Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Yerel Haberler
İstanbul
Ankara
İzmir
Bursa
Antalya
Trabzon
Tüm Şehirler
Adana
Adıyaman
Afyon
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şanlıurfa
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Çankırı
Dr. Sarıkaya: “Glisemik indeksi düşük besinler daha uzun süre tok tutuyor”
17 Ocak 2025 Cuma - 12:02:27
Glisemik indeks ile ilgili bilgiler veren Çankırı İl Sağlık Müdürü Dr. Hüseyin Sarıkaya, glisemik indeksi düşük besinler bireylerin daha uzun süre tok kalmalarını sağlarken, bu oranın yüksek olduğu besinlerde ise hızla acıkmakta olduklarını söyledi. Çankırı İl Sağlık Müdürü Dr. Hüseyin Sarıkaya, glisemik indeks ile ilgili önemli bilgiler verdi. Glisemik indeksi düşük besinlerin, bireylerin daha uzun süre tok kalmalarını sağladığını belirten Dr. Sarıkaya, bu oranın yüksek olduğu besinlerin ise kandaki insülin miktarını hızla yükseltmekte, bunun sonucunda da kan şekerinin hızla düşmesine neden olmakta ve kişinin besin almasına rağmen hızla acıkacağını söyledi. Glisemik indeksinin yüksek olduğu besinlerin pankreas dengesini bozacağını kaydeden Dr. Sarıkaya, diyabet, hipertansiyon ve damar sertliğine de yol açabileceğini söyledi. “Glisemik indeksi düşük besinler bireylerin daha uzun süre tok kalmalarını sağlarken bu oranın yüksek olduğu besinlerde ise hızla acıkmaktadır” Glisemik indeksinin yüksek olduğu besinlerin kandaki insülin miktarının hızla yükselteceğine değinen Dr. Sarıkaya, “Glisemik indeksi düşük besinler bireylerin daha uzun süre tok kalmalarını sağlarken bu oranın yüksek olduğu besinler kandaki insülin miktarını hızla yükseltmekte ve bunun sonucunda da kan şekerinin hızla düşmesine neden olmakta ve kişi besin almış olmasına rağmen hızla acıkmaktadır. Bu, bir yandan ani yükselen kan şekerinin vücutta depolanmasının beraberinde getirdiği yağlanma yani kilo almaya, bir yandan da durumu dengelemek isteyen pankreasın aşırı ve dengesiz çalışmayla insülin üretmesine ve sonuçta kan şekerindeki bu ani değişikliklerin yıllar içinde genetik yatkınlığı olan kişilerde diyabetin ortaya çıkmasına, hipertansiyona, damar sertliğine yol açmaktadır. Gıdaların glisemik indeksi, gıdaların yapısında bulunan maddelere ve miktarlarına bağlı olarak, besinlerin depolanma süresine bağlı olarak, gıdanın pişirilme süresine ve pişirilme yöntemine göre, yiyeceklerin hazırlanma aşamalarında görmüş olduğu işlemlere göre, gıdanın birlikte tüketildiği diğer gıda ve içeceklere göre, gıdanın tüketildiği sıcaklığına göre, besin maddesinin tüketilme hızına bağlı olarak, yiyeceklerin tazeliğine ve olgunluğuna bağlı olarak, gıdaların yetiştirildiği toprak ve iklim özelliklerine göre ve besinlerin bağırsaklarda sindirilme süresine bağlı olarak değişkenlik gösterir” dedi. Glisemik indeksinin yüksek ve düşük olduğu besinlere değinen Dr. Sarıkaya, “Glisemik indeksi yüksek besinler; beyaz ekmek, glikoz, haşlanmış patates, karpuz, kavun, mayasız buğday ekmeği, mısır gevreği, patates kızartması, patates püresi, haşlanmış pirinç, pirinç cipsi, pirinç krakeri, pirinç lapası, pişmiş havuç ve şekerli mısır. Glisemik indeksi düşük besinler ise fındık, badem, ceviz, baklagiller, kepekli pirinç, meyve, sebze, tam buğday ekmeği ve yoğurttur” diye konuştu.
16 Ocak 2025 Perşembe - 19:00
Durdurulan araçta yüzlerce sentetik ecza hapı ele geçirildi: 2 tutuklama
Çankırı’da polis ekiplerince durdurulan bir araçta bin 407 adet uyuşturucu madde ele geçirildi. Olayla ilgili gözaltına alınan 3 şüpheliden 2’si tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Çankırı İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürülüğü ekiplerince uygulama noktasında durdurulan bir araçta arama yapıldı. Ekipler, yaptığı aramada bin 407 ade sentetik ecza hapı ele geçirdi. Olayla ilgili araç içerisinde bulunan 3 şahıs gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan şahıslar adliyeye sevk edildi. Hakim karşısına çıkartılan 3 şahıstan 2’si tutuklandı.
15 Ocak 2025 Çarşamba - 14:21
Rektör Çiftçi: "ÇAKÜ Suriye’nin yeniden yapılanması noktasında, bir yükseköğretim seferberliği içerisinde de olacaktır"
Son dönemde uluslararası alanda yaptığı projelerle dikkat çeken Çankırı Karatekin Üniversitesi, farklı ülkelerle yaptığı iş birlikleri ile akademik alanda önemli başarılara imza atıyor. Üniversitenin önemli bir tecrübeye sahip olduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Harun Çiftçi, "Üniversitemiz sadece Afrika ülkeleri değil, Orta Doğu’da, Suriye’nin yeniden yapılanması noktasında, bir yükseköğretim seferberliği içerisinde de olacaktır" dedi. Çankırı Karatekin Üniversitesi’nin (ÇAKÜ) Rektörü Prof. Dr. Harun Çiftçi, son dönemde üniversitenin ön plana çıktığı uluslararasılaşma çalışmaları ile ilgili bilgi verdi. Rektör Çiftçi, Çankırı Karatekin Üniversitesi’nin en önemli özelliğinin insan odaklı ve dönüşüme açık olması olduğunu belirtti. 2021 yılında göreve başladıklarında akredite edilmiş hiçbir programın olmadığına değinen Çiftçi, 12 programın akredite edildiğini söyledi. ÇAKÜ’nün uluslararasılaşma noktasında ciddi bir potansiyelinin olduğunu kaydeden Çiftçi, sadece Afrika’da değil, Suriye’nin yapılanması noktasında akademik destek sağlayabileceklerini ifade etti. “12 programımız akredite edilmiş oldu” Akredite oranlarının daha da yükseleceğini söyleyen Çiftçi, “Çankırı Karatekin Üniversitesi’nin en önemli özelliği, insan odaklılığının yanında, dönüşüme en açık olan üniversitelerden birisi. Akreditasyon süreçleri ile ilgili yükseköğretim kurumlarında bir hareketlenme başladı. Göreve geldiğimiz 2021 yılında akredite edilmiş programımız yokken, bugün 12 programımız akredite edilmiş oldu. 7 programımız ön lisans düzeyinde. Onların da belgelerini aldık. 5 programımız ise lisans düzeyinde, onlarında belgelerini inşallah değerlendirmeler tamamlanınca yakın bir süreçte alacağız. Biz ortaya ciddi hedefler koyuyoruz. Üniversitemizin odağına baktığımızda, sağlık alanındaki öğrenci sayımız ve çeşitliliği oldukça fazla. Bu yüzden sağlık alanında da bir cazibe merkezi olması için önümüzdeki yıl tüm sağlık ile ilgili programlarımızı akredite etmek istiyoruz. Akreditasyon, eğitimin niteliğini ve kalitesinin en önemli özelliği. Bu vesile ile eğitimimizin niteliği noktasında kendimizi ifade etmek istersek, akreditasyon belgelerini mümkün olduğu kadar bölümlere yaymak zorundayız. Özellikle birçok kurumsallaşmış ve eskiye dayalı üniversitelere baktığımızda, akreditasyon yüzdeleri yüzde 10 civarında. Şu anki süreçte bile bizim akreditasyon oranımız yüzde 15’lerde. Tabii bu oranları ilerleyen süreçlerde yüzde 40’lara kadar çıkartmak istiyoruz. Bizim avantajımız ise üniversiteye nitelikli öğrenci gelecek. Ayrıca, öğrenciler burada belge sahibi olunca Avrupa’nın birçok yerinde geçerliliği olacak” dedi. “Orta Doğu’da, Suriye’nin yeniden yapılanması noktasında, bir yükseköğretim seferberliği içerisinde de olacağız” İhtiyaç halinde çeşitli ülkelerin akademik anlamda yanlarında olabileceklerini belirten Çiftçi, “Ayrıca üniversitemiz, birçok hedeflerini gerçekleştirmenin mutluluğunu da yaşamakta. Özellikle, üniversitemizde fiziki altyapılar noktasında ciddi yatırımlar var. Birçok yatırımın bir sonraki dönemlere ertelendiği süreçte, bizim üniversitemizde sanki yeni bir üniversite açılıyormuşçasına inşaatlarımız yoğun bir şekilde devam etmektedir. Üniversiteler toplumla buluşmalı, toplum ile iç içe olmalıdır. Bu yüzden üniversitemizi insanlara yakın bir duruma da getirmek istiyoruz. Başta Sudan olmak üzere Cibuti, Etiyopya, Somali gibi bize ihtiyaç duyulan her ülkenin yükseköğretim kurumları olarak yanlarında olmak zorundayız. Dolayısıyla bu alanda tecrübesi olan Çankırı Karatekin Üniversitesi’nin de bu işi seve seve yapacağını da ifade etmek isterim. ÇAKÜ sadece Afrika ülkeleri değil, Orta Doğu’da, Suriye’nin yeniden yapılanması noktasında, bir yükseköğretim seferberliği içerisinde de olacaktır. Uluslararasılaşma noktasında da üniversitemizin ciddi bir potansiyeli var. Uluslararasılaşmanın sadece gelen öğrenciler ve akademisyenler için değil, aynı zamanda uluslararası düzeyde etkinlikler ve kongreler düzeyinde de olması için çaba sarf ediyoruz” diye konuştu.
14 Ocak 2025 Salı - 09:41
Bakır bazlı hidrazon bileşiği ile meme kanserine karşı yeni umut
Çankırı Karatekin Üniversitesi ve Ahi Evran Üniversitesi’nden kimyager, biyolog ve fizikçi akademisyenlerin bir araya geldiği ekip, bakır bazlı yeni bir hidrazon bileşiği sentezleyerek meme kanseri tedavisinde potansiyel bir ilaç olarak kullanılabileceğini ortaya koydu. Çankırı Karatekin Üniversitesi ve Ahi Evran Üniversitesi’nden kimyager, biyolog ve fizikçi akademisyenlerden oluşan bir ekip, bakır bazlı yeni bir hidrazon bileşiği sentezledi. Araştırma sonucunda, bu bileşiğin meme kanseri tedavisinde potansiyel bir ilaç olarak kullanılabileceği tespit edildi. Laboratuvar ortamında yapılan çalışmada, meme kanserine yakalanmış 50 yaşındaki bir kadından alınan insan hücreleri test edildi. Yapılan testte, hücrenin büyümesinin engellenmesi gözlemlendi. Sentezledikleri bakır bazlı bileşiğin potansiyel bir yerli ilaç olabileceğini belirten Çankırı Karatekin Üniversitesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çiğdem Yüksektepe Ataol, hem meme kanserine umut, hem de yerli ilaç portföyünün genişletilmesi ve maliyetlerin düşürülmesi açısından önemini vurguladı. “Bakır komplekslerinin meme kanseri tedavisinde önemli bir yer aldığını düşünüyoruz” Bakırın çinko ve demirden sonra gelen önemli bir element olduğunu kaydeden Prof. Dr. Çiğdem Yüksektepe Ataol, “Çankırı Karatekin Üniversitesi ve Ahi Evran Üniversitesi’nden kimyager, biyolog ve fizikçi arkadaşlarımızla bir ekip oluşturduk. Uzun zamandır bu konular üzerine çalışmalar yürütüyoruz. Hidrazon ve metal kompleklerinin antibakteriyel ve antikanser çalışmaları üzerinde önemli bir yeri olduğunu biliyoruz. Biz de bu sebeple hidrazon bileşiğini içeren bakır bazlı yeni bir bileşik sentezledik. Bu sentezimiz ile Dünya Sağlık Örgütü’nün insan sağlığını ciddi anlamda tehdit eden ve birden fazla antibiyotiğe direnç gösteren bakteri türlerine etkisini inceledik. Ardından ise antikanser çalışmalarına odaklandık. Aslında bakır, insan vücudunda çinko ve demirden sonra gelen üçüncü önemli bir element. Bakır komplekslerinin yan etkileri oldukça düşük ve hücresel direnç gösterme riski az. Bu yüzden bakır komplekslerinin meme kanseri tedavisinde önemli bir yer aldığını düşünüyoruz. Biz de bakır komplekslerini içeren bir birleşik sentezleyerek aslında yeni bir ilaç ve meme kanserini tedavi edici bir potansiyel oluşturacağını düşünüyoruz. Yaptığımız bileşiği, insan hücresi olan MDA-MB-231 meme kanseri hücre hattı üzerinde test ettik. Bu, geç evrede ortaya çıkan güçlü, negatif ve agresif kanser hücresi. Çalışmalarımızda bu birleşiklerimizin sitotoksisite sonuçları kontrol grubuna kıyasla bileşiğin kanser hücrelerindeki büyümeyi, düşük dozlarda bile durdurduğunu ortaya koyuyor” dedi. “Bizim test sonuçlarımızda hücrenin büyümesini engellemesine dair sonuçlarımız var” Yapılan testler sonucunda hücrenin büyümesinin engellendiği görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Çiğdem Yüksektepe Ataol, “Aslında yaptığımız bileşiğin potansiyel bir yerli ilaç olması yönünde yenilikçi bir alternatif oluşturduğunu düşünüyoruz. Meme kanserinin tedavi yöntemleri var. Ama tabii ki gerekli testlerin yapılması lazım. Bizim yaptığımız bu çalışma sadece laboratuvar ortamında. Ama insan hücresi üzerinde, kansere yakalanmış 50 yaşındaki bir kadından alınmış olan kanser hücresi üzerinde çalışmalar yaptık. Biz sadece laboratuvar ortamındaki etkisini gördük. Daha fazla denemelere ihtiyacımız var. Daha fazla denemeler yapıldıktan sonraki amacımız, patentli üretim aşamasına taşımak. Bu yüzden ekibimiz ile bir TÜBİTAK projesi içerisindeyiz. TÜBİTAK’ın öncelikli alanları arasında yer alıyor, Birleşmiş Milletlerin sürdürülebilir kalkınma amaçlarına katkı sağlıyor. Bu çalışmanın ülke ekonomisine de büyük bir katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Yerli ilacın üretimi ile Türkiye ilaç portföyüne yüksek katma değerli ürünlerin dahil edilmesi gerekiyor. Böyle ürünlerin dahil edilmesi ile beraber yerli ilaç üretimi teşvik edilecek ve maliyette düşecek. Bizim test sonuçlarımızda hücrenin büyümesini engellemesine dair sonuçlarımız var. Tabii ki klinik sonuçlarda da yan etkileri ve detayına bakılması gerekir. Bu çalışmanın ülke ekonomisine de büyük bir katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Yerli ilacın üretimi ile Türkiye ilaç portföyüne yüksek katma değerli ürünlerin dahil edilmesi gerekiyor. Böyle ürünlerin dahil edilmesi ile beraber yerli ilaç üretimi teşvik edilecek ve maliyette düşecek. Bizim test sonuçlarımızda hücrenin büyümesini engellemesine dair sonuçlarımız var. Tabii ki klinik sonuçlarda da yan etkileri ve detayına bakılması gerekir” diye konuştu.
04 Mayıs 2024 Cumartesi - 12:15
Meteorolojiden Çankırı için zirai don uyarısı
Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, Çankırı’da 5-7 Mayıs tarihleri arasında beklenen zirai don sebebiyle yaşanabilecek olumsuzluklara karşı dikkatli olunması istendi. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Çankırı için 5-7 Mayıs tarihleri arasında zirai don tahmininde bulundu. Açıklamada, don sebebiyle zirai faaliyetlerle uğraşan çiftçiler olmak üzere ilgililer ve vatandaşların dikkatli ve tedbirli olunması istendi.
03 Mayıs 2024 Cuma - 19:48
Hastanın eşi doktoru darp etti: 1 gözaltı
Çankırı'da devlet hastanesinde görevli doktor, bir hastanın eşi tarafından darp edildi. Olayla ilgili saldırgan gözaltına alındı.
03 Mayıs 2024 Cuma - 16:41
Otomobil içerisinde silahla vurulmuş halde ölü bulundu
Çankırı’da yol kenarında duran otomobilde 26 yaşındaki genç, silahla vurulmuş halde ölü bulundu. Olay, il merkezi Ovacık grup yolunda meydana geldi Edinilen bilgiye göre, yol üzerinde duran 06 MIC 401 plakalı otomobil içerisinde Emre Melek’in (26) cansız bedenine rastlayan vatandaşlar, durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde Melek’in tabanca ile başından vurularak hayatını kaybettiği tespit edildi. Olay yeri ekiplerinin incelemesinin ardından Melek’in cansız bedeni hastane morguna kaldırıldı. Olayla ilgili inceleme başlatıldı.
03 Mayıs 2024 Cuma - 16:39
Çankırı’da silahla vurulan genç aracında ölü bulundu
Çankırı’da yol kenarında duran otomobilde 26 yaşındaki genç silahla vurulmuş halde ölü bulundu. Olay, il merkezi Ovacık grup yolunda meydana geldi Edinilen bilgiye göre, yol üzerinde duran 06 MIC 401 plakalı otomobil içerisinde Emre Melek’in (26) cansız bedenine rastlayan vatandaşlar, durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde Melek’in tabanca ile başından vurularak yaşamını yitirdiği tespit edildi. Olay yeri ekiplerinin incelemesinin ardından Melek’in cansız bedeni hastane morguna kaldırıldı. Olayla ilgili inceleme başlatıldı. (BG-MK-
03 Mayıs 2024 Cuma - 12:17
Çankırı’da 2 yılda 2 bin 692 kalp ve damar hastasına işlem yapıldı
Çankırı’da 2 yıl içerisinde 2 bin 692 kalp ve damar hastasına işlem yapıldı. Çankırı İl Sağlık Müdürü Dr. Hüseyin Sarıkaya, koroner anjiyografi ünitesinin kurulması ile birlikte hastaların il dışına yapılan sevklerinin büyük bir oranda azaldığını söyledi. Çankırı İl Sağlık Müdürlüğü Kalp ve Damar Hastalıkları Birimi 1 tıbbi sekreter, 1 bilgi işlem personeli, 4 radyoloji teknisyeni, 11 hemşire, 4 kardiyoloji uzmanı ve 1 kalp damar cerrahisi uzmanı ile hizmet vermeye devam ediyor. Çankırı Devlet Hastanesi’nde kurulan Koroner Anjiyografi bölümün katkısıyla Ünitede 2 yılda 2 bin 637 hastaya hizmet verilip 2 bin 692 hastaya ise işlem yapıldı. “Hastanemizden il dışına yapılan sevkler de büyük bir oranda azalmıştır” Kalp sağlığı için en iyi hizmeti vermeye çalıştıklarını belirten Çankırı İl Sağlık Müdürü Dr. Hüseyin Sarıkaya, “İlimiz için önemli bir yatırım olan Anjiyografi Ünitesinin açılış tarihten itibaren toplam 2 bin 37 hastaya hizmet verilmiş ve 2 bin 692 işlem yapılmıştır. 7 gün 24 saat hizmet veren bu kazanım ile hastanemizden il dışına yapılan sevkler de büyük bir oranda azalmıştır. Çankırı halkımızın kalp sağlığı açısından en iyi ve en kaliteli hizmeti alması bizim için önemlidir” diye konuştu.
03 Mayıs 2024 Cuma - 11:03
Yaşlı kadının evi yangında küle döndü: Kundaklandığını iddia etti
Çankırı’da çıkan yangında yaşlı kadının yaşadığı ev kullanılmaz hale geldi. Yangının kundaklama sebebiyle çıktığını iddia eden kadın, “O anda burada olsam beni öldüreceklerdi. Bunu bana kim yaşattıysa aynı acıyı yaşasın” dedi. Olay, 30 Nisan’da Çankırı’nın Merkez ilçesine bağlı Süleymanlı köyünde meydana gelmişti. Edinilen bilgiye göre, gece saatlerinde köyde yaşayan Havva Sonkaya’nın evinde bilinmeyen bir sebeple yangın çıktı. Kısa sürede büyüyen yangın tüm evi sardı. İhbar üzerine olay yerine gelen ekipler tarafından yangın kontrol altına alınarak söndürüldü. Yangında yaşlı kadının evinde büyük çapta maddi hasar meydana gelirken, tüm eşyaları yandı. Kundaklama iddiası: Yangın anı kameraya yansıdı Yaşanan yangınla ilgili konuşan Havva Sonkaya ve çocukları, evin husumetlileri tarafından kundaklandığını iddia etti. Jandarma ekipleri tarafından yangınla ilgili inceleme başlatılırken, yangının çıkış anı ise güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde bir kişinin evin önünde hareket ettikten sonra yangının çıktığı görülüyor. "Üzerimdeki elbiselerimden başka hiçbir şeyim kalmadı" Yangın esnasında şans eseri evde olmadığını söyleyen yaşlı kadın, evindeki tüm eşyalarının yandığını ve sadece üzerindeki elbiselerinin kaldığını belirtti. Kalacak yeri kalmadığını söyleyen Havva Sonkaya, “Evimin yandığını yakınlarımdan duydum. Duyar duymaz şoka girdim, ağladım. Şans eseri kardeşimin evine gitmiştim, bu evde olsaydım kesin ölürdüm. Kendimi yanan eve attım, eşyalarımı kurtaracaktım, insanlar beni tuttu. Yeter artık, bunları bize kim yaşatıyor? Ben nerede kalacağım, tek başıma ortada kaldım. Evimizi kim yaktı, ocağımızı kim söndürdü? Ben ne yapacağım, nerede kalacağım? İşim, gücüm, maddi durumum yok. İçeride hiçbir şey kalmadı. Bir yorgan bile yok, maddi manevi her şey kül oldu. Üzerimdeki elbiselerimden başka hiçbir şeyim kalmadı. Bu ev ileride yapılıp burada yaşarsam belki de beni öldürürler. O anda burada olsam beni öldüreceklerdi. Bunu bana kim yaşattıysa aynı acıyı yaşasın” dedi. “Yatak odasını yakıp bizim ölmemizi istediler" Yangının yatak odasında başlamasının kendilerini şüphelendirdiğini ifade eden Havva Sonkaya’nın oğlu Muhammet Hotoğlu, “2023 yılının 10. ayında erkek kardeşimi ayrıldığım kadının davasına şahit olarak yazdırdım. 11 ayda ise kardeşimi sopalarla dövüp darp ettiler. Bu darbın sonucunda mahkememiz devam ederken bu yangın olayı oldu. Biz kişileri evimizi yakarken görmedik ama bu olayların peş peşe oluşunun sebebinin bunlar olduğunu kendileri olmasa bile yaptıranların onlar olduğunu düşünüyoruz. Yangın yatak odasından başlatılmış. Orada da annem kalıyordu. Annemin de evde olmaması bizim için çok büyük teselli oldu. Annem evde olsa ölecekti. Muhtemelen gelen kişiler yatak odasını yakıp bizim ölmemizi istediler. Şu an annemiz ortada kaldı. Bizim yanımızdan başka gidecek hiçbir yeri yok. Bunu yapanların bulunmasını ve içimizdeki acının dinmesini istiyoruz. Evin içinde bir insanın yaşamını devam ettirebilmesi için gereken ne varsa her şey içeride mevcuttu. Şu anda yaşanamayacak bir hale geldi” diye konuştu. “Bu olayların devamı gelmesinden korkuyoruz” Olayın kundaklama olduğunu iddia eden ve devamının gelmesinden korktuklarını belirten Havva Sonkaya’nın diğer oğlu Metin Hotoğlu, “Annemin şans eseri kardeşinin yanına gittiği esnada evimiz yanıyor. 2023 yılının 11. ayında 3 kişi tarafından darp edilmiştim. Daha sonra da bu olay yaşandı. Bunlar tehditlerin, şantajların devamı. Bu olayların devamı gelmesinden korkuyoruz. Paralarımızı birleştirip anneme doğduğu, büyüdüğü yerden bu evi aldık ama durumu görüyoruz” şeklinde konuştu.
02 Mayıs 2024 Perşembe - 17:07
Çankırı’da yağış etkili oldu
Çankırı’da kuvvetli rüzgar ve yağmur yağışı kısa süreli etkili oldu. Çankırı’da etkili olan yağmur yağışı hayatı olumsuz etkiledi. Bazı cadde ve sokaklarda su birikintileri oluşurken, yağış yerini kısa sürede serin ve bulutlu havaya bıraktı.
01 Mayıs 2024 Çarşamba - 13:38
Çankırı’da 1 Mayıs coşkusu
Çankırı’da 1 Mayıs İşçi Bayramı, coşkuyla kutlandı. Kutlamalar dron ile görüntülendi. Çankırı’da işçiler ‘1 Mayıs İşçi Bayramı’’nda işçiler Kucaklama taşında toplanarak kent meydanına kadar yürüdü. Sloganlar eşliğinde yürüyen kalabalık daha sonra meydanda toplandı. Yapılan konuşmaların ardından programa katılanlar davul zurna eşliğinde halaylar çekti. Kutlamalar dron ile görüntülendi. Bedirhan Göksu
30 Nisan 2024 Salı - 19:41
Çankırı’da dolu yağışı etkili oldu
Meteorolojinin uyarısının ardından Çankırı’nın Çerkeş ilçesinde dolu yağışı etkili oldu. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün kuvvetli yağış tahmininde bulunarak ’sarı’ kodla olumsuzluklara karşı uyardığı Çankırı’nın Çerkeş ilçesinde dolu yağışı etkili oldu. Etkili olan dolu yağışı bir süre sonra yerini sağanak yağışa bıraktı. Yağışların yarın akşama kadar il genelinde etkili olması bekleniyor.
30 Nisan 2024 Salı - 17:24
Çankırı’da ihracat artış gösterdi
Çankırı’da Mart ayında yapılan ihracat 37 milyon 442 bin dolar olarak açıklandı. Mart ayı ihracatının geçen yılın aynı ayına göre yüzde 14,0 arttı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından verilen bilgiye göre, Çankırı’da ihracat geçen yılın Mart ayına göre yüzde 14,0 arttı. 2024 yılı Mart ayında Çankırı’dan yapılan ihracat 37 milyon 442 bin dolar olarak açıklandı. Mart ayı ihracatının geçen yılın aynı ayına göre yüzde 14,0 arttı. Çankırı’nın ithalatı ise 12 milyon 660 bin dolar ile geçen yılın aynı ayına göre yüzde 0,4 azaldı. Mart ayında İhracatın ithalatı karşılama oranı ise yüzde 295,8 oldu. Çankırı’dan gerçekleşen ihracatın "ISIC Rev4" ürün sınıflamasına göre dağılımı incelendiğinde ilk sırada 27 milyon 526 bin dolar ile iç ve dış lastik imalatı ürün grubu yer aldı. Bu ürün grubunu 5 milyon 205 bin dolar ile makarna, şehriye, kuskus ve benzeri unlu mamullerin imalatı ve 1 milyon 291 bin dolar ile ana demir ve çelik imalatı ürün grubu takip etti. Mart ayında Çankırı’dan ISIC Rev4 sınıflamasına göre 51 farklı ürün grubundan ihracat gerçekleşti. İthalat ise 59 farklı ürün grubunda gerçekleşti.
30 Nisan 2024 Salı - 14:17
Fırtınada bir minaresi devrilen caminin diğer minaresinin kontrollü yıkımı tamamlandı
Çankırı’da, kuvvetli rüzgar sebebiyle bir minaresi devrilen caminin diğer minaresinin kontrollü yıkımı sona erdi. Minaresiz kalan cami dron ile havadan görüntülendi. Çankırı’da 20 Nisan’da meydana gelen fırtına sebebiyle il merkezi Yeni Mahalle Taş Mescid Caddesi’nde bulunan Bademlik Camii’nin iki minaresinden biri yıkıldı. Geriye kalan diğer minarenin de herhangi bir risk oluşturmaması için kontrollü yıkımına karar verildi. Alınan karar sonrasında, ekiplerin 4 günlük çalışması ile minarenin yıkımı tamamlandı. Minaresiz kalan Bademlik Camii dron ile havadan görüntülendi.
30 Nisan 2024 Salı - 11:15
İl Sağlık Müdürü Dr. Sarıkaya: “Çocuklarını aşılatmak ebeveynlerin en önemli sorumluluklarından biridir”
Dünya Aşı Haftası dolayısıyla açıklamalarda bulunan Çankırı İl Sağlık Müdürü Dr. Hüseyin Sarıkaya, “Çocuklarını aşılatmak ebeveynlerin en önemli sorumluluklarından biridir” dedi. Çankırı İl Sağlık Müdürü Dr. Hüseyin Sarıkaya, ‘Dünya Aşı Haftası’ çerçevesinde açıklamalarda bulundu. Aşılamanın her çocuk için hayati olduğunu ifade eden Dr. Sarıkaya, her çocuğun sağlıklı yaşama hakkı olduğunu ve çocuklarını aşılatmak ebeveynlerin en önemli sorumluluklarından biri olduğunu söyledi. “Aşılama her çocuk için hayatidir” Aşılanmanın ihtimal ölümcül bir hastalıkların önüne geçeceğini ifade eden Dr. Sarıkaya, “Her yıl Nisan ayının son haftasında kutlanan Aşı Haftası’nın amacı, aşılamanın önemi hakkında toplumsal farkındalığı arttırmak ve daha fazla çocuğun ve yetişkinin aşıyla önlenebilir hastalıklardan korunmasını, bu hastalıklardan kaynaklanan sekellerin ve ölümlerin önlenmesini sağlamaktır. Geçtiğimiz 50 yılda GBP oldukça gelişmiş ve küresel sağlık durumunu yeniden şekillendiren önemli başarılara ulaşmıştır. İnsanlık tarihinde büyük salgınlara ve ölümlere yol açan pek çok hastalık günümüzde aşılama sayesinde görülmemektedir. 1977 yılında çiçek hastalığının ortadan kaldırılması bu başarıların en önemlilerinden biridir. Aşılamanın bireyin korunması yanında toplum sağlığının korunmasına da etkisi vardır. Toplumun belli bir bölümünün herhangi bir yolla bir etkene karşı bağışık olması halinde bulaşma zincirinin kırılacağı ve yayılımın duracağı kabul edilmektedir. Bu duruma kitlesel immünite ya da toplumsal bağışıklık adı verilir. Kitlesel immünite, bir popülasyonun büyük bir yüzdesi bir enfeksiyona karşı bağışıklık kazandığında, enfeksiyon zincirinin kırılması sonucu hastalık oluşturan etkenin ortamda bulunamamasından kaynaklı, dolaylı bir korunma şeklidir. Böylece aşılanamayan ya da aşıya karşı yeterli bağışıklık oluşturamayan bireyler de korunmuş olur. Aşılama her çocuk için hayatidir, her çocuğun sağlıklı yaşama hakkı vardır. Çocuklarını aşılatmak ebeveynlerin en önemli sorumluluklarından biridir” dedi.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder