GÜNDEM
Erzincan’da uzmanından tavsiye: Buzlanan camı zarar vermeden nasıl çözeriz! 18 Kasım 2024 Pazartesi - 00:23:03 Uzmanından, buz tutan araç camlarındaki buzu cama zarar vermeden çözmek için tuzlu su tavsiyesi. Erzincan’da havaların soğumasıyla birlikte araç sahiplerinin buzlu camlarla mücadelesi başladı. Kimi araç sahipleri buzlu camı çözmek için erken uyanıp aracını ısıtmak zorunda kalırken, kimileri de camdaki buzu kazıyıcı veya kredi kartı gibi malzemelerle temizlemeye çalışıyor. Hal böyle olunca buzlu camı hızlı çözmek isteyen sürücüler cam kazıyıcılarını aşırı bastırdıkları için camlarını çizebiliyor. Oto tamircisi Kenan Gürler, buzlu camları çözmek için en etkili yöntemleri paylaştı. Gürler, buz kazıyıcıların camlarda çizik oluşturabileceğini belirterek, daha güvenli bir yöntem olarak tuzlu su ya da alkollü yüksek antifrizli cam sularını kullanmayı tavsiye etti. “Buzlu camı çözmede en güzel etken, alkollü yüksek antifrizli cam suyu ya da tuzlu su” Oto tamirci Kenan Gürler, buzlu camı çözmede en etkili yöntemin alkollü yüksek antifrizli cam suları yada tuzlu su olduğunu ifade ederek, “Kış öncesi yoğunluk başladı. Buzlu camı çözmede en güzel etken alkollü su ya da tuzlu su. Ben kendi aracımda sprey kullanıyorum, tuzlu su yaptım. Çok kolay ve rahat bir şekilde buzu açıyor. Buz kazıcı ister istemez çok sert basıldığında camı çiziyor. Buna karşı kullanılacak en güzel etken sprey kullanmak. Bazı marketlerde satılıyor. Özel açıcılar var. Bu tür malzemeleri kullanabilirler. Bir arkadaşımız sıcak suyla alakalı bir sorun yaşadı. Camda çatlama oldu. Şahsen tavsiye etmiyorum. Yapan çok insan var ama ne kadar sağlıklı bilmiyorum. Ama dediğim gibi sprey yada tuzlu su en iyisi” dedi. Sönmez, buzlu cama tuz dökmenin sileceklere zarar verebileceğini söyleyerek, “Erzincan’da akşamları eksiyi görüyor gündüzleri de soğuk. Artık bu saatten sonra antifrizli cam suyu kullanmak lazım. Piyasada cam suyu çok ama bunun için önemli olan içindeki alkol oranı ve kaliteli cam suyu kullanmamız lazım. Alkol oranı yüksek olmazsa bir faydası olmaz. Ben sprey kutusuna tuzlu su doldurdum. Tuz oranı yüksek olacak, camdaki buzu çözmesi için. Buzlu cama direk tuz dökerlerse faydası olur ama bu sefer sileceğe zarar verebilir. Buda silecekte aşınmaya neden olur. En etkilisi tuzlu su” diye konuştu.
18 Kasım 2024 Pazartesi - 00:21 Büyük hasarlardan kaçınmak için araçların kışlık bakımı şart Erzincan’da hava sıcaklıklarının düşmesiyle birlikte sürücüler, araçlarının kışlık bakımlarını yaptırmak ve maddi zararları en aza indirmek maksadıyla sanayinin ve servislerin yolunu tutuyor. Araç sürücülerinin kış bakımlarını muhakkak yaptırmaları gerektiğini ifade eden sanayi esnafı, büyük hasarlarla karşılaşmamak için araçlarının kışlık bakımlarını yaptırmaları konusunda vatandaşları uyarıyor. Havaların soğumaya başladığı şu günlerde sürücülerin araç bakımlarını ihmal etmemeleri konusunda uyarılarda bulunan uzmanlar, araçlardaki sıvı kontrolleri ve periyodik bakımlarının kış şartlarında araçların verimli kullanılabilmesi için şart olduğunu ifade ediyor. Kış aylarına az zaman kalmasıyla birlikte sürücülerin araç bakımlarını ihmal etmemeleri konusunda uyarılarda bulunan uzmanlar, araçlardaki sıvı kontrolleri ve periyodik bakımlarının önemine dikkat çekiyor. Kış şartlarında araçların verimli kullanılabilmesi için kışlık bakım masrafından kaçınmaması gerektiğini anlatan oto bakım ustası Serkan Arslan, “Kış aylarının gelmesiyle birlikte işlerimiz oldukça yoğun. Öncelikle antifrizlere kesinlikle bakılması gerekiyor. Antifriz bakımları olmazsa olmazımız kışın bakımlara girildiği zaman yağ filtresi, hava filtresi, polen filtresi olarak genel bakımları yapılır. Bu yaz kış dönüm noktasında çatlama yapan boruların falan hepsinin kontrolü yapılır. Bunların da değişmesi gerekenler değişir, sürücülerimiz sağlık bir şekilde kışı geçirmeleri için yapılması gereken tüm bakımlar yapılır” dedi. "Antifriz bakımının kesinlikle yapılması gerekiyor" Vatandaşların her zaman son noktayı beklediklerini söyleyen Arslan, “Bu aylarda havalar soğur o zaman bakıma geliriz. Kış gelince ilk olarak aracına müşterilerimiz bakımını yaptırmaları gerekiyor. Özellikle antifriz bakımının kesinlikle yapılması gerekiyor ve kışlık lastiklerin kesinlikle taktırmaları gerekiyor. Bunların hepsi bir etkendir. Yani kışın sağlıklı bir yolculuk yapmak istiyorlarsa öncelikle araçların antifriz bakımları, yağ, filtre ve periyodik bakımların düzenli bir şekilde yapılması gerekiyor. Normalde bunların 9’uncu ayda yapılması gerekiyor” ifadelerini kullandı. Servise gelen her aracın kesinlikle ilk olarak antifriz değerlerini ölçtüklerini anlatan usta Arslan, “Antifriz araca eklediğimiz zaman kesinlikle derecesini iyi ayarlamamız gerekiyor. Piyasada satılan 30 ve 35 derece antifrizler var. Biz kesinlikle bunları tavsiye etmiyoruz eksi 75 derecelik antifrizler kullanmamız gerekiyor kışlık bakımlarda. Çünkü arabalarda su esme gibi olaylar oluyor, üzerine vatandaşlar su eklediği zaman su derecesini kış derecesini yakalaması gerekiyor bunun için antifriz derecesinin biraz yüksek dereceli olmasını tavsiye ediyoruz. Cam sularına ise antifriz suları koymalarında fayda olacaktır. Çünkü kış aylarında her hangi bir donma olayında haznede patlama olabilir. Bu bakımlar yapıldıktan sonra, yağ bakımı, hava ve yağ filtreleri lastik basınçları ve kış lastiklerini taktırmalarını öneriyoruz” şeklinde konuştu. Son olarak sürücülere bir uyarıda daha bulunan Arslan, “Su eksilten arabanın kesinlikle bu sorunun neden yaşandığının araştırılması gerekiyor. Çünkü bugün senin kaçağın küçüktür bir bardak veya yarım litre su eksiltmiş olabilir ama kış zamanında bu kaçak artabilir bir anda su biterse de motor gibi büyük bir masraf çıkartabilir. Araçlardaki yağ ve su eksiltmesi gibi en ufak sorunlarda uzmanlara danışması gerekiyor. Bazı vatandaşlar, internet ve sosyal medyada araştırmaya çalışıyor ama oradaki bilgiler sağlıklı değil. Bizim kadar bilgilerini kimse internet üzerinde paylaşmaz. Bir uzmana geldiklerinde kaçakların nereden geldiğini neden sebep olduğunu zamanla oluşan zararları gereken en makul şekilde doğru yere doğru şekilde hizmet verebiliyoruz” diye anlattı.
18 Kasım 2024 Pazartesi - 00:21 Erzincan’da arıların "tatlı uykusu" başladı Soğuk havanın kendini iyice hissettirdiği Erzincan’da, bal arıları kış uykusuna yatırılıyor. Erzincan’da ilkbaharda yaylalara çıkarılan arı kovanları havanın soğumasıyla birlikte köylere taşındı. Hava sıcaklığının düşmesiyle arıcılar, kovanları daralttıktan sonra çuval, bez gibi koruyucu eşyalarla muhafaza ederek, arıları dondurucu soğuktan koruyor. Arıcılar, bu yöntemle arıların hem telef olmasının önüne geçiyor hem de bir sonraki sezona daha sağlıklı girmelerini sağlıyor. Erzincan’ın Kalecik köyünde arı kovanlarına kışlatma çalışması yapan Cemal Gümüş, kar yağıp ve iyice soğuklar başlayınca arıcılık faaliyetlerinin tamamen sona ereceğini ifade ederek arılarında kış uykusuna yatmaya başladığını söyledi. Gümüş, arı kovanlarına kışlatma çalışmasıyla ilgili şu bilgileri verdi: “Arılar, kovan içi sıcaklığı 14 dereceye düştüğü zaman bir araya toplanarak kış salkımı oluştururlar. Salkımın merkezindeki sıcaklık 33 derece, dış yüzeyinde ise 6-8 derece olabilmektedir. Arılar bal yiyerek gerekli olan ısıyı üretirler ve ısı arttıkça salkımı genişletirler. Kışın herhangi bir sarsıntı ile kış salkımından düşen arılar tekrar salkıma çıkamaz ve ölürler. Kış salkımının bozulmaması için koloniler kış süresince ve soğuk dönemlerde kesinlikle rahatsız edilmemelidir. Mevsim şartlarından etkilenmemeleri için kovanlar yan yana getirilerek üstleri örtülebilir. Fakat bu örtü kesinlikle kovanın havalanmasını engelleyecek şekilde olmamalıdır. Arılar giriş deliklerini kendileri daraltırlar. Ama bu yapılmamışsa bir çıta parçasıyla giriş deliğini daraltmak gerekir. Kovan giriş deliğinin yönü sert ve soğuk esen rüzgarların aksi istikamette olmalıdır. Buna dikkat edilmezse arı kovan içindeki gerekli ısıyı sağlayamaz. Kovanların yerden 40-50 cm yükseklikte sehpalar üzerine konması en doğru harekettir. Eğer kovanlar doğrudan toprak üzerindeyse, kış mevsimine girmeden önce bunların yer ile temasını kesmek gerekir. Kovanın üzerine kar yağması herhangi bir probleme yol açmaz. Bilakis kovan soğuğa karşı daha iyi korunur. Ama özellikle çok kar yağdığı günlerde kovan giriş deliklerinin kontrol edilerek açılması gerekir. Kışın dışarıda kar olup havanın da güneşli olduğu günlerde arı girişine havalandırmayı kesmeyecek şekilde bir tahta parçası koyarak, güneş ışıklarının kovan içine girmesi engellenmelidir. Çünkü böyle havalarda güneş ışıklarını gören arılar kovan dışına çıkmaya teşebbüs ederler. Eğer kışın arılarda gıda azlığı problemi çıkarsa güneşli bir günde şerbet yerine arı kekiyle beslemek gerekir. İlkbahar için yapılması gereken işler varsa onlar ile ilgilenin ve arılarla ilgilenmek için bahar günlerini bekleyin. Arılar kış salkımında olup, salkımda düşen arı bir daha salkıma çıkamaz ve o arı ölür. Bunu bir kaç defa yaparsanız arı mevcudu azalır hatta arıların sönmesine kadar sebep olabilirsiniz.”
17 Kasım 2024 Pazar - 23:20 İstanbul Valisi Gül uyardı: Havai fişek atanlara 232 bin 264 TL ceza İstanbul Valisi Davut Gül, havai fişek atmak için izin alınması gerektiğini belirterek, "Havai fişek atma belgesi olan kişilere uygun alanlar için izin veriliyor. Sadece 20.00-22.00 saatleri arasında havai fişek atılmasına izin verilebiliyor. Kurallara uymayanlara 232 bin 264 TL cezai işlem uygulanmaktadır” dedi. İstanbul Valisi Davut Gül, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada havai fişek talimatını hatırlatarak, uyarılarda bulundu. Havai fişek kullanımının izne tabi olduğunu, kurallara uymayanlara 232 bin 264 TL cezai işlem uygulandığını belirten Vali Gül, “Bilindiği gibi ülkemizde resmi ve milli bayramlar ile çeşitli açılışlarda, özel günlerde ve kutlamalarda, nişan, düğün, uğurlama gibi organizasyonlarda havai fişek diye tabir edilen piroteknik maddeler yaygın olarak kullanılmaktadır. 29 Eylül 1987 tarih ve 19589 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 87/12028 karar sayılı ’Tekel Dışı Bırakılan Patlayıcı Maddelerle Av Malzemesi ve Benzerlerinin Üretimi, İthali, Taşınması, Saklanması, Depolanması, Satışı, Kullanılması, Yok Edilmesi, Denetlenmesi Usul ve Esaslarına İlişkin Tüzük’ün 2. maddesinde de çeşitleri sayılan piroteknik maddelerin izinsiz, zamansız veya uygunsuz yerlerde kullanımı ile çevresel gürültü seviyesi sınır değerleri aşılmakta, bu durum vatandaşlarımızda korku, heyecan ve panik yaşanmasının yanı sıra yayılan zehirli gazlar nedeniyle insan, çevre ve canlı sağlığını da tehdit etmektedir. Patlama sonucu oluşan partiküllerin kuşlara isabet etmesi doğal yaşamı da olumsuz etkilemektedir. Ayrıca havai fişeklerin isabet ettiği yerde yangın çıkma ihtimali halkın can ve mal güvenliği açısından da tehlike arz etmektedir” ifadelerini kullandı. “Havai fişek kullanımı için belirlenen faaliyet saati 20.00-22.00 olarak belirlenmiştir” Gül, açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi: “30.11.2022 tarihli ve 32029 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çevresel Gürültü Kontrol Yönetmeliği’nin 14. maddesinde ’Havai fişek kullanımı için zaman ve mekan bildirilerek, mahallin mülki amirliğinden izin alınması zorunludur’ hükmüne göre ve aynı Yönetmeliğin ekinde yer alan yerleşim alanlarında açık havada gerçekleştirilen faaliyetlerin izin verilen zaman dilimi tablosunda havai fişek kullanımı için belirlenen faaliyet saati 20.00-22.00 olarak belirlenmiştir. 11.07.2002 tarih ve 24812 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ’Patlayıcı Madde Ateşleyici Yeterlilik Belgesi Verilmesi Esas ve Usullerinin Belirlenmesi Hakkındaki Yönetmelik’ hükümleri uyarınca ’A Sınıfı Patlayıcı Madde Ateşleyici Yeterlilik Belgesi’ bulunmayan şahıslara şenlik ve işaret fişeklerinin satılması ve şenlik ve işaret fişeklerinin önceden müracaatla valilik veya kaymakamlıktan izin alınmadan kullanılması yasaklanmıştır. Bu itibarla 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 11. maddesi A ve C fıkrası ve 66. maddesi gereği vatandaşlarımızın güvenliği, huzuru ve esenliğini sağlamak, telafisi mümkün olmayan zararları önlemek amacıyla meri mevzuat hükümleri çerçevesinde konunun hassasiyetle bizzat kaymakamlarımız ve sıralı/sorumlu amirlerce takip edilmesi ve uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmemesi hususunda bilgilerini ve gereğini önemle rica ederim.”
MÜSİAD Antalya Dost Meclisi Hasbihal ve VEFA Toplantısı
13 Kasım 2024 Çarşamba - 21:30 MÜSİAD Antalya Dost Meclisi Hasbihal ve VEFA Toplantısı Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Antalya Şubesi, geleneksel hale gelen “Dost Meclisi Hasbihal” toplantısını büyük bir katılımla gerçekleştirdi. MÜSİAD Antalya Başkanı Ali Akçay’ın öncülüğünde yapılan toplantıya, derneğin eski başkanları, eski ve yeni üyeleri katıldı. Bu özel buluşmada, derneğin Antalya şubesinin çalışmaları ve gelecek dönem projeleri ayrıntılı bir şekilde ele alındı. Birlik ve beraberlik mesajı Toplantıda konuşan MÜSİAD Antalya Başkanı Ali Akçay, birlik ve beraberliğin önemine dikkat çekti. Akçay, eski başkanların ve üyelerin de katılımıyla gerçekleşen bu tür toplantıların, derneğin geçmişten gelen güçlü birikimini yeni nesle aktararak sürdürülebilir bir iş birliği ortamı oluşturduğunu ifade etti. “Bu birliktelik ruhu, MÜSİAD Antalya olarak bizleri daha güçlü ve dayanıklı kılıyor” diyen Akçay, derneğin üyeleri arasındaki dayanışmanın Antalya’nın iş dünyasına olumlu katkılar sağladığını belirtti. Akçay, ayrıca MÜSİAD Antalya’nın ileriye dönük projelerini de tanıttı. Özellikle tarım, turizm ve inşaat sektörlerine yönelik projelerle Antalya’nın ekonomik yapısının daha da güçlenmesine katkıda bulunmayı hedeflediklerini belirten Akçay, iş dünyasının dijitalleşme sürecine uyum sağlamasına yönelik eğitim ve seminerlerin de planlandığını aktardı. Teşekkür ve Vefa Toplantının sonunda, MÜSİAD Antalya’nın geçmiş dönem başkanları ve emektar üyelerine teşekkür edildi. Derneğin Antalya şubesinin gelişmesinde emeği geçen herkese olan minnettarlığını dile getiren Akçay, “MÜSİAD ailesi olarak geçmişe duyduğumuz vefa ve geleceğe olan inancımızla Antalya’da örnek bir iş dünyası oluşturmaya devam edeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.
Tekirdağ’da kurtuluşun 102. yılında coşkulu yürüyüş
13 Kasım 2024 Çarşamba - 19:10 Tekirdağ’da kurtuluşun 102. yılında coşkulu yürüyüş Tekirdağ’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 102. yıl dönümünde, kortej yürüyüşü düzenlendi. Tekirdağ’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 102. yıl dönümü dolayısıyla Süleymanpaşa Belediyesi tarafından düzenlenen yürüyüşe yüzlerce vatandaş Türk bayraklarıyla katıldı. Renkli görüntülerin yaşandığı etkinlikte, birlik ve beraberlik coşkusu Tekirdağ sokaklarına yansıdı. Bando takımı ve gaziler de yürüyüşte yer aldı Yürüyüşte bando takımı marşlar çalarak korteje eşlik etti, gaziler de bu anlamlı günde yürüyüşte yer aldı. Kurtuluş Savaşı’nın ruhunu yansıtan etkinlikte, bazı gruplar o dönemin kıyafetlerini giyerek yürüyüşe katılırken, gençler de eski askeri üniformalarla kortejde yer aldı. Vatandaşlar, kurtuluş mücadelesine duyulan saygıyı bu anlamlı yürüyüşle yeniden yaşadı. Atatürk’ün kullandığı araç ilgi gördü Etkinlik boyunca Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nda kullandığı aracın temsili modeli de kortejde yer alarak halkın beğenisini kazandı. Tarihi bir sembol haline gelen araç, Kurtuluş mücadelesinin sembolü olarak Tekirdağ halkı tarafından coşkuyla karşılandı. Başkan Nallar’dan kahramanlara minnet mesajı Yürüyüşün ardından açıklama yapan Süleymanpaşa Belediye Başkanı Volkan Nallar, kurtuluşun yalnızca düşman işgalinden kurtulmak olmadığını, aynı zamanda milletin birlik ve beraberliğini kanıtlayan bir zafer olduğunu ifade etti. Nallar, “Tekirdağ’ın kahraman evlatları, ebedi önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vatan sevgisiyle dolu yüreğindeki zafer inancı sayesinde bu toprakları düşman işgalinden kurtarmış, bizlere özgür bir vatan bırakmak için büyük bir cesaret örneği sergilemiştir. Kurtuluşumuz, yalnızca bir zafer değil; aynı zamanda milli birlik ve beraberliğin, dayanışma ruhunun ne kadar büyük olduğunu kanıtlamaktadır” dedi. Nallar, "İşgale direnen atalarımızın her türlü zorluğa göğüs gererek bizlere bağımsız bir vatan bıraktığını ve özgürlüğümüzü koruma kararlılığını" tüm dünyaya ilan ettiğini belirtti. Başkan Nallar konuşmasını, “Bu anlamlı günde tüm kahramanlarımızı saygı ve minnetle anıyorum” sözleriyle tamamladı.
Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Dinç: "Türkiye’de yılda en az 100 bin kişi sigaradan hayatını kaybediyor"
13 Kasım 2024 Çarşamba - 18:13 Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Dinç: "Türkiye’de yılda en az 100 bin kişi sigaradan hayatını kaybediyor" Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, Türkiye’de sigaradan dolayı yılda en az 100 bin kişinin hayatını kaybettiğini söyledi. Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) tarafından düzenlenen "Gençlik ve Bağımlılık" konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı. Dinç, Yeşilaycı olmanın yalnızca bir üyelik ya da görev tanımından öte, sağlıklı yaşamı benimseyen bireyler anlamına geldiğini belirtti. Dinç, "Yeşilaycı demek, sağlıklı insan demek. Sağlığını önemseyen, bağımlılıktan uzak duran insan demek. Türkiye’de sigara yüzünden her yıl yüz bin insan kaybediyoruz. Bu korkunç bir rakam ve kabul edilemez. Alkol, kumar ve diğer bağımlılıkların yol açtığı zararları düşündüğümüzde, kaybettiğimiz canların ve yaşanan mağduriyetlerin büyüklüğü daha net anlaşılıyor" dedi. Dinç, "Sağlığımızı önemseyelim. Sağlığımızı önemseyelim. Biliyorsunuz, Türkiye’de sigaradan dolayı, bir savaşta kaybedileceğinden çok daha fazla insanı her yıl kaybediyoruz. Direkt kaybettiğimiz sigardan. 100 bin insan kaybediyoruz. Yüz bin insan kaybediyoruz bir yılda. Sadece sigardan dolayı. Ve direkt olarak, dolaylı hastalıklardan bahsetmiyorum. İnanılmaz bir rakam. Kabul etmemiş bir rakam. Razı olunamaz bir rakam. Niye biz yüz bin insanımızı kaybederiz? Alkolü, kumarı bahsetmiyorum. Kumardan dolayı bir türlü intihar vakaları başladı karşımızda. Alkolden dolayı türlü hastalıklar var. Uyuşturucuyu hiç saymıyoruz. O yüzden, bu bağımlılık dediğimiz şey, bize çok yönlü olarak zarar veriyor. Ve biz hiçbir şekilde, bir tane insanımızı bile buna kaybetmeye razı değiliz. Şubemiz, Yeşilay Kütahya Şubemiz, çok sayıda önleyici çalışmalar yapıyor. Herkese açık. Bu çalışmaların içerisinde, sportif faaliyetler var, bisiklet turları var, atölyeler var, kültür-sanat faaliyetleri var. Bu çalışmalara da katılabilirsiniz. Özellikle sizin için, genç kardeşlerimiz gibi, çok gerçek bir şey söyleyeceğim. Yakın zamanda, çok merkezi bir yerde, tam lokasyonu söyleyemeyeceğim ama Fulya Hocam söyler. Kütahya’nın merkezine, gençlere yönelik bir merkezimiz olacak. Dolayısıyla, oraya da gelebilirsiniz. Oradaki faaliyetlere de katılabilirsiniz. Geç de bir parçası olmakta fayda var" diye konuştu. "Yeşilay aslında ülkemizde milletimizi bir araya getiren bir çimento teşkilatı" Etkinlikte söz alan Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, Yeşilay’ın Türkiye’de bağımlılık ile mücadelede önemli bir misyona sahip olduğunu ifade etti. Rektör Kızıltoprak, Yeşilay’ın gençlere bağımlılık konusunda bilinç kazandırarak sağlıklı bireyler yetişmesine katkı sağladığını dile getirdi. Rektör Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, "Belki Sayın Başkanımız da hatırlatacak, Sayın Cumhurbaşkanımızın da Türkiye’de, bu siyasal platformlarda ya da temsil platformlarında bulunmasında da, Yeşilay’ın çok büyük bir ehemmiyeti var. Yeşilay’ı 1970’lerde Sayın Başkanımızdan öğrendim. 1970’lerde yaptığı münazara erişim olabiliyor. Cumhurbaşkanımız başarılı oluyor ve oradan bir hikaye yazmaya başlıyor. Yeşilay aslında ülkemizde milletimizi bir araya getiren bir çimento teşkilatı. Hakikaten aziz milletimizin gençlerini yetiştiren, eğiten, bağımlılığa karşı bilinçlendiren, sağlıklı, hem bedenen hem zihnen ülkemize hizmet etme imkanı tanıyan çok güçlü bir teşkilat. Çok önemli bir görevi yapıyorsunuz Sayın Başkanım. Bizim de burada, Yeşilay topluluğu öğrencilerimiz, hakikaten hepsi çok dinamik temsil konusunda, öğrenci faaliyetleri konusunda çok atılganlar. Sayın Danışman Hocamız, Eğitim Fakültemizin eski dekanı, yine Eğitim Fakültemizin eski dekanı Fulya Hoca, onlar da enerjileriyle bu öğrencilerimize çok değer kattılar. Bir sinerji oluşturdular ve bizim üniversitede Yeşilay’ın efsanesi var Sayın Başkanım" ifadelerini kullandı. Genel Başkan Mehmet Dinç’e konferans sonrası hediye takdim edildi.
Karaman’da düzenlenen yerel saha tatbikatı gerçeğini aratmadı
13 Kasım 2024 Çarşamba - 18:03 Karaman’da düzenlenen yerel saha tatbikatı gerçeğini aratmadı Karaman’da 3 ayrı vaka üzerine 217 personel ve 56 aracın katılımıyla yapılan yerel saha tatbikatı gerçeğini aratmadı. Karaman Valisi Mehmet Fatih Çiçekli ve Belediye Başkanı Savaş Kalaycı’nın da izlediği tatbikatta deprem senaryosunda rol alan köy halkının feryatları gerçeğini aratmadı. Karaman Afet ve Acil Durum Yönetimi İl Müdürlüğü (AFAD) tarafından yerel saha tatbikatı yapıldı. Merkeze bağlı Dereköy köy ilkokulu bahçesinde gerçekleşen tatbikatlar 3 ayrı vaka üzerine gerçekleşti. Tatbikatlarda AFAD, UMKE, Jandarma, Kızılay, İl Özel İdaresi, İtfaiye Müdürlüğü, Karaman Belediyesi, Cenaze Müdürlüğü ve 112 sağlık ekiplerinden oluşan toplam 217 personel ve 56 araç görev aldı. Eski Dereköy İlkokulu bahçesinde düzenlenen tatbikatlarda köy halkı da rol aldı. Senaryo gereği Dereköy merkezli 6.2 büyüklüğündeki depremde evler yıkılarak yerle bir oldu. Yıkılan bir evin yanına çocuklarıyla birlikte gelen kadın ve erkekler ağlayarak yakınları için gözyaşı döktü. Tatbikat sırasında rol alan köy halkı ilgiyle izlendi. Ekipler yıkılan evin enkazından bir kişiyi yaralı olarak kurtarırken, 1 kişinin de cesedini çıkardı. Deprem sonrası çıkan yangın ise itfaiye ekibi tarafından söndürülürken, kimyasal maddeden etkilenen bir kişi de özel kıyafetler giyen görevlilerce kurtarıldı. Başarıyla tamamlanan tatbikatın sonunda Vali Mehmet Fatih Çiçekli ve Belediye Başkanı Savaş Kalaycı, tatbikatta görev alan personelle birlikte fotoğraf çekindi.
BEUN’da “Yapay Zekâ ve Metaverse” konuşuldu
13 Kasım 2024 Çarşamba - 17:32 BEUN’da “Yapay Zekâ ve Metaverse” konuşuldu Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesinde (BEUN) Türkiye Düşünce Platformu Başkanı ve araştırmacı-yazar Taşkın Koçak tarafından “Metaverse ve Yapay Zekâ” başlıklı konferans gerçekleştirildi. Farabi Kampüsü Sezai Karakoç Kültür Merkezi’nde düzenlenen konferansa BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bekir Hakan Bakkal, Genel Sekreter Prof. Dr. Zehra Safi Öz, senatörler, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Konferansın açılış konuşmasını gerçekleştiren Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, dünyanın Endüstri Devrimi’nden sonra tarımdan sanayiye, ulaşımdan iletişime, sağlıktan eğitime köklü değişimler geçirerek bilgi çağında teknolojik devrimlerle dijital bir döneme evrildiğinin altını çizdi. Rektör Özölçer ayrıca “Yaşadığımız bilgi çağında geleceği şekillendirecek iki büyük dijital yenilik olan metaverse ve yapa zekâ sadece akademik alanda değil, toplumsal yaşamın her alanında da büyük dönüşümler başlamıştır. Dünyanın dijital teknoloji çağında dolu dizgin ilerlerken bugün burada düzenlenen konferansın konusu olan metaverse ve yapay zekânın akademik, sosyal, ekonomik ve ahlaki çerçevede ele alınması büyük önem kazanmaktadır.” dedi. Özölçer bununla birlikte “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın “Dijital Seferberlik” çağrısıyla gençlerimizin dijital dünyada kültürel değerlerimizi buluşturmalarına ve korumalarına da öncü olmalıyız. Onları geleceğin en donanımlı bireyleri olarak yetiştirmek için bizler de TEKNOPARK, SİBERVATAN gibi yapılarımızla yeni fikirler üretmek ve akademik iş birlikleri kurmak için büyük gayret gösteriyoruz” sözlerini dile getirdi. BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer’in konuşmasının ardından sunumunu gerçekleştirmek üzere kürsüye gelen Türkiye Düşünce Platformu Başkanı Taşkın Koçak, Batı Karadeniz’in güzide şehri Zonguldak’ta ve Cumhuriyetin ilk üniversitesi Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesinde bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek, mühendislik kökene sahip bir üniversitede ve sanayi-enerji merkezi olan bir şehirde yapay zekâ ve metaverse konferansının gerçekleştirilmesinin oldukça önemli olduğunu ifade etti. Koçak daha sonra sunumuna geçerek yapay zekânın gelecekte mesleki anlamda gerçekleştireceği dönüşümler, metaverse evrenlerini oluşturan teknolojiler hakkında detaylı bilgi verdi. Koçak bununla birlikte eğitim-öğretim olmak üzere oyun ve iş hayatı gibi sektörlerde VR gözlükler ve otonom araçların öğrenme biçimlerinde ne tür katkılar sağlayabileceğine vurgu yaparak metaverse sayesinde gelişecek siyasi, askeri, eğitsel yeni öğrenme biçimlerinin de önem arz ettiğini ifade edip sözlerini noktaladı. Konferans, Taşkın Koçak’ın sunumunun ardından soru-cevap kısmıyla devam etti. Soru-cevap kısmının bitimiyle Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, konferansın konuşmacısı araştırmacı yazar Taşkın Koçak’a teşekkür belgesi takdiminde bulundu. Takdimin ardından “Metaverse ve Yapay Zekâ” başlıklı konferans katılımcıların yer aldığı toplu hatıra fotoğrafı çekilmesinin ardından son buldu.
BEUN Öğrenci Toplulukları 3 Projeyle ÜNİDES’ten destek aldı
13 Kasım 2024 Çarşamba - 17:30 BEUN Öğrenci Toplulukları 3 Projeyle ÜNİDES’ten destek aldı Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) bünyesinde yer alan Öğrenci Toplulukları, Üniversite Öğrenci Kulüplerine Destek Programı (ÜNİDES) kapsamında sundukları projelerden 3’ü destek almaya hak kazanarak önemli bir başarıya daha imza attı. Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen ve gençlerin kişisel, sosyal ve kültürel gelişimlerine katkıda bulunmayı hedefleyen Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (ÜNİDES) kapsamında öğrenci projeleri başvuru sonuçları açıklandı. Türkiye’nin devlet ve vakıf olmak üzere tüm üniversitelerden yapılan toplam 104 proje arasından Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi bünyesinde bulunan Sivil Yaşam Topluluğu, Kalite Topluluğu ve Geleneksel Türk Okçuluğu Topluğunun sundukları 3 ayrı proje destek almaya hak kazandı. Üniversite öğrencileri için kayda değer bir fırsat sunan ve üniversiteler mevzuatlarına uygun olarak onaylanmış öğrenci topluluklarının proje ve fikirlerinin geliştirilmesine yönelik ayni destek sağlayacak olan ÜNİDES programına başvuran Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesinin Öğrenci Topluluklarının başvurduğu projeler arasından üç proje desteklenmeye layık görüldü. Gençlerin her alanda gelişimine katkıda bulunmayı ve onları güçlü "Türkiye Yüzyılı"nda geleceğe en iyi şekilde hazırlamaya hedef edinen programa, Türkiye’nin dört bir yanından bütün üniversite öğrenci kulüpleri yoğun ilgi gösterdi. Çok sayıda başvuru yapılan proje arasından BEUN bünyesinde yer alan Sivil Yaşam Topluluğunun “Akran Yaklaşımlı Eğitim Modülleri Projesi”, Kalite Topluluğunun “Orman” ve Geleneksel Türk Okçuluğu Topluluğunun “Geleceğin Öğretmenleri Ata Sporumuz Geleneksel Türk Okçuluğu ile Buluşuyor” adlı üç projesi desteklenmeye layık görülerek önemli bir başarı elde etti. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, öğrenci topluluklarının elde etti etiği başarıdan büyük mutluluk ve gurur duyduğunu ifade ederek konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Üniversite olarak öğrencilere sadece akademik anlamda değil; sosyal, kültürel ve sportif gelişimlerine de katkı sağlamak için onları destekliyoruz. Bu kapsamda Üniversitemizdeki öğrenci kulüpleri, fikirlerin gelişimine imkan tanıyan, dinamik ve yenilikçi çalışmalar sunarak çeşitli platformlarda önemli başarılar elde etmektedirler. Bunun en güzel örneklerinden biri olan öğrenci topluluklarımızın bu yıl ÜNİDES kapsamında elde ettiği başarı, üniversitemizin gençlere verdiği değerin ve onların potansiyellerine duyduğumuz güvenin bir göstergesidir. Öğrencilerimizin bu başarıları, hem akademik hem de sosyal açıdan önemli bir gelişim fırsatı sunmaktadır. Kendilerini ayrı ayrı tebrik ediyor, projelerinin başarıyla hayata geçmesini temenni ediyorum” dedi.