SAĞLIK - 24 Ocak 2025 Cuma 07:10

Op. Dr. Akyüz: “Rahim ağzı kanseri önlenebilir bir kanser türüdür”

A
A
A
Op. Dr. Akyüz: “Rahim ağzı kanseri önlenebilir bir kanser türüdür”

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Emrullah Akyüz, rahim ağzı kanseri hakkında bilgiler paylaşarak, “Rahim ağzı kanseri önlenebilir bir kanser türüdür” dedi.


Op. Dr. Emrullah Akyüz, “Rahim ağzı kanseri, rahmin alt bölgesinde yer alan serviks adlı bölgenin kanseridir. En çok human papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonu nedeniyle gelişir. Erken tanı konulduğunda tamamen tedavi edilebilen bir hastalıktır, bu yüzden farkındalık ve tarama testleri çok önemlidir. Her yıl dünyada 600 binin üzerinde yeni vaka tespit edilmekte ve bu vakaların önemli bir kısmı tarama programlarından faydalanmadığı için ilerlemiş evrelerde ortaya çıkıyor.” diye konuştu.


Korunmada iki temel unsurun aşılama ve düzenli tarama olduğunu kaydeden Op. Dr. Emrullah Akyüz, “HPV aşısı, rahim ağzı kanserini önlemede yüzde 90’lara varan bir koruma sağlar. Bu aşı hem kadınlara hem erkeklere önerilmektedir. Ayrıca, düzenli olarak pap smear ve HPV testleri yaptırmak, kanserin erken aşamada tespit edilmesini sağlar. Bunun yanında tütün kullanımından uzak durmak, güvenli cinsel ilişkiler tercih etmek ve genel sağlık kontrolünü ihmal etmemek de çok önemlidir.


Tarama yaşı genelde 21 yaşından itibaren başlar. 21-29 yaş aralığındaki kadınlara her 3 yılda bir Pap smear testi önerilir. 30-65 yaş aralığında ise Pap smear ve HPV testinin birlikte yapılması ve bu testlerin her 5 yılda bir tekrarlanması uygun bulunur. Ancak bireysel risk durumlarına göre bu süre aralıkları değişebiliyor.” dedi.


Tedavi yaklaşımları ve erken ve ileri evrelerde tedavi farklılıkları ile ilgili bilgi veren Op. Dr. Akyüz, “Erken evre rahim ağzı kanseri genellikle cerrahi müdahale ile tedavi edilebilir. Bu müdahale, rahmin tamamen alınmasını veya daha konservatif bir yaklaşımla sadece kanserli dokunun temizlenmesini içerebilir. Ancak ileri evrelerde cerrahinin yanında radyoterapi ve kemoterapi gibi tedavi yöntemleri de gerekebilir. Erken tanı, hastanın hem yaşam kalitesini hem de tedavi başarısını belirleyen en kritik faktördür.


Rahim ağzı kanseri, aşılama ve düzenli taramalarla büyük ölçüde önlenebilir. Bu konuda bilgi sahibi olun ve hem kendinizi hem de sevdiklerinizi korumak için gereken adımları atın. Unutmayın, erken tanı hayat kurtarır.” ifadelerine yer verdi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa FK dış transferde iki genç oyuncuyu kadrosuna dahil etti Trendyol 1. Lig ekiplerinden Manisa FK, Afyonspor’dan Mustafa Erkasap ve Muhammed Mustafa Özbay’ı kadrosuna kattı. Devre arası transfer çalışmalarına devam eden Manisa FK, Afyonspor’un genç futbolcuları Mustafa Erkasap ve Muhammed Mustafa Özbay’ı renklerine bağladı. İki oyuncuyla da 3.5 yıllık sözleşme imzalandı. Manisa Futbol Kulübü ailesine katıldığı için mutluluğunu dile getiren yeni transfer Mustafa Erkasap, “Hayallerime bir adım daha yaklaştığım için mutluyum. Manisa Futbol Kulübü önemli bir camia. Çok çalışıp takımıma en üst düzeyde katkıyı vermek istiyorum” dedi. Mustafa Erkasap’a başarı dileklerini ileten Sportif Direktör Serkan İşyapan ise, “Mustafa, yeteneklerine güvendiğimiz bir oyuncu. Kendisini burada geliştirip çok iyi yerlere geleceğine inanıyoruz. Genç yaşına rağmen dikkat çeken bir oyuncu. Mustafa’ya Manisa Futbol Kulübü formamızla başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı. Manisa ekibinin diğer yeni transferi Muhammed Mustafa Özbay da, “Manisa Futbol Kulübü ailesine katıldığım için mutluyum. Manisa FK formasıyla başarılı olmak istiyorum. Bunun için çok çalışacağım” cümlelerine yer verdi. Sportif Direktör Serkan İşyapan, genç futbolcuya başarılar dileyerek, “Muhammed Mustafa, Afyonspor’da 3’ü Ziraat Türkiye Kupası, 75’i 2. Lig olmak üzere 78 resmi maça çıkmış bir oyuncu. Genç yaşına rağmen önemli bir istikrarı var. Muhammed Mustafa’nın bu performansını sürdüreceğine inanıyorum ve kendisine Manisa Futbol Kulübü formamızla başarılar diliyorum” şeklinde konuştu.
İstanbul Şişli Belediyesinden kış destek paketi Şişli Belediyesi tarafından ihtiyaç sahibi vatandaşlara yönelik ‘Kış Desteği’ uygulaması başlatıldı. Kış destek paketi kapsamında, Şişli’deki ihtiyaç sahibi ailelere 3 aylık fatura desteğinin yanı sıra battaniye, yorgan, gıda desteği; öğrencilere ise giysi desteği verilecek. Şişli’de ikamet eden vatandaşlara yönelik, ocak, şubat ve mart aylarını kapsayacak şekilde aylık bin 500’er lira fatura desteği sunulacak. Fatura desteği hane bazlı olup hane gelirinin asgari yaşam düzeyinin üzerinde olmaması ve oturulan ev dışında başka bir ev veya 15 yaş altı araç olmaması kriterlerine uyan vatandaşlara yönelik olacak. Şişli Belediyesinden sosyal destek alan mevcut aileler doğrudan listeye eklenirken, başvuru yapan yeni ailelerde listeye eklenecek. Yeni başvuru yapanlarda kriterlere göre değerlendirme yapılacak. Fatura desteği ödemeleri IBAN üzerinden nakit olarak yapılacak. Battaniye ve gıda desteği Ayrıca kış desteği paketi kapsamında Sosyal İnceleme Komisyonu tarafından tespit edilen ihtiyaç sahiplerine, gıda, battaniye ve yorgan desteği sağlanacak. Şişli Belediyesi, yine ilçede devlet okuluna giden ilkokul ve ortaokul öğrencilerine de bot ve mont dağıtacak. Konutlarda bakım ve tadilat desteği Öte yandan konutlarında basit tadilat ihtiyacı olan ailelere kalorifer peteği temizliği, cam ve kapı kenarlarına izolasyon yapılması gibi hizmetler de sunulacak. Kış Destek paketine başvurular, Şişli Belediyesinin 444 3 112 numaralı Çözüm Merkezi veya web sitesi üzerinden 24 Ocak-15 Şubat arasında yapılabilecek.
İstanbul Tuzla’da servis minibüsü dere yatağına düştü: 1 ölü, 14 yaralı Tuzla’da servis aracının dere yatağına düşmesi sonucunda 1 kişi hayatını kaybetti, 14 kişi yaralandı. Şoförün stop eden aracı vurdurmak için yanyola girdiği ancak aracı kontrol edemeyerek şarampole yuvarlandığı ortaya çıktı. Kaza, Tuzla Aydınlı Mahallesi’nde sabah saat 08.00 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Paşaoğulları Nakliyat isimli bir firmaya ait servis aracı dere yatağına yuvarlandı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye, polis ve sağlık ekibi sevk edildi. 1 kişi hastanede hayata döndürüldü Servis minibüsünde sıkışanlar itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle kurtarılırken, bazıları ise kendi imkanlarıyla araçtan çıktı. 14 yaralı olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırıldı. Tuzla Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Adem Aksu isimli kişi yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Kazada, kalbi duran bir şahsın ise sağlık ekiplerinin müdahalesiyle hayata döndürüldüğü öğrenildi. Kazanın detayları ortaya çıktı Öte yandan, servis minibüsü şoförü Gökhan U.’nun stop eden aracı vurdurmak için yanyola girdiği, aracı kontrol edemeyerek şarampole yuvarlandığı öğrenildi. Servis aracının, işçileri Gebze’de bulunan Numarin isimli firmadan Tuzla Deri Yansanayi’de bulunan Sumarin isimli firmaya taşıdığı bilgisine ulaşıldı. Kazaya ilişkin soruşturma sürüyor. (CGK- GÇ-
Diyarbakır Hayallerinden yola çıkıp, Diyarbakır’ın kalbinde tarih ve moderniteyi birleştiren otel açtılar Diyarbakırlı genç işletmeci Mimar Bışeng Ceyhan, ortakları ile birlikte çocukluğundan beri hayalini kurduğu oteli, memleketinin kalbinde gerçeğe dönüştürdü. Ceyhan, ortakları Hayati Kahraman ve Amed Ceyhan ile birlikte, Diyarbakır’ın tarihi Suriçi bölgesinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından açık artırmayla satışa sunulan tarihi bir binayı alarak, geçmişin izlerini modern tasarımla birleştirdiği Sur Royal’s Otel’i açtı. UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Hevsel Bahçeleri, Diyarbakır Surları, Surp Giragos Ermeni Kilisesi ve Hz. Süleyman Camii’nin çevrelediği Sur Royal’s Otel, ziyaretçilerine şehrin tarihini yaşama fırsatı sunuyor. 15 odalı, Türk hamamı ve jakuzili odalarla donatılmış otel, Diyarbakır’ın eşsiz kültürünü modern rahatlıkla buluşturuyor. Jüpiter Mimarlık kurucusu Bışeng Ceyhan, otelin mimarı olarak projeye ’kadın elinin değdiği bir eser’ vurgusu yaparak yapıyor tasarımda ’anne konforuna’ odaklandığını söyledi. Bışeng Ceyhan, “Diyarbakır’ın geçmişiyle buluşmak ve modern konforu yaşamak isteyen tüm misafirlerimizi otelimizde ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz” dedi. Otelin sıcak bir ev ortam oluşturup misafirlerine sadece bir konaklama değil, unutulmaz bir deneyim sunduğu belirtildi. İşletmecilerden Hayati Kahraman, otelin sadece konforlu bir konaklama alanı olmadığını, aynı zamanda şehrin tarihi dokusunu keşfetmek isteyenlere hitap eden bir sosyal alan olarak tasarlandığını ifade etti. Kahraman, “Otelimiz, Diyarbakır’ın keyifli atmosferinde herkesin buluşabileceği bir nokta olacak. Bahçemizde gün boyunca misafirlerimizi kahve içmeye davet ediyoruz” diye konuştu. Tarihi ve moderniteyi iç içe sunan bu otel, Diyarbakır’ın turizmine büyük bir katkı sağlarken, şehre gelenlere farklı bir konaklama deneyimi vaat ediyor. Diyarbakır’ın en tarihi bölgesinde, geçmişin ve geleceğin buluştuğu bu otelde, ziyaretçiler hem şehri keşfedecek hem de modern konforun tadını çıkaracak.
Sivas Ekran yorgunluğu cinnet ve cinayetlere sebep olabilir Prof. Dr. Tuncay Dilci, ekran yorgunluğunun beyinin karar merkezini etkilemesiyle birlikte cinnet ve cinayetlere varan olumsuzluklara sebep olabileceğini söyledi. Günümüzde, artan ekran bağımlılığı insan salığını olumsuz etkiliyor. Uzmanlar yetişkinlerin günlük 2 saat çocukların ise 45 dakika ekranda vakit geçirmeleri gerektiğini söylüyor. Aşırı ekran bağımlılığı duyguyu kontrol edememe gibi birçok soruna da yol açıyor. Cep telefonunun yaydığı radyasyon ve ışığın uykuyu geciktirdiği, sağlıklı bir uyku geçmek istiyorsak gece 23.00’dan sonra yatak odasına telefonla girilmemesi gerektiği de uzamanalar tarafından bildiriliyor. 72 saat öncesinde dijital nesnelerden uzak durmamız gerektiğini söyleyen Dijital Yaşam Enstitüsü Başkanı, Dijital Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkanı ve Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncay Dilci "Yapılan akademik çalışma verilerine dayanarak, özellikle ekran yorgunluğuna bağlı beynin profrontal korteksin zayıflaması beyin karar merkezinin işlevini yitirmesi veya zayıflaması anlamına gelmektedir. Bununla ilgili sporcular üzerinde bir çalışma yapmıştık. Ani karar mekanizmasının zayıflamasına bağlı olarak müsabakalarda sporcularımız kaybetmektedir. 72 saat önceden dijital nesnelere karşı bir temassızlık oluşturmaları gerekiyor. Bununla beraber karar verme ve anlık koordinasyon yapabilme yetkileri zayıflayabilmektedir “dedi. “Duygunun kontrol edilmesini zayıflatmakta” Dilci, aşırı dijital içeriklere maruz kalmanın beyinde hipokampüs bölgesinde küçülmeye neden olarak gelişsel aktiviteleri daha olumsuz etkilediğini söyleyerek, “Dopamin düzensizliğine bağlı olarak ödül hissinin özellikle beyinde sürekli dopamin artışına izin veriyor olması bir tür bağımlılığa neden olabilmektedir. Sürekli zevk, haz ve hız peşinde koşan beyin kendi ürettiği içerikler üzerinden değil başkasının ürettiği içeriklere bağımlı kalabilmektedir. Buda beyinin çok yönlülüğünü yönünü zayıflatabilmektedir. Beyaz madde hasarının beyindeki bölgeler arasında ki geçişi ve iletişimi aksattığı yönünde bilimsel makalelere yansıyan sonuçlar vardır. Bu da bilgi işleme ve karar verme aynı zamanda o bilginin daha efektif kullanılması esnasında kopukluklar yaşayarak beyinde beyaz madde hasarının bir sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır. Duygusal kontrol zayıflaması amigdala dediğimiz beynimizde ki duygusal zekânın yönetildiği kısımda duygunun kontrol edilmesini zayıflatmakta. Bu da bireylerin cinayet, şiddet, trafikte agresiflik ve saldırganlık dürtülerini hızlandırmakta veya daha etkili şekilde sunmalarına zemin hazırlamaktadır” şeklinde konuştu. “Planlı ve programlı olmalıyız” Bireyin duygularını yönetebilmesi gerektiğini vurgulayan Dilci, “Öfke kontrolü de bunun içerisinde. Yine uyku ve dinlenme açısımdan da geceleri bir onarım saatidir. Özellikle 11 ile gece 3 ve 4 saatleri arsında hem çocuklarda hem yetişkinlerde aşırı dijital mağduriyet ekran mağduriyeti mavi ışık sorunuyla beraber vücudun melatonin hormonu üretmesine engel olmakta. Zihinsel yorgunluğa bağlı olarak, aşırı uyaranlara mağduriyet dijital içeriklerin yoğunluklu bir şekilde bilgi içermesi ve bu da beyinde özellikle stres hormonunun yani kortizon seviyesinin yükselmesine sebebiyet vermekte. Bu aşırısal değeri miktarının elektromanyetik etkiye bağlı olarak hem vücutta hem de beyinden bir takım olumsuzluklar oluşturarak hücre yenilenmesini engelleyebilmekte ve erken yaşlanmaya kadar varabilecek yüz ve fiziksel hatalarımızda sorunlar oluşturabilmektedir. Aşırı ekran maruziyeti yaşamamak için planlı ve programlı olmalıyız” ifadelerine yer verdi.