EĞİTİM - 09 Mayıs 2023 Salı 09:07

'Zihin kodlama yöntemiyle nöron seviyesinde İngilizce öğrenmek mümkün'

A
A
A
'Zihin kodlama yöntemiyle nöron seviyesinde İngilizce öğrenmek mümkün'

Yabancı dil öğreniminde temel sorunun ezbere dayalı dil bilgisi ağırlıklı bir öğrenim olduğunu savunan Metaingilizce’nin Kurucusu İngilizce Eğitmeni Metanet Dalgül, “Nasıl bir yabancı öğrencinin dil bilgisine dayalı bir eğitim alması onun Türkçeyi öğrenmesini sağlamaz ise, aynı şekilde sizin de dil bilgisi ağırlıklı bir dil öğrenimi ile herhangi bir yabancı dili doğal bir şekilde öğrenmeniz mümkün değildir” dedi.

Kariyer hayatının vazgeçilmezi olan yabancı dil yetkinliği çoğumuzun en korkulu rüyası konumunda bulunuyor. Zihin kodlama yöntemiyle başta İngilizce olmak üzere yabancı dil öğreniminin daha basit ve kalıcı olduğunu belirten Metaingilizce’nin Kurucusu İngilizce Eğitmeni Metanet Dalgül, “Dil öğrenmek pek çok insan için aşılması zor bir engel gibi görünüyor. Ancak anadil akıcılığına ulaşmanın bilimsel olarak kanıtlanmış en iyi yöntemlerinden biri olan zihin kodlama yöntemi ile nöron seviyesinde yabancı dil öğrenmek mümkün” diyerek yöntem hakkında bilgi verdi.

“Yetişkin insanlar farklı ihtiyaçlara sahip”

İlkokul seviyesinde çocukların yaşları sebebiyle dil eğitiminin seviyelere göre verildiğini ancak yetişkin insanların profesyonel hayatta kendi ana dilinde olduğu gibi yabancı dilde kendini ifade etmek zorunda olduğunu dile getiren Dalgül, “Çocukların günlük hayatta konuşabileceği konuları kısıtlı bir derinlik düzeyinde ifade etmesi yeterlidir. Çünkü zaten ana dilinde de kelime dağarcığı, dil becerileri bu düzeydedir. Ancak yetişkin insanlar ise farklı ihtiyaçlara sahip. Çoğu insan profesyonel hayatta, bazıları akademi hayatta, çoğu ise sosyal hayat içerisinde, seyahat zamanı, yabancı kültürler ve insanlarla tanışmak ve iletişim kurmak için dile ihtiyaç duyuyor” ifadelerini kullandı.

'Zihin kodlama yöntemiyle nöron seviyesinde İngilizce öğrenmek mümkün'

“Bir yetişkine yabancı dil öğretirken göz önünde bulundurulması gereken 2 faktör var”

Yabancı dilde alınması gereken eğitimin ilk aşamasında ana dilden farklılaşan özelliklerinin öğretilmesi ve eş zamanlı olarak da uygulamaya başlanılması gerektiğini savunan Dalgül, “Bir yetişkine dil öğretirken göz önünde bulundurulması gereken en büyük iki faktör var. Yetişkin zihninde ana dili olgusu tamamlanmıştır. Yani, bir yetişkin hayattaki tüm kavramları ana dilinde tanımlamış ve mantığına ana dilinde oturtmuştur. Yabancı bir dildeki ifade tarzı, kalıp, cümle eğer yetişkinin ana dilindeki ile örtüşmezse, ki çoğunlukla örtüşmüyor, o kişi dili ezberleyerek öğrenmeye çalışır. Yani mantığını anlamadığı dili ezberlese bile, kullanma ihtiyacı hissettiğinde refleks olarak kullanamaz, veya kullandığı zaman kendini anlatmak istediğinden çok farklı veya yanlış ifade eder. Bu sebepten bir yetişkinin ilk önce yabancı dildeki yapıların mantığını öğrenmesi gerekiyor. İkinci önemli faktör ise bir yetişkinin doğal hayatta ihtiyaç duyduğu kavramların belli bir seviyesinin olmayışıdır. Bir yetişkinin beyni kendi dilinde bu cümleleri kurabiliyorsa, yabancı dilde de bunu ifade etmeyi çok rahat öğrenebilir. Bir yetişkini aylarca, yıllarca basit kavramların içinde sürüncemede bırakmak onun motivasyonuna ve istikrarına zarar verir ve dil edinme sürecini olumsuz etkiler. Dolayısıyla da eğitim sürecini yarıda bırakır” şeklinde konuştu.

Zihin kodlama yöntemiyle nasıl yabancı dil öğrenilir?

“Yabancı dile sıfırdan bile başlasanız, öğrendiğiniz her şeyi yeterli zihin antrenmanları ile nöron seviyesinde kalıcı olarak öğrenebilir ve uygulayabilirsiniz” diyen Metanet Dalgül, “Zihin kodlama yöntemi ile nöron seviyesinde nasıl hızlı ve kolay bir şekilde yabancı dil öğrenilir?” sorusuna ise şu şekilde cevap verdi: "Drilling, gölgeleme, mikro dinleme ve mikro telaffuz teknikleri ile, insanlar fonetik alfabe ezberlemeye gerek kalmadan, çok fazla yazı odaklı çalışmalar yapmadan, anlatmak istediklerini zihinlerinde hızlı bir şekilde aktif ederek aktarabiliyorlar ve bunu doğal, doğru bir telaffuzla gerçekleştiriyorlar. Aynı zamanda, kişi kendi telaffuzunu geliştirince otomatik olarak dinlediğini anlama oranı da artıyor. Artık daha hızlı konuşmaları daha iyi anlıyorlar ve iletişimde kopukluk yaşamıyorlar.

Dil öğrenenlerin en büyük sorunlarından bir tanesi de, bildiği şeylerin konuşma esnasında akıllarına gelmemesi yönünde. Yani, bilgi var, ancak aktif değil. Çünkü pasif bir öğrenme süreci geçiriyorlar. Sadece dinleme ve okuma ve yazma odaklı, uzun uzun konuşma antrenmanlarının yapılmadığı süreç, özellikle de iletişime açık olmayan insanları daha da içine kapanık bir hale getiriyor.

Zihin kodlama yöntemi ile dil eğitimi alan insanlar, doğal konuşma ortamının bir sınav gibi gergin olmadığını deneyimliyor ve buna zihnen hazır hale geliyor. Her seferinde tanımadığı farklı bir birey ile antrenmanlı olduğu durumsal diyalogları pratikle pekiştiriyor.

Madde 1: Zihinle Kodla

Peki zihin kodlama yöntemiyle nasıl yabancı dil öğrenilebilir? Öncelikle, yetişkin beyni mantığını anlamadığı şeyleri ezberlemeye çalışır. Ezberlediği bilgiler ise kısa dönem hafızada kalır, yani geçici olarak hatırlar. Bu sebepten, bir yetişkin öncelikle yabancı dil ile ana dili yapısı arasındaki bakış açısı farklılıklarını, yabancı dili konuşan insanların düşünceyi ifade etme tarzını anlamalı. Bu şekilde, yabancı dilde görsel, işitsel ve dokunsal olarak edindikleri bilgiler onlara mantıklı gelecektir ve bilgiyi uzun dönem hafızada depolamak için ilk adım olan Zihnine Kodlama aşamasını başarıyla tamamlamış olurlar.

Madde 2: Zihinde İşle

Bilgiyi zihninize kodladıktan sonra hemen refleks olarak ifade etmeye hazır olmazsınız. Bunun için kodlanmış dil bilgisi, kelime öbeklerini doğru bir şekilde zihninizde işlemeniz gerekmekte. Zihne işleme süreci nasıl olur? Bizim kendi deneyiminizle ilgisi olmayan, dil eğitimi kitaplarında yazan ‘boşluklara uygun cevabı yaz’ tipli çalışmalarla değil, tam aksine, yabancı dili hayatınıza entegre ettiğiniz aktif çalışma ve zihin antrenmanlarıyla bu süreç gerçekleştirilir.

Öncelikle, her gün kısa ve güncel, ilgilendiğiniz başlıklardaki haberleri, okuyarak ve eş zamanlı dinleyerek, ilgi alanlarınıza dair videolar izleyerek, mikro-dinleme/telaffuz becerilerinizi geliştirmeniz için en etkili yöntem olan, her gün yabancı dilde şarkılar dinleyerek, eğer seviyorsanız eş zamanlı o şarkıları söyleyerek yabancı dili doğal yaşamınıza entegre edin. Akabinde dinlediklerinizi/okuduklarınızı kendinize özetleyip anlatarak video veya ses kaydı alın. Bundan sonra ise video kaydını izlerken kendinizi iyi bir şekilde gözlemleyebilir olacaksınız. Neleri iyi yaptığınızı, neleri geliştirmek istediğini rahatça görebiliyor olacaksınız. Aynı zamanda konuşurken dışarıdan nasıl duyulduğunuzu da deneyimlemiş olacaksınız ki, bu da konuşma ile ilgili öz güveninizi arttıracaktır ve kendinizi daha rahat bir şekilde ifade etmenizi sağlayacaktır. Böylelikle, kitaplarda yazıldığı gibi doğal hayattan uzak bir dil yerine, daha güncel ve iletişim dilinde rahatça kullanabileceğiniz bir dil öğrenirsiniz.

Madde 3: Zihinde Üret

Mantığını öğrendiğiniz dil bilgisi ve kelime öbekleri, cümle yapılarını kendi hayatınızda kullanabileceğiniz alanlarla ilgili kendi deneyimlerinizi anlatan cümlelerle yazın. Yazdıklarınızı ise hiç zaman kaybetmeden yine ses/video kaydı alarak pekiştirin. Çünkü ilk olarak bilgiyi güçlü bir şekilde kodladıktan sonra hemen o bilgi işleme almalıdır ki, hem konuşma kaslarınız yabancı dilde konuşmaya adapte olsun, hem de nöronlar arasında elektrik akımını yapısal hale getirerek kalıcı olarak öğrenmiş olursunuz.

Gün içerisinde yolda yürürken, araba kullanırken, kahve molasındayken, o an yaptığınız tüm eylemleri, gördüğünüz her bir durumu o yabancı dilde sessiz bir şekilde Zihninizde Üretin. Bunu yaparak, öğrendiğiniz, işlediğiniz bilgileri, nöronları tekrar ateşleyerek taze ve aktif tutarsınız, ihtiyaç anında da uzun uzun düşünmeden, takılmadan, akıcı bir şekilde, yani refleks olarak konuşmaya hazır olursunuz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Volkan Demirel: "Kamuoyundan özür dilerim ama Şenol Güneş’ten dilemiyorum" Bodrum FK Teknik Direktörü Volkan Demirel, Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş ile birlikte yansıyan fotoğraf karesi ile ilgili olarak, "Yanlış anlaşıldıysam özür dilerim ama Şenol Güneş’ten asla özür dilemiyorum" dedi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Bodrum FK, deplasmanda Trabzonspor’a 1-0 mağlup oldu. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında Teknik Direktör Volkan Demirel, açıklamalarda bulundu. "Bu kadar pozisyon bulup da gol atamadığımız maç olmamıştır" diyen Demirel, "Oyuncularımız her istediğimizi yapmaya çalıştılar. Onları tebrik ediyorum. Trabzonspor’u seyircisi önünde baskılı oynayacağımızı biliyorduk. Bizim amacımız da, kazandığımız toplarla geçiş oyunu oynamaktı. Fırsatları da bulduk ama değerlendiremedik. Pedro çok güzel bir vuruşla gol attı. Trabzonspor’u tebrik ediyorum. Emin adımlarla yolumuza devam ediyoruz" ifadelerini kullandı. "Kamuoyundan özür dilerim ama Şenol Güneş’ten dilemiyorum" Maç öncesinde Teknik Direktör Şenol Güneş ile yansıyan fotoğraf karesiyle ilgili olarak ise Demirel, "Benim camialara her zaman saygım sonsuzdur. Bugüne kadar herhangi bir futbol adamına saygısızlık yaptığımı düşünmüyorum. Bugün yaptığım saygısızlık sayılıyorsa, ben hayatımda iki defa zorlandım; biri babamın vefatında biri de deprem zamanında. Cenaze varken bizim futbol oynayabileceğimizi söylediler. Söyleyen de Şenol hoca. Ben, ölüye saygısı olmayan insanın dirisine de saygı duymam. Orada insanların neler çektiğini bilsin, camialara şirin gözükmek için de böyle açıklamalar yapmasın. Bu beni çok üzmüştü, gördüğüm yerde bunu söyleyecektim. Ben 3 yıldır bu işi yapıyorum, beni tünelin başında bekleyen bir hoca hiçbir zaman görmedim. Tahmin etti, orda beni beklemeye başladı. Şenol hoca ile selamlaşmayacağımı onunla fotoğraf vermeyeceğimi kendi içimde söylemiştim. Bunun camialarla hiçbir alakası yok. Bu benim kendi fikrimdir. Yanlış lanse olmuşsa kamuoyundan özür diliyorum ama Şenol Güneş’ten özür dilemiyorum" açıklamasında bulundu.
Bilecik AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dağ: “CHP’nin ne oldum delisi genel başkanı, her mikrofon gördüğünde konuşuyor” AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, “CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yüklenerek, “CHP’nin ne oldum delisi genel başkanı, her mikrofon gördüğünde konuşan, konuştukça da batan genel başkanı, her mikrofon gördüğünde yerel seçimlerden sonraki her ay ’Birinci partiyiz’ diyordu. Biz de bunu bugüne kadar kullanmadık, biz seçime bakarız ama son anketlerde ne durumdasın” dedi. Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen Gençlik Kolları 7. Olağan Kongresi’ne AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, AK Parti Gençlik Kolları Genel Başkan Yardımcısı Yusuf İbiş, Bilecik Milletvekili Halil Eldemir, İl Başkanı Serkan Yıldırım, il yönetimi ile partililer katıldı. Seçime tek liste ile giren mevcut Gençlik Kolları Başkanı Volkan Demiröz, “Bugün büyük bir heyecan ve coşku ile AK Parti Gençlik Kolları’nın 7. Olağan Kongresi’nde bir araya gelmiş bulunuyoruz. Hep birlikte çıktığımız bu kutlu yolda gençlik olarak daima daha iyiye ve daha ileriye gitmek için gece gündüz durmadan çalışmaya devam edeceğiz. Öncelikle Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde yürüdüğümüz bu kutlu davanın bir parçası olmaktan onur ve gurur duyduğumu ifade etmek isterim” dedi. “Cumhurbaşkanımız siyasete ilk başladığı zamanlar, daha çocuk yaşta iken gençlik kollarında çalışarak başlamış” AK Parti Bilecik Milletvekili Halil Eldemir ise, “AK Partiyi kurulduğu günden beri en kuvvetli kılan özelliği nedir derseniz liderimiz, Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan her zaman birinci faktör. İkinci faktör de teşkilatlarımız. Eğer teşkilatlarımızın tabanı neresi diye sorulacak olursa o da gençlik kollarımızdır. Gençlik kollarımız adeta birer okul, adeta teşkilatımızın güçlü bir şekilde arkasında duran bir nüvesi. Cumhurbaşkanımız siyasete ilk başladığı zamanlar, daha çocuk yaşta iken gençlik kollarında çalışarak başlamış. Ardından gençlik kolları başkanlığı, ardından il başkanlığı yaparak basamaklar adım adım gelmiş” dedi. “AK Parti sıradan bir siyasi parti değildir, bizim teşkilatımız bir dava hareketidir” İl Başkanı Serkan Yıldırım, AK Parti ailesinin en dinamik, en heyecanlı, en umutlu neferleri olan gençlerle bir arada olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek, “AK Parti sıradan bir siyasi parti değildir. Bizim teşkilatımız bir dava hareketidir. Bu hareketin temelinde milletimize hizmet sevdası vardır. Sizler bu topraklardan aldığı ilhamla Türkiye’nin yarınlarını inşa edecek gençlersiniz. Bu davanın neferi olmak yalnızca bir sorumluluk değil aynı zamanda bir onurdur. Hepinizi sevgi ve muhabbetle selamlıyor, gençlik kolları kongremizin hayırlara vesile olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı. “CHP’nin ne oldum delisi genel başkanı var” AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, konuşmasında CHP’ye yüklenerek, “CHP’nin ne oldum delisi genel başkanı, her mikrofon gördüğünde konuşan, konuştukça da batan genel başkanı, her mikrofon gördüğünde yerel seçimlerden sonraki her ay ’Birinci partiyiz’ diyordu. Yahu, seçim yok. Bir genel başkan sürekli birinci parti olduğunu söyler mi? Madem söyledin, hadi bakalım. Biz de bunu bugüne kadar kullanmadık, biz seçime bakarız ama son anketlerde ne durumdasın” dedi. “Birçok sığınmacıyı, geçici koruma statüsündeki mülteciyi ülkemizde misafir ettik” Dağ, Suriye’de yaşananlara değinerek, “Suriye iç savaşı başladı, milletvekilliğimiz bitti, Suriye iç savaşı halen devam eder noktadaydı. Hemen yanı başımızda yaşanan bu savaş, tabii ki diğer komşu ülkeleri de çokça etkilediği gibi Türkiye’yi de fazlasıyla etkiledi. Birçok sığınmacıyı, geçici koruma statüsündeki mülteciyi ülkemizde misafir ettik. Birçok siyasetçi bunun üzerinden politika inşa etti. Sadece ve sadece ’mülteci’ konusu üzerinden politika yapan, başka hiçbir konuda söz söylemeyen siyasi partiler olduğu gibi bazı belediye başkanları da sadece bu konuya eğildi. Kritik bir seçime gidiyorduk. Seçime 2 gün kala Cumhurbaşkanımız mülteciler sorulduğunda, ’Recep Tayyip Erdoğan’ın yönettiği bir ülkede, zalim Esed’in olduğu bir ülkeye benden zorla mültecileri göndermeyi beklemeyin’ açıklamasını yaptı. Kritik bir seçimde böyle bir duruş ortaya koyabilmek çok büyük bir liderlik ve insanlık vicdanıdır” dedi. Konuşmaların ardından seçime tek liste halinde giren mevcut başkan Volkan Demiröz ve yönetim kurulunun protokol üyeleri ile hatıra fotoğrafı çektirmesinin ardından kongre sona erdi.
Çorum Hakan Demirkan: “Devamı gelecek, çok güçlü geleceğiz” MKE Ankaragücü Yardımcı Antrenörü Hakan Demirkan, Çorum FK maçının ardından, “Onurlu ve gururlu bir puan aldık. Devamı gelecek, çok güçlü geleceğiz. Herkes buna inansın” dedi. Trendyol 1. Lig 17. haftasında MKE Ankaragücü, deplasmanda Çorum FK ile 1-1 berabere kaldı. Karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan MKE Ankaragücü Yardımcı Antrenörü Hakan Demirkan, taraftarlara çağrıda bulunarak üst lig hedefiyle yollarına devam edeceklerini söyledi. “Devamı gelecek, çok güçlü geleceğiz” Zor bir deplasmanda 1 puan aldıklarını belirten Demirkan, “Bizim için zor bir deplasmandı. İyi bir hocaları var ve kaliteli oyunculara sahip. Zor bir deplasman. Ama biz güçlü bir takımız. Hafta içi yaşadığımız bir takım sıkıntılardan dolayı biraz eksik, moralsiz geldik. Ama son 24 saatte yönetimle, sporcularla kenetlendik. 30. dakikaya kadar oyun dengeliydi, hatta üstün olan takım bizdik. Rakip bizi biraz zorladı ama ortada giden bir maçtı. Ama maalesef şanssız bir pozisyonda, istem dışı kartla eksik kaldık. İlk yarıyı öyle bitirmeye çalıştık. Oyuncularımız çok özverili oynadı. Taktiksel anlamda ikinci yarı 3 ya da 4 pozisyonda değişiklik yaptık, risk aldık. 82. dakikadan sonra risk almak zorundaydık. 3’lü defansa döndük. 10 kişi olmamıza rağmen puan almamız lazımdı, morale ihtiyacımız vardı. Rabbime şükürler olsun, puan puandır. 2024’ün son maçıydı. Önümüzdeki maçlara bakacağız. Sporcularımı tebrik ediyorum. İyi mücadele verdiler. İki kişinin yerine oynayan oyuncularımız oldu. Osman çok ciddi bir sakatlık geçirdi, herhalde hastaneye sevk edeceğiz. Göğsünden bir darbe aldı. Hepsine teşekkür ediyorum, onurlu ve gururlu bir puan aldık. Devamı gelecek, çok güçlü geleceğiz. Herkes buna inansın” ifadelerini kullandı. “Bizim hedefimiz üst lig” Taraftarlara seslenen Demirkan, “Taraftarımız bir saniye susmadılar. Onlardan rica ediyorum, iyi günde, kötü günde takıma sahip çıksınlar. Takımın gerçek sahibi onlar. O gücü alamazsak eksik kalırız. O tribünlerin tekrar 2. Lig’deki havasını yakalaması lazım, 20 bin, 25 bin kişiye oynaması lazım. Küskünlük, dargınlık yok. Burada herkes Ankaragücü için mücadele ediyor. Bu mücadeleyi hep beraber vermemiz lazım. Parçalanırsak yerimizde sayarız. Bizim hedefimiz üst lig, o inançla kalan maçlarımıza devam edeceğiz” diye konuştu.
Ankara AK Parti Sözcüsü Çelik: “CHP Sözcüsü Yücel’in kullandığı sözde siyasi dil, Yassıada ve 28 Şubat zihniyetinin kullandığı dilden bile daha çirkin bir dildir” AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “CHP Sözcüsü Deniz Yücel’in kullandığı sözde siyasi dil, tarihimizde Yassıada ve 28 Şubat zihniyetinin kullandığı dilden bile daha çirkin bir dildir” dedi. AK Parti Sözcüsü Çelik, sosyal paylaşım sitesi X hesabından yaptığı paylaşımda, “CHP Sözcüsü Deniz Yücel’in kullandığı sözde siyasi dil, tarihimizde Yassıada ve 28 Şubat zihniyetinin kullandığı dilden bile daha çirkin bir dildir. Cumhurbaşkanımıza karşı kullandığı dili ise çeşitli ülkelerdeki Baas Partisi sözcülerinden çok duyduk. En temel siyasi meselelerde alfabe düzeyinde bile bilgisi olmayan birisi klavye başında sadece Yassıada ve Baas zihniyetinin tercümanlığını yapıyor. Kendisi, küresel güçlerin işine gelen siyasi faaliyet arıyorsa mavi vatana masal diyen, sınır ötesi harekatlara karşı çıkan, Libya’da Türkiye karşıtlarını destekleyen, Türkiye’nin Azerbaycan’la omuz omuza yol yürümesinden rahatsız olan yol arkadaşlarına baksın. Çok partili hayata geçtiğimizden beri millet için yapılan her şeyi Yassıada zihniyetiyle boğmaya çalışan faşist uygulamalarıyla yüzleşsinler. Zerre kadar Türk siyasi tarihi bilmeyen, zerre kadar dış politika bilgisi olmayan bir ‘örgütlü cahilliği’ siyaset zannediyorlar” ifadelerine yer verdi. “CHP’ye gönül veren vatandaşlarımızın da milli duruşunun zıttına hareket ediyorlar” Sözcü Çelik, “Bir siyasi partinin yöneticilerinin bu derece demokrasiden uzak ve dış politika gerçeklerinden kopuk olması vahimdir. Tarihin yanlış tarafında durmak için ellerinden gelen herşeyi yapıyorlar. CHP’ye gönül veren vatandaşlarımızın da milli duruşunun zıttına hareket ediyorlar. Cumhurbaşkanımızın insanlık adına tarihin doğru tarafında durmaya liderlik ettiği son olaylarda bir kere daha görüldü. Cumhurbaşkanımızın mücadelesi sayesinde 28 Şubat faşist zihniyeti de, ülkemizi tehdit eden Baas zihniyeti de ortadan kalktı. Cumhurbaşkanımızın demokrasi mücadelesine de, sadece son zamanlarda Etiyopya ve Somali arasındaki barış arabuluculuğundan Suriye’deki olaylarda tarihin doğru tarafında duran müstesna duruşuna kadar tüm süreçlerdeki liderliğine milletimiz ve uluslararası toplum şahittir. Ana muhalefet partisi adına Baas dili kullananları kendi karanlık dünyalarıyla baş başa bırakıyoruz. 28 Şubat ve Baas kalıntısı bu zihniyetle mücadele etmenin milletimize ve demokrasimize borcumuz olduğunu ifade ediyoruz” dedi.