EĞİTİM
20 Aralık 2025 Cumartesi - 13:37 KBÜ’de TÜBİTAK 2209 başvuruları 4 yılda 66’dan 755’e çıktı Karabük Üniversitesi’nde (KBÜ) Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) 2209-A ve 2209-B programlarına yapılan başvurular, son dört yılda 11 kat artarak 755’e ulaştı. Karabük Üniversitesi, proje ve araştırma temelli akademik yaklaşım doğrultusunda TÜBİTAK 2209-A ve 2209-B Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destek Programlarına yönelik başvurularda önemli bir artış kaydetti. Verilere göre KBÜ’den 2022 yılında 66 proje başvurusu yapılırken, bu sayı 2023’te 348’e, 2024’te 505’e yükseldi. 2025 yılında ise başvuru sayısı 755’e ulaşarak bugüne kadarki en yüksek seviyeye çıktı. Destek almaya hak kazanan proje sayısı da yıllar itibarıyla artış gösterdi. 2022’de 35 proje desteklenirken, 2023’te kabul edilen proje sayısı 158 oldu. 2024 yılında ise 200 proje TÜBİTAK desteği almaya hak kazandı. 2025 yılına ilişkin değerlendirme süreci devam ediyor. KBÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, başvurulardaki artışına dikkat çekerek, "Karabük Üniversitesi’nde araştırma ve proje üretimini stratejik bir öncelik olarak ele alıyoruz. Oluşturduğumuz proje geliştirme ekosistemi, akademik rehberlik faaliyetleri ve kurumsal destek mekanizmaları sayesinde öğrencilerimizin TÜBİTAK programlarına ilgisi her yıl artıyor" ifadelerini kullandı. Kırışık, lisans düzeyinde araştırma odaklı düşünme kültürünün üniversitenin bilimsel üretim kapasitesini güçlendirdiğini belirterek, "Proje temelli akademik yaklaşımımızı önümüzdeki dönemde de kararlılıkla sürdüreceğiz" dedi.
20 Aralık 2025 Cumartesi - 13:36 KBÜ’de Endonezya Festivali düzenlendi Karabük Üniversitesinde (KBÜ) düzenlenen "Endonezya Festivali"nde tiyatro, dans, geleneksel kıyafetler ve dövüş sanatlarından oluşan gösteriler izleyicilerden yoğun ilgi gördü. Karabük Üniversitesi Uluslararası Öğrenci Koordinatörlüğü ile Endonezyalı Öğrenciler Birliği iş birliğinde 15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen festivalde, Endonezyalı öğrenciler ülkelerine özgü kültür, sanat ve gelenekleri tanıttı. Festival çerçevesinde sahnelenen Malin Kundang Tiyatrosu, geleneksel dans performansları, dövüş sanatı gösterileri ve yöresel kıyafet sunumları büyük beğeni topladı. Etkinliğin açılışında konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, Türkiye ile Güneydoğu Asya ülkeleri arasındaki tarihi bağlara dikkati çekerek, Osmanlı döneminden bu yana Endonezya ve Malezya ile güçlü ilişkilerin bulunduğunu söyledi. Karaş, KBÜ’nün 2006 yılından itibaren bölge ülkeleriyle akademik iş birlikleri yürüttüğünü belirterek, üniversitede öğrenim gören Endonezyalı öğrenci sayısının 400’ün üzerinde olmasından duydukları memnuniyeti dile getirdi. Uluslararası Öğrenci Koordinatör Yardımcısı Arş. Gör. Esad Kamil Tosun da Türkiye ile Endonezya arasındaki dostluğun yüzyıllara dayandığını belirterek, iki ülke arasında güçlü bir gönül bağı bulunduğunu ifade etti. Endonezyalı Öğrenciler Birliği Başkanı Muhammad Dilvan Hadzig ise festivalin iki ülke arasındaki dostluğu pekiştirmeyi amaçladığını söyledi. Festival sorumlusu Muhammad Rizal AlFarisi de etkinliğin Endonezya’nın sanat, müzik, dans, mutfak ve el sanatları gibi kültürel zenginliklerini tanıtmayı hedeflediğini kaydetti.
Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde 6 bölüm birden FEDEK akreditasyonu aldı
18 Aralık 2025 Perşembe - 11:12 Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde 6 bölüm birden FEDEK akreditasyonu aldı Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, eğitimde mükemmeliyet ve kalite güvencesi vizyonu doğrultusunda tarihi bir başarıya imza attı. Fakülte bünyesinde yer alan Arkeoloji, Felsefe, Sanat Tarihi, Sosyoloji, Tarih, Türk Dili ve Edebiyatı bölümleri Fen-Edebiyat, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakülteleri Öğretim Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği (FEDEK) tarafından yapılan kapsamlı değerlendirmeler sonucunda akreditasyon süreçlerini başarıyla tamamladı. Bu tescil ile Edebiyat Fakültesi, sosyal bilimler alanında Türkiye’nin en güçlü ve kalite standartları en yüksek akademik birimlerinden biri olduğunu bir kez daha kanıtladı. FEDEK değerlendirme komisyonu üyeleri tarafından gerçekleştirilen saha ziyaretlerinde; bölümlerin müfredat güncelliği, fiziksel altyapısı, kütüphane ve laboratuvar imkanları, akademik kadro yetkinliği, araştırma geliştirme faaliyetleri ve öğrenci merkezli eğitim modeli mercek altına alındı. Üç gün süren yoğun incelemelerin ardından, altı bölümün de ulusal ve uluslararası standartlarda eğitim verdiği, bilimsel araştırma kapasitesinin ve paydaş katılımının en üst düzeyde olduğu raporlandı. "Sosyal bilimlerde kalite standartlarını yeniden tanımlıyoruz" Toplantıda konuşan Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, elde edilen başarının kurumsal bir kararlılığın ürünü olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: "Anadolu Üniversitesi olarak, sosyal bilimlerin her dalında da dünya standartlarında eğitim vermeyi ilke ediniyoruz. Arkeolojiden sosyolojiye, felsefeden tarihe kadar altı farklı disiplinde aldığımız bu akreditasyonlar, sunduğumuz eğitimin kalitesinin tarafsız bir kurum tarafından tescillenmesidir. Bu başarı, öğrencilerimizin mezun olduklarında sahip olacakları diplomaların ulusal ve uluslararası geçerliliğini pekiştirecek, onlara küresel bir rekabet gücü kazandıracaktır. Emeği geçen tüm akademisyenlerimize ve idari personelimize teşekkür ediyorum." "Hedefimiz yüzde yüz akredite bir fakülte" Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fuat Güllüpınar, fakültenin gelecek vizyonuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: "Fakültemizin yedi temel bölümünün aynı anda bu süreci başarıyla tamamlaması, akademik çabalarımızın ve çalışma disiplinimizin bir göstergesidir. Rus Dili ve Edebiyatı bölümümüzün ardından Arkeoloji, Felsefe, Sanat Tarihi, Sosyoloji, Tarih ve Türk Dili ve Edebiyatı bölümlerimizin de akredite olmasıyla, fakültemizde kalite güvencesi kültürü tam anlamıyla yerleşmiş durumdadır. Bir sonraki hedefimiz, geçtiğimiz yıl ilk mezunlarını veren Psikoloji bölümümüzü de bu aileye dahil ederek, tüm bölümleri akredite edilmiş, Türkiye’nin öncü bir edebiyat fakültesi olmaktır." Geleceğin sosyal bilimcilerine "Kalite" güvencesi FEDEK tarafından sunulan sonuç raporları, bölümlerin güçlü yönlerini de ortaya koydu. Özellikle; Dijital Beşerî Bilimler ile entegre edilen eğitim yöntemleri, öğrencilerin saha araştırmalarına ve kazı çalışmalarına aktif katılımı, toplumsal meselelere duyarlı ve analitik düşünme kabiliyeti gelişmiş mezun profili, sektör paydaşlarıyla kurulan güçlü mezun takip sistemleri, değerlendirme heyeti tarafından tam not aldı. Programın sonunda FEDEK akreditasyon ekibi tarafından Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel ve Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fuat Güllüpınar’a, bölümlerin eğitim kalitesini simgeleyen akreditasyon belgeleri takdim edildi. Anadolu Üniversitesi Rektörlük Senato Odasında düzenlenen sonuç toplantısına; FEDEK takım başkanı Prof. Dr. Yılmaz Arı ve bölüm değerlendirme takım üyeleri, Rektör Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erkan Erdemir Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fuat Güllüpınar, Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Nurdan Küçükhasköylü, Doç. Dr. Yusuf Polat ve ilgili bölüm başkanları ve birim kalite sorumluları katılım gösterdi.
Mobil Basın Evi Gaziantep’te öğrencilerle buluştu
18 Aralık 2025 Perşembe - 11:10 Mobil Basın Evi Gaziantep’te öğrencilerle buluştu Gazeteciler Cemiyeti, Support to Media Freedom Projesi kapsamında kapasite geliştirme eğitimlerinin ikincisini Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde düzenledi. Programda öğrencilere mobil basın evinin teknik imkanları tanıtılırken video haber ve canlı yayın süreçleri ile ilgili uygulamalı eğitim verildi. Avrupa Birliği’nin finansmanıyla Gazeteciler Cemiyeti tarafından yürütülen Support to Media Freedom - Strong Solidarity, Strong Media Projesi kapsamında tasarlanan Mobil Basın Evi Kapasite Geliştirme Eğitimi, 17 Aralık - 18 Aralık tarihlerinde Gaziantep’te düzenlendi. Gazeteciler Cemiyeti, Support to Media Freedom Projesi kapsamında düzenlenen kapasite geliştirme eğitimlerinin ikincisini Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde gerçekleştirdi. Öğrenciler, potansiyel afet ve savaş durumlarında veya acil olaylarda kullanılması amaçlanan Mobil Basın Evi’ni ziyaret etti. Teknik altyapısının ve imkanlarının, olağan dışı şartlarda nasıl kullanılacağına dair kapsamlı bilgi edinen öğrenciler, gazetecilerin ihtiyacına göre gerekli ekipmanlar ve kullanımları, video haber üretimi ve canlı yayın süreçlerine ilişkin uygulamalı eğitim aldı. "Öğrencilere öğrenmeleri için bir fırsat sunduk" Öğrencilere habercilik konusunda güzel bir eğitim fırsatı sunduklarını ifade eden Gaziantep Basın Cemiyeti Başkanı Arif Kurt, "Gazeteciler Cemiyeti’nin Avrupa Birliği ile birlikte yapmış olduğu mobil basın evi projesini Gaziantep’te gerçekleştiren dostlarımıza teşekkür ediyoruz. Bugün o kapsamda Kalyoncu Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileriyle buluştuk. Üstadlarımızın dediği gibi kamera nasıl kullanılır, soru nasıl sorulur, haber nasıl yazılır kısmında bildikleri ama eksik gördükleri bir şeyler varsa öğrenmeleri için bir fırsat sunduk. Ben sevgili meslektaşlarımı, ustalarımıza bu konuda Gaziantep’e geldikleri için teşekkür ediyorum" dedi. Öğrencilere mobil basın evi aracımızda eğitim veriyoruz" Üniversitelerde mobil basın evi aracında eğitimler verdiklerini söyleyen Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Ali Oruç, "Cemiyetimizin Avrupa Birliği 9. Köy projesi kapsamında bölgelerde hem yerel medyayla, meslektaşlarımızla buluşup durum değerlendirmesi yapıyoruz. Hem de gittiğimiz yerlerde iletişim fakültesi varsa oradaki öğrencilere mobil basın evi aracımızda eğitim veriyoruz. Kameramanlık, yönetmenlik ve muhabirlik eğitimi veriyoruz" dedi. Gazetecilik ve muhabirlik mesleğini öğrencilere daha iyi aktarmak için üniversitelere gittiklerini aktaran Gazeteci Zeynel Lüle, "Gazetecilikle ilgili tecrübelerimizi paylaşmak amacıyla bu üniversitelere gidiyoruz, öğrencilerle buluşuyoruz. Nasıl gazetecilik yapılır, nasıl soru sorulur, nasıl röportaj yapılır, nasıl kameraya çekilir, bu bilgileri aktarmaya çalışıyoruz. Biz öğrencilerle buluşmaktan mutluyuz." ifadelerini kullandı. Mobil basın evi aracı hakkında bilgiler veren Yıldıray Aslan, "Depremden sonra mobil basın evini oluşturmaya karar verdik. Mobil basın evinin içinde hem enerji imkanlarımız var, hem internet imkanlarımız var, hem de uyduya, direkt uyduya çıkışımız var. Bu bölgelerde görev yapan, yani afet bölgelerinde görev yapan basın mensuplarının, serbest gazetecilerin her türlü kullanımına açık. Türkiye’nin hemen hemen birçok yerinde üniversite öğrencileriyle bir araya geliyoruz. Üniversite öğrencileriyle bir araya gelmemizdeki sebep, öğrencilerin öğrenim hayatı süresince basın mesleğine hazırlanmasını ve bu basın mesleğini icra ederken kullandığı araçları tanımasını, dokunmasını, kullanım alışkanlığı kazanmasını sağlamak" diye konuştu.
BTÜ’de yapay zekâ sempozyumu: "Gelişen yapay zekâ değil insan zekâsıdır"
18 Aralık 2025 Perşembe - 11:06 BTÜ’de yapay zekâ sempozyumu: "Gelişen yapay zekâ değil insan zekâsıdır" BTÜ’de düzenlenen "Doç. Dr. Şakir Kocabaş Anısına: Bir Öncünün İzinde Yapay Zekâda Yeni Ufuklar" sempozyumunda, yapay zekânın bilim, felsefe ve medeniyet perspektifleri ele alındı. Programa katılan bilim insanları, teknolojinin insan ve değerlerle birlikte düşünülmesi gerektiğine ve gelişenin yapay zekâ değil insan zekâsı olduğuna dikkat çekti. Bursa Teknik Üniversitesinde (BTÜ) "Doç. Dr. Şakir Kocabaş Anısına: Bir Öncünün İzinde Yapay Zekâda Yeni Ufuklar" başlıklı sempozyum düzenlendi. Mimar Sinan Yerleşkesi Turkuaz Salon’da gerçekleşen programa; BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, Yıldırım Kaymakamı Metin Esen, Nilüfer Kaymakamı Murat Süzen, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Rektör Naci Çağlar, "Merhum Doç. Dr. Şakir Kocabaş, yapay zekâdan bilim felsefesine uzanan çalışmalarıyla, teknolojinin yalnızca nasıl üretildiğini değil, hangi amaçla geliştirildiğini de sorgulamış; bilginin ahlâk ve sorumluluk bilinciyle birlikte ele alınması gerektiğini bizlere hatırlatmıştır. Bugünkü program, Şakir Kocabaş Hocamızı anmanın ötesinde; öğrencilerimizin onun açtığı ilmî ve fikrî yolu yeniden düşünmesine, bilime daha derin, daha anlamlı bir perspektiften bakmasına vesile olacaktır" dedi. "Robot ve insanların arkadaş olacağı hibrit toplum modeline doğru gidiyoruz" Açılış konuşmasının ardından sempozyumun ilk oturumuna geçildi. "Doç. Dr. Şakir Kocabaş ve Yapay Zekâ" başlıklı oturumda, Sempozyum Koordinatörü ve Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Öztemel, "Yapay Zekânın, Dünü, Bugünü ve Geleceği" başlıklı konuşmasını yaptı. Yapay zekânın ilk adımlarının 1900’lü yıllarda bir hayalle başladığını ifade eden Prof. Dr. Öztemel, günümüzde yapay zekânın insan düşüncesine yakın bir hale geldiğini belirtti. Prof. Dr. Öztemel, 2030 yılına kadar toplumla bütünleşecek olan yapay zekânın; günlük yaşamı, endüstriyi, yönetimi ve bilimsel süreçleri etkileyerek topluma derinlemesine yerleşeceğini ifade etti. 2030 yılından sonra insanların robotlarla arkadaş olacağını, dolaysıyla hibrit bir toplum modelinin yerleşeceğini ifade eden Prof. Dr. Öztemel, "Robotlar ile toplumun bütünleştiği bir yaşama doğru yolculuk hızla devam ediyor. Toplumun hiçbir kesimi, yapay zekâdan soyutlanamaz. Ancak şu unutulmasın ki; gelişen yapay zekâ değil insan zekâsıdır" diye konuştu. Prof. Dr. Saadettin Ökten: Karar vermek için hakikatin kaynağına bakmalı Düşünür, Akademisyen ve Yazar Prof. Dr. Saadettin Ökten ise "Yapay Zekâ Çağında İnsan ve Medeniyet" başlıklı konuşmasını gerçekleştirdi. Prof. Dr. Saadettin Ökten, yapay zekâ tartışmalarında "nasıl yapılır" sorusunun yanında "niçin yapılır" sorusunun da sorulması gerektiğini belirterek, bilginin hikmetten koparıldığında yönünü kaybedebileceğini vurguladı. Yapay zekâ olgusunun günümüzde önemli bir fenomen olarak karşımıza çıktığını dile getiren Prof. Dr. Ökten, "Bu durum temelde bir bilgi meselesidir. Bilgi, büyük ölçüde bizim yönetimimizde üretilmekte ve kullanılmaktadır; ancak ortaya çıkan yetkinlik, hızı ve kapsamı bakımından çoğu zaman insanı aşan bir boyuta ulaşmaktadır. İnsan bir noktada karar veremediğinde, bilginin kaynağına bakmak zorundadır. Çünkü bizim hakikat anlayışımızın tamamı "Âlim" isminden beslenmektedir" dedi. Konuşmasında, Doç. Dr. Şakir Kocabaş’ın bilime yaklaşımını hatırlatan Prof. Dr. Saadettin Ökten, onun yapay zekâyı yalnızca teknoloji değil, insanı ve toplumu ilgilendiren bir mesele olarak ele alan öncü bir akademisyen olduğunu ifade etti. "Yaşamı robotlara teslim etmek varoluş anlamını sorgulatır" İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zekai Şen ise "Bilim Felsefesi ve Yapay Zekâ" başlıklı konuşmasını yaptı. Prof. Dr. Şen, "Her şeyden önce yapay zekâdan söz edebilmek için kelimelerin ve kavramların anlamlarının bilinmesi gerekir; çünkü kavramlar anlaşılmadan bilimsel bir düşünce üretilemez. Bugün insana ait görsel, bilimsel, estetik gibi farklı zekâ türlerinin verileri bilgisayarlarda toplanmakta, buna da yapay zekâ denmektedir. Ancak zekâ kavramı yalnızca maddi bir boyutla sınırlı değildir; manevi zekâ da bu bütünün önemli bir parçasıdır. Manevi zekâ söz konusu olduğunda, yapay zekânın insan zekâsını aşması mümkün görünmemektedir. Aksi takdirde, insanın hayatına anlam katan değerler ortadan kalkar ve yaşamın tüm sorumluluğu robotlara teslim edilmiş olur ki bu durumda insan varoluşunun anlamı ciddi biçimde sorgulanır" dedi. Farklı oturumlarla Doç. Dr. Şakir Kocabaş’ın yapay zekâya katkıları ele alındı Sempozyumun ikinci oturumunda, "Tanıdıklarının Dilinden Doç. Dr. Şakir Kocabaş" başlığıyla Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Öztemel, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Ebubekir Koç ve İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Yayla Gül Ceren Karataş konuşmalarını gerçekleştirdi. Moderatörlüğünü Prof. Dr. Ercan Öztemel’in üslendiği "Doç. Dr. Şakir Kocabaş’ın Yapay Zekâ Alanındaki Çalışmaları ve Alana KatkIları" başlıklı panelde; İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zekai Şen ve Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Ebubekir Koç konuşmasını gerçekleştirdi. "Genç Bilim İnsanlarının Gözünden Yapay Zekânın Yönü Paneli"nde ise BTÜ Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Kocakulak moderatörlüğü üstlenirken; Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Zahid Yıldız, BTÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kubilay Demir ve TÜBİTAK Yapay Zekâ Enstitüsü’nden Dr. Esad Öztemel konuşmacı olarak yer aldı. Program, BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar’ın konuşmacılara plaket takdiminin ardından toplu fotoğraf çekimiyle son buldu.
İlkokul öğrencilerine su verimliliği, balığın faydaları ve beslenme eğitimi
18 Aralık 2025 Perşembe - 10:48 İlkokul öğrencilerine su verimliliği, balığın faydaları ve beslenme eğitimi Kırklareli merkez ilçeye bağlı Kavaklı beldesinde ilkokul öğrencilerine su verimliliği, balık tüketmenin faydaları ve sağlıklı beslenme eğitimi verildi. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın stratejik hedefleri doğrultusunda öğrencilerde gıda şuurunu artırmak amacıyla eğitim çalışmaları devam ediyor. Kırklareli Tarım ve Orman Müdürlüğü teknik personeli tarafından, Kavaklı beldesi Atatürk İlkokulu öğrencilerine yönelik "Su Verimliliği, Balık Tüketmenin Faydaları ve Sağlıklı Beslenme" konularında eğitim verildi. İl Müdürlüğü teknik personelince yürütülen eğitimlerde, suyun bilinçli kullanımı, su israfının önlenmesi, dengeli ve sağlıklı beslenmenin önemi ile balık tüketiminin çocuk gelişimine katkıları eğitimleri 4. sınıf öğrencilerine uygun ve anlaşılır bir dille aktarıldı. Eğitimler sırasında öğrencilerin konuya olan ilgisi ve aktif katılımı dikkat çekti. "Eğitim çalışmalarımıza devam edeceğiz" Gerçekleştirilen çalışmalarla ilgili değerlendirmede bulunan Kırklareli İl Tarım ve Orman Müdürü Gökhan Karaca, "Su verimliliği, yalnızca bugünün değil geleceğimizin de en önemli konularından biridir. Bu bilinci küçük yaşlarda kazandırmak büyük önem taşıyor. Çocuklarımızın hem doğal kaynaklarımızı koruyan bireyler olarak yetişmesini hem de sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmesini hedefliyoruz. Bu çerçevede il genelinde eğitim çalışmalarımıza kararlılıkla devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
İzmir’den İspanya’ya uzanan ‘eğitim’ köprüsü
18 Aralık 2025 Perşembe - 10:30 İzmir’den İspanya’ya uzanan ‘eğitim’ köprüsü İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ), uluslararası alandaki iş birliklerine bir yenisini daha ekleyerek İspanya merkezli Cervantes Enstitüsü ile protokol imzaladı. Öğrencilere yeni eğitim fırsatlarının sunulması, iki ülkenin kültürünü yansıtacak ortak sanatsal ve akademik etkinliklerin düzenlenmesi hedefiyle yapılan anlaşmaya, İEÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Hakan Abacıoğlu ve İstanbul Cervantes Enstitüsü Müdürü Fernando Martinez Vara de Rey imza attı. Protokol kapsamında, akademisyenlerin ve öğrencilerin kişisel gelişimlerini hızlandırmak amacıyla stratejik çalışmalar yapılarak yol haritası belirlenecek. İspanya’daki üniversitelerle iş birliği ve diyaloğun artırılması için girişimlerde bulunulacak. İspanyolca dil sınavlarında (DELE) alınacak sertifikaları artırmaya yönelik ortak çalışmalar gerçekleştirilecek. Bilimin yanı sıra kültürel anlamda da karşılıklı olarak sergi, panel ve söyleşi gibi etkinlikler düzenlenerek Türk ve İspanyol kültürünün daha geniş kesimlere ulaşması hedeflenecek. İmza törenine geniş katılım İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen protokol imza törenine; İspanya Ankara Büyükelçisi Cristina Latorre Sancho, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İEÜ Mütevelli Heyet Üyesi Emre Kızılgüneşler, İspanya Ankara Büyükelçiliği Eğitim Programları Direktörü D. Gilberto Terente Fernndez, İspanya İzmir Fahri Konsolosu Muharrem Hilmi Kayhan, İEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Efe Biresselioğlu, Uluslararası İlişkiler Ofisi Müdürü Hülya İncekara, Yabancı Diller Yüksekokulu Müdür Yardımcı Özge Coşkun Aysal, Uluslararası İlişkiler Temsilcisi Mehmet Şenbağcı, İspanyol Dili Koordinatörü Dilek Amet ve İspanyolca öğretim görevlileri de katıldı. "Akademik üretim artacak" Törende konuşan İEÜ Rektörü Prof. Dr. Abacıoğlu, üniversite olarak öğrencileri ve akademisyenleri küresel dünyanın dinamiklerine en iyi şekilde hazırlamak için çalıştıklarını söyleyerek, "Dünyaca saygın kültür ve dil kurumlarından biri olan Cervantes Enstitüsü ile imzaladığımız iş birliği protokolü, üniversitemizin uluslararasılaşma vizyonu açısından son derece değerli ve stratejik bir adım. Bu protokol sayesinde öğrencilerimize sadece yeni bir yabancı dil öğrenme fırsatı sunmakla kalmıyor; aynı zamanda farklı kültürleri tanıma, uluslararası akademik ve kültürel ağlara dahil olma imkânı da sağlıyoruz. Akademisyenlerimiz açısından da bu iş birliği, İspanya’daki üniversiteler ve akademik çevrelerle daha güçlü ilişkiler kurma, ortak projeler geliştirme açısından önemli fırsatlar sunacak" diye konuştu. "Çok kültürlü bakış açısı kazanacaklar" Prof. Dr. Abacıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Üniversiteler, aynı zamanda kültürler arasında köprü kuran kurumlardır. Cervantes Enstitüsü ile birlikte hayata geçireceğimiz sergi, panel ve söyleşi gibi kültürel etkinlikler sayesinde öğrencilerimizin çok kültürlü bir bakış açısı kazanmasına katkıda bulunacağız. Öğrencilerimizi dünyaya açan, onları uluslararası düzeyde rekabetçi ve donanımlı bireyler haline getiren iş birliklerini artırarak sürdüreceğiz. Cervantes Enstitüsü ile başlattığımız bu değerli ortaklığın, üniversitemiz için uzun vadeli ve kalıcı kazanımlar sağlayacağına yürekten inanıyorum." "İzmir, özel bir yere sahip" İstanbul Cervantes Enstitüsü Müdürü Fernando Martinez Vara de Rey, İEÜ ile imzalanan protokolden büyük mutluluk duyduklarını ifade ederek, bu güçlü akademik ve kültürel bağın kendileri için çok kıymetli olduğunu söyledi. Vara de Rey, "İzmir; zengin tarihi, kültürel çeşitliliği ve dinamik genç nüfusuyla her zaman özel bir yere sahip. İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin vizyonu ve uluslararasılaşmaya verdiği önem, bu iş birliğini daha da anlamlı hale getiriyor. Bu anlaşma sayesinde Türk ve İspanyol kültürlerini, gençler aracılığıyla birbirine daha da yakınlaştıracağımıza inanıyorum. Öğrencilerin dil öğrenimi, kültürel etkileşimi ve uluslararası deneyim kazanmaları için etkili adımlar atacağız. Bu protokolün uzun soluklu ve verimli olmasını; her iki ülke için de güzel sonuçlar doğurmasını diliyorum" ifadelerini kullandı.
HKÜ’den uluslararasılaşma yolunda büyük bir atılım daha
18 Aralık 2025 Perşembe - 10:22 HKÜ’den uluslararasılaşma yolunda büyük bir atılım daha Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ), dijitalleşme, uluslararasılaşma ve beceri temelli öğrenme çağının gerekliliklerine yanıt veren önemli bir adım daha atarak dünyanın önde gelen çevrim içi eğitim platformlarından ‘Coursera’ ile stratejik iş birliği protokolü imzaladı. HKÜ’nün küresel eğitim vizyonunu güçlendiren ve öğrencilerine uluslararası düzeyde geçerli mesleki becerileri kazandırmayı hedefleyen iş birliği protokolünün imza törenine, HKÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Gül Rengin Küçükerdoğan, HKÜ Sürekli Eğitim Merkezi Koordinatörü Esra Değerli ve Coursera İçerik Direktörü Marni Baker Stein ve ekibi katıldı. HKÜ, alanlarında küresel ölçekte rekabet edebilen bireyler yetiştiriyor Coursera ile yapılan iş birliğinin üniversitenin uluslararası eğitimdeki konumunu daha da güçlendireceğini vurgulayan HKÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Gül Rengin Küçükerdoğan, "Hasan Kalyoncu Üniversitesi olarak çağın gerekliliklerine uygun, yenilikçi ve dijital öğrenme odaklı bir vizyonla ilerliyoruz. Coursera ile yaptığımız bu iş birliği, öğrencilerimizin küresel ölçekte rekabet etmelerine ve mikro yeterlilikler aracılığıyla mesleki beceriler kazanmalarını sağlayacaktır. HKÜ, mezunlarının istihdam edilebilirliğini artırmayı, yaşam boyu öğrenmeyi teşvik etmeyi ve uluslararası eğitimde etkin bir aktör olmayı hedeflemiş bir üniversitedir. Coursera ile yapılan bu iş birliği, bu vizyonun somut bir göstergesidir" dedi. İş birliği, öğrencilerimize küresel ölçekte tanınan sertifika programlarıyla donanım kazandıracak HKÜ Sürekli Eğitim Merkezi Koordinatörü Esra Değerli, iş birliğine ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Coursera ile gerçekleştirdiğimiz bu iş birliği, öğrencilerimize küresel ölçekte tanınan sertifika programlarıyla donanım kazandıracak. Bu sayede öğrencilerimiz, uluslararası iş gücü piyasasında daha güçlü ve rekabetçi hale gelecek. Üniversitemiz, dijital öğrenme imkanlarını genişleterek çağın gereklerine uygun eğitim modelleri sunmaya devam edecek" dedi. HKÜ ile iş birliği yapmaktan büyük heyecan duyuyoruz Coursera’nın Orta Doğu ve Afrika Genel Müdürü Kais Zribi, "Yapay zeka ve yeni teknolojilerin iş dünyasını yeniden şekillendirmeye devam ettiği bu önemli dönemde Hasan Kalyoncu Üniversitesi ile iş birliği yapmaktan büyük heyecan duyuyoruz. Sektörle ilgili, dünya çapında tanınan içerikleri ve önde gelen üniversite ve şirketlerin mikro sertifikalarını müfredata entegre ederek, bu ortaklık HKÜ öğrencilerinin işverenlerin ihtiyaç duyduğu becerileri geliştirmelerine, işgücüne daha hazırlıklı mezun olmalarına ve geleceğe hazır Türk işgücünün gelişimini desteklemesine yardımcı oluyor" diye konuştu. Eğitimde küresel vizyon ve dijital dönüşüm Bu iş birliğiyle birlikte HKÜ, Coursera platformu üzerinden küresel ölçekte tanınan mikro sertifika ve mesleki yeterlilik programlarını öğrencilerine sunacak ve öğrenciler, lisans ve meslek yüksekokulu programlarına entegre edilecektir. Bu kapsamda, öğrenciler kısa modüller sayesinde, mezuniyet öncesinde uluslararası iş dünyasında talep gören becerilere sahip olabilecek. HKÜ’nün Coursera ile gerçekleştirdiği ortaklık, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi 4 (SDG 4) doğrultusunda, kapsayıcı, erişilebilir ve kaliteli yükseköğretim vizyonunu desteklemektedir.
Kütahya OSB’den mesleki eğitime güçlü yatırım
18 Aralık 2025 Perşembe - 10:16 Kütahya OSB’den mesleki eğitime güçlü yatırım Kütahya Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetim Kurulu Başkanlığı tarafından hazırlanan "Mesleki Eğitimle Sanayiye Lider Eleman Katkısı-MESLEK" projesi, 2025 Yılı Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı (SOGEP) kapsamında desteklenmeye hak kazandı. Zafer Kalkınma Ajansı aracılığıyla yürütülecek proje, Kütahya’da sanayinin ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünün yetiştirilmesine önemli katkı sunacak. Kütahya OSB Yönetim Kurulu Başkanlığı yararlanıcılığında, TOBB Kütahya OSB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ortaklığında hayata geçirilecek proje ile mesleki eğitimin altyapısı güçlendirilecek. Bu kapsamda okulun atölye ve laboratuvarları modern teknolojiyle donatılacak. Proje çerçevesinde özellikle Mekatronik, Endüstriyel Otomasyon, CNC Tezgâh Operatörlüğü ile Gazaltı (MIG/MAG) Kaynak Teknolojileri alanlarında ileri teknoloji ekipmanlar temin edilerek öğrencilerin uygulamalı eğitim imkanları artırılacak. Böylece öğrencilerin eğitim sürecinde sanayi ile bağları güçlenecek, mezuniyet sonrası istihdama daha hızlı ve donanımlı şekilde katılmaları sağlanacak. Toplam 18 ay sürecek proje ile Kütahya OSB’nin eğitimle entegre sanayi yapısının daha da güçlendirilmesi, nitelikli ara eleman ihtiyacına kalıcı çözüm üretilmesi, genç işsizliğin azaltılması ve bölgesel kalkınmaya sürdürülebilir katkı sağlanması hedefleniyor.