SAĞLIK - 25 Eylül 2024 Çarşamba 12:38

Uzmanından kalp dostu beslenme önerileri

A
A
A
Uzmanından kalp dostu beslenme önerileri

Tüm dünyada birinci ölüm sebebi olan kalp damar hastalıkları, ülkemizde de 50 yaş üstü kişilerde yüzde 12-15 oranlarında görülüyor. Kalp dostu beslenmenin önemine dikkat çeken Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Deniz Pirçek, “Günde en az 5 porsiyon sebze-meyve tüketmek, bol bol Omega 3 almak, bitkisel yağları tercih etmek, basit şekerlerden kaçınmak ve düzenli egzersiz yapmak; kalp damar sağlığını korumak için çok önemlidir” dedi.


Kalp damar hastalıkları, tüm dünyada birinci ölüm sebebi olmaya devam ediyor. Günümüzde dünya nüfusunun yüzde 25’i kalp damar hastalıklarından etkileniyor. Ülkemizde de önemli bir sorun olan kalp damar hastalıklarının görülme sıklığı, 50 yaş üstü kişilerde %12-15 arasında. Kalp damar hastalıklarının başlıca risk faktörleri arasında; hipertansiyon, kanda artmış kötü (LDL) kolesterol ve trigliserit düzeyleri, iyi kolesterolün (HDL) düşük olması, sigara, diyabet ve şişmanlık yer alıyor. Medicana Çamlıca Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Deniz Pirçek, “Yetişkin nüfusun yarıya yakını kalp damar hastalıkları riski altındadır. Türkiye’de kalp damar hastalıkları, en yaygın sağlık sorunlarından biridir. Son yıllarda özellikle fast food kültürünün yaygınlaşması ve fiziksel aktivitenin azalması bu hastalıkların görülme sıklığını da artırmıştır. Ayrıca genetik yatkınlık da önemli bir rol oynamaktadır” diye konuştu.


Yemeklerinizi kızartmayın, haftada 2-3 kez balık tüketin


Kalp damar hastalıklarının, sağlıklı beslenme ve yaşam tarzı değişikliği ile önlenebilen veya oluştuktan sonra tıbbi tedavi, beslenme tedavisi ve yaşam tarzı değişiklikleri ile iyileştirilebilen bir sağlık sorunu olduğuna dikkat çeken Dyt. Deniz Pirçek, kalp dostu beslenme alışkanlıklarıyla ilgili şu bilgileri verdi:


-“Yediğiniz tüm besinlerin yağ miktarını dikkate alın. Çok fazla yağ içermeyen sağlıklı bir diyeti sebze ve meyveler, tahıllar, yağsız kırmızı et, derisiz, kanatlı hayvan etleri, balık ve düşük yağlı besinlerle oluşturabilirsiniz.”


-“Günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketin. Sebze ve meyvelerin yağ içeriğinin düşük olmasının yanı sıra posa içeriğinin de yüksek olması kalp damar sağlığını korumada olumlu etki yapmaktadır. Çünkü bazı meyve ve sebzelerin bileşiminde bulunan suda çözünür posa, kolesterol düşürücü etkiye sahiptir.”


Bitkisel proteinler kolesterolü düşürür


-“Beslenmenizde kuru baklagillere daha çok yer verin. Kuru baklagiller yağ, doymuş yağ ve kolesterolden fakir kompleks karbonhidratlar ile posadan zengin bitkisel protein kaynağı besinlerdir. Bu özellikleri sebebiyle kan kolesterolünü düşürücü etkileri vardır.”


- “Bol bol Omega 3 alın. Balıktaki EPA; ceviz, keten tohumu ve semizotundaki alfa-linolenik asit kalp dostu olan omega 3 yağ asidi çeşitleridir. Yeterli omega 3’ü sağlamak için haftada 2-3 kez ızgara ya da buharda pişmiş balık tüketilmeli, günde 2 adet ceviz, 1 tatlı kaşığı keten tohumu salatalara veya yoğurda karıştırılarak yenmelidir. Vejetaryen olanlar mutlaka Omega 3 desteği almalıdır.”


-“Kızartmayın, fırınlayın. Seçilen besin kadar pişirme yöntemi de önemlidir. Kızartma yöntemi yağların oksidasyonuna neden olarak kalp damar hastalığı açısından risk oluşturur ve fazla miktarda yağ tüketimine neden olur. Bunun yerine buharda pişirme ya da az yağ kullanılarak fırında pişirme yöntemi kullanılmalıdır.”


Paketin üzerinde yazan yağ miktarlarını kontrol edin


-“Gıda maddelerini satın alırken, etiketlerin üzerindeki yağ miktarlarını kontrol edin. Çoğu besinin etiketi üzerinde bulunan besin ögeleri tablosundaki enerji, yağdan gelen enerji, toplam yağ, doymuş yağ ve kolesterol miktarlarını okuyun. Ayrıca etiketlerin üzerinde bulunan ‘az yağlı’ veya ‘yağsız’ ifadelerine de dikkat edin. Bu bilgiler alışverişleriniz sırasında size yardımcı olacaktır. Hazır besinlerden düşük yağlı olanları tercih edin.”


-“Yemeklerinizde katı yağları daha az kullanın. Yemeklerinizde margarin, tereyağı, kuyruk yağı, iç yağı gibi doymuş yağlar yerine bitkisel sıvı yağları (zeytinyağı, ayçiçek yağı, soya, kanola yağı vb.) tercih edin.”


-“Basit şekerden kaçının. Fazla doymuş yağ ve kolesterol gibi basit şekerleri fazlaca tüketmek kan kolesterolünüzün yükselip kalp damar sağlığınızı tehdit etmesine neden olur. Şeker içeren hazır meyve suları, gazoz gibi gazlı içecekleri tüketmemek, börek ve poğaça gibi işlenmiş unlarla yapılan hamur işlerinden, içeriği bilinmeyen paketli ürünlerden ve tatlıdan uzak durmak basit şekerleri azaltmanın yollarıdır.”


Bisiklet, yürüyüş, yüzme, aerobik


-“Egzersizi hayatınıza dahil edin. Kalp damar hastalıklarından korunmada egzersizin çok yönlü etkisi vardır. Egzersizin orta düzeyde ve düzenli yapılması gerekir. Bisiklet, yürüyüş, yüzme ve tenis gibi aerobik aktiviteler oksijen kullanım miktarını artırarak kalp ve kan damarlarının sağlığını korur. Egzersiz; damar sağlığını koruyan iyi kolesterol (HDL) düzeyini artırır, kan basıncını düşürür, enerji harcayarak vücut ağırlığının kontrol altında olmasını sağlar, insülin-kan şekeri dengesini sağlar, stresle başa çıkmayı kolaylaştırır.”


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Melikgazi’de kentsel dönüşüm çalışmaları hızla devam ediyor Melikgazi Belediyesi, şehrin fiziksel dokusunu güçlendirmek ve vatandaşların yaşam kalitesini artırmak amacıyla hayata geçirdiği Yıldırım Beyazıt Mahallesi Kentsel Dönüşüm Projesi’nin ikinci etap çalışmalarına hızla devam ediyor. Bu kapsamda gerçekleştirilen çalışmalar, bölgenin estetik görünümünü de zenginleştirmeyi hedefliyor. Eski yapıların yerine daha modern ve daha güvenli yapıları inşa ederek şehrin hem fiziksel hem de estetik yapısını iyileştirmeye katkı sağlayan Melikgazi Belediyesi, sürdürülebilir mimari anlayışıyla yaşam kalitesini artırıyor. Önümüzdeki süreçte de nice kentsel dönüşüm projesini hayata geçirmeyi arzuladıklarını belirten Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu, ‘’Melikgazi Belediyesi olarak altı farklı bölgede kentsel dönüşüm çalışması yapıyoruz. Bunlardan bir tanesi de Yıldırım Beyazıt Mahallesi’nde devam ediyor. Yıldırım Beyazıt Mahallesi birinci etap kentsel dönüşüm projesi bitti, ikinci etaba geçiyoruz inşallah. Şu an da Yıldırım Beyazıt Mahallesi’nde, Dr. Sami İpek Bulvarı’nın üzerinde bulunan ilk etabımızdayız. Altı bloktan oluşan bu proje ile birçok vatandaşımızın problemini çözüp, sağlıklı ve sıhhatli bir şekilde oturmalarını sağlamayı hedeflediğimiz kentsel dönüşüm çalışmasını bitirmek üzereyiz. İki yıl önce başladığımız Yıldırım Beyazıt 1. Etap Kentsel Dönüşüm çalışmalarımız tamamlanmak üzere. Peyzaj çalışması başladı; sert zeminler, kaldırımlar ve otoparklar yapılıyor. Yakında ağaçlandırmasını da yaparak hakikaten Kayseri’ye, Melikgazi’ye yakışır çok güzel bir projenin tamamlanmasını sağlamış olacağız. Hemen yanı tarafında yine altı bloktan oluşan ikinci etabın çalışmaları başladı. Şu an da üç blok temeli atıldı, inşallah üç bloğun daha temeli atılacak. Dolayısıyla Yıldırım Beyazıt mahallemiz yenileniyor. Hemen bu kentsel dönüşümün arkasında iki okul alanını da tamamlayıp hizmete açmış olduk. Hepsinden önemlisi, 150’ye yakın gecekonduyu buradan kaldırarak, vatandaşlarımızı rahat ettirdik. Çok önemli bir aksın ve otobüs güzergahının bulunduğu bir hat olmakla birlikte Hulusi Akar Bulvarı ile Mustafa Şimşek Caddesi’ni birbirine bağlayan Şükran Caddesi’ni de tamamen düzenleyip güzel bir yol projesini daha hayata geçirmiş olduk. Melikgazi Belediyesi olarak nice kentsel dönüşüm projelerini yapmayı Cenab-ı Allah nasip etsin inşallah. Hayırlı olsun diyorum” dedi.
Kastamonu Veli, delgeç ile öğretmene saldırdı: Yaralanan öğretmenin başına 5 dikiş atıldı Kastamonu’da çocuğunun durumunu konuşmak için gelen velinin delgeç ile saldırdığı öğretmen yaralandı. Olayın ardından veli gözaltına alınırken, yaralanan öğretmenin başına 5 dikiş atıldı. Olay, il merkezinde bulunan Hacıbey Ortaokulu’nda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, okulda eğitim gören bir öğrencinin velisi olan G.B., okula geldi. Müdür yardımcısı ile görüşen G.B., ardından Türkçe öğretmeni Selman Gökkaya ile de oğlunun sınıf içindeki disiplin durumunu görüşmek istedi. G.B., görüşme sırasında, Selman Gökkaya’ya delgeç ile saldırarak başından yaraladı. Başında 5 santimetre yarık oluşan Türkçe öğretmeni Selman Gökkaya, Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Başına 5 dikiş atılan öğretmene, 10 gün iş göremez raporu verildi. Olayın ardından Türkçe öğretmeni Selman Gökkaya, kendisine saldıran veli G.B.’den şikayetçi oldu. Polis ekiplerince G.B. gözaltına alındı. "İlk cümlesinden itibaren tehdit etmeye başladı" Yaşanan olayla ilgili konuşan Türkçe öğretmeni Selman Gökkaya, “Bir velimiz öğrencisinin durumunu ve çocuğuyla sınıf içerisinde yaşadığımız disiplin sorununu konuşmak istediğini belirterek, müdür yardımcısıyla görüşmek istemiş. Müdür yardımcısı da beni odasına çağırarak velinin görüşmek istediğini söyledi. Müdür yardımcısının odasına girdim ve kendimi tanıttım, veli ile tokalaştık. Gayet sakin ve medeni bir şekilde konuşmaya başlamıştım. Fakat velimiz kendisini nasıl ayarladıysa, kafasında neler kurduysa ilk cümlesinden itibaren bana, şahsıma tehditler savurarak mesleğime hakaretler ederek konuşmaya devam etti. Ardından müdür yardımcısı olaya müdahil olmak istedi. Konuşmayı bitirmek istedi, fakat velimiz dinlemedi. İlk cümlesinden itibaren tehdit etmeye başladı. Daha sonra tehditlerin boyutu arttı. Ailemle, çocuklarımla tehdit etmeye başladı. Bu arada müdür yardımcısı ile birlikte velinin dışarıya çıkmasını istedik. Fakat kendisi şahsıma, mesleğime, aileme küfürler ederek odada taşkınlık çıkardı. Sonra müdür yardımcısı araya girdi, benim hiçbir fiziki yönelimim, şiddetim, taşkınlığım olmamasına rağmen, müdür yardımcımızın masasının üzerinde duran delgeci alarak kafama vurdu. Başımda 5 santimetrelik bir yara açıldı. Ardından Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesinin acil servisine giderek muayene oldum. Başıma 5 tane dikiş atıldı. Velinin çözüm amaçlı değil, tamamen intikam almak niyetiyle okula geldiğini düşünüyorum. Hareketleriyle, tavırlarıyla, konuşmasıyla intikam alacağını zaten kendisi beyan etti. Bizim sakinliğimiz korumamız, profesyonelliğimizi ortaya koymamız, veliyi istediğimiz sakinliğe indirememiz sebebi neticesinde de böyle bir tatsızlık yaşadık" dedi. Eğitim Bir-Sen Kastamonu Şube Başkanı Orhan Sancaktaroğlu ise, yasal düzenlemenin önemine vurgu yaparak, “Öğretmene, şiddet meselesi toplumun geleceğini tehdit ediyor. Eğitim Bir-Sen olarak meslek kanunu hazırlanırken her dönemde yaşanan bu sıkıntının yer almasını istemiştik. Eğitimciye yönelik şiddete karşı özel bir düzenleme gerektiğini biliyor, söylüyor ve talep ediyoruz” diye konuştu.
Düzce 44 yıllık dostluk Düzce’de buluştu Düzcespor ve Boluspor arasında 44 yıl önce oynanan Süper Lig’e yükselme müsabakasında bulunanlar Düzce’de bir araya gelerek geçmişi yad etti. Düzcespor ve Boluspor, 2. Lig’de 1979-1980 futbol sezonunda ayrı gruplarda ligi 2. sırada bitirirek, İzmir’de final müsabakası oynadı. Bu müsabaka öncesinde o zamanlar Bolu’nun ilçesi olan Düzceli vatandaşlar, sahaya ’kabak’ koyarak, rakip Bolu taraftarın moralini bozmak istedi. Fakat müsabaka Boluspor’un 3-0 üstünlüğü ile sona erdi. Aradan geçen 44 yılın ardından her iki takımda oynayan futbolcular, takımların yöneticileri ve o gün tribünlerde yer alanların bir kısmı Düzce’de buluştu. Bu özel buluşmada hem o gün yaşananlar yad edildi hem de dostluk bağları güçlendirildi. Gazeteci Mehmet Şimşek, buluşmayla ilgili yaptığı açıklamada, "Düzce-Bolu rekabetiyle ilgili birbirinden ilginç hikayeleri dinleyerek büyüdüm. İki şehrin ilişkisi çok eski zamanlara dayanıyor. Düzce, 12 Kasım 1999 depremine kadar Bolu’nun ilçesiydi. Daha o zamanlardan beri süregelen rekabet günümüze kadar ulaştı. Ancak iki şehrin dostluğu dağ gibi. Düzce ve Bolu coğrafi olarak birbirine çok yakın olmasının yanında iki kentte yaşayanlar birbirleriyle çok sıkı işbirliği ve bir bağ içinde. Ticari ilişkilerden akrabalık bağına kadar uzanan bu çizgi tatlı atışmaları ve yaşanmış anıları da beraberinde getirdi. Düzceliler, kabağa düşkünlüklerini bildikleri Bolulara ’kabakçılar’ diye takıldı. Bolulular ise orman ürünlerinin yoğun işlendiği Düzcelilerle ’keresteciler’ diye şakalaştı. Bugün burada Bolulu misafirlerimiz ve Düzceli hemşehrilerimiz bir araya geldi. 44 yıl önce yaşananları yad etti ve dostluk mesajı verdi. Bu örnek buluşma rekabet içinde bulunan diğer şehirlerimize de örnek olmalı. Bugün burada Bolulu dostlarımız, yakın bir zamanda benzer bir organizasyonun Bolu’da gerçekleşeceğini dile getirdi. Bu buluşmaların belli aralıklarla gerçekleşerek bir gelenek haline gelmesinin çok anlamlı olacaktır" ifadelerini kullandı.
Yalova Yalova’nın ilk kadın karate antrenörü oldu Milli sporcu Elif Hilal Ayar, Yalova’da açtığı karate kulübünde, 6-16 yaş arası çocuklara karate eğitimi veriyor. Karateye başlarken önyargılı olduğunu belirten Ayar, şimdi Yalova’nın ilk ve tek kadın karate antrenörü olarak dikkati çekiyor. Hem çocuklara hem de yetişkin kadınlara karate öğreten Ayar, özellikle çocukların kendilerini savunma ve disiplin geliştirme becerilerini kazanmalarını hedefliyor. Yalova’nın ilk kadın karate antrenörü Elif Hilal Ayar, çocukluk yıllarında farklı spor dallarıyla ilgilenmesine rağmen karateye başlarken önyargıları olduğunu ve bu spora aile teşvikiyle adım attığını belirtti. Karateye başladıktan kısa bir süre sonra, bu sporun kendi yolculuğunu anladığını söyleyen Ayar, “Başta hiç istemedim, sonra başlayınca çok sevdim. Hani derler ya bir insanın kendine özgü bir sporu vardır, benimki karateymiş” dedi. “İki yılda milli takıma girdim” Karateye 15 yaşında başlayan Elif Hilal Ayar, birçok rakibinin çok küçük yaşlarda başladığı bu sporda hızla ilerledi. “Müsabakalarda karşıma çıkan kızlar 5 yaşında başlamıştı ama ben iki yılda milli takıma girdim. Gerçekten çok fazla çalıştım” diyen ve 2016 yılında milli sporcu olan Ayar, Balkan Şampiyonası üçüncülüğü başta olmak üzere uluslararası arenada birçok başarı kazandı. Karate kariyerindeki başarıları devam ederken Ayar, 2020 yılında Fenerbahçe Üniversitesi’ni yüzde 100 bursla kazandı. Mezuniyet sonrası antrenörü Mehmet Güney’in teşvikiyle karate kulübünü açtı. Yalova’da açtığı kulüpte 6 ile 16 yaş aralığındaki çocuklara karate eğitimi veren Atar, ancak yoğun talepler üzerine 5 yaşındaki çocukları da kabul etmeye başladığını belirterek, "4 yaş grubu yapmayı da planlıyorum. Çünkü çok istek oluyor. 4 yaş grubunu daha böyle müsabık tarzda çalıştırmak değil de daha böyle oyun, sporu sevdirerek spordan soğumamasını sağlıyorum. 6 yaş grubunda da yine 6-7 yaşları biraz daha oyun ama biraz da karatenin ciddiyetini vermeye çalışıyorum. Artık 7’den sonra da bir müsabık yetiştirmeye çalışıyorum ki hem Yalova’mıza hem Türkiye’mize milli sporcular kazandırmak istiyorum. Bir de yetişkin kadınlarda çok istiyor. Büyükler grubunda da sadece kadınlara karate dersi veriyorum” dedi. Karateye dair yanlış algılara da değinen Ayar, bu sporun sadece dövüş odaklı olmadığına dikkati çekerek, “Karateyi dövüş, saldırı sporu olarak görüyorlar ama aslında karatenin özünde bir disiplin yatıyor. Hiperaktif gelip sakinleşen, kendini savunamayan çocukların özgüven kazandığını görüyorum" diye konuştu. Günümüzde çocukların güvenliğinin daha önemli hale geldiğini belirten Ayar, kadın antrenörlere duyulan talebin arttığını belirterek, "Çocuklar gerçekten koruma altında değiller, insanlar bu yüzden bayan antrenör arıyor. Yalova’da ilk ve tek kadın antrenör olarak kulüp açtım, bu yüzden aileler bana güvenip çocuklarını teslim ediyorlar” ifadelerini kullandı.