Yerel Haberler
6 yaşındaki Elmas Hanilçi’nin acılı dedesi konuştu: "Devletimiz gereken cezayı verecektir, ben buna inanıyorum"
02 Kasım 2024 Cumartesi - 16:39 6 yaşındaki Elmas Hanilçi’nin acılı dedesi konuştu: "Devletimiz gereken cezayı verecektir, ben buna inanıyorum" Şişli’de gece saatlerinde cansız bedeni bulunan 6 yaşındaki kız çocuğu Elmas Hanilçi’nin acılı dedesi konuştu. Dede Mahmut Hanilçi, "Devletimiz gereken cezayı verecektir, ben buna inanıyorum. Şikayetçi olsam da olmasam da devletimiz böyle şeylere hiçbir zaman izin vermez" dedi. Şişli’de 31 Ekim tarihinde kaybolup ailesinin bir televizyon programı aracılığıyla bulmaya çalıştığı 6 yaşındaki kız çocuğu Şirin Elmas Hanilçi’nin cansız bedeni gece saatlerinde Feriköy Mezarlığı’nda bulunmuştu. Şirin Elmas Hanilçi’nin cansız bedeni otopsi işleminin ardından aileye gösterilmişti. "Devletimiz gereken cezayı verecektir, ben buna inanıyorum" Şirin Elmas Hanilçi’nin dedesi Mahmut Hanilçi, "Sabah gelirdi, ekmek yemezse rahat etmezdi. Tüm torunlarım da böyleydi. 3 gündür onu arıyordum, programa da çıktım. Allah’a şükürler olsun isyan etmiyorum, gördüm ya buna razıyım. Cenab-ı Allah bir verir bir alır. Şüpheliyi anlatmama gerek yok, devletimiz ne yapacağını bilir. 6 yaşındaki kıza bunu yaptıktan sonra benim bir şey söylememe veya cezasını vermeme gerek yok. Şikayetçi olsam da olmasam da. Narin’e ne yapıldıysa Narin’den daha beteri buna yapılmıştır. Annesi bizzat morgda gördü, ağzını yırtmış dedi. 7 tane amcası vardı onun, bir dedesi var ki, onun ağzının yırtıldığını görseydim. Ben ne diyeyim? Devletimiz gereken cezayı verecektir, ben buna inanıyorum. Şikayetçi olsam da olmasam da devletimiz böyle şeylere hiçbir zaman izin vermez. Hakim bey, savcı bey ifadesini alırken elbet seyredecekler, diyecekler ki ’6 yaşındaki melek çocuğa nasıl bu şekilde yaptın? Sende din, iman, kitap yok mudur? Bu yaşa kadar boş mu yaşadın? Nasıl ufak çocuğa böyle yaparsın?’" dedi. "Biz ne zamana kadar Narin’leri, Şirin’leri kaybedeceğiz?" Şirin Elmas Hanilçi’nin akrabası Bilal Yetaz ise haberleri televizyondan gördüğünü ve buraya geldiğini söyleyerek, "Biz ne zamana kadar Narin’leri, Şirin’leri kaybedeceğiz? Suçsuz, günahsız. Bizim de çoluk çocuğumuz var. Genç kızlarımız da var. Cumhurbaşkanı’mızdan bir şey istiyoruz. Bunlara bir el atsınlar. Cezaları artırılsın, müebbet getirilsin. Çocuk istismarlarına bir dur desinler. Allah kimseye yaşatmasın" ifadelerini kullandı.
Üç özel sporcu ve Oğuz Ömür, IRONMAN 70.3’te limitleri zorlayacak
02 Kasım 2024 Cumartesi - 16:35 Üç özel sporcu ve Oğuz Ömür, IRONMAN 70.3’te limitleri zorlayacak Antalya Belek’te düzenlenecek olan IRONMAN 70.3 yarışında üç özel sporcunun yer aldığı ’LİMİT BİZİZ’ takımı ile Türkiye’nin ilk Ironman yarışmacılarından Oğuz Ömür, limitleri zorlayacak. IRONMAN 70.3 Türkiye yarın Antalya, Belek’te düzenlenecek. Yarışta yer alan ’LİMİT BİZİZ’ takımı, her biri kendi alanında engelleri aşmış ve başarıya ulaşmış 6 amatör sporcusuyla bir ilke imza atmaya hazırlanıyor. Dünyada sayılı, Türkiye’de ise ilk olacak bu formatta, yüzme etabında otizmli Tuna Tunca (21), Berkin Uğurlu (42) ile birlikte 1.9 km yüzme; tandem bisikletle görme engelli co-pilot Merve Orhan (30) ve pilot Mert Özgün (47) ile 90 km bisiklet, koşu etabında omurilik felci nedeniyle tekerlekli sandalyede yarışacak olan Okan Aracagök’ü (45) ise Yaman Pamukçu (43) 21.1 km boyunca çekecek. Bu özel proje, TRIBRO triatlon takımının fikir öncülüğünde engellere rağmen hem fiziksel dayanıklılığın hem de zihinsel kararlılığın simgesi olarak hayata geçecek. Oğuz Ömür: "Ironman hayatın bir özeti" Türkiye’nin ilk Ironman sporcuları arasında yer alan ve geçirdiği kalp rahatsızlığı sebebiyle spor hayatını bitirme noktasına gelen Oğuz Ömür, Ironman 70.3 Türkiye’nin 10. yıl dönümünde yarışmacılar arasında yer alacak. Spor hayatının 1976 yılında başladığını söyleyen Ömür, "Abim triatlon yapıyordu ve onlarla antrenmana başladım. 2005 senesinde ilk Ironman yarışına katıldım ve 2007’de full Ironman’de yarıştım. 23 full ve 40 Ironman 70.3 yarışına katıldım. Aort kapakçığımda üfürüm olarak rahatsızlık başladı. 2003’ten 2018’e kadar kontrol ettiriyordum. Aortun genişlediği kısımda en tehlikelisi. Covid girdi araya 2-3 sene kontrole gitmedim, sıkıntım da yoktu. Ocak ayında bir kontrole gittim. Orada 5.2 cm genişleme çıktı ve hemen her şeyi bırakıp, ağır ilaçlar kullanarak doktor aramaya başladım. Doktorların hepsi ameliyat olmamı önerdi. Ameliyat gerçekleşti ve kalbi durdurup makineye bağladılar. Kalp kapakçığım değişti. Ameliyat çok iyi geçti ve sonrası zahmetliydi. Kafamda hep full Ironman yaparım düşüncesi vardı. O gücü hissediyordum kendimde. Yavaş yavaş ameliyat sonrası antrenmanlara başladım. Antrenman dozajını arttırdığımda vücudum reaksiyon gösterdi. Bir problem yaşadım ve doktoruma gittiğimde kalp yetmezliği var denildi. Antrenmanlarıma doktor eşliğinde düzenli bir şekilde devam ettim. Belirli bir form düzeyine gelince bu yarışa girmeye karar verdim. Amacım burada sadece bitirmek ve kariyerimi tamamlamak. Ironman benim için sembolik bir örnek. En zor tek günde yapılan yarış. Bundan daha uzun yapılan tek günlük yarış yok. İnsanların size bakışı ve telkinlerinin önemi yok. Sizin kendi inancınız önemli. Yarışmacıların hepsinde büyük bir potansiyel var. Genç arkadaşlarıma hep yaparsınız diye söylüyorum. Ben kendimde hep bunu yaparım ameliyat olmama rağmen diye düşündüm. Ironman hayatın bir özeti, inişler çıkışlar oluyor ama sonunda bitiriyorsunuz" ifadelerini kullandı.
Sarıyer’de elektrikli bisiklet bataryası bomba gibi patladı, 19 yaşındaki genç hayatını kaybetti
02 Kasım 2024 Cumartesi - 16:33 Sarıyer’de elektrikli bisiklet bataryası bomba gibi patladı, 19 yaşındaki genç hayatını kaybetti Sarıyer’de elektrikli bisiklet bataryasının patlaması sonucu 19 yaşındaki genç hayatını kaybetti Alınan bilgilere göre, Mehmet Gökay Odabaş, uyumadan önce bisiklet bataryasını şarja taktı. Şarjda bomba gibi patlayan batarya sonrası evde çıkan yangında dumandan zehirlenen Odabaş hastaneye kaldırıldı. Hastanede tedavisi devam eden Odabaş, burada yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Olay, 24 Ekim tarihinde Sarıyer Cumhuriyet Mahallesi Okul Caddesi üzerinde meydana geldi. Odabaş, elektrikli bisikletiyle dolaştıktan sonra evine geldi. Evine geldikten sonra elektrikli bisikletinin bataryasını şarja takarak uyumaya başladı. Gece saatlerinde şarja takılı olan batarya yüksek bir gürültüyle bomba gibi patladı. Patlama sonucu evde yangın çıktı. Patlama seslerini duyan komşularının ihbarı üzerine olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. O esnada uykuda olan Mehmet Gökay Odabaş yoğun duman nedeniyle zehirlenerek bayıldı. İtfaiye ekipleri tarafından bulunarak evden çıkarılan Odabaş sağlık ekiplerine teslim edildi. Sağlık ekiplerinin olay yerinde yaptığı ilk müdahalesi sonrası hastaneye kaldırıldı. Yaklaşık 1 hafta yoğun bakımda kalan Odabaş, burada yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Mehmet Gökay Odabaş’ın memleketi Ordu’da defnedildiği öğrenildi.
Küçükçekmece’de vakaya giden ambulansın ruhsatsız olduğu ortaya çıktı
02 Kasım 2024 Cumartesi - 16:20 Küçükçekmece’de vakaya giden ambulansın ruhsatsız olduğu ortaya çıktı Küçükçekmece’de vakaya giden ambulansa yol vermeyen sürücünün görüntülerinin sosyal medyada paylaşılması üzerine İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekipleri harekete geçti. Yürütülen çalışmalarda, ambulans logolu ve çakar siren tertibatı bulunan aracın, tescil cinsinin kamyonet olduğu ve belgesiz olarak ambulans hizmeti verdiği ortaya çıktı. Olay, geçtiğimiz günlerde Küçükçekmece’de meydana gelmişti. Yol üzerinde seyir halinde olan bir sürücü, vakaya giden ambulansa yol vermemiş, ambulans şoförünün ısrarla siren ve korna çalmasına aldırış etmeyince, ambulans şoförü sokak üzerinde geri geri gitmeye başlamıştı. Umursamaz otomobil sürücüsü, rahat bir tavırla geri giden ambulansın peşinden aracı sürmeye devam etmişti. O anlar cep telefonu kamerasına yansımıştı. Ambulans aracının tescil cinsinin kamyonet olduğu ortaya çıktı Sosyal medyada büyük tepki toplayan görüntüler sonrası harekete geçen İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekipleri, görüntülerde yer alan ambulansı tespit etti. Yapılan çalışmalar çerçevesinde ambulans logolu ve çakar siren tertibatı bulunan aracın, yapılan kontrollerinde tescil cinsinin kamyonet olduğu ve belgesiz olarak ambulans hizmeti verdiği ortaya çıktı. 3 bin 709 lira idari para cezası ve 15 gün trafikten men Ekiplerce yakalanan araç sürücüsü A.A., ‘motorlu aracın tescil belgesinde gösterilen maksat dışında kullanmak’, ‘çakar siren tertibatı bulundurmak’, ‘izin almaksızın reklam, logo, yazı, işaret bulundurmak’, ‘cam film kullanmak’, ‘aracı ters yönde sürmek’, ‘sis farlarını sisli havalar dışında diğer farlarla yakmak’ ve ‘seyir halinde cep telefonu kullanmak’ suçlarından 23 bin 709 lira idari para cezasına çarptırıldı. Ayrıca sürücü, ‘trafik kanununu ihlal’ etme suçundan 15 gün süreyle trafikten men edildi.
Ali Turan: "Bu yıl İstanbul Maratonu’nda 30. kez koşacağım"
02 Kasım 2024 Cumartesi - 16:00 Ali Turan: "Bu yıl İstanbul Maratonu’nda 30. kez koşacağım" Yıllardır İstanbul Maratonu’na katılan 78 yaşındaki koşucu Ali Turan, bu sene organizasyonda 30. kez yer alacağını söyledi. Çocukluğundan itibaren sporu yaşam tarzı olarak benimseyen Bursalı koşucu Ali Turan, Türkiye İş Bankası İstanbul Maratonu’nda 30. kez boy gösterecek. Amacının Bursa’nın tarihi kültürünün korunması olarak belirten Turan, İhlas Haber Ajansı’na (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu. Farklı ülkelerde birçok maratona katılan Ali Turan, "Ben Bursa’da yaşıyorum. 78 yaşındayım. Sporla çocukluğumdan itibaren ilgileniyorum. Bu yaşıma kadar her türlü sporu yaptım. 1990 yılında geçirdiğim bir kaza sebebiyle vücudumun sağ tarafımda bir felç oluştu. Bunun akabinde koşu sporuna yönelerek ilk olarak o zamanki ismiyle Yeşil Bursa Yeni Maratonu’na katıldım ve bu yarışmayı 2 saat 7 dakikada bitirerek maraton hayatıma başlamış oldum. 5 yıllık bir aradan sonra 1995 yılında Bursa’da Atatürk Stadyumu’nda gerçekleşen Türkiye Şampiyonası’nda 4.’lük elde ettim. Yine aynı yıl içerisinde İstanbul’da Burhan Felek’te düzenlenen 5. Balkan Şampiyonası Yarı Maratonu’nda 3. oldum" dedi. "Bu yıl 30. İstanbul Maratonu koşum olacak" İstanbul Maratonu’nda 30. kez koşacağını dile getiren Turan, "İlk olarak 1995 yılında düzenlenen 17. İstanbul Maratonu’nda koştum. Bu yıl 46. kez koşulacak. Yarın benim 30. maraton koşum olacak. İnşallah tamamlarım. Belki de bu maratonu benim kadar koşan ve bitirebilen bir koşucu yoktur. Bu maratonun arşivlerine bakıldığında 1996 yılına kadar geriye dönük bilgiye sahip olunduğunu duydum ama ben 1995 yılında da bu koşuda bulunan kişilerden biriyim" diye konuştu. Farklı ülkelerde maratonlara katıldığını da dile getiren Ali Turan, "Zaman zaman Almanya, Romanya, İtalya ve o zamanki ismiyle Yugoslavya’da Avrupa ve dünya maratonlarında koşarak Bursa’yı ve Türkiye’yi temsil ettim" şeklinde konuştu. "Amacım Bursa’nın tarihi kültürünün korunması" Emekli olduktan sonra Bursa’nın tarihi dokusunun korunmasıyla ilgili birçok çalışmaya destek olduğunun altını çizen Turan, "Gönüllü olarak Bursa Kent Konseyi Tarihi Kültürel Miras Çalışma Grubu’na üyeyim. Amacım Bursa’nın tarihi kültürünün korunması. Bunu her zaman medya aracılığıyla da dile getirdim. Emekli olduktan sonra bu çalışmaların vermiş olduğu güç ile aynı zamanda spor hayatıma da başlamış oldum. Zaman buldukça da nerede önemli bir eser varsa bizden sonraki nesillere bozulmadan aktarılması için elimden geleni yapmaya çalışıyorum" ifadelerini kullandı. Bazı organizasyonların Türkiye’de düzenlenmesi için ön ayak olduğunu dile getiren Ali Turan, "Dünyada iki tane olan tarihi kent koşusundan bir tanesi Bursa Osmangazi’de yapılmakta. Bunun olmasına ön ayak olan kişi benim. Yine Türkiye’de dünya maratonu organizasyonu yapılmazken biz 2006 yılının eylül ayında zamanın Atletizm Federasyonu Başkanı Mehmet Terzi’nin iştirakleriyle Uludağ’da 22. Dünya Dağ Koşusu’nu düzenledik" açıklamasında bulundu. "Çocukluğumdan itibaren egzersiz yaparım" Gençlerin sporla barışık bir hayat yaşaması gerektiğini aktaran Ali Turan, "Düzenli bir hayat için düzenli spora ihtiyaç var. En azından egzersiz yapılması gerekiyor. Ben çocukluğumdan itibaren egzersiz yapan bir insanım. Bazı arkadaşlarım benim için ’Ali Turan, müsabakadan müsabakaya gelir ve kupasını, madalyasını alır gider’ derler. Fakat ben gündelik olarak da sporumu ve egzersizimi her zaman yaparım. Her sabah ve her akşam egzersiz yapmadan uyumam. Bunun yanında istirahat da çok önemli. Tabii kötü alışkanlıklardan da uzak durulması gerekiyor. Herkesin bunların bilincinde olmasını isterim" diyerek sözlerini tamamladı.
TÜYAP Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı 41. kez kapılarını açtı
02 Kasım 2024 Cumartesi - 15:22 TÜYAP Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı 41. kez kapılarını açtı 41. TÜYAP Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı, 2-10 Kasım tarihleri arasında ziyaretçilerini ağırlayacak. Fuar, bu yıl da kitapseverler, yazarlar, yayıncılar, edebiyat ve kültür-sanat dünyasından pek çok kişi için önemli bir buluşma noktası olacak. Bu yıl 41.’si düzenlenen TÜYAP Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı, 2-10 Kasım tarihleri arasında ziyaretçilerini ağırlayacak. Büyükçekmece TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan 41. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı, kitapseverleri bir kez daha bir araya getirecek. Fuar kapsamında, yurt içi ve yurt dışından birbirinden değerli yayınevleri, ünlü yazarlar ve okurlar buluşacak. Yüzlerce kültür etkinliği ve imza günü ile kitapseverler unutulmaz bir deneyim yaşayacak. Fuarın açılışına çok sayıda kişi katıldı Fuar, İstanbul Valisi Davut Gül, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, Azerbaycan Kültür Bakan Yardımcısı Farid Cafarov, Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, 41. TÜYAP Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı Onur Yazarı Yalvaç Ural, Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk, TÜYAP Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Ersözlü, TÜYAP Kitap Fuarı Danışma Kurulu Başkanı Doğan Hızlan, ilçe belediye başkanları ve çok sayıda davetlinin katılımıyla kapılarını açtı. Fuarın Onur yazarı Yalvaç Ural oldu TÜYAP Kültür Fuarları Danışma Kurulu kararıyla çocuk ve gençlik edebiyatının önde gelen isimlerinden Yalvaç Ural, 41. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nın “Onur Yazarı” olarak belirlendi. Yalvaç Ural’ın masalsı dünyası ve çocuk ve gençlik edebiyatına yaptığı katkılar bu sene fuarın ana eksenini oluşturacak. Fuar, Yalvaç Ural’ın katılımıyla düzenlenecek kültür etkinliklerine de ev sahipliği yapacak. TÜYAP tarafından, yazarın yaşamına ve eserlerine odaklanan bir anı kitabı hazırlanıyor. Ana tema, ‘Çocukluk Şenliktir’ Yalvaç Ural’ın eserlerinden de ilham alarak, 41. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nın ana teması ‘Çocukluk Şenliktir’ oldu. Hayal gücünün ve keşfin altın çağı olan çocukluğun önemi ve değeri kutlanacak. Fuar kapsamında düzenlenecek etkinliklerde, çocukların zihinsel ve duygusal gelişimlerine katkıda bulunacak, onları okumaya teşvik edecek ve hayal güçlerini özgürce kullanmalarına imkan tanıyacak faaliyetler de yer alacak. Fuar, 10 Kasım tarihine kadar ziyaretçilerini ağırlayacak.