Yerel Haberler
İstanbul
Yenidoğan Çetesi davasında bebek için "Fişi çek" diyen sanık savunma yaptı 20 Kasım 2024 Çarşamba - 17:20:39 İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine üçüncü gününde devam ediliyor. Bebek için "fişi çek" talimatında bulunduğu iddia edilen Rıza Keykukubad, savunma yaptı. Duruşmada söz alan Kaya bebeğin müşteki ailesinin avukatı ise, müvekkilinin çocuğunu bisküvi kutusuyla teslim aldığını ve kucağında götürdüğünü, bu durumda sanığın ifadelerini kabul etmediklerini belirtti. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 3. gününde adliyenin konferans salonunda devam ediyor. Tutuklu sanık Damla Atak’ın ardından tutuklu sanık Rıza Keykukubad, savunma yaptı. "Kaya bebeği hayatımda hiç görmedim, müdahalede bulunmadım" Hemşire yardımcısına bir bebeğin fişini çekmesi yönünde talimatta bulunduğu öne sürülen Rıza Keykukubad, iddiaları yalanladı. Savunmasında, 20 yıllık doktor olduğunu ve 55 yaşında olduğunu söyleyen sanık Rıza Keykukubad, "Hiçbir soruşturmada sanık olmadım. Pratisyen hekimim, Esenyurt’ta bulunan Sağlık Bakanlığı onaylı muayenehanemde doktorluk yapıyorum. Hiç görmediğim bir bebeği öldürmekle suçlanıyorum. Bana süre tanıyın ve beni dinleyin. Ben hiçbir zaman Esenler Güney Hastanesinin doktoru olmadım, orada çalışmadım, sözleşmem olmadı. Kaya bebeği hayatımda hiç görmedim, müdahalede bulunmadım. Güney Hastanesinin Başhekimi Ali Bey’di. Kaya Bebek 13 Kasım tarihinde vefat etti. Eşim o tarihte hastanede çalışmıyordu. Bebeğin doğumu 13 Kasım, vefat tarihi 15 Kasımdı. Başhekim bana 15’inde iş başı yapabilirsiniz demişti. Eşim Duygu Hastanesi’ne sabah gelir akşam çıkardı. Saat 19.00 ile 20.00 arasında benim hiçbir yoğun bakımla alakam yoktu. Bebek Kaya, hastaneyle iş anlaşması yaptığım sırada vefat etmiştir. Ben ve eşim bebek Kaya’yı görmedik. Bebek ben hastaneden ayrıldıktan 16-17 saat sonra bebek ex oldu. Yukarıda Allah var, ne kadar oyun oynamaya çalışsalar da, çocukları benden uzak tutsalar da Allah görüyor. Özetle her ne kadar iddianamede, delilsiz bir şekilde Kaya bebeğin ölümünden sorumlu tutulsam da, eşim o tarihte işe başlamamıştır. Denetim raporunda bu bellidir. Orada Başhekim var, yoğun bakım doktoru var, ben yanlış bir şey yapsam bunu görürlerdi" dedi. "Kimseye bir yönlendirme yapmadım, benim böyle bir yetkim yoktu, ben de bir babayım, ben neden böyle bir şey yapayım?" Savunmasına devam eden sanık, "Damla dahil birçok kişi, benim hakkımda çirkin iftiralar attılar. Kimseye bir yönlendirme yapmadım, benim böyle bir yetkim yoktu, ben de bir babayım, ben neden böyle bir şey yapayım? Gerekli herkese tedavi uyguladım, bunların hepsi yalandır, iftiradır gerçek değildir. Kimseyle maddi veya manevi ortaklığım yoktur, kimseden bu işler için para almadım. Dört aydır tutukluyum, tek suçum iki üç tane hemşire kendi aralarında benim adımı geçirmişler" ifadelerini kullandı. "Müvekkilim çocuğunu bisküvi kutusuyla teslim aldı" Duruşmada söz alan Kaya bebeğin müşteki ailesinin avukatı, müvekkilinin çocuğunu bisküvi kutusuyla teslim aldığını ve kucağında götürdüğünü, bu durumda sanığın ifadelerini kabul etmediklerini belirtti. Duruşmaya ara verildi.
20 Kasım 2024 Çarşamba - 17:01 İBB Başkanı İmamoğlu’nun ‘ihaleye fesat karıştırma’ davasının duruşması 8 Ocak’a ertelendi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu dönemde ihaleye fesat karıştırdığı iddiasıyla yargılandığı davanın duruşması, mütalaa açıklanmadığı için 8 Ocak 2025 tarihine ertelendi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde ’ihaleye fesat karıştırdığı’ iddiasıyla 6 belediye çalışanıyla birlikte yargılandığı davanın görülmesine bugün de devam edildi. Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma öncesinde çok sayıda partili adliye önüne geldi. Duruşmaya Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve CHP Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı Turan Taşkın Özer de izleyici olarak katıldı. Cumhuriyet savcısının raporlu olması nedeniyle mütalaa açıklanmayınca dava 8 Ocak 2025 günü saat 15.00’e ertelendi. Davaya ilişkin konuşan CHP Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı Turan Taşkın Özer, “Hayali senaryolarla düzenlenmiş bir iddianame neticesinde davanın takipçisi olarak İstanbul İl Örgütü olarak buraya geldik. Daha önce bunlar söylenmişti ama 2015 yılında yapılmış bir ihaleye ilişkin olarak 2020 yılında sayın Ekrem İmamoğlu İBB Başkanlığı seçimlerini iki kez art arda kazandıktan sonra Beylikdüzü dönemine ait yapılan bir incelemede 2015 yılına ait bir ihale 2020 yılında incelemeye alınıp, 2023 yılında davası açılıp, 2024 yılında hala celse takibi yapıyoruz. Bir önceki celsede savcılık makamına ilişkin olarak mahkeme başkanı hakim, savcıya mütalaasını hazırlamak için süre vermişti ancak ne hikmetse sayın savcı dün, bugün raporlu. Yukarıda avukatlar ısrarla dediler ki, ‘Savcılık makamı her ne kadar bugün raporlu olsa da yerine gelen geçici savcı, daha önceden iddianameyi düzenleyen, dolayısı ile soruşturmayı yürüten savcı olduğu için bu dosyaya herkesten daha çok hakim. Dolayısı ile kısa bir ara verilerek bu mütalaa hazırlanabilir’ denildi. Ancak bu talep de reddedildi. Duruşma günü 8 Ocak 2025 tarihine bırakıldı” dedi. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik de, “İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu 2015 yılında Beylikdüzü Belediye Başkanı seçildikten sonra Beylikdüzü Belediyesi Kültür Müdürlüğü’nde toplam bedeli 250 bin lira olan bir ihale ile ilgili 2019’da bir ihale başlatıldı. Sonrasında Danıştay ’soruşturmaya gerek yoktur’ kararı verdi ve bunun üzerine ısrarla bir soruşturma süreci yürütüldü. 2020 yılında davaya dönüştürüldü ve halen mahkemesi bugün devam ediyor. 6 celse görüldü, geçen celsede artık süreç tamamlandı ve karar verilecek diye beklerken, savcılık mütalaa vermek yerine bugün süre istemişti, bugün de mütalaa için süre isteyen savcı rapor alarak bugün bu duruşmaya katılmadı” diye konuştu.
20 Kasım 2024 Çarşamba - 16:52 Başkan Gökhan Yüksel, COP29’da konuştu Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin (UNFCCC) 29’uncu Taraflar Konferansı’nda (COP29) konuşan Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, ‘Yerel İklim Değişikliği Planlarının Önemi ve Karşılaşılan Güçlükler’ konulu bir konuşma gerçekleştirdi. Başkan Yüksel, “İklim krizi, odağımızın değişmemesi gereken bir konu başlığıdır” dedi ve Kartal’da bu bağlamda atılan önemli adımlardan bahsetti. COP29 kapsamında düzenlenen "İklim Eylemine Öncülük Eden Şehirler" oturumu, Marmara Belediyeler Birliği (MBB) tarafından Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de, Türkiye Pavilyonu’nda gerçekleştirildi. Oturuma MBB ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ile MBB Encümen Üyesi ve Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel’in yanı sıra; MBB Encümen Üyeleri; Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz ve Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz katılarak kendi şehirlerindeki iklim eylemleri ve karşılaştıkları zorlukları ele aldı. Oturumun moderatörlüğünü ise MBB Genel Sekreteri Dr. M. Cemil Arslan yaptı. Başkan Yüksel, ‘Yerel İklim Değişikliği Planlarının Önemi ve Karşılaşılan Güçlükler’ başlıklı konuşması ile COP29’da ‘Yerel İklim Değişikliği Planlarının Önemi ve Karşılaşılan Güçlükler’ başlığı ile konuşmasını gerçekleştiren Başkan Gökhan Yüksel, iklim krizi ile mücadelede atılması gereken kritik adımlar ve karşılaşılan engelleri ele aldı. Kartal Belediye Başkanı, ilçede hayata geçirdikleri proje ve çalışmalardan da bahsederek verdiği örneklerle Kartal ilçesinin iklim değişikliğiyle mücadeledeki rolüne değindi. Moderatörlüğünü Marmara Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Dr. M. Cemil Arslan’ın üstlendiği oturumda Başkan Yüksel; altyapı, Sıfır Atık, enerji verimliliği ve ağaçlandırma gibi projelerin iklim kriziyle mücadelede kritik adımlar olduğunu ifade ederek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Altyapı çalışmaları ve ağaçlandırma gibi projeler, iklim kriziyle mücadelede kritik adımlardır. Öte yandan Sıfır Atık mücadelesini de aynı derecede önemli buluyorum. Sıfır Atık mücadelesi evden başlar, aileden başlar, çocuklardan başlar. Bu bir yaşam biçimi haline getirilmedikçe, yapılan her şey geçici olur. Bizler Kartal Belediyesi olarak okullarda, öğrencilere ve öğretmenlere yönelik atık toplama süreçlerine dâhil olabilecekleri bir ödül sistemi oluşturduk. Atıkları topladıkça aldıkları ödüller artıyor. Bu tür teşvikler sadece çocuklar için değil, aynı zamanda belediyeler için de geçerli olmalı." "Kaynaklar artırılıp ve denetim güçlendirilmedikçe yapılan her şey sadece yüzeysel kalır" "Kaynakların artırılması ve denetimin güçlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum" diyen Başkan Yüksel, "Bu bir yaşam biçimi haline getirilmediği sürece, yapılan her şey sadece yüzeysel kalır. Kartal, 1999 depreminden önce yapılmış binalarla dolu. Bu da bizim için büyük bir mücadele alanı. En büyük sorunlarımızdan biri, eski ve dayanaksız binaların iklim değişikliği ve doğal afet riskleri ile birleşmesidir. 2023 yılında yaşadığımız büyük afet, doğal afetlerin her zaman önceliklerimizi değiştirdiğini bir kez daha gösterdi" ifadelerini kullandı. "İklim krizi, odağımızın değişmemesi gereken bir konu başlığıdır" Başkan Yüksel konuşmasının devamında, "İklim krizi, odağımızın değişmemesi gereken bir konu başlığıdır. Kentsel dönüşüm yaparken ya da yeni binalar inşa ederken, mutlaka enerji ihtiyacını kendi kaynaklarından karşılayabilen binalar yapmalıyız. Yeni binalarda, güneş enerjisi panelleri ile kendi enerjisini üreten, atık yönetimini doğru şekilde uygulayan, su ve diğer enerji tasarrufu sağlayan sistemler olmalı. Türkiye’de bu alanda çok değerli adımlar atılmakta ancak sürecin hızlanması gerekiyor. Belki de kuralları biraz daha katı hale getirmemiz lazım. Bu konuda bir yasa tasarısı da gündemde ve kuralların daha katı bir şekilde uygulanması gerektiğini düşünüyorum. Kartal’da yeni planladığımız bir bölge var ve burada hedefimiz, bu bölgeyi akıllı bir kent yapmak” dedi.
Mehmet Altıparmak: "Sadece futbolun kuralı olan golü atamadık"
02 Kasım 2024 Cumartesi - 18:44 Mehmet Altıparmak: "Sadece futbolun kuralı olan golü atamadık" Esenler Erokspor Teknik Direktörü Mehmet Altıparmak, Şanlıurfaspor maçında tamamen üstün oynadıklarını belirterek, "Sadece futbolun kuralı olan golü atamadık. Mücadelemiz, oyun isteğimiz, ileriki maçlar için çok önemliydi" dedi. Trendyol 1. Lig’in 11. haftasında Esenler Erokspor, sahasında karşılaştığı Şanlıurfaspor ile 1-1 berabere kaldı. Esenler Erokspor Teknik Direktörü Mehmet Altıparmak, müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu. Üstün oynadıklarını aktaran Altıparmak, "Çok değerli 2 puan kaybettik. Maçın başından sonuna kadar tek kale oynanan, tamamen bizim üstünlüğümüzle geçen, rakip sadece savunma yaptı. Gol yememeye çalıştı. Biz bugün maçın başından sonuna kadar topu yere indirip, pas yapıp, kanatları kullanıp, şut atıp, orta yapıp; futbolun içinde olan her şeyi yapmaya çalıştık. Neticesinde pozisyonumuz da var. Alper’in veya Hamza’nın girdiği pozisyonlardan biri gol olmuş olsa, çok daha farklı bir oyun olabilirdi. Belki de farklı kazanabileceğimiz maça doğru gidecekti. Gol gelmedikçe dirençleri arttı. Rakibe söylenecek bir şey yok. Biz ona göre oyumuzu oynadık. Oyuncularım sahada yapılması gereken her şeyi yaptılar, tebrik ediyorum. Sadece futbolun kuralı olan golü atamadık. Mücadelemiz, oyun isteğimiz, arzumuz, girdiğimiz pozisyonlar bu bizim için, ileriki maçlar için çok önemliydi. Şanlıurfaspor’a bundan sonraki maçlarında başarılar diliyorum" ifadelerini kullandı.
Trendyol 1. Lig: Esenler Erokspor: 1 - Şanlıurfaspor: 1
02 Kasım 2024 Cumartesi - 18:06 Trendyol 1. Lig: Esenler Erokspor: 1 - Şanlıurfaspor: 1 Trendyol 1. Lig’in 11. haftasında Esenler Erokspor, sahasında karşılaştığı Şanlıurfaspor ile 1-1 berabere kaldı. Maçtan dakikalar 12. dakikada Catakovic’in pasında topla buluşan Mame Faye, ceza sahası içi sağından arka direğe yaptığı ortada Oscar Pinchi topu filelere gönderdi. 1-0 18. dakikada Malle sol kanatta rakibinden sıyrılarak ceza sahasına ortaladı. Kayode’nin ön direkte vuruşunda kaleci Ekrem topu çıkarırken, dönen topu takip eden Kayode dar açıdan kafa vuruşuyla meşin yuvarlağı ağlarla buluşturdu. 1-1 Hakemler: Erdem Mertoğlu, Kemal Mavi, Ramazan Ufuk Avdaş Esenler Erokspor: Ekrem Kılıçarslan, Furkan Orak, Francis Nzaba, Metehan Mert, Mücahit Albayrak, Ryan Jack, Janne-Pekka Laine (Junior Fernandes dk. 78), Mame Faye, Alper Karaman (Jair Tavares Silva dk. 71), Oscar Pinchi (İdris Furat dk. 71), Hamza Catakovic Yedekler: Ercüment Kafkasyalı, Eşref Korkmazoğlu, Sakıb Aytaç, Oğuz Ceylan, Tugay Kacar, Altar Han Hidayetoğlu, Sefa Narin Teknik Direktör: Mehmet Altıparmak Şanlıurfaspor: Abdülkadir Sünger, Burak Çamoğlu, Muhammed Gönülaçar, Miraç Acer, Urie-Michel Mboula, Nafican Yardımcı (Mehmet Coşkun dk. 58), Hasan Hüseyin Acar (Fatih Eren dk. 74), Petteri Forsell (Atakan Aybastı dk. 58), Amar Begic, Aly Malle, Olarenwaju Kayode (Ahmet Gökbayrak dk. 88) Yedekler: Erzhan Tokotaev, Efe Arda Koyuncu, Furkan Şamil Çetin, Reagy Ofosu, Stefan Ashkovski, Salih Şen Goller: Oscar Pinchi (dk. 12) (Esenler Erokspor), Kayode (dk. 18) (Şanlıurfaspor) Sarı kartlar: Aly Malle, Burak Çamoğlu, Amar Begic, Hasan Hüseyin Acar (Şanlurfaspor)
Türkiye’de yatırımlar devam ediyor
02 Kasım 2024 Cumartesi - 17:18 Türkiye’de yatırımlar devam ediyor Krize rağmen Türkiye’de yatırımlar hız kemeden yoluna devam ediyor. Kablo rakoru imalatı konusunda Avrupa’nın önde gelenlerinden olduklarının altını çizen RSM Grup Başkanı Rıdvan Mertoz, yeni tesisler için 26 milyon euro yatırım yaptıklarını belirterek, "Bu ortamda yeni yatırım yapmaya devam ediyoruz, araştırıyoruz. Avrupa’da kendi sektörümüze yakın uygun firma bulursak almayı düşünüyoruz. 3 yıl önce Bımed’in yüzde 60’ını almaya karar verdik. Eski yerimizde bir dağınıklık vardı ve sirkülasyon çok sağlıklı değildi. Dağınıklığın maliyeti arttırdığına inanıyoruz. Bu yüzden İstanbul’dan çok uzaklaşmadan Deliklikaya’da yeni bir tesis kurmayı tercih ettik. Yapıyı en verimli olacak şekle getirdik. Kapasiteyi en az yüzde 20 daha artıracağımız bir yer olacak. Yeni tesiste çalışan memnuniyetini artırmak için sosyal imkanlar ve ferah ortamlar oluşturmaya çalıştık. Yeni tesis için son teknoloji yeni makineler aldık. Bu makinalarla birlikte bize toplamda 26 milyon euroya mal oldu. Bu yatırımı yaparken gerçekten yorulduk. Biz finale geldik ve yatırımımızı bitirdik. Medical üretimi ile başladığımız yolculuğumuzda kablo rakoru üretimiyle büyüdük. Şu anda toplam cironun yüzde 90’ı kablo rakorundan geliyor. Avrupa’da üretim anlamında ilk sırada, dünyada da ilk 5 üreticiden biriyiz. Mevcut durumu aşmak ve pazardan daha fazla pay alabilmek için canla başla çalışıyoruz. Bizim sektörümüz dünya genelinde ortalama yüzde 25-30 küçülmesine rağmen biz yeni pazarlara girerek başa baş noktalarda götürüyoruz. Amerika ve Uzakdoğu’daki payımızı artırmaya çalışıyoruz, Türki Cumhuriyetleri için özel çalışmalar yapıyoruz, Ortadoğu toz duman içerisinde olmasına rağmen orada da çok çabalıyoruz, Kanada’dan Avustralya’ya kadar 85’ten fazla ülkeye satış yapıyoruz. Hemen hemen her hafta ortaklarımızla ayrı ayrı ülkelere, ayrı ayrı fuarlara giderek bu mücadeleyi devam ettiriyoruz” dedi.
6 yaşındaki Elmas Hanilçi’nin acılı dedesi konuştu: "Devletimiz gereken cezayı verecektir, ben buna inanıyorum"
02 Kasım 2024 Cumartesi - 16:39 6 yaşındaki Elmas Hanilçi’nin acılı dedesi konuştu: "Devletimiz gereken cezayı verecektir, ben buna inanıyorum" Şişli’de gece saatlerinde cansız bedeni bulunan 6 yaşındaki kız çocuğu Elmas Hanilçi’nin acılı dedesi konuştu. Dede Mahmut Hanilçi, "Devletimiz gereken cezayı verecektir, ben buna inanıyorum. Şikayetçi olsam da olmasam da devletimiz böyle şeylere hiçbir zaman izin vermez" dedi. Şişli’de 31 Ekim tarihinde kaybolup ailesinin bir televizyon programı aracılığıyla bulmaya çalıştığı 6 yaşındaki kız çocuğu Şirin Elmas Hanilçi’nin cansız bedeni gece saatlerinde Feriköy Mezarlığı’nda bulunmuştu. Şirin Elmas Hanilçi’nin cansız bedeni otopsi işleminin ardından aileye gösterilmişti. "Devletimiz gereken cezayı verecektir, ben buna inanıyorum" Şirin Elmas Hanilçi’nin dedesi Mahmut Hanilçi, "Sabah gelirdi, ekmek yemezse rahat etmezdi. Tüm torunlarım da böyleydi. 3 gündür onu arıyordum, programa da çıktım. Allah’a şükürler olsun isyan etmiyorum, gördüm ya buna razıyım. Cenab-ı Allah bir verir bir alır. Şüpheliyi anlatmama gerek yok, devletimiz ne yapacağını bilir. 6 yaşındaki kıza bunu yaptıktan sonra benim bir şey söylememe veya cezasını vermeme gerek yok. Şikayetçi olsam da olmasam da. Narin’e ne yapıldıysa Narin’den daha beteri buna yapılmıştır. Annesi bizzat morgda gördü, ağzını yırtmış dedi. 7 tane amcası vardı onun, bir dedesi var ki, onun ağzının yırtıldığını görseydim. Ben ne diyeyim? Devletimiz gereken cezayı verecektir, ben buna inanıyorum. Şikayetçi olsam da olmasam da devletimiz böyle şeylere hiçbir zaman izin vermez. Hakim bey, savcı bey ifadesini alırken elbet seyredecekler, diyecekler ki ’6 yaşındaki melek çocuğa nasıl bu şekilde yaptın? Sende din, iman, kitap yok mudur? Bu yaşa kadar boş mu yaşadın? Nasıl ufak çocuğa böyle yaparsın?’" dedi. "Biz ne zamana kadar Narin’leri, Şirin’leri kaybedeceğiz?" Şirin Elmas Hanilçi’nin akrabası Bilal Yetaz ise haberleri televizyondan gördüğünü ve buraya geldiğini söyleyerek, "Biz ne zamana kadar Narin’leri, Şirin’leri kaybedeceğiz? Suçsuz, günahsız. Bizim de çoluk çocuğumuz var. Genç kızlarımız da var. Cumhurbaşkanı’mızdan bir şey istiyoruz. Bunlara bir el atsınlar. Cezaları artırılsın, müebbet getirilsin. Çocuk istismarlarına bir dur desinler. Allah kimseye yaşatmasın" ifadelerini kullandı.
Üç özel sporcu ve Oğuz Ömür, IRONMAN 70.3’te limitleri zorlayacak
02 Kasım 2024 Cumartesi - 16:35 Üç özel sporcu ve Oğuz Ömür, IRONMAN 70.3’te limitleri zorlayacak Antalya Belek’te düzenlenecek olan IRONMAN 70.3 yarışında üç özel sporcunun yer aldığı ’LİMİT BİZİZ’ takımı ile Türkiye’nin ilk Ironman yarışmacılarından Oğuz Ömür, limitleri zorlayacak. IRONMAN 70.3 Türkiye yarın Antalya, Belek’te düzenlenecek. Yarışta yer alan ’LİMİT BİZİZ’ takımı, her biri kendi alanında engelleri aşmış ve başarıya ulaşmış 6 amatör sporcusuyla bir ilke imza atmaya hazırlanıyor. Dünyada sayılı, Türkiye’de ise ilk olacak bu formatta, yüzme etabında otizmli Tuna Tunca (21), Berkin Uğurlu (42) ile birlikte 1.9 km yüzme; tandem bisikletle görme engelli co-pilot Merve Orhan (30) ve pilot Mert Özgün (47) ile 90 km bisiklet, koşu etabında omurilik felci nedeniyle tekerlekli sandalyede yarışacak olan Okan Aracagök’ü (45) ise Yaman Pamukçu (43) 21.1 km boyunca çekecek. Bu özel proje, TRIBRO triatlon takımının fikir öncülüğünde engellere rağmen hem fiziksel dayanıklılığın hem de zihinsel kararlılığın simgesi olarak hayata geçecek. Oğuz Ömür: "Ironman hayatın bir özeti" Türkiye’nin ilk Ironman sporcuları arasında yer alan ve geçirdiği kalp rahatsızlığı sebebiyle spor hayatını bitirme noktasına gelen Oğuz Ömür, Ironman 70.3 Türkiye’nin 10. yıl dönümünde yarışmacılar arasında yer alacak. Spor hayatının 1976 yılında başladığını söyleyen Ömür, "Abim triatlon yapıyordu ve onlarla antrenmana başladım. 2005 senesinde ilk Ironman yarışına katıldım ve 2007’de full Ironman’de yarıştım. 23 full ve 40 Ironman 70.3 yarışına katıldım. Aort kapakçığımda üfürüm olarak rahatsızlık başladı. 2003’ten 2018’e kadar kontrol ettiriyordum. Aortun genişlediği kısımda en tehlikelisi. Covid girdi araya 2-3 sene kontrole gitmedim, sıkıntım da yoktu. Ocak ayında bir kontrole gittim. Orada 5.2 cm genişleme çıktı ve hemen her şeyi bırakıp, ağır ilaçlar kullanarak doktor aramaya başladım. Doktorların hepsi ameliyat olmamı önerdi. Ameliyat gerçekleşti ve kalbi durdurup makineye bağladılar. Kalp kapakçığım değişti. Ameliyat çok iyi geçti ve sonrası zahmetliydi. Kafamda hep full Ironman yaparım düşüncesi vardı. O gücü hissediyordum kendimde. Yavaş yavaş ameliyat sonrası antrenmanlara başladım. Antrenman dozajını arttırdığımda vücudum reaksiyon gösterdi. Bir problem yaşadım ve doktoruma gittiğimde kalp yetmezliği var denildi. Antrenmanlarıma doktor eşliğinde düzenli bir şekilde devam ettim. Belirli bir form düzeyine gelince bu yarışa girmeye karar verdim. Amacım burada sadece bitirmek ve kariyerimi tamamlamak. Ironman benim için sembolik bir örnek. En zor tek günde yapılan yarış. Bundan daha uzun yapılan tek günlük yarış yok. İnsanların size bakışı ve telkinlerinin önemi yok. Sizin kendi inancınız önemli. Yarışmacıların hepsinde büyük bir potansiyel var. Genç arkadaşlarıma hep yaparsınız diye söylüyorum. Ben kendimde hep bunu yaparım ameliyat olmama rağmen diye düşündüm. Ironman hayatın bir özeti, inişler çıkışlar oluyor ama sonunda bitiriyorsunuz" ifadelerini kullandı.
Sarıyer’de elektrikli bisiklet bataryası bomba gibi patladı, 19 yaşındaki genç hayatını kaybetti
02 Kasım 2024 Cumartesi - 16:33 Sarıyer’de elektrikli bisiklet bataryası bomba gibi patladı, 19 yaşındaki genç hayatını kaybetti Sarıyer’de elektrikli bisiklet bataryasının patlaması sonucu 19 yaşındaki genç hayatını kaybetti Alınan bilgilere göre, Mehmet Gökay Odabaş, uyumadan önce bisiklet bataryasını şarja taktı. Şarjda bomba gibi patlayan batarya sonrası evde çıkan yangında dumandan zehirlenen Odabaş hastaneye kaldırıldı. Hastanede tedavisi devam eden Odabaş, burada yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Olay, 24 Ekim tarihinde Sarıyer Cumhuriyet Mahallesi Okul Caddesi üzerinde meydana geldi. Odabaş, elektrikli bisikletiyle dolaştıktan sonra evine geldi. Evine geldikten sonra elektrikli bisikletinin bataryasını şarja takarak uyumaya başladı. Gece saatlerinde şarja takılı olan batarya yüksek bir gürültüyle bomba gibi patladı. Patlama sonucu evde yangın çıktı. Patlama seslerini duyan komşularının ihbarı üzerine olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. O esnada uykuda olan Mehmet Gökay Odabaş yoğun duman nedeniyle zehirlenerek bayıldı. İtfaiye ekipleri tarafından bulunarak evden çıkarılan Odabaş sağlık ekiplerine teslim edildi. Sağlık ekiplerinin olay yerinde yaptığı ilk müdahalesi sonrası hastaneye kaldırıldı. Yaklaşık 1 hafta yoğun bakımda kalan Odabaş, burada yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Mehmet Gökay Odabaş’ın memleketi Ordu’da defnedildiği öğrenildi.