EKONOMİ - 05 Aralık 2025 Cuma 13:09

İzmir Valisi Elban: "Kurulan İzmir Kaynak Verimliliği Merkezi, Türkiye’de ilk ve tek kurum"

A
A
A
İzmir Valisi Elban: "Kurulan İzmir Kaynak Verimliliği Merkezi, Türkiye’de ilk ve tek kurum"

Kaynak verimliliği uygulamaları alanında kapasite oluşturmak ve İzmir sanayisine hizmet vermek amacıyla hayata geçirilen İzmir Kaynak Verimliliği Merkezi’nin tanıtım toplantısı gerçekleştirildi. İzmir Valisi Süleyman Elban, "Türkiye’de ilk ve tek kurum olan İzmir Kaynak Verimliliği Merkezi kurulmuş oldu" dedi.


İzmir Kaynak Verimliliği Merkezi’nin tanıtım toplantısı, İzmir İktisat Kongre Binası’nda gerçekleştirildi. Toplantıya İzmir Valisi Süleyman Elban, AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, akademisyenler ve iş dünyası temsilcileri katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Vali Elban, "Sadece valilikler bünyesinde değil, Türkiye’de ilk Kaynak Verimliliği Merkezi kuruldu. Bugünkü toplantımızın amacı da bunun kamuoyuna tanıtılması ve ilgililere bu hizmetin verildiğinin duyurulmasıdır. Malumunuz, özellikle küresel ısınma, iklim krizi, çevre kirliliği sorunları ve birçok nedenle artık dünyada hem kaynaklar gittikçe azalmaya hem de azalan kaynaklarla birlikte çevre kirliliği ve çevre sorunları ayrı bir sorun olarak ortaya çıkmaya başladı. Doğal olarak insanlık bu sorunlarla başa çıkmak ve kaynakları daha verimli kullanmak amacıyla çeşitli çalışmalara yöneliyor. Bu çalışmalardan biri olarak bilinçli üretim tekniklerinden vazgeçilip daha çevreci ve çevreyi korumaya yönelik tekniklere geçme mecburiyeti doğuyor. Bunların en önemlilerinden bir tanesi artık geri dönüşümün ön plana çıkarılmasıdır. Üretimde ne kadar geri dönüşümden kazanılmış malzemenin kullanılması çok önem kazanmaya başladı. Bunlar çeşitli regülasyonlarla ve fonlarla destekleniyor. Avrupa Birliği müktesebatı 1 Ocak 2026’dan itibaren sınırda karbon ayak izi uygulamasına başlıyor ve bazı ürünlerde başlamak kaydıyla 2030’a kadar artarak devam edecek şekilde ihraç edilen ürünlerde karbon ayak izinin azaltıldığını, daha çevreci ve teknolojik ürünler üretildiğini ispatlamak gerekiyor. Aksi halde ek ücret ve tarife ödemek zorunlu olacak" ifadelerini kullandı.



"Türkiye’de ilk ve tek kurum"


Kaynak Verimliliği Merkezi’nde firmalara karbon ayak izinin azaltılmasının ne anlama geldiği ve nasıl raporlama yapılması gerektiği konusunda destek vermek istediklerini belirten Elban, "Aynı zamanda bölgemizde bu alanda uzmanların yetişmesine katkı sağlamak istiyoruz. Tüm bu ihtiyaçlardan hareketle ilimizde bir Kaynak Verimliliği Merkezi kurulması zorunlu hale geldi. Bunu sanayi ve ihracatçılarla iş birliği içinde kurmak için ciddi çaba sarf ettik ancak arzu ettiğimiz sonucu alamayınca, regülasyonların başlamasına 26 gün kalmışken bu sorumluluğu üzerimize almak zorunda kaldık. Türkiye’de ilk ve tek kurum olan İzmir Kaynak Verimliliği Merkezi böylece kurulmuş oldu" dedi.



"Bu sistemi belli bir süre tüm kullanıcılara ücretsiz açıyoruz"


Kalkınma Ajansı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının desteğiyle yıllardır yürütülen, endüstriyel simbiyozu esas alan eco-cycle projesini de bu merkezin içine aldıklarını ifade eden Elban, sözlerini şöyle noktaladı:


"Bu platformda herkes ürettiği atıkla sisteme girecek, ihtiyaç duyan firmalar da bu atıklara erişebilecek. Böylece geri dönüşüm malzemesine erişim kolaylaşacak ve karbon ayak izi azalacak. Bu sistemi belli bir süre tüm kullanıcılara ücretsiz açıyoruz. Bu hizmetten erken yararlananlar için avantaj sağlanacak; ileride maliyetler gereği ücretlendirme yapılacak. Eco-cycle’ın merkez bünyesine alınmasıyla Kaynak Verimliliği Merkezi’nin hizmetleri bütünleşik hale gelmiş oluyor. Böyle bir uygulama şu anda ülkemizde başka bir yerde bulunmuyor. Bu merkezde yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm, karbon ayak izinin azaltılması ve çevreci teknolojik üretim konusunda kapsamlı çalışmalar yürütmeyi hedefliyoruz."



İzmir Valisi Elban: "Kurulan İzmir Kaynak Verimliliği Merkezi, Türkiye’de ilk ve tek kurum"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan yaylalarından köylere uzanan zorlu kış mesaisi Erzincan’da kış mevsiminin etkisini artırmasıyla birlikte, karla kaplanan köylerde besiciler zorlu şartlar altında hayvanlarının bakımını sürdürmeye devam ediyor. Yaz aylarında küçükbaş hayvanlarını yaylalarda otlatan besiciler, kar yağışının başlamasıyla birlikte köylerine dönerek kışlık besleme dönemine geçiyor. Kar kalınlığının yer yer metreleri bulduğu köylerde günün büyük bölümünü hayvanlara ayıran besiciler, yaz aylarında büyük emeklerle istifledikleri ot, yonca ve samanı kar tabakasının altından çıkarıyor. Zorlu koşullara rağmen besiciler, kızak ya da yük hayvanları yardımıyla taşıdıkları yemleri, ezdikleri kar örtüsünün üzerine sererek küçükbaş hayvanlarını besliyor. Hayvanların yeterli beslenmesi için bu zahmetli süreç günde 2 ila 3 kez tekrarlanıyor. Besiciler, yemden tasarruf sağlamak amacıyla zaman zaman koyun sürülerini karla kaplı arazilere çıkararak kuru ağaç dalları ve köklerle beslenmelerini sağlıyor. Soğuk hava, tipi ve kar yağışına rağmen hayvanların bakımını aksatmayan besiciler, gece gündüz demeden mesailerini sürdürüyor. Zor kış şartlarının hayvancılığı olumsuz etkilediğini belirten besiciler, bu dönemde hayvan sağlığının büyük önem taşıdığına dikkat çekiyor. Erzincan’da karla kaplı köylerde devam eden bu zorlu mesai, besicilerin emek ve fedakârlıkla sürdürdüğü hayvancılık faaliyetlerinin en çarpıcı örneklerinden biri olarak öne çıkıyor. İlkbahar aylarının ortalarına kadar devam eden kış mesaisi, bölge hayvancılığının ayakta kalmasında önemli rol oynuyor.
Manisa Genç kardeşlerden Sarıgöl ekonomisine 700 bin fidan hamlesi Manisa’nın Sarıgöl ilçesinde genç girişimci kardeşler Aytaç ve Ahmet Ünlükoç, 25 farklı üzüm çeşidinde bu yıl 700 bin fidan üretim hedefiyle hem bölge tarımına hem de istihdama güçlü bir ekonomik katkı sağlıyor. Fidan üretiminde 2 bin 500 kişiye istihdam sağlandığı öğrenildi. Manisa’nın Sarıgöl ilçesine bağlı Ahmetağa Mahallesi’nde genç girişimci kardeşler Aytaç ve Ahmet Ünlükoç, bağ fidanı üretiminde önemli bir başarıya imza atıyor. Ünlükoç kardeşler, 2 dekarı sera olmak üzere toplam 28 dekar açık alanda; 300 bin açık köklü, 300 bin tüplü ve 100 bin aşılı olmak üzere bu yıl 700 bin adet üzüm fidanı üretmeyi hedefliyor. Geçtiğimiz yıl 140 bin adet fidan üretimi gerçekleştiren kardeşler, kısa sürede üretim kapasitelerini artırarak Sarıgöl ekonomisine ve bölge tarımına katkı sağlamayı amaçlıyor. "Hayalim her zaman kendi işimi kurmaktı" Üretici kardeşlerden 26 yaşındaki Aytaç Ünlükoç, üniversitede inşaat bölümünden mezun olduktan sonra yaklaşık 4 yıl çeşitli inşaat firmalarında ve farklı sektörlerde çalıştığını belirterek, "Hayalim her zaman kendi işimi kurmaktı. Abim Ahmet Ünlükoç ile düşüncemiz her zaman üretimden yana oldu. Bölgemizde bağcılık yaygın olduğu için girişimimiz bağ fidanı üretimi oldu. Geçen yıl ortalama 140 bin fidan ürettik. Bu yıl hedefimiz 700 bin fidan. Satışlarımızı ağırlıklı olarak Ege Bölgesi’ne, kısmen de Orta Karadeniz ve İç Anadolu bölgelerine yaptık. Hayalimiz birkaç yıl içinde yurt dışı pazarına ulaşmak" dedi. Son 5 ayda 2 bin 500 kişiye istihdam Üretim sürecine ilişkin bilgi veren Aytaç Ünlükoç, "Aralık ve ocak aylarında fidan çelik alımı yapıyoruz. Şubat ayında tüp (kese) dolumu, mart ve nisan aylarında ise aşı ve dikim işlemleri gerçekleştiriliyor. Yaklaşık 5 aylık bu yoğun üretim maratonunda toplam 2 bin 500 işçi çalıştırıyoruz" diye konuştu. Fidanlarla 25 farklı üzüm çeşidi üretiliyor Ünlükoç kardeşler; Sultaniye, K7, S1, Thomson, Mevlana, Superior, Crimson, Antep Karası, Red Globe, Alphonse, Michele Palieri, Cardinal, Şiraz, Merlot, Boğazkere, Öküzgözü başta olmak üzere toplam 25 farklı üzüm çeşidinin fidanını ürettiklerini, ayrıca talebe göre farklı üzüm çeşitlerinin de üretimini yaptıklarını ifade etti. "Vizyonumuz kaliteli ve güvenilir fidan üretimi" Kardeşlerden 29 yaşındaki Ziraat Mühendisi Ahmet Ünlükoç ise, "7 yıldır özel bir zirai ilaç firmasında Ege Bölgesi satış temsilcisi olarak çalışıyorum. Kardeşimle çıktığımız bu yolda vizyonumuz; kaliteli, sağlıklı ve güvenilir fidan üretimi yapmak. Hayal kurduk, düşündük ve hayata geçirdik. Uzun yıllardır pazarlama alanında çalışıyoruz. Doğru ve bilinçli üretim yaptığımız sürece pazarlamada sorun yaşayacağımızı düşünmüyoruz" dedi. İki mühendis kardeş, üzüm fidanının yanı sıra 20 bin adet zeytin fidanı ve çeşitli meyve fidanlarının da üretimini yaptıklarını, Türkiye’nin her yerine kargo ile fidan gönderdiklerini kaydetti.