Yerel Haberler
İstanbul
PFDK’dan Edin Visça’ya 2 maç men cezası 19 Eylül 2024 Perşembe - 21:54:14 Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK), Trabzonspor-Beşiktaş maçında kırmızı kart gören bordo-mavili futbolcu Edin Visça’ya 2 maç men cezası verdi. Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) resmi internet sitesinden açıklanan PFDK kararları şöyle: "Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’nun 19.09.2024 tarih ve 10 sayılı toplantısında almış olduğu kararlar aşağıda belirtilmiştir. 1 - Gaziantep Futbol Kulübü’nün, 14.09.2024 tarihinde oynanan Sivasspor - Gaziantep FK Trendyol Süper Lig müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle ve bu eylemin aynı sezon içinde misafir kulüp olduğu müsabakada ilk kez gerçekleştirilmesinden dolayı ihtar cezası ile cezalandırılmasına, FDT’nin 53/3. maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan misafir tribün A blokta yer alan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki misafir kulüp olduğu müsabakaya girişlerinin engellenmesine, Aynı müsabakada Gaziantep Futbol Kulübü’nün, takım halinde sportmenliğe aykırı hareketi nedeniyle 40 bin 500 TL para cezası ile cezalandırılmasına, 2 - Galatasaray’ın, 14.09.2024 tarihinde oynanan Galatasaray - Çaykur Rizespor Trendyol Süper Lig müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle FDT’nin 53/3. maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan kuzey tribün 106-206, güney tribün 119-120 numaralı bloklarda yer alan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki ev sahibi kulüp olduğu müsabakaya girişlerinin engellenmesine, 3 - Samsunspor’un, 14.09.2024 tarihinde oynanan Samsunspor - Konyaspor Trendyol Süper Lig müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle FDT’nin 53/3. maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan güney üst tribün 204 ve 205 numaralı bloklarda yer alan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki ev sahibi kulüp olduğu müsabakaya girişlerinin engellenmesine, 4 - Bodrum FK’nın, 14.09.2024 tarihinde oynanan Bodrum FK - RAMS Başakşehir Trendyol Süper Lig müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle ve bu eylemin aynı sezon içinde ev sahibi kulüp olduğu müsabakada ilk kez gerçekleştirilmesinden dolayı ihtar cezası ile cezalandırılmasına, FDT’nin 53/3. maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan maraton tribün E ve D numaralı bloklarda yer alan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki ev sahibi kulüp olduğu müsabakaya girişlerinin engellenmesine, Aynı müsabakada Bodrum FK sporcusu Alfredo Kulembe Ribeiro’nun, rakip takım sporcusuna yönelik ciddi faulü nedeniyle 2 resmi müsabakadan men cezası ile cezalandırılmasına, 5 - RAMS Başakşehir sporcusu Dimitrios Pelkas’ın, 14.09.2024 tarihinde oynanan Bodrum FK - RAMS Başakşehir Trendyol Süper Lig müsabakasında, rakip takım sporcusuna yönelik ciddi faulü nedeniyle 2 resmi müsabakadan men cezası ile cezalandırılmasına, 6 - Trabzonspor’un, 15.09.2024 tarihinde oynanan Trabzonspor - Beşiktaş Trendyol Süper Lig müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle FDT’nin 53/3. maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan kuzey kale arkası alt tribün J-I, güney kale arkası alt tribün J-I, doğu alt tribün J numaralı bloklarda yer alan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki ev sahibi kulüp olduğu müsabakaya girişlerinin engellenmesine, Aynı müsabakada Trabzonspor sporcusu Edin Visça’nın, rakip takım sporcusuna yönelik ciddi faulü nedeniyle 2 resmi müsabakadan men cezası ile cezalandırılmasına, 7 - Kayserispor Kulübü Başkanı Ali Çamlı’nın, 15.09.2024 tarihinde oynanan Kayserispor - Eyüpspor Trendyol Süper Lig müsabakasında, müsabaka öncesinde akredite edilmediği alanlarda bulunmasından dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle ihtar cezası ile cezalandırılmasına, 8 - Fenerbahçe’nin, 15.09.2024 tarihinde oynanan Kasımpaşa - Fenerbahçe Trendyol Süper Lig müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle ve bu eylemin aynı sezon içinde misafir kulüp olduğu müsabakada 3. kez gerçekleştirilmesinden dolayı 210 bin TL para cezası ile cezalandırılmasına, FDT’nin 53/3. maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan misafir tribün kale arkası kapalı G VE F bloklarda yer alan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki misafir kulüp olduğu müsabakaya girişlerinin engellenmesine, Fenerbahçe’nin, taraftarlarının neden olduğu FDT’nin 53/8. maddesi kapsamındaki çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle 780 bin TL para cezası ile cezalandırılmasına, 9 - Antalyaspor’un, 16.09.2024 tarihinde oynanan Antalyaspor - Adana Demirspor Trendyol Süper Lig müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle FDT’nin 53/3. maddesi uyarınca çirkin ve kötü tezahüratta bulunan kuzey kale arkası alt kat tribün kuzey alt C blokta yer alan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki ev sahibi kulüp olduğu müsabakaya girişlerinin engellenmesine, Aynı müsabakada Antalyaspor idarecisi Levent Ördel’in, müsabaka sonrasında akredite edilmediği alanlarda bulunmasından dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle ihtar cezası ile cezalandırılmasına, Aynı müsabakada Antalyaspor görevlisi Ahmet Karaağaç’ın, müsabaka sonrasında akredite edilmediği alanlarda bulunmasından dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle ihtar cezası ile cezalandırılmasına, 10 - Adana Demirspor’un, 16.09.2024 tarihinde oynanan Antalyaspor - Adana Demirspor Trendyol Süper Lig müsabakasında, teknik sorumlusunun müsabaka sonrası yapılan flaş röportaja katılmamasından dolayı Süper Lig ve TFF 1. Lig Yayın Talimatı’nın 8/5. ve 8/8. maddelerine aykırı eylemi nedeniyle aynı talimatın 8/13. maddesi uyarınca 150 bin TL para cezası ile cezalandırılmasına, Aynı müsabakada Adana Demirspor teknik sorumlusunun basın toplantısına katılmamasından dolayı Süper Lig ve TFF 1. Lig Yayın Talimatı’nın 9/2. maddesine aykırı eylemi nedeniyle aynı talimatın 9/7. maddesi uyarınca 150 bin TL para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir."
19 Eylül 2024 Perşembe - 19:52 Ticaret Bakanlığı’ndan Necibe Batmaz’a ’Ahi Esnaf Beratı’ İstanbul Balat’ta 65 yıldır hizmet veren Balat Aile Kileri dükkanının sahibi Necibe Batmaz’a Ticaret Bakanlığı tarafından ’Ahi Esnaf Beratı’ verildi. İstanbul’un tarihi semtlerinden Balat’ta 65 yıldır hizmet veren Balat Aile Kileri dükkanının sahibi Necibe Batmaz’a Ticaret Bakanlığı tarafından ’Ahi Esnaf Beratı’ verildi. Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, Necibe Batmaz’ı dükkanında ziyaret ederek, ’Ahi Esnaf Beratı’nı takdim etti. Çok gururlu olduğunu söyleyen Necibe Batmaz, "Beni bu şekilde takdir ettikleri için çok mutlu oldum. 65 yıldır burada hizmet ediyoruz. Bu işi babam ile birlikte yapıyorduk. Babamı kaybettikten sonra, işimizi bırakmadım. Babamın vasiyeti üzerine bu işletmede hizmet vermeye devam ediyorum. Babamızdan kalan bakkal dükkanımızı ayakta tutmaya çalışıyoruz" dedi. 1963 yılında Necibe Batmaz’ın merhum babası Hüseyin Türkyılmaz tarafından Balat’ta kurulan işletme, halen kurulduğu yerde hizmet vermeye devam ediyor. Henüz 8 yaşındayken babasının yanında işe başlayan Necibe Batmaz tarafından da 40 yıldır işletilen Balat Aile Kileri, yıllardır kapıya gelen muhtaçları boş çevirmeyerek parası olmayanlara veresiye ürün veriyor. Babasının ’kapıya gelen hiç kimseyi boş çevirmeyin’ tavsiyesine uyarak bakkala gelen mahallelinin ihtiyaçlarını veresiye defterine yazarak gideren Necibe Batmaz, bir süre önce işletmeyi kapatma noktasına geldi ancak bir hayırseverin veresiye defterindeki borçları kapatmasıyla hizmetini sürdürmeye devam etti.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır: “Atatürk Havalimanı terminalini ‘Terminal İstanbul’ projesiyle dünyanın en büyük teknoloji ve girişimcilik merkezi haline getiriyoruz”
19 Eylül 2024 Perşembe - 17:19 Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır: “Atatürk Havalimanı terminalini ‘Terminal İstanbul’ projesiyle dünyanın en büyük teknoloji ve girişimcilik merkezi haline getiriyoruz” Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Hızlı büyüme potansiyeli taşıyan teknoloji girişimlerinin, daha hızlı ölçeklenmesine ve küresel pazarlara açılmasına da rehberlik ediyoruz. Atatürk Havalimanı terminalini ‘Terminal İstanbul’ projesiyle dünyanın en büyük teknoloji ve girişimcilik merkezi haline getiriyoruz” dedi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, MEF Üniversitesi’nde Teknoloji Geliştirme Merkezi (MEF TEKMER) açılış törenine katıldı. Törende, Bakan Kacır’a İstanbul Valisi Davut Gül, MEF Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammet Şahin, KOSGEB Başkanı Ahmet Serdar İbrahimcioğlu eşlik etti. Törende konuşan Bakan Kacır, “Bugün bilgi ve üretimin buluştuğu, yenilikçi fikirlerin ürüne dönüştüğü Teknoloji Geliştirme Merkezilerimize (TEKMER) bir yenisini daha eklemenin mutluluğu içindeyiz. İstanbul ve Türk iş dünyasının kalbinde teknoloji tabanlı başarılı girişimlerin yuvası olacağını ümit ettiğimiz ‘MEF TEKMER’in teknoloji girişimciliği ekosistemimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Dünya, tarihinin en güçlü teknoloji devrimlerinden birinin eşiğinde yer alıyor. Yapay zeka, nesnelerin interneti, büyük veri ve bulut bilişim gibi yenilikçi ve yıkıcı teknolojiler, sosyal hayattan iş süreçlerine, üretim modellerinden tüketici davranışlarına kadar her alanda radikal dönüşümlere neden oluyor. Bu yeni teknolojik düzende, sürdürülebilir başarı ve rekabet avantajı elde etmemizde güçlü üretim altyapıları ile birlikte özgün ve yenilikçi çözümler üretme kabiliyetine sahip teknoloji ve inovasyon ekosistemleri anahtar rol üstleniyor. Türkiye olarak bizler de bu yeni dünya düzenini, ülkemizin rekabetçiliğinin artması ve ’Milli Teknoloji Hamlesi’ vizyonumuz ışığında ‘Tam Bağımsız Türkiye’nin inşası yolunda bir fırsat olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı. “Küresel rekabet gücümüzü artıracak projeleri hayata geçiriyoruz” Küresel rekat gücünü artırmak için projeler hayata geçirildiğini ifade eden Bakan Kacır, “Bu doğrultuda, küresel rekabet gücümüzü artıracak, ekonomik ve teknolojik bağımsızlığımızı temin edecek projeleri hayata geçiriyoruz. Gençlerimizin, araştırmacılarımızın, girişimcilerimizin parlak fikirlerinin iş modellerine, girişimlere dönüşmesi için onların teknoloji ve inovasyon ekosistemi ile etkileşimlerini güçlendirecek adımları atıyoruz. Teknolojide paradigma değişimlerine doğru zamanda odaklanarak yüksek teknoloji ve katma değer üreten öncü Türkiye’yi inşa ediyoruz. Bu anlayışın işaret fişeğini savunma sanayinde yaktık. Gerçekleştirdiğimiz ürün, sistem ve hatta alt sistem bazlı yerlileşme çalışmaları ile sektörde yüzde 20 olan yerlilik oranını yüzde 80’e çıkardık. Bugün Türkiye’nin milli ve özgün İHA’ları, dünyada savaş paradigmasını ve jeopolitik dengeleri değiştirici unsurlar olarak tanımlanıyor. Şimdi benzer anlayışı sivil alanlarda uyguluyoruz. Ülkemizin teknoloji geliştirme kabiliyetinin bir nişanesi niteliğindeki yerli ve milli elektrikli otomobilimiz Togg’u Cumhurbaşkanımızın güçlü iradesi ve vizyonuyla milletimizle buluşturduk. Togg, bizler için ülkemizin 60 yıllık yerli ve milli otomotiv rüyasını gerçekleştirmekten çok daha fazlasını ifade ediyor. Togg, otomotiv sektörünün yeni mobilite ekosistemine dönüşümünde, ülkemizin ‘ben de varım’ dediğini tüm dünyaya kanıtı niteliğindedir. Togg, bugün girşimcilik ekosistemimizdeki birçok startup ile çalışarak inovasyonu teşvik etme konusundaki kararlılığını gösteriyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak; girişimcilik ekosistemini büyüterek ülkemizin teknoloji üretme ve geliştirme altyapısını kuvvetlendirmeyi, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin de üzerine taşımanın reçetesi olarak görüyoruz. Bu nedenle; güçlü bir girişimcilik ekosistemine sahip olmak Milli Teknoloji Hamlesi’nin taşıyıcı sütunları arasında yer alıyor. Ar-Ge teşviklerimizden teknopark uygulamalarımıza, TÜBİTAK desteklerinden KOSGEB programlarına ve girişim sermayesi fonlarına kadar pek çok uygulama ve düzenleme ile ülkemizde yeni teknoloji girişimlerinin yeşermesi ve ölçeklenmesi için çalışıyoruz” şeklinde konuştu. “Güçlü bir girişimcilik ekosistemine sahip olmak Milli Teknoloji Hamlesi’nin taşıyıcı sütunları arasında yer alıyor” Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak girişimcilik ekosistemini büyüterek Türkiye’nin teknoloji üretme ve geliştirme altyapısını kuvvetlendirmeyi, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin de üzerine taşımanın reçetesi olarak gördüklerini söyleyen Bakan Kacır, “Bu nedenle güçlü bir girişimcilik ekosistemine sahip olmak Milli Teknoloji Hamlesi’nin taşıyıcı sütunları arasında yer alıyor. Ar-Ge teşviklerimizden teknopark uygulamalarımıza, TÜBİTAK desteklerinden KOSGEB programlarına ve girişim sermayesi fonlarına kadar pek çok uygulama ve düzenleme ile ülkemizde yeni teknoloji girişimlerinin yeşermesi ve ölçeklenmesi için çalışıyoruz. Girişimcilik ekosisteminin tüm paydaşları arasında iş birliğini ve sinerjiyi artıran çalışma modeliyle girişimcilik ekosistemimiz için önemli kazanımlara imza attık. Ulusal Teknoloji Girişimciliği Stratejimizin ana uygulamalarından biri ‘Turcorn 100 Programı’yla da erken aşamayı başarıyla geçtik. Hızlı büyüme potansiyeli taşıyan teknoloji girişimlerinin, daha hızlı ölçeklenmesine ve küresel pazarlara açılmasına da rehberlik ediyoruz. Atatürk Havalimanı terminalini ‘Terminal İstanbul’ projesiyle dünyanın en büyük teknoloji ve girişimcilik merkezi haline getiriyoruz. Binlerce teknoloji firması ve girişimine hizmet edecek, her yıl onlarca etkinlik düzenleyecek kapasiteye sahip Türkiye’nin en büyük teknoparkını kuruyoruz. Teknoloji girişimlerin çalışanlarına hisse opsiyonu sunabilmelerinin önünü açan ve vergi avantajı sağlayan yasal altyapıyı oluşturduk. Girişim sermayesi fonlarına yurt dışından kaynak girişini hızlandırmak için, fonların yurt dışına yatırım yapma esnekliğini artırıyoruz” diye konuştu. “Türkiye, teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın yıldızı olarak ifade ediliyor” Türkiye’nin, teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın yıldızı olarak ifade edildiğini belirten Bakan Mehmet Fatih Kacır, “Tek bir satır mevzuat düzenlemesi yapmadan, sadece Bakanlıklar arasında iş birliği ve koordinasyonu güçlendirerek üst düzey yetkinliklere sahip kişilerin ülkemizde çalışma izin sürecini iki haftaya indiren Yetenek Transferi Programı’nı gerçekleştirdik. Ve bu pazartesi de teknoloji alanında yetkinliklere sahip profesyoneller ve yenilikçi girişimlerin başarı yolculuklarını Türkiye’de daha güçlü ivmeyle sürdürmelerine imkan tanıyan Türkiye Tech Visa Programı’nı ilan ettik. Attığımız inovasyon dostu adımların neticesinde daha düne kadar milyar dolar değerlemeye ulaşan teknoloji girişimi olmayan ülkemizde 7 Turcorn’a ev sahipliği yapıyoruz. Türkiye, teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın yıldızı olarak ifade ediliyor. Bugüne kadar ülkemiz girişimcilik ekosisteminin elde ettiği başarı; buzdağının yalnızca görünen yüzü. Türkiye yüzlerce Turcorn olma potansiyeline sahip teknoloji girişimciliğine ev sahipliği yapıyor. Hedefimiz 2030’a dek 100 Turcorn’umuzun, 100 bin teknoloji girişimimizin ülkemizde doğması, ülkemizde büyümesi ve dünyaya açılması. Turcorn’larımızdan yüzlerce, binlerce yeni girişim doğmaya devam edecek” dedi. “Yüksek teknolojili ürünler üretmemiz lazım” Törende konuşan İstanbul Valisi Davut Gül, “Üretim ve tüketim alışkanlıkları değişiyor. BU değişince de ülkenin, şehrin rekabet gücünün buna hazır olması gerekiyor. Kiminle otursak ve konuşsak, söylenen şey şu; Yüksek teknolojili ürünler üretmemiz lazım. Yüksek katma değerli ürünler üretmemiz lazım. Dolayısıyla bununla daha iyi rekabet ederiz. Buraya kadar hiçbir sıkıntı yok. Bu nasıl olacak? Sadece sanayicinin elimde param var, sermayem var. Hadi niyet ettim, yüksek teknolojili üretmeye şeklinde olmuyor. Bugün sayın Bakanımızın liderliğinde, yıllardır devam eden TEKMER’ler başta olmak üzere Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın her alanındaki destekleri, ilkokullardaki Dene Yap Atölyeleri’nde tutun TEKNOFEST’lerdeki yarışmalara kadar bir ekosistemin oluşması gerekiyor. Üniversitemizde bugün çok kıymetli bir etkinlik oluyor. Hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” dedi. Öte yandan, törende konuşmaların ardından kurdele kesildi. Açılış gerçekleştirildikten sonra Bakan Kacır öğrencilerin kurduğu stantları gezerek projelerle ilgili bilgi aldı.
Arnavutköy’de boşanma aşamasındaki eşini silahla öldüren sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
19 Eylül 2024 Perşembe - 17:12 Arnavutköy’de boşanma aşamasındaki eşini silahla öldüren sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Arnavutköy’de boşanma aşamasındaki eşi Serpil Gül’ü aralarında çıkan tartışma sonrası silahla vurarak öldüren Harun Gül, yargılandığı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis ile 1 yıl hapis cezasıyla cezalandırıldı. Arnavutköy’de 10 Ağustos 2024’de boşanma aşamasındaki eşi Serpil Gül’ü (35) çocuğunu sünnet ettireceğini söyleyerek eve çağıran ve aralarında çıkan tartışma sonrası silahla ateş ederek öldürdüğü iddia edilen Harun Gül’ün (40) yargılandığı dava karara bağlandı. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Harun Gül, vefat eden Serpil Gül’ün müşteki ailesi ve tarafların avukatları hazır bulundu. Duruşmaya Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatları da katıldı. “Olay günü cinnet halindeydim” Duruşmada savunma yapan sanık Harun Gül, olaydan iki üç gün önce eşine boşanma davası açtığını belirterek, “İş yerini kapattıktan sonra çocuklarımı aldım ve başka bir firmada çalışmaya başladım, 7 ay orada çalıştım. Sonrasında istenmeyen olaylar yaşandı ve hatırlamadığım bir tarihte boşandık. Olay günü cinnet halindeydim, bana ettiği hakaretlerden dolayı o cinnet anında bir şey diyemedim. Suçu işlediğim için pişmanım. Üç tane pırlanta gibi çocuğum var, onlara bakmakla yükümlüyüm. Ben hem anneleri, hem babalarıyım. Bu aşamada çocuklarım mağdurlar. Tahliyemi talep ediyorum” ifadelerini kullandı. Müşteki avukatları mahkemede sanığın cezalandırılmasını talep ederken, sanık avukatları ise müvekkilinin tahliyesini istedi. “Çocuklarım için pişmanım” Duruşmada son sözü sorulan sanık, “Keşke bunların hiçbiri olmasaydı. Bu olay yaşanmadan önce keşke ben ölseydim ama pişmanım. Çocuklarım için pişmanım, onların yanında olmadığım için pişmanım” dedi. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı Kararını açıklayan mahkeme, sanık Harun Gül’ün, ‘eşe karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçundan ise 1 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına hükmetti. Ayrıca sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, şüpheli Harun Gül’ün ayrı yaşadığı eşi Serpil Gül’ü, çocuğu M.M.’yi sünnet ettireceğini söyleyerek çağırdığı, olay günü bulundukları evde aralarında tartışma çıktığı, Serpil Gül’ün evden çıkıp kaçmaya çalıştığı, şüpheli Harun Gül’ün ise piyasadan temin ettiği silah ile Serpil Gül’e ateş ettiği, Serpil Gül’ün yere düştüğü, şüphelinin ise silahı doldur boşalt yöntemiyle 2 el daha ateş ederek ölümüne neden olduğu aktarıldı. İddianamede, şüpheli Harun Gül’ün ölen kadının başında beklediği, Serpil Gül’ün eve gelmesini sağladıktan sonra silahıyla ateş ettiği ve kadının kafa kısmına şiddetli kararlılıkla 2 el daha ateş ettiği ve eylemini belirli bir planla işlediği kaydedildi. Hazırlanan iddianamede şüpheli Harun Gül’ün ‘tasarlayarak eşe karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. (GŞ- SD-RU
Müge Anlı, 18 yıl önce kaybolan Hatice Musaoğlu’nu gündeme taşıdı
19 Eylül 2024 Perşembe - 16:56 Müge Anlı, 18 yıl önce kaybolan Hatice Musaoğlu’nu gündeme taşıdı 50 yaşındayken ortadan kaybolan 4 çocuk annesi Hatice Musaoğlu’nun şüpheli kaybını araştırmacı gazeteci Müge Anlı gündeme taşıdı. Programda gündeme gelen iddialar ve çelişkilerin ardından 18 yıldır kayıp olan kadın için harekete geçildi. Emniyet güçleri, gazeteci Anlı’nın ekrana getirdiği bahçe ve evde emare arama çalışmasına başladı. Kastamonu Azdavay’a bağlı Gümürtler Köyü’nde oğlu ve gelini ile birlikte yaşayan Hatice Musaoğlu, 2006 yılında sırra kadem bastı. 18 yıldız izine rastlanılamayan kadının akıbetini öğrenmek için abileri Aydın Musaoğlu’ndan şüphelenen kızları programa katıldı. O dönem annesinin odasına yerleşmek isteyen Aydın Musaoğlu canlı yayına katıldı. Oda kavgası yüzünden Hatice Musaoğlu ile kavga eden Aydın ve Nevin Musaoğlu hakkında iddialar peş peşe sıralandı. Hatice Musaoğlu’nun kız kardeşinin iddiasına göre Aydın Musaoğlu, kayıptan sonra bahçeye mezar şeklinde bir çukur açıp öldürdüğü annesini oraya gömmüştü. Bu durum fark edilince cenazeyi başka bir yere taşıdığı öne sürüldü. Aydın Musaoğlu’nun o dönem 4 yaşlarında olan kızının “Babam, babaannemin başına vurdu. Sonra da çuvala koyup götürdü” şeklinde akrabalarına anlatımlarda bulunduğu da iddialar arasındaydı. Araştırmacı gazeteci Müge Anlı, hem bahsi geçen bahçeyi hem de Hatice Musaoğlu kaybolduğundan beri oğlunun ekip biçtiği arazileri ekrana getirdi. Bahçede kayıptan sonra gübre dökülmeye başlanan ve kayıptan sonra ekim yapılmadığı söylenen araziye dikkat çekilirken savcı talimatı ile emniyet güçleri harekete geçti. Kastamonu Cinayet Büro Dedektifleri, Azdavay İlçe Emniyet ve jandarma komutanlığı ekipleri Hatice Musaoğlu’nun en son görüldüğü evden başlayarak bahsi geçen yerlerde arama çalışması başlattı.
Maltepe’nin ‘huzur’u için bir araya geldiler
19 Eylül 2024 Perşembe - 16:34 Maltepe’nin ‘huzur’u için bir araya geldiler Maltepe’de, İlçe Emniyet Müdürlüğü’nce “Huzur Toplantısı” gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan ve belediyenin güvenlik noktasında yaptığı çalışmalarla ilgili bilgi veren Maltepe Belediye Başkanı Esin Köymen, “Her şeyden önce sağlam yapılı bir çevrede hayatımızı geçirmemiz bizim de önceliğimiz. Emniyetimizle birlikte zabıta teşkilatımız ortak çalışmalar yapıyor güvenlik açısından. Çalışma arkadaşlarımızla yapmaya çalıştığımız en önemli işlerin başında, çocuklarımızın daha güvenli ortamlarda yaşayabilmesini sağlamak geliyor.” dedi. Maltepe İlçe Emniyet Müdürlüğü’nce organize edilen “Huzur Toplantısı” Maltepe Cumhuriyet Kültür Merkezi Evlendirme Dairesi’nde yapıldı. Toplantıya Maltepe Kaymakamı Bahri Tiryaki, Maltepe İlçe Emniyet Müdürü Oktay Çelik, Maltepe Belediye Başkanı Esin Köymen ve çok sayıda STK üyesi, mahalle muhtarları ve vatandaşlar katıldı. Uyuşturucuyla mücadele konusunda yapılan bilgilendirmenin ardından Kaymakam Bahri Tiryaki açılış konuşması gerçekleştirdi. Konuşma sonrası Maltepe İlçe Emniyet Müdürü Oktay Çelik toplantıya katılanlara Maltepe’deki asayiş olaylarıyla ilgili bilgilendirme yaptı. Konuşmaların ardından soru cevap bölümüne geçildi. Kaymakam Tiryaki: “Gençlerimiz ve çocuklarımızı her türlü bağımlılıktan uzak tutmaya çalışıyoruz” Toplantıda konuşan Maltepe Kaymakamı Bahri Tiryaki, “Devletin temel hizmet alanı vatandaşların güvenliği, esenliği ve sağlığı. Biz de Maltepe ilçemizde vatandaşlarımızın güvenliğini sağlamak için karasal alanda İlçe Emniyet Müdürlüğümüz, denizde ise Sahil Güvenlik Komutanlığımız aracılığıyla yoğun gayret ve çaba göstermekteyiz. Emniyet asayiş alanına giren başka bir faaliyet alanımız ise, Maltepe Cezaevinde bulunan vatandaşlarımızın güvenliğinin 24 saat sağlanmasıdır. Günümüzde yaşamın daha komplike hale gelmesi, teknolojinin artmasıyla birlikte özellikle gençlerimiz ve çocuklarımızı her türlü bağımlılıktan uzak tutmaya çalışmaktayız. Madde bağımlılığından gençlerimizi ve çocuklarımızı korumayı arzu ediyoruz. Bu konuda polislerimiz ve devletimizin güvenlik birimleri yoğun gayret gösteriyor” diye konuştu. İlçe Emniyet Müdürü Çelik: “Suçların yüzde 97’si aydınlatılıyor” Maltepe İlçe Emniyet Müdürü Oktay Çelik de yaptığı konuşmada, “Maltepe’de bu suçların yüzde 97’sinin failini buluyoruz. 100 suçtan sadece 3 tanesi senede ortalama olarak faili meçhul kalabiliyor. En çok muzdarip olduğumuz suçlardan bir tanesi evden hırsızlık suçları.” dedi. Belediye Başkanı Köymen: “Çocuklarımızın geleceği için yaşadığımız çevreye sahip çıkmamız gerekiyor" Maltepe Belediye Başkanı Esin Köymen ise, sabah saatlerinde, 8 okul önünde zabıta personellerinin öğrencilere yardımcı olduğu, aynı zamanda okul önlerindeki seyyar satıcılarla mücadele etkilerini belirterek, ilçedeki metruk binaların güvenli hale getirilmesi ve parklara kamera sisteminin kurulması noktasında yapılan çalışmalarla ilgili de bilgi verdi. Başkan Köymen şöyle konuştu: “Temel amaçlarımızdan bir tanesi de yaşadığımız bölgede güvenlik de dâhil olmak üzere, hepimizin birlikte bir iç barış içerisinde hayatımızı idame ettirmemiz. Her şeyden önce sağlam yapılı bir çevrede hayatımızı geçirmemiz bizim de önceliğimiz. Emniyetimizle birlikte zabıta teşkilatımız ortak çalışmalar yapıyor, güvenlik açısından. Bunların öncesinde hep birlikte yapmamız gereken başka bir çalışma daha var. Bu çalışma da çocuklarımızın geleceği için yaşadığımız çevreye sahip çıkmamız. Çalışma arkadaşlarımızla yapmaya çalıştığımız en önemli işlerin başında, çocuklarımızın daha güvenli ortamlarda yaşayabilmesini sağlamak geliyor.”
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek: ’’OVP’nin en önemli önceliği enflasyonu tek haneye düşürmektir’’
19 Eylül 2024 Perşembe - 16:27 Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek: ’’OVP’nin en önemli önceliği enflasyonu tek haneye düşürmektir’’ OVP’nin nihai hedefinin sürdürülebilir yüksek büyüme ve daha adil gelir dağılımı olduğunu aktaran Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ‘‘Programımızın öncelikli amacı enflasyonu tek haneye düşürmektir. Dezenflasyon süreci hedeflerimize paralel şekilde seyrediyor. Daha dengeli ve sürdürülebilir büyümeye geçiş yapacağız. Yapısal reformlar hızlanacak’’ dedi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Global Liderler Zirvesi’ne (Global Leader Summit) video konferans yoluyla katıldı. İş insanlarına seslenen Bakan Şimşek, Orta Vadeli Program’ın (OVP) amaçları ve Türkiye ekonomisine ilişkin sunum gerçekleştirdi. Bakan Şimşek OVP’nin amaçları doğrultusunda gelinen son noktayı kamuoyuyla paylaştı. OVP’nin nihai hedefi sürdürülebilir yüksek büyüme ve daha adil gelir dağılımıdır diyerek sözlerine başlayan Bakan Şimşek, ’’Sürdürülebilir yüksek büyüme için bizim mutlaka fiyat istikrarını sağlamamız lazım, mali disiplini yeniden tesis etmemiz lazım, sürdürülebilir cari açık olmazsa olmazlarımızdandır, en kritik olan bir diğer madde de yapısal dönüşümdür. Yapısal dönüşüm ile rekabet gücümüzü artıracağız, verimliliği artırarak refah seviyemizi yükselteceğiz’’ dedi. ’’Programımızın en önemli önceliği enflasyonu tek haneye düşürmektir ’’ Programın en önemli hedefinin enflasyonu tek haneye düşürmek olduğunu vurgulayan Bakan Şimşek, ’’Programımızın en önemli önceliği enflasyonu tek haneye düşürmektir. Geçen sene geçiş dönemi yaşadık ve enflasyon Mayıs ayında zirveyi gördü. Bu sen sonu itibariyle Merkez Bankası’nın hedef bandının üst kısmı olan yüzde 41,5 ile bitirmeyi umut ediyoruz. Dezenflasyon süreci hedeflerimize paralel şekilde seyrediyor. Gelecek sene OVP hedefimize göre enflasyonu yüzde 20’nin altına yüzde 17,5’a düşürmeyi hedefliyoruz. 2026 yılı sonunda ise enflasyonu tek haneye düşürmeyi hedefliyoruz. Yazın başlayan dezenflasyon süreci devam edecek, enflasyon hedeflerimizi tutturacağımıza inanıyoruz’’ ifadelerini kullandı. ‘‘Deprem ve EYT nedeniyle bütçe açığımız yüksek seyrediyor’’ Bütçe açığına ilişkin de görüşlerini paylaşan Bakan Şimşek, ‘‘Bütçe açığını kalıcı bir şekilde yüzde 3’ün altına çekmeyi hedefliyoruz. Deprem ve EYT nedeniyle bütçe açığımız geçen sene ve bu sene yüksek seyrediyor. Dezenflasyon sürecini desteklemek için bütçe açığının milli gelire oranını yüzde 3 civarına düşürmeyi hedefliyoruz. Sonraki yıllarda da yüzde 3’ün altına çekerek dezenflasyon sürecine destek vereceğiz’’ diye konuştu. ‘‘Bu sene cari açık öngörümüz yüzde 1,7’’ Cari açığı düşürmek için OVP hedefleri doğrultusunda çalışıldığını belirten Bakan Şimşek, ‘‘Geçen sene cari açık yüzde 4 civarındaydı. Bu sene cari açığı yüzde 1,7 olarak öngörüyoruz. Gelecek sene yüzde 2 civarı bir cari açık öngörümüz var. Sonraki senelerde ise yüzde 1,5 - 2 arası cari açık hedefliyoruz. Cari açığın yüzde 2-2,5’in altında olması demek Türkiye’nin dış borcunun milli gelire oranı düşüyor demektir. Aynı zamanda rezerv birikimine imkan sağlanması demektir’’ dedi. ‘‘Daha dengeli, sürdürülebilir büyümeye geçiş yapacağız’’ Uygulanan politikaların sonucu olarak büyümede geçici bir yavaşlama olacağına dikkat çeken Bakan Şimşek, ‘‘Büyümede yavaşlama sonrasında daha dengeli, sürdürülebilir yüksek büyümeye geçiş yapacağız. Geçen sene büyüme yüzde 5 civarındaydı, bunun 8 puanı iç talep kaynaklıydı. Net ihracatın katkısı da eksi 3 puanın üstündeydi. Bu dengesiz bir büyümeydi ve enflasyonu, cari açığı doğuruyordu. Dezenflasyon programı ile bu sene yüzde 3,5 büyüme öngörüyoruz ama bu büyümenin 1 puanı dış talepten ihracat katkısı ile gelecek, 2,5 puanı da iç talepten gelecek. Gelecek sene büyümeyi yüzde 4 sonrasında ise 4,5 - 5 olarak öngörüyoruz. Dezenflasyonun sürecinin amacı Türkiye’de öngörülebilirliği ve refahı artırmaktır. Büyümede dengelenme bizim önceliklerimizdendi’’ şeklinde konuştu. ‘‘147 milyar dolar civarında brüt rezerve sahibiz’’ Merkez Bankası rezervlerindeki artışa ilişkin de bilgi veren Bakan Şimşek, ‘‘Rezerv yeterliliğine ulaşmak programımızın önceliklerindendi. Son 1 yıl içerisinde brüt rezervlerimiz 48 milyar dolardan fazla arttı. 147 milyar dolar civarında brüt rezerve sahibiz. Net rezervlerdeki artış oldukça dramatik. Swap hariç net rezervimizde 1 yılda 78 milyar dolarlık bir artış oldu. Bu programa olan güvenin en belirgin göstergesidir. Swap hariç net rezervlerimiz uzun bir aradan sonra tekrar pozitife döndü. Şuanda 17,4 milyar dolarlık bir seviyede’’ açıklamasında bulundu. ‘‘Piyasayı bozmadan KKM’den çıkışı sağlamak istiyoruz’’ Kur Korumalı Mevduat’ta (KKM) azalışa da dikkat çeken Bakan Şimşek, ‘‘Geçen sene Ağustos ayında KKM neredeyse 144 milyar dolar seviyesindeydi. Uyguladığımız program sayesinde KKM’yi yaklaşık 96 milyar doların üzerinde azalttık. KKM şuanda 48 milyar doların altına düştü. Hedefimiz piyasayı bozmadan KKM’den çıkışı sağlamak istiyoruz. KKM’nin toplam mevduattaki payı yüzde 10’un altında düştü. TL mevduatın toplam mevduattaki payı yüzde 52’nin üzerine çıktı. Programımız çalışıyor ve güven var. Biz hedeflerimize ulaşacağımıza inanıyoruz’’ ifadelerini kullandı. ‘‘2024’te 3 derecelendirme kuruluşundan not artırımı alan tek ülkeyiz’’ Kredi derecelendirme kuruluşlarından Türkiye’ye yapılan not artışlarıyla ilgili de konuşan Bakan Şimşek, ‘‘2024 yılı içerisinde dünyanın önde gelen 3 derecelendirme kuruluşundan not artırımı alan tek ülkeyiz. Yatırım yapılabilir ülkeler seviyesinden daha uzaktayız ama yatırım yapılabilir seviyeye hemen bir geçiş olmuyor. 1990’da yatırım yapılabilir seviyesini 1993’te Türkiye kaybetmişti. Tekrardan bu seviyeye gelmek tam 20 yıl sürdü. 2013’te bunu sağlamıştık. Önümüzde yapacağımız çok iş var, yatırım yapılabilir seviyeye geçmişe oranla çok daha hızlı şekilde ulaşacağız’’ dedi. ‘‘Yapısal reformlar hızlanacak’’ Yapısal reformların hızlanacağını da belirten Şimşek, ‘‘Yılın ilk iki çeyreğinde yapısal reformlar anlamında öngördüğümüz rakamların yüzde 67’sini tamamladık. Önemli olan bunu sürekli kılmaktır. Önümüzdeki dönemde yapısal reformlar hızlanacak. Siyasi istikrar var, reformlar hızlanacak. Yapısal dönüşümde öncelikli gündemimiz; beşeri sermayenin artırılması, yatırım ortamının iyileştirilmesi, sermaye piyasalarının derinleştirilmesi, kamu maliyesi reformu ve yeşil-dijital dönüşümdür. Tüm bunlar büyüme performansımızı artıracaktır’’ diye konuştu.
Meme kanseri hastaları ve uzmanlar buluştu: "Her raunda hazırız”
19 Eylül 2024 Perşembe - 16:19 Meme kanseri hastaları ve uzmanlar buluştu: "Her raunda hazırız” Yaklaşan Meme Kanseri Farkındalık ayı dolayısıyla Acıbadem Ataşehir Hastanesi Meme Merkezi uzmanları ve tedavi gören hastalar buluştu. Düzenli kontrolün önemine dikkat çektiler. Ekim ayının Meme Kanseri Farkındalık Ayı olması nedeniyle toplumu bilinçlendirmek için yapılan çalışmaların sayısı artıyor. “Her Raunda Hazırız” mottosuyla meme kanseri hakkında yeni bir farkındalık projesi başlatan Acıbadem Sağlık Grubu, bünyesine yeni kattığı Acıbadem Ataşehir Hastanesi Meme Merkezi’nin açılışıyla birlikte toplumsal bilinçlendirme çalışmalarına start verdi. Meme kanserinde multidisipliner yaklaşımla hizmet verecek Acıbadem Ataşehir Hastanesi Meme Merkezi’nde uzmanların yanı sıra tedavi gören hastaların katılımıyla açılış etkinliği düzenlendi. Uzmanlarıyla buluşan hastaların duygusal saatler yaşadığı açılış etkinliğinde meme kanserine karşı bilinmesi gerekenler anlatıldı, hastalar kendi tedavi hikayelerini paylaşarak erken tanının önemine dikkat çektiler. “Düzenli kontrol, erken tanıyı artırıyor” Açılışa Acıbadem Ataşehir Meme Merkezi Sorumlusu, Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Metin Çakmakçı ve merkez uzmanları; Prof. Dr. Tarık Zafer Nursal, Prof. Dr. Özge Gümüşay, Prof. Dr. Bülent Saçak, Prof. Dr. Evrim Kadriye Tezcanlı, Doç. Dr. Özden Sıla Ulus Buturak, Dr. Mümtaz Özarar, Dr. Evrim Abamor ve alanında önde gelen pek çok uzman katıldı. Meme kanseri hakkında önemli bilgiler veren Prof. Dr. Metin Çakmakçı yaptığı açılış konuşmasında, “Meme kanseri, tüm dünyada en sık görülen kanser türlerinden biri. İstatistikler her yıl, dünyada 2 milyon 296 bin, Türkiye’de ise 25 bin 249 kişinin meme kanseri ile tanıştığını gösteriyor. Bu sayı giderek artıyor. Eski yıllara oranla genç kadınların da bu kansere daha sık yakalandığını görüyoruz. Fakat bir yandan da toplumsal farkındalık çalışmalarıyla bilinç oranı yükseliyor, erken tanının oranı da artıyor. Daha çok insan düzenli kontrolünü yaptırıyor. Ayrıca meme kanseri tanı ve tedavisindeki bilimsel araştırmalar sonucu, tedavi başarısında da yüz güldüren artışlar var. Kadınların aklında tutması gereken ilk bilgi, düzenli kontrol yaptırmaları. 40 yaş altı kadınlar her yıl düzenli ultrason, 40 yaş sonrası ise her yıl ultrason ve mamografi yaptırmaları, erken tanı şansını artırır. Meme kanserinde erken tanı demek, tedavi başarısının artması demektir.” dedi. “Multidisipliner tedavi çok önemli” Meme kanseri tedavi başarısını artıran pek çok etken olduğunu anlatan Prof. Dr. Metin Çakmakçı, hastalara yönelik şu uyarılarda bulundu: “Meme kanserinin tedavisi diğer kanser türleri gibi, farklı dallardaki birçok uzmanın bir araya gelmesini, hastayı birlikte değerlendirmesini ve ortak karar almalarını gerektiren bir süreç. Dolayısıyla bir tedavi sürecine başlarken, multidisipliner bir anlayışla hizmet veren merkezlerin tercih edilmesi önemli.” “Madrid’e yerleşme planları kuruyordum” Etkinliğe katılan bankacı Gökçe Kemancı, 46 yaşında ilk kez mamografi olmaya karar verdiği andan itibaren hayatının nasıl değiştiğini anlattı: “İspanya’dan iş teklifi aldım. Oraya yerleşmeye karar verdim. Ama yurt dışında sağlık sistemiyle ilgili iç açıcı şeyler duymadığım için kontrollerimi burada yaptırıp gideyim istedim. 46 yaşında ilk kez mamografi oldum. Ailemizde genç yaşta kanser görülmedi. Anneannem 100 yaşına kadar yaşadı. Fakat mamografi sonucum, herkesi şaşırttı. Tabi önce beni. Meme kanseriydim. Üstelik 3.5 cm bir tümör vardı ama dışarıdan belli olmuyordu. Cerrahım bana durumu çok iyi bir şekilde anlattı. Dedi ki ‘Meme kanserisin ama bunu tedavi edeceğiz. Bu tedaviyi hayatında yalnızca ara bir dönem gibi düşün’. Öyle düşündüm ben de. Tabii bütün planlarım değişti, tedavimi ülkemde oldum.” Tanı aldıktan bir hafta sonra ameliyat olduğunu anlatan Gökçe Kemancı, “Kendimi şanslı da hissediyorum. Zira ameliyat sonrası yapılan genetik testte, kemoterapiye gerek olmadığı, ışın tedavisi yapılacağını öğrendim. Sonra da hormon tedavisiyle devam edeceğim. Tedavim çok uzun sürmeyecek. Ben Madrid’e yerleşme hayalimi yalnızca ötelemiş oldum” diye konuştu. “Oğlumun LGS sınavı var diye ameliyat olmak istemedim” Ayşe Aras Akpınar, oğlunu aşıya götürdüğü sağlık ocağındaki hemşirenin ‘siz mamografi çektirdiniz mi?’ demesiyle başlayan hastalık hikayesini şöyle anlatıyor: “Hemşire hanım sordu, yaptırmadığımı söyleyince bana randevu bile aldı. Mamografi sonucumu söylediklerinde şoktaydım. Cerrah anlatırken dinleyemiyordum. Hızlıca tedaviye başlandı. Kemoterapi gördüm. Ama siz bana sorun. Dünyam başıma yıkılmıştı. Sanki ben, ben değildim ve kimse ile konuşmak istemiyordum. Komik videolar izleyerek üstümdeki ağırlığı atmak istiyordum" 10 yaşında kızı ve 13 yaşında oğlu olduğunu söyleyen Ayşe Aras Akpınar, hastalığını çocukları etkilenmesin diye doğrudan söylemediğini belirterek, “Oğlum LGS sınavına girecekti. Benim de ameliyat olmam gerekiyordu. Oğlumun LGS sınavı var diye ameliyat olmak istemedim. Olumsuz etkilenir diye korkuyordum. Doktorum, ‘Merak etme, sandığın gibi uzun bir iyileşme süreci yaşamayacaksın’ deyince kabul ettim. Gerçekten de 29 Mayıs’ta ameliyat oldum, 2 Haziran’da oğlumu sınava götürdüm ve onu bekleyecek kadar kendimi iyi hissettim” dedi. Kızının, hastalığını annesi meme kanseri olan sınıf arkadaşıyla konuşması sırasında öğrendiğini anlatan Ayşe Aras Akpınar, “Ben kemoterapi görürken annesi de meme kanseri olan sınıf arkadaşı kızıma, ’senin annenin de saçları dökülüyor tıpkı annem gibi. Senin annen de meme kanseri galiba’ deyince çok üzülmüş, gelip bana sordu. Mememde bir tümör olduğunu söyledim. Ama o beni saçlarım ve kaşlarım dökük halde görmeyi hiç istemedi. Sürekli başımı örtmemi istiyordu. Zira bana bir şey olacağından korkuyordu. Bir müddet örttüm ve sürece alışması için çok konuştum. Zamanla saçlarımın çıktığını görünce, mutlu oldu.” ifadelerini kullandı.
Bahçelievler’de Gaziler Günü coşkusu
19 Eylül 2024 Perşembe - 16:19 Bahçelievler’de Gaziler Günü coşkusu Bahçelievler Belediyesi 19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla tören, yürüyüş ve yemek daveti düzenledi. Vatandaşlar, gazilere duydukları minnettarlığı dile getirerek, gazilerin vatan için verdikleri emekleri bir kez daha hatırladılar. Bahçelievler Belediyesi, 19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla içe de bir dizi etkinlik düzenledi. İlk olarak Bahçelievler Kaymakamlığı ve Bahçelievler Belediyesi öncülüğünde, garnizon komutanlığı, ilçe mülki idare amirleri, belediye yöneticileri ve vatandaşlar, Milli Egemenlik Parkı’ndan başlayan yürüyüşe gazilere eşlik etti. Yürüyüş, Bahçelievler Kaymakamlık binası önünde sona erdi. Resmi törenle program devam etti. Törene katılan vatandaşlar, gazilere duydukları minnettarlığı dile getirerek, gazilerin vatan için verdikleri emekleri bir kez daha hatırladılar. Ardında, gazilere ve ailelerine Akif Emre Kültür Merkezi’nde yemek daveti verildi. “canlarını ortaya koyan yürüttükleri mücadele sonunda gazilik ile şereflenen kardeşlerimize şükranlarımızı sunuyoruz” Bahçelievler Belediye Başkan yardımcısı Ayhan Kalkan “19 Eylül Gaziler Günü vesilesiyle ülkemizin ve milletimizin bekası için görevini yaparken canlarını ortaya koyan yürüttükleri mücadele sonunda gazilik ile şereflenen kardeşlerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Vatanı, milleti, bayrağı için mukaddes değerleri için toprağa düşmüş şehitler için Allah Rahmet diliyoruz. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk İstiklal Mücadelesi önderliğinden dolayı mareşal ve gazi unvanının verilişin yıl dönümün ve gaziler günün en iç duygularımla kutluyorum. Gazilerimiz şehitlerimiz bu topraklar için bedel ödeyenlerdir. Bu toprakların gerçek sahibidir. Bugün özgürce yaşadığımız bu topraklar huzurla nefes alabiliyorsak bunu şehitlerimize ve gazilerimize borçluyuz” dedi. “Kore’de cepheye gönderdiler. 1,5 sene cephede kaldım” 96 Yaşında Kore gazisi olan Haydar Duman “1950’de asker oldum. Erzurum’a tayin oldum. Erzurum’da bizi seçtiler Kore için. İzmir’e getirdiler bizi. 3 ay staj gördük. Kore’de cepheye gönderdiler. 1,5 sene cephede kaldım. Madalyalarda Kore verdi” dedi.
Fatih Çintimar: "Yapılacak federasyon başkanlığı seçimlerinde aday olmayacağım"
19 Eylül 2024 Perşembe - 16:00 Fatih Çintimar: "Yapılacak federasyon başkanlığı seçimlerinde aday olmayacağım" Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Fatih Çintimar, yeni yapılacak federasyon seçimlerinde aday olmayacağını açıkladı. Başkan Fatih Çintimar, federasyon seçimleriyle ilgili yaptığı açıklamada, 2013 yılında büyük bir heyecan ve sorumlulukla devraldığı Türkiye Atletizm Federasyonu başkanlığı görevini, 11 yıldır onurla ve gururla yürüttüğünü söyleyerek, "Bu süre boyunca atletizmi daha ileri taşımak adına hep birlikte pek çok ilkleri yaşadık, önemli projelere imza attık. 1948-2012 yılları arasında majör yarışmalarda 160 altın, gümüş ve bronz madalya kazanan ülkemiz, 2013-2024 yılları arasında devletimizin desteğiyle yaptığımız çalışmalarla 217 madalya kazanarak büyük başarılara imza attık. Ancak, her yolculuğun bir sonu olduğu gibi, benim için de yeni bir sayfa açma vakti geldi. 31 Ekim 2024’te yapılacak Türkiye Atletizm Federasyonu başkanlığı seçimlerinde aday olmayacağım. Şerefle ve gururla taşıdığım Türkiye Atletizm Federasyonu başkanlığı bayrağı devredeceğimi, kıymetli atletizm camiamla paylaşmak istiyorum. Bayrağı devralacak arkadaşımın bu sorumluluğu daha da ileriye taşıyacağına inancım tamdır. Bu kararı alırken, spora hizmet etmekten asla vazgeçmeyeceğim. Gençlik ve Spor Bakanımızın takdir edeceği yeni görevde ülkemize ve sporcularımıza hizmet etmeye devam edeceğim. Temellerini attığımız atletizmin geleceğine dair inancım tamdır. Yeni yönetimin aynı kararlılık ve özveriyle çalışacağına inanıyorum. Bu süreçte yanımda olan aileme, Gençlik ve Spor Bakanlığımıza, Spor Genel Müdürlüğümüze ve Atletizm Federasyonu Yönetim Kurulu Üyelerime, ilgili kurullarımıza, kulüplerimize, antrenörlerimize, il temsilcilerimize, sporcularımıza, spor medyamıza ve bize desteklerini esirgemeyen tüm dostlarımıza teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır: "Ülkemizi Türkiye Yüzyılında dijital teknolojilerde devler ligine taşıyacağız"
19 Eylül 2024 Perşembe - 15:52 Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır: "Ülkemizi Türkiye Yüzyılında dijital teknolojilerde devler ligine taşıyacağız" Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Modern çağın en önemli teknolojik devriminin merkezinde yer alan bu cep telefonlarının yaşam döngüsünü uzatmada ülkemiz için önemli bir altyapıyı devreye alıyoruz. Girişimcilerimiz sadece yerel değil, uluslararası arenada da büyük başarılara imza atıyorlar. Hem genç nüfusumuzun enerjisi hem de gelişmiş teknoloji altyapımızla, ülkemizi Türkiye Yüzyılında dijital teknolojilerde devler ligine taşıyacağız" dedi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Kağıthane’de Getmobil Yenileme Merkezi’nin açılış törenine katıldı. Programa; Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın yanı sıra Kağıthane Belediye Başkanı Mevlüt Öztekin, Kağıthane Kaymakamı Niyazi Erten, AK Parti Kağıthane İlçe Başkanı Serkan Cantürk, Getmobil kurucu ortaklarından Mehmet Uygun, girişimciler ve şirket çalışanları katıldı. Bakan Kacır, hem genç nüfusun enerjisi hem de gelişmiş teknoloji altyapıyla, Türkiye’yi Türkiye Yüzyılında dijital teknolojilerde devler ligine taşıyacaklarını belirtti. Ayrıca cep telefonlarının yaşam döngüsünü uzatmada Türkiye için önemli bir altyapıyı devreye aldıklarını da vurguladı. “Ülkemizi Türkiye Yüzyılında dijital teknolojilerde devler ligine taşıyacağız” Törende bir konuşma yapan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Ar-Ge teşviklerimizle; teknopark uygulamalarımızla; TÜBİTAK desteklerimizle; dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST’le teknolojinin öncüsü Türkiye’yi inşa ediyoruz. Son 22 yılda kamu olarak teknoloji ekosistemimizi büyüten adımlarımızın sonucu olarak bugün girişim ekosistemimizde doğan başarılı mobil uygulamalar, dünya genelinde büyük ses getiriyor, yüksek yatırımlarla hızla ölçekleniyor. Yazılım geliştirme ve inovasyon alanındaki yeteneklerimizle, küresel pazarlarda kendimize sağlam bir yer edinmiş durumdayız. Girişimcilerimiz sadece yerel değil, uluslararası arenada da büyük başarılara imza atıyorlar. Bu uygulamalar; finans, eğitim, sağlık gibi pek çok sektörde çığır açıyor ve Türkiye’nin teknoloji üreticisi kimliğini günden güne güçlendiriyor. Hem genç nüfusumuzun enerjisi hem de gelişmiş teknoloji altyapımızla, ülkemizi Türkiye Yüzyılında dijital teknolojilerde devler ligine taşıyacağız” dedi. “Bir pilot geri dönüşüm tesisi kuruyoruz" Açılışın yaptıkları Getmobil Yenileme Merkezi’yle, aslında modern çağın en önemli teknolojik devriminin merkezinde yer alan cep telefonlarının yaşam döngüsünü uzatmada Türkiye için önemli bir altyapıyı devreye aldıklarını söyleyen Bakan Kacır, “E-atık geri dönüşüm tesislerine sağladığımız teşviklerle elektronik atıkların ekonomiye yeniden kazandırılması için ülkemizde önemli bir altyapı oluşturduk. 2012 yılından bu yana elektronik atıkların geri dönüşümüne yönelik toplam yatırım tutarı 2 milyar lirayı aşan 16 yatırım için teşvik belgesi düzenledik. Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında hayata geçirdiğimiz ’Türkiye’nin Nadir Toprak Elementleri Araştırma ve Yenilik Kapasitesinin Geliştirilmesi Projesi’yle de; Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) bünyesinde elektronik atıklardan nadir toprak elementlerinin çevreci yöntemlerle geri kazanımına imkan tanıyacak bir pilot geri dönüşüm tesisi de kuruyoruz. Her yenilenmiş cihazın, çöplüğe gitmekten kurtarılan bir kaynak olduğunun, her geri dönüştürülen elektronik parçanın, yeni maden çıkarma ihtiyacını azaltan bir adım olduğunun farkındayız" diye konuştu. "Sektörümüz girişim sermayelerinin radarına girdi" Geçen yıl cep telefonu ithalatının 2,4 milyar dolar düzeyinde olduğunu ifade eden Bakan Kacır, "Elektronik sektörümüzün ithalatı ise aynı yıl 33,9 milyar dolar olarak gerçekleşti. İstiyoruz ki teknoloji geliştirme altyapımızı ve insan kaynağımızı da elektronik ürünlerin çevreci ve sürdürülebilirlik anlayışıyla kullanımı için harekete geçirelim. Mevcut ithalatı daha makul seviyelere çekelim. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak bu hususta diğer Bakanlıklarla yakın istişare halindeyiz. Tabi elektronik cihazların el değiştirmesinde tüketicinin öncelikli beklentisinin güven olduğunun bilincindeyiz. Bu anlamda Ticaret Bakanlığımız tarafından gerçekleştirilen yasal düzenlemelerle kayıt dışılığın önüne geçilerek vatandaşımızın, sektörümüzün ve kamunun yaşayabileceği muhtemel mağduriyetler de engellenmiş oldu. Sektörde haksız rekabeti önleyen, standart sağlayan ve tüm bunları yasal düzenlemelerle hayata geçiren ilk ülke olarak da emsal teşkil ettik. Kurduğumuz güçlü mevzuat altyapısı ve yenilenmiş telefonlar için sunduğumuz vergi avantajı da yenilenmiş cihaz sektörümüzün büyüme ivmesini yükseltti. Sektörümüz girişim sermayelerinin radarına girdi. Bugün açılışını yapacağımız Getmobil Yenileme Merkezi’yle, aslında modern çağın en önemli teknolojik devriminin merkezinde yer alan bu cep telefonlarının yaşam döngüsünü uzatmada ülkemiz için önemli bir altyapıyı devreye alıyoruz. Sürdürülebilir ekonomi inşasında önemli katkı sunacak bu tesis aynı zamanda elektronik ithalatını kayda değer düzeyde azaltmamıza da yardımcı olacak. Her yenilenen cihaz, her geri dönüştürülen parça, gelecek nesillere bırakacağımız mirasın bir değeridir” ifadelerini kullandı.