GÜNDEM - 11 Ağustos 2024 Pazar 10:03

Smyrna Tiyatrosu kazıldıkça tarih fışkırıyor: İzmir’in ikinci Efes’i olacak

A
A
A

İzmir’in Konak ilçesinde, Kadifekale’nin eteklerinde yer alan ve İzmir Körfezini adeta kucaklayan 20 bin kişilik Smyrna Tiyatrosunda kazı çalışmaları yeniden başlarken, alan kazıldıkça adeta tarih fışkırıyor. Antik tiyatronun kazı çalışmaları bittiğinde Efes Antik Kenti gibi ilgi görmesi beklenirken, Prof. Dr. Akın Ersoy, “Smyrna Tiyatrosu İzmir’in Efes ile birlikte ikinci büyük tiyatrosu olacaktır. Antik dönemin en büyük tiyatrolarından bir tanesini şuan ortaya çıkarma çabasındayız. Şimdiden planlar yapılmalı, gezi rotalarını oluşturulmalı ve iyi bir organizasyon yapılmalı. Bu İzmir için şans” dedi.

Konak ilçesinde, Kadifekale ile Smyrna Agorası arasındaki yamaçta yer alan, İzmir Körfezini kucaklayan Smyrna Tiyatrosunda kazı çalışmaları, 2016 yılında başlamıştı.

Kültür ve Turizm Bakanlığının izni, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi adına Prof. Dr. Akın Ersoy başkanlığındaki bir ekip tarafından yürütülen kazı çalışmaları, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından da destekleniyor. İzmir için çok önemli bir öneme sahip olan kazı çalışmaları, zaman zaman duraklasa da bütçe durumuna göre ilerliyor.

Smyrna Tiyatrosu kazıldıkça tarih fışkırıyor: İzmir’in ikinci Efes’i olacak

Çalışmalar yeniden başladı, çıkanlar heyecanlandırıyor

Prof. Dr. Akın Ersoy başkanlığındaki kazı çalışmaları, verilen aranın ardından yeniden başladı. İlk kez MÖ 2. yüzyılda inşa edilen tiyatronun; sahne binası, oturma basamakları ve çeşitli alanlar kazıyla iyice ortaya çıktı.

Bir heykeltıraşın titizliğiyle çalışma yürüten ekip, kavurucu sıcağa rağmen tarihi tiyatroyu gün yüzüne çıkarmaya çalışırken, Smyrna Tiyatrosu antik dönemin en büyük tiyatrolarından biri olarak dikkat çekiyor. Tiyatro alanı kazıldıkça adeta tarih fışkırıyor, buluntular görenleri heyecanlandırıyor.

20 bin kişi kapasiteli

“20 bin kişi kapasiteli bir tiyatrodan bahsediyoruz. Bunun bir eş değerini Efes Tiyatrosunda görmemiz mümkün” diyen Prof. Dr. Akın Ersoy, Smyrna Tiyatrosunun önemine dikkat çekti.

Ersoy, “İzmir içerisinde arkeolojik alanların sayısı sınırlı. Bunların en bilineni Smyrna Agorası. Smyrna Agorası ile antik dönemin en büyük kentlerinden biri olan Smyrna’nın temsil edilmesi yeterli olmayacaktı. Dolayısıyla Smyrna Tiyatrosundaki bu çalışmalar, antik kentin büyüklüğünü ifade etmesi açısından değerli. Tiyatro, aynı zamanda bu alandaki kentsel dönüşüme de yardımcı olacağı için bence değerli noktalardan bir tanesi” dedi.

“Tiyatronun orkestrasını bulmaya çalışıyoruz”

Kazı ile ilgili bilgi veren Prof. Dr. Akın Ersoy, “Biz burada 2016’dan itibaren kazı çalışmalarına başladık. İznimiz olduğu sürece ve yine kazının bütçesinin imkanları çerçevesinde, kazı çalışmaları sürecek. Özellikle tiyatronun sahne binasını ortaya çıkardık zemin kat seviyesinde. Sahne binasının altında bir de bodrum kat var. Henüz o bölümde kazılara başlamadık; ama bununla birlikte sahne binasını kucaklayan birinci kademe oturma birimini ortaya çıkarma gayretimiz var. Tiyatronun orkestrasını ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Şimdiki çalışmalar buna dönük çalışmalar. Sahne binası, orkestrası ve oturma yerleriyle birlikte bir bütünlük kazanacak şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Söylediğim rakam inanılmaz geliyor tahmin ediyorum; ama 20 bin kapasiteli bir tiyatrodan bahsediyoruz. Bunun bir eş değerini Efes Tiyatrosu’nda görmemiz mümkün” diye konuştu.

Smyrna Tiyatrosu kazıldıkça tarih fışkırıyor: İzmir’in ikinci Efes’i olacak

“Smyrna Tiyatrosu İzmir’in Efes ile birlikte ikinci büyük tiyatrosu olacak”

Prof. Dr. Akın Ersoy, Smyrna Tiyatrosunun İzmir’in Efes Tiyatrosu ile birlikte ikinci büyük antik tiyatrosu olacağını söyledi. Akın Ersoy, gezi rotalarının şimdiden oluşturulması gerektiğini ifade ederek, antik tiyatronun İzmir için bir şans olduğunu belirtti. Ersoy, “Milattan Önce 4. yüzyılın sonuyla M.Ö. 3. yüzyılın başında hem Efes hem de Smyrna kentleri şimdiki yerlerinde yeniden kuruldular. Smyrna Tiyatrosu M.Ö. 3 yüzyıldan başlayarak Milattan Sonra 4. yüzyılın sonuna kadar kullanıldığını söyleyebiliyoruz buluntular çerçevesinde. Antik dönemin en büyük tiyatrolarından bir tanesini şuan ortaya çıkarma çabasındayız. Burası İzmir’in Efes ile birlikte ikinci büyük antik tiyatrosuna olacak. Bildiğiniz gibi bir İzmir’in UNESCO yolculuğu var. İzmir, limanı ile antikçağdan itibaren önemli bir liman kenti oldu ve bu özelliği tiyatronun ortaya çıkması ile güçlendirilmiş olacaktır. Bugün limana birçok yolcu gemisi geliyor ve yolcular; Efes’e, Bergama’ya ve İzmir’e dağılıyor. Smyrna Tiyatrosunun ortaya çıkarılması halinde, iyi bir organizasyonla gelen gemilerdeki yolcuların önemli bir kısmının İzmir’in içinde daha fazla zaman geçirmelerine neden olacağını düşünüyorum. O anlamda bizim bugünden aslında çalışmaya başlamamız lazım. Rotaları oluşturmamız lazım ve bu rotalarda nereleri ortaya çıkartacaksak, hangi noktaları arkeolojik olarak görünür hale getireceksek o noktalarda kazı çalışmalarını hızlandırmamız lazım. Bütçe imkanları uygun olduğu takdirde, birkaç yıl içerisinde tiyatrodaki arkeolojik kazıları tamamlamak mümkün. Buradaki önemli nokta yeterli bütçenin olması.”

Hakan Gözalan - Mustafa İç

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Vali Rahmi Doğan Sakarya’da görevine başladı Resmi Gazete’de yayımlanan Valiler Kararnamesi ile Vali-Mülkiye Başmüfettişi Rahmi Doğan, Sakarya Valilik Kampüsü’nde gerçekleşen karşılama töreni ile birlikte görevine başladı. Vali Doğan, “Makamda oturmayı seven bir yapım yok. Dışarıda genelde arazide olurum. Sakarya’nın sanayisi, tarımı, turizmi ve ticareti Türkiye için çok önemli ve kritik bir noktadadır. Biz de bu çerçevede gerekli çalışmaları yapacağız” dedi. Resmi Gazete’de yayımlanan Valiler Kararnamesi ile Vali-Mülkiye Başmüfettişliğinden Sakarya Valiliğine atanan Rahmi Doğan, valilik önünde gerçekleşen karşılama töreninin ardından görevine başladı. Vali Doğan, “Bugün Sakarya Valiliği görevine başlamış bulunuyoruz. Başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya şükranlarımı sunuyorum. Sakarya’nın potansiyelini bilen birisiyim. Gerek İstanbul bağlantısı gerekse Ankara otobana bağlantısı. Yine kavşak olarak da Akdeniz bağlantısını da bilen, birisi olarak şunu ifade etmek istiyorum ki; Sakarya’nın sanayisi, tarımı, turizmi, ticareti Türkiye için çok önemli ve kritik bir noktadadır. Biz de bu çerçevede gerekli çalışmaları yapacağız. Gayretle çalışacağız. Halkın içerisinde olacağız. Bu süreç içerisinde milletvekillerimizle, büyükşehir belediye başkanımıza, belediye başkanlarımızla, siyasi parti temsilcilerimizle, STK’larla, sanayi odalarıyla, ticaret odalarıyla, muhtarlarımızla ve en önemlisi de halkımızla iç içe olacağız” dedi. “Makamda oturmayı seven bir yapım yok, genelde arazide olurum” Doğan, “Makamda oturmayı seven bir yapım yok. Dışarıda genelde arazide olurum. OSB’leri, sanayi kuruluşlarını dolaşırım. Elbette zaman zaman makamda da toplantılar, değerlendirmeler yapılacaktır. Ama ben alan adamıyımdır, alanda çalışır ve koştururum. Buradan benden önceki Valimiz Yaşar Karadeniz ağabeyime şükranlarımı sunuyorum. Yapmış olduğu hizmetlerden dolayı da ayrıca kendisine teşekkür ediyorum. Değerli Sakaryalı hemşehrilerime de buradan saygı, sevgi ve muhabbetlerimi iletiyorum. Bugün bismillah dedik, başladık inşallah. Bundan sonra halkımızla da zaman zaman bir araya gelerek onlarla da tanışacağız” diye konuştu.
Kayseri Melikgazi’de kentsel dönüşüm çalışmaları hızla devam ediyor Melikgazi Belediyesi, şehrin fiziksel dokusunu güçlendirmek ve vatandaşların yaşam kalitesini artırmak amacıyla hayata geçirdiği Yıldırım Beyazıt Mahallesi Kentsel Dönüşüm Projesi’nin ikinci etap çalışmalarına hızla devam ediyor. Bu kapsamda gerçekleştirilen çalışmalar, bölgenin estetik görünümünü de zenginleştirmeyi hedefliyor. Eski yapıların yerine daha modern ve daha güvenli yapıları inşa ederek şehrin hem fiziksel hem de estetik yapısını iyileştirmeye katkı sağlayan Melikgazi Belediyesi, sürdürülebilir mimari anlayışıyla yaşam kalitesini artırıyor. Önümüzdeki süreçte de nice kentsel dönüşüm projesini hayata geçirmeyi arzuladıklarını belirten Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu, ‘’Melikgazi Belediyesi olarak altı farklı bölgede kentsel dönüşüm çalışması yapıyoruz. Bunlardan bir tanesi de Yıldırım Beyazıt Mahallesi’nde devam ediyor. Yıldırım Beyazıt Mahallesi birinci etap kentsel dönüşüm projesi bitti, ikinci etaba geçiyoruz inşallah. Şu an da Yıldırım Beyazıt Mahallesi’nde, Dr. Sami İpek Bulvarı’nın üzerinde bulunan ilk etabımızdayız. Altı bloktan oluşan bu proje ile birçok vatandaşımızın problemini çözüp, sağlıklı ve sıhhatli bir şekilde oturmalarını sağlamayı hedeflediğimiz kentsel dönüşüm çalışmasını bitirmek üzereyiz. İki yıl önce başladığımız Yıldırım Beyazıt 1. Etap Kentsel Dönüşüm çalışmalarımız tamamlanmak üzere. Peyzaj çalışması başladı; sert zeminler, kaldırımlar ve otoparklar yapılıyor. Yakında ağaçlandırmasını da yaparak hakikaten Kayseri’ye, Melikgazi’ye yakışır çok güzel bir projenin tamamlanmasını sağlamış olacağız. Hemen yanı tarafında yine altı bloktan oluşan ikinci etabın çalışmaları başladı. Şu an da üç blok temeli atıldı, inşallah üç bloğun daha temeli atılacak. Dolayısıyla Yıldırım Beyazıt mahallemiz yenileniyor. Hemen bu kentsel dönüşümün arkasında iki okul alanını da tamamlayıp hizmete açmış olduk. Hepsinden önemlisi, 150’ye yakın gecekonduyu buradan kaldırarak, vatandaşlarımızı rahat ettirdik. Çok önemli bir aksın ve otobüs güzergahının bulunduğu bir hat olmakla birlikte Hulusi Akar Bulvarı ile Mustafa Şimşek Caddesi’ni birbirine bağlayan Şükran Caddesi’ni de tamamen düzenleyip güzel bir yol projesini daha hayata geçirmiş olduk. Melikgazi Belediyesi olarak nice kentsel dönüşüm projelerini yapmayı Cenab-ı Allah nasip etsin inşallah. Hayırlı olsun diyorum” dedi.
Kastamonu Veli, delgeç ile öğretmene saldırdı: Yaralanan öğretmenin başına 5 dikiş atıldı Kastamonu’da çocuğunun durumunu konuşmak için gelen velinin delgeç ile saldırdığı öğretmen yaralandı. Olayın ardından veli gözaltına alınırken, yaralanan öğretmenin başına 5 dikiş atıldı. Olay, il merkezinde bulunan Hacıbey Ortaokulu’nda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, okulda eğitim gören bir öğrencinin velisi olan G.B., okula geldi. Müdür yardımcısı ile görüşen G.B., ardından Türkçe öğretmeni Selman Gökkaya ile de oğlunun sınıf içindeki disiplin durumunu görüşmek istedi. G.B., görüşme sırasında, Selman Gökkaya’ya delgeç ile saldırarak başından yaraladı. Başında 5 santimetre yarık oluşan Türkçe öğretmeni Selman Gökkaya, Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Başına 5 dikiş atılan öğretmene, 10 gün iş göremez raporu verildi. Olayın ardından Türkçe öğretmeni Selman Gökkaya, kendisine saldıran veli G.B.’den şikayetçi oldu. Polis ekiplerince G.B. gözaltına alındı. "İlk cümlesinden itibaren tehdit etmeye başladı" Yaşanan olayla ilgili konuşan Türkçe öğretmeni Selman Gökkaya, “Bir velimiz öğrencisinin durumunu ve çocuğuyla sınıf içerisinde yaşadığımız disiplin sorununu konuşmak istediğini belirterek, müdür yardımcısıyla görüşmek istemiş. Müdür yardımcısı da beni odasına çağırarak velinin görüşmek istediğini söyledi. Müdür yardımcısının odasına girdim ve kendimi tanıttım, veli ile tokalaştık. Gayet sakin ve medeni bir şekilde konuşmaya başlamıştım. Fakat velimiz kendisini nasıl ayarladıysa, kafasında neler kurduysa ilk cümlesinden itibaren bana, şahsıma tehditler savurarak mesleğime hakaretler ederek konuşmaya devam etti. Ardından müdür yardımcısı olaya müdahil olmak istedi. Konuşmayı bitirmek istedi, fakat velimiz dinlemedi. İlk cümlesinden itibaren tehdit etmeye başladı. Daha sonra tehditlerin boyutu arttı. Ailemle, çocuklarımla tehdit etmeye başladı. Bu arada müdür yardımcısı ile birlikte velinin dışarıya çıkmasını istedik. Fakat kendisi şahsıma, mesleğime, aileme küfürler ederek odada taşkınlık çıkardı. Sonra müdür yardımcısı araya girdi, benim hiçbir fiziki yönelimim, şiddetim, taşkınlığım olmamasına rağmen, müdür yardımcımızın masasının üzerinde duran delgeci alarak kafama vurdu. Başımda 5 santimetrelik bir yara açıldı. Ardından Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesinin acil servisine giderek muayene oldum. Başıma 5 tane dikiş atıldı. Velinin çözüm amaçlı değil, tamamen intikam almak niyetiyle okula geldiğini düşünüyorum. Hareketleriyle, tavırlarıyla, konuşmasıyla intikam alacağını zaten kendisi beyan etti. Bizim sakinliğimiz korumamız, profesyonelliğimizi ortaya koymamız, veliyi istediğimiz sakinliğe indirememiz sebebi neticesinde de böyle bir tatsızlık yaşadık" dedi. Eğitim Bir-Sen Kastamonu Şube Başkanı Orhan Sancaktaroğlu ise, yasal düzenlemenin önemine vurgu yaparak, “Öğretmene, şiddet meselesi toplumun geleceğini tehdit ediyor. Eğitim Bir-Sen olarak meslek kanunu hazırlanırken her dönemde yaşanan bu sıkıntının yer almasını istemiştik. Eğitimciye yönelik şiddete karşı özel bir düzenleme gerektiğini biliyor, söylüyor ve talep ediyoruz” diye konuştu.