Yerel Haberler
İzmir
Bayraklı Belediyesi ‘yaşlı destek hattı’ kurdu 13 Ocak 2025 Pazartesi - 10:18:33 İhtiyaç sahibi vatandaşlara yönelik sosyal destek çalışmalarıyla dikkat çeken Bayraklı Belediyesi, 65 yaş ve üzeri vatandaşların yaşam kalitesini artırmak amacıyla anlamlı bir projeye daha imza attı. Başkan İrfan Önal’ın talimatıyla, daha önce yaşlılara evlerinde sağlık, kuaför ve küçük tamirat hizmetleri sunulurken, şimdi de engelli ve kendi ihtiyacını karşılayamayan 65 yaş üzerindeki hasta ve yatalak vatandaşlar için "Yaşlı Destek Hattı" kuruldu. Buna göre ilçe genelindeki 65 yaş üstü vatandaşlar telefonla aranarak, talepler ve imkanlar doğrultusunda destek sağlanıyor. Yaşlıların ihtiyaçlarına duyarlılığıyla öne çıkan Bayraklı Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü, 65 yaş ve üzeri vatandaşların hayatını kolaylaştırmak için ”Yaşlı destek hattı” kurdu. Daha önce Sağlık İşleri Müdürlüğü ile evde sağlık hizmetleri Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü ile kuaför hizmetleri sunan belediye, şimdi de "Yaşlı Destek Hattı" ile hasta, yatalak ve engelli vatandaşların yanında olmayı sürdürecek. Daha fazla kişiye ulaşmak amacıyla başlanan proje kapsamında, 65 yaş üstü vatandaşlar tek tek telefonla aranacak, istek ve taleplerine hızla yanıt verilecek. Belediye ekipleri, evde sağlık ve kuaför hizmetlerini sürdürürken, sağlık kuruluşları ve diğer resmi kurumlardaki işlemler için ulaşım desteği sağlayacak. Ayrıca, gereken durumlarda evlerin küçük onarımı ve bakımı Fen İşleri Müdürlüğü tarafından yapılacak. Destek hattından yararlanmak isteyenler, 477 20 00 numaralı telefondan, dahili 2706 ve 2809’u tuşlayarak Bayraklı Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü’nden bilgi alabilecek. Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal, “Büyüklerimize olan sorumluluğumuzun farkındayız. Bayraklıda aile olmanın bilincini en iyi şekilde hizmete dönüştürme noktasında üzerimize düşeni yapmaya devam ediyoruz. Tecrübeleriyle bize yol gösteren, 65 yaş ve üzeri, kendi ihtiyaçlarını karşılayamayan hasta, yatalak ve engelli vatandaşlarımızı yalnız bırakmıyoruz. İmkanlarımız dahilinde onlara destek olmaya devam ederken, moral ve motivasyonlarını da yüksek tutmak istiyoruz. Sağlık hizmetlerinden ulaşım desteğine kadar her türlü ihtiyaca yönelik çözümler üretiyoruz. Bu projeyle, Bayraklı’daki tüm 65 yaş üstü, kendi ihtiyaçlarını karşılayamayan, hasta, yatalak ve engelli vatandaşlarımıza sağlıklı ve mutlu bir yaşam sunmak istiyoruz” dedi.
13 Ocak 2025 Pazartesi - 10:08 Seyit Mehmet Özkan: “Hareketsiz toplumlar yok olmaya mahkumdur” Kulüp televizyonuna açıklamalarda bulunan Altınordu Başkanı Seyit Mehmet Özkan, “Hareketsiz toplumlar yok olmaya mahkumdur. Hareketli toplumlar kendilerini geliştiren, meraklı olan, kıpır kıpır toplumlar daha çok ileriye giderler” dedi. Altınordu Başkanı Seyit Mehmet Özkan, bir etkinlik sırasında kulüp televizyonuna önemli ve samimi açıklamalarda bulundu. İşlerinin öncelikle bu toprakların çocuklarına sporu sevdirmek olduğunu vurgulayan Özkan, “Spor toplumumuzda aslında olmazsa olmaz sosyal yaşam alanlarından başında geliyor. Ama ülkemizde maalesef spor çok yapılmıyor. Yani amatör lisanslı oyuncu sayısına bakarsanız 85-90 milyon olduk. Sadece futboldan bahsetmiyorum tabii. Yani atletizm başta olmak üzere, yüzme, voleybol, basketbol birçok spor dalı var. Ama lisanslı oyuncu sayımız çok az. Beden eğitimi, milli eğitimde mutlaka daha önde olmaktı. Yani matematik tabii ki çok önemli, matematik bilmeyen hayatını yönlendiremez. Ama bunun yanında da hareketsiz insanlar, hımbıl, tombul, obez insanlardan oluşan bir toplum da bence gerçekten zayıf bir toplum olur” dedi. “Görevimiz spor yaptırmak ve sevdirmek” Altınordu Futbol Kulübü olarak sosyal görevlerinin bu toprakların çocuklarına spor yaptırmak olduğunu söyleyen Başkan Seyit Mehmet Özkan, “Sosyal görevimiz bu topraklarda çocuklarımıza spor yaptırmak ve de onları sporu sevdirmek. Gelecekte hepsi tabii ki profesyonel oyuncular olmayacak. Birçoğu en azından sportmen bireyler olacaklar. Sportmen birey olduğu zaman bu çocuklar yenmeyi ve yenilmeyi öğreniyorlar. Yani hem sevinmeyi öğreniyorlar hem de üzülmeyi öğreniyorlar. Oynarken sosyalleşiyorlar. Takım oyunlarında antrenörünün sözünü dinliyor. Arkadaşıyla pas yaparken, birlikte oynarken onunla bir etkileşime giriyor. Bunların hepsi çocukların sosyal yönlerini çok geliştiriyor. Toplumlarda zaten ne kadar sosyalleşme gelişirse o kadar daha gelişmiş toplumlar oluyor. Yani bu anlamda spor çok önemli” diye konuştu. “Türkiye’nin Altınordu’suyuz” Türkiye’de futbolun yavaş oynandığını da belirten Başkan Özkan, “Avrupa’da daha hızlı oynanıyor. Çünkü herkes için bu meslektir. Bu mesleğe saygısı var. O yüzden Allah ne verdiyse diye kimse girmiyor. Herkesin rakibine karşı bir saygısı var. Respect diye bir şey var yani. Koskoca bir kelime bu. FIFA’nın üstüne durduğu en önemli kelime. Sadece Altınordu için değil, bütün kulüplerimize çocuk yetiştiriyoruz. Biz Türkiye’nin Altınordu’suyuz. Biz İzmir’den çıktık ama lütfen kimse bizi İzmir kulübü olarak görmesin. Biz Türkiye’nin kulübüyüz. Biz herkesin ikinci takımıyız. Biz herkese, her takıma, yani Türkiye’de ne kadar futbol okulu yapıyorsak oradaki bütün çocuklar aslında aynı zamanda da o kentinin kulübünün de oyuncusu olarak görmeyi düşünüyoruz. Çünkü bizim zaten A takımımızda oynatacağımız oyuncu sayısı 20-21. Yani onu zaten biz kendimiz sağlarız. Ama şu anda 20 bin çocuğa spor yaptırıyoruz. Ve bu giderek iyiye doğru gidiyor. Görüyorum ki oyun olarak iyi gelişiyoruz. Çok oyuncu çıkar böyle gidersek. Tabii sadece biz yapmıyoruz zaten futbol okullarını. Birçok kulüp yapıyor. Ama herkesin belli bir kurumsal ilkeler çerçevesinde yapmasını öneriyorum. Yenici olmaktan ziyade oyun odaklı olmayı, antrenörlerin kendilerinin tatmin ettiği değil, çocukların mutlu olacağı dakikaları da düşünerek yapmalarını istiyorum. Hayat böyle devam edecek bize. Biz çok iyi bir şey yapıyoruz. Allah bugünleri bize gösterdi. Şükürler olsun. Daha da iyi yapmak için çabalayacağız. Bu topraklar, bu vatan, burada doğduk. Son nefesimizi de burada vereceğiz. Allah da bana son nefesimi böyle bu çocuklarla birlikte olurken bana vermeyi nasip etsin. Çünkü ben gerçekten her değdiğimiz çocuğun gerçekten çok şeyler, çok şeyler kattığını düşünüyorum. Bunun iç huzuruyla hayata devam ediyoruz” diye konuştu.
13 Ocak 2025 Pazartesi - 10:07 Ege Üniversitesi, bölgede 1’inci Türkiye’de 3’üncü Ege Üniversitesi öğrenci topluluklarının hazırladığı 21 proje, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın ÜNİDES programı kapsamında destek almaya hak kazandı. Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (ÜNİDES) kapsamında, 2024-2025 yılı 2. dönem başvuru sonuçları açıklandı. Ege Üniversitesi öğrenci topluluklarının hazırladığı 21 proje desteklenmeye uygun bulundu. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Genç ofislerin üniversite öğrenci topluluklarıyla etkileşimlerini artırmayı ve gençlerin gelişimine katkı sağlamayı hedefleyen ÜNİDES program kapsamında önemli bir başarıya imza atmanın gururunu yaşıyoruz. Tam akreditasyona sahip, öğrenci odaklılıkta ödüllü, sağlık temalı araştırma üniversitemizin 21 projesi hibe almaya hak kazandı. Bu başarı bugüne karar yürüttüğünüz öğrenci odaklı çalışmalarımızın meyvesidir. Öğrencilerimizi ve danışman akademisyenlerimizi tebrik ediyorum” diye konuştu. ÜNİDES programında elde edilen bu başarının önemli olduğunu ifade eden Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Oluşturduğumuz bilim üretme ekosisteminin en önemli paydaşı olarak gördüğümüz öğrencilerimize yönelik çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Tüm birimlerimiz ile eşgüdüm halinde öğrenci odaklı projelerimize devam ediyoruz. Hep söylediğim gibi bizim üniversitede var oluş sebebimiz öğrencilerimiz olduğunu bilerek 90’dan fazla öğrenci odaklı uygulamayı hayata geçirdik. Öğrenci topluluk sayımızı 51’den 93’e, üye sayısını da 8 binden 35 bine çıkardık. Eğitim öğretim başta olmak üzere sosyal, kültürel ve sportif alanlarda öğrencilerimizin gelişimlerini önemli buluyoruz. Ayrıca gençlerin araştırma kültürünü üniversiteye ilk adımları ile birlikte edinmelerini istiyoruz. Bu kapsamda öğrencilerimizin proje hazırlama süreçlerinde yer almaları için Araştırma Odaklı Öğrenci Merkezini kurduk. Burada gençlerimize Ar-Ge kültürü kazandırıyoruz. AROM’da hocaları danışmanlığa nitelikli projelere imza atan öğrenci topluluklarımızın 21 projesi, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın ÜNİDES programı kapsamında destek almaya hak kazandı. Üniversitemiz Ege bölgesinde 1’inci ülkemiz genelinde ise 3’üncü sırada yer aldı. Gençlerimizin bilgi ve teknoloji geliştirmeleri, proje hazırlamaları, bu projeleri tescilleyerek ticarileştirmeleri için eğitimlerimize devam edeceğiz. Öğrenci odaklı yönetim anlayışımızın gereği olarak araştırma kültürü ve girişimcilik ekosistemimizi öğrencilerimizle el ele vererek daha ileriye taşıyacağız. Üniversitemizin bilimsel altyapısını ve araştırma kapasitesini daha ileriye taşımak için başta öğrencilerimiz olmak üzere tüm paydaşlarımızla birlikte çalışmaya, üretmeye devam edeceğiz” dedi. Türkiye genelinde 131 üniversitenin 182 ulusal, 519 yerel olmak üzere toplamda 701 projeye 41 milyon 441bin 657 TL destek verildi. Desteklenen projeler; bilim ve teknoloji, güzel sanatlar, spor ve sağlıklı yaşam, kişisel ve sosyal gelişim, iş birliği programları, uluslararası çalışmalar ve daha birçok alanda gençlerin gelişimine katkı sağlayacak.
Hayalet ağrı hastalığı erkeklere göre kadınlarda 10 kat fazla görülüyor
06 Aralık 2024 Cuma - 11:31 Hayalet ağrı hastalığı erkeklere göre kadınlarda 10 kat fazla görülüyor Algolog Prof. Dr. Emine Nur Tozan, halk arasında “hayalet ağrı hastalığı” olarak adlandırılan fibromiyaljinin diyabet gibi ya da radyolojik görüntülemelerle belirlenebilen hastalıklar gibi net bir biyokimyasal tetkiki olmadığını söyledi. Hastanın hikayesi ve özgeçmişinin deneyimli hekimlerin tanıyı koyması için yeterli olduğunu belirten Prof. Dr. Tozan, “Ancak diğer hastalıklardan ayırıcı tanısı için kan testleri ve etkilenmiş ilgili anatomik bölgelerin görüntüleme tetkikleri istenmelidir. Özellikle romatizmal hastalıklar, metabolik hastalıklar, kas-iskelet sisteminin diğer hastalıkları ile kesin ayırıcı tanısının yapılması gerekir” dedi. Acıbadem Kent Hastanesi Algoloji (Ağrı) Uzmanı Prof. Dr. Emine Nur Tozan, ilk kez 1990 yılında tarif edilen fibromiyalji sendromu hakkında bilgi vererek, tedavi seçeneklerini anlattı. Prof. Dr. Tozan, fibromiyaljinin yaygın ve simetrik boyun, omuz, sırt, kol, bel, bacak ağrıları olmak üzere özellikle sabahları vücutta tutukluk, yorgunluk gibi yakınmalarla seyreden yumuşak dokunun romatizması olarak da tanımlanabilen bir sendrom olduğunu kaydetti. Tozan, “Kronik baş ağrısı, depresyon, anksiyete, çene eklemi bozuklukları, huzursuz bacak sendromu, kabızlık, uykusuzluk, yorgunluk ve tükenmişlik belirtileri ile beraber olabilir. Halk arasındaki adı hayalet ağrı hastalığıdır. Bu sendromun en önemli özelliği karışabilecek diğer hastalıklardan ayırıcı tanısının çok net yapılması gerekir. Nedeni hastanın çocukluk, ergenlik, gençlik, evlilik, sosyal hayatındaki fiziksel ya da psişik travmaların santral sinir sistemi, nöroendokrin ve otonomik sinir sistemi ve en önemlisi kas-iskelet sinir sistemi arasındaki dengenin bozulmasıdır” diye konuştu. Hastalığın nedenleri neler? Fibromiyaljinin tanı kriterlerinin 2011-2019 yılları arasında belirlendiğini, diyabet (şeker) hastalığı gibi ya da görüntüleme yöntemleri ile belirlenebilen diğer hastalıklar gibi net bir biyokimyasal tetkikinin bulunmadığını ifade eden Prof. Dr. Tozan, hastanın hikayesi ve özgeçmişinin tecrübeli hekimlerin tanıyı koyması için yeterli olduğunu söyledi. Prof. Dr. Tozan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Diğer hastalıklardan ayırıcı tanısı için kan testleri ve etkilenmiş ilgili anatomik bölgelerin görüntüleme tetkikleri istenmelidir. Özellikle romatizmal hastalıklar, metabolik hastalıklar, kas-iskelet sisteminin diğer hastalıkları ile kesin ayırıcı tanısının yapılması gerekir. Fibromiyalji tanısını doğrulamak için gelişmiş tanı araçları kullanmak, tedavi planını kişinin özel ihtiyaçlarına göre uyarlanmasını sağlar. 3 aydan daha uzun süren vücutta yaygın ağrı ve 18 hassas noktanın üzerine bastırmakla aşırı hassasiyetin meydana gelişi fibromiyalji tanısının olmazsa olmaz ilk şartıdır. Fibromiyaljide sık rastlanılan tanılardan en az 3’ü ve eşlik eden diğer tanılardan herhangi birinin birlikte bulunması tanıyı destekleyecektir. Sabah dinlenemeden uyanmak, boyun, sırt ve belde sertlik ve tutuklukla uyanmak, depresif ve mutsuz uyanmak, aşırı diş sıkmaya bağlı çene kasları, şakaklardaki kaslarda ve başta ağrı ile uyanmak, gün içinde baş ağrısı, kabızlık ve sindirim bozukluğu yaşamak, gece süresince ya da gün içinde çalışma saatlerinde huzursuz bacağın olması, sisli beyin, basit unutkanlıklar, sindirim problemleri, aşırı yemek isteği ya da iştahsızlık, aşırı üşüme, çok terleme, panik atak, anksiyete, depresyon, iş, eş, sosyal ve ailevi hayatta ilişki problemleri, görme problemleri gibi birbirleri ile ilgili birçok semptom bu hastalığın belirteci olabilir." Algoloji Uzmanı Prof. Dr. Tozan, fibromiyaljinin 20-40 yaş arası özellikle masa başı çalışanlarda, kadınlarda erkeklere kıyasla 10 kat daha fazla görüldüğünü söyledi. Tozan, titiz, mükemmeliyetçi, kuralcı ve obsesif kişilik özelliklerinde olanların bu hastalığa daha fazla aday olduğunu ifade etti. Fibromiyalji tedavisinin multidisipliner yaklaşım gerektirdiğini vurgulayan Prof. Dr. Tozan, medikal tedavide nöropatik ağrı kesiciler, bazı vitaminler v.s ile ilaç dışında ise yürüme, plates, yoga, alkol, aşırı şekerli ve işlenmiş gıdalardan uzak sağlıklı beslenme modelinin önerilebileceğini kaydetti. Fibromiyalji tedavisinde enjeksiyon, radyofrekans gibi algoloji biliminin uyguladığı girişimsel yöntemlerin önemli bir yeri olduğunu belirten Tozan, sözlerini şöyle tamamladı: “Algoloji bilimi bu hastalığın tanısını, ayırıcı tanısını, kök nedenlerini araştırıp, bu süreçteki yaşam kalitesini bozan ve ağrıya sebep olan anatomik yapı bozukluklarını tedavi eder. Bilimsel olarak netleşmiş tedavi kuralları yoktur. Bu yüzden hastalarımız sürecin uzun sürmesi, istedikleri hızda hastalığın tedavi edilememesi nedeni ile çok doktor gezerler ve başlanan her tedaviyi yarım bırakabilirler. Sonuçta da ‘tedavisi olmayan bir hastalıkla yaşamayı öğrenmek gibi’ bir kanı ile yaşantıdan elini ayağını çekerler. Fibromiyaljinin tedavisi vardır, sadece sabır ve zaman ister. Her hastanın tedavisi, pozitif bilimin kuralları ile ama kişiye özel planlanmalıdır. Son yapılan araştırmalara göre fibromyaljide kasların oksijen alımı ve oksijeni kullanma fizyolojileri bozuluyor. İşte bu yüzden fibromiyalji tedavisinin birinci basamağı ‘hareket’ oluyor ama hastalarımız ’Hocam ağrım var, yürüyemiyorum’ diyor. Ama bilmiyorlar ki ağrısa da yürümeleri ve hareket etmeleri gerekiyor.”
ETİK Başkanı İşler, "Turizm Fuarının açılışındaki eksiklik turizmcileri üzdü"
06 Aralık 2024 Cuma - 11:26 ETİK Başkanı İşler, "Turizm Fuarının açılışındaki eksiklik turizmcileri üzdü" Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, EMITT’ten sonra Türkiye’nin en büyük turizm fuarlarından biri olan Travel Turkey İzmir Fuarı’nın bu yılki açılışının geçmiş yıllardaki görkeminden uzak olduğunu belirterek, "Şehrin kanaat önderlerini ve liderlerini burada görmek isterdik. Bu eksiklik biz turizmcileri üzdü" dedi. Travel Turkey İzmir Turizm Fuarı’nın, turizm sektörünün önemli buluşma noktalarından biri olduğunu ve İzmir’in ekonomik ve kültürel potansiyelini ortaya koyduğunu vurgulayan İşler, "Rahmetli Ahmet Piriştina’nın söylediği gibi, İzmir’in ’Kongreler ve Fuarlar Şehri’ olma hedefi doğrultusunda bu tür etkinliklere ev sahipliği yapması oldukça değerli bir adım. Bu felsefeyi hala benimsiyoruz ve bu tür etkinliklerin şehrin turizm potansiyeline katkı sağladığını düşünüyoruz. Ancak ne yazık ki bu yıl fuarın açılışı geçmiş yıllardaki görkeminden uzaktı. Bu yılki fuarın açılışında şehrin liderlerinin ve kanaat önderlerinin bulunmaması, sektör açısından bir eksiklik olarak dikkat çekti. Ne Sayın Valimiz, ne Büyükşehir Belediye Başkanımız, ne Ticaret Odası Başkanımız, ne de TÜRSAB Başkanımız açılışta yer aldı. İzmir gibi Türkiye’nin ikinci büyük şehri ve Travel Turkey gibi prestijli bir fuar için bu durum önemli bir eksikliktir. Şehrin kanaat önderlerini ve liderlerini burada görmek isterdik. Bu eksiklik biz turizmcileri üzdü” diye konuştu. "Yeni bir stratejik plan oluşturulması şart" Sektör olarak fuara sahip çıktıklarını ve İzmir’in büyük bir turizm potansiyeline sahip olduğunu vurgulayan İşler, “İzmir, kültürel zenginlikleri ve gastronomi alanındaki potansiyeliyle büyük bir turizm merkezidir. Doğru bir stratejiyle bu değerleri harmanlayarak şehri turizmde hak ettiği yere taşıyabiliriz. Türkiye’nin 2030 yılı için 100 milyon turist hedefi bulunuyor. Bu yıl 60 milyon turist ağırlamayı bekliyoruz. İzmir’in de bu hedefte hak ettiği payı alabilmesi için yeni bir stratejik plan oluşturulması şart. İzmir, tarım ve sanayi şehri olmasının yanı sıra turizm kenti olarak da ön plana çıkmalıdır. Sağlık turizmi, gastronomi ve deniz-güneş turizmi gibi alanlarda büyük bir potansiyele sahibiz. Ancak bu potansiyelin tam anlamıyla değerlendirilebilmesi için daha fazla ehemmiyet ve yatırım gerekiyor" diye belirtti. "Tüm paydaşlarımızla el ele çalışmaya kararlıyız” ETİK Başkanı İşler, Atatürk’ün kadınlara seçme ve seçilme hakkını tanımasının 90. yıl dönümünde, Cumhuriyet’in beşiği olan İzmir’in turizme daha fazla sahip çıkmasını beklediklerini ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı: “Turizm sektörü olarak İzmir’in hak ettiği değeri görmesi ve Türkiye’nin öncü turizm destinasyonlarından biri haline gelmesi için tüm paydaşlarımızla el ele çalışmaya kararlıyız.”
İK yönetiminin geleceği Ege Bölgesi’nde tartışıldı
06 Aralık 2024 Cuma - 11:25 İK yönetiminin geleceği Ege Bölgesi’nde tartışıldı KOSGEB İzmir Müdürlüğü tarafından Avrupa İşletmeler Ağı EBIC-EGE Projesi kapsamında, Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) ile Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ESİAD) iş birliğiyle gerçekleşen "İK Kavramının Dönüşümü: İnsan Kaynaklarından İnsan ve Kültüre Geçiş" başlıklı çalıştay, Ege Bölgesi iş dünyasının önemli isimlerini bir araya getirdi. Originnovation moderatörlüğünde gerçekleştirilen etkinlik, Design Thinking (Tasarım Odaklı Düşünme) yöntemiyle, organizasyonlarda insan ve kültür odaklı bir dönüşüm için çözüm önerileri geliştirdi. Çalıştayda, üye şirket yöneticileri ve üye şirketlerinin İK yöneticileri, geleceğin iş dünyasında başarılı olmalarına yardımcı olacak en son İK trendleri, değişen İK dinamikleri, yetenek yönetiminin geleceği ve İK’da dijitalleşme konularında deneyim ve bilgi paylaşımında bulundular. "Ege Bölgesinin Dirençli İK Yönetimini Nasıl Tasarlayabiliriz?" sorusuna birlikte cevap arama fırsatı bulunan etkinlikte, çoklu kriz ortamlarında organizasyonların daha esnek, dirençli ve çevik yapılar oluşturması gerektiğine vurgu yapıldı. Tasarım Odaklı Düşünme yönteminin ele alındığı etkinlikte, insan kaynağı departmanlarının, insan ve kültür departmanlarına evrildiği günümüzde stratejik bir liderlik rolü üstlenmesi gerektiği belirtildi. “Çalışan bağlılığının düşük olması şirketlere ciddi maliyetler doğuruyor” KOSGEB İl Müdürü Levent Arslan, ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu’nun katılım gösterdiği ve açılış konuşmalarıyla başlayan toplantıda EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, çalışanların artık yalnızca birer iş gücü değil, aynı zamanda anlam ve aidiyet arayışında bireyler olduğunu hatırlatarak, “Özellikle Z kuşağı, iş yerlerinden değer odaklı bir yaklaşım ve esneklik bekliyor. Ekonomik olarak, çalışan bağlılığının düşük olması şirketlere ciddi maliyetler doğuruyor. Teknolojik gelişmeler ise yapay zekâ ve otomasyonun iş süreçlerini dönüştürmesiyle, insan dokunuşunun daha fazla önem kazandığı bir çalışma ortamını zorunlu kılıyor. Geleneksel insan kaynakları yaklaşımları, bireyleri standart süreçlere uydurmaya çalışırken, bu yeni dönemde bireysel farklılıkları ve kültürel katkıları göz ardı etmek, artık sürdürülebilir değil” dedi. "İnsan ve Kültür" anlayışına geçiş için şirketlerin stratejik adımlar atması gerektiğine dikkat çeken Yelkenbiçer, “Öncelikle, liderlik anlayışının dönüştürülmesi şart. Liderler, yalnızca yöneten değil, aynı zamanda ilham veren ve destekleyen bir rol üstlenmelidir. Organizasyonel yapı, hiyerarşiden ziyade iş birliğine dayalı bir modelle yeniden tasarlanmalıdır. Çalışan deneyimini artırmak adına esnek çalışma modelleri, kişiselleştirilmiş kariyer gelişim programları ve anlamlı geri bildirim kültürü hayata geçirilmelidir” diye konuştu. EGİAD olarak genç istihdamını ve "Ev Genci" olarak da ifade edilen NEET Gençler sorununa çözüm üretilmesini önceliklendirdiklerini belirten Yelkenbiçer, "EGİAD olarak hazırladığımız NEET Gençler Araştırma Raporu’nda politika önerilerinden birisini iş dünyasında gençlerin ihtiyaçlarına odaklanılması ve yeni yaklaşımlar geliştirilmesi oluşturuyor. Bu öneriyi hayata geçirebilmek için, İzmir’deki öncü sektörlerin insan kaynakları yöneticilerine yönelik eğitim programları düzenlenmesi projesi de raporumuzda yer alıyor. Düzenlediğimiz bu etkinlikle NEET Gençler Araştırma Raporu’muzdaki önerileri de hayata geçirmeye başlamış bulunuyoruz" ifadelerini kullandı. “İnsan kaynakları politikalarının gözden geçirilmesi bir zorunluluk” Etkinliğin paydaşı ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu ise yaptığı konuşmada; insan kaynaklarından insan ve kültüre geçişin, günümüz iş dünyasında çalışanların ve işletmelerin başarısının anahtarı haline geldiğini vurguladı. İnsana yakışır işlerin desteklenmesi, değerli hisseden çalışanlar ve kapsayıcı bir iş kültürü oluşturmanın önemine dikkat çeken Zorlu, teknolojinin fırsatlarını insan merkezli bir yaklaşımla değerlendirmenin işletmelere hem ekonomik hem de sosyal değer katacağını belirtti. Yeni nesil çalışma düzeninin KOBİ’lerin gelişiminde kritik bir rol oynadığını ifade eden Zorlu, çalışanların iş ortamının kültürüyle motive olduğunu, bu nedenle insan kaynakları politikalarının gözden geçirilmesinin artık bir zorunluluk olduğunu söyledi. Zorlu,“Çalışan ihtiyaçlarına çözüm bulan ve insana odaklanan politikalar geliştirmek, iş dünyasının geleceği için bir rehber niteliğindedir” diye konuştu. KOSGEB İzmir Müdürü Dr. Levent Arslan da, Avrupa İşletmeler Ağı (Enterprise Europe Network) EBIC-EGE projesi kapsamında düzenledikleri dijital dönüşüm liderliği eğitimlerinde, dönüşüm süreçlerinin başarısı için insan kaynağının buna niyetli olmasının kritik bir unsur olduğunu vurguladı. Arslan, bu nedenle projede yer alan "dirençlilik" başlığını insan ve kültür perspektifinden ele alarak bir etkinlikte değerlendirmeyi tercih ettiklerini belirtti. Etkinlikte, İK yönetiminde dijitalleşme, yetenek yönetiminin geleceği ve Ege Bölgesi’nin dirençli İK yapısının tasarımı gibi başlıklar tartışıldı. Özellikle şu konular öne çıktı: Kültürel dönüşüm: Organizasyonların vizyon ve misyonuna uygun şekilde insan ve kültür odaklı bir yapıya dönüşmesi. Eğitim ve gelişim programları: Çalışan deneyimini iyileştiren inovatif çözümler geliştirilmesi. Dayanıklılık ve çeviklik: Çoklu kriz ortamlarına adaptasyon ve sürdürülebilirlik için yeni çalışma modelleri. Çalıştay sürecinde, katılımcılara hem bilgi alışverişi yapma hem de yeni iş birlikleri kurma fırsatı buldular. Bölgedeki KOBİ’ler, sanayiciler ve iş dünyası temsilcileri, küresel işbirlikleri için yenilikçi çözümler geliştirme konusunda fikir alışverişinde bulundu. Originnovation yürütücülüğünde gerçekleşen Tasarım Odaklı Düşünme eğitimi ve çalıştayı, katılımcıların insan ve kültür odaklı bir dönüşüm sürecine dair somut adımlar atmalarını sağladı. Çalıştayın, Ege Bölgesi’nde İK yönetiminde dönüşüm oluşturacak güçlü bir etki bırakması bekleniyor.
Para dolu çantayı alamayınca cüzdanı çaldılar, kıskıvrak yakalandılar
06 Aralık 2024 Cuma - 10:55 Para dolu çantayı alamayınca cüzdanı çaldılar, kıskıvrak yakalandılar İzmir’in Bornova ilçesinde sokak ortasında iş yerini kapatıp evine gitmek üzereyken arabasına yönelen bir vatandaşın elindeki para dolu çanta, 2 şüpheli tarafından gasbedilmek istendi. Vatandaşın direnmesi üzerine çantayı alamayan gaspçılar cüzdanı çalıp motosikletle kaçtı. Korku dolu anlar sokaktaki güvenlik kameraları tarafından kaydedildi. Olay, 1 Aralık günü Bornova ilçesi Zafer Mahallesi 4416 sokakta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, iş yerini kapatıp evine gitmek için aracına yönelen M.İ.S.’nin (22), yanına tanımadığı iki şüpheli şahıs geldi. Elindeki para dolu çantayı almak için hamle yapan saldırganlar ile M.İ.S. arasında boğuşma yaşandı. Vatandaşın direnmesi üzerine 2 saldırgan çantayı alamayınca M.İ.S.’nin cüzdanını alıp motosiklete bindiler ve kaçtılar. O anlar kamerada Yaşanan olay ise sokakta bulunan güvenlik kameraları tarafından kaydedildi. Görüntülerde motosikletle sokağa gelen 2 kişi ile vatandaş arasında yaşanan boğuşma, gaspçıların çantayı almak için hamle yapması, vatandaşın direnmesi ve 2 şüphelinin geldikleri motosikletle kaçtıkları anlar yer aldı. Takip başladı, polisten kaçamadı Olayın ihbar edilmesinin ardından Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ve Suç Analiz Merkezi (SAM) Büro Amirliği ekipleri şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı. Yapılan çalışmalarla, olayı gerçekleştiren Y.E.S. (23) ve Y.B. (25) isimli şüpheliler tespit edildi. Şüphelilerden Y.E.S., 4 Aralık günü yapılan çalışmalar sonucu gasbedilen cüzdan ile birlikte kıskıvrak yakalandı. Emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen şüpheli, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Diğer şüpheli Y.B.’yi yakalama çalışmalarının ise sürdüğü bildirildi.
Göztepe’nin konuğu Adana Demirspor
06 Aralık 2024 Cuma - 10:45 Göztepe’nin konuğu Adana Demirspor Göztepe, Trendyol Süper Lig’in 15. haftasında yarın Adana Demirspor’la karşı karşıya gelecek. Göztepe, Trendyol Süper Lig’in 15. haftasında yarın Adana Demirspor’la karşı karşıya gelecek. Gürsel Aksel Stadyumu’nda oynanacak müsabaka saat 16.00’da başlayacak. Sarı-kırmızılılar, 6 galibiyet, 3 beraberlik ve 4 mağlubiyetle topladığı 21 puanla 6. sırada yer alıyor. Konuk ekip Adana Demirspor ise henüz galibiyet alamazken, 2 beraberlik ve 11 mağlubiyet sonucunda elde ettiği 2 puanla 19. sırada bulunuyor. Bu sezon itibarıyla iç sahada yenilgi yüzü görmeyen ve 6 maçta 5 galibiyet, 1 beraberlik alan İzmir ekibi, Adana Demirspor’u da mağlup ederek taraftarının önündeki üst üste 6. galibiyetini elde etmek istiyor. Konuk ekip ise Göztepe karşısında ilk galibiyetini arayacak. Sakatlıkları nedeniyle Kubilay Kanatsızkuş ve Isaac Solet’in forma giyemeyeceği Göztepe’de, Ahmed Ildız’ın durumunun ise henüz netlik kazanmadığı ifade edildi. Öte yandan Göztepe, ligden düştüğü 2021-2022 sezonunun son maçında Adana Demirspor’a deplasmanda 7-0 kaybederek lig tarihindeki en farklı mağlubiyetini yaşadı. Ali Şansalan düdük çalacak Göztepe ile Adana Demirspor’la arasında oynanacak karşılaşmayı hakem Ali Şansalan yönetecek. Şansalan’ın yardımcılıklarını Hakan Yemişken ileMehmet Salih Mazlum yapacak. Maçın 4. hakemi ise Ali Yılmaz olacak.
TTİ Turizm Fuarı’nda Çeşme standına yoğun ilgi
06 Aralık 2024 Cuma - 10:30 TTİ Turizm Fuarı’nda Çeşme standına yoğun ilgi 18. TTİ İzmir Uluslararası Turizm Fuar ve Kongresi’nde yer alan Çeşme standı, ziyaretçilerin yoğun ilgisi ile karşılaştı. Ziyaretçilere, Çeşme’nin doğal güzellikleri, turizm zenginlikleri, gastronomisi ve sağlık turizmindeki potansiyeli tanıtıldı. 18. TTI İzmir Uluslararası Turizm Fuar ve Kongresi ile TTI Health 2. Sağlık Turizmi Fuarı, 5 Aralık Perşembe günü kapılarını ziyaretçilere açtı. Açılış törenine Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli de katılırken, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, Giresun Belediye Başkanı Fuat Köse, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Levent Yıldır, Balçova Belediye Başkanı Onur Yiğit, İzmir Ticaret Odası Meclis Başkanı Selami Özpoyraz’ı, ÇEŞTOB Başkanı Orhan Belge ve Alaçatı Turizm Derneği Başkanı Kerem Ünsal ile Çeşme standında ağırladı. "Çeşme, her geçen gün daha da güçlü bir marka haline gelecek" Çeşme Belediye Başkanı Denizli, fuar ile ilgili yaptığı değerlendirmede, "18. TTI İzmir Uluslararası Turizm Fuar ve Kongresi ile TTI Health 2. Sağlık Turizmi Fuarı’nda, Çeşme’mizin benzersiz güzelliklerini, turizmdeki zenginliklerini ve sağlık turizmindeki potansiyelini tanıtmak büyük bir mutluluktu. Çeşme’mizin turizm ve sağlık alanındaki gücünü artırmak için çalışmalarımızı tüm hızıyla sürdüreceğiz. İnanıyorum ki bu çabalarımızla Çeşme, her geçen gün daha da güçlü bir marka haline gelecek" dedi. Çeşme Kaymakamı Mehmet Maraşlı kokteyle katıldı Çeşme standında verilen kokteyle, Çeşme Kaymakamı Mehmet Maraşlı da katıldı. Kaymakam Maraşlı, İzmir Kültür ve Turizm Müdürü Sadık Doğruer, Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler’i de Çeşme standında konuk ederek sohbet etti. Fuarla ilgili bir değerlendirme de yapan Kaymakam Maraşlı, "Çeşme, Türkiye’mizin ve dünyanın önde gelen turizm merkezlerinden biridir. Alaçatı Turizm Derneği olarak bu değerli bölgemizi temsil etmek üzere, fuarda sektör temsilcilerimizle bir araya gelme ve görüş alışverişinde bulunma fırsatı yakaladık. Bu tür etkinliklerin, ülkemizin turizm potansiyelinin tanıtılmasında ve hem ulusal hem de uluslararası alanda hak ettiği yere ulaşmasında önemli bir rol oynadığını düşünüyorum" diye konuştu. 18. TTI İzmir Uluslararası Turizm Fuar ve Kongresi ile TTI Health 2. Sağlık Turizmi Fuarı, 7 Aralık Cumartesi günü sona erecek.
Gençler, yapay zekânın potansiyelinden heyecanlı, tehlikelerinden endişeli
05 Aralık 2024 Perşembe - 14:47 Gençler, yapay zekânın potansiyelinden heyecanlı, tehlikelerinden endişeli Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Duygu Aydın Aslaner, “Yapay zekâ çağında Z kuşağının dijital medya ve iletişim pratikleri” başlıklı araştırmasıyla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Z Kuşağı, yapay zekâyı hem bir fırsat hem de bir tehdit olarak görüyor” diyerek, bu teknolojinin sunduğu potansiyel ile taşıdığı riskler arasındaki hassas dengeye dikkat çekti. ’Z Kuşağı’nın, yapay zekâyı zaman kazandıran, dijital becerileri geliştiren, enerji tasarrufu sağlayan bir araç olarak gördüğünü belirte Doç. Dr. Duygu Aydın Aslaner, şöyle devam etti: "Ancak, bu teknolojinin uzun vadede tembelliğe, düşünme becerilerinin zayıflamasına ve mesleki kaygılara yol açabileceği endişesini taşıyorlar. Etik ve gizlilik sorunlarının yanı sıra yapay zekânın dijital bağımlılığı artırdığı ve yüz yüze iletişimi zayıflattığı da Z Kuşağı tarafından sıklıkla dile getirilen riskler arasında. Özellikle “deepfake” teknolojisi, toplum ve bireylerin algısını olumsuz etkileyebilecek en büyük tehditlerden biri olarak değerlendiriliyor. Z Kuşağı, yapay zekânın işlevselliğine güven duysa da, deepfake gibi manipülatif teknolojilerin etik dışı kullanımından ciddi şekilde endişe ediyor. Bu teknolojilerin kişisel verilerin ihlaline, yanlış bilgi yayılımına ve toplumda ayrışmaya yol açabileceği düşünülüyor." "Yapay zekanın sunduğu bilgilerin doğruluğundan tam emin olamıyorlar" ’Z kuşağı’nın yapay zekâ destekli bilgileri nasıl teyit ettiği konusunda açıklama yapan Aydın Aslaner, "Z Kuşağı, bilmedikleri bir alanda yapay zekânın sunduğu bilgilerin doğruluğundan tam olarak emin olamıyorlar ve sık sık bu bilgileri kontrol etme gereği duyuyorlar. Teyit.org ve Dezenformasyonla Mücadele Merkezi gibi güvenilir kaynaklara başvuruyorlar. Dijital medyada yapay zekâ ile üretilen içeriklerin hızla yayıldığını belirterek, dezenformasyon riskine karşı her zaman teyakkuzda olduklarını söylüyorlar." dedi. Yapay zekâ, belli yasal düzenlemeler ile kullanımı sağlanmalı" Yapay zekânın gelecekte daha güvenilir şekilde kullanılabilmesi için önerilerini aktaran Aydın Aslaner, "Yapay zekâ hızla bütünleşmiş Z kuşağı için zaman kazandıran inanılmaz güçlü bir teknolojik ilerlemedir. Doğru kullanıldığı takdirde yapay zekâ entelektüel birikimi destekleyen toplumun ve kendi gelişimlerine destek olan, harcadıkları enerjiyi minimuma indiren dijital çağın dönüşümle kesiştiği noktadır. İlk olarak yapay zekânın belli yasal düzenlemeler ile kullanımının sağlanması gerekmektedir. Bunun yanı sıra yapay zekâ destekli araçlarla üretilen her içeriğin yapay zekâ etiketi taşıması gerekmektedir. İkinci olarak yapay zekâ okuryazarlığın tüm toplumlar nezdinde en üst seviyeye çıkarılması uygun olacaktır. Yapay zekânın izinli ve üretim noktasında belirleyici sınırların olması doğru kullanımının sağlanması için önemli bir geçitti sağlayacaktır. Tüm kuşaklar özellikle Z ve ondan sonra gelen Alfa kuşağı için yapay zekânın belirtilen risklerinin minimize edilmesi ve fırsatlarının toplumun gelişmesi yönünde kullanılması yerinde olacaktır." diye konuştu. 13. Dünya Pazarlama Zirvesi’nde konuşmacı olarak yer alacak ve 2025 yılında Türkiye’de ilk kez düzenlenecek Kotler Awards’ta jüri üyesi olarak görev yapacak olan Doç. Dr. Duygu Aydın Aslaner, bundan dolayı gururlu olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: "Prof. Philip Kotler’in kurucusu olduğu Dünya Pazarlama Zirvesi’nde konuşmacı olmak benim için büyük bir onur. Zirvede, dijital dönüşüm ve yapay zekânın pazarlamaya etkilerini ele alacağım. Özellikle farklı kuşakların tüketici davranışlarındaki değişimler ve markaların bu dönüşüme nasıl adapte olması gerektiği üzerinde duracağım. Kotler Awards’un 2025 yılında Türkiye’de ilk kez düzenlenmesi ise pazarlama sektörümüz için önemli bir adım. Bu ödüller, profesyonellerimizin uluslararası platformlarda yetkinliklerini sergilemesine olanak tanıyacak ve Türkiye’nin pazarlama alanındaki başarılarının görünürlüğünü artıracaktır. Ödüllere başvurular başladı. Böylesine anlamlı bir etkinlikte jüri üyesi olmaktan mutluluk duyuyorum.
Başkan Ünlü’den İzmir Turizm Fuarı’nda ‘üçüncü yaş turizmi’ vurgusu
05 Aralık 2024 Perşembe - 14:10 Başkan Ünlü’den İzmir Turizm Fuarı’nda ‘üçüncü yaş turizmi’ vurgusu İzmir’de düzenlenen 18. Uluslararası Turizm Ticaret Fuar Kongresine katılan Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü, ilçenin üçüncü yaş turizmine uygun şartlar barındırdığına vurgu yaparak sezon dışı tabir edilen alanlarda da çalışmalar gerçekleştireceklerini söyledi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde, İZFAŞ ve TÜRSAB iş birliğiyle düzenlenen “18. TTI İzmir Uluslararası Turizm Ticaret Fuar ve Kongresi” kapılarını ziyaretçilerine açtı. Bir çok il ve ilçenin standında turizm alanında ziyaretçilere tanıtımlar yapılırken, Muğla standında Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü de yerini aldı. Başkan Ünlü, fuarın turizme önemli katkıları olacağının da altını çizerek ilçenin üçüncü yaş turizmine yönelik adımlar atacağını belirtti. “Avrupa ülkeleriyle çalışmalarımızı başlattık” Üçüncü yaş turizmi konusunda Avrupa ülkeleriyle temas halinde olduklarını söyleyen Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü, “Marmaris bir turizm kenti ve her turizm kentinde olması gerektiği gibi Marmaris’te de temiz ve bakımlı bir kent oluşturmak gerekiyor. Artık ulusal alanı bırakıp uluslararası alanda rekabet yapıyoruz. Bizim göreve geldiğimizde ilk etapta yaptığımız şey temel belediyecilik eserini daha verimli bir şekilde oluşturmak. Marmaris’in kendi doğal yarışmacı özelliklerine baktığımızda üçüncü yaş turizmine de çok uygun bir bölge. Bununla ilgili talepler vardı ve biz de bu talepleri karşılamak adına önemli girişimlerde bulunduk. Avrupa ülkeleriyle çalışmalarımızı başlattık. İlçemiz üçüncü yaş turizmi için, ziyaretçiler için çok uygun bir bölge. Sezon dışı tabir edilen alanları da kapladığı için turizme yeni bir soluk oluyoruz” dedi. Fuarın önemine değindi Fuarın önemine de değinen Başkan Ünlü, “Bu fuarın İzmir’de, Ege Bölgesi’nde düzenlenmesi oldukça önemli. İstanbul ve Antalya turizme oldukça katkı sağlarken İzmir’de de bu fuarla turizme katkı verileceğini düşünüyorum. Biz de bu fuara katılarak diğer turizm dinamikleriyle iletişim kurduk. Fuarlarda mutlaka bulunmak gerekiyor. Tespit ettiğimiz hedef pazarlarımızda çalışmalar yapacağız” açıklamalarında bulundu.