ASAYİŞ - 23 Mart 2025 Pazar 18:24

Kahramanmaraş’ta iki otomobil kafa kafaya çarpıştı: 1’i ağır 6 yaralı

A
A
A
00:00
00:00
HD

Kahramanmaraş’ta iki otomobilin kafa kafaya çarpıştığı kazada 1’i ağır 6 kişi yaralandı.

Kaza, Kahramanmaraş-Adana yolu Gazi Mustafa Kemal Bulvarı servis yolunda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, R.A. idaresindeki 46 BP 485 plakalı Fiat marka otomobil, G.F. idaresindeki 33 NYD 03 plakalı otomobille kafa kafaya çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle 46 BP 485 plakalı otomobil takla atarak yolun yanında bulunan boşluğa düştü. Kazayı görenlerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık, itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Kazada A.A. adlı yolcu ağır yaralanırken, R.A., E.K., A.A., M.A. ve F.G. ise hafif şekilde yaralandı. Hastaneye kaldırılan yaralıların tedavilerinin sürdüğü öğrenilirken, kaza ile ilgili soruşturma başlatıldı.

Metehan Nazlı



 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Deniz suyu sıcaklığı 54 yılda 1.3 derece arttı Çevre Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Deniz Orhan, 54 yılda deniz suyu sıcaklığının küresel iklim krizi nedeniyle 1.3 derece arttığını belirterek, "Bu nedenle aşırı doğa olayları yani sel ve kasırga gibi doğa sonuçları olmaktadır. Akdeniz Bölgesi’nde medikana dediğimiz tropikal fırtına türü sayısı da artmaktadır" dedi. Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre Akdeniz deniz suyu sıcaklığı 1970 yılından bu yana sürekli artış gösterdi. Verilere göre 1970-1980 yılları arasında Akdeniz ortalama deniz suyu sıcaklığı 21,0 derece olurken, 1981-1991 yılları arasında 21,1 derece, 1992-2002 yılları arasında 21,4 derece, 2003-2013 yılları arasında 21,9 derece, 2014-2024 yılları arasında ise 22,3 derece oldu. 54 yılda deniz suyu sıcaklığı 1.3 derce arttı. Ayrıca verilere göre Akdeniz deniz suyu sıcaklığı yazın ortalama olarak haziranda 26,7, temmuzda 28,1 ve ağustosta 27,0 derece oldu. Çevre Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Deniz Orhan konuyla ilgili yaptığı açıklamada, küresel ısınma nedenli bir artış olduğunu söyleyerek, "Küresel ısınmanın doğal sonucu olarak Akdeniz ve ülkemizde bulunan diğer denizlerde sıcaklıklar sürekli artmaktadır. 1970 yılından bu yana Meteoroloji Müdürlüğü’nün alınan değerler var. Deniz sıcaklığı ölçümleriyle yaptığı raporlara baktığımızda son 54 yılda denizlerimizde yaklaşık 1.5 dereceye varan sıcaklık artışları görülmektedir. Bunun en büyük nedeni küresel iklim krizidir. Bunun yanı sıra denizlerdeki kirlilik neden olmaktadır. Bu kirliliğin sebepleri atık su deşarjlarının doğrudan denizlere akıtılmasıdır. Akdeniz Bölgesi’nde özellikle de Adana havzasında bulunan termik santrallerinin denize deşarzından kaynaklı denizlerde ısınma olmaktadır. Büyük gemilerden kaynaklı kirlilik oluşmaktadır ve denizlerdeki ısı her geçen gün artmaktadır" diye konuştu. Orhan, ısınmanın olumsuz etkilerini ise şöyle açıkladı: "Başta balıkçılık büyük oranda etkilenmektedir. Aynı zamanda turizm ve enerji gibi alanlarda olumsuz sonuçları oluyor. Deniz sıcaklığı artınca ekosistem bozulmaktadır. Ekosistem bozulunca bu bölgede yaşamaya uygun olan balık türleri soğuk yerlere kaçtığından dolayı ekonomik etkileri olmaktadır. Yakın zamanda Marmara Denizi’nde yaşanılan müsilaj sorununun en büyük sebebi sıcaklığın artmasıdır. Bölgemizde de yer yer deniz diplerinde müsilaj oluşmaya başladığı görülmektedir. Aynı zamanda sıcaklığın artmasıyla buharlaşma ve nem artmaktadır. Bu nedenle aşırı doğa olayları yani sel ve kasırga gibi doğa sonuçları olmaktadır. Akdeniz Bölgesi’nde medikana dediğimiz tropikal fırtına türü vardır. Deniz sıcaklığının artmasından sonra bu fırtınaların sayı ve miktarı artacaktır."
Erzurum Oltu’nun kurtuluşuna coşkulu kutlama Erzurum’un Oltu ilçesinin düşman işgalinden kurtuluşunun 107’nci yıl dönümünü coşkuyla kutlandı. Efkan Ala Kültür Merkezi’ndeki kutlamalar Oltu Nenehatun Kız Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencilerinin hazırladığı programla başladı. Devlet erkanının tebrik mesajlarının okunmasının ardından öğrencilerin hazırladığı temsil renkli görüntülere sahne oldu. Günün anlam ve önemine değinen konuşmayı Oltu Belediye Başkanı Adem Çelebi yaptı. Oltu’nun tarihi görüntülerinden oluşan video gösterimi sonrası şiirler okundu ve ront gösterisi yapıldı. Kardeşler Bar ekibinin gösterisinde ise öğrenciler Oltu türküleri seslendirdi. Kutlamalar, Oltu Kaymakamı Mustafa Çelik, Garnizon Komutanı Piyade Binbaşı Hakan Yay ve Oltu Belediye Başkanı Adem Çelebi’nin yarışmalarda dereceye giren öğrencilere ödül takdimiyle devam etti. Program kapsamında Atlı Milis Kuvvetleri, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Mehter Takımı ve protokol üyelerinin katılımıyla fener alayı düzenlendi. Efkan Ala Kültür Merkezi önünden başlayan fener alayı, Kale Meydanı’nda son buldu. Ardından Oltu Gençlik Merkezi’nin düzenlediği halk konseri coşkuyla izlendi. Etkinlikte Oltu Kalesi’nden Oltu’nun kurtuluşunun 107’inci yıl anısına 107 havai fişek atıldı. Etkinlik, coşkulu halaylarla son buldu. Oltu halkı, bu anlamlı günde hem geçmişi yad etti hem de birlik ve beraberlik içinde coşkulu bir kutlama gerçekleştirdi.
İstanbul Olta balıkçılığı tehlike saçabiliyor: "Düzenleme yapılmalı" Sahil kesimlerinde yapılan olta balıkçılığı, bazen insan ve hayvanlar açısından tehlike oluşturabiliyor. Olta ucundaki demirin (ağırlığın ya da iğnenin) sahilden geçenlerin kafa veya gözüne çarparak ciddi sorunlara yol açabileceğini belirten Ceza Hukukçusu Doç. Dr. Aysun Altunkaş, tedbirsiz balıkçıların cezalandırılabileceğini ekledi. Özellikle sahil kesimlerinde yapılan yoğun olta balıkçılığı hakkında konuşan Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Aysun Altunkaş, O sırada sahilde yürüyen, spor yapan insanlar ve etrafta hayvanlar olabiliyor. Balık tutarken olta ucundaki iğnelerin ya da ağırlıkların sahilde yürüyüş yapan, oradan geçen insanlara ya da hayvanlara çarparak onlara zarar verebildiğini görüyoruz. Bazı örneklerini de daha önceden haberlerde gördük" açıklaması yaparak durum değerlendirmesinde bulundu. "‘Aman canım onlar dikkat etsinler’ diye düşünürseniz ‘kasten yaralamadan’ sorumlusunuz" "Ceza kanunları kapsamında balıkçılık faaliyetini gerçekleştiren kişinin kusuruna bağlı olarak farklı suç tiplerinden sorumluluklarının gündeme gelebileceğini söyleyebilirim" diyen Doç. Dr. Altunkaş, "Bunlar; kasten yaralama, taksirle yaralama olabilir. Burada ‘nasıl ayrımda bulunabiliriz’ derseniz gösterilmesi gereken özenin, dikkatin gösterilmediği hallerde kusurun türünün ‘ basit taksir’ olduğunu kabul ediyoruz ve taksirle yaralamadan sorumluluğun doğacağını söylüyoruz. Kişi, oltayı atarken arkadan koşan, oturan kişiye ya da yolda yürüyen bir yaraya zarar verebileceğini öngörmüş. ‘Aman canım onlar da dikkat etsinler, burada balıkçılık yapıyoruz. Onlar gerekli tedbirleri alsınlar, hatta yapmasınlar’ gibi bir düşünceyle "olursa olsun" diyerek ya da "göze alarak" bu davranışı gerçekleştirmişse ‘olası kastla yaralama’ suçundan sorumluluğunun doğacağını söyleyebiliriz" dedi. "Cezanın ağırlaşma ihtimali var" diyen Doç. Dr. Altunkaş sözlerini şöyle sürdürdü: "Daha önce de basına yansıyan örneklerinden gördüğümüz kadarıyla oltanın kişilerin gözlerine saplanabilmesi, olta ucundaki ağır kısmın kişilerin kafasına gelip ağır kafa travmalarına neden olması gibi örneklerle karşılaşabiliyoruz. Burada işte taksirle yaralama ve kasten yaralama suçları bakımından cezanın ağırlaşması mümkün olabiliyor" dedi. "Alan düzenlemesi/belirlemesi yapılması her iki taraf için de güvenli olur" Olta balıkçılığı yapanlar için alan düzenlemesi/belirlemesi yapılması gerektiği konusuna da değinen Doç. Dr. Altunkaş, "Böylece balıkçılık faaliyetini gerçekleştiren kişiler, ‘arkamdan acaba biri geçer mi, birine oltam isabet eder mi’ soruları olmadan, bir tedirginlik hissetmeden işlerine odaklanabilirler. İnsanlar da sahilde yürürken tedirgin hissetmemiş olur. Güvenle yürüyüşlerini, sporlarını yaparlar" şeklinde konuştu. "Sahilde yürürken tedirgin oluyorum" Sahilde yürürken oltalardan tedirgin olduğunu belirten 21 yaşındaki Gökhan Efe Göktepe, "Bence insanları da çok tedirgin ediyorlar. Yani bir izin yok, bir şey yok, bilmiyorum. Geçenlerde Emirgan sahilinde oltanın ağaçtaki kuşa çarptığını, takıldığını gördüm. Bu benim kafama da gelebilirdi. Çocuklara da zarar verebilir. Bu şekilde yapılmasının çok tehlikeli bir şey olduğunu düşünüyorum. İnsanları rahatsız ediyor. Bence olmaması gereken bir şey. Bununla ilgili düzenleme yapılmasını isterim" dedi.