EKONOMİ - 19 Kasım 2024 Salı 12:34

Bakan Kacır: ’’Kritik teknolojilerin pazarı değil, üreticisi ve geliştiricisi bir Türkiye’yi inşa ediyoruz’’

A
A
A
Bakan Kacır: ’’Kritik teknolojilerin pazarı değil, üreticisi ve geliştiricisi bir Türkiye’yi inşa ediyoruz’’

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, ’’Toplumsal bir seferberlik ruhu ile yürüttüğümüz ‘Millî Teknoloji Hamlesi’ vizyonumuz doğrultusunda; kritik teknolojilerin pazarı değil, üreticisi ve geliştiricisi bir Türkiye’yi inşa ediyoruz’’ dedi.



Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, İstanbul Teknik Üniversitesi’nde düzenlenen Uluslararası Ali Kuşçu Sempozyumu’na katıldı. Sempozyumun açılışında konuşan Bakan Kacır, Türkiye’nin Milli Teknoloji Hamlesi’ne değinerek, uzay bilimi ve teknolojilerinde küresel ölçekte varlık gösteren bir Türkiye’ye tanıklık edileceğini vurguladı.



’’Bu coğrafyayı tekrar bilim ve teknolojinin önde gelen merkezlerinden birine dönüştürüyoruz’’


Bakan Kacır, konuşmasının başında, Ali Kuşçu’nun evrensel düzeyde değerinin takdir edilmesinden ve vefatının 550’nci yılı dolayısıyla 2024’ün UNESCO tarafından “Ali Kuşçu Yılı” ilan edilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Bakan Kacır, konuşmasına şöyle devam etti: ’’Bilimde ve teknolojide çağ atlamış bir Türkiye hedefiyle, tarihimizden ve medeniyetimizden aldığımız bu ilhamla hareket ediyoruz. Bu toprakların mayasına, ruhuna ve bereketine güveniyoruz. İşte bu ruh hâletiyle son 22 yılda yaptığımız atılımlar, uyguladığımız politikalarla bilimin ve teknolojinin her daim destekçisi olduk, olmayı da sürdürüyoruz. Bilim ve teknolojide taşıdığımız bağımsızlık şiarının, Türkiye’nin siyasi bağımsızlığının da güvencesi olduğuna inanıyoruz. Mazimizde olduğu gibi, bu coğrafyayı tekrar bilim ve teknolojinin önde gelen merkezlerinden birine dönüştürüyoruz. Ülkemizin dört bir yanında, yediden yetmişe adeta toplumsal bir seferberlik ruhu ile yürüttüğümüz ‘Millî Teknoloji Hamlesi’ vizyonumuz doğrultusunda; kritik teknolojilerin pazarı değil, üreticisi ve geliştiricisi bir Türkiye’yi inşa ediyoruz. Bilimsel kapasitemizi artırırken, güçlü bir teknoloji geliştirme ve üretme yetkinliğine de sahip oluyoruz. Yurdun dört bir yanındaki 208 üniversitemiz, 104 teknoparkımız, 1600’ü aşan Ar-Ge ve tasarım merkezimiz, 291 bin Ar-Ge personelimiz ile ‘Millî Teknoloji Hamlesi’ hedeflerimize kenetlenmiş şekilde ilerliyoruz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, yürüttüğümüz istikrarlı politikalarla istiklalimizi ve istikbalimizi güçlü kılacak adımlar atmayı sürdürüyoruz.’’



’’Türkiye’yi küresel uzay ekosisteminde söz sahibi bir aktör haline getirme yolunda emin adımlarla ilerliyoruz’’


Uzay teknolojisine dikkat çeken Bakan Kacır, ’’Kritik teknolojilerde olduğu gibi uzay teknolojilerinde de değerli ve milli bir anlayışla, Ar-Ge ve inovasyon altyapısını güçlendirerek ve asırlık projeler ortaya koyarak yolumuza hız kesmeden devam ediyoruz. Geçmişten aldığımız mirasla, ülkemizi küresel uzay ekosisteminde söz sahibi bir aktör haline getirme yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Bu yürüyüşün ilk adımlarını; önce BİLSAT uydusuyla, sonra RASAT, GÖKTÜRK uydularıyla attık. Kazandığımız gözlem uydusu üretme yetkinliklerimizi metre altı çözünürlüklü milli görüntüleme uydumuz İMECE ile taçlandırdık. Yerli ve milli haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A ile birlikte kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biriyiz. Tüm bunların yanı sıra uzay teknolojilerinin uydu ile sınırlı olmadığının da bilincindeyiz. Kurguladığımız teknoloji ekosistemiyle; uçsuz bucaksız uzayın sunduğu sınırsız fırsatlardan yararlanmaya fazlasıyla hazır durumdayız. Türkiye Uzay Ajansı ile birlikte uzay teknolojileri sahasında aktif çalışmalarımızı yürütüyoruz. İlan ettiğimiz Milli Uzay Programımız çerçevesinde, uzay hedeflerimiz ile ilgili 10 yıllık vizyonumuz, stratejimiz, hedef ve projelerimiz doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Milli Uzay Programımızın kritik hedeflerinden ‘Türk Astronot ve Bilim Misyonu’ kapsamında astronotumuz Alper Gezeravcı, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda bulunduğu süre zarfında 13 bilimsel deneyi başarıyla tamamladı. Diğer astronotumuz Tuva Cihangir Atasever de yedi deney icra ettiği bir yörünge altı uçuşuna imza attı. Türk Astronot ve Bilim Misyonumuzun yanı sıra; önümüzdeki dönemde de Milli Uzay Programımızı başarılı bir şekilde uygulamak adına uzay çalışmalarımızı hız kesmeden sürdüreceğiz. Uzaya bağımsız erişim programımızda kararlıyız. Ay Programımız kapsamında, millî imkânlarla geliştirdiğimiz itki sistemine sahip, kendi mühendislerimizin ve bilim insanlarımızın tasarlayıp ürettiği uzay aracıyla aya erişeceğiz.


Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, ’Türkiye Yüzyılı’nda küresel uzay ekonomisinden pay alan, uzayın sunduğu fırsatlarından en üst düzeyde yararlanan, uzay bilimi ve teknolojilerinde varlığını küresel ölçekte ispat eden bir ülke olacağız. “İnanmak başarmanın yarısıdır” derler; biz de önce kendimize inanacağız. Çok çalışacağız, çok emek sarf edeceğiz, çok gayret göstereceğiz. Gençlerimize inanacağız” şeklinde konuştu.



’’Bizim sorumluluğumuz ülkemiz ile sınırlı değil’’


Bakan Kacır, sözlerini şöyle tamamladı: ’’İsrail, dünya tarihinin en kanlı, en vahşi saldırılarından birini, bir soykırımı dünyanın gözü önünde gerçekleştiriyor. Bakın, işte Filistin. Uluslararası kamuoyu ise üç maymunu oynamaya devam ediyor. Biz biliyoruz ki tarihimiz bize her alanda öncü olma, mazlumlara ve mağdurlara el uzatacak güce imkana dirayete sahip olma sorumluluğu yüklüyor. Diğer tüm alanlar gibi bilim alanında ki çalışmalarda da bu anlayışla hareket etmek zorundayız. Bu vesileyle Ali Kuşçu’yu rahmetle anarken, onun ilim aşkının ve bilime olan bağlılığının genç nesillerimize örnek teşkil etmesini temenni ediyorum.’’



Bakan Kacır: ’’Kritik teknolojilerin pazarı değil, üreticisi ve geliştiricisi bir Türkiye’yi inşa ediyoruz’’

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Başkan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’a Denizli iş dünyasının taleplerini aktardı Denizli Ticaret Odası (DTO) Başkanı Uğur Erdoğan, iş dünyasının yoğun ilgi gösterdiği Denizli İş Dünyası Buluşması’nda, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a, Denizli Ticaret Odası üyelerinin istek ve beklentilerini iletti; “Sırtımızdaki yükü taşımakta artık çok zorlanıyoruz; sektörlerimize yönelik devlet desteklerinin artırılmasını istiyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Denizli ziyareti programı kapsamında, iş dünyasının temsilcileri ile buluştu. Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen programa; Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun, Önceki Dönem Ekonomi Bakanı ve AK Parti Ekonomi İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekci, sivil toplum kuruluşu başkanları ile çok sayıda iş insanı katıldı. Vali Coşkun, Genel Başkan Yardımcısı Zeybekci ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’ın açılış konuşmaları sonrasında, programın talepler ve soru cevap kısmına geçildi. Sektörlerin desteklenmesini talep etti Burada Başkan Erdoğan, söz alarak, Denizli Ticaret Odası üyelerinin beklenti ve isteklerini aktardı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’a, yakından takip ettikleri ve takdir ettikleri çalışmalarından dolayı teşekkür eden Erdoğan, Denizli olarak yüksek enflasyon, yüksek faiz ve düşük kurun ortaya çıkardığı sorunlar ile finansmana erişim ve finansman maliyeti sebebiyle sırtlarındaki ağır yükü taşıyamaz hale geldiklerini ifade etti. Başkan Erdoğan, “Denizli Ticaret Odası olarak üyelerimizi KOSGEB destekleriyle fuar organizasyonlarına götürüyoruz, bu faaliyetimizi kesintisiz sürdürmek istiyoruz. Ancak, KOSGEB destekleri kısıtlandı, bunun artırılmasını bekliyoruz. Meslek liselerimizdeki mesleki ve teknik eğitimin kalitesinin artırılması için son teknoloji makine ve ekipmanların sağlanması gerekiyor. Ayrıca, İzmir-Denizli arasındaki demiryollarımızın iyileştirilmesini ve bir an önce hızlı trene kavuşmak istiyoruz. Tüm bunların yanında yurt dışındaki Türk Ticaret Merkezlerimizin sayısını arttırmalıyız. Bu, bizim ihracatımızı artırmaya yönelik yeni pazar arayışı çalışmalarımıza da büyük katkı sağlayacaktır” dedi. Ticareti geliştirmek için atılacak adımların arkasındayız Başkan Erdoğan’ın isteklerini tek tek not alan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, konularla ilgili araştırmalar yapacaklarını, ticareti geliştirmek için atılacak adımların arkasında olduklarını söyledi.
Aydın Narenciyede ihracat hızlandı Türkiye’de kış aylarında hasadı gerçekleştirilen narenciye meyvelerinin ihracat mesaisi başlarken, rekoltesi düşük olsa da kaliteli meyvelere bu yıl talep oldukça fazla. Ege narenciyesi aroması ve lezzetiyle ön plana çıkıyor. Mandalina ve portakalların olgunlaşmasıyla birlikte üretici hasada başladı. Turunçgillerin hasadı ile birlikte Aydın’daki işletmelerde ihracat mesaisi başladı. Özenle toplanan portakal ve mandalinalar, Aydın’daki tesislerde işlenip ihracata hazır hale getiriliyor. Tesis çalışanı Elif Saltık ihracat öncesi hazırlık sürecini anlatarak ilk iş olarak ürünleri yapraklarından ayırdıklarını belirtti. Ürünlerin daha sonrasında çürüklerinin ayıklandığını ve yıkama işlemine geçildiğini kaydeden Saltık, "Yıkama işleminden sonra mumlama işlemi yapılıyor. İşçilerimiz portakal ve mandalinaları paketleme işlemini yapıyor. Her boy ayrı ayrı numaralandırılıyor. Ürünler ihracata hazır hale getiriyoruz” dedi. Aydın’da ihracat artarak devam ediyor Ege Bölgesi’nin önemli turunçgil üretim kenti Aydın’da ihracat artarak devam ediyor. Ege İhracatçılar Birlikleri verilerine göre geçtiğimiz yıl ilk 10 ayda narenciye ihracatından 637 milyon dolar gelir elde edildi. 2024 yılında ise ilk 10 ayda ihraç edilen narenciyeden 676 milyon dolar gelir elde edildi. Bu yıl narenciye ihracatından 1 milyar dolar gelir elde edilmesi hedefleniyor. İhracatçı Rasim Türkay Ekim ayı sonu itibariyle başlayan portakal ve mandalina ihracatının Mart başına kadar devam ettiğini söyledi. Rusya, Polonya ve Ukrayna’ya ihracat yaptıklarını belirten Türkay, “Ayrıyeten iç pazar dediğimiz Türkiye’nin çeşitli yerlerine Karadeniz’e, İstanbul’a kalibre kalibre bir şekilde sınıflandırıp gönderiyoruz. Geçen sene mandalina çok kötü oldu. 2 lira, 3 liraya satılmadı. Bu sene şimdi 15-20 lira arasında mandalina alıyoruz. 10-12 arası da portakal alıyoruz. Ama gecen sene hiçbir talep yoktu çok kötü geçti sezon. Bu yıl talep çok iyi. Üretici de bizlerde güzel bir sezon geçiriyoruz” diye konuştu.
Bitlis Kalp krizi sonucu hayatını kaybeden güvenlik korucuları son yolculuklarına uğurlandı Bitlis’in Mutki ilçesinde ve Irak’ın kuzeyinde kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden 2 güvenlik korucusu son yolculuklarına uğurlandı. Irak’ın kuzeyinde görev yaparken kalp krizi geçiren güvenlik korucusu Çetin Özdağ için Bitlis merkezde bulunan Ersan Camii’nde cenaze töreni düzenlendi. Mutki ilçesine bağlı İkizler köyünde görev yaparken kalp krizi geçiren güvenlik korucusu Ecevit Kaylı da (50) köyünde toprağa verildi. Görevlendirildiği bölgede rahatsızlanan ve kalp krizi geçirdiği belirlenen Çetin Özdağ’a (46) ilk müdahale bölgede yapıldı. Daha sonra Van Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edilen Özdağ, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Özdağ için bugün Ersan Camii’nde cenaze namazı kılındı. Cenaze namazının ardından Bitlis Valisi Ahmet Karakaya, hayatını kaybeden güvenlik korucusunun ailesine başsağlığı dileyerek Türk bayrağını teslim etti. Burada konuşan Vali Karakaya, Özdağ’a Allah’tan rahmet dileyerek, “Rabbim, Peygamber Efendimize komşu eylesin. Kahraman korucumuz görev esnasında rahatsızlanarak hayatını kaybetti. Takdir-i ilahi. Yazılandan ötesi yok. Mevlam şehitlerin zümresine nail eylesin. Tabi resmi işlemler yürüyecek. İlgili bakanlığımız şehit işlemlerini yürütecek. İnşallah o şekilde gerçekleşecek. Özdağ’ın acılı ailesine, korucu kardeşlerimize ve askerlerimize başsağlığı diliyorum. Yüce Mevlam, bu acıları tekrar yaşatmasın” dedi. Bugün Mutki’de de bir korucunun hayatını kaybettiğini bildiren Vali Karakaya, orada da cenaze programının bulunduğu belirterek, hepsine Allah’tan rahmet diledi. Vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşınan Özdağ’ın naaşı, Taş Mahallesi’ndeki Teleski Mezarlığında toprağa verildi. Cenaze namazına Bitlis Valisi Ahmet Karakaya, Bitlis Belediye Nesrulllah Tanğlay, Bitlis Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, protokol üyeleri, siyasi parti temsilcileri ve yakınları katıldı.