Yerel Haberler
İstanbul
21 Eylül 2024 Cumartesi - 13:30 Aras Bulut İynemli ve Uğur Polat’a yoğun ilgi Kadrosunda birbirinden değerli isimlerin bulunduğu yeni dizi ‘Deha’ izleyicileriyle buluşmak için gün sayıyor. Dizinin ilk bölümünün çekimleri KKTC’de gerçekleştirildi. Çekimler için sıfırdan set kuruldu. Bugüne kadar birçok yapımlara imza atan Ay Yapım’ın yeni dizisi ’Deha’nın çekimleri geçtiğimiz günlerde başladı. Oyuncu kadrosundaki isimlerle dikkat çeken dizinin ilk bölümü; KKTC’de bulunan bir otelde çekildi. Dizinin KKTC’deki çekimleri oldukça yoğun geçti. Sıfırdan set kuruldu Deha dizinin ilk bölümünde yer alan önemli bir sahne için KKTC ana sponsoru Pasha Group’un otelinin balo salonuna sıfırdan set kuruldu. Otel ve dizi ekibinin fedakâr çalışmalarıyla kurulumu bir günü bulan sette renkli sahneler çekildi. Oyuncular bol bol fotoğraf çektirdi Aras Bulut İynemli, Uğur Polat ve Taner Ölmez bir haftalık set süresince otel çalışanları, set çalışanları ve hayranlarıyla bol bol fotoğraf çektirdi. Otel ekibi özverili çalışmaların karşılığını oyuncularla kurdukları sıcak dostlukla aldı. Aras Bulut İynemli, Uğur Polat ve Taner Ölmez’e ilgi oldukça yoğundu. Ekip; çekimlerin tamamlanmasının ardından oteldeki son gece yemeklerinde, çekilişle hediyeler dağıttı. Taner Ölmez gece boyu keyifli ve sıcak davranışlarıyla ilgi odağı oldu. Keyifli geçen gecenin sonunda oyuncular otelden ayrılarak, KKTC’ye veda etti. Dizi, bir baba ve oğulun çekişmeli ilişkisini konu alıyor Çocukken babası tarafından terk edilmiş; annesi, babaannesi ve dört kardeşiyle birlikte İstanbul’un eski ve yoksul semtlerinden birinde büyümüş olan Devran’ın hikayesinin konu alındığı dizide Aras Bulut İynemli, Devran karakterini canlandırıyor. Devran’ın ülkenin en büyük dolandırıcılarından biri olan babası İskender’i ı ise Uğur Polat oynuyor. Özel yeteneği olan zekasıyla ön plana çıkan Devran’ın macerası kardeşinin baba. Baba ve oğulun intikam hikayesini konu alan dizi yeni sezonun en iddialı yapımlarından.
Siemens Türkiye, insana ve organizasyona değer katarak büyüyor
19 Eylül 2024 Perşembe - 10:06 Siemens Türkiye, insana ve organizasyona değer katarak büyüyor Gelecek için bugünü dönüştüren Siemens Türkiye, insana verdiği değeri yenilikçi uygulamalarıyla vurguluyor. Happy Place to Work Ödülleri’nde ‘Teknoloji’ sektöründe 3 kez üst üste ‘En Mutlu İşyeri’ seçilen Siemens Türkiye, yapılan işin anlamı ve mutluluk kavramlarını önceliklendirirken değişen piyasa koşulları ve eğilimleri doğrultusunda sunduğu yan haklar ve ayrıcalıklarla da en kapsamlı toplam fayda paketini sunmayı hedefliyor. Uzun yıllardır ülke ekonomisine katkı sunmayı ve istihdam oluşturmayı sürdüren Siemens Türkiye, çalışanlarına yönelik olarak hayata geçirdiği yan haklar uygulamaları ile de sektöründe öne çıkan şirketler arasında yer alıyor. Şirketin İK alanında hayata geçirdiği uygulamalara yönelik bir açıklama yapan Siemens Türkiye İnsan ve Organizasyon Direktörü Aslı Kunur, “İnovasyon, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik alanlarında sektör liderliğimizi devam ettirirken, İnsan ve Organizasyon uygulamalarımızla da sektörde öncü rolümüzü sürdürüyoruz. Siemens Türkiye olarak insanı en kıymetli kaynağımız olarak görüyor, çalışma arkadaşlarımızın sağlığını, mutluluğunu ve iyi deneyimlerini ilk sırada tutuyoruz. Bu bağlamda hayata geçirdiğimiz birçok uygulama mevcut. Şirket olarak ayrımcılık, zorbalık, psikolojik veya fiziksel tacizin olmadığı güvenli ve sağlıklı bir iş ortamı için “İşyerinde Saygı Kültürü” adını verdiğimiz inisiyatifimizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Bu kapsamda bir politika ve manifesto hazırladık. Çalışma arkadaşlarımızı ve yöneticilerimizi düzenli olarak eğitime katıyor, farkındalıklarını artırıyoruz. Amacımız kişilerin birbirlerine saygıyla yaklaştığı, profesyonel bir çalışma ortamını sürekli olarak yaşatmak. Yaşam boyu öğrenme, kültürümüzün ayrılmaz bir parçası. Çalışanlarımız hem görev tanımları gereği hem de farklı alanlarda kendilerini geliştirmeleri amacıyla dijital eğitim platformumuz üzerinden Coursera, Linkedin Learning, HBR, Get Abstract gibi platformların içeriklerine erişim imkanına sahipler. Teknik ve mesleki eğitimlerin yanı sıra ruh ve beden sağlığımız için de özel uygulamalarımız bulunuyor. Hem çalışanlarımızın hem de onlarla aynı evde yaşayan aile bireylerinin 7/24 yararlanabildiği danışmanlık hattımız mevcut. Buna ek olarak; yıllık bazda belirlenen bir grup çalışma arkadaşımıza sağlıklı bir hayat tarzını benimsemelerini ve bunu uzun vadede sürdürebilmelerini destekleyen 2 haftalık bir sağlıklı yaşam kampı fırsatı sunuyoruz. Sahiplik kültürümüz en önemli değerlerimizden. Siemens’in tüm çalışanları yıllık olarak belirlenen ‘Teklif Dönemi’ içinde hazırlanmış özel bir platforma giriş yaparak, aylık yatırım tutarını kendileri belirleyerek Siemens hissedarı olabiliyor. 1 yıl hisseye yatırım yapan çalışanlar 2 yıllık bekleme süresi sonunda ise elindeki her 3 hisse için 1 bedelsiz hisse hak ediyor. Bunların yanı sıra, Siemens çalışanları, işveren katkılı bireysel emeklilik sisteminden faydalanıyor. Çalışanlar, kendi belirledikleri tutar üzerinden BES sistemine katkı yaparken şirketimiz de belli bir üst sınıra kadar aynı tutarda katkı sağlıyor. Görev tanımları uygun olan çalışanlarımızın sadece yaz aylarında değil yılın tamamında hibrit, esnek veya uzaktan çalışma imkanına sahip olmasını global olarak kalıcı hale getirdik. Bu sayede çalışma arkadaşlarımız yıl boyu farklı ilden çalışma deneyimi yaşayabiliyor. Ayrıca, Cuma günleri mesaimizin 1 saat erken bitmesi ile çalışma arkadaşlarımızın iş-özel yaşam dengesini sağlamalarına destek oluyoruz. Yasal babalık iznine ek olarak verdiğimiz ücretli izinle yeni baba olan çalışanlarımız 15 gün babalık izni kullanıyor. İlk öğretim çağında çocuğu olan Siemensli anne ve babalarımız okulların açıldığı ilk gününde izinli sayılıyor. 0-60 ay arasında çocuğu olan anne çalışanlarımız belli bir tutara kadar aylık kreş desteği alabiliyor. Herhangi bir ayrım yapmaksızın tüm çalışma arkadaşlarımıza özel sağlık sigortası paketi sunuyoruz. Rekabetçi yan hak ve ayrıcalıklarımız ile çalışan bağlılığını, verimlilik ve motivasyonu artırmaya; çeşitliliği, fırsat eşitliğini ve kapsayıcılığı, ayrıca çalışma arkadaşlarımızın sağlık ve refahını desteklemeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Turkcell ve TÜBİTAK iş birliği ile Kuantum Teknolojileri Ayna Komitesi kuruldu
19 Eylül 2024 Perşembe - 09:43 Turkcell ve TÜBİTAK iş birliği ile Kuantum Teknolojileri Ayna Komitesi kuruldu Türkiye’de kuantum teknolojilerinin uluslararası standartlara uygun şekilde gelişimi hedefiyle Turkcell, Kuantum Teknolojileri Ayna Komitesi’nin kurulmasına liderlik ettiğini açıkladı. Türk Standardları Enstitüsü (TSE) çatısı altında Turkcell ve TÜBİTAK iş birliğiyle kurulan komite, Türkiye’nin bu alanda global çapta öncü rol üstlenmesini sağlayacak. Geleceğin en çok konuşulacak teknolojilerinden biri olan kuantum teknolojileri alanında Türkiye’nin uluslararası standartlara uygun gelişimini sağlamak amacıyla önemli bir iş birliğine imza atıldı. Turkcell‘in liderliğinde Türk Standardları Enstitüsü (TSE) çatısı altında TÜBİTAK Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (TÜBİTAK BİLGEM) iş birliğiyle kurulan Kuantum Teknolojileri Ayna Komitesi, bu alanda standartların belirlenmesine öncülük edecek. Kuantum Teknolojileri Ayna Komitesi, kuantum teknolojilerinin Türkiye’de gelişimini destekleyecek ve global standartlara uygun olarak ulusal düzeyde uygulanabilirliğini sağlayacak. Komite, Avrupa Elektronik Standardizasyon Komitesi (CEN-CENELEC), Uluslararası Standardizasyon Teşkilatı ve Elektroteknik Komisyonu (ISO-IEC) çatısında gerçekleştirilen kuantum teknolojileri alanındaki çalışmaları da yakından takip ederek, bu konuda ülkemizde geliştirilecek yenilikçi teknolojiler için bir yol haritası oluşturulmasını hedefliyor. “Öncelikli hedef, yerli ve milli kuantum teknolojilerinin geliştirmesi olacak” Turkcell Şebeke Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Vehbi Çağrı Güngör, Türkiye’nin kuantum teknolojileri alanında uluslararası çapta söz sahibi olması gerektiğini belirterek konuyla ilgili olarak “Ayna komiteler, uluslararası standartların takip edilerek ulusal ihtiyaçlara göre uyarlanmasını ve yerel standartların oluşturulmasını amaçlayan uzman gruplar olarak görev yapıyor. Türkiye’nin öncü kurumlarından TSE çatısı altında, TÜBİTAK BİLGEM iş birliğiyle kurduğumuz bu Komite; üniversiteler, sanayi kuruluşları ve kamu kurumlarıyla yürüteceği çalışmalarla, ülkemizin kuantum teknolojileri alanında öncü bir rol üstlenmesini hedefliyor” dedi. Kuantum teknolojilerinin teknoloji dünyasının geleceğinde çok önemli bir yer tutacağı öngörüldüğünü belirten Prof. Dr. Vehbi Çağrı Güngör, “Yüksek hassasiyetli ölçümler, güvenli iletişim ve güçlü hesaplama kapasiteleri sunan kuantum teknolojisinin, birçok sektörde ezberleri bozacağını biliyoruz. Ülkemizin sahip olduğu bilgi birikimi ve mühendislik yeteneğiyle, yerli ve milli kuantum teknolojilerinin geliştirmesini öncelikli hedefimiz olarak görüyoruz. Bu doğrultuda, Türkiye’nin küresel pazarlarda rekabet gücünün artması ve kuantum teknolojilerinin sunduğu yenilikçi çözümlerle geleceğe hazırlanmasını milli bir mesele olarak ele alıyoruz. Turkcell olarak liderliğini üstlendiğimiz bu önemli girişim, Türkiye’nin teknolojik gelişiminde bir dönüm noktası olma niteliği taşıyor. Bu alandaki yatırımlarımızın yanı sıra şimdi de farklı stratejik kurumlarla iş birliklerini sürdürerek, ülkemiz için katma değer üreteceğimiz için büyük bir mutluluk ve gurur duyuyoruz” diye konuştu. “Ulusal çıkarların korunması adına kritik ve öncü bir rol üstlenecek” TÜBİTAK BİLGEM Başkan Danışmanı Dr. Atilla Hasekioğlu da konuyla ilgili olarak, “Ayna komitenin kurulmasına Turkcell ile birlikte öncülük eden TÜBİTAK BİLGEM olarak, Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü (UEKAE) çatısı altında sahip olduğumuz derin uzmanlığı, ulusal ve uluslararası düzeydeki standartların oluşturulmasına katkılar sunarak harmanlayacağız. Bu iş birliğiyle Türkiye’nin kuantum teknolojilerinde öncü bir rol üstleneceğine ve uluslararası arenada daha güçlü bir ses olacağına inanıyoruz” dedi. TSE Başkanı Mahmut Sami Şahin ise, "Türk Standardları Enstitüsü’nün (TSE) ayna komiteleri, ülkemizdeki standardizasyon çalışmalarının uluslararası arenada güçlü bir şekilde temsil edilmesini sağlıyor. Şu an 150’den fazla konuda çalışmalarını sürdüren TSE ayna komiteleri, ulusal çıkarlarımızı korumak ve uluslararası standardizasyon süreçlerinde etkili bir şekilde yer almak adına kritik bir rol üstleniyor. Turkcell ve TÜBİTAK BİLGEM iş birliğiyle bunlara ilave ettiğimiz Kuantum Teknolojileri Ayna Komitesi’nin de yenilikçi teknolojilerle ilgili standartların oluşturulmasına katkı sağlamasını hedefliyoruz" diye konuştu.
Ümraniye’de 90 bin liralık telefon hırsızlığı kamerada
19 Eylül 2024 Perşembe - 09:43 Ümraniye’de 90 bin liralık telefon hırsızlığı kamerada Ümraniye’de müşteri kılığında telefoncu dükkanına giren bir şahıs, eline aldığı 90 bin lira değerindeki telefonları çalıp dükkandan koşarak uzaklaştı. Hırsızlık anları işyerinin güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Olay, İstanbul’un Ümraniye İlçesi, Aşağı Dudullu Mahallesi, Alemdağ Caddesi üzerinde 17 Eylül tarihinde saat 18.45’te yaşandı. İddiaya göre, kimliği belirsiz bir şahıs, bir telefon dükkanına girerek telefon almak istediğini söyledi. Bunun üzerine şahıs beğendiği toplamda 90 bin liralık iki tane cep telefonuna bakmak istedi. İş yeri sahibi telefonları şahsa verdi. Bu sırada telefonla konuşuyormuş gibi yapan şüpheli şahıs, telefon kılıfı da alacağını söyleyerek iki tane telefon kılıfı istedi. Dükkan sahibi telefon kılıflarını arka taraftan bulmaya çalıştığı sırada, şüpheli şahıs telefonları çalarak kaçtı. İşyeri sahibinin ihbarı üzerine polis olaya ilişkin inceleme başlatırken, hırsızlık anları ise işyerinin güvenlik kamerasına anbean yansıdı. "Benim canım yandı, başkasının canı yanmasın" İşyeri sahibi Hüseyin Yıldırım, "Bir gün öncesinde geldi keşif yaptı. Ben farkına varmıştım. Sonra geldi. Telefonları teslim ederken kılıf istedi. Arkamı döner dönmez, kapıdan aldı kaçtı. Arkasından gittim ama ulaşamadım. Çalışma başlatıldı. Daha bulunmadı. Polis ekipleri geldi ifademi aldılar ve güvenlik kamerası görüntülerine baktılar. İnşallah bulunur, benim canım yandı, başkasının canı yanmasın. Mağdurum" dedi.