EKONOMİ - 03 Nisan 2025 Perşembe 09:09

Latin Amerika’da ’Türk savunma sanayi’ rüzgarı

A
A
A
Latin Amerika’da ’Türk savunma sanayi’ rüzgarı

CANiK’in de bağlı bulunduğu Samsun Yurt Savunma (SYS) Grup şirketleri, Güney Amerika’nın en büyük savunma sanayi fuarı olan LAAD 2025’te ürünlerini sergileyip yeni iş birliklerine kapı araladı.


Güney Amerika’nın en büyük savunma sanayi fuarı olan LAAD 2025 – Latin America Aerospace & Defence, Rio de Janeiro’da başladı. Brezilya başta olmak üzere Latin Amerika’daki büyük askeri alım projelerinin şekillendiği LAAD 2025, 4 Nisan’a kadar bölgedeki aktörleri, sektördeki global tedarikçileri ve karar vericileri buluşturacak.


Türk savunma sanayinin öncü markası CANiK ve bağlı olduğu SYS Grup şirketleri de bölgedeki iddialarını ortaya koymak amacıyla LAAD 2025’te boy gösterdi. Grup şirketleri CANiK, UNIROBOTICS ve AEI Systems, fuarda güncel ve bölgedeki ihtiyaçlara cevap vermek amacıyla geliştirdiği yüksek teknoloji ürünü çözümlerini tanıttı. Fuarda çeşitli ülkelerden farklı kullanıcıların ihtiyaçlarına yönelik yeni iş birlikteliklerine imza atan CANiK, bunların da etkisiyle Brezilya başta olmak üzere bölge ülkelerindeki etkinliğini artırmayı hedefliyor.


CANiK, Brezilya Ordusu’nun 12.7x99mm M2 QCB ağır makineli tüfek ihalesini kazanarak bu pazarda önemli bir başarı elde etti. CANiK, bu başarıdan aldığı güçle bireysel ve ağır silahlardaki geniş ürün yelpazesini fuarda ortaya koydu. Uzun yıllardır 30x113mm topçu mühimmatlarını aktif olarak kullanan Brezilya Silahlı Kuvvetleri’nin yoğun ilgisini çeken bir diğer ürün ise, grup şirketlerimizden AEI Systems tarafından üretilen, düşük geri tepme özelliği ve ayarlanabilir atış hızına sahip VENOM LR 30x113mm orta kalibre top oldu. UNIROBOTICS ise diğer grup şirketlerinin ortaya koyduğu silah sistemlerini güvenilir ve etkin birer platforma dönüştüren uzaktan komutalı silah kuleleri ile ilgi odağı oldu.



"Türk savunma sanayisini yurt dışında en iyi şekilde temsil etmeye devam edeceğiz"


SYS Grup - CANiK Dış Ticaretten Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi N. Didem Aral, fuara ilişkin değerlendirmesinde, son dönemde grup şirketlerinin ürünlerinin bölge ülkeleri tarafından yoğun şekilde tercih edildiğini, bunun yansımalarını da fuardaki ilgiyle gördüklerini söyledi. Grup şirketlerinin ne kadar başarılı ve güvenilir bir tedarikçi olduğunun ev sahibi Brezilya tarafından da tescillendiğini vurgulayan Aral, buradaki başarının bölge ülkelerinde yeni fırsatlara kapı araladığını belirtti. LAAD 2025’in grup şirketleri açısından çok verimli geçtiğini dile getiren Aral, fuarda temelini attıkları iş birliklerini takip ederek bunları kalıcı iş ortaklıklarına dönüştürme gayretinde olacaklarını ifade etti. Aral, "LAAD 2025’te gördüğümüz ilgi grup şirketlerinin ne kadar doğru yolda olduğunu bir kez daha gösterdi. Bize duyulan güveni sürdürmeye, Türk savunma sanayisini yurt dışında en iyi şekilde temsil etmeye devam edeceğiz" dedi.



Latin Amerika’da ’Türk savunma sanayi’ rüzgarı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ATO Yönetim Kurulu Üyesi Güçlü: "INT4FURN projesi mobilya sektörümüzün ihracatına ivme kazandıracaktır" Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Üyesi Ali İhsan Güçlü, Ankara’nın mobilya sektöründe gelişen güçlü bir merkez olduğunu belirterek, "Başkent’te en büyüğünden en küçüğüne KOBİ’lerimizi ihracat yapabilir hale getirmek hedefiyle hayata geçirdiğimiz INT4FURN projesi mobilya sektörümüzün ihracatına ivme kazandıracaktır" dedi. Ankara Ticaret Odası’nın Avrupa Birliği (AB) Türkiye Ulusal Ajansı desteğiyle Gazi Üniversitesi koordinatörlüğünde hayata geçirdiği "Mobilya Sektöründeki Mikro KOBİ’lerin Uluslararasılaşma Yeteneklerinin Geliştirilmesi Projesi"nin (INT4FURN) kapanış toplantısı Gazi Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirildi. ATO Yönetim Kurulu Üyesi Ali İhsan Güçlü, toplantıda yaptığı konuşmada sayıları 170 bine yaklaşan ATO üyeleri arasında mobilya sektöründe üretim yapanların da bulunduğunu belirterek, mobilya sektöründe ihracatı desteklemek amacıyla projede yer aldıklarını kaydetti. Türkiye’nin yanı sıra İspanya, Yunanistan, Hollanda, Portekiz ve Estonya’dan kuruluşlarla eş zamanlı olarak yürütülen projede mobilya sektöründe faaliyet gösteren KOBİ’lere ihracat yapmalarını sağlayacak temel bilgilerin verildiğini kaydeden Güçlü, "İşletmelerimizin sahaya çıkmadan önce her türlü donanımı elde ederek ihracat yapmaya hazır hale gelmesi hedeflendi" dedi. Proje kapsamında mobilya sektörüne yönelik bir eğitim müfredatı geliştirildiğini de anlatan Güçlü, bu kapsamda "Uluslararası Dijital Öğrenme Merkezi"nin kurulduğunu bildirdi. Projenin pilot uygulaması kapsamında bir grup KOBİ’ye Avrupa ile uyumlu hazırlanan "Mesleki Eğitim ve Öğretim" programıyla ihracat eğitimi verildiğini dile getiren Güçlü, "Proje kapsamında gerçekleştirilen eğitimlerle firmaların uluslararası işletme kurma prosedürlerinden dış pazarlara erişime, uluslararası işletme bilgilerinden pazar analizlerine kadar ihracatın inceliklerini öğrenmeleri sağlandı. Daha önce hiç ihracat yapmamış mikro KOBİ ölçeğindeki üyelerimizi ihracat yapmaya hazır hale getirerek, hem üyelerimizin ve sektörümüzün gelişimine hem de ihracat gelirlerimizin artmasına katkı sağlamaya çalıştık" diye konuştu. "Hedefimiz markalaşarak dünya pazarında yer almak" Başkent’te Siteler olarak adlandırılan Mobilyacılar Sitesi’nin mobilya sektörü üretiminde önemli bir yere sahip olduğunu hatırlatan Güçlü, "Gerek INT4FURN projesiyle gerekse diğer çalışmalarla hedefimiz üyelerimizin üretiminde markalaşarak dünya pazarlarında yer alması" dedi. Proje ile normal şartlar altında ihracatı aklının ucundan geçirmeyen mikro KOBİ’lerin ihracat yapabilir hale gelmesinin sağlandığını belirten Güçlü, projenin Başkent’in mobilya sektörünün ihracatına da ivme kazandıracağını söyledi. Güçlü, Ankara Ticaret Odası olarak her bir işletmenin ihracat yapabilir hale gelmesi ve şehrin ihracatının artması için yapılabilecek her türlü çalışmayı yapmaya da hazır olduklarını ifade etti. Toplantıda Ankara Mobilyacılar Lakeciler Esnaf ve Sanatkârlar Odası (ANKAMOB) Başkanı Hüseyin Taklacı ile Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) Başkan Yardımcısı Dr. Mehmet Erdem Güney, Atılım Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Mithat Üner, Gazi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Serhat Karyeyen, Gazi Üniversitesi INF4FURN Proje Koordinatörü Prof. Dr. Alper Güzel de birer konuşma yaptı.
Çorum Osmancık’ın coğrafi işaret alan ürün sayısı 3’e çıktı Osmanlı mutfağının gözde yemeklerinden biri olan Osmancık kaypak yemeği coğrafi işaret tescil belgesi aldı. Osmancık Kaymakamlığı tarafından ilçenin tanınırlığını arttırmak, tarihini ve kültürünü tanıtmak amacıyla başlatılan çalışma çerçevesinde Coğrafi İşaret başvurusunda bulunulan ve Osmanlı mutfağının gözde yemeklerinden biri olan Osmancık kaypak uemeği Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescil edildi. Proje ekibine teşekkür eden Osmancık Kaymakamı Furkan Duman, "Kadim coğrafyamızın değerlerini gelecek nesillere aktarmak amacıyla çıkmış olduğumuz bu güzel yolda Osmancık ilçemizin bir değerini daha tescillemenin mutluluğu içerisindeyiz. Osmancık Kaymakamlığı bünyesindeki çalışmalarımız sonucunda Osmancık kaypak yemeği coğrafi tescil ile sonuçlandı. İlçemizin 3. coğrafi işaretli ürünü, Çorum ilimizin de 23. coğrafi işaretli ürünü olarak Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtlarına geçerek koruma altına alınmış oldu. Osmancık kaypak yemeği ülkemizde yöreden yöreye değişen farklı ad ve lezzetlerle bilinen bir mantı çeşididir. Osmanlı mutfağının gözde yemeklerinden bir tanesidir. Osmancık Kaypak Yemeği tarihi bir geçmişi olan, kökeni çok eskilere dayanan isteğe bağlı olarak içi boş ya da dolu tercih edilen bir mantı çeşididir. Türkiye’nin her bölgesinde farklı isim ve tekniklerle hazırlanan mantı ve mantı benzeri yemeklerin kökeni Orta Asya coğrafyasına kadar uzanır. Sadece Türkiye’deki mantı ve benzeri hamur işi yemekler uzun bir liste oluşturur. Osmancık kaypak yemeğini farklı kılan ise incecik yufkası, hamuru, verilen şekillerin ustalığı, içinin ve katığının lezzetiyse coğrafyanın sunduklarına bağlıdır. Buğday ve buğday unuyla bin bir çeşit hamur işi üretilen bu coğrafyada mantı, tüm halkların ortak bir noktada buluşup sevdiği; ismi, malzemesi ve yapım teknikleri açısından küçük nüanslarla birbirinden ayrıştırarak ürettiği ve başka çeşitlerini reddetmediği lezzetli bir kültürel mirastır" dedi.
İzmir Göztepe, Konyaspor maçına odaklandı Trendyol Süper Lig’de 9 maçtır galibiyete hasret kalan Göztepe, 12 Nisan Cumartesi günü konuk olacağı Konyaspor’u mağlup ederek uzun bir aradan sonra galibiyet almayı hedefliyor. Trendyol Süper Lig’de sezona iyi giriş yapan Göztepe, gösterdiği performansla adından söz ettirirken, son haftalarda ise tam tersi bir görüntü çizdi. Ligde oynadığı son 9 lig maçında kazanamayan İzmir ekibi, 5 beraberlik ve 4 mağlubiyet aldı. Bu süreçte toplayabileceği 27 puanın sadece 5 puanını alan sarı-kırmızılılar, bu kötü gidişatı durdurmak için Konyaspor maçına odaklandı. Stanimir Stoilov’un öğrencileri, zorlu karşılaşmadan galibiyet alarak hem kazanamama serisini sonlandırmak hem de tekrar Avrupa potasına yaklaşmak istiyor. İki takım arasında sezonun ilk yarısında İzmir’de oynanan karşılaşmayı Göztepe 2-0 kazanmayı başarmıştı. Dış sahada tek galibiyet var Bu sezon iç sahada ligin en başarılı takımları arasında yer alan Göztepe, dış sahada sergilediği performansla ise beklentilerin çok uzağında kaldı. Şu ana kadar deplasmanda 14 maça çıkan sarı-kırmızılılar, bu süreçte 1 galibiyet, 5 beraberlik ve 8 mağlubiyete imza attı. Tek galibiyetini Kasım 2024’te Beşiktaş’a elde eden İzmir ekibi, Konyaspor maçını kazanarak bu alandaki ikinci galibiyetini almak istiyor. 9 maçta sadece 1 kez kale gole kapandı Göztepe, 9 maçlık bu süreçte kalesini gole kapatmakta da zorlandı. Sadece Bodrum FK ile deplasmanda 0-0 biten maçta gol yemeyen İzmir ekibi, diğer 8 mücadelede ise kalesinde 13 gol gördü. Stanimir Stoilov ve öğrencileri, bu durumu da tersine çevirmek için 12 Nisan Cumartesi gününe odaklanmış durumda. Kaleci Lis’in de antrenmanlarda yoğun bir şekilde çalıştığı belirtildi.