GÜNDEM - 04 Eylül 2024 Çarşamba 15:40

Selvili ailesine yeni mirasçı: 2,5 milyar liralık dava

A
A
A
Selvili ailesine yeni mirasçı: 2,5 milyar liralık dava

İzmir’in tanınmış ailelerinden Selvili ailesine yeni mirasçı çıktı. Selvili ailesiyle ilgili yaklaşık 2,5 milyar TL’lik miras davası, bugün görüldü.



1916 yılında, Yunanistan’ın İskeçe kentinden Türkiye’ye gelen, İzmir’in tanınmış ailelerinden Selvili ailesinin büyüğü Mehmet Selvili, Yunanistan’da yaşayan Hilmi, Mustafa, Emine, Seher, Hakkı ve Osman Nuri adında 6 çocuğunun en büyüğü olan Hilmi’yi yanında getirdi. Daha sonra diğer 5 çocuğu da ülkeye gelirken iddiaya göre çocuklar baba Mehmet Selvili’nin nüfusuna kayıt olmadı. Mehmet Selvili de hayatını kaybedince tüm mirası nüfusta kayıtlı olan mirasçısı Hilmi Selvili’ye kaldı. Mehmet Selvili’nin diğer 5 çocuğu da belli aralıklarla yaşamlarını yitirirken bu 5 çocuktan 4’ü de geriye bir varis bırakmadı.



"Osman Nuri Selvili amcamız değil"


Mehmet Selvili’nin oğullarından Osman Nuri Selvili’nin 1980 yılında evlat edindiği Esen Gül Selvili Berker, babasının hakkı olduğunu öne sürerek nüfus idaresine geçen ocak ayında avukatı Hüseyin Ercüment Değer aracılığıyla dava açtı. İzmir ve Çeşme’de bulunan plaza ve diğer taşınmaz mallar dahil yaklaşık 2,5 milyar liralık mirası belirleyecek olan dava ise bugün İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmeye başlandı. Geçen görülen ikinci duruşmadan sonra karşı taraf, Osman Nuri Selvili’nin amcaları olmadığını iddia etti. Avukat Hüseyin Ercüment Değer ise, hem ölüm ilanlarında ve hem aile fotoğraflarında, Osman Nuri Selvili’nin diğer kardeşlerinin yer aldığını, yaşamlarının son gününe kadar sıklıkla bir araya gelerek aile birliğini devam ettirdiklerini söyledi. Bu duruşmada verilen kararda hakim tarafından, Hilmi Selvili, Mustafa Selvili ve Osman Nuri Selvili’nin mezarlarında fethi kabir işlemi uygulanmasına karar verildi. Ancak mezar açma ve DNA örneği alma işleminin yapılmasına birkaç gün kala, Zeynep Selvili’nin içinde bulunduğu Selvili ailesinin mevcut mirasçıları duruma itiraz etti. İtiraz üzerine mahkeme, beyanda bulunmaları için yeni celseye kadar izin verdi.



Yeni celse bugün görüldü


Davayla ilgili yeni celse de bugün yeniden görüldü. Esen Gül Selvili Berker ile taraf ve karşı tarafın avukatı davaya katılırken ilk söz Avukat Hüseyin Ercüment Değer’e verildi. Değer, " "Hilmi Selvili mirasçılarına, Osman Nuri Selvili’nin, Hilmi Selvili’nin kardeşi olduğunu kabul edip etmediklerini sormak istiyorum" dedi. Bunun üzerine Hilmi Selvili’nin mirasçılarının vekili, "Hilmi Selvili’nin Osman Nuri adında bir kardeşi yoktur" diye cevap verdi. Bunun üzerine hakim, reddi hakim talebinin karara bağlanması için talebi üst mahkemeye gönderdi. Celsede davacı vekili, Hilmi Selvili ve Osman Nuri Selvili’nin mezar yerinin değiştirilmesi konusunda şüphelerinin bulunduğunu, kabirlerde önlem alınmasını talep etti. Hilmi Selvili’nin mirasçıların vekili, talebe itiraz edip, "Mezar yerinin taşınması mümkün değildir. Şüphe yersizdir" dedi.



Ara kararına devam eden hakim, bu aşamada bir işlem uygulanmaya yer olmadığına karar verip davayı erteledi.



Selvili ailesine yeni mirasçı: 2,5 milyar liralık dava

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Giresun Giresun’un asırlık lezzet mirası; susamsız pekmezli simit Giresun’un vazgeçilmez lezzetlerinden biri olan ve yaklaşık 500 yıllık bir geçmişe sahip Giresun simidi, taş fırınlarda, ekşi maya ile özenle hazırlanıyor. Hamura simit şekli verildikten sonra kaynar suda haşlanıp üzüm pekmezli suya batırılarak pişirilen bu özel simit, şehrin simge lezzetlerinden biri haline gelmiş durumda. Giresun simidi, ekşi maya ile yapılan hamurun su, un ve tuz gibi basit malzemelerle hazırlanmasıyla doğallığını koruyor. Hamurun elle işlenerek simit şekli verilmesinin ardından, kaynar suda haşlanıp üzüm pekmezi ile lezzetlendirilmesi, bu simidi diğer simitlerden ayıran en önemli özelliklerden biri. Özellikle susamsız oluşu ve ekşi maya ile yapılmasından dolayı mideyi rahatsız etmemesi, Giresun simidini hem hafif hem de lezzetli bir tercih haline getiriyor. Simit iller arası rekabet konusu Giresun’da 35 yıldır simit ustalığı yapan Engin Karakaya, Giresun simidinin yöre halkı için ne kadar özel olduğuna dikkat çekerek, “Giresun simidi, Giresun’a has bir lezzettir. Ancak komşu illerle aramızda tatlı bir rekabet de var. Bu rekabet, herkesin simidi en iyi şekilde üretmesine vesile oluyor. Fakat biz Giresun simidinin benzersiz olduğuna inanıyoruz” şeklinde konuştu. Giresun simidinin sırrını açıkladı Karakaya, simidin tarihçesini de paylaşarak, “Giresun simidinin, Rumlardan miras kaldığı söylenir. Ekşi maya ile hazırlanan hamur, bir süre dinlendirildikten sonra elle şekillendiriliyor. Daha sonra kaynar suda haşlanıp üzüm pekmezli suda bekletiyoruz ve odun ateşinde pişiriyoruz. Pişirme sırasında sadece ormangülü odununu kullanıyoruz, bu da simidin eşsiz tadını ortaya çıkarıyor. Giresun simidi, doğal içeriği, ekşi maya ile yapılan hamuru ve odun ateşinde pişirme yöntemiyle geleneksel lezzetimizi korumaya çalışıyoruz” dedi. Günde 20 bin simit her dakika üretiliyor Kentin köklü simit fırınlarından biri olan Kumyalı Simit Fırını’nda her gün 15 ila 20 bin arasında simit üretildiğini belirten Karakaya, “Bu simitler sadece şehir içi değil, yurt dışına kadar ulaşıyor. Simitlerimiz Amerika’ya kadar gidiyor. Dünyanın dört bir yanındaki Giresunlular, bu lezzeti özleyip yanlarında götürüyor. Simidimiz bu sayede hem yerel hem de uluslararası boyutta ilgi görüyor” diye konuştu.
Trabzon Heyelan 5 katlı binayı teğet geçti, faciadan dönüldü Trabzon’un Arsin ilçesinde şiddetli yağışların ardından meydana gelen heyelanda 5 katlı binadakiler büyük tehlike yaşadı. Zemin katından toprak ve kaya parçaları nedeniyle zarar gören binanın yolu da kapandı. Trabzon’da önceki gün etkisini gören şiddetli yağışların ardından meydana gelen sel ve heyelanların izlerini sarılmaya çalışılıyor. 4 ilçede etkisini gösteren şiddetli yağışlar nedeniyle bazı mahalle yolları ulaşıma kapanırken, belediye ve karayolları ekiplerince yapılan çalışmalar sürüyor. Arsin ilçesinin Yolüstü mahallesinde bulunan Can Küme Evleri’ndeki 5 katlı bina ise heyelanı teğet geçti. Aşırı yağışların ardından büyük bir gürültü ile meydana gelen heyelan 5 katlı binanın zemin katında maddi hasara neden olurken, 5 hanenin bulunduğu binanın yolu da toprak ve taş parçaları ile kapandı. Binada yaşayan bazı vatandaşlar komşularının evine giderken, bina sakinlerinden Aziz Can, “Akşam saatlerinde evde oturuyordum. Aniden bir heyelan. Şiddetli bir şekilde geldi. Gördüğünüz gibi yolumuzu kapattı. Evden çıkarak komşunun evine sığındım. Apartmanda patlamalar var. Ciddi bir hasar var. Sanki deprem oldu. Büyük bir ses oldu. Koku yaşadık. Evime giremedim. Çok hafriyat var. Bir an önce açılması lazım. Binada 5 hane var” dedi. Muhtar Tiryaki: “Burada büyük risk var, binayı görünce şaşırdım” Yolüstü Mahalle Muhtarı Bayram Tiryaki ise, binayı görünce şaşırdığını belirterek, büyük bir riskin olduğunu söyledi. Tiryaki, “Yağmurda bende rehin kalmıştım. Aracım selin ortasında kaldı. Bir şekilde oradan kurtulduk. Bir kız çocuğumuzda toprağın altında kalmıştı. Yollar kapalı olduğu için ne AKUT, ne itfaiye gidemedi. Sonrasında topraktan çıkarılmış. AKUT ambulans ile alınarak hastaneye getirdi. Açık bir tane yolumuz yok. Kepçeler ve greyderler çalışıyor ama yetersiz kalıyorlar. Bütün mahallelerde bu şekilde mağduriyet var. Burada büyük risk var. Bu binayı görünce şaşırdım. Belediyeden geldiler müdahale edeceklerini söylediler. 2 ay önce de bir sel olmuştu. Bu ikinci oldu. 50 yaşındayım ilk kez 2 afet gördüm. O da benim muhtarlığıma denk geldi” ifadelerini kullandı.
Trabzon Ayşenur Kaba: "Ölümü hissettim" Trabzon’un Arsin ilçesinde önceki gün şiddetli yağışların ardından meydana gelen heyelanda toprak ve odun parçalarının altında kalan genç kız, ağabeyi tarafından kurtarıldı. Evini su basması nedeniyle kurtarma ekiplerince pencereden çıkartılarak 2 saatlik yürüme mesafesinin ardından ambulansla hastaneye götürülen genç kız, hastanede tedavi altına alındı. Korku dolu o anları anlatan Ayşenur Kaba, ölümü hissettiğini belirterek, “Üzerimde kilolarca koskoca kütükler ve toprak vardı. Onun altında kalmışım. Hiç görülmeyecek şekilde altındaydım. Anneme ve ağabeyime bağırarak nefesimi çok tükettim. Sonra annem benim sesimi duymuş. Ağabeyim gelerek beni kurtardı” dedi. Trabzon’da önceki gün etkili olan şiddetli yağışlar 4 ilçede sel ve heyelanları neden oldu. Sel sularının beraberinde getirdiği heyelanlar bazı bölgelerde ulaşımı etkilerken, Arsin ilçesindeki Yolüstü mahallesinde yaşayan Ayşenur Kaba (27), evinin yanındaki ırmağın taşmasını sonucu ağaçların zarar görmesini engellemek için müdahale etmek istedi. Ağaçların etrafını açtıktan sonra evine gitmek isteyen Ayşenur, bir gürültü ile kendini toprağın altında buldu. Kış aylarında kullanmak için biriktirdiği odunların arkasında meydana gelen heyelan ile toprak ve odun parçaların altında kalan Ayşenur, anne ve ağabeyine seslenerek yardım istedi. Annesinin sesini duymasıyla müdahale edilen Ayşenur, ağabeyinin gayretleri ile toprağın içerisinden çıkartıldı. Çamur içerisinde kalan ve eve getirilen Ayşenur için ailesi 112 Acil Çağrı Merkezi’ni aradı. İhbar üzerine olay yerine gitmek isteyen ekipler karayolunda meydana gelen heyelan nedeniyle zor anlar yaşadı. İtfaiye ve AKUT’tan oluşan kurtarma ekipleri, eve ulaştıklarında Ayşenur Kaba’nın evini su bastığı ve giriş kapısında giremeyeceklerini anladı. Pencereden evin içerisinde alınan sedyeye konulan Ayşenur, evin pencere bölümünde dışarıya çıkartıldı. Heyelan sonucu yollarda meydana gelen göçükler nedeniyle Ayşenur Kaba, sedye ile yaklaşık 2 kilometrelik yolculuğun ardından kendisini bekleyen ambulansa konuldu. Ambulans ile Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirilen genç kız tedavi altına alındı. “Ağabeyim beni kurtardı” Hastanede yaşadığı o korku dolu anları İHA muhabirine anlatan Ayşenur Kaba, çok korktuğunu ve daha önce böyle bir sel yaşamadığını söyledi. Kaba, “Evimin önünde oldu olay. Evimizin hemen yanında bir ırmak var. Çok yağmur yağdığı için o ırmak taştı. Taşınca da orada büz var onun etrafını açmak için gittim. Onun yanında da kışlık odunlarımız vardı. Orayı açtıktan sonra arkamı döndüm eve gidiyordum, Yukarıdan aşağıya bir ses geldiğini duydum. Gözümü açtığımda yerdeyim. Üzerimde kilolarca koskoca kütükler ve toprak vardı. Onun altında kalmışım. Hiç görülmeyecek şekilde altındaydım. Anneme ve ağabeyime bağırarak nefesimi çok tükettim. Sonra annem benim sesimi duymuş. Ağabeyim gelerek beni kurtardı. Oradan çıktığım zaman bacaklarımı hissetmiyordum. Öğrendim ki bizim evimize de su basmış. Eve getirdiler ama yere yatırdılar. Çünkü ben hiçbir şekilde hareket edemiyorum. AKUT ve itfaiye ekipleri geldi. Onlar beni pencereden dışarıya çıkardılar. 2 kilometre boyunca beni sedyede taşıdılar. Ambulans ile hastaneye geldim. Ama çamurdan çıkmış gibiydim, çok ağrım vardı. Ben orada ölümü hissettim. Çok korktum. Hayatımda bir böyle bir şey yaşamadım. Kırık çıkık yok ama bacaklarım çok zedelendi. İyi olmaya çalışıyorum. Daha önce böyle bir sel yaşamadım. Hayatımda ilk kez böyle bir şey gördüm. Evimi de su bastı. Bütün her şey zarar gördü. O evi yeni yaptırmıştık. Nasıl toparlayacağız bilmiyorum. Anne ve ağabeyim onunla ilgileniyor” ifadelerini kullandı.