MAGAZİN - 09 Ekim 2023 Pazartesi 11:48

Milyonların sevgilisi Nimet Hoca, bomba gibi döndü

A
A
A

Denizli’de alışveriş yapmak için gittiği markette yaptığı dans şovuyla milyonların gönlüne taht kuran emekli öğretmen Nimet İyice, bomba gibi döndü. Kayıp haberi yapılan ve daha sonra hastanede olduğu ortaya çıkan Nimet Hoca, günlük hayatına dönmesinin ardından esnafın neşe kaynağı oldu.

Denizli’nin Merkezefendi ilçesi Akkonak Mahallesi’nde bulunan bir markete alışveriş için giren emekli öğretmen Nimet İyice, sevdiği müziği duyunca elindeki çantayı bırakıp, ceketini çıkardıktan sonra yaptığı dans ile tanındı. Marketin içerisini dans pistine çeviren İyice’nin market çalışanları ve müşterilerin gözü önünde yaptığı bale gösterisi milyonlarca kişi tarafından izlendi.

Samimiyeti ve doğallığıyla kısa sürede Türkiye’nin sevgisini kazanan Nimet İyice’den geçtiğimiz Ağustos ayında üzücü bir haber alındı. 15 gün kendisinden haber alamayınca evine çilingirle girdikleri Nimet Hocayı bulamayan yakınları ve komşuları, kayıp başvurusunda bulundu. Nimet Hocanın kayıp olduğuna dair sosyal medyadan yapılan paylaşımı gören taksici, tanımadığı kadının kim olduğunu anlayınca herkesin yüreğine su serpen haberi verdi. Evinde otururken rahatsızlık yaşaması üzerine caddeye inen Nimet İyice’nin taksicinin yardımıyla hastaneye gittiği ortaya çıktı. Yaklaşık 2 ay Pamukkale Üniversitesi Hastanesi’nde gözlem altında tutulan İyice, tedavisinin tamamlanmasının ardından çok özlediği mahallesine geri döndü.

Evine dönen İyice dansını ihmal etmedi

Pamukkale Üniversitesi Hastanesi’nde uzun süren tedavisinin ardından taburcu olan Nimet İyice, hasret kaldığı evine ve komşularına kavuştu. Tedavi boyunca esnaftan mahrum kalan İyice, alışveriş yapmak için gittiği işletmelere neşe kaynağını da götürdü. Alışverişini yaptığı sırada kendisini gören esnaflar, mutluluk içinde hızlıca Nimet Hocanın sevdiği şarkı parçalarını hemen çaldı. İyice ise esnafın ve müşterilerin sevgi dolu bakışlarına dans şovu karşılık verdi. İyice’nin marketteki dans gösterisi renkli görüntüler oluşturdu.

“Güzel bir tedavinin ardından evime geldim”

Polislerin evine çilingir ile girdiğini ve komşularının kendisini çok merak ettiğini anlatan Nimet İyice, “Çok temizlik yaptım ve evimi toparlarken yoruldum. Fazla koşuşturmadan ateşim çıktı. Ateş olunca epilepsi hastalığı ile birlikte daha kötü oldum. 112 Acil Çağrı Merkezi’ni aradım ve küçük bir ateşe gelmek istemediler. Sonra araç ile Pamukkale Üniversitesi Hastanesi’ne gittim. Komşularım bana ulaşamayınca öldü mü yaşıyor mu diye düşünce içerisine girmişler. Ölse kokusu gelir veya kapı önündeki ayakkabısı aynı durmaz diye düşünmüşler. Ayrıca ben komşularıma sürekli uğradığım ve haber verdiğim için merak etmişler. İhbar üzerine polisler, evime gelip, kapımı çilingir ile açmışlar. Evde olmadığımı görünce merak etmişler. Sonra çıkan haberlerin ardından hastanede ve bazı arkadaşların söylemesi ile hastane de olduğumu öğreniyorlar. Hastane de bir buçuk ay yattım ve güzel bir tedavinin ardından evime geldim” dedi.

“Her gittiğim yerde oynattılar”

Bu kadar çok sevildiğini kendisinin de tahmin edemediğini anlatan Nimet İyice, “Beni merak ettiklerini duyunca çok duygulandım ve çok ağladığım da oldu. Biraz memnun oldum biraz da üzüldüm. Hastanede biraz kilo aldım. Önce bahçede sonra geldiğim evimde zaman zaman oynayarak zayıflamaya çalışıyorum. Çocukluktan beri doğum günlerinde, düğünler de hep beni oynattılar. Çünkü bensiz düğün ve eğlence olmuyordu. Her gittiğim yerde oynattılar. Üzülmeyeyim diye çikolata ve hediyeler ile büyütmüşler ve hep oynatmışlar” ifadelerini kullandı.

Atilla Özer

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Sel ve heyelandan torunları ile birlikte mağaraya sığınarak kurtuldu Trabzon’da 20 Eylül Cuma günü etkili olan şiddetli yağışlar 4 ilçede bir çok noktada sel ve heyelanlara yol açarken, Arsin ilçesinin Yeşilköy mahallesinde yaşayan Gençağa Yetim, sel, su baskını ve heyelanlardan en fazla etkilenen vatandaşlardan biri oldu. Evinin kolonları kaya parçaları nedeniyle yıkılan, 2 otomobili kullanılamaz hale gelen ve 2 hayvanı telef olan Gençağa Yetim (67), yaşadıkları korku dolu anları anlatırken torunları ile birlikte evlerinin yakınındaki bir mağaraya sığınarak hayatta kaldıklarını söyledi. Trabzon’da 20 Eylül Cuma günü etkili olan şiddetli yağışlar Araklı, Sürmene ve Yomra ilçesi gibi Arsin ilçesinde de sel ve heyelanlara neden oldu. Metrekareye 165 kilogramlık yağışın düştüğü Arsin’de Fındıklı, Yeşilköy ve Yolüstü mahalleleri sel ve heyelandan en çok etkilenen mahalleler oldu. Selin önüne kattığı taş, kaya ve ağaç parçaları ile çok sayıda hasara yol açarken, şiddetli yağışların ardından korkarak evlerini terk eden ve ilçe merkezlerindeki misafirhanelerde konaklayan mahalle sakinleri, tekrar evlerine dönerek selin izlerini silmeye başladı. İlkokul ve sağlık evinin birinci katı toprağın altında kaldı Arsin ilçesinde belediye, karayolları ve DSİ ekiplerince çalışmalar sürürken, Yeşilköy mahallesinde bulunan Şehit Haydar Arslan ilk ve ortaokulu ile sağlık evinin birinci katı sel sularının getirdiği rusubat nedeniyle toprağa gömüldü. Sel suları ile gelen taş ve toprak ile dolan okulda heyelan nedeniyle eğitime ara verildi. Okulda belediye ekiplerince temizleme çalışmalarını sürdürürken, mahallede selden en çok etkilenen vatandaşlar biri de Gençağa Yetim oldu. Evinin kolonları kaya parçaları nedeniyle yıkılan, 2 otomobili kullanılamaz hale gelen ve 2 hayvanı telef olan Yetim, torunları ile bir mağaraya sığınarak sel sularında kurtulmaya başardı. Dev kaya parçalarının yamaçtan koparak evinin kolonlarını kırdığını belirten Yetim, “Dere kendi yatağında akmadı. Yoldan gelerek arabalarımı aldı. Yukarı da toprak kayması sonucu dev kayalar yuvarlanarak evimi yıktı. Evin altındaki ahırda hayvanlarım vardı. Onlardan 2 tanesi telef oldu. Torunlarımı aldım yukarıda bir mağara vardı oraya sığınarak kurtulduk. Önceden de sel olmuştu ama bu kadar büyük değildi. 2 araba, evimiz yıkıldı. Bunların yanında 500 bin liralık eşyamız da sele kapıldı. Şuanda kendi imkanlarımızla temizlik yapıyoruz” dedi. “Malzemelerin su altında kaldığını görünce ağladım” Mahalle sakinlerinden Kezban Özbakır ise büyük korku yaşadıklarını kaydederek, “Mağdur olduk. Selden kaçtık. Büyük bir korku yaşadık. Geldi geçti. Kapımızı kilitleyerek gittik. Hayvanlarımızı da burada bıraktık. Evimizin girişini de su bastı. Bütün malzemelerim evin altında onların su altında kaldığını görünce ağladım. 20 sene önce 2 kez sel olmuştu. Onlarda 1 saat yağmur yağmıştı, bu sefer 4 saat aralıksız yağmur yağdı” şeklinde konuştu. Fındıklı mahallesinde yaşayan ve 3 çocuğunu alarak eski evlerine kaçtıklarını dile getiren Havva Özbakır da, “Aniden başlayan yağmuru görünce yukarıda bir eski evimiz vardı. Çocuklarımı alarak oraya kaçtık. Tekrar uyarı yapıldı. İlçe merkezine gitmeyi düşünüyoruz. Maddi zararımız var. Evin içerisi su ve çamur ile doldu. Okulumuzda toprak altında kaldı. Çaresiziz Allah yardımcımız olsun. Şükür olsun rabbimize ki can kaybımız yok” ifadelerini kullandı.
İstanbul Ümraniye esnafı polisin şehit olduğu geceyi anlattı Ümraniye’de 26 adet suç kaydı bulunan Y.E.Ç. (19) isimli şahıs polis ekipleri tarafından gözaltına alındığı esnada polis memurunun silahını alarak polislere ve etrafa ateş açtı. 1 polis memurunun şehit olduğu olayın izleri gün ağarınca ortaya çıkarken, Ümraniye esnafı ise olayla ilgili konuştu. Olay, dün gece saat 23.00 sıralarında Ümraniye Ihlamurkuyu Mahallesi Petrol Yolu Caddesi üzerinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, çeşitli suçlardan 26 adet suç kaydı bulunan Y.E.Ç. (19) isimli şahıs polis ekipleri tarafından gözaltına alındığı esnada bir polis memurunun silahını alarak polislere ve etrafa ateş açtı. Polis memurlarının da karşılık verdiği silahlı çatışmada ağır yaralanan polis memuru Ş.Y. (27) kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. Olayın yaşandığı alan savaş alanına dönerken olayın izleri gün ağarınca ortaya çıktı. Ümraniye esnafı ise yaşanılan olayı anlattı. Olayı gören esnaf Ozan Bıçakçı, "Gece 11 buçuk arasında arbede sesi geldi. Böyle bir sıkıntı oldu. Sonra tabii ister istemez geldik. Biz de burada esnafız. Arkadaş polis arkadaşın elinden silahı alıyor, sıkıyor. Diğer polis arkadaşı da münakaşa edince ona da sıkıyor. Daha sonra buradan kaçıyor gidiyor. Herhalde aranması varmış. Annesini de vuruyor bu arada. Maalesef şehit oluyor polis. Bu mahallede yaşıyormuş. Ama tabii tanımıyoruz. 19 yaşlarında bir arkadaşmış. Zaten bir aranması falan varmış. Polis kontrol noktasında soru falan sorarken şüpheli hareketleri dikkat çekmiş. Bodrum sokağa doğru kaçmış. Bodrum sokak yukarı tarafta kalıyor. Orada sokak arasında yakalanmış. Ambulans hemen geldi. Yaralı polisi hemen aldılar, götürdüler. Olay yeri inceleme ekipleri etrafı çevirdi. Bayağı bir geniş kapsamlı aramalar yaptı. Gece bir ikiye kadar bayağı hareketliydi buralar. Polis başından vuruldu. Ben de gördüm. Yerde yatıyordu. Çok kan kaybetmişti. Allah rahmet eylesin" dedi.
Hatay Yıllarca hac yolundaki kervanların güzergahında olan tarihi köprüde restorasyon çalışması Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan ve yaklaşık 450 yıllık olduğu düşünülen İpekyolu köprüsünde restorasyon çalışmaları başladı. Geçmişte hac ve ticari kervanların kullandığı köprü, adeta tarihe ışık tutuyor. Anadolu’yu Arap yarımadası ve Afrika’yla birleştiren Hatay, tarihte kervanların yol güzergahındaydı. İstanbul – Halep – Şam – Hicaz yolu üzerinde Payas ilçesinde bulunan ve tarihte kervanların uğrak noktası konumunda olan Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi, yıllardır ayakta durarak tarihe ışık tutuyor. Külliye çevresinde bulunan ve ulaşımı sağlayan yaklaşık 450 yıllık İpekyolu köprüsü de yıllara meydan okuyor. Yıllar içerisinde deforme olan köprünün ayakta kalabilmesi için Karayolları Bölge Müdürlüğü tarafından restorasyon çalışması başlatıldı. Tarihi köprüdeki restorasyon çalışmalarının bir yıllık bir sürede tamamlanması planlanıyor. Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi’nde görevli 32 yaşındaki Mehmet İsarettin Altan, tarihi köprü hakkında bilgi vererek, “1565-1577 yılları arasında yapıldığı söylenen tarihi bir köprü var burada, İpekyolu Köprüsü de deniyor. Külliyeye gelen ticari ve hac kervanları buradan geçermiş. Külliyenin arasta bölümünün güney kapısından çıktığında Payas çayının üzerine yapılan bir köprü ve 3 kemerli bir köprü. O tarihte yapıldıktan sonra kullanılan İpekyolu Köprüsü olarak söyleniyor. Şu anda restorasyon çalışmasına başladılar. Restorasyon çalışması bittikten sonra ziyaretçilere de tamamen açılacak. Restorasyon zamanının altı ay veya bir yıl süreceği söyleniyor ama altı ay içerisinde bitirileceğini tahmin ediyoruz. Altı ay sonra inşallah ziyaretçilere de açılacağını düşünüyoruz. O tarihte buraya gelen hac kervanları ve ticari kervanları Halep, Şam ve Hicaz yolundan bu taraftan geçiş yapıyorlar. Burası külliye olduğu için konaklama merkezi de olarak kullanıldığı için üç gün burada konaklama yapıyorlar. Hacılar tekrar dönüşte yine bu köprüyü kullanarak buradan tekrar Anadolu’ya payitahta doğru yol alıyorlar. Bu köprü içinde şöyle bir söylem var Hatay’ın dünyaya açılan kapısı olarak da söyleniyor çünkü o tarihte o tarafa giden tüm kervanlar buradan geçtiği için başka bir geçiş yolu yok uğrak yerleri sadece burası, onun için Hatay’ın dünyaya açılan bir kapısı olarak da geçiyor” ifadelerine yer verdi.