EĞİTİM
Bakan Tekin: “(Mülakat puanları) Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” 15 Kasım 2024 Cuma - 00:31:25 Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğretmen adaylarına yönelik yapılan mülakat sonrasında bazı komisyonların yüksek, bazı komisyonların düşük not verdiğine yönelik eleştirilere ilişkin “Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” dedi. AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda Milli Eğitim Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin yanı sıra Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK), Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanlığı, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM) ve üniversitelerin 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifleri ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifleri, 2023 Yılı Sayıştay Raporu görüşüldü. Bütçe görüşmelerinin ardından Bakan Tekin, komisyonda yer alan milletvekilleri tarafından kendisine yöneltilen soruları cevapladı. Bütçe görüşmeleri sırasında muhalefet milletvekillerinin şahsına yönelik kullandıkları ‘kepazelik, ikiyüzlülük, sefalet, otoriter rejim, talimatla hareket eden Bakan’ gibi ifadeleri tek tek not aldığını ifade eden Tekin, “Bizler de burada bu tür ifadelerden etkileniyoruz ve doğal olarak tepki koymuş olabiliriz. O yüzden biz de orantısız cevap verdiğimiz arkadaşlar varsa ben de onlardan özür diliyorum ama bu ifadeler normal ifadeler değil” ifadelerini kullandı. “İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı mülakatları önce CHP’liler değerlendirsin” Tekin, yine bütçe görüşmeleri sırasında mülakatla ilgili eleştiriler geldiğini kaydederek, “Kabul ediyorum, ‘Mülakatla ilgili ben öğretmenliği çok önemsiyorum ve vatandaşlarımızın çocuklarını emanet edecekleri öğretmenleri mülakatla almak istiyorum’ dedim. Kamuoyuna da şu açıklamayı yaptım; bu mülakat komisyonlarında alacağımız tedbirleri sıralıyorum. Kamera kaydından tutanağa kadar bir sürü başlıkta tedbir aldık. CHP’liler itiraz ediyorlar, bir taraftan mülakata karşıyız diyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı mülakatları önce siz bir değerlendirin. Eğer, ‘İtfaiye memurluğu, öğretmenlikten daha önemlidir’ diyorsanız, bir şey demeyeceğim. Benim öğretmenlik mülakatı ile ilgili yaptığım budur” ifadelerini kullandı. CHP’lilerin mülakat konusunda geçmişlerinden dolayı endişeli olduklarını söyleyen Tekin, “Ben 1994 yılı Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunuyum. Mezun olur olmaz girdiğim ilk iş sınavı, Adalet Bakanlığı’nın açtığı Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı yazılısıydı. İstanbul’da bir kongrede CHP’nin Adalet Bakanı ‘Bu kadroyu örgütüme vermeyip de milliyetçileri mi verseydim? Yaptığım suçsa suç işlemeye devam edeceğiz’ dedi” şeklinde konuştu. “Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” Tekin, öğretmen adaylarına yönelik yapılan mülakat sonrasında bazı komisyonların yüksek, bazı komisyonların düşük not verdiğine yönelik eleştirilere de değinerek, şu cevabı verdi: “Benim elimde bütün komisyonların raporları var. Benim elimdeki rakamlar, 3-5 arkadaşın bir araya getirdiği toplam rakam içerisinde istatistiksel anlamı olmayan veya doğru analiz sağlayacak rakamlar değiller. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği ile ilgili konuşuldu. Mesela bir komisyonda 193 kişi mülakata girmiş, 3 kişinin yeri değişmiş. Bir başka ilimizde 682 kişi girmiş, 11 kişinin yeri değişmiş. Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş.” Bakan Tekin, muhalefet vekillerinden 5 bin kişinin yerinin değişti iddiasının dile getirilmesi üzerine “Yanlış, benim elimde il bazlı rakam” diye karşılık verdi. “KPSS puanı ile bu işi yapacak olsaydım, hiç mülakat yapmazdım” Milli Eğitim Bakanlığının geçen yıl gerçekleştirilen TBMM Plan Bütçe Komisyonu toplantısını hatırlatan Bakan Tekin, “KPSS puanı ile değil mülakatla öğretmen ataması yapacağız. Bunun kavgasını verdik, tartışmasını yaptık. Geçen yıl burada adaletsizlik ve torpilin olmayacağı bir mülakat taahhüt etmiştim. Şimdi size ‘Bu ülkede hiç kimsenin verdiği herhangi bir isimle ilgili mülakatta torpilin olmadığı bir sistem kuruldu’ dedim. Söylediğiniz doğru şeyler var. Bir ildeki öğretmenimiz yüksek not almış, mülakata girmiş. Başka bir öğretmenimiz ‘Ben yüksek aldım ama bir başkası benden daha yüksek aldı. Dolayısıyla, ben sıralamanın dışında kaldım’ diyor ama ben zaten KPSS puanı ile bu işi yapacak olsaydım, hiç mülakat yapmazdım” dedi. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği mülakatlarına değinen Tekin, “Bursa’da 197 kişi, İstanbul’da 688 kişi girmiş. Bursa’da mülakata girip sıralamanın dışında kalan kişi 23 kişi, İstanbul’da ise 51 kişi sıralamanın dışında kalmış” ifadelerini kullandı. “Tüzel kişiliği olmayan cemaat ve tarikatlarla hukuken protokol imzalama şansımız yok” Cemaat ve tarikatlarla protokol yapıldığı eleştirilerine de cevap veren Bakan Tekin, “Hukuki olarak cemaat ya da tarikat diye bir tüzel kişilik var mı? Tüzel kişilik olmayınca bakanlık olarak ya gerçek kişiyle ya da tüzel kişilikle protokol imzalayabilirim. Hukuken başka kimseyle protokol imzalama şansımız yok. Bizim 5 bin civarında bu türden protokolümüz var. Burada isimlerini saymak istemediğim çok farklı sivil toplum örgütleri ile protokolümüz var. Bunların hiçbirisiyle de protokol imzalarken siyasi ya da ideolojik hiçbir şeye bakmıyoruz. Bir tek İçişleri Bakanlığı Dernekler Masası tarafından legal olarak kabul edilmiş bir sivil toplum kuruluşu mudur? Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onaylanmış bir vakıf mıdır, diye bakıyoruz. Onun dışındaki konular beni ilgilendirmez. Herhangi bir sivil toplum örgütüyle, dernek, vakıf ya da meslek örgütü olmak üzere imzaladığımız protokolde tüzel kişiliğe ödenmiş tek bir kuruş kamu kaynağı yoktur” açıklamasında bulundu. “Protokollerin tek taraflı fesih hakkı bakanlıkta” Protokollerin tek taraflı fesih hakkının bakanlıkta olduğunun altını çizen Bakan Tekin, “Protokolde yazılan ilkelere aykırı davranan sivil toplum örgütü varsa protokolümüzü hemen iptal ederiz. Protokol kapsamında protokol yaptığımız kuruluşlar eğer okullarımıza bir eğitim verecekse, bu eğitim kimin vereceği, hangi diplomaya sahip kişilerin vereceği ve hangi içerikte eğitim verecekleri bizim protokolümüzde tanımlanmıştır” dedi. “ABB 2 bin 300 okuldan 13’ünü sadece bir kere temizliyor sonra bütün okulları temizledim diyor, bu olmaz” Türkiye’de 65 bin civarında okul olduğunu ve 55 bin civarında kadrolu temizlik elemanının olduğunu söyleyen Bakan Tekin, “Kadrolu temizlik elemanlarımız, bu okullardaki temizlik açısından yeterli olmadığından biz her yıl Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Toplum Yararına Programlar (TYP) diye tanımladığı istihdam türü ile bakanlığımızda temizlik ve güvenlik personeli istihdam ediyorduk. Yaz aylarında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, TYP kapsamındaki istihdam türü ile ilgili dünyada özellikle kovidden sonra gelişen istihdam türleri açısından farklı bir model deneyeceklerini ifade etti. Biz de bu konuda kendisiyle konuştuk ve bize ‘kısmi zamanlı çalışma usulü getireceğiz ve bu çalışmayla da size 120 bin kadro vereceğiz, haftada 3 gün çalışacaklar’ dedi. Biz de kendileriyle uzlaştık. Biz hangi belediye olursa olsun kaç okul temizleyeceğini, kimlerle yapacağını ve hangi tür malzeme kullanacağını öğrenmek ve bilmek zorundayız. Bunun yolu şudur; gidersiniz valiliklere biz böyle bir protokol yapmak istiyoruz dersiniz. Nobran bir tavırla, ‘Ben geldim, okulu temizleyeceğim beni içeri alın’ derse ve benim görevlilerim de alırsa bunun karşılığı olur. Bir büyükşehir belediye başkanı çıkıyor. Yaklaşık 2 bin 300 tane okulumuz var. Bu okullardan 13 tanesini sadece bir gün temizliyor. Sonra çıkıyor ekrana ve ‘Ben Ankara’daki bütün okulları temizledim’ diyor. Bu olmaz, bu iyi niyetli değil” değerlendirmesinde bulundu. “Çocuklar anadillerini öğrensinler ama bizim ülkemizde resmi dil Türkçe” Bazı muhalefet vekillerinin çocukların anadil öğrenmesiyle ilgili beyanlarına katıldığını söyleyen Tekin, şu ifadeleri kullandı: “Çocuklar anadillerini öğrensinler ama bizim ülkemizde resmi dil Türkçe, çocuklarımız Türkçe’nin dışında bir dil öğrenmek istiyorsa bizim devlet olarak üstümüze düşen vazife çocuklara bu alanın sağlanmasıdır. Bu AK Parti iktidarıyla sağlandı. 2003 yılında Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığımızın aldığı bir kararla, özel anlamda kursların açılmasının önü açıldı. Biz MEB olarak üstümüze düşeni yapıyoruz.”
14 Kasım 2024 Perşembe - 17:57 KMÜ, Sağlık Bilimleri Festivali’nde üçüncülük elde etti Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ), Karabük Üniversitesi tarafından ilk kez düzenlenen Sağlık Bilimleri Festivali’nde büyük bir başarıya imza atarak bin 203 sağlık modeli projesi arasından üçüncü oldu. Festival kapsamında sağlık, mesleki, kültürel, sanatsal, eğitsel ve sportif alanlarda lise, önlisans/lisans, lisansüstü ve serbest olmak üzere dört farklı kategoride toplamda bin 203 proje yarıştı. Proje danışmanı Prof. Dr. Murat Tekin, KMÜ Spor Bilimleri Fakültesi Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği bölümü öğrencileri Berranur Cengiz, Nazife Saraçoğlu ve Şerife Ceyda Uğur’dan oluşan Görsel Zihnin Düşünürleri ekibi, "İşitme Engellilerde Yürütücü İşlevin EEG ile İncelenerek Egzersizle Geliştirilmesini Sağlayan Teknolojik Model Tasarımı" projesiyle üçüncülük ödülüne layık görüldü. Projeye danışmanlık yapan Prof. Dr. Murat Tekin, elde edilen başarıyla ilgili şu ifadelerde bulundu: “Rektörümüz Prof. Dr. Mehmet Gavgalı’ya ve Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sefa Lök’e teşekkürlerimizi sunuyoruz. Mevcut teknolojiler, işitme engelli bireylerin sosyal yaşama entegrasyonunda ve yürütücü işlevlerin geliştirilmesinde bazı eksikliklere neden oluyor. Geliştirdiğimiz bu modelle işitme engelli bireylerin beyin fonksiyonlarını daha etkin kullanmalarını hedefliyoruz. Ayrıca, projenin rehabilitasyon merkezlerinde, sağlık eğitiminde ve spor bilimleri fakültelerinde kullanılmasını sağlayarak daha geniş kitlelere ulaşmayı amaçlıyoruz.” Prof. Dr. Tekin, bu teknolojik modelin özel eğitim kaynaştırma okullarında, sağlık bilimleri fakültelerinde ve rehabilitasyon merkezlerinde büyük katkı sağlayacağını belirterek, "Yürütücü işlevlerin daha etkin bir şekilde yaygınlaştırılması için bu model mobil uygulama üzerinden geliştirilerek kalıcı bir altyapı oluşturulacak" dedi.
14 Kasım 2024 Perşembe - 16:53 NÖHÜ Tıp Fakültesi öğrencileri beyaz önlüklerini giydi Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde eğitim alan öğrenciler için önlük giyme töreni düzenlendi. Şehit Ömer Halisdemir Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende Tıp Fakültesi’nde eğitim alan 130 öğrenci beyaz önlük giydi. Törende konuşan Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Uslu; Tıp Fakültesi’nin 2017’de öğrenci alarak eğitim öğretime başladığını belirtirken fakültenin geçen yıl ikinci dönem mezunlarını verdiğini hatırlattı. Rektör Uslu; "Tıp fakültemiz, geçtiğimiz yıl ikinci dönem mezunlarını verdi. Hâlihazırda 700’e yakın öğrencisi ve 100’ü aşkın öğretim elemanı bulunan fakültemiz, üniversitemizin Eğitim ve Araştırma Hastanesi aracılığıyla şehrimize ve bölgemize üst düzey sağlık hizmetleri vermektedir. Dolayısıyla bir eğitim yuvası olmakla beraber ülkemizin sağlık sisteminin güçlü ve önemli bir parçası olan tıp fakültemiz, sürekli gelişmekte ve geliştirmektedir. Biz de üniversite yönetimi olarak fakültemizin sürekli gelişmesi ve büyümesi için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğimizi sizlerin huzurunda ifade etmek istiyorum" dedi. Tıp fakültesinin 7 yıllık genç bir fakülte olmasına rağmen ulusal düzeyde elde ettiği başarılardan da söz eden Rektör Uslu; "Fakültemiz bu yıl 2024 TUS Klinik Tıp Puanı’na göre 106 devlet üniversitesi arasında 9’uncu, Tıp Temel Tıp 1 puanında ise 19’uncu sırada yer alarak çok önemli bir başarıya imza attı. Her iki kategoride ülkemizdeki birçok köklü tıp fakültesini geride bırakan fakültemiz, ayrıca TUS Klinik Tıp’ta ilk 10’a giren en genç iki fakülteden de biri oldu. Böylesine önemli bir başarıyla bizleri gururlandıran ve Anadolu’nun yükseköğretim ve bilimde parlayan yıldızı üniversitemizin adını ülkemizde duyuran mezunlarımızı sizlerin huzurunda tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum" ifadelerine yer verdi. Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alp Özgür Akdemir ise beyaz önlük giymenin ayrıcalık olduğunu aktarırken tıp eğitiminin usta çırak ilişkisi olduğunu ve öğrencilerin her hocalarından faydalanabileceğini belirtti. Konuşmaların ardından 130 öğrenciye beyaz önlük giydirilen törene, Vali Yardımcısı Abdüssamed Yiğit, Belediye Başkan Vekili Bilal Vural, İl Sağlık Müdürü Doğan Bahadır İnan, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Mustafa Doğan, öğrenciler ve veliler katıldı.
Milli Eğitim Müdürü Güney: “Bu ara tatil, yorgunlukları geride bırakmak, yeni döneme daha enerjik başlamak için güzel bir fırsat”
09 Kasım 2024 Cumartesi - 09:43 Milli Eğitim Müdürü Güney: “Bu ara tatil, yorgunlukları geride bırakmak, yeni döneme daha enerjik başlamak için güzel bir fırsat” Bayburt İl Milli Eğitim Müdürü Rahmi Güney, ara tatil dolayısıyla bir mesaj yayımlayarak, “Bu ara tatil, yorgunlukları geride bırakmak, yeni döneme daha enerjik başlamak için güzel bir fırsat” dedi. 2024-2025 eğitim öğretim yılı 1. döneminde 1 haftalık ilk ara tatil nedeniyle mesaj yayımlayan Bayburt İl Milli Eğitim Müdürü Rahmi Güney, şu ifadelere yer verdi: “Yoğun geçen eğitim-öğretim sürecinde kısa bir mola vermek için bir haftalık ara tatil dönemine giriyoruz. Siz değerli öğrencilerimizin derslerdeki gayretini, öğretmenlerimizin özverili çalışmalarını ve velilerimizin desteğini takdirle karşılıyorum. Bu ara tatil, yorgunlukları geride bırakmak, yeni döneme daha enerjik başlamak için güzel bir fırsat. Sevgili öğrencilerimiz, tatil sürecini dinlenerek, kendinizi geliştirecek faaliyetlerde bulunarak ve ilgi duyduğunuz alanlarda vakit geçirerek değerlendirmenizi öneriyorum. Bu kısa molayı kitap okuyarak, ailelerinizle vakit geçirerek ve ilgi alanlarınıza yönelik etkinlikler yaparak en iyi şekilde değerlendirebilirsiniz. Değerli öğretmenlerimiz, özverili çalışmalarınızla öğrencilerimize her gün ilham kaynağı oluyorsunuz. Bu tatil sürecinde sizlerin de dinlenmesini ve yenilenmiş bir enerjiyle derslerimize dönmenizi diliyorum. Tüm öğrenci, öğretmen ve velilerimize sağlıklı, huzurlu ve verimli bir ara tatil diliyor, gösterdiğiniz tüm çaba için teşekkür ediyorum.”
Bayburt Üniversitesi MediCore’un yönetim kurulunda yer alacak
09 Kasım 2024 Cumartesi - 09:34 Bayburt Üniversitesi MediCore’un yönetim kurulunda yer alacak Bayburt Üniversitesi, Akdeniz’in en kapsamlı bilimsel ortaklık platformu MediCore’un yönetim kurulunda yer alacak. Akdeniz ülkelerinin direncini artırmayı amaçlayan “Akdeniz Topluluğu Dirençliliği” (Mediterranean Community Resilience - MediCoRe) bilimsel ortaklık platformunun 2. Genel Kurul Toplantısı çevrim içi olarak gerçekleşti. Toplantıda, platformun yönetim kurulu üyeleri belirlendi ve Türkiye’yi temsil eden üyeler arasında yer alan Bayburt Üniversitesi Kurumsal İletişim Koordinatörü Doç. Dr. Ümit Yıldırım, yönetim kurulu üyeliğine seçildi. Doç. Dr. Ümit Yıldırım’ın yönetim kurulu üyeliği, Bayburt Üniversitesinin uluslararası iş birliği ve bölgesel dirençliliğin artırılması konusundaki çabalarını bir adım ileri taşıyor. Bu güçlü ortaklık, Akdeniz ülkeleri arasında bilgi alışverişi ve ortak projelerle gelecekte daha sürdürülebilir ve dirençli bir toplum inşasını hedefliyor. MediCore platformunun yönetim kurulunda Bayburt Üniversitesini temsil eden Doç. Dr. Ümit Yıldırım’ın yanı sıra şu isimler yer alıyor: Chrysostomos Stylios (Athena Research Center - Yunanistan) Nisrine Iouzzi (Fas Su ve Ekipman Bakanlığı, Limanlar ve Deniz Kamu Mülkü Müdürlüğü) Fadoua Hamza (El Tunis Üniversitesi - Tunus) Manuel Sapiano (EWA - Malta) Rami Abboud (University of Balamad - Lübnan) Türkiye’den Bayburt Üniversitesinin yanı sıra Dokuz Eylül Üniversitesi ve Mersin Üniversitesinin de imzacı olarak katıldığı MediCoRe iş birliği, toplamda 16 Akdeniz ülkesinden 36 üniversiteyi bir araya getiriyor. Bari Politeknik Üniversitesi İnşaat, Çevre, Arazi, Yapı Mühendisliği ve Kimya Bölümü tarafından koordine edilen bu ağ, Akdeniz üniversiteleri arasında dayanışmayı güçlendirmek ve bölgenin karşılaştığı zorluklara yenilikçi çözümler geliştirmek amacıyla kuruldu. İtalya, Yunanistan, Lübnan, Tunus gibi birçok Akdeniz ülkesinden üniversitelerin destek verdiği MediCoRe, bölge genelinde dirençliliği artırmaya yönelik projelere imza atacak.
BEÜ’de akademik yılı açılış töreni düzenlendi
08 Kasım 2024 Cuma - 20:30 BEÜ’de akademik yılı açılış töreni düzenlendi Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) merkezi konferans salonunda 2024-2025 akademik yılı açılış töreni düzenlendi. Tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlarken, üniversitenin tanıtım filminin gösterimi ile devam eden program konser ile devam etti. Törende açılış konuşmasını yapan BEÜ Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, üniversitenin bu yıl 6 fakülte 9 meslek yüksekokulu, araştırma ve uygulama merkezi ve sayısı 15 bini geçen öğrenci ile eğitim öğretim faaliyetlerine devam ettiklerini söyledi. Elmastaş, konuşmasının devamında ise şunları söyledi. “Açılış programımıza teşrif ederek bizleri onurlandıran YÖK yürütme kurulu üyemiz Prof. Dr. Hüseyin Karaman hocamıza teşekkür ediyoruz. Bitlis Eren Üniversitesi 29 Mayıs 2007 yılında kuruldu. Her ile bir üniversite projesi kapsamında kurulan üniversitelerden biriyiz. Kuruluşunda 2 fakülte bir enstitü ve bir yüksekokul ile eğitim öğretimine devam eden üniversitemiz bu yıl 6 fakülte 9 meslek yüksekokulu, araştırma ve uygulama merkezi ve sayısı 15 bini geçen öğrenci ile eğitim öğretim faaliyetlerimize devam ediyoruz. 2021 yılı şubat ayında ve açıldığı günden bu yana üniversitemizin alt ve üst yapı eksikliklerini hızla tamamlamak için düzenlemek içi büyük bir çaba sarf ettik. Kampüsümüzün çevre düzenlemesi yemekhane binası ve diğer fiziki binaların düzenlenmesi gibi önemli çalışmaları kısa süre içerisinde hayata geçiren modern bir eğitim ve yaşam alanı oluşturduk. Bu iyileştirmelerle hem öğrencilerimizin hem de akademik ve idari personelimizin daha verimli ve keyifli bir ortamda çalışmalarını sağlamayı hedefledik. Üniversitemiz bölgesel kalkınma odaklı misyon farklılaşması programı kapsamında önemli bir adım atarak turizm alanında ihtisas üniversitesi oldu. Bu misyon doğrultusunda bölgenin kültürel doğal zenginliklerini ön plana çıkaracak çalışmalar yaparak hem turizm sektörüne nitelikli insan kaynağı kazandırmayı hem de Bitlis’in turizm potansiyelini arttırmayı hedefliyoruz." Açılışta konuşma yapan Bitlis Valisi Ahmet Karakaya, üniversitelerin bulunduğu şehre evrenselliği getiren farklı bir atmosfer yaşatan ve şehri her alanda yükselten kıymetli kuruluşlardan biri olduğunu ve Eren Üniversite’sinin de Bitlis’e birçok katkısı olduğunu söyledi. Yeni akademik yılın hem üniversiteye hem de Bitlis’e hayırlı olmasını dileyen, Bitlis Belediye Başkanı Nesrullah Tanğlay ise, "Kadim şehir Bitlis’e Eren Üniversitemizin ve Eren ailemizin katkıları büyük. Bundan dolayı çok teşekkür ediyorum. Bu yıl inşallah Eren üniversitesi şehrimize ekonomik olarak hem sosyal olarak daha büyük katkılar sunacağını umuyorum" dedi. Programa Vali Ahmet Karakaya, Bitlis Cumhuriyet Başsavcısı Emre Genç, Bitlis Belediye Başkanı Nesrullah Tanğlay, Rektör Necmettin Elmastaş, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ayhan Yılmaz, Prof. Dr. Ayşe Dilek Özhan Kireçci, AK Parti İl Başkanı Kadir Köstekçi, fakülte dekanları, yüksekokul ve meslek yüksekokulu müdürleri, kurum müdürleri, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Kastamonu Üniversitesi, eşanjör verimliliğini artırmanın yollarını araştıracak
08 Kasım 2024 Cuma - 17:42 Kastamonu Üniversitesi, eşanjör verimliliğini artırmanın yollarını araştıracak Kastamonu Üniversitesi, özellikle ısıtma ve soğutma uygulamalarında yaygın olarak kullanılan eşanjörlerin etkinliğini arttıracak araştırma yaparak, yeni nesil enerji verimliliği çözümlerine yönelik bir çalışmada ortaya konulması hedefleniyor. Kastamonu Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Gürdal’ın “Çukur Kanatçıklı Bal Peteği Formlu Kanal İçindeki AlO/HO Nanoakışkan Akışının Termo-Hidrolik Performansının Deneysel Olarak İncelenmesi” başlıklı projesi, TÜBİTAK 1002-A Hızlı Destek Programı kapsamında desteklenmeye hak kazandı. Projede Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Araştırma Görevlisi Celal Nazlı da araştırmacı olarak yer alıyor. Öncelikli gelişme alanları-enerji kategorisinde kabul edilen proje, ısıtma ve soğutma uygulamalarında kullanılan eşanjörlerin verimliliğini artırarak enerji tasarrufu sağlamayı hedefliyor. Proje, özellikle ısıtma ve soğutma uygulamalarında yaygın olarak kullanılan eşanjörlerin etkinliğini artırmayı hedefliyor. Bu amaçla, AlO/ HO nanoakışkan akışı ve özgün tasarım geometrisinden yararlanılarak enerji verimliliğine katkı sağlanması planlanıyor. Kastamonu Üniversitesi’nin araştırma alanındaki gücünü bir kez daha kanıtlayan bu başarı, aynı zamanda yeni nesil enerji verimliliği çözümlerine yönelik değerli bir adım olarak öne çıkıyor. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, üniversitenin araştırma alanındaki gelişiminden memnuniyet duyduğunu belirterek, “Bu proje, enerji verimliliğine yönelik çalışmalara katkı sağlayacak nitelikte. Araştırma ekibimizi tebrik ediyor ve projenin başarılı sonuçlar getirmesini diliyorum” dedi.
Türkiye ve Azerbaycan ilişkilerinde akademik iş birliği güçleniyor
08 Kasım 2024 Cuma - 15:46 Türkiye ve Azerbaycan ilişkilerinde akademik iş birliği güçleniyor Azerbaycan’ın önde gelen yükseköğretim kurumlarından WCU’nun “Ekonomik Araştırmalar Merkezi” direktörü Prof. Dr. Cem Işık, merkezin faaliyetlerine dair önemli açıklamalarda bulundu. WCU’da düzenlenen törende konuşan Prof. Dr. Işık, merkezin Azerbaycan ve gelişmekte olan ülkelerin ekonomik ve sosyal kalkınma sorunlarına yönelik araştırmaları teşvik ederek bölgesel gelişime katkı sağladığını belirtti. Merkezin hem teorik hem de uygulamalı araştırmalar yürüttüğünü ifade eden Prof. Dr. Işık, bu çalışmaların özellikle Türkiye ve Azerbaycan arasındaki bağları güçlendirecek akademik ve bilimsel iş birliklerini desteklediğini vurguladı. Prof. Dr. Cem Işık, Ekonomik Araştırmalar Merkezi’nin düzenlediği seminerler, konferanslar ve kongrelerle bilim insanları ve araştırmacılar için önemli bir buluşma noktası oluşturduğunu, aynı zamanda uluslararası araştırma enstitüleriyle iş birliklerini artırarak bilimsel faaliyetlerde geniş bir perspektif sunduğunu dile getirdi. Ayrıca merkezin geliştirdiği kapsamlı veri tabanı sayesinde araştırmacılara ve doktora öğrencilerine zengin kaynaklara erişim sağlanarak akademik bilgi paylaşımının desteklendiğini ifade etti. Törenin sonunda Azerbaycan Çevre ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı görevlerinde de bulunmuş olan WCU Rektörü Prof. Dr. Hussein Baghirov, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki eğitim ve akademik ilişkilerin gelişiminde büyük katkılar sunan Prof. Dr. Cem Işık’a teşekkür belgesi takdim etti. Prof. Dr. Baghirov, bu tür akademik iş birliklerinin iki ülke arasındaki dostluk ve kardeşlik ilişkilerini güçlendirmenin yanı sıra Türkiye ve Azerbaycan’ın uluslararası alandaki prestijini de artıracağına dikkat çekti. Düzenlenen tören ve Prof. Dr. Cem Işık gibi akademisyenlerin katkıları göz önüne alındığında, Türkiye ve Azerbaycan arasındaki akademi ve eğitim alanındaki iş birliğinin gelişmesi ve iki kardeş ülkenin bilimsel olarak da ortak çalışmalarını ve bağlarını kuvvetlendireceği öngörülüyor.
Selçuk Üniversitesi eğitimde kaliteyi YÖKAK akreditasyonuyla taçlandırdı
08 Kasım 2024 Cuma - 15:27 Selçuk Üniversitesi eğitimde kaliteyi YÖKAK akreditasyonuyla taçlandırdı Selçuk Üniversitesi, eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme, toplumsal katkı ve yönetim süreçlerinde kaliteyi sürdürülebilir kılma hedefiyle gerçekleştirdiği çalışmaların sonucunda, Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından tam akreditasyon alarak büyük bir başarıya imza attı. Selçuk Üniversitesi, 2024 yılı ara değerlendirmesiyle YÖKAK’tan 28 Haziran 2027’ye kadar geçerli tam akreditasyon alarak önemli bir başarı elde etti. YÖKAK’ın Kurumsal Akreditasyon Programı (KAP), yükseköğretim kurumlarının kalite güvencesi, eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme, toplumsal katkı ve yönetim sistemi süreçlerini “planlama, uygulama, kontrol etme ve önlem alma” döngüsü çerçevesinde değerlendiriyor. Bu kapsamda yapılan bağımsız değerlendirmelerle Selçuk Üniversitesinin ulusal ve uluslararası kalite standartlarını karşıladığı ve akademik başarılarını sürdürülebilir hale getirdiği belgelendi. Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz, “YÖKAK tarafından gerçekleştirilen bu değerlendirme süreci, üniversitemizin eğitim-öğretim kalitesi ve araştırma altyapısından toplumsal katkı ve yönetim sistemlerine kadar birçok alanda uluslararası standartları sağladığını gözler önüne serdi. Üniversitemiz, bu önemli başarıyı tüm akademik ve idari personeli, öğrencileri ve paydaşlarının desteğiyle elde etti. Selçuk Üniversitesi olarak akreditasyon sürecini bugüne kadar gayretli ve özverili şekilde yürütmüş olan tüm akademik ve idari personelimize teşekkürlerimi sunuyor, eğitimdeki kalite yolculuğumuzu sürdürülebilir kılmak adına çalışmalarımıza kararlılıkla devam edeceğimizi belirtmek istiyorum” dedi.
İletişim Bilimciler CIM 24 Sempozyumunda bir araya geldi
08 Kasım 2024 Cuma - 15:21 İletişim Bilimciler CIM 24 Sempozyumunda bir araya geldi Bu yıl yirmincisi düzenlenen Uluslararası İletişim Sempozyumu, Communication in the Millenium (CIM 24), Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesinin ev sahipliğinde İletişim Bilimleri Fakültesi Şener Şen Salonunda başladı. Prof. Dr. Yüksel: “Sempozyumda 90 bildiri ve 11 keynote konuşması sunulacak” Sempozyumunun uzun süredir devam etmesinin iş birliği sayesinde olduğunu vurgulayan Organizasyon Komitesi Başkanı Prof. Dr. Erkan Yüksel, “Sempozyumumuzda 12 ülkeden 143 akademisyen ve uzman arkadaşımızın katılımıyla 90 bildiri ve 11 keynote konuşması sunulacak. Konuşmama artık aramızda olmayan, kaybettiğimiz, sempozyumumuza çok büyük katkıları olan hocalarımızı anarak başlamak istiyorum. Bugün hem yüz yüze hem de çevrim içi ortamda aramızda bulunacak olan tüm sempozyum katılımcılarımıza teşekkür ediyorum. Bu sempozyum 20 yılı aşkın süredir devam ediyorsa bu hepimizin iş birliğiyle gerçekleşti.” dedi. Prof. Dr. Görpe: “CIM 24’ün çok verimli bir sempozyum olacağına eminim” Sempozyumun Türkiye’de iletişim bilimi alanında bu kadar uzun bir süre devam ettirilmiş tek akademik etkinlik olmasının önemini vurgulayan Organizasyon Komitesi Eş Başkanı Prof. Dr. Serra Görpe şunları aktardı: “Ben uzun bir süredir ülkemden uzakta Birleşik Arap Emirlikleri’nde çalışıyorum ve olabildiğince düzenli olarak Communication in the Millenium sempozyumuna katkım olsun istiyorum. Sempozyum yapmak çok zahmetli bir iş, tüm emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum ve çok verimli bir toplantı olmasını diliyorum.” Prof. Dr. Ertekin: “CIM 24 küresel bilgi akışını sağlamak açısından oldukça önemli bir yere sahip” CİM 24 sempozyumunun önemine değinen Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bülend Aydın Ertekin ise konuşmasında şunları söyledi: “Bugün burada Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi ev sahipliğinde düzenlenen, 12 farklı ülkeden ve 67 farklı üniversiteden gelen katılımcıları bir araya getiren Communication in the Millenium sempozyumunun yirmincisi için buluştuk. Temel birçok konunun ele alındığı bu sempozyum, küresel bilgi akışını sağlamak açısından oldukça önemli bir yere sahip. Sosyal Bilimlerin etkilerinden, dijital güvenliğe, medya etiğinden, yeni iletişim modellerine kadar birçok farklı konuda bildiriler sunulacak. Ele alınan konular sadece akademik düzeyde değil, aynı zamanda toplumsal yaşamda, iş dünyasında ve meslek hayatında da karşılaştığımız güncel sorunlara doğrudan değiniyor.” Programın açılış konuşmalarının ardından Bahçeşehir Üniversitesi İletişim ve İşletme Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Atıf Bir "Dijital Çağda İletişimciler neyi nasıl araştırmalı!", Bakü Devlet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Terane Mahmudova "The Cross-Section of Postmodernism and New Media", University of Pennsylvania, Annenberg School for Communication Öğretim Üyesi Reserch Prof. Dr. R. Lance Holbert ise çevrim içi olarak "Better Defining the Field of Communication" konu başlıklarında sunumlarını gerçekleştirdiler. Communication in the Millenium sempozyumu bu yıl “Değişen Dünya, Değişen Medya” ana teması üzerinde bireylerarası iletişim, medya ve kadın çalışmaları, yalan haber ve doğrulama platformları, yapay zekâ, yeni medya gibi birçok konuda 12 ülkeden 143 akademisyenin 90 bildiri ve 11 keynote sunumlarıyla 3 gün boyunca devam edecek.
YÖK Başkanı Özvar: “Kurumlarımızın kalite süreçlerini tamamlayarak, akademik standartlarını dünyanın en iyileri arasına taşımayı hedefliyoruz”
08 Kasım 2024 Cuma - 14:35 YÖK Başkanı Özvar: “Kurumlarımızın kalite süreçlerini tamamlayarak, akademik standartlarını dünyanın en iyileri arasına taşımayı hedefliyoruz” Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, “Kurumlarımızın kalite süreçlerini tamamlayarak, akademik standartlarını dünyanın en iyileri arasına taşımayı hedefliyoruz” dedi. Erciyes Üniversitesinde (ERÜ) 2024-2025 Akademik Yılı düzenlenen törenle başladı. Programda konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Erciyes Üniversitesi’nin yükseköğretim sisteminde çok önemli bir yeri olduğunu belirterek, “Erciyes Üniversitemiz sadece Kayseri’de değil, Yozgat ve Nevşehir gibi kentlerimizde de yükseköğretim geleneğinin oluşmasına, buralarda yeni üniversitelerin kurulmasına kaynaklık etmiştir. Bu bakımdan, üniversitemiz ülkemizde önemli bir misyonu yerine getirmiş güzide yükseköğretim kurumlarımızdan biridir. Yaklaşık yarım asırlık tecrübesiyle ülkemizin ve Anadolu’nun köklü yükseköğretim kurumlarından biri haline gelen Erciyes Üniversitemiz, tevarüs ettiği tarihsel mirasla yükseköğretim sistemimizde son derece müstesna bir konuma sahiptir. Bu konum, aynı zamanda Erciyes Üniversitemizin omuzlarına çok önemli bir sorumluluk da yüklemektedir. Hepimiz doğal olarak üniversitemizden bütün faaliyetlerinde en yüksek kalite standartlarını karşılamasını bekliyoruz. Erciyes Üniversitemiz bugün çok sayıda akademik birimde öğrenim gören 49 bine yakın öğrencisi, 2 bin 200’ü aşan öğretim elemanı ve yine yaklaşık 4 bin 600 idari personeliyle her anlamda çok büyük kapasiteye sahiptir. Bu büyük kapasitenin en iyi şekilde değerlendirilmesi, ülkemize, bölgemize ve şehrimize çok ciddi bir katma değer sağlaması fevkalade önemlidir. Erciyes Üniversitemizin bunu sağlayabilecek kabiliyete ve tecrübeye sahip olduğuna inanıyorum” dedi. Özvar, Erciyes Üniversitesi’nin birçok konuda önemli ölçüde yol katettiğini söyleyerek, “Erciyes Üniversitemiz, Araştırma Üniversiteleri Programı’na dahil olan 23 üniversitemiz arasında yer almaktadır. Bu çerçevede üniversitemize ait her türlü performans verisi çok yakından izlenmektedir. Kısa bir süre önce Kurulumuz tarafından ’2024 Yılı Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu’ kamuoyu ile paylaşılmıştır. Büyük bir özenle hazırlanan bu rapor, yükseköğretim sistemimizin bir nevi karnesi olması bakımından son derece ehemmiyetlidir. Sıklıkla müracaat ettiğim raporu, Erciyes Üniversitemizin verilerini gözden geçirmek adına bu program öncesinde bir kez daha dikkatle inceledim. Erciyes Üniversitemizin doktora mezun sayısı, öğrenci ve akademisyenlerin dahil oldukları ulusal ve uluslararası proje sayıları, başvurulan ve kabul edilen patent, faydalı model ve tasarım sayısı, TÜBİTAK ve YÖK bursu alan öğrenci sayısı, sosyal sorumluluk projeleri ve üniversiteye kazandırılan bağış miktarı gibi pek çok başlıkta üst sıralarda yer aldığını memnuniyetle müşahede ettim. Ayrıca Times Higher Education (THE) tarafından açıklanan İklim Eylem Endeksi’nde Erciyes Üniversitesi ülkemizden en üst sırada yer alan üniversite olmuş, dünya sıralamasında ise 100’üncü sırada yer almıştır. Bu fevkalade önemli bir başarıdır. Yine THE tarafından açıklanan Yoksullukla Mücadele ve Sürdürülebilir Yaşam Endekslerinde de üniversitemiz üst sıralarda kendine yer bulmuştur. Bunların dışında GreenMetric Yeşil ve Çevreci Üniversite Endeksi’nde de Erciyes Üniversitemiz tüm üniversitelerimiz arasında 3’ncü sırada yer alarak yine önemli bir başarı elde etmiştir. Bu veriler, özellikle son dönemde üzerinde hassasiyetle durduğumuz sürdürülebilirlik ve çevreye duyarlılık konularında üniversitemizin oldukça büyük bir mesafe katettiğini göstermesi bakımından memnuniyet vericidir” ifadelerini kullandı. “Kurumlarımızın kalite süreçlerini tamamlayarak, akademik standartlarını dünyanın en iyileri arasına taşımayı hedefliyoruz” Prof. Dr. Özvar, kurumların kalite süreçlerini tamamlayıp, dünyanın en iyileri arasına taşımayı hedeflediklerini söyleyerek, sözlerine şöyle devam etti: “Erciyes Üniversitemizin bütün bu başlıklardaki performansını büyük bir dikkatle ele alması, geliştirmeye açık başlıkları tespit etmesi ve bunlar üzerinde hassasiyetle çalışması fevkalade önem arz etmektedir. Bu şekilde önümüzdeki dönemde çok daha iyi sonuçlar elde edilebilmesi mümkün olacaktır. Sadece bir örnek olarak Erciyes Üniversitemizin uluslararası üniversite sıralamalarında daha üst sıralarda kendine yer bulacak bir potansiyele sahip olduğunu düşünüyorum. Önümüzdeki yıllarda bu konuda daha iyi neticeler alacağımıza inanıyorum. Yükseköğretimde erişilebilir ve kapsayıcılık başlığı altında ele aldığımız ilk stratejik hedefimizin özünü; ülkemizin tüm kesimleri için nitelikli yükseköğretime adil erişimi sağlama anlayışı oluşturmaktadır. Mevcut durumda her yıl 1 milyonu aşan üniversite kontenjanıyla yeni öğrencilerimiz için yükseköğrenim imkânı sunuyoruz. Ayrıca şehit-gazi yakınları, depremzedeler ve 34 yaş üstü kadınlar için genel kontenjanlar dışında fazladan kontenjan tahsis ediyor, engelli vatandaşlarımız için üniversite hayatını kolaylaştırıcı önemli tedbirleri hayata geçiriyoruz. İkinci stratejik hedefimiz yükseköğretimde araştırma ve yenilikçiliğe ilişkindir. Burada hedefimiz Türkiye’yi küresel etkiye sahip bir araştırma ve yenilik merkezi haline getirmektir. Araştırma Üniversiteleri Programı dahil ihtisaslaşma ve misyon farklılaşması odaklı programlarımız ve uyguladığımız destek programları bu amaca hizmet etmektedir. Yükseköğretim sistemimiz için belirlediğimiz üçüncü bir stratejik hedef; yükseköğretimde kalite, üretkenlik ve mükemmelliğin sağlanmasına ilişkindir. Bununla ilgili olarak yükseköğretim kurumlarımızın kalite süreçlerini tamamlamayı, akademik standartlarını ve çıktılarını dünyanın en iyileri arasına taşımayı hedefliyoruz. Kurumsal akreditasyonların yanında üniversitelerimizde program akreditasyonlarını güçlü bir şekilde teşvik ediyor ve destekliyoruz. Bu anlayışımızın bir tezahürü olarak doktora programı açmak üzere başvuran üniversitelerimize akredite programa sahip olma şartı getirmiş bulunuyoruz. Benzer şekilde önümüzdeki dönemde fakülte, yüksekokul, enstitü, araştırma ve uygulama merkezi gibi birimlerin kurulmasını da akreditasyon şartına bağlamak üzere Kurulumuzca bir çalışma yürütülmektedir. Yükseköğretim sistemimizde belirlediğimiz 4’ncü stratejik hedef uluslararasılaşmadır. Türk yükseköğretimini bölgesel ve küresel ölçekte akademik ve öğrenim hareketliliğinin ve etkileşiminin odaklarından biri haline getirmek, uluslararasılaşma hedefimizin temelini oluşturmaktadır. Bugün ülkemizde yaklaşık 340 bin uluslararası öğrenci öğrenim görmektedir. Bu bakımdan Türkiye en fazla uluslararası öğrenciye sahip olma bakımından dünyada ilk 10 ülke arasında yer almaktadır. Bu sayıyı 2024-2028 stratejik hedeflerimiz dahilinde 500 bine çıkarmayı hedefliyoruz. Bu noktada Kayseri’nin ve Erciyes Üniversitemizin de çok ciddi bir potansiyele sahip olduğuna inanıyorum. Son dönemde uluslararasılaşma bağlamında attığımız önemli adımlardan biri de üniversite iş birliklerini sınır ötesi ortaklıklara varacak şekilde genişletmek olmuştur. Bu yıl Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi öğretime başlamış bulunuyor. Türk üniversitelerinin güçlü oldukları alanlarda yurt dışında program açması esasına dayanan bu projeye çok büyük önem atfediyoruz. Yine kısa bir süre önce Kazakistan’la yaptığımız bir anlaşmayla Pedagoji Üniversitesinde Gazi Üniversitemizin bir program açması kararını aldık. Bu hafta Mısır’a gerçekleştirdiğimiz ziyarette de bir Türkiye-Mısır Üniversitesinin kurulmasına yönelik mutabakata varmış bulunuyoruz. Çok sayıda ülkeyle benzeri projeler üzerinde çalışıyoruz. Kısa süre içinde bunların somut neticelerini inşallah hep beraber göreceğiz. Bütün bu çabalar yükseköğretim sistemimizin uluslararası alandaki görünürlüğünü ve etkisini önemli ölçüde artıracak kıymetli girişimlerdir.” "İklim Dostu Kampüs Projesi ile karbon ayak izini azaltmayı hedefliyoruz" 20 üniversitede yapay zeka ve dijital tabanlı 73 program açtıklarını söyleyen Özvar, “Yükseköğretimimize ilişkin 5’inci başlık ’istihdama duyarlılık ve hayat boyu öğrenme’ olarak belirlenmiştir. Buradaki hedefimizin özünü yükseköğretim programlarına istihdama duyarlı ve sektörle sürekli etkileşimli bir biçim vermek; sürekli öğrenme ve uyum kültürünü geliştirmek ve yaymak oluşturmaktadır. Yükseköğretimde istihdamla ilişkisi azalan programları kademeli olarak sistem dışına çıkarırken, ülkemizin her alanda ihtiyaç duyduğu nitelikli insan kaynağını yetiştirecek programlara ağırlık veriyoruz. Bu anlayışın bir yansıması olarak, bu yıl 20 üniversitemizde yapay zekâ ve dijital tabanlı 73 yeni program açmış bulunuyoruz. Yine sektörlerin ihtiyaçlarına cevap vermek ve istihdam odaklı bir eğitim imkanı sunmak adına OSB-MYO programımızı genişletiyoruz. Bu çabalarımız önümüzdeki dönemde artarak devam edecektir. Yükseköğretim Kurulu olarak son dönemde üzerinde en fazla durduğumuz başlıklar arasında ’yeşil ve dijital beceriler’ yer almaktadır. Yeşil beceriler konusunda bilinçli bir gençlik yetiştirmek, üniversitelerimizin daha yeşil, daha verimli ve daha fazla sosyal sorumluk üstlenen kampüslere sahip olmasını desteklemek adına Sürdürülebilir ve İklim Dostu Kampüs Projesi’ni hayata geçirmiş bulunuyoruz. İlk etapta 11 üniversite kampüsümüz bu projede yer almıştır. Bu projeyle kampüslerimizde enerji verimliliğini artırmayı, su kaynaklarını korunmayı, atık idaresini optimize etmeyi ve karbon ayak izini azaltmayı hedefliyoruz. Bu hedefleri gerçekleştirmek için kaynakların etkin kullanımını, maliyetleri düşürmeyi ve yenilenebilir enerji kaynaklarını çeşitlendirmeyi öne çıkarıyoruz. Sözlerime son verirken, nazik davetleri ve misafirperverlikleri için Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun hocamıza teşekkür eder, 2024-2025 Akademik Yılı’nın öğrencilerimize, akademisyenlerimize ve idari personelimize hayırlı olmasını dilerim” dedi. ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun da, “Bizler burada bir araya gelerek birçok farklı proje ve fikirlerde istişare ediyoruz. Ben bunun da ülkemizin gelişimi için, üniversitemizin daha iyi noktalara gitmesi için önemli katkılar sağladığını düşünüyorum. Belediye başkanlarımız gerçekten ne zaman bir ihtiyacımız olsa her daim yanımızdalar. Bu da üniversitenin marka değerini her geçen gün arttırarak devam ettirmektedir. Ben üniversitemizin açılış programına teşriflerinizden dolayı çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç ise, “Gerçekten adeta bu şehre hizmet etmek için herkes üzerine düşenden fazlasını yapıyor ve yarışıyor. O anlamda da çok şükür bir cazibe merkezi olmaya devam ediyor. Bu dayanışma içerisinde diyoruz ki gelin Kayseri’mizi görün. Ben her birinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum” dedi. Kayseri Valisi Gökmen Çiçek de, “Bugün YÖK Başkanımızın ziyaretinde de gördük ki Erciyes Üniversitesi ve Kayseri’ye karşı çok farklı bir sevgisi ve ilgisi var. Bizim anlatacağımız şeyleri bizden çok önce kendisi biliyordu. Ben YÖK Başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Kayseri sizi seviyor başkanım. Bu duygularla herkese saygılarımı sunuyorum, teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. Program plaket takdimi ile sona erdi. Programa Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, AK Parti Kayseri Milletvekili Murat Cahid Cıngı, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun, protokol üyeleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.