POLİTİKA - 15 Kasım 2024 Cuma 14:39

Bakan Tunç Eskişehir’de Çocuk Adliye Merkezi’nin açılışına katıldı

A
A
A
Bakan Tunç Eskişehir’de Çocuk Adliye Merkezi’nin açılışına katıldı

Eskişehir’de açılan ve Türkiye’de 3’üncü olma özelliği taşıyan Çocuk Adliye Merkezi’nin açılış töreninde konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Çocuklarla yetişkinlerin aynı ortamda yargılanması doğru olmayan bir şeydi” dedi.


Ülke genelinde suç mağduru olan ve suça sürüklenen çocukların yargılanacağı Çocuk Adliye Merkezlerinin açılışları devam ediyor. İlki Erzurum’da, ikincisi Bursa’da açılan Çocuk Adliye Merkezi’nin üçüncüsü, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un katılımıyla Eskişehir’de açıldı.



“Çocuklarla yetişkinlerin aynı ortamda yargılanması doğru olmayan bir şeydi”


Törende yaptığı konuşmada, çocuklar ile yetişkinlerin aynı çatı altında yargılanmasının veya yargılanmaya tabi tutulmasının yanlış olduğunu belirten Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Çocuklarımız özellikle geleceğimizin teminatı olan yavrularımızın adli süreçlerde yıpranmaması lazım. Yetişkinlerle onların aynı ortamda yargılanması, yargılanmaya tabi tutulması, gerek suça sürüklenen çocuk olarak gerekse tanık olarak gerekse suç mağduru çocuk olarak büyüklerin yargılandığı salonlarda, adliyelerde, aynı ortamlarda bulunması bir kere yargılama açısından doğru olmayan bir şeydi. Bu çerçevede 2005 yılında çıkarılan Çocuk Koruma Kanunu ve sonrasında imzaladığımız çok sayıda uluslararası sözleşme çocuk haklarıyla ilgili olarak ve sonrasında hayata geçirdiğimiz ikinci mevzuatlar ve yönetmeliklerle beraber çocuk yargılamasıyla ilgili önemli mesafeler aldı. Bu konuda çocuk adalet merkezlerinin özellikle başta nüfusu fazla olan dosya sayısı fazla olan büyükşehirlerimizden başlayarak bütün ülke geneline yaygınlaştırmanın gayreti içerisindeyiz. Çünkü çocuklarımız masumiyetin timsali. Onlar tehlikelere karşı en savunmasız kişiler. Onlar bizim göz bebeğimiz. Çevresindeki tehlikelere karşı en savunmasız olan bu kişileri her alanda korumak zorundayız” dedi.



“Çocuk mahkemesi sayısını 85’e, çocuk ağır ceza mahkemesi sayısını da 15’e çıkarttık”


Çocukların korunması için anayasal ve mevzuat çalışmalarının devam ettiğini belirten Bakan Tunç, “Çocukların korunması konusunda çocuk haklarının güçlendirilmesi ve teminat altına alınması konusunda çok şey yapmamız gerekiyordu ve bu çerçevede de geçtiğimiz 22 yıl boyunca da çok önemli anayasal ve yasal mevzuat düzenlemelerini hayata geçirdik. Bunlardan en önemlisi anayasamızın 10’uncu maddesindeki değişiklikti. Anayasamızın onuncu maddesi sadece ailenin korunması başlığını taşıyordu. Anayasanın onuncu maddesinde milletimizin onayıyla gerçekleştirdiğimiz değişiklikle ‘Ailenin korunması ve çocuk hakları’ şeklinde başlığı değiştirdik. Madde metnine de çocukların her türlü istismardan korunması, ihmal, cinsel istismar, duygusal istismar, fiziksel istismar, tüm tehlikelerden korunmasıyla ilgili olarak devletin asli görevler arasında bunun sayılmasını sağladık ve bunu anayasal güvenceye kavuşturduk. Yine çocuklarımızın adli süreçlerde yıpranmamasıyla ilgili olarak başta 2005 yılında hayata geçirdiğimiz Çocuk Koruma Kanunu çerçevesi içerisinde de önemli uygulamaları hayata geçirdik. Yine çocuk mahkemelerinin kurulması yakın zamanda sağlandı. Çocuk mahkemesi sayısı bugün 85, çocuk ağır ceza mahkemesi sayısı da 15’e çıktı” diye belirtti.



“Zararlı sitelerden çocuklar korumamız lazım”


Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, içinde bulunduğumuz internet çağında çocukların zararlı sitelerden ve alışkanlıklardan korunması için yapılan çalışmaların devam ettiğini belirtti. Bakan Tunç, “Çocuklarımızı kötü alışkanlıklardan korumak önemli. Dijital çağdayız, internet çağındayız. Özellikle sanal bahis, kumar gibi yasa dışı kumar gibi tüm bu kötülüklerden çocuklarımızı uzak tutmamız gerekiyor. Bu konuda da alacağımız tedbirler var. Almakta olduğumuz tedbirler var. Özellikle zararlı sitelerden çocuklar korumamız lazım. Onların zararlı sitelere girmemelerini sağlayabilmemiz lazım. Çocuk istismarına yönelik, çocuğu şiddete, teşvike yönelik zararlı internet sitelerinin kapatılması konusundaki kararlılığımızı da sürdürüyoruz. Bunların örneklerini sizler zaman zaman görüyorsunuz. Bunları kapatmakta hiç geri durmayacağız. Bizim için çocuklarımız esastır. Onların her türlü kötülükten korunması bizim için en önde gelen vazifedir. Uyuşturucuyla mücadelede de yine çocukların uyuşturucudan korunması, özellikle okul çevrelerinde uyuşturucu satılmasının önlenmesiyle ilgili olarak gerek ceza mevzuatımızda ağırlaştırıcı sebepler ve önleyici tedbirlere ilişkin uygulamaları da hayata geçirdik, geçirmeye de devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.



“Çocukların cezaevinden çıktıktan sonra bir daha suç işlemeyecek şekilde topluma kazandırılmasını önemsiyoruz”


Cezaevine giren çocukların tahliye edildikten sonra tekrar suç işlememesi ve topluma karışabilmesi için tutuklu ve hükümlü oldukları süreçlerde eğitimlerinin devam ettirilmesi konusunda hassasiyet gösterdiklerini belirten Tunç, “Ceza infaz kurumlarımızda çocuklarımızdan tutuklu olanlar kapalı çocuk cezaevlerinde. Hüküm giyenler de çocuk eğitim evlerinde. Onların ıslahı önemli. Onlar çocuk yaşta suç işlemiş olabilir, suça sürüklenmiş olabilir. Ama onların cezaevinden çıktıktan sonra bir daha suç işlemeyecek şekilde ıslahı ve topluma kazandırılmasını önemsiyoruz. O nedenle cezaevlerimizde okullaşmayı arttırdık. Dün yine yeni bir yargı paketinde buna yönelik düzenlemeler vardı. Hem 9’uncu yargı paketinde, hem dün mecliste yasalaşan kanun teklifinde Çocuk Koruma Kanunu’nda ve çocukların cezaevlerinde eğitim alabilmeleriyle ilgili birtakım yasal düzenlemeleri de hayata geçirdik. 2024 yılında şu ana kadar 892 çocuğumuz okuma yazma kursuna gitmiş, cezaevlerindeki eğitim evlerinde. 2 bin 270 çocuk örgün ve açık öğretime gidiyor. 4 bin 633 çocuk iş ve meslek kurslarına katılmış. Tabii şu anda cezaevlerinde 4 bine yakın çocuğumuz var, 18 yaşından küçük. Bunların hepsi okuyorlar. Meslek sahibi olabilmek için de orada mesleki eğitim merkezlerinde vakitlerini geçiriyorlar. Hedefimiz onlar tahliye olduktan sonra bir daha suç işlememelerini sağlamak” dedi.



“170 adli görüşme odasında 126 bin adli görüşme gerçekleştirildi”


Çocukların ayrı olan anne ve babası tarafından eşya gibi alınıp verilmesinin önüne geçmek için 81 ilde adli görüşme odalarının hazırlandığını söyleyen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Diğer yandan özellikle çocuklarımızın hepimizi derinden yaralayan bu icra mahkemelerindeki anne ve babayla kişisel ilişki kurulması sırasında bir eşya gibi alınıp verilmesiyle ilgili sorunu da çözdük. O görüntüleri ortadan kaldırdık. Çocuk görüşme merkezlerinde bunlar artık devletimiz tarafından ücretsiz gerçekleştiriyor. Orada yine uzmanlar eşliğinde bu teslimler ya da kişisel ilişki kurulması sağlanıyor. Yine bu Çocuk Adalet Merkezimizin en alt kasımda da bir çocuk görüşme merkezimiz bulunuyor. O hizmetler burada yapılıyor. Gerek Milli Eğitim Bakanlığımızdan, gerek Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızdan, rehber öğretmenler, sosyologlar, pedagoglar eşliğinde çocuklar ikna edilerek, anneler, babalar ikna edilerek bu süreçler gerçekleştirilmiş oluyor. Şu ana kadar Çocuk Görüşme Merkezlerinde 3 bin 362 çocuk teslimi ve 33 bin 9 kişisel ilişki sağlanmış. Toplamda 36 bin dosyada 361 bin işlem gerçekleştirilmiş. Suç mağduru çocukların faillerle bir araya gelmemesi önemliydi. Çocuk Adalet Merkezleri öncesinde de adliyelerimizde çocuk görüşme odaları, adli görüşme odaları hem kadınlarımız için hem çocuklarımız için faaliyete geçirdik. Bugün itibariyle 81 ilde 164 adliyemizde 170 adli görüşme odasında 126 bin adli görüşme gerçekleştirilmiş oldu. Ayrıca 81 ilimizde kurduğumuz sayısı 171 olan Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüklerimiz başta çocuklar, kadınlar, engelli ve yaşlı bireyler olmak üzere tüm mağdurların adli süreçte yalnız olmadıklarını hissettiriyorlar. Suç mağdurları müdürlüklere başvurarak adli süreç boyunca bilgilendiriliyorlar. İhtiyaç duydukları hizmetlere yönlendiriliyorlar ve psikososyal destek hizmetlerinden yararlanıyorlar. Özellikle burada kadına şiddet konusunda da kadına şiddetin önlenmesi konusunda da çok hassasız, gerek Adalet Bakanlığımız gerek Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız bu konuda kadına şiddetin önlenmesi konusundaki kararlılığımızı da sürdürüyoruz” diye konuştu.



“Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüğü’nde 131 bin 29 ifadeye eşlik edildi”


Çocuklara ve mağdurlara ifade esnasında da psikolojik destek sağlandığını belirten Tunç, “Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüklerinde 2019 uygulama başlamıştı. 509 bin 916 sosyal inceleme raporu bugüne kadar hazırlanmış. 131 bin 29 ifade işlemine eşlik edilerek çocuk ve mağdurlara psikososyal destek sağlanmış ve böylece adaletin kapısı olan adliyenin kapısından giren çocuklarımız ve kadınlarımız adliyede yanında Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüklerinde çalışan uzmanlarımızı görmüş oluyorlar” dedi.



“Çocuk İzlem Merkezleri, devlet üniversitelerinde de yer alacak”


İlk olarak Sağlık Bakanlığı’na bağlı alanlarda oluşturulan Çocuk İzlem Merkezlerinin devlet üniversitelerinde de açılacağını belirten Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, şu ifadeleri kullandı:


“Ayrıca suç mağduru olduğundan şüphelenilen çocuklarımızın adli süreçlerde ikinci örselenmelerinin önüne geçmek için de Çocuk İzlem Merkezleri faaliyete geçmişti. Onların hem ifadelerinin alınması hem de muayenelerinin yapılması konusunda Sağlık Bakanlığı bünyesi içerisindeki yerlerde Çocuk İzlem Merkezlerimiz oluşturulmuştu. Şu anda 70 adet Çocuk İzlem Merkezimiz faaliyet gösteriyor. Dün yasalaşan yine kanun teklifinde devlet üniversitelerinin bünyesinde de Çocuk İzlem Merkezlerinin faaliyete geçmesinin de yolu açılmış oldu.”



"Çocuklarımız yalnız olmadıklarını ve devletimizin şefkati elinin her daim yanlarında olduğunu hissedecektir”


Çocuk Adalet Merkezi açılışında konuşan AK Parti Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez ise “Çocuk Adalet Merkezimizin çocuklarımıza güven verici ve adalete ulaşımı kolaylaştırıcı bir ortam sunmasını bekliyoruz. Anayasamızın 41’inci maddesi gereğince devletimizin çocukların korunması ve üstün yararlarının gözetilmesi sorumluluğu üstlenmiştir. Bu merkez sayesinde suça sürüklenen veya mağdur olan çocuklarımız adalet sistemine güvenle yaklaşabilecek, adliye ortamına girmeden uzman personelimizin rehberliğinde güvenli. Bir ortamda işlemlerini gerçekleştirebilecektir. Merkezimizde çocuklarımızın yaşadıkları olumsuz deneyimlerin etkisini en aza indirmek amacıyla psikologlar, pedagoglar, sosyal hizmet ve diğer meslek mensuplarından uzmanlar destek sağlayacaktır. Böylece çocuklarımız yalnız olmadıklarını ve devletimizin şefkati elinin her daim yanlarında olduğunu hissedecektir” dedi.



“Adalete erişime ihtiyacı bulunan çocuklara ayrı bir özen gösterilmesi gerekmektedir”


Çocukların psikolojik olarak kötü etkilenmemesi için yargılanma alanının özelleştirilmesi gerektiğini belirten Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy da yaptığı açılış konuşmasında, “Sosyal hizmetlerin müdahale alanının odağında yer alan temel gruplardan biri çocuklardır. Kendine has gelişim özellikleri nedeniyle yetişkinlerden farklı gereksinimleri bulunan çocukların hak, özgürlük ve sorumluluk açılarından özel olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle adli sosyal hizmet bağlamında çocukların adli mekanizmalarla ilişkisini ele alan yeni birimlerin oluşturulması ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Çocuk Adalet Merkezi, ana amacı çocuğu toplumla bütünleştirerek yeniden mağdur olmasının ya da suç işlemesinin önüne geçmek olan Çocuk Adalet Sistemi’nin önemli bir uygulama sahasıdır. Zorunlu zaman geçirilen kamusal mekânlar, yaşamın öznel ve psikolojik süreçlerinin geçtiği, algı ve deneyimlerin bilince, kişiliğe ve anılara dönüştüğü yerlerdir. Muhataba uygun kamusal mekânlar ve bu mekânlara yüklenen anlamlar, bireyler ve toplum, vatandaşlar ve devlet arasındaki etkileşimin en önemli unsurlarından birisidir. Mekanların algısı kadar psikolojimizde bıraktığı iz de önemlidir. Hukuki süreçlerle karşı karşıya gelen çocuklar, zaman zaman olumsuz etkilenebilmekte ve çocuklar da bu süreç içerisinde seslerini duyurmak konusunda zorluklarla karşılaşabilmektedir. Adalete erişime ihtiyacı bulunan çocuklara ayrı bir özen gösterilmesi gerekmektedir. Çocuklara daha iyi hizmet sunmak için böylesi özel alanlar oluşturmak, çocukları daha çok koruma düşüncesinin sonucudur” ifadelerini kullandı.


Açılış törenine Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanı sıra Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, Muharip Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İsmail Güneykaya, AK Parti Eskişehir Milletvekilleri Fatih Dönmez, Ayşen Gürcan ve Nebi Hatipoğlu, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Üzeyir Karakülah, Eskişehir İl Emniyet Müdürü Tolga Yılmaz, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Erhan Demir, Adalet Bakan Yardımcısı Ramazan Can, AK Parti MKYK Üyesi Ali Demirel, Eskişehir Baro Başkanı Barış Günaydın, AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak katıldı.



Bakan Tunç Eskişehir’de Çocuk Adliye Merkezi’nin açılışına katıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Göktaş: “Kadın girişimcilere destek olmak, ülkemizin kalkınmasında önemli bir değerdir” Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “TÜİK verileri, 2024 yılı 2. çeyreğinde, işveren ve kendi hesabına çalışanlar içinde kadın oranını yüzde 17,8 olarak kaydediyor. Bu oran bize daha çok kadına ulaşmamız, daha çok kadının girişimcilik hedeflerini desteklememiz gerektiği mesajını veriyor. Biz bu mesaj doğrultusunda yeni adımlar atmaya, sağladığımız destekleri geliştirmeye kararlıyız. "Güçlü Kadın, Güçlü Türkiye" hedefimiz doğrultusunda kadınların ekonomik özgürlüklerine katkıda bulunmayı sürdürülebilir kalkınmanın bir itici gücü olduğuna inanıyoruz. Kadın girişimcilere destek olmak, ülkemizin kalkınmasında önemli bir değerdir” dedi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Hepsiburada arasında “Türkiye’nin Girişimci Kadınları” projesi çerçevesinde protokol imzalandı. Protokolün imza törenine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Hepsiburada CEO’su Nilhan Onal Gökçetekin, Sivil Toplum Kuruluşlarının temsilcileri ve kadın girişimciler katıldı. Protokol kapsamındaki yeni uygulama ve desteklerle Türkiye’deki girişimci kadın sayısının artırılması, bu yolla kadın istihdamının büyütülmesi hedefleniyor. “Evinde harika fikirleri olan kadınları e-ticaretle buluşturuyoruz” Törende bir konuşma yapan Hepsiburada CEO’su Nilhan Onal Gökçetekin, “Hepsiburada ailesi olarak biz 8 yıldır kadına teknoloji gücü programını yönetiyoruz. 58 bin kadın girişimci yetiştirdik. Bugün beraber olduğumuz kadın girişimcilerimiz gibi. Çok kıymetli, evinde harika fikirleri olan kadınları e-ticaretle buluşturuyoruz. Hepsiburada olarak finansal engelleri ortadan kaldırıyoruz. Pazarlamasını ücretsiz yapıyoruz ve kargosunu taşıyoruz. Onun tek yapması gereken şey harika fikir üretmesi ve Hepsiburada’ya getirmesi. Bugün imzaladığımız protokol bizim için çok önemli. Artık Hepsiburada, Aile Bakanlığı ile beraber 81 ilde kadın girişimci sayısını 2 katına çıkaracak ve 120 bine ulaşacağız” dedi. “Kadın girişimcilere destek olmak, ülkemizin kalkınmasında önemli bir değerdir” Bakanlık olarak, özel sektörle de iş birliği içinde kadın girişimciliğini ve istihdamını arttırmaya yönelik projeleri hayata geçirdiklerini söyleyen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “"Güçlü Kadın, Güçlü Türkiye" hedefimiz doğrultusunda kadınların ekonomik özgürlüklerine katkıda bulunmayı sürdürülebilir kalkınmanın bir itici gücü olduğuna inanıyoruz. Kadın girişimcilere destek olmak, ülkemizin kalkınmasında önemli bir değerdir. Bu anlamda kadını her alanda güçlendirmeye yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bakanlık olarak, özel sektörle de iş birliği içinde kadın girişimciliğini ve istihdamını arttırmaya yönelik projeler hayata geçiriyoruz. Böylece daha çok kadının hayatına dokunmayı, daha çok insanın refahını artırmayı hedefliyoruz. Kadınlar, bir parçası oldukları topluluklar için değer üreten doğal girişimcilerdir. Kadınlar, sahip olduğu bu eşsiz üretim potansiyeli, değişen şartlara uyum becerisi ve ileri görüşlülüğüyle ekonomik alanda büyük başarılara imza atmıştır. Bu anlamda, kadınların çok yönlü potansiyelini doğru değerlendirebilen iş birliklerini çok önemsediğimizi özellikle belirtmek isterim. Bu iş birlikleriyle, öncelikle kadınların ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda daha güçlü bir şekilde yer almalarını sağlamayı hedefliyoruz. Aynı zamanda kadın refahına ve ülke kalkınmasına yeni kaynaklar oluşturan bir dinamizm yakalamayı amaçlıyoruz. Günümüzde teknolojik gelişmeler, alternatif girişimcilik fırsatları sunuyor. Özellikle e-ticaret, kadın girişimciliğini teşvik eden, son derece geniş imkanlar sağlıyor. Kadın girişimciler, dijital platformların esnek çalışma saatleri ile ev ve iş hayatları arasında denge kurabilecekleri bir ortama sahip oluyor. E-ticaretin getirdiği fırsat ve avantajlar ile markalarını daha hızlı tanıtabiliyor, yerel pazarlardan global pazarlama ağlarına doğru genişleyen ticaret ağına ulaşabiliyorlar” diye konuştu. “Kadınların değişen işgücüne tam, eşit ve etkin katılımıyla ekonomik yönden güçlenmelerini hedefliyoruz” 12. Kalkınma Planının, kadınların iş dünyasına katılımlarını kolaylaştıracak bir yol haritası sunması açısından kıymetli olduğunu söyleyen Bakan Göktaş, “Bakanlık olarak, kadın girişimcilerin ticaret hayatına katılımlarını artırmak, yürüttüğümüz sosyal politikaların önemli bir parçasını oluşturuyor. 12. Kalkınma Planımız, bu politikaların yer aldığı somut adımları ve hedefleri içermesi, kadınların iş dünyasına katılımlarını kolaylaştıracak bir yol haritası sunması açısından kıymetlidir. Planda belirtilen hedefler çerçevesinde, 2028 yılı sonuna kadar, kadın işgücüne katılma oranının yüzde 40,1’e, kadın istihdam oranının ise yüzde 36,2’ye yükseltilmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu anlamda, 8 Mart’ta kamuoyuyla paylaştığımız 2024-2028 yıllarını kapsayan Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planımız elimizdeki en güçlü enstrümanımızdır. 5 temel politika, 20 strateji, 83 faaliyetten oluşan eylem planımız kapsamında; kadınların değişen işgücüne tam, eşit ve etkin katılımıyla ekonomik yönden güçlenmelerini hedefliyoruz. Bunun yanı sıra siyaset, liderlik ve karar alma mekanizmalarında kadınların temsil ve etkinliklerini artırmayı amaçlıyoruz. Bu hedeflerimiz doğrultusunda, kadın girişimciliğinin her alanda desteklenmesini ve kadın kooperatiflerinin güçlendirilmesini öncelikli politika alanlarımız olarak belirledik” ifadelerini kullandı. ““Finansal Okuryazarlık ve Kadınların Ekonomik Güçlenmesi Seminerleri” ile 81 ilimizde 750 bin kişiye ulaştık” Kadınların ekonomik hayata katılımlarına destek olmak, kadın girişimciliğini artırmak için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığıyla ortak çalışmalar başlattıklarını söyleyen Bakan Göktaş, “Bu kapsamda temiz teknoloji alanında kadın girişimcilerin şirketlerini büyütme süreçlerine destek oluyoruz. TÜBİTAK ile iş birliği içerisinde yürüttüğümüz bu çalışma kapsamında bir de yarışmamız bulunuyor. Kadın girişimcilerin eğitimlerini tamamlamalarının ardından yatırıma hazırlık seviyelerine göre yenilikçi iş fikirlerini dört kategoride ödüllendireceğiz. Ayrıca kadın girişimciliğini desteklemek için çeşitli kurumların çalışmalarını tek bir platformda toplayarak daha fazla kadına ulaşmak amacıyla “kadingirisimci.gov.tr” web sayfasını oluşturduk. Bunun yanı sıra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızla Yüzyılın Kadın İstihdamı İş Pozitif Programı İş Birliği Protokolünü hayata geçirdik. Bu protokolle de kadın istihdamının artırılması ve çalışma hayatına aktif katılımını sağlamak için ortaklaşa çalışmalar yürütüyoruz. Girişimcilik desteklerimizin yanı sıra mesleki eğitimler ve farkındalık çalışmalarımızla kadınlara destek oluyoruz. 2018 yılından bugüne kadar verdiğimiz “Finansal Okuryazarlık ve Kadınların Ekonomik Güçlenmesi Seminerleri” ile 81 ilimizde 750 bin kişiye ulaştık. Finansal okuryazarlık konusunda farkındalığı artırmak ve yaygınlaştırmak amacıyla Sermaye Piyasası Kurulu ile bu yıl bir protokol imzaladık. Kapsamını genişlettiğimiz bu programla kadınların ekonomik destekler, teşvikler ve başvuru mekanizmalarına daha kolay ulaşmalarına imkan sağlıyoruz. “Kadınların Kooperatifler Yoluyla Güçlendirilmesi Projesi” ile kadınların ekonomik ve sosyal hayata daha etkin katılımlarını teşvik ediyoruz. Proje kapsamında, mevcut kooperatiflere katılımı artırmak, kadınların kapasitelerini geliştirmek ve istihdamı artırmak için eğitim, danışmanlık ve farkındalık çalışmaları yürütüyoruz. Yürüttüğümüz tüm bu çalışmalarla, kadınların gücünü ve potansiyelini doğru bir şekilde yönlendirerek ülkemizin refahını artıracağımıza inanıyoruz” dedi. “TÜİK verileri, 2024 yılı 2. çeyreğinde, işveren ve kendi hesabına çalışanlar içinde kadın oranını yüzde 17,8 olarak kaydediyor” Kadınların sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasında önemli katkılarının olduğunu söyleyen Bakan Göktaş, “Ülke ekonomilerinin en aktif faaliyet alanı olan girişimciliğin,sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasında çok önemli bir katkısı var. İnsani değerleri, üretim kapasiteleri ve vizyoner bakış açıları ile çalışma hayatına büyük bir ivme kazandıran kadınların da bu alanda daha aktif rol almalarını istiyoruz. TÜİK verileri, 2024 yılı 2. çeyreğinde, işveren ve kendi hesabına çalışanlar içinde kadın oranını yüzde 17,8 olarak kaydediyor. Bu oran bize daha çok kadına ulaşmamız, daha çok kadının girişimcilik hedeflerini desteklememiz gerektiği mesajını veriyor. Biz bu mesaj doğrultusunda yeni adımlar atmaya, sağladığımız destekleri geliştirmeye kararlıyız. İş piyasalarına teknolojik araçlar ve dijital ağlar ile katılım sağlayarak ticari işlemleri kolaylaştıran Hepsiburada, kadın girişimcilerin başarıya ulaşmalarında önemli bir rol üstleniyor” diye konuştu. Kadın girişimci Neslihan Kılıç Hacıalioğlu ise, “Hepsiburada’nın Kadın Girişimci programında faydalanan markalarından biriyiz. Uzun zamandır bu desteği hissediyoruz. İmzalanan bu protokolde hem finansal açıdan hem diğer sıkıştığımız birçok noktada bu destek bizim yolumuzu aydınlatacak ve önümüzü açacak” diye konuştu. Öte yandan tören hediye takdiminin ardından hatıra fotoğrafının çekilmesiyle sona erdi.
Bursa Başkan Erdem’e ANASİAD desteği:Mustafakemalpaşa ekonomisine ortak akıl Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Şükrü Erdem, Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANASİAD) Yönetim Kurulu üyelerini ağırladı. Ziyarette ANASİAD üyeleri, ilçenin ekonomisinin gelişimi için her türlü desteği vermeye hazır olduklarını belirtti. "Bursa için çalışan herkese destek oluyoruz" ANASİAD Genel Sekreteri Muhammet Sefa Çınar ile Yönetim Kurulu üyeleri KuddusiNiğdelioğlu, Kürşat Erbay, Ali Kamil Göral, Serdar Coşkun, Erdem KaptaN ve Emir Topal’ın katıldığı ziyarette konuşan ANASİAD Başkanı Hakan Birkan, Şükrü Erdem’e tebriklerini iletti. Birkan, “Bursa’nın dinamikleriyle uyum içinde çalışarak, sanayici ve iş insanlarının sorunlarına çözüm üretmek için projeler geliştiriyoruz. Mustafakemalpaşa gibi tarım ve tarıma dayalı sanayide önemli bir potansiyele sahip olan bir ilçede de üzerimize düşeni yapmaya hazırız” dedi. Hakan Birkan ayrıca, Şükrü Erdem’in geçmişte Bakan olarak Bursa ve Mustafakemalpaşa için çok önemli katkılar sağladığını belirterek, "Sayın Başkan’ın tecrübesine ve birikimine güveniyoruz. Ortak akıl ile ilçeye değer katacak projelere imza atmak istiyoruz" ifadelerini kullandı. "Mustafakemalpaşa’ya değer katmak için buradayız" Hakan Birkan, ANASİAD üyelerinin Mustafakemalpaşa’daki mevcut yatırımlarını büyütmek istediklerini ve yeni yatırımlar için görüşmelere başlayacaklarını da söyledi. Birkan, “İlçenin sorunlarına çözüm üretmek için iş birliği yapmaya ve ortak projeler geliştirmeye hazırız. Sayın Başkanın önümüzdeki süreçte başarılı projelere imza atacağına inanıyoruz” dedi. Başkan Erdem: "çevreye duyarlı yatırımlara kapımız açık" Belediye Başkanı Şükrü Erdem, ANASİAD üyelerinin ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. ANASİAD’ı kurulduğu günden beri yakından takip ettiğini ve üyeleri arasında geçmişten gelen sıcak dostlukları olduğunu vurgulayan Erdem, “Sivil toplum kuruluşları toplumun sigortasıdır. İş insanlarını önemsiyoruz. Yaptıkları yatırımlarla ülkemizin kalkınması ve insanlarımızın daha müreffeh yaşaması için gayret gösteriyorlar. Biz ilçemizin kalkınmasını istiyoruz. Çevreye duyarlı olacak her yatırıma ve yatırımcıya kapımız açıktır” dedi. Başkan Erdem ayrıca, tarıma dayalı sanayi, tarım ve hayvancılık projeleri ile turizm odaklı yatırımlara öncelik verdiklerini ve ilçenin kalkınması için duyarlı kurum ve kuruluşlar ile iş birliği yapmaya devam edeceklerini belirtti.
Samsun Samsun Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin 2025 yılı bütçeleri kabul edildi Samsun Büyükşehir Belediyesi (SBB) ve 17 ilçenin 2025 mali yılı toplam bütçeleri 30 milyar 326 milyon TL olarak kabul edildi. SBB Kasım Ayı Meclis Toplantısı’nın 2. Birleşiminin 1. Oturumu Meclis Toplantı Salonu’nda Meclis Başkanvekili Nihat Soğuk başkanlığında yapıldı. Mali konuları ilgilendiren ve ilgili komisyonlardan havale edilen 31 gündem maddesinin görüşüldüğü toplantıda SBB ve 17 ilçe belediyesinin 2025 yılı mali bütçesi karara bağlandı. Samsun’daki tüm belediyelerin 2025 yılı toplam bütçesi 30,3 milyar TL 2025 mali yılı bütçelerinde Samsun Büyükşehir Belediyesi 18 milyar TL, Atakum Belediyesi 2 milyar 555 milyon TL, İlkadım Belediyesi 2 milyar 247 milyon TL olarak belirlendi. Bu belediyeleri 1 milyar 460 milyon TL ile Çarşamba Belediyesi, 1 milyar 125 milyon TL ile Bafra Belediyesi, 950 milyon TL ile Tekkeköy Belediyesi, 750 milyon TL ile Canik Belediyesi, 658 milyon TL ile Vezirköprü Belediyesi, 543 milyon TL ile Terme Belediyesi, 433 milyon TL ile Havza Belediyesi, 255 milyon TL ile 19 Mayıs Belediyesi, 235 milyon TL ile Alaçam Belediyesi, 199 milyon TL ile Kavak Belediyesi, 185 milyon TL ile Ladik Belediyesi, 177 milyon TL ile Ayvacık Belediyesi, 175 milyon TL ile Asarcık Belediyesi, 150 milyon TL ile Salıpazarı Belediyesi ve 95 milyon TL ile Yakakent Belediyesi takip etti. Tüm belediyelerin gelir ve gider bütçeleri ayrı ayrı kalemler halinde oylandı. Belediyelerin bütçeleri meclisten geçti. Ayrıca 2. birleşimde görüşülmeyen diğer gündem maddeleri ise önümüzdeki hafta başında yapılacak meclis toplantısında ele alınacak.
Manisa Diyabet Gününde vatandaşlara ücretsiz kan şekeri ölçümü Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla, 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda açılan stant ile 14 Kasım Dünya Diyabet Günü etkinliği düzenlendi. Etkinlikte vatandaşların şeker oranları ölçüldü, diyabet konusunda bilgilendirmelerde bulunuldu. Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin destekleri ile 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü dolayısıyla vatandaşların kan şekeri ölçümleri yapıldı. Özel bir hastanenin sağlık görevlileri tarafından yapılan ölçümler sonrasında vatandaşlar diyabet konusunda bilgilendirildi. Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ali Kılıç ile Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Meliha Çavuşoğlu Kılınçlar’ın da ziyaret ettiği stantta birçok vatandaşın kan şekeri ölçümü yapıldı. Yapılan ölçümler sonucunda riskli bulunan vatandaşlar sağlık kuruluşlarına gitmeleri konusunda yönlendirildi. Manisa Büyükşehir Belediyesi tarafından kan şekeri ölçümü yaptıranlara elma ve su ikramında bulundu. İl Sağlık Müdürlüğü tarafından da 14 Kasım Dünya Diyabet Günü dolayısıyla bilgilendirme ve ücretsiz şeker ölçümü standı kuruldu. Genel Sekreter Yardımcısı Ali Kılıç, standı ziyaret ederek, yaptığı değerli çalışmalar nedeniyle görevlileri tebrik etti. “Diyabet kontrol edilebilir bir hastalık” 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda kurulan stant ile vatandaşlara diyabet hastalığı hakkında bilgilendirme yapan Diyetisyen Ceyda Akdeniz, hastalığın kontrol edilebilir olduğunu söyledi. Akdeniz, “Bugün 14 Kasım Dünya Diyabet Günü. Diyabet dünya çapında çok sık görülen bir hastalık. Şu anda Türkiye’deki oranı yüzde 13,7 olsa da gittikçe arttığını görüyoruz. Bölgeye göre yüzde 20’leri bulabiliyor. Diyabet kronik ve kalıtımsal etkenlere bağlı bir hastalık olsa da, sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyerek bu hastalıkla daha sağlıklı bir yaşam sürmek mümkün. Burada da yaptığımız halkımızı bilinçlendirmek. Diyabetin aslında yönetiminin çok daha kolay olduğunu göstermeye çalışıyoruz. Engellenebilir bir hastalık. Burada kalıtımsal bir aktarım olsa dahi sağlıklı bir yaşam tarzı benimsenerek bunun önüne kolaylıkla geçebiliyoruz” dedi. “Hastalıkla mücadele ediyorum” Kendisinin de şeker hastası olduğunu söyleyen Necdet Taylan, “Annem ve ağabeyim şeker hastasıydı. İkisini de kaybettik. Ben 20 senedir ilaç kullanıyorum. İnsanları uyarmak, bilgilendirmek için bugün tabi ki önemli. Yapılan ölçümler faydalıdır. Hastalığı bilmeyenler için faydalı. Ben başka bir rahatsızlık için gittim kontrole, şeker çıktı. Ben de eski sağlık personeliyim, geçmişte bu hastalık ile karşılaştım hala mücadele ediyorum” diye konuştu.
Manisa Şehit Polis Hasan Akoral şehadetinin 17’nci yılında anıldı Manisa Büyükşehir Belediyesi, 2007 yılında Erzurum’un Narman ilçesinde göreve gittiği esnada geçirdiği trafik kazası sonucu şehit olan Polis Memuru Hasan Akarol’ın sene-i devriyesinde yakınlarını yalnız bırakmadı. Şehit Polis Hasan Akoral’ın sene-i devriyesi sebebi ile Şehzadeler ilçesi Karaoğlanlı Mahallesi’nde yapılan lokma hayrına Şehzadeler Kaymakamı Fatih Genel, Manisa Büyükşehir Belediyesi Şehit Yakınları ve Gaziler Şube Müdürü Selçuk Yıldız, Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Manisa Şube Başkanı Yusuf Kıyışkan, Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri Vakıf Başkanı Sefer Dayı, Manisa İl Emniyet Müdürlüğü Sosyal Hizmetler ve Sağlık Şube Müdürlüğünden sorumlu 2. Sınıf Emniyet Müdürü Aysen Özkan, Şube Müdürü Emniyet Amiri Tayibe Afgün, Toplum Destekli Şube Müdürü 3. Sınıf Emniyet Müdürü Güllü Kaçar, Şehzadeler İlçe Emniyet Müdürü 2. Sınıf Emniyet Müdürü Hakan Tirtom ve çok sayıda Emniyet Personeli katıldı. Manisa Büyükşehir Belediyesi ekipleri ise Karaoğlan Mahallesi’nde yapılan lokma hayrında vatandaşa çeşitli ikramlarda bulundu. Şehit Yakınları ve Gaziler Şube Müdürü Selçuk Yıldız, “Vatan, bayrak ve namus için canlarını hiçe sayarak şehit olan tüm aziz şehitlerimizin geride bıraktıkları acılı ailelerinin daima Manisa Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı olarak yanlarında ve emirlerinde olacaklarını” söyledi.