POLİTİKA - 20 Kasım 2024 Çarşamba 12:13

Milletvekili Ün; “Dünyada 450 milyon çocuk savaş, afet ve kriz bölgelerinde hayata tutunmaya çalışıyor”

A
A
A
Milletvekili Ün; “Dünyada 450 milyon çocuk savaş, afet ve kriz bölgelerinde hayata tutunmaya çalışıyor”

Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı. Milletvekili Ün, Türkiye ve dünya genelinde 2,5 milyar çocuğun temel haklarının korunabilmesi için alınması gereken önlemlerine dikkat çekerek, herkesin sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.



1989 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, çocukların haklarını savunmak amacıyla Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni kabul ettiğini belirten Milletvekili Ün, açıklamasında "O günden bugüne Dünya Çocuk Hakları Günü’nü kutluyoruz. Bu sözleşme, her çocuğun eğitim, sağlık, barınma gibi temel haklara ve fiziksel, psikolojik ya da cinsel sömürüye karşı korunma hakkına sahip olduğunu ifade eder," dedi.



Milletvekili Ün, dünya üzerinde yaşayan 2,5 milyar çocuğun haklarının korunabilmesi için herkesin sorumluluk taşıması gerektiğinin altını çizdi. Günümüzde başta Gazze olmak üzere birçok bölgede, çocukların temel haklarından mahrum kaldığını ve yaşama haklarının bile tehdit altında olduğuna dikkat çeken Milletvekili Sema Silkin Ün, “Bugün; Filistin, Lübnan, Yemen, Doğu Türkistan, Suriye, Ukrayna, Keşmir, Arakan ve birçok Afrika, Asya ve Güney Amerika ülkesinde çocuklar temel haklarından yoksun. Öte yandan kendi ülkemizde de yeni doğanların ölümüne sebep olan sefil bir çeteleşme ile karşı karşıyayız. Çalışmak zorunda olan evlatlarımız, suça sürüklenen çocuklarımız, erken yaşta uyuşturucu baronlarının ağlarına düşen çocuklarımız var. Bütün çocuklarımız için mücadelemiz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da devam edecek." diye konuştu.



Dünya genelinde 450 milyon çocuğun savaş, afet veya insani kriz bölgelerinde hayatta kalmaya çalıştığını ifade eden Ün, bu çocukların temel haklardan mahrumiyetlerinin sadece bu bölgelerle sınırlı olmadığını vurguladı.


Sosyal yetimlere dikkat çekti


Ayrıca, dünya üzerinde 1 milyar yetim, öksüz veya sosyal yetim statüsünde olan çocuk bulunduğunu belirten Milletvekili Ün, sosyal yetimlerin en yüksek nüfusa sahip grup olduğunu, yani anne ve babası hayatta olmasına rağmen, sevgi ve ilgiye muhtaç olan çocukların sayısının büyük olduğunu söyledi. Milletvekili Ün, "Unutmayalım ki her çocuk, iyi bir eğitim, sağlıklı bir yaşam, güvenli bir çevre ve şefkatli bir büyüme hakkına sahiptir. İnsanlığımızın geleceği olan çocuklarımıza hak ettikleri yaşamı sunabilmek, hepimizin sorumluluğudur. Çocuk hakları gününde en temel hak olan yaşam hakkını konuşmak zorunda olmak çok acı" dedi.



Milletvekili Ün; “Dünyada 450 milyon çocuk savaş, afet ve kriz bölgelerinde hayata tutunmaya çalışıyor”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Bodrum FK, Galatasaray karşısında galibiyete kenetlendi Trendyol Süper Lig’in 13. haftasında sahasında Galatasaray ile karşılaşacak olan Bodrum FK’da Teknik Direktör Volkan Demirel, “Yenersek bizim çok güzel bir duygu olur, ben bu duyguyu çok yaşadım. İnşallah oyuncularımla beraber yaşarım. Hatay’da da yaşadık, inşallah bu sene de Bodrumspor’da yaşayacağız, Allah nasip ederse tabii ki. Biz elimizden geldiği kadar mücadele etmeye çalışacağız” dedi. Trendyol Süper Lig’in 13. haftasında Bodrum FK, 23 Kasım Cumartesi günü saat 19.00’da Galatasaray’ı konuk edecek. İsmail Altındağ Tesisleri’nde mücadelenin hazırlıklarını sürdüren yeşil-beyazlı ekip, ligde yeniden çıkış yakalamak için rakibi karşısında galibiyete kenetlendi. Yeşil-beyazlılar, bugün yapılan idmanı aktivasyon, pas çalışması, dar alanda ve geniş alanda oyun çalışmalarıyla tamamlandı. Öte yandan Bodrum FK Asbaşkanı Selahattin Polat da antrenmanı takip etti. Selahattin Polat: “Bilet fiyatları sezon başı belirlendi” Basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Selahattin Polat, bilet fiyatlarının sezon başı belirlendiğini söyledi. Polat, “Bodrumspor tarihinde ilk defa Galatasaray gibi büyük bir camiayı ağırlayacak. Bizim takımımızın motivasyonu gayet güzel. Volkan hocamıza da güveniyoruz. Çok güzel işleri başaracağını, burada da bir ilki başaracağına inanıyoruz. Seyircilerimiz bize güveniyor, taraftarlarımız bize her türlü desteği veriyor. Galatasaray camiasını en iyi şekilde burada inşallah ağırlar, yolcu ederiz. Bilet fiyatlarını da şu anda belirlemedik, sezon başında belirlediğimiz bir fiyattır. Herhangi bir takım için farklı bir şey düşünmüyoruz. Tüm takımlarımız için hemen hemen aynı şeyler geçerlidir. Tabii ki 4 büyük takım için ciddi anlamda bir talep olduğundan dolayı onlar biraz daha farklı oldu. Bu sadece Galatasaray taraftarı için değildi. Bizim taraftarlarımız için de aynı şey uygulanıyor, farklı bir uygulama olmadı” cümlelerine yer verdi. Volkan Demirel: “Doğru tespitlerle oyuncu getireceğiz” Mücadeleci bir takım oluşturmak için devre arası transfer dönemini işaret eden Bodrum FK Teknik Direktörü Volkan Demirel, “Bodrum, Galatasaray gibi büyük bir takımın geleceği için heyecanlı. Bir kere bunun heyecanını yaşamak lazım. Galatasaray’la oynamak bizim için de çok büyük bir mutluluk. Elimizden geleni yapmaya çalışacağız. Yeneceğiz, şöyle yapacağız, böyle yapacağız demek ukalalık olur. Galatasaray’ın güçlü yanlarını da biliyoruz, zayıf yönleri yok mu, onlar da var. Ona göre bir organizasyon yapmaya çalışacağız, değerleri zaten finansal anlamda belli. Oyuncuların kapasitesi ve kalitesi belli, biz de onlara mücadele ederek puan ya da puanlar alırsak mutlu olacağız. Hani herhangi bir sıkıntımız yok. Sadece sıkıntımız şu, yeni geldik. Çoğu şeyi değiştiremiyorsunuz. Değiştirirken aksaklıklar yaşayabiliyorsunuz ama zamanla özellikle BAY haftasından sonraki dönemde daha istediğini bilen, daha az sorun yaşayabilen bir Bodrumspor’u izleyeceğimizi düşünüyorum. Ama bu haftaki maçı yendiğimiz takdirde ve inşallah da yeneceğiz.. Hep bunu düşünerek, hayal ederek çalışıyoruz. Yenersek bizim çok güzel bir duygu olur, ben bu duyguyu çok yaşadım. İnşallah oyuncularımla beraber yaşarım. Hatay’da da yaşadık, inşallah bu sene de Bodrumspor’da yaşayacağız, Allah nasip ederse tabii ki. Ama dediğim gibi gücü ortada, kalitesi ortada. Biz elimizden geldiği kadar mücadele etmeye çalışacağız. Kadromuzda çalışmaktan dolayı gelişen sakatlıklar oluyor ama maç saatine kadar bekleyeceğiz. Çok fazla eksiğimiz yok, Ali ayağını burktu. Aramıza katılacak arkadaşlar olacak. Çünkü yani kadrodan memnun değil misin diye bir soru sorarsan, kadrodan memnunum. Ama kaliteyi biraz daha artırmamız gerekiyor. Biraz daha mücadele etmek için transfer ihtiyacımızın olduğunu biliyoruz. Doğru yerlere, doğru tespitlerle, doğru oyuncuları getireceğiz. Fazla bütçeleri aşmadan, Bodrumspor’un duygusuna uygun oyuncular getirerek biraz daha kadromuzu çoğaltacağız gibi gözüküyor. Sezon sonuna kadar bu sene ligi en iyi şekilde bitirmek istiyoruz. En iyi şekilden kastım ligde kalmak. 13. olmuşum, 15. olmuşum benim için önemli değil. Bu sene ligde kalalım, seneye daha güzel, daha umutlu, daha mutlu, daha planına belirgin bir Bodrumspor’u herkes izleyecek” diye konuştu. Ondrej Celustka: “Takım arkadaşlarıma güveniyorum” Galatasaray karşısında puan almak istediklerini dile getiren tecrübeli futbolcu Ondrej Celustka, “Ben de Galatasaray’a karşı daha önce oynadım. Onların nasıl kaliteli oyuncu olduklarını biliyorum. Her pozisyonda kaliteli ayaklara sahipler. Bizim için zor bir maç olacağını biliyoruz. Ama sizin de dediğiniz gibi stadyumun atmosferini kullanmaya çalışacağız. Kendi kurallarımızı avantaja çevirip, puanlar almaya çalışacağız. Son haftalara baktığınız zaman sonuçlar anlamında Galatasaray’ın bizden daha iyi olduğunu görüyoruz. Burada bir kırılma olabilir, ben takım arkadaşlarıma güveniyorum” ifadelerini kullandı. Bodrum FK’nın tecrübeli file bekçisi Gökhan Akkan ise, “Öncelikle tüm kamuoyunun bildiği gibi hocamız değişti, onun haricinde Volkan hocamızla çalışma şansımız az olmuştu. Bu milli ara bizim için çok iyi oldu. İstediklerini bize aktardığında bizim de daha net anlama fırsatımız oldu. Bodrumspor, ilk defa içeride büyük bir takımla karşılaşacak. Temennimiz bunun sadece böyle ilklerle kalmasıyla sınırlı değil. Bodrumspor’un bunu sürekli devamlı hale getirip, Süper Lig’de çok kalıcı olup, sürekli bu maçlar oynaması.. Çalışmalara da gelirsek elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Volkan hocanın dediklerini uygulamaya çalışıyoruz ve uyguladığımızda da ne sonuçlar alacağımızı gördüğümüz için yüzde 100 inanıyoruz. Galatasaray maçına çok iyi hazırlanıyoruz, kesinlikle galip gelmek istiyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Muş Genç girişimci Sedat Subaşı’ndan yerli SİHA projesi Muş Ahi Evran Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi 17 yaşındaki genç girişimci Sedat Subaşı, geliştirdiği SİHA projesi “SUBAŞ” ile Türkiye’nin savunma sanayisinde devrim yapmayı hedefliyor. Muşlu lise öğrencisi, geliştirdiği yenilikçi SİHA (Silahlı İnsansız Hava Aracı) projesiyle savunma sanayisinde devrim yapmaya hazırlanıyor. Başarılı öğrenci, sahip olduğu üstün özellikler ve yenilikçi yaklaşımlarıyla dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Subaşı’nın tasarladığı SİHA, sessiz motor teknolojisi, radara yakalanmama, hafif malzeme kullanımı, uzun menzil kapasitesi ve yüksek enerji verimliliği gibi nitelikleriyle sektörde fark oluşturmaya hazırlanıyor. Savunma Sanayi Başkanlığı ve sektörün önde gelen firmalarının projelerine sahip çıkılması çağrısında bulunan Subaşı, ülkemizin güvenliği ve savunma gücü açısından kritik bir adım atmak için destek beklediğini ifade etti. Projenin gizliliğini koruyacağını belirten Subaşı, gerekli desteği bulana kadar çalışmalarını sürdüreceğini vurguladı. Subaşı, “SUBAŞ” adlı insansız hava aracını geliştirme sürecinde önemli bir aşamaya geldiğini belirterek, projeyi hayata geçirebilmek için desteğe ihtiyaç duyduğunu söyledi. Bu proje ile Türkiye’nin savunma sanayisinde dışa bağımlılığı azaltmayı ve yerli üretim kapasitesini artırmayı amaçladığını belirten Subaşı, “Geliştirmiş olduğum ve ‘SUBAŞ’ adını verdiğim SİHA projem, Türkiye’mizin savunma sanayisine önümüzdeki yıllarda güç katacak bir projedir. Projeme SUBAŞ ismini vermenin temel amacı, SUBAŞ’ın anlamı olarak eski Osmanlı dilinde, süvari anlamına geliyor. Amacım dünyadaki diğer İHA ve SİHA’lardan farklı bir proje yapmaktır. İlgili kurumlardan davet bekliyorum. Benim küçüklüğümden beri zaten bu konulara bir ilgim var. Mesela 2016’dan beri sınır ötesinde faaliyetler oluyor. Ben de bu eksikliği kapatmak için, kendim üstünde çalıştığım bu SİHA projesini ortaya attım ve çok da beğenildi. Ben de bu projeyi okulumuza anlattım. Okulumuzdan sonra kolluk kuvvetlerimize anlattım. Onlar da beni üniversiteye yönlendirdi, buradaki İHA bölümüne. Ben de projemi aktararak bu seviyeye gelmesini sağladım. Selçuk Bayraktar’dan etkilendim. Biliyorsunuz ülkemizin İHA, SİHA ve Kızılelma’nın tasarımcısı Selçuk Bayraktar’ı örnek alıyorum. Neden Muş’tan da bir Selçuk Bayraktar çıkmasın. Ayrıca SİHA uçağım radara yakalanmama özelliğine sahip olup, sistemlerde gözükmeme gibi bir potansiyeli de var” dedi. 9. sınıftayken sınıf arkadaşı Sedat’ın derslere geç geldiğini fark ettiğini söyleyen Sultan Yılmaz ise “Arkadaşım Sedat’ın yorgun olduğunu, gözlerinin şiştiğini fark ettim ve bir gün ona sordum. Hani neden yorgunsun diye. Arkadaşım bana bu projeden bahsetti. Başta pek ciddiye almadım. Bir hayal ürünü zannettim. Ama daha sonradan böyle biraz düşününce durumun ciddi olduğunu fark ettim. Ona yardımcı olmak istedim. Ben de Sedat’a inandım ve bu projeyi geliştirmek için ona yardımcı oldum. Hedefimiz, savunma sanayisine yardımcı olmak ve ismimizi altın harflerle yazdırmak istiyoruz” şeklinde konuştu.
Adana Üvey annesini öldürüp babasını ağır yaralayan sanık hakim karşısında Adana’da üvey annesini öldürüp babasını yaraladığı iddia edilen İsmail Babat ile kendisini yardımcı olduğu öne sürülen amcası ve kuzeninin yargılamasına devam edildi. Merkez Sarıçam ilçesi Cerenli Mahallesi’nde oturan İsmail Babat, iddiaya göre, 16 Ocak 2018’de emekli uzman çavuş bacanağı Nuri Özdemir’i (49) tabancayla öldürdü. İsmail Babat, denetimli serbestlikle geçen yıl mayıs ayında tahliye oldu. İsmail Babat ile babası Rifat ve üvey annesi Hürü arasında iddiaya göre ailevi nedenlerle husumet oluştu. Babat, kendisiyle görüşmek istemediği iddia edilen babası Rifat ve üvey annesi Hürü Babat ile sık sık tartışmaya başladı. İsmail Babat, 21 Kasım 2023’de yanına aldığı tabanca ve av tüfeğiyle babası ile üvey annesini evlerine giden yolda pusu kurarak bekledi. Babasının otomobilini gören İsmail Babat önce av tüfeğiyle, fişeği bitince de tabancayla peş peşe ateş edip kaçtı. Saldırıda yaralanan Rifat ve Hürü Babat çifti, Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Hürü Babat, doktorların çabasına rağmen kurtarılamadı. Şüpheli İsmail Babat’ın, üvey annesini öldürüp, babasını da yaralamadan bir süre önce sosyal medya hesabından paylaşım yaptığı ortaya çıktı. Babat, yayınladığı görüntüde, "İhanetin bedeli, ölümdür. Kalem kırılırsa, geri yapıştırırsın" dediği görüldü. Babat, olaydan 2 gün sonra yakalanıp tutuklandı. İsmail Babat ile ona yardım ettiği ileri sürülen amcası Adil Babat ve kuzeni A.Baebat hakkında ağırlaştırılmış müebbet ve 20’şer yıla kadar hapis cezası istemiyle Adana 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davaya devam edildi. Duruşmaya, tutuklu sanık İsmail Babat, Adana Dr. Ekrem Tok Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi gördüğü için katılmadı. Tutuklu A. Babat, tutuksuz amcası Adil Babat ve müşteki Rifat Babat ile tarafların avukatlarının hazır bulunduğu duruşmada mahkeme başkanı olay yerinde yapılan keşifle ilgili raporun gelmediğini belirterek sanık A. Babat’a diyeceği bir şey olup olmadığını sordu. Suçlamaları kabul etmediğini belirten A. Babat, “Olay günü saman almaya gittim geldim. Olay saatinde orada değildim. 1 yıldır suçsuz yere cezaevinde yatıyorum” diyerek tahliyesini istedi. Sanık Amca Adil Babat da, müşteki ağabeyi Rifat Babat’ın para peşinde olduğunu söyledi. Suçlamayı kabul etmeyen Babat, “Ağabeyim 20 gün önce beni telefonla aradı. O sırada meşgul olduğum için bakamadım. Daha sonra fark edince aradığımda bana ‘Bana 750 bin lira ver kan davası dursun. Davamdan vazgeçeceğim. Ölen öldü’ dedi. Ben de kabul etmedim. Ben ve yeğenim bu olay nedeniyle mağduruz. Ağabeyimin aklı fikri parada” dedi. Söz hakkı verilen müşteki Rifat Babat da, eşinin öldürülmesini ve kendisinin de yaralanmasını tekrar şöyle anlattı: “Olay günü dünürüm yemeğe davet eti. Eşim ile gittik. Yemeğimizi yiyip, çayımızı içtikten sonra kalkıp aracımızla eve gidiyorduk. Köprüyü geçerken A. Babat, arabayla pusu kurmuştu. İsmail’i arabanın sol köşesinde, Adil Babat’ı da çalıların arasında elinde silahlı gördüm. 3-4 metre gittikten sonra aracı hızlandırdım. Birden silahlar sıkılmaya başladı. Adil ve İsmail’in ateş ettiğini gördüm. 50 metre sonra durdum. Okulun köşesinden ikisi de sıkmaya devam ediyordu. 1-2 dakika geçti. Beni arabanın içinde yakacaklar diye korktum. Ambulans sesi duyunca rahatladım, ambulans geldi bizi hastaneye götürdü.” Mahkeme Başkanı Rifat Babat’a kardeşinden 750 bin lira isteyip istemediğini sordu. Müşteki Babat, “Ben yerimi satmayı düşünüyordum. Kendisini arayıp 500 bin liraya almasını istedim. Bu parayı vermeyeceğini söyleyip ‘Aramızda kan davası var’ dedi. Hem tarlamı almıyor hem de başkasına da sattırmadığı gibi tehditte ediyor. Başka katliam yapmayı düşünüyor. Başka katliam yapmadan tutuklanmasını istiyorum” dedi. Rifat Babat’ın bu sözleri üzerine Adil Babat, “Suçlamaları kabul etmiyorum. Eğer istediği parayı vermiş olsaydım davadan vazgeçecekti” dedi. Adana Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi gördüğü için duruşmaya katılamayan İsmail Babat ise geçen duruşmada, diğer sanıklar A. Babat ile amcası Adil Babat’ın babasıyla miras yüzünden 15-20 senedir konuşmadıklarını belirterek, "Aile miras yüzünden birbirine düştü. Evlat olarak hata yapmışım, bu olaya beni sürükleyen ailem, ben isteyerek yapmadım. Ben 2018 yılında namus cinayeti işledim, eşimin suçu yok, emekli uzman çavuş bacanağımı öldürdüm. Cezaevinden şartlı tahliye edildim çıktım, beni rahat bırakmadılar. Miras yüzünden oldu, evlat olarak hata yaptım. Babam atamdır. Evimi bastı, ölümden döndüm. Ben öksüz büyüdüm. Babam ve üvey annem hayatı bana zindan etti. Olayı yapan benim. Olay anında şuurumu kaybettim. Bana suç işlettiler, infazımı yaktılar, cinnet geçirttiler. Beni yaktılar, çocuğumu bile sevemedim. Bu olayda kimsenin suçu yok, tek suçlu ailemle benim, onlar benden şikayetçi, ben de onlardan şikayetçiyim. İsteyerek yapmadım ama pişmanım" dedi. Mahkeme Savcısı, tutuksuz sanık Adil Babat’ın tutuklanmasını ve eksikliklerin giderilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, tutuklu sanık İsmail Babat’ın tutukluluğunun devamına, tutuksuz Adil Babat’ın da tutuklanmasına karar verdi. Heyet, tutuklu A. Babat’ın ise tutuksuz yargılanması için tahliyesini kararlaştırdı. Duruşma eksikliklerin tamamlanması için ileri bir tarihe ertelendi.