GÜNDEM - 26 Mart 2025 Çarşamba 16:07

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Şükrü- Fatma Zeybekci Camisini ibadete açacak

A
A
A
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Şükrü- Fatma Zeybekci Camisini ibadete açacak

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ekonomi İşleri Başkanı Nihat Zeybekci tarafından anne ve babası adına yaptırılan Şükrü-Fatma Zeybekci Camisi, Cuma günü Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş tarafından ibadete açılacak.



AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ekonomi İşleri Başkanı Nihat Zeybekci, tarafından anne ve babası adına yaptırdığı Şükrü- Fatma Zeybekci Camisi, 28 Mart Cuma günü saat 12.00’de ibadete açılacak. Denizli Dini Yüksek İhtisas Merkezi yanında 32 ay önce düzenlenen temel atma törenine katılan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, caminin ibadete açılış törenine de katılacak. Cuma namazını kıldıracak. Aynı anda 1300 kişinin namaz kılabileceği şekilde Selçuklu Mimarisiyle yapımı tamamlanan caminin altında 410 kişilik konferans salonu yine hanımlara ve erkeklere ayrı olarak iki tane şark köşeleri ve fuaye alanları, ofisler ve kafeterya bulunuyor.



Açılışı yapılacak Şükrü- Fatma Zeybekci Camisinde inceleme yapan İl Müftüsü Abdullah Pamuklu, caminin projesin de engelli ve yaşlılarında göz önüne alındığını söyledi. Müftü Pamuklu, ‘Denizli’miz de sayısız hizmette imzası olan bakanımız Nihat Zeybekçi’nin anne ve babasının adına yaptırmış olduğu camimiz ‘Şükrü - Fatma Zeybekci Camisi’ 2022 yılı 6’ıncı ayın 8’inde temeli atıldı. 32 ay sonra bu hale geldi. Cuma günü Allah nasip ederse saat 12.00 de Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Ali Erbaş’ın katılımlarıyla güzel bir açılış gerçekleştireceğiz. Cuma Namazımızı Diyanet İşleri başkanımız kıldıracak ve camimiz bu şekilde hizmete girmiş olacak. Bu vesileyle tüm Denizlili hemşerilerimizi cuma günü saat 12.00 de açılış programımıza bekliyoruz. Birlikte cumamızı kılalım açılışımızı beraber yapalım" dedi.



Ahşap ağırlıklı Selçuklu Mimarisiyle yapıldı


Camide tarz olarak Selçuklu Mimarisinin hâkim olduğunu, caminin iç kısmının ağırlıklı olarak ahşap malzemeden yapıldığını anlatan Müftü Pamuklu, "Camimizin içinde donatılar olarak, ser mahfili, üst tarafta hanımlar için, alt tarafta müezzin mahfilleri, mihrap, minber ve kürsü olarak tamamıyla Selçuklu tarzını hatırlatıyor. Camimizin iç mekânlarında mihrabın ön tarafında iki tane itikâf alanımız mevcut. Yine camimizin özellikle Denizli Dini yüksek ihtisas eğitim merkezimizin, avlusunun içinde olması hasebiyle bir uygulama camisidir. Denizli Dini İhtisas Merkezimizde akademi eğitimi alan geleceğin imamları, vaizleri, din görevlileri, müftüleri burada aynı zamanda tatbikat camisi olarak kullanacaklar. Bu cami bu anlamda da bizim için önemli. Caminin alt kısmında 410 kişilik konferans salonu, yine hanımlara ve erkeklere ayrı olarak iki tane şark köşeleri ve fuaye alanları, ofislerimiz be kafeteryamız mevcut. Müftülük olarak hizmetlerimizin kalitesini arttırmak için çok amaçlı rantabıl kullanabileceğimiz alanlarımız mevcut. Denizli’miz için güzel bir hizmet alanı oluşturuldu. Ben bu anlamda bakanımıza Denizli’mize kazandırmış olduğu bu güzel camimizden dolayı müteşekkirim Allahuteala onu sonu cennet oluncaya kadar hayırda yarışanlardan eylesin. Hiçbir şekilde masraftan kaçınılmadı. Başta bakanımız Nihat Zeybekçi’ye ve emeği geçen işçimizden, mimarımızdan, ustalarımızdan kalfalarımızdan hepsinden Allah razı olsun. Allah inşallah sadakai cariye olarak amel defterine kaydı ilhak eylesin. Denizli’miz için hayırlı uğurlu olsun" diye konuştu.



Kültür merkezi gibi hizmet verecek


Yapımı tamamlanan ve Cuma günü ibadete açılacak olan caminin üst katında ibadet edilirken alt katının da kültür merkezi şeklinde hizmet vereceğini anlatan Denizli Dini Yüksek İhtisas Merkezi Müdürü Ahmet Şamil Ok ise "Diyanet Akademisi Denizli Dini Yüksek İhtisas Merkezimizin Camisi inşallah 28 Mart’ta hizmete açılacak. Bu vesileyle caminin yapımını üstlenen bakanımız Nihat Zeybekci’ye çok teşekkür ederiz. Şükrü - Fatma Zeybekçi adına yapılan bu camimizin en iyi şekilde vatandaşımıza hizmet edecektir. Çünkü camimizin özellikle iç kısmının dışında alt alanında 410 kişilik konferans salonu, fuaye alanları, dinlenme salonları ve çok amaçlı salonlar bulunmaktadır. Özellikle Diyanet İşleri Başkanlığımızın kısa süreli ve uzun süreli eğitimlerine de camimizin konferans ve fuaye alanları katkı sağlayacak. Hac seminerleri gibi Diyanet İşleri Başkanlığımızın hazırlamış olduğu kısa süreli seminerler ve kursiyerlerimizin bir tatbikat camisi olarak hizmet verecek. Caminin yapımını üstlenen Nihat Zeybekci bakanımıza teşekkür ediyoruz. Herkesi Cuma günü açılışımıza bekliyoruz" ifadelerini kullandı.



Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Şükrü- Fatma Zeybekci Camisini ibadete açacak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis 560 yıllık tarihi "Hazır Baba" mescidi kendi haline terk edildi Bitlis’in Güroymak ilçesine bağlı Gölbaşı beldesinde 2022 yılında kayıp kitabesinin bulunması neticesinde 557 yıllık tarihi geçmişi olduğu tespit edilen tarihi "Hazır Baba" mescidi kendi haline terk edildi. İhlas Haber Ajansı’nın (İHA) "Tarihi Hazır Baba Türbesi yok olma tehlikesiyle karşı karşıya" ve "Asırlık Hazır Baba Türbesi göz göre göre yok oluyor" haberleriyle gündeme taşıdığı tarihi yapı, tarihçilerin de dikkatini çekmişti. Tarihi alanla ilgili çalışma yapan BEÜ Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Demirtaş ve Tarih Bölümü Yeniçağ Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Vural Genç, Van Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından tescil kararı bulunmasına rağmen tarihiyle ilgili net bilgi bulunmayan tarihi mescit ile ilgili 2022 yılında Bitlis ve bölge tarihine ışık tutacak önemli bilgilere ulaşmıştı. Araştırma neticesinde; tarihi mescidin Diyâdinî Hâkimleri Dönemine ait Rojkî Aşiretler Konfederasyonunun en önemli iki kolundan biri olan Kavalisi Aşiretine mensup Abdurrahman Kavalisî’nin oğlu Süleyman Ağa tarafından Hicri 870, Miladi 1465-1466 tarihinde inşa edilen 557 yıllık mescit olduğu ortaya çıkmıştı. Tarihi yapı ayrıca; bölge ile ilgili şu ana kadar elde edilen en önemli tarihî mekân olarak kayda geçmişti. "560 yıllık tarih kendi haline terk edildi" 2022 yılındaki araştırmanın sonucu kent sakinleri ve tarihçiler arasında büyük heyecanla karşılanırken, üzerinden geçen süre zarfında tarihi mescidin yeniden inşa edilmesi yada restorasyonuna yönelik bir gelişme yaşanmadı. Hali hazırda büyük bir bölümü yıkılmış olan Mescid gelinen süreçte bakımsızlık ve kaçak kazılardan dolayı yok olma tehlikesi yaşıyor. Restore edilmesi beklenirken, tarihi önemi ile yetkililerden çok definecilerin dikkatini çeken tarihi yapı, gerçek tarihinin ortaya çıkmasıyla birlikte definecilerin hedefi haline geldi. Her geçen gün biraz daha tahrip edilen tarihi yapı tarihe karışmamak için adeta zamana ve ihmale direnirken, adeta göz göre göre yok oluyor. Her geçen gün yok olma tehlikesine bir adım daha yaklaşan 560 yıllık tarihi mescidin son hali ise içler acısı. Harap durumda olan tarihi mescid yeniden eski tarihi ihtişamına kavuşacağı günü bekliyor. "Vakit kaybedilmeden yeniden inşa edilmesi gereken bir yer" Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan BEÜ Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Demirtaş, mescit ile ilgili yaşanan gelişmenin Bitlis tarihi açısından sevindirici ancak geçen süre zarfında yapıya sahip çıkılmamış olmasının üzücü bir durum olduğuna dikkat çekti. Bölgede birçok tarihi alanın ve yapının bulunduğunu ifade ederek, tarihi yapıların sadece tescillenmesinin yeterli bir koruma sağlamadığına dikkat çeken Demirtaş, "Güroymak ilçemize bağlı Gölbaşı beldemizdeki tarihi mescid, Diyâdinî Hâkimleri Dönemine ait Rojkî Aşiretler Konfederasyonunun en önemli iki kolundan biri olan Kavalisi Aşiretine mensup Abdurrahman Kavalisî’nin oğlu Süleyman Ağa tarafından Hicri 870, Miladi 1465-1466 tarihinde inşa edilmiştir. Yani yaklaşık 560 yıllık bir mescitten bahsediyoruz. Söz konusu mescidin kitabesinin okunamaması nedeniyle bilgileri belli değildi. Ancak 2022 yılının Aralık ayında Prof. Dr. Vural Genç ile birlikte mescidin bulunduğu yere gidip incelemeler yaparak kitabesini okumuştuk. Kitabesinden inşa tarihi ve yapan kişi ile ilgili bilgilere ulaştık. Daha sonrasında içerisinde muhtemelen türbelerde yapılmış. Şuan baktığımız zaman mescidin duvarlarının bir kısmı ayakta olsa da büyük bir bölümü yıkılmış vaziyette. 2022 yılının Aralık ayında bizler bununla ilgili araştırmamızı yaptığımızda konu basına da yansımıştı. Bunun üzerine ilgili kurum amirleri bizleri arayarak konuyla yakından ilgilendiler, neler yapılabileceği hususunda görüşümüze başvurdular. Bizlerde konuya ilişkin fikirlerimizi ifade ettik. Bunun yeniden aslına uygun şekilde inşa edilmesi gerektiğini belirttik. Burası gerçekten vakit kaybedilmeden yeniden inşa edilmesi gereken bir yer. Çünkü buranın ilimiz, bölgemiz ve ülkemiz açısından en önemlisi tarihimiz açısından büyük bir önemi var. Bitlis geçmişte bir medeniyet ve ticaret şehri, medeniyetlerin beşiği, medeniyetlerin kavşağında yer alan bir şehirdi. Dolayısıyla Bitlis geçmiş dönemler de çok önemli bir şehirdi. Bu nedenle Bitlis’in geçmişteki o görkemini günümüze de yansıtmak açısından sahip olduğumuz bütün tarihi mekanları yeniden turizme kazandırma açısından ihya edilmesi gerekiyor. Çünkü Bitlis’in her tarafı bir tarih. Bu sebeple söz konusu mescid başta olmak üzere tüm bu tarihi alanların restore edilip ihya edilmesi, korunması gerekir ki Bitlis eski görkemine kavuşsun" diye konuştu.
Artvin Boğasını güreşlere hazırlıyor Artvin’de geleneksel olarak düzenlenen boğa güreşleri öncesi boğalar, farklı antrenman teknikleri kullanılarak güreşlere hazırlanıyor. 650 kiloluk ‘Kaçkar’ isimli boğa da güreşlere hazırlanıyor. Artvin merkez ve ilçelerinde her yıl geleneksel olarak düzenlenen boğa güreşleri, bölgede büyük bir sektör oluşturuyor. Baş, başaltı, büyük-orta, küçük-orta, ayak ve deste olmak üzere 6 kategoride gerçekleştirilen boğa güreşleri bölgede yoğun ilgi görüyor. Boğa yetiştiricileri, kentin 1200 rakımlı Kafkasör Yaylası başta olmak üzere farklı ilçe ve arenalarda boğalarını güreştiriyor. Ayrıca, 200 yıldır yaşatılan boğa güreşleri için besledikleri 400 ile 900 kilogram ağırlığında olan boğalara büyük özenle bakılıyor. Ot, saman, pekmez, kuru üzüm, arpa ve yumurta ile beslenen boğalar, antrenman yaptırılarak güreşlere hazırlanıyor. Boğalarını farklı antrenman teknikleriyle güreşlere hazırlayan boğa sahipleri, günlük yürüyüşün yanı sıra güç kondisyonu için ağırlık taşıtıyor. Barış Yazganoğlu ise bakıcılığını üstlendiği 650 kiloluk ‘Kaçkar’ isimli boğayı, şehrin önemli turizm merkezlerinde güreşlere hazırlıyor. Küçük yaştan beri boğacılıkla uğraştığını söyleyen Barış Yazganoğlu, "Kış ayı nedeniyle boğamı ilk kez dışarı çıkarttım. Boğam 7 yaşında Ardanuç Dalahet güreşlerinde birincilik elde etti. Şimdi sporunu burada yaptırıyorum. Evim burada, her gün boğamı yürütüyorum. İnşallah bu yılda güreşlerde başarı elde edeceğiz" dedi.