GÜNDEM - 28 Aralık 2025 Pazar 10:34

Aküzüm, 2025 yılını değerlendirdi

A
A
A
Aküzüm, 2025 yılını değerlendirdi

HAK-İŞ İl Başkanı ve Öz Sağlık İş Şube Başkanı Mehmet Aküzüm, 2025 yılını değerlendirdi ve 2026 yılındaki beklentilerinin neler olduğunu söyledi.


Aküzüm, 2025 yılında toplam 305 faaliyete bizzat katılarak, emekçi arkadaşlarının iyi ve zor günlerinde yanlarında olduklarını söyledi. Aküzüm, "Moral ve destek ziyaretlerimiz oldu, üyelerimizin hüzünlü ve mutlu günlerinde yanlarında olduk, desteklerimizi bir an bile olsun esirgemedik. Gece gündüz demeden, hafta içi hafta sonu mesai kavramı benimsemeden her daim hizmete hazır olduk. Biz Öz Sağlık İş Sendikası olarak Türkiye’de iş kolunun en büyük ve en nitelikli sendikasıyız. Her geçen üye sayımızı daha da yükseltiyor ve daha da güçleniyoruz. Tabi ki güçlendikçe daha fazla mütevazi olmamız gerektiğinin de bilincindeyiz. Buğday filizlenirken dik durur, yükseldikçe büyüdükçe boynunu büker, Biz de tıpkı buğday misali büyüdükçe, yeni görevler aldıkça emekçi arkadaşlarımıza karşı boynumuz bükük olacaktır. Özel günler başta olmak üzere, Ramazan ve Kurban bayramlarında da sahada emekçi arkadaşlarımız ile bir araya geldik. Kadına yönelik şiddet başta olmak üzere, geciken Toplu İş Sözleşmeleri ve birçok alanda meydanlardan haykırarak basın açıklamaları gerçekleştirdik. Öz Sağlık İş Sendikası olarak Sosyal sendikacılık alanında da bir numarayız, Sendikamız tarafından, doğal afet, ölüm ve buna benzer durumlarda yaşanan olaylar için sosyal yardımlarımızı bir an bile olsun esirgemedik. Her daim Diyarbakırlı emekçilerimizin yanında olduk" dedi.


HAK-İŞ’in sadece bir sendika olmadığını aynı zamanda sosyal sendikacılığın da adı olduğunu vurgulayan Aküzüm, şu ifadeleri kullandı:


’’HAK-İŞ mazlum ve mağdurların umudu olma yolunda emin adımlarla ilerlemeye devam ediyor. HAK-İŞ Filistin ve Gazze’den Afrika’ya kadar nerede bir mazlum ve mağdur varsa her daim yanında yer almaya devam etmiştir. Biz HAK-İŞ olarak Diyarbakır ilimizde HAK-İŞ’e bağlı 21 üye sendikamızla birlikte 10 binlerce üye sayımızla aktif bir şekilde faaliyetlerimize hız kesmeden devam ediyoruz. Sendikal hareketin öncüsü ve bizlerin yol göstericisi, emek hareketine ciddi anlamda katkıları olan ve her zaman lider olarak gördüğümüz başta Konfederasyonumuz HAK-İŞ’in Genel Başkanı Mahmut Arslan ve Öz Sağlık İş Sendikamız Genel Başkanı Devlet Sert’e, bizlere bu hizmet anlayışını aşıladıkları için kendilerine bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. 2025 yılında yoğun bir şekilde geride bıraktığımız faaliyetlerimizle birlikte, 2026 yılında da aynı kararlılıkla sürdüreceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın. Biz birlik ve beraberlik içerisinde, kardeşlik ilkesiyle, dayanışma ruhuyla aynı samimi duygularla 2026 yılında da emekçi arkadaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğimizi buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum. Emekçi arkadaşlarımız müsterih olsunlar, hakları emanetimizdir. Bu duygu ve düşüncelerle 2026 yılının başta üyelerimize, emek hareketine, Diyarbakırlı hemşerilerimize sağlık, huzur ve mutluluk getirmesini temenni ediyor teşekkür ediyorum."



Aküzüm, 2025 yılını değerlendirdi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Türk mühendislerce oluşturulan yerli ve milli Küre Dijital Ansiklopedi, 161 binin üzerinde kullanıcıya ulaştı Yerli ve milli olarak Türk mühendisler tarafından geliştirilen Küre Dijital Ansiklopedi 161 bin kullanıcıya ulaştı. Küre Ansiklopedi Danışman Kurulu Üyesi Dr. Nihal Fırat Özdemir, "Küre aslında büyük bir dijital ansiklopedi olarak adı anılsa da aslında düz bir dijital bilgi ağı. Şu an 161 binin üzerinde kullanıcı sayısı var" dedi. Küre Dijital Ansiklopedi Proje Koordinatörü Muttalip Erdoğan ise "Küre Çocuk tarafını geliştirmekteyiz. Küre bizden sonra gelecek olacak nesillere bırakacağımız bir eser" ifadelerini kullandı. Türk mühendisler tarafından geliştirilen yerli ve milli Küre Dijital Ansiklopedi, açık kaynaklı, denetlenebilir içerikler sunan dijital bilgi platformu olarak kullanılıyor. Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar öncülüğünde hayata geçirilen Küre Dijital Ansiklopedi açık kaynaklı ve yalnızca gerçek kullanıcıların içerik ürettiği yapısıyla öne çıkıyor. Ayrıca, Küre Dijital Ansiklopedi çocuklara özel olarak da geliştiriliyor. "Maskelerin ardına saklanıp hakikatler oluşturulamaz" Küre Dijital Ansiklopedi hakkında bilgi veren Küre Dijital Ansiklopedi Danışman Kurulu Üyesi Dr. Nihal Fırat Özdemir, "Aslında küre birdenbire ortaya çıkmadı. 2, 3 yıllık düşünsel arka planı var. Ve bunun üzerine inşa edildi. Dediğiniz gibi hem bizim köklerimizden bağlamınızdan beslenen bizi iyi tanıyan, kültürel kodlarımızı bilen bir dijital kaynağa zaten ihtiyacımız vardı. Bu dijital kaynağın en büyük problemi yani ortamda olan kaynakların en büyük problemi müelliflerinin belli olmaması. Maskelerin ardına saklanıp hakikatler oluşturulamaz. Dolayısıyla bizim en çok Küre’de hedeflediğimiz müellifi belli ve yazdıkları denetlenebilir olması. Yani kurul onaylarından geçmiş. Amacımız akademik olmayan herkesin yazabildiği ama belli kuralları olan, herkese açık, birlikte gelişebileceğimiz, güncellenmesi hemen yapılabilen canlı bir platform oluşturmaktı" şeklinde konuştu. "Küre düz bir dijital bilgi ağı" Küre’nin dijital bilgi ağı olduğunu belirten Özdemir, "Küre aslında büyük bir dijital ansiklopedi olarak adı anılsa da aslında düz bir dijital bilgi ağı. Yani içerisinde sadece bilgiler de yok. Aslında sözlük maddeleri var. Biyografiler var, blog yazabilirsiniz. Haberleri takip edebileceğiniz gündem bölümü var. Siz hem yazar olabilirsiniz hem okur olabilirsiniz. Hem de çok iyi yazdıktan sonra aynı zamanda bu süreci denetleyen editör de olabiliyorsunuz. Dolayısıyla ve birbirinizle etkileşim de kurabildiğiniz, sosyal medya platformlarınızı içinde bulabileceğiniz o özellikleri bulabileceğiniz aslında çok yönlü, çok amaçlı, gelişimi açık canlı bir platform Küre" ifadelerini kullandı. "Ansiklopedi bizim için hem yerli hem milli" Küre Ansiklopedisi’nin yerli ve milli olduğunu söyleyen Özdemir, "Müthiş bir teknik ekip var arkasında. Çünkü bu sadece bir ansiklopedi deyip geçebileceğiniz bir platform değil. Gerçekten arkada büyük bir teknik ekip çalıştı. Wikipedia gibi benzer başka platformlar gibi biz bu platformları kullanıyoruz. Ama aslında hep içimizde bir şüphe var değil mi? Müelliflerinden emin değiliz. Bilgi kaynaklarından emin değiliz. Biz bunları kullanmamak üzere artık kendi ürettiğimiz içeriğine hakikat bağlamında inşa ettiğimiz bir ansiklopedi bizim için hem yerli hem milli" ifadelerini kullandı. "Akademik kurulumuz var, üniversitelerde de görüşmelerimiz devam ediyor" İçeriklerin akademik kurul tarafından da denetlendiğini ifade eden Özdemir, "Küre’de bir yazarın kimliği belidir. Adı soyadı her şeyi aşikar bir şekilde belidir. Siz o yazarın yazdığı yani yazar olarak önce maddenizi yazdınız. Bu sonra editör olayına gider ve size gerekli düzeltmeler konusunda geri dönüşte bulunur. Düzeltmeye ihtiyacı yoksa maddeniz direkt yayınlanır. Düzeltmeye ihtiyacınız varsa editörün söylediği kurallar çerçevesinde maddenizi revize edersiniz. Ya da maddeniz ret alır yeni baştan yazmanız gerekir. Sorgulanmaya açık. Canlı bir içerik olduğu için düzeltmeye de gidebilir. Şu an hepimiz bilgiye anında erişiyoruz. Bilgiye erişmede sıkıntımız yok. Ama doğru ve yanlışı aynı anda alıyoruz. Biz artık bilgi erişim çağında değiliz ayırt etme çağındayız. Bu ayırt etmenin sorumluluğunu sadece okur mu takip etsin. İşte kurumsal bir yapı da buna yardımcı oluyor. Küre gibi. Hep birlikte bu taşın altına elimizi koymuş oluyoruz. Akademik kurulumuz var. Üniversitelerde de görüşmelerimiz de devam ediyor ve her üniversiteden de akademik kuruldaki hocalarımızın sayısını artırıyoruz. Çünkü tabi ki büyük bir iş gücü potansiyeli" dedi. "Şu an 161 binin üzerinde kullanıcı sayısı var" Küre’deki yazıları denetleyenlerin akademisyenlerden, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinden oluştuğunu ifade eden Özdemir, "Aralarında akademisyenler de var. Tamamen ilgi alanlarıyla kendisini yetiştirmiş yüksek lisans, doktora öğrencileri de var. Onu aşacak bir durumda üst akademik kurula gönderiliyor. Küre’ye herkesi davet ediyorum. Şu an 161 binin üzerinde kullanıcı sayısı var. Gittikçe de artacağını umut ediyoruz. Gençlerin aslında şuna özellikle dikkat etmelerini isterim derim. Onlara gelen bilgileri kim söylüyor ve neye dayanarak söylüyor ve neden de tam şu an söylüyor? Bunların ışığında tüm bilgi platformlarına bu şekilde bakmaları ve Küre için de güvenilir bilgi kaynağı oluşturmada bu alanın içerisinde gönüllü almaları gerekiyor" diye konuştu. "Küre bizden sonra gelecek olacak nesillere bırakacağımız bir eser" Küre Ansiklopedi’nin gelecek nesillere aktarılacak bir eser olduğunu ifade eden Küre Dijital Ansiklopedi Proje Koordinatörü Muttalip Erdoğan, "Küre yalnızca ansiklopedi maddesi yaza bileceğiniz bir yer değil. Küre aslında bizim kendi medeniyet çerçevemizden dünyayı bir anlamda okuyacağımız ve bizden sonra gelecek olacak nesillere bırakacağımız bir eser bir kaynak olması sebebiyle kuruldu. Dolayısıyla burada sizlerin kendi ilgi duyduğunuz alanlarla ilgili bilginizi oraya aktarmanızı damıtılmış onaylı bir şekilde o kaynakta yer almasının, bu toplu bir şekilde oluşturacağımız bilgi kaynağı içerisinde bulunması çok kıymetli. Küre’deki yazarların çoğu üniversite öğrencileri. Blog yayınlayabiliyorsunuz. Küre içerisinde biz gündemde yaşanan olaylarla alakalı bir ansiklopedi maddesi diliyle o dönemde yaşanan olayı tarihe bir not düşmek mantığıyla Küre gündemde işliyoruz" diye konuştu. "Küre Çocuk tarafını da halihazırda geliştirmekteyiz" Küre Çocuk’tan da bahseden Erdoğan, "Dünyada belki eşi benzeri yapılmamış ki biz buna henüz denk gelmedik. Tematik birçok çocuk ansiklopedisine denk gelirsiniz ama böylesine kapsamlı ucu açık bir dijital çocuk ansiklopedisi projesi yapılmadığını buradan sizlere tekrar duyurmak isterim. Küre içerisinde de yine bizden sonra gelecek ve bizimle yetişen nesillerinde faydalana bileceği Küre Çocuk tarafını da halihazırda geliştirmekteyiz. Üniversiteden veya liseden mezun bir vatandaşımızın açıp baktığında her hangi bir konuda net bilgi alabileceği damıtılmış güvenilir bir bilgi kaynağı oluşturuyoruz. Tamamen hedefimiz bu. Biz Küre Ansiklopediyi bu hep birlikte oluşturacağımız bilgi kaynağını çok önemsiyoruz. Sizleri de Küre Ansiklopedi’ye davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Konya Başkan Altay, Konya Büyükşehir’in restore ettiği Hatay Habib-i Neccar Camii’nin açılışı için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür etti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hatay’da düzenlenen "455 Bininci Afet Konutu Kura Çekimi, Anahtar Teslimi ve Yapımı Tamamlanan Yatırımların Toplu Açılış Töreni"ne katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, anahtar teslim ve toplu açılış töreni sonrası, restorasyonu Konya Büyükşehir tarafından tamamlanan Anadolu’nun ilk camisi Habib-i Neccar Camii’ni yeniden ibadete açtı. "Şehrimize yakışır bir restorasyon gerçekleştirdik" Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, yaptığı açıklamada, Konyalılar olarak bir görevi daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşadıklarını ifade ederek, çok büyük emeklerden sonra Habib-i Neccar Cami’sinin restorasyonunu tamamladıklarını söyledi. Habib-i Neccar Camisi’nin Anadolu’daki ilk cami olduğunu hatırlatan Başkan Altay, "Depremden sonra caminin restorasyonunu yapmak Konyalılara ve Konya Büyükşehir Belediyesi’ne nasip oldu. Elhamdülillah şehrimize yakışır bir restorasyon gerçekleştirdik. Çalışmaya emek veren, gönül veren Konyalı hemşehrilerime teşekkür ediyorum. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla açılışını yaptık. Habib-i Neccar Camisi Hatay’a, ülkemize ve insanlığa hayırlı olsun. Restorasyon sürecinde bize desteğini esirgemeyen Konyalı hemşehrilerime, Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy’a, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız, değerli hemşehrimiz Murat Kurum’a ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a sonsuz teşekkür ediyorum" değerlendirmesinde bulundu. Aslına uygun şekilde ihya edildi Özgün malzeme ve yapım tekniklerine sadık kalınarak gerçekleştirilen restorasyon süreci kapsamında; kubbe tonozlar özgün planına uygun şekilde yeniden inşa edildi. Minare yapısı güçlendirilerek mevcut taşıyıcı sistem iyileştirildi. Sınıflandırılarak ayrıştırılan 10 bin adet beden taşı, yeniden değerlendirildi. Afet Kazı Başkanlığı tarafından kurtarılarak müzede emanet alınan 181 parça mimari eleman, teslim alınarak yapıya özgün konumlarında yeniden kazandırıldı. Ayrıştırılan mermer, madeni eser ve ahşap malzemelerden 400 parça minberde tekrar kullanıldı. Kalem işleri aslına uygun şekilde yeniden ihya edildi. Yapının korunabilir durumdaki duvarlarında yıkıma başvurulmadan iyileştirme çalışmaları tamamlandı. Çevre düzenlemeleri ile yapı bütüncül bir yaklaşımla yeniden ayağa kaldırıldı.