DÜNYA - 10 Temmuz 2024 Çarşamba 21:36 | Son Güncelleme : 08 Ağustos 2024 Perşembe 15:25

ABD'de düzenlenen NATO Liderler Zirvesi başladı

A
A
A

ABD'de düzenlenen NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nin ilk oturumu başladı.

ABD'nin başkenti Washington DC'deki Walter E. Washington Kongre Merkezi'nde düzenlenen NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nin ilk oturumu başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı zirvede, başta Rusya-Ukrayna Savaşı olmak üzere Ukrayna'ya askeri desteğin koordinasyonu, savunma harcamaları, Çin'e yönelik politika, Hint-Pasifik bölgesindeki ortaklarla işbirliği ve ittifakın askeri caydırıcılığına ilişkin konular masaya yatırılacak. Liderlerin zirve çerçevesinde ayrıca Gazze'deki savaş ve İran, Çin ve Kuzey Kore'nin Rusya ile ilişkileri gibi konuları da gündeme taşımaları bekleniyor.

“Ukrayna'nın NATO'ya üyelik yolundan geri dönüş mümkün değil”

Zirve öncesi basın mensuplarına kısa açıklamada bulunan Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb, Ukrayna'nın NATO'ya üyeliğinin geri dönüşü olmadığını söyledi. Stubb, “Buradan Kremlin'e Ukrayna'nın NATO'ya üyelik yolundan artık geri dönüşün mümkün olmadığı mesajı vermenin çok önemli olduğunu düşünüyorum” dedi.

Açıklamasında ayrıca Baltık Denizi'nin artık bir NATO denizi haline geldiğini vurgulayan Stubb, Finlandiya'nın karadaki askeri kapasitesi, İsveç'in hava ve denizdeki kapasitesi ve Norveç'in genel askeri kapasitesi göz önüne alındığında Rusya'nın Baltık yönünde bir hamle yapmasının muhtemel olmadığını söyledi.

“Kuzey ülkelerinin bulunduğu coğrafya, NATO bölgesi haline geldi”

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ise zirve öncesi İsveç'in iki asırdan fazla süre devam eden askeri tarafsızlığın ardından NATO'ya tam üye olarak ilk kez NATO zirvesine katıldığına dikkat çekti. Kuzey ülkelerinin yer aldığı coğrafyanın artık tamamen bir NATO bölgesi haline geldiğine vurgu yapan Kristersson, İsveç'in askeri kapasitesi ve teknolojileriyle ittifaka büyük katkıları olacağını söyledi.

“Avrupa'nın kalbinde bir savaşın yaşandığı bir zamanda bir araya geliyoruz”

Yunanistan Başbakanı Kyriakos Miçotakis yaptığı açıklamada, Washington Zirvesi'nin zorlu bir dönemde gerçekleştirildiğine dikkat çekti. Miçotakis, “Bölgede, Avrupa'nın kalbinde bir savaşın yaşandığı bir zamanda bir araya geliyoruz. Rusya'nın bu saldırı savaşında kazanmamasını sağlamak için Ukrayna'yı, bu ne kadar sürerse sürsün desteklemeye devam edeceğimiz bir dönemde bir araya geliyoruz” dedi.

Liderleri Biden ve Stoltenberg karşıladı

Zirveye katılan liderler, ABD Başkanı Joe Biden ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg tarafından resmi karşılama töreni ile kabul edildi. Liderler, karşılamanın ardından aile fotoğrafı çekimine katıldı.

Fotoğraf çekiminin ardından ilk oturum, ABD Başkanı Biden ve NATO Genel Sekreteri Stoltenberg'in yaptığı açılış konuşmaları ile başladı. Açılış konuşmasında Stoltenberg, “İttifakımızın 75. yıldönümünü kutlamak için Washington'dan daha güzel bir yer olamazdı çünkü Kuzey Atlantik Antlaşması, 1949 senesinde burada imzalandı” dedi.

Zirveye ilk kez katılan İsveç Başbakanı Ulf Kristersson'u da tebrik eden Stoltenberg, “Başbakan Ulf Kristersson'a da hoş geldiniz demek istiyorum. Bu ittifakın tam üyesi olarak NATO zirvesine ilk katılımınız. Aileye hoş geldiniz, sizi burada görmek çok güzel” dedi.

Toplantı gündemine ilişkin bilgi veren Stoltenberg, “Bu ilk oturumda gelecekteki güvenliğimize ilişkin kararlar alacağız. Savunmamızı güçlendireceğiz. Halihazırda 23 müttefik, gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 2'sini savunmaya ayırma hedefini karşılıyor. 2014'te savunmaya daha fazla yatırım yapma taahhüdünde bulunduğumuzda bu sayı sadece üç müttefikle sınırlıydı. Ukrayna'ya desteğimizi artıracağız ve bunun için NATO koordinasyonu tesis edecek, Ukrayna'ya savunma sistemleri ve eğitim sağlayacak ve uzun vadeli sürdürülebilir bir desteği teminat altına alacağız. Ukrayna'ya destek bir hayır işi değil, kendi güvenlik çıkarımızdır. Ayrıca, Rusya, Çin, İran ve Kuzey Kore'nin güçlenen ittifakına karşı koymak için Hint-Pasifik'teki ortaklıklarımızı güçlendireceğiz” dedi.

“İttifakımız, Rusya'nın gerisinde kalmamalı”

ABD Başkanı Joe Biden ise açılış konuşmasında, "75 yıldır uluslarımız NATO kalkanının ardında büyüdü ve refah kazandı. Bugün her zaman olduğumuzdan daha güçlüyüz” dedi.
Göreve geldiğinden bu yana NATO'nun güçlendiğini, Finlandiya ve İsveç'in ittifaka katıldığını ve gayrisafi yurtiçi hasılanın en az yüzde 2'sini savunmaya ayıran NATO müttefiklerinin sayısının 9'dan 23'e yükseldiğini vurgulayan Biden, “Bunlar şans eseri değil, tercih sonucu meydana gelmiştir. İki yıl önce gerçekleştirdiğimiz zirvede, caydırıcılığımızı ve savunmamızı modernize etmek için bir plan başlattık ve bugün kendimize sırada neyin olduğunu ve savunma kalkanımızı nasıl daha güçlü kılmaya devam edebileceğimizi sormamız gerekiyor” dedi.
Rusya'nın savunma üretimini önemli oranda artırdığını ve NATO üyelerinin bunun gerisinde kalmamaları gerektiğini vurgulayan Biden, “Silah, mühimmat ve araç üretimlerini önemli oranda artırıyorlar ve bunu Çin, Kuzey Kore ve İran'ın desteğiyle gerçekleştiriyorlar. Benim görüşüme göre, ittifakımız bunun gerisinde kalmamalı” dedi.

NATO üyelerinin her birinin savunmaya yapacakları yatırımların dünyaya güçlü bir mesaj ileteceğini vurgulayan Biden, “Her NATO üyesi, ittifakı güçlü tutmak için üzerine düşeni yapmaya kararlıdır. NATO topraklarının her bir karışını savunabiliriz, savunacağız ve bunu birlikte yapacağız” dedi.
Zirvenin ilk gün programı çerçevesinde bugün ayrıca, ABD Başkanı Joe Biden ile eşi Jill Biden'ın NATO üyesi ülkelerin liderleri ile eşlerinin katılacağı bir akşam yemeği vermeleri bekleniyor.

İbrahim Aydoğan - KENAN KAYRAK 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Okuldaki gizli tehlike: Akran zorbalığı Son zamanlarda sosyal medya kullanımı ve şiddet içerikli oyunların artmasıyla okullardaki akran zorbalığı da gittikçe artıyor. Özellikle okullarda sözlü, fiziksel ve psikolojik sorunlar yaşayan çocuklar ileri yaşlarda daha büyük sorunlarla karşılaşabiliyor. Akran zorbalığı son yıllarda sosyal medyada yayınlanan olumsuz video içerikleri ve şiddet oyunları nedeniyle özellikle çocuklar arasında artış gösteriyor. Çocuklar arasında büyük boyutlara ulaşan akran zorbalığı olarak bilinen sözlü, fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalan çocuklar ileri yaşlarda ise daha büyük sorunlarla karşılaşabiliyor. “Ailevi problemler yaşayan çocuklar akran baskısı ya da arkadaş grubunun isteğiyle akran zorbalığına sürükleniyor” Akran zorbalığıyla en fazla 7-15 yaş grubunda sıklıkla karşılaştıklarını söyleyen Rehberlik Uzmanı Özcan Aladağ, “Akran zorbalığı, karşıyı sindirip onun üzerinde bir hakimiyet kurmak ve yaptırmakla karşımıza çıkıyor. Akran zorbalığına başvuran çocuklar, bireyler neden bunlarla karşılaşıyorlar; çocuğun kendini güçlü hissetmesi, özellikle sosyal medya fenomenlerinden ya da sosyal medya karakterlerinden esinlenerek kendilerini onlar gibi görmek istemeleri. Özellikle öfke kontrolü, ailevi problemler yaşayan, beraberinde ise akran baskısı ya da arkadaş grubunun isteğiyle öğrencilerin akran zorbalığına sürüklendiğini söyleyebiliriz. Peki akran zorbalığı hangi türlerde neyle karşımıza çıkıyor dersek; fiziksel, duygusal, sosyal, sözel, siber sosyal ya da cinsel gibi farklı zorbalık türlerini görebiliyoruz. Öğrenciler arasındaki iletişimlere bakıyoruz, lakap takılabiliyor. Bazen dalga geçilen ve dedikodu yayma şeklinde sosyal medya üzerinden bazı çocukların zorlandığını görüyoruz. İstenmeyen cinsel dokunuşlar ya da kıyafetlerin kaldırılması, çıkarılması gibi, el konulan eşyalar ya da bazı zorla ödevini yaptırmak istemesi şekliyle karşımıza geldiğini söyleyebiliriz” dedi. “Mutlu bireyler, mutlu ailelerden yetişiyor” Zorbalıkta aile içi iletişimin önemine vurgu yapan Rehberlik Uzmanı Aladağ, “Mutlu bireyler, mutlu ailelerden yetişiyor. Bu nedenle aile içi iletişiminde problem olmayan, sağlıklı bir iletişim kuran bireylerin, toplumların, ailelerin çocuklarında bu tip sorunların olmadığını söyleyebiliriz. Tabii okullarda rehberlik servislerine ve öğretmenlere de çok fazlaca görev düşüyor. Zorbalığa uğrayan öğrenciyi kendi başına bırakmak, çözümü onun bulmasını istemek son derece yanlıştır. Bu nedenle zorbalığa uğrayan çocukların mutlaka aileleri ile öğretmenleri ile paylaşması gerekiyor. Çünkü zorbalığa uğrayan çocuk, sessiz kaldığı durumda bunun şiddeti artacaktır ve öğrenci üzerinde inanılmaz bir hakimiyet kurulacaktır. Zorbalığa uğrayan bireylerde özgüven eksikliği, okul fobisi, okula gitmeme, okuldan kaçma, aileyi içi çatışmalar gibi problemler çıkıyor” şeklinde konuştu. “Bu özgüvenin bir ölçüsü mutlaka olmalı” Akran zorbalığından kurtulma yollarının başında özgüvenin geldiğinin altını çizen Aladağ, “Çocuklarımıza özgüven yüklemeliyiz. Ama bu özgüvenin bir ölçüsü mutlaka olmalı. Öğrencilerimizi, çocuklarımızı okul dışında kurslara, spor, okuma, sanat gibi aktivitelere göndererek ortamlardan uzak tutmaya çalışmalıyız. En önemlisi de sağlıklı bir aile içi iletişim olduğunu söyleyebiliriz. Zorbalığa uğrayan çocuklar topluma uyumda problem yaşamaktalar ve inanılmaz bir özgüven eksikliği karşımıza çıkıyor. Bu çocuklar gelecekteki yaşamlarında ciddi problemler, ciddi travmalarla karşılaşıyor, okul fobisi oluşuyor, öğrenciler toplumdan, akranlarından ve okuldan kaçıyor” diye konuştu.
Antalya Akdeniz Üniversitesi, Moskova heyetini ağırladı Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Moskova Hükümeti Dış Ekonomi ve Uluslararası İlişkiler Bakanı Sergey Cheremin ve Rusya’nın çeşitli üniversitelerinden gelen heyeti ağırladı. Ziyarette Türkiye ve Rusya arasında başta akademi olmak üzere her alanda iş birliklerinin güçlendirilmesi konusunda görüş alışverişinde bulunuldu. Moskova Hükümeti Dış Ekonomi ve Uluslararası İlişkiler Bakanı Sergey Cheremin, Moskova Devlet Spor ve Turizm Üniversitesi Rektörü Natalya Masyagina, Rusya Federasyonu Antalya Başkonsolosu Sergey Vetrik, Moskova Devlet Spor ve Turizm Üniversitesi Dekanı Alexander Ivancov’un da aralarında bulunduğu heyet Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan’ı ziyaret etti. Ziyarete Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Gürbüz de eşlik etti. “Akademik bağlarımızın güçlenmesi önemli” Moskova Hükümet Bakanı ve heyet üyelerini ağırlamaktan büyük onur duyduğunu belirten Rektör Özkan, “Türkiye olarak Rusya ile hâlihazırda bulunan bağlarımızı derinleştirmek bizler için çok kıymetli. Ekonomik ve ticari bağların yanında akademik bağlarımızın da geliştirilmesi Akdeniz Üniversitesi olarak önem verdiğimiz bir nokta. Üniversitemizde 109 Rus öğrenci öğrenim görmekte, Turizm Fakültemizde Rusça dersler verilmekle beraber Rus Dili ve Edebiyatı Bölümlerimiz de Rus kültürü ile bizleri daha yakından tanıştırmakta. Komşu iki ülkenin üniversiteleri olarak sizlerle iş birlikleri gerçekleştirmek bizler için de çok kıymetli olacaktır.” ifadelerini kullandı. “Sizleri üniversiteme davet ediyorum” Bakan Cheremin, Rusya ve Türkiye arasındaki bağları her alanda güçlendirmek istediklerini belirterek, akademi alanındaki iş birliklerine de önem verdiklerini vurguladı. Moskova Devlet Spor ve Turizm Üniversitesi Rektörü Natalya Masyagina da dünyanın farklı ülkelerinden öğrencilerinin olduğunu belirterek, “Ama maalesef henüz Türkiye’den bir öğrencimiz yok. Umarım en yakın zamanda olur. Ben sizleri ve Akdeniz Üniversitesi’nden bir heyeti ve bir grup öğrenciyi üniversiteme davet etmek istiyorum.” dedi. “Türk üniversiteleri ile ilişkileri artırmak istiyoruz” Moskova Devlet Spor ve Turizm Üniversitesi Dekanı Alexander Ivancov, bağlı bulunduğu Üniversitenin 6 adet Nobel ödülüne sahip olduğunu belirterek Türkiye ile Akkuyu Nükleer Enerji Santrali konusunda anlaşmaları olduğunu ve bu konuda Türk yetkililere eğitimler verdiklerini ifade etti. Ivancov, Türkiye ve Türk Üniversiteleri ile ilişkilerini ve iş birlikleri her alanda artırmak istediklerini vurguladı.