Yerel Haberler
Çankırı
Rektör Çiftçi: "ÇAKÜ Suriye’nin yeniden yapılanması noktasında, bir yükseköğretim seferberliği içerisinde de olacaktır" 15 Ocak 2025 Çarşamba - 14:21:42 Son dönemde uluslararası alanda yaptığı projelerle dikkat çeken Çankırı Karatekin Üniversitesi, farklı ülkelerle yaptığı iş birlikleri ile akademik alanda önemli başarılara imza atıyor. Üniversitenin önemli bir tecrübeye sahip olduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Harun Çiftçi, "Üniversitemiz sadece Afrika ülkeleri değil, Orta Doğu’da, Suriye’nin yeniden yapılanması noktasında, bir yükseköğretim seferberliği içerisinde de olacaktır" dedi. Çankırı Karatekin Üniversitesi’nin (ÇAKÜ) Rektörü Prof. Dr. Harun Çiftçi, son dönemde üniversitenin ön plana çıktığı uluslararasılaşma çalışmaları ile ilgili bilgi verdi. Rektör Çiftçi, Çankırı Karatekin Üniversitesi’nin en önemli özelliğinin insan odaklı ve dönüşüme açık olması olduğunu belirtti. 2021 yılında göreve başladıklarında akredite edilmiş hiçbir programın olmadığına değinen Çiftçi, 12 programın akredite edildiğini söyledi. ÇAKÜ’nün uluslararasılaşma noktasında ciddi bir potansiyelinin olduğunu kaydeden Çiftçi, sadece Afrika’da değil, Suriye’nin yapılanması noktasında akademik destek sağlayabileceklerini ifade etti. “12 programımız akredite edilmiş oldu” Akredite oranlarının daha da yükseleceğini söyleyen Çiftçi, “Çankırı Karatekin Üniversitesi’nin en önemli özelliği, insan odaklılığının yanında, dönüşüme en açık olan üniversitelerden birisi. Akreditasyon süreçleri ile ilgili yükseköğretim kurumlarında bir hareketlenme başladı. Göreve geldiğimiz 2021 yılında akredite edilmiş programımız yokken, bugün 12 programımız akredite edilmiş oldu. 7 programımız ön lisans düzeyinde. Onların da belgelerini aldık. 5 programımız ise lisans düzeyinde, onlarında belgelerini inşallah değerlendirmeler tamamlanınca yakın bir süreçte alacağız. Biz ortaya ciddi hedefler koyuyoruz. Üniversitemizin odağına baktığımızda, sağlık alanındaki öğrenci sayımız ve çeşitliliği oldukça fazla. Bu yüzden sağlık alanında da bir cazibe merkezi olması için önümüzdeki yıl tüm sağlık ile ilgili programlarımızı akredite etmek istiyoruz. Akreditasyon, eğitimin niteliğini ve kalitesinin en önemli özelliği. Bu vesile ile eğitimimizin niteliği noktasında kendimizi ifade etmek istersek, akreditasyon belgelerini mümkün olduğu kadar bölümlere yaymak zorundayız. Özellikle birçok kurumsallaşmış ve eskiye dayalı üniversitelere baktığımızda, akreditasyon yüzdeleri yüzde 10 civarında. Şu anki süreçte bile bizim akreditasyon oranımız yüzde 15’lerde. Tabii bu oranları ilerleyen süreçlerde yüzde 40’lara kadar çıkartmak istiyoruz. Bizim avantajımız ise üniversiteye nitelikli öğrenci gelecek. Ayrıca, öğrenciler burada belge sahibi olunca Avrupa’nın birçok yerinde geçerliliği olacak” dedi. “Orta Doğu’da, Suriye’nin yeniden yapılanması noktasında, bir yükseköğretim seferberliği içerisinde de olacağız” İhtiyaç halinde çeşitli ülkelerin akademik anlamda yanlarında olabileceklerini belirten Çiftçi, “Ayrıca üniversitemiz, birçok hedeflerini gerçekleştirmenin mutluluğunu da yaşamakta. Özellikle, üniversitemizde fiziki altyapılar noktasında ciddi yatırımlar var. Birçok yatırımın bir sonraki dönemlere ertelendiği süreçte, bizim üniversitemizde sanki yeni bir üniversite açılıyormuşçasına inşaatlarımız yoğun bir şekilde devam etmektedir. Üniversiteler toplumla buluşmalı, toplum ile iç içe olmalıdır. Bu yüzden üniversitemizi insanlara yakın bir duruma da getirmek istiyoruz. Başta Sudan olmak üzere Cibuti, Etiyopya, Somali gibi bize ihtiyaç duyulan her ülkenin yükseköğretim kurumları olarak yanlarında olmak zorundayız. Dolayısıyla bu alanda tecrübesi olan Çankırı Karatekin Üniversitesi’nin de bu işi seve seve yapacağını da ifade etmek isterim. ÇAKÜ sadece Afrika ülkeleri değil, Orta Doğu’da, Suriye’nin yeniden yapılanması noktasında, bir yükseköğretim seferberliği içerisinde de olacaktır. Uluslararasılaşma noktasında da üniversitemizin ciddi bir potansiyeli var. Uluslararasılaşmanın sadece gelen öğrenciler ve akademisyenler için değil, aynı zamanda uluslararası düzeyde etkinlikler ve kongreler düzeyinde de olması için çaba sarf ediyoruz” diye konuştu.
14 Ocak 2025 Salı - 09:41 Bakır bazlı hidrazon bileşiği ile meme kanserine karşı yeni umut Çankırı Karatekin Üniversitesi ve Ahi Evran Üniversitesi’nden kimyager, biyolog ve fizikçi akademisyenlerin bir araya geldiği ekip, bakır bazlı yeni bir hidrazon bileşiği sentezleyerek meme kanseri tedavisinde potansiyel bir ilaç olarak kullanılabileceğini ortaya koydu. Çankırı Karatekin Üniversitesi ve Ahi Evran Üniversitesi’nden kimyager, biyolog ve fizikçi akademisyenlerden oluşan bir ekip, bakır bazlı yeni bir hidrazon bileşiği sentezledi. Araştırma sonucunda, bu bileşiğin meme kanseri tedavisinde potansiyel bir ilaç olarak kullanılabileceği tespit edildi. Laboratuvar ortamında yapılan çalışmada, meme kanserine yakalanmış 50 yaşındaki bir kadından alınan insan hücreleri test edildi. Yapılan testte, hücrenin büyümesinin engellenmesi gözlemlendi. Sentezledikleri bakır bazlı bileşiğin potansiyel bir yerli ilaç olabileceğini belirten Çankırı Karatekin Üniversitesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çiğdem Yüksektepe Ataol, hem meme kanserine umut, hem de yerli ilaç portföyünün genişletilmesi ve maliyetlerin düşürülmesi açısından önemini vurguladı. “Bakır komplekslerinin meme kanseri tedavisinde önemli bir yer aldığını düşünüyoruz” Bakırın çinko ve demirden sonra gelen önemli bir element olduğunu kaydeden Prof. Dr. Çiğdem Yüksektepe Ataol, “Çankırı Karatekin Üniversitesi ve Ahi Evran Üniversitesi’nden kimyager, biyolog ve fizikçi arkadaşlarımızla bir ekip oluşturduk. Uzun zamandır bu konular üzerine çalışmalar yürütüyoruz. Hidrazon ve metal kompleklerinin antibakteriyel ve antikanser çalışmaları üzerinde önemli bir yeri olduğunu biliyoruz. Biz de bu sebeple hidrazon bileşiğini içeren bakır bazlı yeni bir bileşik sentezledik. Bu sentezimiz ile Dünya Sağlık Örgütü’nün insan sağlığını ciddi anlamda tehdit eden ve birden fazla antibiyotiğe direnç gösteren bakteri türlerine etkisini inceledik. Ardından ise antikanser çalışmalarına odaklandık. Aslında bakır, insan vücudunda çinko ve demirden sonra gelen üçüncü önemli bir element. Bakır komplekslerinin yan etkileri oldukça düşük ve hücresel direnç gösterme riski az. Bu yüzden bakır komplekslerinin meme kanseri tedavisinde önemli bir yer aldığını düşünüyoruz. Biz de bakır komplekslerini içeren bir birleşik sentezleyerek aslında yeni bir ilaç ve meme kanserini tedavi edici bir potansiyel oluşturacağını düşünüyoruz. Yaptığımız bileşiği, insan hücresi olan MDA-MB-231 meme kanseri hücre hattı üzerinde test ettik. Bu, geç evrede ortaya çıkan güçlü, negatif ve agresif kanser hücresi. Çalışmalarımızda bu birleşiklerimizin sitotoksisite sonuçları kontrol grubuna kıyasla bileşiğin kanser hücrelerindeki büyümeyi, düşük dozlarda bile durdurduğunu ortaya koyuyor” dedi. “Bizim test sonuçlarımızda hücrenin büyümesini engellemesine dair sonuçlarımız var” Yapılan testler sonucunda hücrenin büyümesinin engellendiği görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Çiğdem Yüksektepe Ataol, “Aslında yaptığımız bileşiğin potansiyel bir yerli ilaç olması yönünde yenilikçi bir alternatif oluşturduğunu düşünüyoruz. Meme kanserinin tedavi yöntemleri var. Ama tabii ki gerekli testlerin yapılması lazım. Bizim yaptığımız bu çalışma sadece laboratuvar ortamında. Ama insan hücresi üzerinde, kansere yakalanmış 50 yaşındaki bir kadından alınmış olan kanser hücresi üzerinde çalışmalar yaptık. Biz sadece laboratuvar ortamındaki etkisini gördük. Daha fazla denemelere ihtiyacımız var. Daha fazla denemeler yapıldıktan sonraki amacımız, patentli üretim aşamasına taşımak. Bu yüzden ekibimiz ile bir TÜBİTAK projesi içerisindeyiz. TÜBİTAK’ın öncelikli alanları arasında yer alıyor, Birleşmiş Milletlerin sürdürülebilir kalkınma amaçlarına katkı sağlıyor. Bu çalışmanın ülke ekonomisine de büyük bir katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Yerli ilacın üretimi ile Türkiye ilaç portföyüne yüksek katma değerli ürünlerin dahil edilmesi gerekiyor. Böyle ürünlerin dahil edilmesi ile beraber yerli ilaç üretimi teşvik edilecek ve maliyette düşecek. Bizim test sonuçlarımızda hücrenin büyümesini engellemesine dair sonuçlarımız var. Tabii ki klinik sonuçlarda da yan etkileri ve detayına bakılması gerekir. Bu çalışmanın ülke ekonomisine de büyük bir katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Yerli ilacın üretimi ile Türkiye ilaç portföyüne yüksek katma değerli ürünlerin dahil edilmesi gerekiyor. Böyle ürünlerin dahil edilmesi ile beraber yerli ilaç üretimi teşvik edilecek ve maliyette düşecek. Bizim test sonuçlarımızda hücrenin büyümesini engellemesine dair sonuçlarımız var. Tabii ki klinik sonuçlarda da yan etkileri ve detayına bakılması gerekir” diye konuştu.
Çankırı’da Haziran ayında 146 adet konut satıldı
18 Temmuz 2024 Perşembe - 12:40 Çankırı’da Haziran ayında 146 adet konut satıldı Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan verilere göre, Çankırı’da Haziran ayında 146 adet konut satıldı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2024 yılı Haziran ayı konut satış istatistiklerini açıkladı. TÜİK Başkanlığı tarafından verilen bilgiye göre, Haziran ayında Çankırı genelinde konut satışları 146 adet olarak açıklandı. Konut satışlarının bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 31,5 arttı. Haziran ayında Çankırı, konut satış sayısı bakımından 70. il oldu. Çankırı Merkez ilçesinde Haziran ayında 89 adet konut satıldı. Çankırı merkez ilçesinde satılan konut sayısının Çankırı genelindeki payı y yüzde 61 oldu. Haziran ayında il genelinde ipotekli konut satışları 9 adet olarak açıklandı. İpotekli konut satışlarının geçen yılın aynı ayına göre yüzde 55 azaldı. İpotekli satılan konutların toplam konut satışları içindeki payı yüzde 6,2 olarak gerçekleşti. İpotekli satılan konutların 1 tanesi ilk defa satılan konutlardan oluşurken diğer 8 tanesinin ise ikinci el satış oldu. Diğer konut satışları ise bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 50,5 artarak 137 adet oldu. Haziran ayında diğer satışların toplam konut satışları içindeki payı yüzde 93,8 oldu. Haziran ayında il genelinde ilk el satılan konut sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 64,7 artarak 56 adet oldu. İlk kez satılan konutların toplam konut satışları içindeki payı yüzde 38,4 oldu. İl genelinde ikinci el konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16,9 artarak 90 adet oldu. Çankırı’daki toplam konut satışları içinde ikinci el satışların payı yüzde 61,6 oldu.
Çankırı’da kene can aldı
17 Temmuz 2024 Çarşamba - 09:59 Çankırı’da kene can aldı Çankırı’da vücuduna kene yapışması sebebiyle Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’ne yakalanan adam tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Edinilen bilgilere göre Çankırı’nın Ilgaz ilçesinde hayvancılıkla uğraşan Ali Akgün’ün vücuduna kene yapıştı. Bir süre sonra rahatsızlanan Akgün, hastanede tedavi altına alındı. Ankara’da bulunan bir hastaneye sevk edilen Akgün, doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. “İl Sağlık Müdürü, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) virüsüne karşı vatandaşları uyardı” KKKA’dan korunmak için uyarılarda bulunan İl Sağlık Müdürü Dr. Hüseyin Sarıkaya, “Tarla, bağ, bahçe, orman ve piknik alanları gibi kene yönünden riskli alanlara gidilirken, kenelerin vücuda girmesini engellemek maksadıyla mümkün olduğu kadar vücudu örten giysiler giyilmeli, pantolon paçaları çorapların içerisine sokulmalı, ayrıca kenelerin elbise üzerinde rahat görülebilmesi için açık renkli kıyafetler tercih edilmelidir. Oturulacak yerlere de açık renkli örtü serilmelidir. Riskli alanlardan döndükten sonra kene olup olmadığını görmek için vücudun ve elbiselerin her yerine dikkatlice bakılmalıdır. Vücudun özellikle diz arkası, koltuk altları, kulak arkası, ense, saç dipleri ve kasıklar dahil kontrol edilmeli ya da ettirilmelidir. Çocukların vücutları da mutlaka kene yönünden kontrol edilmelidir. Keneye çıplak elle dokunulmamalıdır. Kene tutulumu ya da temas öyküsü varsa acilen en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Keneyi hafife almak ölümcül olabilir” dedi.
Osmanlı’dan kalan ’sadaka taşı’ ihtiyaç sahiplerine umut oluyor
16 Temmuz 2024 Salı - 09:53 Osmanlı’dan kalan ’sadaka taşı’ ihtiyaç sahiplerine umut oluyor Çankırı’da Osmanlı döneminden kalan sadaka taşına vatandaşlar tarafından bırakılan paralar, ihtiyaç sahiplerine veriliyor. Osmanlı döneminde ihtiyaç sahipleri için yapılan sadaka taşı, Çankırı’da yaşatılan gelenek ile ihtiyaç sahiplerine umut olmaya devam ediyor. Çankırı il merkezinde bulunan ve 17’nci yüzyıldan günümüze ulaşan Çivitcioğlu Medresesi’nde bulunan sadaka taşına vatandaşlar tarafından ihtiyaç sahipleri için para bırakılıyor. Sadaka taşından toplanan paralar, görevliler tarafından tutanak ile kayıt altına alınarak kentteki ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırılıyor. “İhtiyaç sahibi kişiler tespit edildiğinde kendilerine ulaştırılıyor” Osmanlı’dan kalan geleneğin hala yaşatılıyor olmasının kendilerini sevindirdiğini söyleyen Nazım Ege isimli vatandaş, “Osmanlı’dan günümüze kadar yaşatılan ve çok güzel bir gelenek olan sadaka taşına vatandaşlar, avuçları yumuk bir şeklide paralarını atıyorlarmış. Yumuk bir şekilde atmalarındaki amaç ise kimsenin az veya çok hayır yaptığı görülmemesi. İhtiyaç sahibi kişiler ise avuçları yumuk buradan ihtiyaçları kadar alırlarmış. Kimin aldığı kimin verdiği tamamen bilinmezmiş. Günümüzde de hala bu gelenek sürdürülüyor ve buradan biriken paralar biriktirilip personellerin gözetiminde, tutanak tutarak ihtiyaç sahibi kişilere ulaştırılıyor” dedi. Bedirhan Göksu
Çankırı’da 15 Temmuz’da şehitler düzenlenen yürüyüşle anıldı
15 Temmuz 2024 Pazartesi - 23:31 Çankırı’da 15 Temmuz’da şehitler düzenlenen yürüyüşle anıldı Çankırı’da 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü çerçevesinde düzenlenen programda konuşan Çankırı Valisi Mustafa Fırat Taşolar, “O geceyi bir daha yaşamamak için güçlü olmak zorundayız” dedi. Çankırı’da 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü çerçevesinde çeşitli anma programları düzenlendi. Gün içerisinde düzenlenen programların ardından akşam saatlerinde kent merkezinde ‘Milli Birlik Yürüyüşü’ düzenlendi. Yüzlerce vatandaş ve protokol üyeleri bayraklar ile şehitleri anmak için yürüdü. Kur’an-ı Kerim tilaveti ile devam eden programda konuşan Çankırı Valisi Mustafa Fırat Taşolar, 15 Temmuz darbe girişiminin bir daha yaşanmayacağına inandığını belirtti. Vali Taşolar, “O geceyi bir daha yaşamamak için güçlü olmak zorundayız. Onları korkutacak kadar güçlü olmak zorundayız. Üretmek, öğrenmek, bilmek zorundayız. Çok çalışmak zorundayız. İşlerimizi yaparken, okurken, öğrenirken, şehadete yürür gibi bir fedakarlık hissiyatının içinde olmak zorundayız. Bunu başaracağımıza ve bir daha böyle geceler yaşamayacağımıza inanıyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Bu vesile ile 15 Temmuz zaferimizi kutluyorum. Cenab-ı Hak, o geceki tüm şehitlerimize rahmet eylesin. Ailelerine sabırlar versin. Gazilerimizi de başımızdan eksik etmesin” diye konuştu.
Çankırı’da yüzlerce vatandaş şehitler için yürüdü
15 Temmuz 2024 Pazartesi - 23:21 Çankırı’da yüzlerce vatandaş şehitler için yürüdü Çankırı’da 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü çerçevesinde düzenlenen programda konuşan Çankırı Valisi Mustafa Fırat Taşolar, “O geceyi bir daha yaşamamak için güçlü olmak zorundayız” dedi. Çankırı’da 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü çerçevesinde çeşitli anma programları düzenleniyor. Gün içerisinde düzenlenen çeşitli programların ardından akşam saatlerinde kent merkezinde ‘milli birlik yürüyüşü’ düzenlendi. Yüzlerce vatandaş ve protokol üyeleri bayraklar ile şehir içinde şehitleri anmak için yürüdü. Kur’an-ı Kerim tilaveti ile devam eden programda, konuşan Çankırı Valisi Mustafa Fırat Taşolar, 15 Temmuz darbe girişiminin bir daha yaşanmayacağına inandığını belirtti. “Bir daha böyle geceler yaşamayacağımıza inanıyorum” 15 Temmuz darbe girişiminin bir daha yaşanmayacağına inandığını söyleyen Vali Taşolar, “O geceyi bir daha yaşamamak için güçlü olmak zorundayız. Onları korkutacak kadar güçlü olmak zorundayız. Üretmek, öğrenmek, bilmek zorundayız. Çok çalışmak zorundayız. İşlerimizi yaparken, okurken, öğrenirken, şehadete yürür gibi bir fedakarlık hissiyatının içinde olmak zorundayız. Bunu başaracağımıza ve bir daha böyle geceler yaşamayacağımıza inanıyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Bu vesile ile 15 Temmuz zaferimizi kutluyorum. Cenab-ı Hak, o geceki tüm şehitlerimize rahmet eylesin. Ailelerine sabırlar versin. Gazilerimizi de başımızdan eksik etmesin” diye konuştu.