ASAYİŞ - 25 Eylül 2024 Çarşamba 12:47

Eskişehir’de ‘yan bakma’ cinayeti işleyen sanığa 28 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verildi

A
A
A
Eskişehir’de ‘yan bakma’ cinayeti işleyen sanığa 28 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verildi

Eskişehir’de geçtiğimiz yıl ‘yan bakma’ yüzünden göğsünden bıçaklanan 23 yaşındaki gencin hayatını kaybettiği kavga ile ilgili gerçekleştirilen duruşmada cinayeti işleyen sanığa 2 ayrı suçtan 28 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verilmesi kararlaştırıldı.


Olay, Emek Mahallesi Ertaş Caddesi’nde meydana gelmişti. 3 Ağustos gecesi yaşanan olayda, işçi servisi bekleyen iki grup arasında ‘yan bakma’ meselesinden çıkan kavgada 23 yaşındaki Ali Aksu, Ahmet T. (23) tarafından göğsünden bıçaklandı. İhbar üzerine olay yerine gelen 112 Acil Servis ekiplerince hastaneye kaldırılan Ali Aksu, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Olayın ardından İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerince kavgaya karışan şüphelilerin yakalanması için çalışma başlatılan çalışmalar neticesinde cinayet zanlısı Ahmet T. ve olayla ilgisi olduğu tespit edilen A.K., H.U., M.K., B.U., M.S., B.S., K.Ç. ve S.Ç. yakalanarak gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan 1’i çocuk 9 şüpheli, adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden Ahmet T. tutuklanırken, K.Ç., M.S., B.U. ve A.K. adli kontrol şartıyla, diğer 4 şüpheli ise savcılıktaki ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.


Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, 23 yaşındaki Ali Aksu’yu göğsünden bıçaklayarak öldürdüğü iddiasıyla tutuklu yargılanan sanık Ahmet Tıkız (23) ile tutuksuz sanıklar Müjdat S., Kerem Ç., Batuhan U. ile taraf avukatları ve hayatını kaybeden Aksu’nun yakınları katılım gösterdi.



"Bıçağı rastgele savurdum, Aksu’yla bir husumetim bulunmuyordu"


Sanık Ahmet Tıkız, duruşmada savunma yaptı. Meydana gelen olay esnasında kasıtlı hareket etmediğini söyleyen Tıkız, bıçağı rastgele savurduğunu ve kimseye kasıtlı bıçak savurmadığını ifade etti. Tıkız, maktul Ali Aksu’ya karşı bir husumetinin bulunmadığını dile getirirken, sanık Kerem Ç. ise, olayın dağılması amacıyla kuru sıkı tabancayla havaya ateş açtığını ve olayda kasıt olmadığını kaydetti.. Kerem Ç. ayrıca, maktulü tanımadığını ve baş sağlığı dilediğini belirtti.



"Ben damadım ve kızımı savunmak zorunda kaldım"


Kimseyi kasten yaralamadığını öne süren sanık Müjdat S., "Olay yerine tedbir amaçlı gittim. Kızım ve damadım için olay yerine gittim. Namus meselesi olduğu için tahrik altındaydım. Kamera görüntüleri damadımla kızımın olduğu yere ilişkindir. Asıl olay yerini göstermemektedir. Karşı taraftan kimseyi tanımıyorum. Ben damadım ve kızımı savunmak zorunda kaldım" dedi.



Sanığa 28 yıl 1 ay 15 gün ceza verildi


Mahkeme heyeti, savunmaların ardından kararını açıkladı. Heyet, tutuklu sanık Ahmet Tıkız’a ’kasten öldürme’ suçundan iyi hal indirimiyle 25 yıl, aynı olayda H.U’ya yönelik eylemi nedeniyle ’kasten yaralama’ suçundan haksız tahrik ve iyi hal indirimi uygulayarak 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası, tutuksuz sanıklardan Kerem Ç.’ye ’silahla tehdit’ suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezası, sanıklardan Müjdat S’ye ’yaralama’, Batuhan U’ya ise ’hakaret’ suçundan adli para cezası verilmesine ve hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasını kararlaştırdı.



Aile verilen cezayı yeterli bulmadı


Aksu’nun ailesi sanık Ahmet Tıkız’a verilen 25 yıllık hapis cezasında iyi hal indirimi uygulanarak verilen cezayı çok az bulduklarını söyledi. Ailenin avukatı Gencer Farmaka ise, Tıkız’a verilen hapis cezasına itiraz etti. Avukat Farmaka, kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne (istinaf) taşıyacaklarını açıkladı.



Eskişehir’de ‘yan bakma’ cinayeti işleyen sanığa 28 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Vali Rahmi Doğan Sakarya’da görevine başladı Resmi Gazete’de yayımlanan Valiler Kararnamesi ile Vali-Mülkiye Başmüfettişi Rahmi Doğan, Sakarya Valilik Kampüsü’nde gerçekleşen karşılama töreni ile birlikte görevine başladı. Vali Doğan, “Makamda oturmayı seven bir yapım yok. Dışarıda genelde arazide olurum. Sakarya’nın sanayisi, tarımı, turizmi ve ticareti Türkiye için çok önemli ve kritik bir noktadadır. Biz de bu çerçevede gerekli çalışmaları yapacağız” dedi. Resmi Gazete’de yayımlanan Valiler Kararnamesi ile Vali-Mülkiye Başmüfettişliğinden Sakarya Valiliğine atanan Rahmi Doğan, valilik önünde gerçekleşen karşılama töreninin ardından görevine başladı. Vali Doğan, “Bugün Sakarya Valiliği görevine başlamış bulunuyoruz. Başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya şükranlarımı sunuyorum. Sakarya’nın potansiyelini bilen birisiyim. Gerek İstanbul bağlantısı gerekse Ankara otobana bağlantısı. Yine kavşak olarak da Akdeniz bağlantısını da bilen, birisi olarak şunu ifade etmek istiyorum ki; Sakarya’nın sanayisi, tarımı, turizmi, ticareti Türkiye için çok önemli ve kritik bir noktadadır. Biz de bu çerçevede gerekli çalışmaları yapacağız. Gayretle çalışacağız. Halkın içerisinde olacağız. Bu süreç içerisinde milletvekillerimizle, büyükşehir belediye başkanımıza, belediye başkanlarımızla, siyasi parti temsilcilerimizle, STK’larla, sanayi odalarıyla, ticaret odalarıyla, muhtarlarımızla ve en önemlisi de halkımızla iç içe olacağız” dedi. “Makamda oturmayı seven bir yapım yok, genelde arazide olurum” Doğan, “Makamda oturmayı seven bir yapım yok. Dışarıda genelde arazide olurum. OSB’leri, sanayi kuruluşlarını dolaşırım. Elbette zaman zaman makamda da toplantılar, değerlendirmeler yapılacaktır. Ama ben alan adamıyımdır, alanda çalışır ve koştururum. Buradan benden önceki Valimiz Yaşar Karadeniz ağabeyime şükranlarımı sunuyorum. Yapmış olduğu hizmetlerden dolayı da ayrıca kendisine teşekkür ediyorum. Değerli Sakaryalı hemşehrilerime de buradan saygı, sevgi ve muhabbetlerimi iletiyorum. Bugün bismillah dedik, başladık inşallah. Bundan sonra halkımızla da zaman zaman bir araya gelerek onlarla da tanışacağız” diye konuştu.
Kayseri Melikgazi’de kentsel dönüşüm çalışmaları hızla devam ediyor Melikgazi Belediyesi, şehrin fiziksel dokusunu güçlendirmek ve vatandaşların yaşam kalitesini artırmak amacıyla hayata geçirdiği Yıldırım Beyazıt Mahallesi Kentsel Dönüşüm Projesi’nin ikinci etap çalışmalarına hızla devam ediyor. Bu kapsamda gerçekleştirilen çalışmalar, bölgenin estetik görünümünü de zenginleştirmeyi hedefliyor. Eski yapıların yerine daha modern ve daha güvenli yapıları inşa ederek şehrin hem fiziksel hem de estetik yapısını iyileştirmeye katkı sağlayan Melikgazi Belediyesi, sürdürülebilir mimari anlayışıyla yaşam kalitesini artırıyor. Önümüzdeki süreçte de nice kentsel dönüşüm projesini hayata geçirmeyi arzuladıklarını belirten Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu, ‘’Melikgazi Belediyesi olarak altı farklı bölgede kentsel dönüşüm çalışması yapıyoruz. Bunlardan bir tanesi de Yıldırım Beyazıt Mahallesi’nde devam ediyor. Yıldırım Beyazıt Mahallesi birinci etap kentsel dönüşüm projesi bitti, ikinci etaba geçiyoruz inşallah. Şu an da Yıldırım Beyazıt Mahallesi’nde, Dr. Sami İpek Bulvarı’nın üzerinde bulunan ilk etabımızdayız. Altı bloktan oluşan bu proje ile birçok vatandaşımızın problemini çözüp, sağlıklı ve sıhhatli bir şekilde oturmalarını sağlamayı hedeflediğimiz kentsel dönüşüm çalışmasını bitirmek üzereyiz. İki yıl önce başladığımız Yıldırım Beyazıt 1. Etap Kentsel Dönüşüm çalışmalarımız tamamlanmak üzere. Peyzaj çalışması başladı; sert zeminler, kaldırımlar ve otoparklar yapılıyor. Yakında ağaçlandırmasını da yaparak hakikaten Kayseri’ye, Melikgazi’ye yakışır çok güzel bir projenin tamamlanmasını sağlamış olacağız. Hemen yanı tarafında yine altı bloktan oluşan ikinci etabın çalışmaları başladı. Şu an da üç blok temeli atıldı, inşallah üç bloğun daha temeli atılacak. Dolayısıyla Yıldırım Beyazıt mahallemiz yenileniyor. Hemen bu kentsel dönüşümün arkasında iki okul alanını da tamamlayıp hizmete açmış olduk. Hepsinden önemlisi, 150’ye yakın gecekonduyu buradan kaldırarak, vatandaşlarımızı rahat ettirdik. Çok önemli bir aksın ve otobüs güzergahının bulunduğu bir hat olmakla birlikte Hulusi Akar Bulvarı ile Mustafa Şimşek Caddesi’ni birbirine bağlayan Şükran Caddesi’ni de tamamen düzenleyip güzel bir yol projesini daha hayata geçirmiş olduk. Melikgazi Belediyesi olarak nice kentsel dönüşüm projelerini yapmayı Cenab-ı Allah nasip etsin inşallah. Hayırlı olsun diyorum” dedi.
Kastamonu Veli, delgeç ile öğretmene saldırdı: Yaralanan öğretmenin başına 5 dikiş atıldı Kastamonu’da çocuğunun durumunu konuşmak için gelen velinin delgeç ile saldırdığı öğretmen yaralandı. Olayın ardından veli gözaltına alınırken, yaralanan öğretmenin başına 5 dikiş atıldı. Olay, il merkezinde bulunan Hacıbey Ortaokulu’nda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, okulda eğitim gören bir öğrencinin velisi olan G.B., okula geldi. Müdür yardımcısı ile görüşen G.B., ardından Türkçe öğretmeni Selman Gökkaya ile de oğlunun sınıf içindeki disiplin durumunu görüşmek istedi. G.B., görüşme sırasında, Selman Gökkaya’ya delgeç ile saldırarak başından yaraladı. Başında 5 santimetre yarık oluşan Türkçe öğretmeni Selman Gökkaya, Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Başına 5 dikiş atılan öğretmene, 10 gün iş göremez raporu verildi. Olayın ardından Türkçe öğretmeni Selman Gökkaya, kendisine saldıran veli G.B.’den şikayetçi oldu. Polis ekiplerince G.B. gözaltına alındı. "İlk cümlesinden itibaren tehdit etmeye başladı" Yaşanan olayla ilgili konuşan Türkçe öğretmeni Selman Gökkaya, “Bir velimiz öğrencisinin durumunu ve çocuğuyla sınıf içerisinde yaşadığımız disiplin sorununu konuşmak istediğini belirterek, müdür yardımcısıyla görüşmek istemiş. Müdür yardımcısı da beni odasına çağırarak velinin görüşmek istediğini söyledi. Müdür yardımcısının odasına girdim ve kendimi tanıttım, veli ile tokalaştık. Gayet sakin ve medeni bir şekilde konuşmaya başlamıştım. Fakat velimiz kendisini nasıl ayarladıysa, kafasında neler kurduysa ilk cümlesinden itibaren bana, şahsıma tehditler savurarak mesleğime hakaretler ederek konuşmaya devam etti. Ardından müdür yardımcısı olaya müdahil olmak istedi. Konuşmayı bitirmek istedi, fakat velimiz dinlemedi. İlk cümlesinden itibaren tehdit etmeye başladı. Daha sonra tehditlerin boyutu arttı. Ailemle, çocuklarımla tehdit etmeye başladı. Bu arada müdür yardımcısı ile birlikte velinin dışarıya çıkmasını istedik. Fakat kendisi şahsıma, mesleğime, aileme küfürler ederek odada taşkınlık çıkardı. Sonra müdür yardımcısı araya girdi, benim hiçbir fiziki yönelimim, şiddetim, taşkınlığım olmamasına rağmen, müdür yardımcımızın masasının üzerinde duran delgeci alarak kafama vurdu. Başımda 5 santimetrelik bir yara açıldı. Ardından Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesinin acil servisine giderek muayene oldum. Başıma 5 tane dikiş atıldı. Velinin çözüm amaçlı değil, tamamen intikam almak niyetiyle okula geldiğini düşünüyorum. Hareketleriyle, tavırlarıyla, konuşmasıyla intikam alacağını zaten kendisi beyan etti. Bizim sakinliğimiz korumamız, profesyonelliğimizi ortaya koymamız, veliyi istediğimiz sakinliğe indirememiz sebebi neticesinde de böyle bir tatsızlık yaşadık" dedi. Eğitim Bir-Sen Kastamonu Şube Başkanı Orhan Sancaktaroğlu ise, yasal düzenlemenin önemine vurgu yaparak, “Öğretmene, şiddet meselesi toplumun geleceğini tehdit ediyor. Eğitim Bir-Sen olarak meslek kanunu hazırlanırken her dönemde yaşanan bu sıkıntının yer almasını istemiştik. Eğitimciye yönelik şiddete karşı özel bir düzenleme gerektiğini biliyor, söylüyor ve talep ediyoruz” diye konuştu.
Düzce 44 yıllık dostluk Düzce’de buluştu Düzcespor ve Boluspor arasında 44 yıl önce oynanan Süper Lig’e yükselme müsabakasında bulunanlar Düzce’de bir araya gelerek geçmişi yad etti. Düzcespor ve Boluspor, 2. Lig’de 1979-1980 futbol sezonunda ayrı gruplarda ligi 2. sırada bitirirek, İzmir’de final müsabakası oynadı. Bu müsabaka öncesinde o zamanlar Bolu’nun ilçesi olan Düzceli vatandaşlar, sahaya ’kabak’ koyarak, rakip Bolu taraftarın moralini bozmak istedi. Fakat müsabaka Boluspor’un 3-0 üstünlüğü ile sona erdi. Aradan geçen 44 yılın ardından her iki takımda oynayan futbolcular, takımların yöneticileri ve o gün tribünlerde yer alanların bir kısmı Düzce’de buluştu. Bu özel buluşmada hem o gün yaşananlar yad edildi hem de dostluk bağları güçlendirildi. Gazeteci Mehmet Şimşek, buluşmayla ilgili yaptığı açıklamada, "Düzce-Bolu rekabetiyle ilgili birbirinden ilginç hikayeleri dinleyerek büyüdüm. İki şehrin ilişkisi çok eski zamanlara dayanıyor. Düzce, 12 Kasım 1999 depremine kadar Bolu’nun ilçesiydi. Daha o zamanlardan beri süregelen rekabet günümüze kadar ulaştı. Ancak iki şehrin dostluğu dağ gibi. Düzce ve Bolu coğrafi olarak birbirine çok yakın olmasının yanında iki kentte yaşayanlar birbirleriyle çok sıkı işbirliği ve bir bağ içinde. Ticari ilişkilerden akrabalık bağına kadar uzanan bu çizgi tatlı atışmaları ve yaşanmış anıları da beraberinde getirdi. Düzceliler, kabağa düşkünlüklerini bildikleri Bolulara ’kabakçılar’ diye takıldı. Bolulular ise orman ürünlerinin yoğun işlendiği Düzcelilerle ’keresteciler’ diye şakalaştı. Bugün burada Bolulu misafirlerimiz ve Düzceli hemşehrilerimiz bir araya geldi. 44 yıl önce yaşananları yad etti ve dostluk mesajı verdi. Bu örnek buluşma rekabet içinde bulunan diğer şehirlerimize de örnek olmalı. Bugün burada Bolulu dostlarımız, yakın bir zamanda benzer bir organizasyonun Bolu’da gerçekleşeceğini dile getirdi. Bu buluşmaların belli aralıklarla gerçekleşerek bir gelenek haline gelmesinin çok anlamlı olacaktır" ifadelerini kullandı.