliyet göstermeye devam ediyor. Başvurular, 23 Eylül- 14 Ekim tarihleri arasında yapılabiliyor. Proje ile ilgili detaylı bilgiye ve başvuru koşullarına turkiyeninmuhendiskizlari.com/ internet sitesi üzerinden ulaşılabiliyor.
Ankara Ankara 2 No’lu Baro Başkanı Hafif: “Milli manevi değerlerimize saldırılmasından dolayı biz bu baroyu kurduk” Ankara 2 No’lu Baro Başkanı Avukat Sabri Hafif, başkanlığını yaptığı baronun kurulma sürecine ilişkin, “Dışlanmaktan, ötekileştirilmekten, hakarete uğramaktan, milli manevi değerlerimize saldırılmasından dolayı biz bu baroyu kurduk” dedi. Ankara 2 No’lu Baro Başkanı Avukat Sabri Hafif, baro genel merkezinde basın mensuplarıyla bir araya geldi. Hafif, baronun son iki yıl içerisinde gerçekleştirdiği avukatlık mesleğinin geleceğine yönelik faaliyetleri ve adalet temalı çalışmalarını anlattı. Meslektaşlarının güven duymaya devam edeceği baro projelerine ilişkin bilgi de veren Hafif, avukatlığın daha saygın bir meslek olabilmesi için çalıştıklarını ifade etti. “Milli manevi değerlerimize saldırılmasından dolayı biz bu baroyu kurduk” Ankara 2 No’lu Baro olarak temel değerleri belirlediklerini kaydeden Hafif, “En başta saygınlık. Özellikle yenilikçi düşünce tarzını genç arkadaşlar tarafından çokça toplantılarda ifade edildi. En çok konuşulan ve ihtiyacımız liyakat. Bizim temel değerlerimiz olmalı diye belirledik. Milli ve manevi değerleri önceleyen avukat arkadaşların oluşturduğu bir baro zaten burası. Biz bunları alnımız açık göğsümüz dik söyleyebiliyoruz” ifadelerini kullandı. “Bir salt hukukçu avukatlık hizmeti verdiğinden dolayı hapishanede değil” Vatanperverlik duygusunu baroda öncelediklerini aktaran Hafif, şöyle konuştu: “Şu anda barolar birliğinde yürüyen Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi, Birleşmiş Milletler destekli neredeyse bütün toplantılarında Türkiye Cumhuriyeti Devletinde basın mensupları, hukukçular, düşünürler hapiste diye sonuç raporları yazılıyor. Halbuki gerçekte olan öyle değil. Bir salt hukukçu avukatlık hizmeti verdiğinden dolayı hapishanede değil. Teröre bulaşmıştır, terör örgütü mensubudur, iltisaklısıdır. Yargılaması yapılmış, kesinleşmiştir ondan sonra cezaevindedir. Bunu yurt dışına şikayet eder vaziyette Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi’nin projelerinde sonuç raporlarına yazdırmak bize göre vatanperverlikle ölçüşen şeyler değil.”