EĞİTİM - 31 Ekim 2024 Perşembe 10:17

Yakın Doğu Üniversitesi, eğitim kalitesinde dünyada 6’ncı sırada yer aldı

A
A
A
Yakın Doğu Üniversitesi, eğitim kalitesinde dünyada 6’ncı sırada yer aldı

Yakın Doğu Üniversitesi, Times Higher Education’ın (THE) güncellediği “2024 Dünya Üniversiteleri Etki Sıralaması”nda eğitim kalitesinde dünyada 6’ncı sırada yer aldı. Sanat ve toplumsal mirasın gelişmesine öncülük yaptığı çalışmalarıyla bölgesine, toplumuna ve dünyaya en fazla katkı sunan üniversitelerin sıralandığı “Sürdürülebilir şehir ve toplumlar” kategorisinde ise dünyanın en etkili 8’inci üniversitesi oldu.


Times Higher Education’ın haziran ayında açıkladığı “2024 Dünya Üniversiteleri Etki Sıralaması”nın sonuçlarını yeniden değerlendirmesi ile Yakın Doğu Üniversitesi, dünyanın en etkili üniversiteleri arasında bir bant yükselerek 201-300 bandına yerleşti. Güncellenen sıralamada, dünyanın en etkili ilk 300 üniversitesi arasında gösterilen Yakın Doğu Üniversitesi, Kuzey Kıbrıs’ın en etkili üniversitesi olarak Türkiye’de de 4’ncü sırada gösterildi.


Bütün dünyada yükseköğretim alanında takip edilen en önemli derecelendirme kuruluşlarından Londra merkezli Times Higher Education’ın yayımladığı “2024 Dünya Üniversiteleri Etki Sıralaması”, dünya üniversitelerinin Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (Sustainable Development Goals-SDG) katkılarını değerlendiriyor.



Yakın Doğu Üniversitesi, eğitim kalitesinde dünya genelinde 6’ncı sırada


Yakın Doğu Üniversitesi; Times Higher Education’ın 125 ülkenin üniversitelerini değerlendirdiği sıralamada, iki kategoride dünyanın en etkili ilk 10 üniversitesi arasında gösterildi, dört kategoride ise dünyanın en etkili ilk 50 üniversitesi arasında yer aldı.


Eğitim kalitesinde dünyada 6’ncı sırada yer alan Yakın Doğu Üniversitesi; sanat ve toplumsal mirasın gelişmesine öncülük yaptığı çalışmalarıyla bölgesine, toplumuna ve dünyaya en fazla katkı sunan üniversitelerin sıralandığı “Sürdürülebilir şehir ve toplumlar” kategorisinde ise dünyanın en etkili 8’inci üniversitesi oldu. “Hedefler için ortaklıklar” kategorisinde 45’inci sırada yer alırken “Cinsiyet eşitliği” kategorisinde ise dünya genelinde en etkili 46’ncı üniversitesi oldu. Sağlık ve refah” kategorisinde ise dünya genelinde ilk 200’de yer aldı.



Prof. Dr. İrfan Suat Günsel: “Üniversitemiz, sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle fark oluşturuyor”


Yakın Doğu Üniversitesi’nin dünyanın en saygın üniversiteleri arasında yer almasından dolayı gurur duyduklarını söyleyen Yakın Doğu Oluşumu Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Suat Günsel, “Üniversitemiz, sadece Kuzey Kıbrıs ve Türkiye’de değil, dünya genelinde sürdürülebilir kalkınma hedeflerine sunduğu katkılarla fark oluşturuyor” dedi. Günsel, “Eğitim kalitesi’ ve ‘Sürdürülebilir şehir ve toplumlar’ kategorilerinde dünyanın en etkili 10 üniversitesi arasında yer almak, öğrenci ve akademisyenlerimizin emeği, öngörüsü ve bağlılığı sayesinde mümkün oldu. Eğitim kalitemizi sürekli geliştirerek daha iyi bir dünya inşa etme yolunda ilerlemeye kararlıyız” ifadesini kullandı.


“Yakın Doğu Üniversitesi olarak, eğitimde kaliteyi her zaman öncelikli hedefimiz olarak tutacak ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine olan katkılarımızı artırmaya devam edeceğiz” diyen Prof. Dr. Günsel, bu başarıda emeği olan Yakın Doğu Üniversitesi’nin tüm bileşenlerine teşekkür etti.



“Üniversitemizin elde ettiği konum, bizlere daha büyük sorumluluklar yüklemekte”


Times Higher Education’ın açıkladığı sonuçların Yakın Doğu Üniversitesi’nin akademik başarılarının dünya ölçeğinde sürdürülebilir bir etki oluşturduğunun tescillediğini vurgulayan Yakın Doğu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, “Üniversitemizin bu başarısı, eğitimde fırsat eşitliği ve toplumsal gelişimi hedefleyen projelerimizi daha da ileriye taşımamıza ilham veriyor. Akademik kadromuza ve öğrencilerimize bu başarıya katkılarından ötürü teşekkür ederim” dedi.


Prof. Dr. Şanlıdağ, “Üniversitemizin bu önemli sıralamada elde ettiği konum, bizlere daha büyük sorumluluklar yüklemekte ve gelecekte daha da büyük başarılara imza atmak için motivasyon sağlamaktadır” ifadesini kullandı.



Yakın Doğu Üniversitesi, eğitim kalitesinde dünyada 6’ncı sırada yer aldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Geleneksel Erzurum evlerinde kitabeler Atatürk Üniversitesi’nden Zerrin Köşklü ve Muhammet Lütfü Kındığılı, Sanat Tarihi Dergisi’nde yayınlanan araştırmalarında Erzurum evlerindeki kitabeler üzerine ilgi çeken sonuçlara ulaştılar. Anadolu konut mimarisinde plan, mimari ve süsleme özellikleri ile dikkat çeken Erzurum evlerinin kitabeleri üzerine odaklandığı araştırmada, “Erzurum evlerinde tespit edilen kitabeler XVIII. -XX. yüzyıllara aittir. Çalışmada 65 evin kitabesi incelenmiş, bu kitabeler konum, istif-form, metin içeriği, hat, malzeme-teknik ve süsleme özellikleri açısından değerlendirilmiştir. Kitabelerde dikdörtgen (kare) çerçeveli ya da kartuş şeklinde, damla, nar, armudi ve ibrik formlu örnekler tespit edilmiştir. İncelenen 65 kitabeden 37 örnekte “Mâşâallâh” ibaresine yer verilmiştir. Yanı sıra aynı formlarda tekil uygulamalarla diğer metin içeriklerine de rastlanmıştır. Erzurum evleri kitabelerinde ana malzeme taş olup, içeride ahşap üzerine işlenmiş örnekler de mevcuttur. Kitabelerde istifli yazılarla birlikte palmet, çiçek, dal ve yaprak motifleri, ay-yıldız, hilal motifleri ile S kıvrımları ve yelpazelerle oluşturulan süslemeler kompoze edilmiştir. Erzurum evi kitabeleri yapıldıkları dönemin tarihi belge niteliği, nazar ve nazara karşı korunma inancı ile verdiği mesaj ve bu mesajın farklı istif çeşitliliği ve diğer bezemesel ayrıntılarıyla korunması gereken önemli değerlerimizdendir.” denildi. Erzurum evleri kitabelerinde ana malzeme taş İncelenen 65 ev kitabesinden ancak 29 günümüze ulaştığı vurgulanan araştırmanın sonuç kısmında, “Diğerleri günümüze ulaşmayan kitabelerdir. Erzurum evlerinde kitabeler ön cephede ve iç mekânda olmak üzere farklı yerlerde karşımıza çıkmaktadır. Kitabelerin inşa kitabesi işlevi ile birlikte nazara karşı koruyucu bir güç olarak kullanılması dış cephede ve iç mekânda ilk bakışta rahatlıkla görülebilir yerlerin seçiminde etkili olmuştur. Erzurum evleri kitabelerinde daha çok celi sülüs hatla “Mâşâallâh” ibaresinin dikdörtgen (kare) çerçeveli ya da kartuş şeklinde, damla, nar, armudi ve ibrik formlu örnekleri tespit edilmiştir. Yanı sıra aynı formlarda tekil uygulamalarla diğer metin içeriklerine de rastlanmaktadır. Bu çeşitlilik bölgeye özgü tandırevi geleneğine bağlı unsurlarda kitabelere yer verilmesi ile de zenginleştirilmiştir. Erzurum evleri kitabelerinde ana malzeme taştır, yanı sıra ahşap kullanılmıştır. Taş kitabeler genellikle bölgeye özgü kamber taşındandır. Taş kitabelerin biri hariç tamamında kabartma tekniği uygulanmıştır. Ahşap üzerine işlenen kitabeler evin iç donatılarında olup, bunlarda oyma ve kabartma tekniği uygulanmıştır.” tespitlerine yer verildi. Kitabelerde sade tasarımlar kullanıldı Erzurum evlerinin kitabelerinin sade tasarımları olduğu dile getirilen araştırmada daha sonra şöyle denildi, “Kitabeler üzerinde istifli yazılarla birlikte palmet, çiçek, dal ve yaprak motifleri, ay-yıldız, hilal motifleri ile S kıvrımları ve yelpazelerle oluşturulan bezemeler dikkat çekmektedir. Kitabeli evler, Anadolu mimarisinde olduğu gibi Erzurum evlerinde de plan, mimari ve bezeme özelliklerinin yapıldıkları dönemlere ait özelliklerle tanımlanmasında etkili olmuştur. Kitabelerle tarihi belirlenen evlerin dönemsel değişimleri ve bu değişimlerin süreç içerisindeki görünürlüğü de dikkate değerdir. Erzurum ev kitabeleri tarih bilgisi, nazara karşı korunma inancıyla yazılmış metin içerikleri, istif çeşitliliği ve diğer bezemesel özellikleriyle korunması gereken değerlerimizdendir. Bununla birlikte geleneksel evlerin kitabeleri günümüzde çok az örnekle temsil edilmektedir. Çeşitli nedenlerle sorgulanabilecek (yıkımlar, kaybolma, çalınma, yer değiştirme) bu durum, belge niteliğini estetikle buluşturan ev kitabelerinin de özelliklerinin bilinmesi, tanıtılması ve gelecek nesillere aktarılması gerekliliğini bir kez daha ortaya koymaktadır.”
Erzincan Akciğer kanseriyle mücadelede birincil koruma tütün ve tütün ürünlerini bırakmak! Aile Hekimliği Uzmanı Uzm. Dr. Elif Pala Gün akciğer kanserinin kanser türleri arasında görülme sıklığının ve hastaların ölüm sayısının fazla olması nedeniyle ciddi sağlık problemlerinden biri olduğunu söyledi. Uzm. Dr. Elif Pala Gün, 1- 30 Kasım Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı nedeniyle açıklamalarda bulundu. Kanserler arasında akciğer kanserinin dünyada erkeklerde 1. sırada kadınlarda ise 3.sırada yer aldığını belirten Gün, görülme sıklığının Türkiye’de yine erkeklerde 1. sırada kadınlarda ise 5. sırada olduğunu ifade etti. Görülme sıklığının fazla olması, tanı ve tedavisinin yüksek maliyet gerektiren işlemler olması ve süreçte ek sağlık hizmetlerine duyulan ihtiyacın fazla olması sebebiyle akciğer kanserinin hem dünyada hem Türkiye’de önemli bir sağlık yükü olduğunu kaydeden Gün, akciğer kanseriyle mücadelede birincil korumanın tütün ve tütün ürünleriyle mücadele etmek olduğunun altını çizdi. Akciğer kanserinin risk faktörleri! Akciğer kanserinin birçok risk faktörü olduğunu dile getiren Gün, “Faktörler arasında yüzde 90 oranla tütün ve tütün ürünleri karşımıza çıkıyor. Yani akciğer kanseriyle mücadelede birincil korumada temel hedefimiz tütün ve tütün ürünleriyle mücadele etmek.” dedi. Sigara bırakma poliklinikleri olarak vatandaşlara tütün tüketimini bırakma noktasında yardımcı olduklarını belirten Gün, süreci şöyle anlattı; “Bizler bize başvuran danışanlarımızın analizlerini alıyoruz, gerekli muayene ve tetkiklerini istiyoruz. Sonrasında hastalıklarında kullandıkları ilaçlar ve bağımlılık düzeylerine göre de bir tedavi planı uyguluyoruz. Tedavi sürecimizde gerek yüz yüze gerek telefonla görüşmeleriniz oluyor ve bu şekilde ilerliyoruz.” “Sigarayı bırakmakta hiçbir ilacı, hiçbir konuşmayı, hiçbir tedavi yöntemini yeterli görmüyoruz!” Sigarayı bıraktırma noktasında önceliğin kişinin kendisinin bırakmayı istemesi olduğunu aktaran Gün, “Sigarayı bırakmakta hiçbir ilacı, hiçbir konuşmayı, hiçbir tedavi yöntemini yeterli görmüyoruz. İlaç başladığımız hastalara da bunu belirtiyorum her zaman. Önemli olan kişinin kendisinin istemesi. Çünkü hastanın kendisi istemediği sürece hiçbir şey buna engel değil.” şeklinde konuştu. “ Erzincan’da 2024 yılı içerisinde 194 kişi sigarayı bırakmak için başvurdu!” Erzincan’da 2024 yılı içerisinde sigara bırakmak için 194 kişiden başvuru aldıklarını açıklayan Gün, “Bunların yaklaşık yüzde 60’nda başarıya ulaştık. Başarıya ulaşamadığınız kitlemizin bir kısmında ilaç kullanımına uyum sağlamayan hastalarımız oldu, yaş sebebiyle. Bir kısmı takip etmekte zorlandığımız, geri dönüş alamadığımız, telefonla veya yüz yüze görüşmeyi kabul etmeyen hastalarımız oldu. Bunların dışında yüzde 60 bir başarı oranımız var.” dedi.