Yerel Haberler
Çankırı
Bakır bazlı hidrazon bileşiği ile meme kanserine karşı yeni umut 14 Ocak 2025 Salı - 09:41:50 Çankırı Karatekin Üniversitesi ve Ahi Evran Üniversitesi’nden kimyager, biyolog ve fizikçi akademisyenlerin bir araya geldiği ekip, bakır bazlı yeni bir hidrazon bileşiği sentezleyerek meme kanseri tedavisinde potansiyel bir ilaç olarak kullanılabileceğini ortaya koydu. Çankırı Karatekin Üniversitesi ve Ahi Evran Üniversitesi’nden kimyager, biyolog ve fizikçi akademisyenlerden oluşan bir ekip, bakır bazlı yeni bir hidrazon bileşiği sentezledi. Araştırma sonucunda, bu bileşiğin meme kanseri tedavisinde potansiyel bir ilaç olarak kullanılabileceği tespit edildi. Laboratuvar ortamında yapılan çalışmada, meme kanserine yakalanmış 50 yaşındaki bir kadından alınan insan hücreleri test edildi. Yapılan testte, hücrenin büyümesinin engellenmesi gözlemlendi. Sentezledikleri bakır bazlı bileşiğin potansiyel bir yerli ilaç olabileceğini belirten Çankırı Karatekin Üniversitesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çiğdem Yüksektepe Ataol, hem meme kanserine umut, hem de yerli ilaç portföyünün genişletilmesi ve maliyetlerin düşürülmesi açısından önemini vurguladı. “Bakır komplekslerinin meme kanseri tedavisinde önemli bir yer aldığını düşünüyoruz” Bakırın çinko ve demirden sonra gelen önemli bir element olduğunu kaydeden Prof. Dr. Çiğdem Yüksektepe Ataol, “Çankırı Karatekin Üniversitesi ve Ahi Evran Üniversitesi’nden kimyager, biyolog ve fizikçi arkadaşlarımızla bir ekip oluşturduk. Uzun zamandır bu konular üzerine çalışmalar yürütüyoruz. Hidrazon ve metal kompleklerinin antibakteriyel ve antikanser çalışmaları üzerinde önemli bir yeri olduğunu biliyoruz. Biz de bu sebeple hidrazon bileşiğini içeren bakır bazlı yeni bir bileşik sentezledik. Bu sentezimiz ile Dünya Sağlık Örgütü’nün insan sağlığını ciddi anlamda tehdit eden ve birden fazla antibiyotiğe direnç gösteren bakteri türlerine etkisini inceledik. Ardından ise antikanser çalışmalarına odaklandık. Aslında bakır, insan vücudunda çinko ve demirden sonra gelen üçüncü önemli bir element. Bakır komplekslerinin yan etkileri oldukça düşük ve hücresel direnç gösterme riski az. Bu yüzden bakır komplekslerinin meme kanseri tedavisinde önemli bir yer aldığını düşünüyoruz. Biz de bakır komplekslerini içeren bir birleşik sentezleyerek aslında yeni bir ilaç ve meme kanserini tedavi edici bir potansiyel oluşturacağını düşünüyoruz. Yaptığımız bileşiği, insan hücresi olan MDA-MB-231 meme kanseri hücre hattı üzerinde test ettik. Bu, geç evrede ortaya çıkan güçlü, negatif ve agresif kanser hücresi. Çalışmalarımızda bu birleşiklerimizin sitotoksisite sonuçları kontrol grubuna kıyasla bileşiğin kanser hücrelerindeki büyümeyi, düşük dozlarda bile durdurduğunu ortaya koyuyor” dedi. “Bizim test sonuçlarımızda hücrenin büyümesini engellemesine dair sonuçlarımız var” Yapılan testler sonucunda hücrenin büyümesinin engellendiği görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Çiğdem Yüksektepe Ataol, “Aslında yaptığımız bileşiğin potansiyel bir yerli ilaç olması yönünde yenilikçi bir alternatif oluşturduğunu düşünüyoruz. Meme kanserinin tedavi yöntemleri var. Ama tabii ki gerekli testlerin yapılması lazım. Bizim yaptığımız bu çalışma sadece laboratuvar ortamında. Ama insan hücresi üzerinde, kansere yakalanmış 50 yaşındaki bir kadından alınmış olan kanser hücresi üzerinde çalışmalar yaptık. Biz sadece laboratuvar ortamındaki etkisini gördük. Daha fazla denemelere ihtiyacımız var. Daha fazla denemeler yapıldıktan sonraki amacımız, patentli üretim aşamasına taşımak. Bu yüzden ekibimiz ile bir TÜBİTAK projesi içerisindeyiz. TÜBİTAK’ın öncelikli alanları arasında yer alıyor, Birleşmiş Milletlerin sürdürülebilir kalkınma amaçlarına katkı sağlıyor. Bu çalışmanın ülke ekonomisine de büyük bir katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Yerli ilacın üretimi ile Türkiye ilaç portföyüne yüksek katma değerli ürünlerin dahil edilmesi gerekiyor. Böyle ürünlerin dahil edilmesi ile beraber yerli ilaç üretimi teşvik edilecek ve maliyette düşecek. Bizim test sonuçlarımızda hücrenin büyümesini engellemesine dair sonuçlarımız var. Tabii ki klinik sonuçlarda da yan etkileri ve detayına bakılması gerekir. Bu çalışmanın ülke ekonomisine de büyük bir katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Yerli ilacın üretimi ile Türkiye ilaç portföyüne yüksek katma değerli ürünlerin dahil edilmesi gerekiyor. Böyle ürünlerin dahil edilmesi ile beraber yerli ilaç üretimi teşvik edilecek ve maliyette düşecek. Bizim test sonuçlarımızda hücrenin büyümesini engellemesine dair sonuçlarımız var. Tabii ki klinik sonuçlarda da yan etkileri ve detayına bakılması gerekir” diye konuştu.
Çankırı’da sıcak hava vatandaşlara zor anlar yaşattı
08 Ağustos 2024 Perşembe - 16:14 Çankırı’da sıcak hava vatandaşlara zor anlar yaşattı Termometrelerin 30 derecenin üzerine çıktığı Çankırı’da sıcak hava vatandaşlara zor anlar yaşattı. Bazı vatandaşlar 1,5 litrelik su şişeleri ile dışarı çıkarken, bazı vatandaşlar ise kafasına su dökerek serinledi. Çankırı’da hava sıcaklığı 30 derecenin üzerine çıktı. Kentte mevsim normallerinin üzerine çıkan hava sıcaklığı vatandaşlara zor anlar yaşattı. Kentte yaşayan vatandaşlar soğuk su içerek serinlemeye çalıştı. 1,5 litrelik su şişeleri ile gezerken bazı vatandaşlar ise kafalarına soğuk su dökerek serinledi. Sıcak havanın sağlıklarına zarar vermesinden korktuklarını söyleyen vatandaşlar, sıcak hava sebebiyle dışarı çıkamadıklarını söyledi. “Memleket yanıyor” Yaşlıların sıcak sebebiyle evden çıkamadığını belirten İsmail Çömlekci isimli vatandaş, “Çankırı çok sıcak. Soğuk su aldım 2 dakika sonra sıcacık oldu, içemiyorum. Memleket yanıyor, suyu tepemizden mi dökelim ne yapalım? Çarşıya, pazara çıkılmıyor. Yaşlılarımız evden çıkamıyor, çıkanlarda hasta oluyor” dedi. “Sıcaklık çok fazla bunaltıcı durumda” Sıcak havadan bunaldığını söyleyen Burak Kaya ise “Hava sıcaklıkları Çankırı’da fazlasıyla artmaya başladı. İnsanları çok daraltıyor, gölgelik yerler arıyoruz. İnsanlar güneşten kaçacak yer arıyor. Çankırı’nın havası aslında bu kadar bunaltıcı değildi ama son yıllarda küresel ısınmanın da etkisiyle birlikte sokaklarda yürümek dahi çok zorlaştı. Sıcaklık çok fazla bunaltıcı durumda. İşimiz gereği dışarda olduğumuz saatlerde de yüksek sıcaklardan dolayı kaçacak gölgelik yerler arıyoruz. Çocukların ve yaşlıların bu sıcaklıklarda dışarıda olmasının sağlıklarına zarar verebileceğini düşünüyorum” diye konuştu. “Soğuk su alıyorum 2 dakika sonra su sıcaklaşıyor” Bir an önce kış mevsiminin gelmesini istediğini ifade eden Berkay Tozlu da, “Soğuk su alıyorum 2 dakika sonra su sıcaklaşıyor. Gölgelik alanlara gidiyoruz, gölgeler bile sıcak. Dışarı da rüzgar esiyor ama hiçbir faydası olmuyor. Sıcak rüzgarlar esiyor, iyice bunaltıyor. Bu sıcaklardan çok bunaldım, umarım artık kış gelir” şeklinde konuştu. Bedirhan Göksu
Çankırı’da 82 gönüllü UMKE personeli 7 gün 24 saat görev için hazır bekliyor
08 Ağustos 2024 Perşembe - 11:27 Çankırı’da 82 gönüllü UMKE personeli 7 gün 24 saat görev için hazır bekliyor Çankırı İl Sağlık Müdürü Dr. Hüseyin Sarıkaya, Çankırı’da bulunan 82 gönüllü UMKE personelinin 7 gün 24 saat göreve hazır bulunduğunu belirtti. Çankırı İl Sağlık Müdürü Dr. Hüseyin Sarıkaya, 5-11 Ağustos tarihleri arasında kutlanan ‘UMKE Haftası’ dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Dr. Sarıkaya, Çankırı’da bulunan 82 gönüllü Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi Birimi (UMKE) personelinin göreve hazır bir şekilde beklediğini kaydetti. UMKE’nin coğrafi ve iklim şartları ne olursa olsun afet ve acil durumlara en yüksek gayret ve sevgiyle hazır bir şekilde beklediklerini belirten Sarıkaya, ekiplerin haftasını kutladı. UMKE’nin yurt içi ve yurt dışında meydana gelebilecek afet ve acil durumlarda medikal kurtarma ve acil sağlık hizmetlerinde görev aldığını belirten Sarıkaya, "Sağlık Bakanlığı bünyesinde 2003 yılında hizmete başlayan Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi, 21 yaşını doldurdu. UMKE göreve başladığı 21 yıllık süre içerisinde başta deprem olmak üzere birçok afet ve acil durumda ön saflarda yer aldı. İlimizde 82 gönüllü UMKE personelimiz bulunmakta olup, 7 gün 24 sat ekibimiz coğrafi ve iklim şartları ne olursa olsun afet ve acil durumlara umutla bekleyenler için tüm gayret ve sevgisiyle görev için hazır şekilde beklemektedir. İlimizde, çevre illerimizde, ülkemizde ve yurt dışındaki afet ve acil durumlarda vatandaşımızın ihtiyacı doğrultusunda tüm sabır ve gayreti ile görev yapan UMKE personelimizin 5-11 Ağustos UMKE haftasını kutluyor, gösterdikleri özveri için ayrıca teşekkür ediyorum” diye konuştu.
İl Sağlık Müdürü Sarıkaya, nöbetçi sağlık çalışanlarının taleplerini dinledi
07 Ağustos 2024 Çarşamba - 14:17 İl Sağlık Müdürü Sarıkaya, nöbetçi sağlık çalışanlarının taleplerini dinledi Çankırı İl Sağlık Müdürü Dr. Hüseyin Sarıkaya, Çankırı Devlet Hastanesinde görev yapan nöbetçi sağlık çalışanlarıyla bir araya gelerek taleplerini dinledi. Çankırı İl Sağlık Müdürü Dr. Hüseyin Sarıkaya, gece-gündüz durmaksızın sağlık tesisi ziyaretlerine devam ediyor. Bu çerçevede Dr. Sarıkaya, Çankırı Devlet Hastanesini ziyaret etti. Nöbetçi sağlık çalışanları ile bir araya gelen Dr. Sarıkaya, dahiliye, göğüs hastalıkları, genel cerrahi, ortopedi, göğüs cerrahi, plastik cerrahi, beyin cerrahi, KBB ve üroloji servislerini gezerek hasta ve hasta yakınları ile hastaneden aldıkları hizmet konusunda sohbet ederek fikir alışverişinde bulunuldu. Personellerin taleplerini dinleyen Dr. Sarıkaya, personellerin uygun şartlarda görev yapması ve motivasyonunun önemli olduğunu söyledi. Sağlık çalışanlarına özverili çalışmalarından dolayı teşekkür eden Dr. Sarıkaya, “İnsan sağlığının emanet edildiği sağlık personelimizin uygun şartlarda görev yapması ve motivasyonu bizim için büyük önem arz etmektedir. Mutlu ve huzurlu görev yapan kendini değerli hisseden tüm personelimiz hastaneye başvuran hasta ve yakınlarına da aynı pozitiflikle hizmet edecektir. Hastanemizde görev yapan tüm sağlık personeli ve güvenlik personellerimize özverili çalışmaları ve hoş sohbetleri için teşekkür eder görevlerinde başarılar dilerim” dedi.
Çankırı’da en çok tercih edilen klinik göz hastalıkları kliniği oldu
07 Ağustos 2024 Çarşamba - 12:11 Çankırı’da en çok tercih edilen klinik göz hastalıkları kliniği oldu Çankırı Devlet Hastanesinde yılın ilk 7 ayında Merkezi Hekim Randevu Sistemi üzerinden en çok tercih edilen klinik göz hastalıkları kliniği oldu. Çankırı il Sağlık Müdürlüğü, Çankırı Devlet Hastanesinde yılın ilk 7 ayında Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden en çok tercih edilen klinik göz hastalıkları kliniği olduğunu duyurdu. Göz hastalıkları kliniği, MHRS üzerinden yapılan randevuların yüzde 55.4 oranını alarak en yüksek tercihi elde etti. Bunu, yüzde 54.2 ile kulak burun boğaz hastalıkları, yüzde 54 ile deri ve zührevi hastalıklar, yüzde 52.2 ile beyin ve sinir cerrahisi ve yüzde 51.6 oranla ruh sağlığı ve hastalıklar kliniği takip etti. Ocak ve Temmuz Döneminde MHRS uygulamasında Çankırı Devlet Hastanesinde açılan kapasite oranı 96,25, randevulu muayene oranı 33,8, kapasite doluluk oranı 41,1, randevuya sadaka oranı 84,2 oldu. "Hastalara daha kaliteli hizmet almaları adına uygulanmasının takipçisiyiz" Hastaların daha kaliteli hizmet almaları adına MHRS uygulamasının takipçisi olduklarını söyleyen Çankırı İl Sağlık Müdürü Dr. Hüseyin Sarıkaya, "Sağlık Bakanlığımızın sağlık sisteminin geliştirilmesine yönelik uygulamaları kapsamında kullanılan Merkezi Hekim Randevu Sistemi’nin ilimiz kamu hastanelerindeki kullanılma durumunu yöneticilerimizle takip etmekteyiz. İlimiz B grubu Çankırı Devlet Hastanesinde uzman hekim polikliniklerimizin fazla sayıda olması nedeni ile daha aktif kullanılan MHRS uygulamasının bilinirliğinin ve hastalara daha kaliteli hizmet almaları adına uygulanmasının takipçisiyiz.
Uzmanı uyardı: Gece telefonunuzla birlikte uyumayın
06 Ağustos 2024 Salı - 12:05 Uzmanı uyardı: Gece telefonunuzla birlikte uyumayın Cep telefonlarının uzun süre kullanılması, zararlı SAR değerlerine maruz kalınmasına yol açarak çeşitli sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Endüstri Mühendisi Gökhan Taşcı, bu konuda önemli uyarılarda bulunarak, gece uyurken telefonların yatağa getirilmemesi gerektiğini söyledi. Cep telefonlarının uzun süre kullanılması, zararlı Spesifik Absorpsiyon Oranı (SAR) değerlerine maruz kalınmasına yol açarak çeşitli sağlık sorunlarına neden olabiliyor. SAR değerinden korunmak ve sağlık risklerini azaltmak için dikkatli seçimler yapmak önem arz ediyor. Orijinal telefonların genellikle daha yüksek fiyatlı olması nedeniyle, bazı kullanıcılar SAR değeri yüksek olan daha uygun fiyatlı replika telefonları tercih ediyor. Replika telefonların tercih edildiğinde kanser gibi çeşitli hastalıkların arka arakaya geleceğini belirten Endüstri Mühendisi Gökhan Taşcı, gece uyurken telefonla yatağa girilmemesini söyledi. SAR değeri yüksek telefonlardan uzak durulması gerektiğini ifade eden Taşcı, cep telefonu alınmadan önce internet üzerinden sar değerinin araştırılmasını tavsiye etti. “Sağlığınız bu kadar ucuz olmamalı” Sar değeri yüksek telefonların insan sağlığını olumsuz etkileyeceğini belirten Taşcı, “Kaliteli orijinal telefonların pahalı olması sonucu insanlar replika telefonlara yöneliyor. Bu telefonların sar değerleri çok yüksektir. Sar değeri oluşturduğu radyasyon oranıdır. Bu telefonlar kullanıldığında, halsizlik, baş ağrısı gibi çeşitli hastalıklar oluşmaktadır. Özellikle sar değeri yüksek olan cihazlar, orijinal telefonların replika modelidir. Bu telefonları kimseye önermiyoruz. Alacağınız telefonlardaki sar değerlerini internet üzerinden araştırıp öyle karar verebilirsiniz. Bu tür telefonlar kansere bile yol açıyor. Sar değerinden korunmak için telefonumuzu aktif bir şekilde yanımızda kullanmamalıyız. Gece uyurken telefonu kesinlikle yanımızda tutmamalıyız. Bu tür telefonlar alındığında birçok sağlık problemleri arka arkaya gelecektir. Ucuz diye bu ürünleri tercih etmeyin, sağlığınız bu kadar ucuz olmamalı” dedi.