MAGAZİN - 21 Ekim 2025 Salı 09:22

İlham veren kadınlar, 2’nci Türkiye Kadın Zirvesi’nde buluştu

A
A
A

Kadın istihdamına dikkat çekmek, kız çocuklarının eğitimine katkı sağlamak ve kadına yönelik şiddete karşı farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlenen Türkiye Kadın Zirvesi, bu yıl 2’nci kez İstanbul’da gerçekleşti.

Bu yıl 2’ncisi düzenlenen Türkiye Kadın Zirvesi, BIG Creative Medya A.Ş. ve İstanbul İş İnsanları Derneği (İSTİNDER) ev sahipliğinde gerçekleşti. Etkinlikte, kadınların toplumsal ve profesyonel yaşamındaki rolünü güçlendirmeye yönelik iki panel düzenlendi. Gazeteci-yazarlar Alev Gürsoy Cimin ve Mehmet Coşkundeniz moderatörlüğünde yapılan ‘Geleceğin Kadın İnşası’ ve ‘İlham Veren Kadınlar’ başlıklı panellere, SHOPSA Yönetim Kurulu Başkanı Demet Sabancı Çetindoğan, RAMS Türkiye Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cem Ciritci, Kiğılı CEO’su Sena Suerdem Camcı, milli sporcu Defne Kurt, oyuncu Gonca Vuslateri ve sanatçı Ebru Yaşar katıldı. Katılımcılar, kendi alanlarındaki deneyimlerini ve kadınların iş, sanat ve spor dünyasındaki başarılarını ele aldı.

İlham veren kadınlar, 2’nci Türkiye Kadın Zirvesi’nde buluştu

Panelde konuklar; kadın istihdamına verdikleri önemi, toplumsal eşitlik için geliştirdikleri projeleri ve kendi ilham hikâyelerini katılımcılarla paylaştı.

Demet Sabancı Çetindoğan, "Kadınlar uygarlığın anahtarıdır. Onlar toplumun geleceğini şekillendirir" sözleriyle salondan büyük alkış aldı. Sena Suerdem ise iş dünyasında kadın liderliğinin artmasının Türkiye ekonomisi için kritik öneme sahip olduğunu vurgularken, Cem Ciritci, RAMS Türkiye’nin sosyal sorumluluk projeleriyle kadın girişimciliğini destekleyen adımlarını anlattı.
Sanatçı Ebru Yaşar, sahneye çıkmadan önce kadın dayanışmasının önemine değinirken, "Birbirimizin ışığı olmalıyız" dedi.
Defne Kurt ise, beş dünya şampiyonluğuna uzanan kariyerinde bir kadın olarak karşılaştığı zorlukları ve azmin gücünü dinleyicilere aktardı.

İlham veren kadınlar, 2’nci Türkiye Kadın Zirvesi’nde buluştu

İSTİNDER Başkanı ve organizatör Nedim Delibaş da zirveye ilişkin açıklamalarda bulundu. Delibaş, ‘‘Türkiye Kadın Zirvesi’nin ikincisini gerçekleştirdik. Kadın ve kadına değer veren markaları bir araya getirdik. ‘Kadın Dünyadır’ sloganını ana tema olarak belirledik. Ülkemizde toplumsal barışa katkı sunmak için bu organizasyonu yaptık. Topluma örnek olacak insanları bir araya getirdik. Ülkemizde yaşanan kadın cinayetleri, çocuklarımızın hayatını kaybetmesi, toplumdaki eşitsizliğin üst noktalara gelmesi sebebiyle sosyal sorumluluk odaklı bir organizasyon yapmayı hedefledik ve amacımıza ulaştık’’ dedi.

Gerçekleştirdikleri sosyal sorumluluk projeleri ile ödül almaya hak kazanan RAMS Türkiye Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cem Ciritçi de sosyal sorumluluk projelerinin ve toplumsal faydanın önemi üzerine açıklamalarda bulundu. Ciritçi, ‘‘RAMS çatısı altında sosyal sorumluluk projelerimizi yürütüyoruz. Şirket olarak sadece inşaat yapmıyoruz aynı zamanda sosyal sorumluluk projelerine de önem veriyoruz. İstanbul Valiliği ile yürüttüğümüz projelerimiz var, diğer illerde kamu ortaklığıyla yürüttüğümüz projelerimiz de var. Bunların yanında spor dallarında da kulüplerimizin yanında oluyoruz. Topluma nasıl daha faydalı olabiliriz bunun düşüncesi içindeyiz. Önümüzdeki dönemde de toplumsal fayda için çalışmaya devam edeceğiz’’ ifadelerini kullandı.

İlham veren kadınlar, 2’nci Türkiye Kadın Zirvesi’nde buluştu

Kadın liderliğine ödül

Program, yıl boyunca yaptıkları çalışmalarla Türkiye’nin adını uluslararası alanda duyuran kadınlara verilen ödül töreniyle sona erdi.

İlham veren kadınlar, 2’nci Türkiye Kadın Zirvesi’nde buluştu

Ödül alanlar şu şekilde sıralandı:

"Yılın Kadın Turizm Yöneticisi" Nazlı İrem (Raffles İstanbul Hotel Müdürü)
"Yılın Yazarı" Sevda Türküsev
"Yılın Aktüel Yaşam Programı" Saba Tümer
"Yılın Yapımcısı" Hülya Sepken (PH Yapım)
"Yılın Röportajı" Reyhan Şan Tunaboyu (Kanal D)
"Yılın Aktüel Yaşam Programı" Saba Tümer’le Bu Gece (CNBC)
"Yılın Sabah Programı" Neler Oluyor Hayatta (Kanal D - Ferda Yıldırım)
"Yılın Ekonomi ve Yaşam Programı" Merve Yıldırım (Now TV)
"Yılın Haber Portalı" Haberler.com
"Yılın Magazin Portalı" CemiyetSosyete.com

İlham veren kadınlar, 2’nci Türkiye Kadın Zirvesi’nde buluştu

2’nci Türkiye Kadın Zirvesi - Türkiye Kadın Ödülleri kazananları

Yılın Kadın Etkinlik Yöneticisi: Zeynep Ceyda Özcan
Yılın Kadın Girişimcisi: Demet Sabancı Çetindoğan - Shopsa Yönetim Kurulu Başkanı
Yılın CEO’su: Sena Suerdem - Kiğılı Ceo’su
Yılın Sosyal Sorumluluk Projesi: RAMS Türkiye
Yılın İlham Veren Dizi Oyuncusu: Gonca Vuslateri
Yılın İlham Veren Müzik Sanatçısı: Ebru Yaşar
Yılın Kadın Turizm Yöneticisi: Nazlı İrem - Raffles İstanbul Hotel Müdürü
Yılın Sporcusu: Defne Kurt
Yılın Spor Kulübü: Fenerbahçe Spor Kulübü
Yılın Takımı: Kadın Voleybol Milli Takımı / Voleybol Federasyonu
Yılın Kadın Voleybol Takımı: Fenerbahçe Medicana
Yılın Kadın Basketbol Takımı: Fenerbahçe Opet
Yılın İyilik Hareketi: Çarşı Beşiktaş / Suna Akyıldız
Türkiye Kadın Zirvesi Özel Ödülü: Filiz Erkal
Yılın İlham Veren Kadın Özel Ödülü: Deniz Uğur
Yılın Televizyon Kanalı: Now
Yılın Haber Kanalı: CNN Türk
Yılın Haber Sunucusu: Emine Başak Şengül - TV100
Yılın Haber Ajansı: Demirören Medya Haber Ajansı
Yılın Televizyoncusu: Aslı Çine Yaşaroğlu - TV8 Genel Yayın Yönetmeni
Yılın Medya Yöneticisi: Nermin Yurteri - NTV Genel Yayın Yönetmeni
Yılın Aktüel Yaşam Programı: Saba Tümer’le Bu Gece - CNBC
Yılın Sabah Programı: Neler Oluyor Hayatta - Kanal D (Ferda Yıldırım)
Yılın Cemiyet Dergisi: Şamdan Plus
Yılın Magazin Programı: Magazin D - Kanal D
Yılın Magazin Muhabiri: Asiye Acar - Kanal D
İlham Veren Çocuk Sanatçı Ödülü: Elif Tuğba Altındağlı
Yılın Ekonomi ve Yaşam Programı: Merve Yıldırım - Now TV
Yılın Röportajı: Reyhan Şan Tunaboyu - Kanal D
Yılın Yapımcısı: Hülya Sepken - PH Yapım Yönetim Kurulu Başkanı
Yılın Haber Tartışma Programı: Oylum Talu ile Özgür İrade - Ekol TV
Yılın Sohbet Programı: Funda Karayel’le Yıldızlı Sohbetler
Yılın İlham Veren Diş Hekimi: Sonay Öztan Gökhan
Yılın Yazarı: Sevda Türküsev
Yılın Haber Portalı: Haberler.com
Yılın Magazin Portalı: CemiyetSosyete.com
Yılın En Başarılı Kadın Medya İletişim Yöneticisi: Dermen Bilişim A.Ş. / Derya Menteş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara DMM’den "Türkiye’ye BioNTech aşısı gelmedi" iddialarına yalanlama Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), COVID-19 salgını sürecinde Türkiye’ye ’BioNTech aşısı gelmediği’ yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını açıkladı. Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin (DMM) sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, bazı sosyal medya mecralarında, COVID-19 salgını sürecinde Türkiye’ye ‘BioNTech aşısı gelmediği’ yönünde ileri sürülen iddiaların gerçeği yansıtmadığı belirtildi. ‘BioNTech aşısı gelmediği’ iddialarının kamuoyunu yanıltmaya yönelik dezenformasyon içerdiği vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "COVID-19’a karşı geliştirilen BioNTech mRNA aşıları, klinik kullanım amacıyla doğrudan BioNTech SE firmasından temin edilmiştir. Pandemiyle mücadele kapsamında, Mart 2021 tarihinden itibaren salgının son dönemlerine kadar söz konusu aşılar mevzuata uygun şekilde tedarik edilerek vatandaşlarımızın kullanımına sunulmuştur. Öte yandan salgın gibi küresel halk sağlığı acil durumlarında, aşı ve ilaçların temininde "Acil Kullanım Ön Onayı" mekanizması tüm dünyada işletilmektedir. BioNTech mRNA aşıları da Dünya Sağlık Örgütü ve uluslararası bilimsel otoritelerin acil kullanım ön onayı değerlendirmeleri esas alınarak Sağlık Bakanlığımız Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü tarafından temin edilmiş ve uygulanmıştır. Dolayısıyla pandemi sürecinde yürütülen tüm aşılama faaliyetleri; insan sağlığının korunması önceliğiyle, bilimsel kriterler, şeffaflık ilkesi ve hukuki mevzuat çerçevesinde titizlikle gerçekleştirilmiştir. Bu nedenle kamuoyunun, teknik ve hukuki kapsamından koparılarak dolaşıma sokulan, yanıltıcı ve gerçek dışı nitelik taşıyan iddialara itibar etmemesi önemle rica olunur."
Gaziantep 51 kişinin öldüğü Furkan Apartmanı davasında firari sanıklar için 10 milyon TL’lik güvence bedeli kararı Gaziantep’in Nizip ilçesinde, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yıkılarak 51 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan Furkan Apartmanı davasında iki firari sanık hakkında çıkarılan yakalama kararları, kişi başı 10 milyon TL güvence bedeli yatırılması karşılığında kaldırıldı. Gaziantep’in Nizip ilçesinde, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 51 kişinin ölümüne neden olan Furkan Apartmanı davası bugün görüldü. Nizip Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuksuz sanıklar Faik Ö., Eyüp Ö., Bülent B., Nejdet A., Mehmet A., Oktay A., Ömer Ş., Coşkun Ş., sanık avukatları, maktul avukatları ve maktul aile yakınları katıldı. Duruşmada söz alan maktul aile yakınları, suçluların en ağır cezayı almasını istedi. Sanıklar ise önceki savunmalarını tekrar ettiğini belirterek, suçsuz olduklarını savundu. Duruşma savcısı, taraflarca yeniden bilirkişi raporu talebinin dosyaya geldiği aşama dikkate alınarak reddine ve yakalama kararı bulunan sanıklar için güvence bedeliyle haklarındaki yakalama kararının kaldırılması yönündeki talebinin de reddedilmesine karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, haklarında yakalama kararları bulunan Hasan Hüseyin S. ile Abdullah Devrim S.’nin 10 milyon lira güvence bedeli karşılığında yakalama kararlarının kaldırılmasına, diğer sanıkların mevcut durumlarının devamına karar vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Ne olmuştu? Nizip Ağır Ceza Mahkemesi’nce, 19 Temmuz 2024’te görülen karar duruşmasında, mühendis sanık Yılmaz Şahin Yurtyapan hakkında ’bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 16 yıl 8 ay hapis, sanıklar Faik Ö., kardeşi Eyüp Ö. ve Nejdet A. hakkında delil yetersizliği nedeniyle beraat kararı verilmişti. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesi, Nizip Ağır Ceza Mahkemesi’nce 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 51 kişinin hayatını kaybettiği Furkan Apartmanı davasında 3 sanık hakkında verilen kararı inceledi. Nizip Cumhuriyet Başsavcılığı ile tarafların itirazı üzerine yapılan değerlendirme sonucunda daire, yerel mahkeme kararını bozdu. Nizip Cumhuriyet Başsavcılığı ile tarafların itirazı üzerine yapılan değerlendirme sonucunda daire, yerel mahkeme kararını bozdu. Kararda, beraat kararı verilen sanıklar Faik Ö. ve kardeşi Eyüp Ö. hakkında "kolon kesilmesi" iddiasıyla yeni bir iddianame hazırlandığı, bu nedenle olayın bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Söz konusu dosyaların birleştirilmesi ve sanıkların birlikte yargılanması gerektiğinin belirtildiği kararda, "Tüm dosyaların birleştirilmesine karar verilerek, tüm delillerin birlikte tartışılması hakkaniyetli bir yargılama için gerekli olmakla birlikte yerel mahkemece verilen hükmün bozulmasına karar verilmiştir" denildi.
Diyarbakır Diyarbakır’da özel okulda 8 yaşındaki çocuğun darbedildiği iddiası Diyarbakır’da özel bir okulda 8 yaşındaki bir çocuğun darbedildiği iddia edildi. İddiaları reddeden okul yönetimi, darp izlerinin daha önceden olduğunun, öğrencinin ailesi tarafından kendilerine söylendiğini öne sürdü. Diyarbakır’da özel bir okulda eğitim gören 8 yaşındaki M.E.E.’nin geçtiğimiz günlerde okul müdürü ve sınıf öğretmeni tarafından darbedildiği iddia edildi. M.E.E.’nin ailesi, hastaneden darp raporu alarak şikayette bulundu. M.E.E.’nin dedesi Yılmaz Elaldı, geçen hafta okulun bir etkinliğine katıldıklarını belirterek, "Programda M.E.E., ille de beni eve götürün diyordu, bir korku vardı üzerinde. ’Okulun bitsin, öyle eve gideriz’ dedim. Çocuğun üzerinde baskı ve korku vardı. Orada da bize, kafasının çok ağrıdığını söyledi. Eve gelince ‘Müdür saçımdan tutup kafamı duvara vuruyordu’ dedi. Bu çocuklara bunu yapan insan değil. Çocuğu 10-15 gün önce de ben okula götürdüm. Sınıf öğretmeni bana herhangi bir şey de demedi. Bunu arkadaşları yapsa ’arkadaşıdır, normaldir’ olur derim. Bu, çocuğun çocuğa yapabileceği bir şey değil" diye konuştu. "Bunu yapan sınıf öğretmeni ve müdürü" iddiasında bulunan Elaldı, "Şahsen öğretmenle iki defa görüşmüştüm. Dört sefer okula gittim. İki etkinliğe gittim, iki sefer de çocuğu sormaya gittim. Çocuk darbedilmiş. Bu çocuğun herhangi özel bir durumu ve raporu yoktur. Herkes çocuklarını eve götürüp vücutlarına baksınlar. Çocukları dövüp, korkutup eve gönderiyorlar. Yasal işlemleri başlattık, sonuna kadar da bunun arkasındayız" dedi. Özel okuldan yapılan açıklamada ise 11 Aralık 2025 Perşembe günü okullarında meydana gelen hadisenin ilkokul 3. sınıf öğrencisi E.O.’nün sınıf öğretmenine ağlayarak, aynı sınıftaki sosyal mecrada ismi mağdur olarak gösterilen M.E.E. isimli öğrenci tarafından fiziksel şiddete uğradığını söylediği ifade edildi. Açıklamada, "Bunun üzerine sınıf öğretmeni, bu fiziki şiddet olayının ilgili öğrenci tarafından bu öğrenciye ve başka öğrencilere defaatle yapıldığı hususunu göz önünde bulundurarak, uyarması için okul müdürüne götürmüştür. Okul müdürü yanına getirilen öğrenciye önce sözlü nasihatlerde bulunmuş, sonrasında da yazı yazma ödevlendirmesinde bulunmuştur. Bu husus kurum kameralarında da açık ve şeffaf şekilde görülmektedir. Sosyal medyada tek taraflı servis edilen ve okul müdürlüğümüze isnat edilen fiziki şiddetin olmadığı hususu, kamera kayıtlarında da görülmektedir. İlgili kamera görüntüleri savcılık ve kolluk kuvvetlerine teslim edilmiştir. Bununla birlikte şiddete uğradığı şikayetini öğretmene yapan E.O. isimli öğrencimizin darp raporu da mevcuttur. Sosyal medyada ismi geçen öğrencimizde bulunan diz altı morlukların daha önce de var olduğunu bizzat çocuğun annesi de sınıf öğretmenine söyleyerek, bunun için bir hafta önce hastaneye gittiklerini ifade etmiştir. En az bir hafta önceden de görülen morlukların, ilgili gün müdür tarafından darp uygulaması sonucu oluştuğu iddiasını, önyargılı ve tek taraflı olarak görüyoruz. Çünkü kamera kayıtlarından bu iddianın doğru olmadığını görmekteyiz. Kurum olarak bu morlukların oluş şekli ve zamanı ile ilgili gerekli tespitlerin Adli Tıp Kurumu tarafından yapılması için gerekli yasal başvurularımızı yapmaktayız. Kurumsal olarak bu ve benzeri durumlarda öğrenci tarafında olmak temel ilkelerimizdendir. Kurum olarak her iki öğrencimizin de yanındayız. Olayın adil ve ön yargısız çözülmesinin takipçisi olacağız" denildi. Veli olmayan bir kişinin bu olayı farklı yorumlayarak kamuoyuna yanlış biçimde aktarmasını tasvip etmediklerini kaydeden okul yönetimi, açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Annenin bacaklardaki morlukların birkaç haftadır olduğu ile ilgili beyanı; çocuğun bacaklarındaki morlukların en az birkaç haftadır var olduğunu, annenin sınıf öğretmenine gönderdiği ses kaydından da açık bir şekilde anlayabilmekteyiz. Hatta bunun için iddia edilen olaydan bir hafta önce hastaneye gittiklerini, kansızlıktan dolayı morlukların oluşma ihtimalini doktora sorduğunu, doktorun da incinmelere dayalı oluştuğunu ifade ettiğini bu ses kaydından anlıyoruz. Kurumdaki kamera kayıtlarından da bu şiddet vakasının ilgili gün okulda oluşmadığı gayet açık bir şekilde görülüyor. Bu kamera kayıtları da emniyete ve savcılığa teslim edildi."