Yerel Haberler
Çankırı
Rektör Çiftçi’den Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a ziyaret: Bölgesel kalkınma ele alındı 19 Ocak 2025 Pazar - 16:07:07 Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Harun Çiftçi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ı ziyaret etti. Ziyarette, üniversitenin kamu-üniversite-sanayi iş birliği çerçevesinde yürüttüğü projeler ve bölgesel kalkınmaya yönelik katkıları ele alındı. Çankırı Karatekin Üniversitesi (ÇAKÜ) Rektörü Prof. Dr. Harun Çiftçi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ı Ankara’daki makamında ziyaret etti. Ziyarette, ÇAKÜ’nün kamu-üniversite-sanayi iş birliği çerçevesinde yürüttüğü projeler ve bölgesel kalkınmaya yönelik katkıları görüşüldü. ÇAKÜ’nün bölgeye sağladığı katkılarından memnun olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Çankırı Karatekin Üniversitesinin kamu ve sanayi iş birliklerini arttırarak bölgeye sağladığı katkıları memnuniyetle karşılıyorum. Bu tür girişimlere her zaman destek vermeye hazırız” ifadelerini kullandı. Bölgesel kalkınmaya katkı sunmayı hedeflediklerini söyleyen Rektör Çiftçi ise, “Üniversite olarak Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın belirlediği Türkiye Yüzyılı misyonuyla geleceği inşa etmeyi hedefliyoruz. Başarının, istikrarın, sürdürülebilirliğin, ekonominin, bilimin ve diğer pek çok unsurun yüzyılı olan Türkiye Yüzyılında üniversitemiz, milli çıkarları her şeyin üstünde tutarak ülkemize katma değer sağlayacak adımlar atmaktadır. Bu minvalde, yerel sorunlara çözüm üretme ve bölgesel kalkınmaya katkı sağlama vizyonu ile hareket ediyoruz. Kamu-üniversite-sanayi iş birliğiyle tarımdan enerjiye birçok alanda projeler geliştiriyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımızın desteğiyle bu çalışmalarımızı daha ileriye taşımayı hedefliyoruz” dedi.
17 Ocak 2025 Cuma - 12:02 Dr. Sarıkaya: “Glisemik indeksi düşük besinler daha uzun süre tok tutuyor” Glisemik indeks ile ilgili bilgiler veren Çankırı İl Sağlık Müdürü Dr. Hüseyin Sarıkaya, glisemik indeksi düşük besinler bireylerin daha uzun süre tok kalmalarını sağlarken, bu oranın yüksek olduğu besinlerde ise hızla acıkmakta olduklarını söyledi. Çankırı İl Sağlık Müdürü Dr. Hüseyin Sarıkaya, glisemik indeks ile ilgili önemli bilgiler verdi. Glisemik indeksi düşük besinlerin, bireylerin daha uzun süre tok kalmalarını sağladığını belirten Dr. Sarıkaya, bu oranın yüksek olduğu besinlerin ise kandaki insülin miktarını hızla yükseltmekte, bunun sonucunda da kan şekerinin hızla düşmesine neden olmakta ve kişinin besin almasına rağmen hızla acıkacağını söyledi. Glisemik indeksinin yüksek olduğu besinlerin pankreas dengesini bozacağını kaydeden Dr. Sarıkaya, diyabet, hipertansiyon ve damar sertliğine de yol açabileceğini söyledi. “Glisemik indeksi düşük besinler bireylerin daha uzun süre tok kalmalarını sağlarken bu oranın yüksek olduğu besinlerde ise hızla acıkmaktadır” Glisemik indeksinin yüksek olduğu besinlerin kandaki insülin miktarının hızla yükselteceğine değinen Dr. Sarıkaya, “Glisemik indeksi düşük besinler bireylerin daha uzun süre tok kalmalarını sağlarken bu oranın yüksek olduğu besinler kandaki insülin miktarını hızla yükseltmekte ve bunun sonucunda da kan şekerinin hızla düşmesine neden olmakta ve kişi besin almış olmasına rağmen hızla acıkmaktadır. Bu, bir yandan ani yükselen kan şekerinin vücutta depolanmasının beraberinde getirdiği yağlanma yani kilo almaya, bir yandan da durumu dengelemek isteyen pankreasın aşırı ve dengesiz çalışmayla insülin üretmesine ve sonuçta kan şekerindeki bu ani değişikliklerin yıllar içinde genetik yatkınlığı olan kişilerde diyabetin ortaya çıkmasına, hipertansiyona, damar sertliğine yol açmaktadır. Gıdaların glisemik indeksi, gıdaların yapısında bulunan maddelere ve miktarlarına bağlı olarak, besinlerin depolanma süresine bağlı olarak, gıdanın pişirilme süresine ve pişirilme yöntemine göre, yiyeceklerin hazırlanma aşamalarında görmüş olduğu işlemlere göre, gıdanın birlikte tüketildiği diğer gıda ve içeceklere göre, gıdanın tüketildiği sıcaklığına göre, besin maddesinin tüketilme hızına bağlı olarak, yiyeceklerin tazeliğine ve olgunluğuna bağlı olarak, gıdaların yetiştirildiği toprak ve iklim özelliklerine göre ve besinlerin bağırsaklarda sindirilme süresine bağlı olarak değişkenlik gösterir” dedi. Glisemik indeksinin yüksek ve düşük olduğu besinlere değinen Dr. Sarıkaya, “Glisemik indeksi yüksek besinler; beyaz ekmek, glikoz, haşlanmış patates, karpuz, kavun, mayasız buğday ekmeği, mısır gevreği, patates kızartması, patates püresi, haşlanmış pirinç, pirinç cipsi, pirinç krakeri, pirinç lapası, pişmiş havuç ve şekerli mısır. Glisemik indeksi düşük besinler ise fındık, badem, ceviz, baklagiller, kepekli pirinç, meyve, sebze, tam buğday ekmeği ve yoğurttur” diye konuştu.
Uzman doktorun darp edilmesine kınama
17 Mart 2024 Pazar - 13:44 Uzman doktorun darp edilmesine kınama Çankırı İl Sağlık Müdürü Dr. Hüseyin Sarıkaya, Çankırı Devlet Hastanesinde uzman doktorun darp edilmesini kınadı. Olay, dün gece saatlerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Çankırı Devlet Hastanesi Acil Servisine başvuran bir hastanın yakınları birimde görevli nöbetçi hekimler ve sağlık çalışanları ile tartıştı. Hasta yakınları daha sonra nöbetçi Uzm. Dr. U.O.’nun kafasının arkasına yumruk atarak darp etti. Hekimin beyaz kod vermesi üzerine adli rapor düzenlendi. Olaya karışan iki şahıs, polis ekiplerince gözaltına alındı. Yapılan saldırı ile ilgili açıklamada bulunan Çankırı İl Sağlık Müdürü Dr. Hüseyin Sarıkaya, “16 Mart 2024 tarihinde akşam saatlerinde Çankırı Devlet Hastanesi Acil Servisinde görev yapan Acil Tıp Uzmanı meslektaşımız bir hasta yakını tarafından sözlü ve fiziki olarak darp edildiğini üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayım. 7 gün 24 saat fedakarca görevlerini ifa etmeye çalışan sağlık çalışanlarımıza yönelik bu şiddet veya hakaret içerikli tavır, davranış veya tutum karşısında sessiz kalmayacağımızı hatırlatır, olayın faili ve failleri hakkında her tür hukuki sürecin takipçisi olacağımızı vurgulamak isteriz. Bu yapılan talihsiz şiddet eylemini kınıyor, insan sağlığının korunması ve hayatının devamı için 7 gün 24 mesai mefhumu gözetmeksizin özveri ile görevini ifa eden sağlık çalışanlarına yönelik yapılan bu tür eylemlerden üzüntü duyduğumuzu belirtmek istiyorum. Sağlık sektörü, en üst kalitede insanın sağlıklı yaşayabilmesine yönelik faaliyetleri gerçekleştiren büyük bir hizmet sektörüdür. Sağlıkta şiddet eylemlerin son bulması veya asgariye indirilmesi ve şiddet dilinin tüm topluma hakim olmaması hep birlikte verilecek mücadele ile sağlanacaktır. ‘Sağlık Hakkı’ güvence altına alınan anayasal bir hak olmakla birlikte bu hakkın doğru bir şekilde kullanılması hizmet alan ve hizmet sunan arasındaki ilişkiye doğrudan bağlıdır. Bu nedenledir ki hem sağlık çalışanları hem de hasta ve hasta yakınları yaptıkları tüm davranışlar ile bir bütün olarak bu hakkın kullanılmasını olumlu ya da olumsuz olarak etkilemektedirler. Sağlık teşkilatı olarak Bakanlığımızın aldığı hukuki-idari önlemlerle birlikte tüm gayretimiz sağlık hakkının sağlıklı bir şekilde kullanılmasına yöneliktir” dedi.
Büyük markalarla rekabet edemeyen ’yerel gazoz’lar unutulmaya yüz tuttu
17 Mart 2024 Pazar - 10:56 Büyük markalarla rekabet edemeyen ’yerel gazoz’lar unutulmaya yüz tuttu Ulusal markalarla rekabet şartlarını karşılayamayan yerel gazozlar unutulmaya yüz tutuyor. Türkiye’nin farklı illerinin ismi ile üretilen birçok yerel gazoz firması ulusal markalarla rekabet edemeyince unutulmaya yüz tuttu. 1980’li 1990’lı yıllardan beri üretimine devam eden birçok yerel markanın, rekabet şartlarını karşılayamaması sebebiyle üretimi durdu. Çankırı’da da hem yerli gazozu desteklemek hem de memleket ve çocukluk özlemi çekenler için farklı illerde üretilen yerli gazozları 20 metrekarelik dükkanında bir araya getiren Aybars Şentürk, Çankırı’da var olan 3 tane yerel gazoz markasından sadece kendi firmasının kaldığını söyledi. "Rekabet şartlarını karşılayamayan birçok firma maalesef üretimini durdurmak zorunda kaldı" Gazozun da Türkiye’nin bir milli içeceği olduğunu söyleyen Şentürk, “Ben dükkanıma gazoz getirmeden önce mutlaka tarihini ve içeriğini araştırıyorum. Müşteriler bana gazozu sorduğunda tüm özelliklerini söyleyebiliyorum. İçerisinde pancar şekeri bulunmayan gazozu buraya getirmiyorum. Beğenmediğim hiçbir ürünü buraya getirmiyorum. 1950’li yıllardan bu yana kesintisiz üretime devam eden gazozlar var. Tabii bunların sahipleri değişmiş, jenerasyonları değişmiş ama halen üretime devam eden gazozlar var. Yerel gazozların Türkiye’de bir talihsizliği var. Aslında milli içecek ayran olarak bilinir ama bizim bir milli içeceğimiz de gazozdur. Fakat şu an gündemde olan ulusal markalar Türkiye piyasasına girdikten sonra rekabet şartlarını karşılayamayan birçok firma maalesef üretimini durdurmak zorunda kaldı. 80’li, 90’lı yıllarda Çankırı’da bile 3 tane yerel gazoz üreticimiz varmış. Şu anda Çankırı’da sadece ben kaldım. Gazoz bende bir tutkuya dönüştü. Sadece ticari kazanç gözüyle bakmıyorum. Burası kendimi de mutlu eden bir noktaya dönüştü. Allah bize ömür verdiği sürece inşallah hizmet vermeye devam edeceğiz” dedi.
İl Sağlık Müdürü Dr. Sarıkaya:
14 Mart 2024 Perşembe - 13:26 İl Sağlık Müdürü Dr. Sarıkaya: Çankırı İl Sağlık Müdürü Dr. Hüseyin Sarıkaya, 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle açıklamalarda bulunarak, “Canımızı emanet ettiğimiz sağlık çalışanları da toplumda gerekli saygıyı ve hürmeti hak eden meslek grubudur” dedi. Çankırı İl Sağlık Müdürü Dr. Hüseyin Sarıkaya, ’14 Mart Tıp Bayramı’ çerçevesinde açıklamalarda bulundu. İlk kutlama, 14 Mart 1919’da işgal altındaki İstanbul’da gerçekleştiğini ve tıbbiye öğrencisi Hikmet Boran’ın katıldığı savaşı belirten Dr. Sarıkaya, tıbbiye 3. sınıf öğrencisi Hikmet Boran’ın önderliğinde, tıp okulu öğrencileri işgali protesto için toplanıp ve onlara devrin ünlü doktorları da destek verdiğini böylece tıp bayramı, tıp mesleği mensuplarının yurt savunma hareketi olarak başladığını söyledi. Toplumda saygı ve hürmet görmeyi hak eden meslek olduğunu kaydeden Dr. Sarıkaya, “En değerlimiz olan sağlığımızı canımızı emanet ettiğimiz sağlık çalışanları da toplumda gerekli saygıyı ve hürmeti hak eden meslek grubudur” dedi. Sağlık ordusunun bir neferi olmaktan her zaman gurur duyduğunu söyleyen Dr. Sarıkaya, “14 Mart 1827’de, II. Mahmut döneminde, Hekimbaşı Mustafa Behçet’in önerisiyle ilk cerrahhanenin, Şehzadebaşı’daki Tulumbacıbaşı Konağı’nda Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire adıyla kurulması, Türkiye’de modern tıp eğitiminin başladığı gün olarak kabul edilir. Okulun kuruluş günü olan 14 Mart, Tıp Bayramı olarak kutlanmaktadır. İlk kutlama, 14 Mart 1919 tarihinde işgal altındaki İstanbul’da gerçekleşmiştir. O gün, tıbbiye 3. sınıf öğrencisi Hikmet Boran’ın önderliğinde, tıp okulu öğrencileri işgali protesto için toplanmış ve onlara devrin ünlü doktorları da destek vermiştir. Böylece tıp bayramı, tıp mesleği mensuplarının yurt savunma hareketi olarak başlamıştır" dedi. Sağlık çalışanlarının görevlerini büyük fedakarlıkla yaptığını kaydeden Sarıkaya, "Tıp, insan yaşamına duyulan sevginin, anlayışın, merhametin, adanmışlığın ve fedakarlığın sembolü olmuş bir meslektir. Bu fedakar meslek grubu vatanımızın savunması dahil konusu insan olan tüm alanlarda ön saflarda yerini almıştır. İnsan varlıkların en değerlisi ve üretilen her hizmetin odak noktasıdır. Sağlıklı olmayan bir insan üretemez sağlık dışında üretilen bir hizmet den fayda göremez çünkü sağlık, yaşamanın, mutluluk ve huzurun vazgeçilmez bir unsurudur. En değerlimiz olan sağlığımızı, canımızı emanet ettiğimiz sağlık çalışanları da toplumda gerekli saygıyı ve hürmeti hak eden meslek grubudur. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın düsturunca bir canı kurtarmayı, bütün insanlığı kurtarmakla eşdeğer sayan anlayışın sahipleri olan gece gündüz insanlarımızın sağlığı için bu kutsal mesleği icra eden başta hekimlerimiz olmak üzere tüm sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramını kutluyorum. Sağlık Ordusunun bir neferi olmaktan her zaman onur ve gurur duyuyorum” diye konuştu.
Çankırı’da sıra dışı seçim çalışması: Scooter’ıyla sokak sokak gezerek oy istiyor
12 Mart 2024 Salı - 15:52 Çankırı’da sıra dışı seçim çalışması: Scooter’ıyla sokak sokak gezerek oy istiyor Çankırı’da bağımsız belediye başkan adayı olan Gökhan Taşcı, scooter’ıyla sokak sokak gezip oy istiyor. Çankırı Belediyesi başkanlığı için bağımsız adayı olan endüstri mühendisi Gökhan Taşcı, propagandası için farklı bir yol seçti. Kentte gürültü kirliliğinden rahatsız olan vatandaşlar için kendi kullandığı elektrikli scooter ile seçim çalışması yapan Taşcı, elektrikli scooter ile sokak sokak gezerek seçim çalışması yapıyor. “21. yüzyılda seçim otobüsleri yerine scooterim ile seçim çalışmalarımı yürütmekteyim” Gürültü kirliliğine karşı scooter ile gezdiğini söyleyen Taşcı, “Çankırı Belediyesine bağımsız başkan adayı oldum. 21. yüzyılda seçim otobüsleri yerine scooterim ile seçim çalışmalarımı yürütmekteyim. Vatandaşlardan olumlu tepkiler alıyorum. Onlarda gürültü kirliliğinden aşırı rahatsızlar. Temiz enerji ve Çankırı’nın kanayan yarası trafik sorunu için kullanıyorum. Kentin en uzak noktasına bile scooterim ile gitmekteyim. ‘Neden lüks araçla değil de scooter ile’? diye soruyorlar. Lüks araçla da gezebilirim ama ben vatandaşın içinde scooter ile daha mutluyum. İlk projelerimden birisi de 7 yıldır yapılmayan lise kavşağının sözünü aldım gelir gelmez çalışmalara başlayacağım” dedi. “Hem havayı kirletmiyor hem de halktan birisi gibi” Başkan adayının seçim konseptini beğenen Mehmet Çaldar ise “Herkes seçim otobüsleri ile siyaset yaparken başkanın scooter ile gezmesi beni çok cezbetti. Hem havayı kirletmiyor hem de halktan birisi gibi” dedi.