GÜNDEM - 25 Eylül 2024 Çarşamba 09:39

İzmir’in kadın ateş savaşçıları 24 saat göreve hazır

A
A
A

İzmir itfaiyesinde çalışan ve görevden göreve koşan ateş savaşçısı kadınlar, yetenekleriyle göz dolduruyor. Şoför, itfaiye eri gibi her alanda çalışarak sayısız ihbara koşan ve yeri geldiğinde 24 saat görev yapan kadın ateş savaşçıları, tecrübeli itfaiyecilere taş çıkartıyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı, her birimde olduğu gibi son yıllarda kadın itfaiyeci sayısında da artışa gitti. 15 kadın itfaiyeci daire başkanlığında görev yaparken, toplamda bin 170 personel, birlikte omuz omuza yangından yangına koşuyor.

Şoför, itfaiye eri gibi her alanda sıkı bir eğitimden geçen ateş savaşçısı kadınlar, yangınlarda aktif olarak görev alıyor. Sayısız “canlar” kurtaran ve ihbardan ihbara koşan kadın itfaiyeciler, yetenekleriyle göz doldurarak tüm kadınlara örnek oluyor.

“Kadınlarımızdan kesinlikle itfaiyeci olmalı”

İtfaiye şoförü olarak görev yapan Ayet Kütükbaş, İtfaiye Haftasını kutlayarak, teşkilatta görev yapmaktan dolayı gurur duyduğunu söyledi. İzmir’de sayılı kadın itfaiye şoför olarak çalışan Kütükbaş, “’Zorlukları var’ diyerek gelecek insanları korkutmak istemiyorum aslında; zorlukları da var, güzellikleri daha fazla. İtfaiyecilik sadece insanı değil; bütün canlıları, doğayı, bitkileri, hayvanları hepsini koruma altına alan bir meslek. O yüzden bana çok cazip geldi ve beni kendine çok çekti. Yoğun ve güzel eğitimler alarak göreve başladık. Kadınlarımız kesinlikle itfaiyeci olmalı. Hiçbir zorluk kadın itfaiyecileri yıldıramaz. Sayımızın artması gerekiyor. Görev yaptığımız zamanlarda maalesef duyarsız vatandaşlarımız var. Özellikle olay yerine giderken fermuar sistemini kullandıkları zaman biz çok rahatlıyoruz. Zaman zaman hatalı paklanmalarda da çok fazla sıkıntıya giriyoruz. Olay yerinde, dar sokaklarda araçlarımızı yeteri kadar yaklaştıramıyoruz. Bu durum bizi zorluyor” dedi.

Depremde enkazdan itfaiyeciler kurtardı, o da itfaiyeci oldu

İtfaiye eri olarak görev yapan Simge Akbulut da, 30 Ekim 2020 İzmir depreminde enkaz altında kaldı. İtfaiyecilerin kurtardığı ve yaşama döndürdüğü Akbulut, şimdi itfaiyecilik mesleğini yapmanın gururunu yaşıyor.

Akbulut, “30 Ekim 2020 tarihinde İzmir depremini yaşadık maalesef. Beni enkaz altından şuan ki çalışma arkadaşlarım kurtardı. Ben nasıl enkaz altında çaresiz kurtulmayı bekliyorsam ve arkadaşlarım gelip beni kurtardıysa, aynen ben de şuan bu mesleği yapan bir itfaiyeci olarak, ben de benden yardım bekleyen insanları kurtarmak için bu mesleği seçtim” diye konuştu.

"’Kadının yangında ne işi var?’ diyorlar; ama hepimiz başarıyla yapıyoruz"

Akbulut, “Eğitlerimiz çok zor. Evet zorlandık; ama severek yaptığımız için de bu zorlukları hiç görmedik. Daha çok yapmak istedik. Bizim insanlarımız genelde kadın itfaiyeci görmeye pek alışkın değil. Olay yerindeyken bize, ‘pardon beyefendi bakar mısınız?’ diyorlar. Beni gördüklerinde çok şaşırıyorlar. ‘Kadın yapamaz’, ‘kadının yangında ne işi var?’ ‘bu erkek işi’ gibi bir söylentide bulunuyorlar; ama hepimiz başarıyla bu görevi sürdürüyoruz. Eğer bu mesleği yapmak isteyen kadınlar varsa, her sektörde mutlaka bu tarz bir şey vardır. Bunlara kulak asmasınlar ve hayallerinin peşinde koşsunlar” şeklinde aktardı.

Bir başka itfaiyeci Emire Betül Esin de, “Lise sürecim bitmek üzereyken, her genç gibi meslek hayallerim vardı. Araştırdım ve itfaiyecilik hoşuma gitti. İnsanlara yardım ediyorsun ve benim istediğim gibi aksiyonlu bir meslekti. Okulunu okuyup daha sonra atandım. İzmir gibi büyük bir şehirde gördüğümüz vakalar, olaylar o kadar farklı ki. Her gün farklı bir şeyle karşılaşabiliyorsunuz. Gittiğiniz her yerde acı var; ama burada güzel olan kısım insanlara yardım ediyorsunuz. Onlara bir umut oluyorsunuz” ifadelerine yer verdi.

“Bu yıl yangınlarda büyük artış var”

İtfaiye Çavuşu Mehmet Güzer de, geçen yıla oranla bu yıl yangınlarda artış olduğunu vurguladı. Yüzer, İzmir yangınlarıyla ilgili şu bilgiyi paylaştı:

“Bu sene sadece ilk 9 ayda 12 bin yangın çıkmış istatistiklere göre; yani daha kalan 3 ayda da istatistiklere yansımamış yangınlar var. Büyük bir artış söz konusu. Yangınların genel olarak yüzde 98’i, hem orman yangınları olsun, genel yangınlar olsun insan hatasından kaynaklanıyor. Hepsi insan kaynaklı çıkıyor. Büyük oranı da zaten sigaradan kaynaklı. Bu yüzden vatandaşlarımız biraz daha dikkat etmeli. Kadınlarımızla beraber çalışmak bize ayrıca gurur veriyor. Son yıllarda kadın itfaiyeci sayımız arttı. Hepsi 24 saat çalışan arkadaşlarımız ve bu mesleği çok seviyorlar, canla başla çalışıyorlar.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Akdeniz Üniversitesi, Moskova heyetini ağırladı Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Moskova Hükümeti Dış Ekonomi ve Uluslararası İlişkiler Bakanı Sergey Cheremin ve Rusya’nın çeşitli üniversitelerinden gelen heyeti ağırladı. Ziyarette Türkiye ve Rusya arasında başta akademi olmak üzere her alanda iş birliklerinin güçlendirilmesi konusunda görüş alışverişinde bulunuldu. Moskova Hükümeti Dış Ekonomi ve Uluslararası İlişkiler Bakanı Sergey Cheremin, Moskova Devlet Spor ve Turizm Üniversitesi Rektörü Natalya Masyagina, Rusya Federasyonu Antalya Başkonsolosu Sergey Vetrik, Moskova Devlet Spor ve Turizm Üniversitesi Dekanı Alexander Ivancov’un da aralarında bulunduğu heyet Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan’ı ziyaret etti. Ziyarete Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Gürbüz de eşlik etti. “Akademik bağlarımızın güçlenmesi önemli” Moskova Hükümet Bakanı ve heyet üyelerini ağırlamaktan büyük onur duyduğunu belirten Rektör Özkan, “Türkiye olarak Rusya ile hâlihazırda bulunan bağlarımızı derinleştirmek bizler için çok kıymetli. Ekonomik ve ticari bağların yanında akademik bağlarımızın da geliştirilmesi Akdeniz Üniversitesi olarak önem verdiğimiz bir nokta. Üniversitemizde 109 Rus öğrenci öğrenim görmekte, Turizm Fakültemizde Rusça dersler verilmekle beraber Rus Dili ve Edebiyatı Bölümlerimiz de Rus kültürü ile bizleri daha yakından tanıştırmakta. Komşu iki ülkenin üniversiteleri olarak sizlerle iş birlikleri gerçekleştirmek bizler için de çok kıymetli olacaktır.” ifadelerini kullandı. “Sizleri üniversiteme davet ediyorum” Bakan Cheremin, Rusya ve Türkiye arasındaki bağları her alanda güçlendirmek istediklerini belirterek, akademi alanındaki iş birliklerine de önem verdiklerini vurguladı. Moskova Devlet Spor ve Turizm Üniversitesi Rektörü Natalya Masyagina da dünyanın farklı ülkelerinden öğrencilerinin olduğunu belirterek, “Ama maalesef henüz Türkiye’den bir öğrencimiz yok. Umarım en yakın zamanda olur. Ben sizleri ve Akdeniz Üniversitesi’nden bir heyeti ve bir grup öğrenciyi üniversiteme davet etmek istiyorum.” dedi. “Türk üniversiteleri ile ilişkileri artırmak istiyoruz” Moskova Devlet Spor ve Turizm Üniversitesi Dekanı Alexander Ivancov, bağlı bulunduğu Üniversitenin 6 adet Nobel ödülüne sahip olduğunu belirterek Türkiye ile Akkuyu Nükleer Enerji Santrali konusunda anlaşmaları olduğunu ve bu konuda Türk yetkililere eğitimler verdiklerini ifade etti. Ivancov, Türkiye ve Türk Üniversiteleri ile ilişkilerini ve iş birlikleri her alanda artırmak istediklerini vurguladı.
Adana Çocuklara para veren şahıs aileleri korkuttu Adana’da evlerinin bahçesinde oynayan çocuklara para verip "Anneme dua edin" diyen şahıs aileleri korkuttu. Edinilen bilgiye göre olay, Çukurova ilçesine bağlı Yurt Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, kimliği belirlenemeyen bir kişi apartmanın bahçesinde oyun oynayan 6 yaşındaki M.N.B., R.Ç. ile N.T.’nin yanına yaklaştı. Söz konusu kişi çocuklara para vererek "Anneme dua edin" dedi, ardından da çocuklara "Gelin gidelim" tarzı söylemlerde bulunup olay yerinden uzaklaştı. Bu durumu gören aileler ise polise giderek şikayette bulundu. Adana Emniyet Müdürlüğüne bağlı ekipler ise güvenlik kameralarını incelemeye aldı. Polis söz konusu şüpheliyi yakalamak için kentte geniş çaplı çalışma başlattı. 6 yaşındaki M.N.B.’nin annesi Burcu Bulut, "10 gün öncesinde de çocuklar bahçeye indiklerinde sakallı birisi ’çok tatlısınız’ diyerek çocukların fotoğrafını çekmek istemişti. Gördüğünüz zaman bize haber verin dedik, sonrasında çocukları bir daha aşağı indirmedik. Hafta sonu kapının önünde oynamaları için komşumun eşliğinde indirdik. Komşum 5 dakika markete kadar gittiğinde bu sırada bir kişi geliyor. Gelen kişi çocuklarımıza para veriyor. Çocuğum hemen yukarı çıkarak durumu bize anlattı. Sakalları vardı, uzun boylu birisiydi, ısrar etti biz almadık. ’Alın işte, annem hasta ona dua edersiniz’ dediğini söylediler" diye konuştu. "Çocuğumu dışarı çıkarmaya korkuyorum" Çocukların çok korktuğunu söyleyen Bulut, "Şu an çocuğumu kapının önüne çıkartamıyorum. Ben çocuğumu apartmanın girişine kadar indiremeyecek miyim? Parayı balya ile çıkartıp çocuklara alması için ısrar ediyor, çocuklar birbirini uyarınca parayı almıyor. Komşum otoparka girmeseydi, belki çocuğu kolundan tutacaktı. Çocuğumu sokağa çıkarmayı bırakın apartmanın aşağısına indirmeye korkuyorum" dedi. "Çocuklarımızın can güvenliği yok" 6 yaşındaki N.T.’nin annesi Ayşe Tan ise, "Biz bu apartmanda oturuyoruz, çocuklarımız oynasın diye aşağı indiriyoruz. Saniyelik oluyor, çocuklarımızı güvenip aşağı indiremeyecek miyiz? Can güvenliğimiz yok. Çocuklarımızın kendimizin can güvenliği yok. Yetkililerin bir an önce çözüm bulmasını istiyoruz" diye konuştu.