ASAYİŞ - 24 Aralık 2024 Salı 23:09

Narin Güran cinayetinde "aile bireylerinin toplantı görüntüsü" ile ilgili hazırlanan bilirkişi raporu mahkemeye sunuldu

A
A
A

Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığı davada, "aile bireylerinin toplantı görüntüsü" Ulusal Kriminal Büro tarafından incelenerek, bilirkişi raporu hazırlanarak mahkemeye sunuldu.

Merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedenine ulaşılan Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin tutuklu anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanıyor.

Narin’in cansız bedeninin bulunduğu 8 Eylül’den bir gün önce aile toplantısına ilişkin dava dosyasına eklenen görüntüler, sanıkların yargılandığı 8. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti tarafından incelendi.

Mahkeme, Türkçe ve Kürtçe konuşmaların yer aldığı görüntüyü uzman bilirkişilerce deşifre edilmesi için Ulusal Kriminal Büro’ya gönderdi. Ulusal Kriminal Büro tarafından görüntüler incelenerek, hazırlanan bilirkişi raporu Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.

Narin’in cansız bedeninin bulunduğu 8 Eylül’den bir gün önce Tavşantepe Mahallesi’nde amca Erhan Güran’ın evinin bahçesinde bazı aile bireylerinin katılımıyla yapılan toplantıya ilişkin kaydedilen görüntüler, Diyarbakır Barosuna ulaşmış, saat 19.38-19.41’de güvenlik kamerasınca kaydedilen "aile bireylerinin toplantı görüntüsü" Baro tarafından Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulmuştu. Mahkeme heyetince izlenen görüntüler, dava dosyasına eklenmişti.

Mahkeme; daha önce de Türkçe ve Kürtçe konuşmaların yer aldığı görüntünün, uzman bilirkişilerce deşifre edilmesi için Van Jandarma Komutanlığı Kriminal Şube Müdürlüğüne gönderilmesine karar vermişti.

Türkçe ve Kürtçe konuşmaların yer aldığı görüntüyü uzman bilirkişilerce deşifre edilmesi için Ulusal Kriminal Büro’ya da gönderen mahkemenin karar yazısında şu ifadeler yer aldı:

"Mahkememizin 2024/396 esas sayılı dosyasında ele geçen video görüntüsüyle ilgili yapılan değerlendirmede, videoda Kürtçe konuşulduğu, sesin çok düşük olduğu Diyarbakır’da Kürtçe bilirkişiler ile yapılan görüşmede Türkçe’ye çevirmek için ayrı ses ekipmanlarının olması gerektiği, ses düzeyinin düşük olması nedeniyle bu haliyle Türkçe’ye çevrilmesinin mümkün olmadığı bildirildi. Bunun üzerine alanında uzman olan Ulusal Kriminal Büro ile görüşüldü. Konuşmaların ses ekipmanları kullanılarak Türkçe’ye çevrilebileceğinin belirtilmesi üzerine duruşmanın yakın olması nedeniyle video görüntüleri Ulusal Kriminal Büro’ya gönderilmiştir."

Rıdvan Kılıç

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da PKK adına tefecilik yapan 3 kişi yakalandı İstanbul’da düzenlenen operasyonda, tefecilik yaptıkları iddia edilen 3 kişi polisin düzenlediği operasyonda gözaltına alındı. Zanlılar, yüksek miktarda geri aldıkları haksız kazancı öldürülen bölücü terör örgütü PKK mensuplarının ailelerine aktarmakla suçlanıyor. Operasyonun terörün finansmanının önlenmesi konusunda soruşturma yürüten Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine gerçekleştirildiği bildirildi.Güngören, Fatih ve Bağcılar’da faaliyet gösteren tekstil esnafına yüksek faizle borç verip yüklü miktarda parayı zorla geri topladıkları ileri sürülen 3 kişilik tefecilik çetesi, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Mali Suçlarla Mücadele Şubesince tek tek tespit etti. Yapılan teknik ve fiziki takibin sonunda dün operasyon için düğmeye basıldı. Söz konusu 3 ilçede çok sayıda adrese yapılan baskında, aralarında örgüt elebaşı da dahil 3 şüphelinin yakalandığı bildirildi. 90’dan fazla polisin katılımıyla dün yerel saatle sabah 06.30’da başlayan operasyonun 2 saat sürdüğü kaydedildi. Operasyonun hedefindeki adreslerde yapılan aramalarda ise tefecilik mağduru esnafın faiz, borç ve kimlik bilgilerinin yer aldığı ajandalar, yine tefecilik mağduru 4 şahsa ait tapu belgesi, bir muvazaalı taşınmaz devir işlemlerinde kullanıldığı değerlendirilen vekalet belgesi, 2 tüfek, bir ateşli silah, 125 tüfek ve tabanca mermisi, 37 bin lira para ve altın türü çeşitli ziynet eşyası ele geçirildi.Yakalanan tefecilik çetesi mensupları sorgulanmak üzere emniyete götürüldü. Zanlıların, tefecilik yöntemi ile topladıkları parayı, PKK’nın sözde şehit ailesi dedikleri kişilere değer gönderdikleri belirlendi. Ayrıca şüphelilerin örgüt üyelerinin aile fert ile kurdukları Telegram grubunun üyesi oldukları kaydedildi. Zanlıların, “Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma, Tefecilik, Silah Kaçakçılığı, Nitelikli Tehdit, Şantaj, Terör Örgütüne Üye Olma”suçlarından yargılanmaları bekleniyor.Diğer yandan gözaltına alınanların emniyetteki işlemlerinin sürdüğü belirtilirken, ifadeleri alındıktan sonra dün savcı karşısına çıkarıldı.(SK-SK-
Eskişehir (ÖZEL) Acılı baba "Tek geçim kaynağım elimden alındı" Eskişehir’de 18 yaşındaki tek kızını bu yıl trafik kazasında kaybeden acılı baba Mesut Tuna, geçtiğimiz dönem ihale ile alıp çok miktarda borca girerek açtığı çay bahçesinin, Belediye Başkanı Zehra Konakçı’nın göreve gelmesinin ardından hiçbir mantıklı gerekçe gösterilmeden mühürlendiği öne sürdü. İddiaya göre; Çifteler İlçesi’nde yaşamını sürdüren Vatan Partisi Çifteler İlçe Başkanı Mesut Tuna, Cumhur İttifakı adayı Kadir Bıyık’ın belediye başkanı olduğu dönemde Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan alana çay bahçesi açmak için ihaleye girdi. İhaleyi almasının ardından Tuna’nın yüksek miktarda borca girerek ’Cumhuriyet Çay Bahçesi’ adıyla açtığı işletme, zaman içerisinde birçok vatandaşın buluşma noktası haline geldi. Ancak, 31 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirilen yerel seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) adayı Zehra Konakçı’nın göreve gelmesinin ardından hiçbir mantıklı gerekçe gösterilmeden işletme mühürlendi. Kendisine ihtar gönderilmeden ve içerideki eşyaları almasına izin verilmeden dükkanının kapatılmasına tepkili olan esnaf, konuyla ilgili mahkemeye müracaat etti. Mahkemenin Çifteler Belediyesi’ni haksız bulmasına rağmen işletmeye vurulan mühürler ise kaldırılmadı. Bu yıl 18 yaşındaki tek kızını trafik kazasında kaybettiği öğrenilen acılı baba, tek geçim kaynağı olan ve borçlarını ödemeye devam ettiği ekmek teknesinin açılmasını istedi. "Ben buranın çocuğu olmasam şu ana kadar açlıktan ölmüştüm" Zehra Konakçı’nın Çifteler Belediye Başkanı olmasının ardından başından geçen talihsiz süreci anlatan esnaf Mesut Tuna, "Burayı bir önceki AK Parti - Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ittifakının yönetimde olduğu pandemi sürecinde 2 defa yapılan açık ihalede aldım. Kimse bana mal bağışlamadı, peşkeş çekmedi. O dönemde insanlar pandeminin yoğun kriziyle uğraşırken ben ihaleye girdim, açık ihaleyle ihaleyi aldım. Ben o zaman partimin belediye başkan adayıydım, 93 oy almıştım. CHP adayı Zehra Konakçı, o zaman 8 oyla kaybetmişti. ’Oyları böldün’ edebiyatlarıyla o günden beri kinlendiler. Sonra yönetim değişti. Bu demokrasi, olabilir. Geldiklerinden 1 buçuk ay sonra bana bir yazı gönderdiler. Burada kaçak bir bina yok, hepsi belediyenin izniyle yapıldı. Topluma, ahlaka ve sağlığa aykırı bir şey yok. Kira konusunda belediyeden 4 yıl boyunca ne bir ihtar, ne bir ceza aldım. Hiçbir şey almadım, her şeyi yasal yaptım. Bu süreçte ’Sözleşmen bitti’ diyerek bana mobbinge başladılar. Mesai olmayan bir cumartesi günü bana haber vermeden, tebligat dahi olmadan sabah 08.00’da gelip bu mühürleri vurdular. İçeriden hiçbir şeyi alamadım. Mahkeme, ’Belediyenin öne sürdüğü hiçbir şeyin gerekçesi yoktur’ diye kararı var. Fakat mühür çözme idari bir işlem olduğu için idare mahkemesinin mührü çözmesi gerek dediler. Benden yok günümde 40 bin liraya yakın teminat parası aldılar. Bütün davaları kaybetmelerine rağmen hala hukuksuzca açmıyorlar, hala da ekmeğimle oynamaya devam ediyorlar. Ben buranın çocuğu olmasam şu ana kadar açlıktan ölmüştüm" dedi. İlçede bu tür sıkıntıları yaşayan tek esnaf Mesut Tuna değil Çifteler Belediyesi’ne ait taşınmaz mülkiyetlerin kiralanması hususunda belediye ile esnaf arasında yaşanan sorun bir süredir devam ediyor. Bu çerçevede, esnafın mağduriyetinin dile getirilmesi amacıyla vatandaşlar geçtiğimiz gün Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya geldi. Konuyla ilgili basın açıklaması yapan AK Parti Çifteler İlçe Başkanı Ümit Yaşar Kara, ’Kışın sonu bahar’ sloganıyla kampanya yapan CHP’nin kış gelmeden kendilerine cehennemi yaşattıklarını ifade etti. Hala çözüm üretilemeyen sorun nedeniyle maddi sıkıntılar çektiklerini belirten esnaf ise, yetkili kurumların kendilerine yardımcı olmalarını istedi. "Mahkemeye verip kazanmasına rağmen esnaf dükkanımızın mührü kaldırılmadı" AK Parti Çifteler İlçe Başkanı Ümit Yaşar Kara, yapmış olduğu açıklamada, "CHP’nin, ’Kışın sonu bahar’ deyip çıkmış oldukları bu yolda maşallah kış gelmeden hepimize cehennemi yaşatıyorlar. Bu durumda baharı nasıl görelim? 2 buçuk AK Parti İlçe Başkanlığı yapmaktayım. Bu süreçte ilk olarak, değerli esnafımız Mesut Tuna abimizin işletmesinin kapatılmasına ve mühür vurulmasına dair basın açıklaması yaptık. Durum esnafımızdan yana ve sözleşmesi elinde. Belediye zoraki kullanarak 2 zabıtasını gönderdi ve mühür vurarak esnaf dükkanını kapatmıştır. Onun için, canlı yayında bu duruma karşı olduğumuzu ve kanunun bütün haklarının ondan yana olduğunu belirttik. Ancak, 2 mahkemeye verip kazanmasına rağmen maalesef görüldüğü üzere esnaf dükkanımızın mührü var. Kimilerinin göz bebeği olan ve herkesin gelip sosyal faaliyetlerini yaptığı yer halen daha kapalı. Bunları siz milletimizin takdirine bırakıyorum ve Allah’a havale ediyorum" ifadelerini kullandı. Belediye Başkanı Zehra Konakçı’dan açıklama Başkan Konakçı ise, yazılı açıklamasında, Vatan Partisi Çifteler İlçe Başkanı Mesut Tuna’nın tamamen yanlış bilgiler ile kamuoyunu yanıltmaya çalıştığını iddia etti. Tuna’nın gerekçesiz olarak işletmesinden çıkarılmadığını belirten Konakçı, "Öncelikle Mesut Beyin bir işletme ruhsatı dahi yoktur. İşletmesine izinsiz kaçak yapılar eklemiştir. Ayrıca kendisinin işletmeye dair belediye ile farklı bir sözleşmesi de yoktur. Mesut Tuna’nın sadece kira sözleşmesi vardır o da bu yılın sonunda doluyor. Kendisine bu sebeple tahliye tebligatı gönderdik. Biz belediye olarak Cumhuriyet Meydanında yeni düzenlemeler yapmak ve Mesut Tuna’nın işletmem dediği bölgeye bir sosyal tesis kurmak istiyoruz. Bu nedenle de ruhsatsız işletmeyi oradan kaldıracağız. Orada kurmak istediğimiz tesis kadın istihdamını artırmaya yönelik bir hizmet olacak. Yani kısaca olay Mesut beyin anlattığı gibi değildir. Kendisi bu konudan ötürü şahsıma, sosyal medya üzerinden ağza alınmayacak hakaretler etmiş ve kadın kimliğimi hedef alarak cinsiyetçi söylemlerde bulunmuştur. Aynı Mesut Tuna şimdi vefat eden yavrusu üzerinden demagoji yapmaktan çekinmiyor. Genç kızımıza buradan bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Ancak olayın kızımızla uzaktan yakından bir ilgisi yoktur. Tuna’nın işletmesinin kapatılmasının nedeni tamamen yasal dayanaklar üzerinden işletilen prosedürlerdir." diye kaydetti.