Yerel Haberler
Bursa
19 Kasım 2024 Salı - 16:54 Nilüfer’de 4 yıldır süren FUSILLI projesi başarıyla tamamlandı Nilüfer Belediyesi, 4 yıldır sürdürdüğü FUSILLI Projesi’ni düzenlediği konferansla tamamlıyor. Nilüfer’de daha sürdürülebilir bir gıda sistemi için gerçekleştirilen 190’dan fazla eylemin sonucu 3 gün sürecek programda katılımcılarla paylaşılıyor. Nilüfer Belediyesi’nin de ortağı olduğu, Avrupa Birliği Horizon 2020 Programı kapsamında 11 ülkeden katılımcıların yer aldığı FUSILLI Projesi tamamlandı. Nilüfer ayağının kapanışı da Pancar Deposu’nda gerçekleştirildi. Programa Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve eşi Nuray Özdemir’in yanı sıra Bursa Büyükşehir Belediye Başkanvekili Mehmet Aydın Saldız, belediye başkan yardımcıları, meclis üyeleri, FUSILLI Konsorsiyumu’nun üyeleri, akademisyenler ve yerel paydaşlar katıldı. Açılışta konuşan Proje Yöneticisi Diego Fallah, Nilüfer’in heyecan veren bir kent olduğunu belirterek “Nilüfer bu projenin de ötesinde çalışmalar yaptı” dedi. Programa çevrim içi bağlanan Avrupa Komisyonu Genel Araştırma ve Yenilik Müdürlüğü Politika Görevlisi Daniela Lueth ise önemli bir ağda buluşup, FUSILLI ile bir eylem politikası gerçekleştirdiklerini kaydetti. Dünya genelinde gıda sistemleri ile ilgili önemli çalışmaların yapıldığını hatırlatan Lueth, bu çalışmaların sürdürülebilir dirençli gıda sistemleri için yeni kapılar araladığına dikkat çekti. Kayıp gıdaların ortaya çıkması ve beslenme değişikliklerinin görülmesi açısından bunların önemli olduğunu belirten Lueth, katılımcıları bu çağrılara davet etti. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir açılışta yaptığı konuşmada, birçok kent gibi Nilüfer’in de iklim değişikliği, çevre kirlilikleri ve dış faktörlerden fazlasıyla etkilendiğini söyledi. Nilüfer’i daha sürdürülebilir bir kent haline getirmek için tarımda, gıda üretiminde, sağlıklı gıdaya erişimde çok sayıda yatırıma ve girişime imza attıklarını hatırlatan Başkan Şadi Özdemir, “Bütün bu çalışmalarda iş birlikleri ve vatandaş katılımı çok önemli. Nilüfer Belediyesi olarak, gıda sistemimizi iyileştirmek için yaptığımız ve yapmaya devam edeceğimiz çok alan var” diye konuştu. Tüketicilerin bilinçlenmesi ve çocukların erken yaşta tarımla buluşmasının önemine dikkat çeken Başkan Şadi Özdemir, “Bunun için çocuklarımızı iyi tarım uygulamaları ile buluşturuyoruz. Uygulama alanları sağlıyoruz. Ürünlü Kent Bostanları, Mahalle Bostanlarımız ile okullarda hayata geçirdiğimiz yükseltilmiş yataklar, çocukları tarımla buluşturan alanlar. 7’den 70’e herkese iyi tarımı anlatıyoruz ve herkesin sağlıklı gıda konusunda bilinçli olması için çaba gösteriyoruz” dedi. Hasanağa Gıda Merkezi ile Nilüfer Tıbbi ve Aromatik Bitki İşleme Tesisi’nin yerel üreticilere hizmet verdiğini aktaran Başkan Şadi Özdemir, üreticileri en az girdi maliyeti ile yüksek verimli üretime teşvik ettiklerini belirtti. Tarımsal Analiz Laboratuvarı ve Nilüfer’in Arazi Kullanım Haritaları Projesi’ni hizmetine aldıklarını dile getiren Başkan Şadi Özdemir, gıda adaletsizliğinin önüne geçmek istediklerini ve sağlıklı gıdayı herkes için erişilebilir hale getirmek istediklerini vurguladı. Tohum takas ve yerel ürün festivalleri ile ürünleri ve kültürleri gelecek nesillere aktardıklarını anlatan Başkan Şadi Özdemir, coğrafi işaretli ürünlerin üretimini desteklemek için de çalıştıklarını kaydetti. Organik atıklardan ve budama atıklarından kompost elde ettiklerini de sözlerine ekleyen Başkan Şadi Özdemir, “Üniversite kantinlerinden çay-kahve posalarını toplamak için de protokolümüzü imzaladık” dedi. FUSILLI Proje Koordinatörü Julia Pinedo Gil ise Nilüfer’de Osmanlı geleneklerini içinde barındıran modern bir yaşamın olduğunu belirterek, sokaklarının tarih ile moderniteyi buluşturduğunu vurguladı. FUSILLI Projesi’nde elde edilen başarıları kutlamak için bir arada olduklarını söyleyen Gil, görevlerinin kentleri dayanıklı, sürdürülebilir hale getirmek olduğunu aktardı. Programda Fusulli Projesi’nin kentlerdeki lokal proje yöneticileri de konuştu. Torino’dan Laura Ribotta, Harkov’dan Oleksandra Deineko, Kolding’den Helle Fuglsang, yerel politikalarla sürdürülebilirlik ve yönetim sistemleriyle gıda sistemlerindeki değişiklikleri anlattı. Bu oturumun ardından Mimar ve Proje Yöneticisi Elisabetta Luzzi’nin moderatörlüğündeki ‘Gıda 2030 Yaşayan Laboratuvarlarının Politika Geliştirmedeki Etkileri’ başlıklı panel gerçekleşti. Castelo Branco Proje Yöneticisi Celia Ferreira, Horizon Europe Eu4 Advice Yaşayan Laboratuvar Yöneticisi ve Yönetişim Modelleri Görev Lideri Mark Frederiks, Oslo Belediyesi Proje Yöneticisi Line Tveiten ve Comune di Milano Proje Yöneticisi Andrea Patrucco; birlikte çalışma, genç nesilleri sistemin içine dahil etme, atıkların geri dönüşümü, yerel ihtiyaçlara göre ilerleme konularında tecrübelerini aktardı. Öğle arasında Pancar Deposu’nda oluşturulan FUSILLI Şehirleri Çarşısı’nı gezen katılımcılar, öğleden sonra farklı konu başlıklarındaki oturumlara katıldılar. Üç gün sürecek programın ikinci gününde Nilüfer Belediyesi’nin tarım ve gıda alanındaki uygulamalarını gezecek olan proje ortakları, üçüncü gün sunumlar ve kapanış oturumları gerçekleştirecek.
Mütareke ve barışın kalbi Mudanya’da attı
11 Ekim 2024 Cuma - 20:57 Mütareke ve barışın kalbi Mudanya’da attı Zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz’un ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin siyasi ve diplomatik alanda kazandığı ilk zafer olan Mudanya Mütarekesi’nin 102. yılı Mudanya’da büyük bir coşku ve gururla kutlandı. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda tarihe diplomatik bir zafer olarak kazınan Mudanya Mütarekesi’nin 102. yıldönümü kutlaması tarihi imzanın atıldığı Mütareke Evi’nin önünde düzenlenen törenle coşkuyla kutlandı. Mudanya Belediyesi tarafından, “Kuruluşta İmzamız Var / 9 Gün: Barışa Giden Yol” temasıyla, müzakerelerin başladığı 3 Ekim’den bu yana etkinliklerle kutlanan Mudanya Mütarekesi’nin 102’nci yıl törenine; Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, İsmet İnönü’nün kızı Özden Toker, milletvekilleri, belediye başkanları, çok sayıda davetli ve Mudanyalılar katıldı. Açılış konuşmasını yapan Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, “Kurtuluş Savaşımızı diplomasi zaferiyle taçlandıran, Cumhuriyetimizin harcında yer alan, Birinci Dünya Savaşı’nı sona erdiren, tarihte eşi benzeri olmayan mütarekenin imzalandığı Mudanyamızın Belediye Başkanı olarak sizleri selamlamaktan büyük onur duyuyorum. Bağımsızlık mücadelesini veren başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Mudanya Mütarekesi’nde imzası olan İsmet İnönü olmak üzere silah arkadaşlarını saygıyla anıyor ve onlara bir kez daha minnet duyuyoruz. 102 yıl önce burada, Mudanya’da; emperyalizme, işgale ve zulme karşı Türk halkının cesur sesi duyuldu. Mudanya Mütarekesi ile bağımsızlık meşalesi yeniden parladı, bu vatanın her köşesinde özgürlüğe olan inanç perçinlendi. Bugün biz de bu kutsal mirasa sahip çıkmanın ve bu tarihi anı yeniden yaşamanın onurunu yaşıyoruz” dedi. Deniz Dalgıç konuşmalarını şöyle sürdürdü: “Bugün ne yazık ki dünyada savaşın, çatışmanın ve acının hüküm sürdüğüne tanıklık ediyoruz. İşte bu nedenle, bu anlamlı günde, Mudanya’dan tüm dünyaya bir barış çağrısı yapmak istiyorum. Atalarımızın kararlılığı ve cesaretiyle elde edilen barışa, tüm dünya olarak her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Mudanya’nın barış dolu sesi; şiddetin ve anlaşmazlıkların yerini uzlaşının aldığı, barışın hakim olduğu bir dünyanın temellerini inşa edebilmemiz için bize ilham veriyor. Bugün, burada toplanarak; barışa, kardeşliğe, huzura ve Cumhuriyetimize olan bağlılığımızı bir kez daha haykırıyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ ilkesini benimsiyor ve barış için mücadele etmeye devam ediyoruz. Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün izinde, her daim bağımsızlık ve barış yolunda yürümeye ant içiyoruz. Cumhuriyetimizin temel değerlerini; eşitliği, adaleti, özgürlüğü ve barışı savunmaya devam edeceğiz. Mudanya’da yükselen bu barış ve özgürlük sesi; tüm yurda, hatta tüm dünyaya yayılacaktır. Bu coğrafyada barışı yeniden var edenlerin torunları olarak, bizler de barışı ve kardeşliği daim kılacağız. 102 yıl önce burada barış için mücadele edenler gibi, bugün de tüm dünyaya Mudanya’dan sesleniyoruz: Savaşlar sona ersin, masum insanların acılarına son verilsin. Gelin, hep birlikte barışın ve uzlaşının yolunu seçelim. Bizler, Mudanya’dan yükselen bu barış çığlığıyla tüm insanlığa kucak açıyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere bıraktığı en değerli mirası yaşatacak ve geleceğe taşıyacağız. Bugün burada, tarihimizi yaşatarak, cumhuriyetimizin bu kıymetli mirasını bir kez daha anıyor ve diyoruz ki: Ne mutlu barış için mücadele edenlere, ne mutlu Cumhuriyet’in izinde yürüyenlere! Sonsuza kadar, çok yaşa Mustafa Kemal Paşa!” “Nice yüz yıllar bu törenler yapılacak” CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Mudanya Mütarekesi’nin 102. yıldönümünde Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç’ın heyecanına ortak olmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi. Mudanya Mütarekesi’nin Milli Mücadelenin cephedeki başarısının masada büyük bir kazanıma dönüştürüldüğü çok önemli bir süreç olduğunu vurgulayan Özel, “İsmet Paşa buraya Batı Cephesi komutanı olarak gelmiştir. Lozan’da Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedini kabul ettirecek özgüveni yüksek bir müzakereci olarak Mudanya’dan ayrılmıştır” dedi. Özel, “Sahada kazanılmış olan askeri zafer, Mudanya’daki diplomatik zaferden sonra Lozan’a giden İsmet Paşa’ya büyük güç vermiştir. Lozan’da İngiliz heyeti, ‘Siz bize Mondros’ta çok vaatte bulundunuz. Oradan konuşmaya başlayalım’ deyince, İsmet Paşa çok sert çıkmış: ‘Beyefendi dikkatinizi çekerim. Ben buraya Mondros’tan değil, Mudanya’dan geliyorum. Ona göre konuşacağız’ demiştir. Bu güzel günde İnönü ailesinin değerli mensuplarıyla, Mudanya’nın güzel insanlarıyla bir arada olmaktan onur duyuyorum. Mudanya’daki her görüşten herkesi yürekten kucaklıyorum. Nice yüz yıllar Mudanya’da bu törenler yapılacak. Mustafa Kemal anılacak, İsmet Paşa anılacak. Cumhuriyet ilelebet payidar kalacak” şeklinde konuştu. Barış ve bağımsızlık miras bırakıldı “Mudanya Mütarekesi’nin Kurtuluş Savaşı’ndaki Rolü ve Barış Müzakerelerinin Önemi” konulu bir konuşma gerçekleştiren İstanbul Üniversitesi Siyasi Tarih Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ö. Alkan, Mudanya’da sadece bir askeri anlaşma değil, dünya tarihinde nadir görülen bir şekilde siyasi ve diplomatik bir anlaşma imzalandığını belirtti. Alkan, “Mudanya Mütarekesi bizlere barış ve bağımsızlığı miras bıraktı. Farklıyız. İyi ki faklıyız. Mütareke’nin ve kurucularımızın bize bıraktığı en önemli miras, farklılıklarımızla barış ve demokrasi içerisinde bir arada yaşamak ayrıcalığıdır. Bunun sonsuza kadar sürmesini diliyorum” dedi. Söyleşinin ardından Mudanya Mütarekesinin imza anı sahnede canlandırıldı. Mudanya Belediyesi Çok Sesli Çocuk Korosu ve ÇYDD Yaylı Çalgılar Topluluğu’nun gerçekleştirdiği mini konserde ise şarkılar hep bir ağızdan barış için söylendi. Barış yolu ödülü Ayşe Yüksel’e verildi Bu yıl üçüncü kez verilen Mudanya Mütarekesi Barış Yolu Ödülü’nün Seçici Kurul Başkanı Murat Karayalçın, Deniz Dalgıç’a gösterdiği ilgi ve çabalardan dolayı teşekkür etti. Cumhuriyet’in temel değerlerine katkıda bulunulmasını esas olarak aldığını belirten Karayalçın, Mudanya Mütarekesi 2024 Barış Yolu Ödülü’nün Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yüksel’e değer bulunduğunu açıkladı. Ödülünü CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in elinden alan Yüksel, “Genel başkanımızın elinden böyle ödül alacağımı hayal edemezdim. Gurur duydum. Çok sevgili Deniz Dalgıç kardeşime de bugünü düzenlediği için teşekkür ediyorum” dedi. Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç da, günün anısına konuklara barış ve dostluğun simgesi zeytin fidanı armağan etti. Mütareke Evi Müzesi’nde gerçekleştirilen “Tarih Yapan İnönü” sergisinin ziyaret edilmesinin ardından, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç ve protokol üyeleri, barışın simgesi zeytin yapraklarından hazırlanan çelengi denize bırakarak, Mudanya’dan tüm dünyaya barış çağrısı yaptılar.
CHP Genel Başkanı Özel: "Türkiye’yi, Türkiye İttifakı kazanacak"
11 Ekim 2024 Cuma - 17:10 CHP Genel Başkanı Özel: "Türkiye’yi, Türkiye İttifakı kazanacak" Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, "31 Mart seçimlerinde bu ülkenin kurucu partisi, 47 yıl sonra birinci parti olmuşsa ve yine bu ülkenin kurucu partisi önümüzdeki seçimlerde iktidara adaysa, iktidarı alacak. Öz güvenli bir siyasetle, bu ülkedeki 83 milyonu kucaklayarak, Türkiye’yi de Türkiye İttifakı kazanacak" şeklinde konuştu. Mudanya Mütarekesi’nin 102’nci yılı etkinliklerine katılmak üzere Bursa’ya gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Öncelikle sözlerime bir özür ve bir eksikliği gidererek başlamak isterim. Kürsüye çıkarken çalan şarkı, partimizin toplantılarında çaldığında, çok hoşumuza giden bir şarkı. Burası bir kamusal alan, burası bir belediyenin etkinliği. Aksini görüyorsunuz, biliyorum. Devlet parti ayrımı kalmadı. Ülkenin cumhurbaşkanı, bir başka partinin genel başkanı ve maalesef bu iç içe geçmişlik, zaman zaman bize de bu hataları yaptırtıyor. Ancak Cumhuriyet Halk Partisi, birazdan bahsedeceğimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten başlayarak İsmet Paşa’yla birlikte cumhuriyet kurmuş, devlet kurmuş, demokrasi kurmuş. Başka parti yokken bile devletle partinin işlerini ayırmayı ilke edinmiş ve en sonunda çok partili rejime geçip, ülkeyi demokrasiye teslim etmiş olan, bu anlayıştaki insanların partisi, kötü örnekler bir yana, partiyle devlet işini ve kamusal alanda, tüm siyasi partilerin davetli olduğu alanlarda, bu işlere çok dikkat edeceğiz. Ben bu kusuru, minicik bir nazar boncuğu olarak çok başarılı Mudanya Belediye Başkanımızın yakasına takıyorum. İnerken bir daha çalarsanız bu sefer ayıp olur başkanım mahcup edersiniz, başka bir müzik ayarlayın" dedi. Mudanya Mütarekesi’nin cephede kazanılan başarının, masada büyük bir kazanıma dönüştürüldüğü 9 günlük çok önemli bir süreç olduğunu ifade eden Özel, "İsmet Paşa buraya Batı Cephesi Komutanı olarak gelmiştir. Ancak buradan Lozan’a, Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedini kabul ettirecek, özgüveni yüksek bir müzakereci olarak buradan ayrılmıştır. İsmet Paşa’nın bu diplomatik zekasıyla Trakya’daki işgal kurşun atılmadan sona ermiş. Doğu Trakya ana vatana dahil edilmiştir. Sahada kazanılmış olan askeri zafer, Mudanya’daki diplomatik zaferden sonra, Lozan’a gidecek İsmet Paşa’ya büyük bir güç vermiştir" diye konuştu. Atatürk ve İsmet İnönü’nün iktidarı değil, itibarı seçen demokrasi kahramanları olduğunu belirten Özgür Özel, "14 Mayıs 1950 günü seçimleri kaybedip, bundan 8 gün sonra eliyle kaleme aldığı mektupla, kendi el yazısıyla, oğlu Erdal’a yazdığı mektupta, ’bu seçim memlekette hayat tarzı kurmak için giriştiğimiz teşebbüste, ne kadar ciddi ve samimi olduğumuzu ispat etmiştir. Memleket için, hepimiz için bu bir şeref olmuştur’ diyor. Dediği şu; bundan önce memleketi yönetenler, sarayda oturuyorlar. Bütün yetkiler elinde. Yetkileri, vefatlarıyla birlikte evlatlarına geçiyor. Eğer ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk sarayı seçseydi, eğer ki ’hangi yönetimi benimsiyorsunuz Sayın Kemal? Amerikan tipi başkanlık mı?’ O devirlerde Amerika’da başkanlık 70 yıldır var. ’İngiliz tipi bir monarşi mi, yoksa padişahlığa saraydan devam mı’ diyenlere, ’biz 23 Nisan’da, 1920’de bir meclis kurduk. O meclisin verdiği görevleri yapıyoruz. Ne görev verirse meclisimiz ve milletimiz o görevi yaparız’ deyip elinin tersiyle otoriter bir lider olmayı, tek adam olmayı, padişah olmayı, kral olmayı ya da çok yetkili bir başkan olmayı itip, cumhurun seçtiği, Millet Meclisi’nin verdiği yetkiyle cumhurbaşkanı olmayı tercih etmiştir. Onun ölümünden sonra yerine geçen en yakın arkadaşı, en büyük mücadele arkadaşı ve silah arkadaşı İsmet Paşa da ülkeyi yönetmiş, yönetirken çok partili rejim ihtiyacının demokrasinin olmazsa olmazı olduğunu görmüş, 1946’da çok partili yarışa geçilmiş, 1950’de Milli Mücadele kahramanı İsmet Paşa, girdiği genel seçimlerde partisi ikinci olmuş, seçimleri kaybetmiştir. Dünya, bütün dünya o konjonktür, ondan sonra daha neler yaşanacak, ne tek adamlar gelecek, ne faşizmler kurulacak, ne o faşist tek adamlar, ülkelerine, Avrupa’ya, dünyaya ne felaketler yaşatacaklar. Ama İsmet Paşa öyle bir bilinçle geliyor ki 1918’den Mondros’tan, 1920’den Ankara’da meclisin kurulmasından, 1922’den savaşlardan, mücadelelerden, meydan mücadelelerinden, 1923’te cumhuriyet ilanından geldiği için, İsmet Paşa çağında yaşayanlar gibi, ne Gazi Mustafa Kemal’in tek adamlığa yeltenmediğini görmüş, ondan aynı rüyayı görmüş, aynı hayali kurmuş, günü gelince de ’yönetimi teslim etmem’ dememiş, aksine ’bu benim en büyük yenilgim ama demokrasimizin en büyük zaferidir’ deyip Demokrat Parti’ye yaveriyle haber yollamış, ’Paşa devir teslime hazırdır’ deyip, oğlu Erdal’a 1 hafta sonra bu kalemle, bu yazıları yazmıştır. Söylemek istediği, memlekette kurmak istediğimiz yeni hayat tarzı dediği, bunun kendisidir" dedi. Türkiye’nin bulunduğu coğrafi konuma rağmen ayakta kalabilmesini Atatürk ve İsmet Paşa’ya borçlu olduğunu söyleyen Özgür Özel, "Artık millet kendini yöneteceklerini kendi seçiyor. İktidarlar değişebiliyor. Milletin yetki verdikleri, oy verdikleri yönetime gelip, oy vermedikleri gidebiliyor. İktidarlar kalıcı değil, kalıcı olan milletin iradesi. İşte biz cumhuriyeti de demokrasiyi de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, İsmet Paşa’ya borçluyuz. Ve bugün Türkiye’de birileri arasında mezhep savaşları çıkmıyorsa, Türkiye’de taraflar arasında etnik savaşlar çıkmıyorsa, birileri birinin kalbini söküp, o vahşi IŞİD’çilerin o coğrafyaya yaşattıkları bu ülkede yaşanmıyorsa, bu ülkede her şeye rağmen bir belediye başkanı çıkıp Barış Festivali düzenliyor, Barış Ödülü dağıtıyor, ’Yurtta barış, cihanda barış’ diyorsa, bu ülkenin iktidarı da ana muhalefet partisi de bütün çelişkilerine rağmen ’Filistin’de barış olsun’ diye bütün dünyaya seslenebiliyorlarsa, bu ülkenin kurucu partisi, Ukrayna savaşına da, Filistin’deki savaşa, mezalime, soykırıma da aynı şekilde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten miras, ’yurtta barış, cihanda barış’ yaklaşımıyla yaklaşabiliyorsa ve 31 Mart seçimlerinde bu ülkenin kurucu partisi, 47 yıl sonra birinci parti olmuşsa ve yine bu ülkenin kurucu partisi önümüzdeki seçimlerde iktidara adaysa, iktidarı alacak ve bu ülkeyi bir kez daha demokrasiyle, bu sefer ayrımsız, katıksız, bütün yıpratılmışlıklarına rağmen, kuvvetler ayrılığının tam olarak sağlandığı, parlamentonun yeniden güçlendiği, milletin birini seçip gerisine karışmadığı değil, milletin seçtiği parlamentonun her türlü denetim imkanına sahip olduğu, kendi içinden başbakan çıkardığı, kendi içinden hükümet çıkardığı, adet olsun diye masasında, kürsüsünde bir yemin edilip, sonra hiçbir sorumluluğu olmayan, bir kalemin ucundan çıkan bakanların değil, parlamentodan çıkan bakanların parlamento eliyle denetlendiği, hesap sorulduğu, gensoru verildiği, güven oylamasında güvensizlik oyu alan bakanın gittiği, bakanların istifalarının birinin uygun görmesiyle değil, bakanların göreve gelişinin de gidişinin de Millet Meclisi’nce karara bağlandığı gerçek demokratik bir Türkiye’yi yeniden kurmak istiyoruz. Bütün ümidimiz, bütün yaklaşımımız buna dairdir" diye konuştu. Türkiye İttifakı’nın iktidarına talip olduklarını ve bu nedenle öz güvenli bir siyaset yürüttüklerini söyleyen Özel, "O yüzden öz güvenli bir siyasetle, bu ülkedeki 83 milyonu kucaklayarak, daha önce Mudanya’da söylemiştim, Mudanya’yı Mudanya İttifakı kazandı. Bursa’yı Bursa İttifakı kazandı. Türkiye’yi de Türkiye İttifakı kazanacak. Türkiye İttifakı renklerini ay yıldızlı al bayraktan alır. Türkiye İttifakı Türkiye’nin sosyal demokratlarını, muhafazakar demokratlarını, milliyetçi demokratlarını, Türk demokratlarını, kimsenin mezhebine bakmadan, Türkiye’nin bütün demokratlarını kucaklar, hedefi Türkiye’ye gerçekten güçlü bir parlamento, güçlü bir yürütme, bağımsız bir yargı, tam bir kuvvetler ayrılığı ve en nihayetinde güçlenen ve zenginleşen bir Türkiye’yi yeniden hediye etmektir. Mudanya’daki her görüşten herkesi yürekten kucaklayarak, 102’nci yılda burada olmanın onurunu yaşıyorum. Nice 10 yıllarda, yüzyıllarda Mudanya’da bu törenler yapılacak, İsmet Paşa anılacak, Gazi Mustafa Kemal anılacak. Cumhuriyet ilelebet payidar kalacak. Cumhuriyetin kıymetini bilenleri kıymetle, hürmetle selamlıyorum" şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından yapılan gösteriler, katılanlar tarafından büyük alkış aldı. Özel, daha sonra müzeyi gezdi. Programa, Sosyal Demokrat Halk Partisi Eski Genel Başkanı Murat Karayalçın, İsmet İnönü’nün kızı Özden İnönü Toker, torunu Gülsün Bilgehan, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Osmangazi Belediye Belediye Başkanı Erkan Aydın ve CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş da katıldı.
Zabıtadan fırınlara denetim
11 Ekim 2024 Cuma - 16:35 Zabıtadan fırınlara denetim İnegöl Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, fırınlara yönelik denetim gerçekleştirdi. İlçe genelinde ekmek fırınları ve unlu mamuller üretimi ile satışı yapılan toplam 175 iş yerine yönelik denetimlerde 26 iş yerine farklı hususlarda ihlallerden dolayı cezai işlem uygulandı. İnegöl Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ilçe genelinde gıda işletmelerine yönelik denetimlerini sürdürüyor. Belirli aralıklarla farklı sektörlere yönelik denetimler kapsamında son olarak ekmek fırınları ile unlu mamuller iş yerleri mercek altına alındı. Dört koldan sahaya inen zabıta ekipleri 65 ekmek fırını ile unlu mamuller üretim ve satışı yapılan 110 iş yeri olmak üzere toplam 175 iş yerini denetledi. Zabıta halk sağlığını korumak için sahada İnegöl Belediyesi Zabıta Müdürlüğünden denetimlere ilişkin yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Zabıta Müdürlüğü’müzün görevlerinden biri olarak halk sağlığını korumak adına gıda üretimi yapan iş yerlerine yönelik sürekli olarak denetimler gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Bu kapsamda şehrimizdeki ekmek fırını ve unlu mamuller iş yeri olmak üzere toplamda 175 iş yeri 30 Eylül-10 Ekim tarihleri arasında 10 günlük sürede denetlenmiştir. Yapılan denetimlerde; gramaj, hijyen, güncel fiyat etiketi ve tarife, saklama-depolama alanları, işyeri tertip ve düzeni, ruhsat faaliyet koluna uygun satışa arz edilen ürünler hakkında gerekli kontroller yapılıp incelenmiştir. Denetimler sonucunda iş yerlerinde eksik görülen hususlarda ihtarname tanzim edilmiştir.” 26 iş yerine ceza Denetimlerde 13 ekmek fırını ile 13 unlu mamuller üretim ve satışı yapılan iş yeri olmak üzere toplam 26 firmaya; gramaj eksikliği, temizlik ve hijyen kurallarına uyulmaması, fiyat tarifesi bulundurmamak ve tarifeye uymamak, ruhsata aykırı faaliyet ve yaya yolu işgali konularından kaynaklı olarak cezai işlem uygulandığı aktarılan açıklamada, “Zabıta Müdürlüğümüzün denetimleri sıklaştırılarak devam edecektir. Herhangi bir sorunla karşılaşan vatandaşlarımız işyerleri hakkında 153 Çözüm Merkezi aracılığı ile İnegöl Belediyesi Zabıta Müdürlüğümüze 7/24 ihbarda bulunabilir” denildi.
Başkan Taban kırsal mahallelerde vatandaşlarla buluşuyor
11 Ekim 2024 Cuma - 16:29 Başkan Taban kırsal mahallelerde vatandaşlarla buluşuyor İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, mahallelerin ihtiyaçları ve vatandaşların taleplerini yerinde tespit edebilme adına kırsal mahalle ziyaretleri gerçekleştiriyor. Taban, bu kapsamda son olarak Fındıklı ve Kozluca köylerinin sakinleriyle buluştu. İnegöl’ün gelişimi ve şehrin günün şartlarına uygun modern bir kente dönüşmesi adına mesai harcayan Belediye Başkanı Alper Taban, halkın her kesimiyle bir araya gelmeye ve istişareye de önem veriyor. Ortak aklın gücüne inanan ve atılan her adımda ortak aklı mutlaka ortaya koyan Başkan Taban, günün her anını en verimli şekilde değerlendirerek sık sık vatandaşlarla da bir araya geliyor. Köylerde talep ve ihtiyaçlar yerinde tespit ediliyor Özellikle kırsal mahallelerde bölgenin ihtiyaçları ve vatandaşların taleplerini bizzat yerinde görüp tespit etme adına köy ziyaretleri yapan Belediye Başkanı Alper Taban, beraberindeki Başkan Yardımcıları ve AK Parti teşkilat mensuplarıyla her sokağa, her haneye, her bireye ulaşmaya gayret ediyor. Bu ziyaretlerde halkın talep ve önerileri, istekleri, şikayetleri tek tek dinlenip notlar alınıyor. Karşılıklı istişarelerle çözüm önerileri üzerine çalışılıyor. Fındıklı ve Kozluca sakinleriyle bir araya geldi Başkan Alper Taban, son olarak Perşembe günü Fındıklı, Cuma günü ise Kozluca kırsal mahallelerini ziyaret ederek buradaki vatandaşlarla bir araya geldi. Ziyaretlerde Belediye Başkan Yardımcıları Hasan Aydın ve Melih Ateş, AK Parti İnegöl İlçe Başkanı Mustafa Durmuş, meclis üyeleri ve parti yöneticileri de hazır bulundu. Muhtarlar, köy halkı, çocuklar, yaşlılar ve gençlerle hepsinin istek ve ihtiyaçları üzerine sohbet edildi. Mahalle sakinleri de Başkan Taban’ın ziyaretlerinden memnun kaldı.
Karacabey Belediyesi’nden anlamlı çalışma
11 Ekim 2024 Cuma - 14:50 Karacabey Belediyesi’nden anlamlı çalışma Karacabey Belediyesi, son günlerde artan kadına, çocuğa ve hayvanlara yönelik şiddet olaylarına karşı farkındalık oluşturmak için anlamlı bir projeye imza attı. ’Dünya Kız Çocukları’ gününde, ilçe genelindeki tüm açık hava reklam alanlarında dünyaca ünlü tarihçi, yazar ve liderlerin kadınlar, çocuklar ve diğer canlılara karşı söylemlerinin yer aldığı reklam panoları vatandaşlar tarafından memnuniyetle karşılandı. Son günlerde toplumda vicdanları yaralayan olaylar kamuoyunda adeta şok etkisi oluşturmuştu. Birbiri ardına yaşanan ve toplum vicdanını yaralayan bu olaylara karşı Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı, 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü’nde anlamlı bir projeye imza attı. İlçe genelindeki tüm açık hava reklam panolarına aynı anda tarihte liderliği, sanatı, bilimi veya eserleri ile kabul görmüş isimlerin bu alanda söylediği sözleri ve düşünceleri yansıtıldı. Konuyla ilgili Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı, "İnsanlığa dair en temel değerlerimizin örselendiği bu acı olaylar karşısında yalnızca bir birey, bir baba, bir eş değil aynı zamanda bir belediye başkanı olarak da sorumluluk hissediyorum. Hz. Muhammed’den Mustafa Kemal Atatürk’e, Fatih Sultan Mehmed’den Neşet Ertaş’a hatta bunların yanında Gandhi’den Moğol İmparatorluğu’na kadar tarihe damga vurmuş isimlerin sözleri sevgi, saygı ve hoşgörünün önemini vurguluyor. Diller ve zamanlar değişse de sevgi her zaman evrenseldir. Tüm bu söylemlerden yola çıkarak kadınlara, çocuklara ve hayvanlara duyduğumuz sevginin bizi birleştiren ve ayrımcılığı yok eden en güçlü bağ olacağını çok net söyleyebiliriz. Sevgiyle yoğrulmuş bir toplum kurmak, hepimizin ortak sorumluluğudur. Bizler de Dünya Kız Çocukları Günü’nde böyle bir çalışmayla farkındalık oluşturmak, vicdanlara dokunmak ve bu konuya dikkat çekmek istedik.” dedi. “Kadına, çocuğa ya da hayvana yönelen her türlü saldırı, aslında insanlığa yapılan bir saldırıdır” Son zamanlarda artan şiddet vakalarının unutulan değerlerin bir göstergesi olduğunu hatırlatarak bireylere büyük sorumluluklar düştüğünün altını çizen Karabatı, “Kadınlarımız günümüzde kaygılı, mutsuz ve kendini güvende hissetmiyor. Çocuklarımızın yaşam hakkı tehdit altında, hayvanlar ise insanlığa yakışmayan bir biçimde şiddete maruz kalıyor. Yaşanan her bir olay, sadece bireyleri değil, toplum olarak hepimizi yaralıyor. Bu vicdan yarası derinleştikçe toplumsal huzurdan da uzaklaşıyoruz. Kadına, çocuğa ya da hayvana yönelen her türlü saldırı, aslında insanlığa yapılan bir saldırıdır. Bir toplumun gelişmişliği çocuğuna, kadınlarına ve hatta diğer tüm canlılara nasıl davrandığıyla ölçülür. Günümüzde bu noktada bireysel farkındalık kadar toplumsal seferberliğe de ihtiyaç vardır. Bizler, yerel yöneticiler olarak üzerimize düşeni yapmak zorundayız. Eğitim çalışmaları, bilinçlendirme kampanyaları ve güvenlik önlemleri bu sürecin bir parçası olmalıdır.” ifadelerini sözlerine ekledi. Karacabey Belediyesi’nin ilçe genelindeki açık hava reklam alanlarında yayınlandığı sözler, vatandaşlar tarafından ilgiyle izlenirken sosyal medyada da büyük ilgi uyandırdı.
Başkan Aydın Dünya Kız Çocukları Günü’nü pasta keserek kutladı
11 Ekim 2024 Cuma - 14:49 Başkan Aydın Dünya Kız Çocukları Günü’nü pasta keserek kutladı Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, ‘11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü’nü kız çocuklarıyla birlikte pasta keserek kutladı. Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, ‘11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü’nde ilçede yaşayan kız çocuklarını unutmadı. Sönmez İlkokulu ve Kükürtlü Sanayi ve Ticaret İlkokulu’nda öğrenim gören kız öğrencilerle Panorama 1326 Fetih Müzesi’nde bir araya gelen Başkan Aydın, tüm kız çocuklarının gününü kutladı. Üzerinde ‘Dünya Kız Çocukları Gününüz Kutlu Olsun’ yazılı pastayı öğrenciler ile birlikte kesen Başkan Aydın, çocuklar tarafından yoğun sevgi gösterisi ile karşılandı. Pasta kesiminin ardından çocuklar Başkan Aydın’a teşekkür çiçeği verdi. "Çocukların geleceğe güvenli bakabilmesi için 7/24 çalışıyoruz" Osmangazi Kent Konseyi iş birliğinde düzenlenen programdaki konuşmasına, ’çocuklarımız iyi ki varlar’ diyerek başlayan Başkan Aydın, "Bugün burada 11 Ekim doğumlu çocuklarımız var. Aynı zamanda Ekim ayında doğanlar da bulunuyor. Bugünü bütün dünyadaki kız çocuklarımızın doğum günü olarak kutluyoruz. 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü kutlu olsun. Çocuklarımıza, özellikle de kız çocuklarımıza çok değer vermemiz gerekiyor" dedi. "Kız çocuklarımız başımızın tacı" Kız çocuklarının iyi bir eğitim almalarını ve güçlü bireyler olacak şekilde yetiştirilmelerini çok önemsediklerini ifade eden Başkan Aydın, "Yarın Ayça Azak Gündüz Bakımevi ve Kreşi’nin açılışını yapacağız. Ülkemizin şu anda içinden geçtiği süreci maalesef üzülerek takip ediyoruz. Bu gidişatın son bulması ve kız çocuklarımızın geleceğe daha özgüvenli ve güvenli bakabilmeleri için Osmangazi Belediyesi olarak 7/24 çalışmaya devam ediyoruz. Çocuklarımız bizim geleceğimiz. Kız çocukları da baştacımız. Benim de bir kızım ve oğlum var. Çocuklarımız iyi ki var. 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü kutlu olsun" diye konuştu.
"GES Tebliği’nde süre 2025 sonuna ertelensin" talebi
11 Ekim 2024 Cuma - 14:49 "GES Tebliği’nde süre 2025 sonuna ertelensin" talebi Dağlıoğlu Enerji Yönetim Kurulu ve BTSO Enerji Konseyi Başkanı Erol Dağlıoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın güneş enerjisi (GES) yatırımlarında yerli güneş hücresi kullanımını zorunlu kılan tebliğindeki süreyi, 2025 yılı sonuna kadar uzatma talebinde bulundu. Dağlıoğlu, mevcut projelerin uyum sağlaması için bu sürenin hayati önem taşıdığını vurguladı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın, GES yatırımlarında yerli üretim teşvikini ön plana çıkaran tebliğini desteklediğini belirten Dağlıoğlu, “Yerli hücre kullanımının zorunlu hale getirilmesi, ülkemiz ekonomisi ve üretim kapasitesinin artırılması adına önemli bir adımdır. Ancak, bu kararın hayata geçiş sürecinde yatırımcıların ve EPC firmalarının yeterli zamanı olmalıdır” dedi. Bakanlık, bu düzenlemeyi 28 Şubat 2025’e kadar erteleyerek yatırımcılara bir süre tanıdı. Fakat Dağlıoğlu, bu sürenin projeleri tamamlamak için yeterli olmadığını ifade etti. Devam eden projelerin aksamaması ve yeni yatırımların yerli hücre şartına uyum sağlayabilmesi için tebliğin 2025 yılı sonuna kadar ertelenmesi gerektiğini savunan Dağlıoğlu, şöyle devam etti: “EPC firmalarının hazırlık süreci ve imalatların tamamlanması için daha fazla zamana ihtiyacı var. Süre uzatılmazsa hem firmalar hem de devam eden GES yatırımları ciddi şekilde etkilenecek. Üretim süreçlerinin aksamaması ve karbon ayak izinin azaltılması için bu süre çok kritik.” Erol Dağlıoğlu, GES yatırımı yapacak firmaların da yerli hücre kullanımını desteklediğini vurgulayarak, “Bu doğru bir karar. Yerli üretimin artırılması ülkemiz için stratejik öneme sahip. Ancak devam eden projelerin de önünü açmak gerekiyor” dedi. Bakanlığın bu konuda hassas davranacağına olan inancını dile getiren Dağlıoğlu, “Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mehmet Fatih Kacır’ın, EPC firmaları ve yatırımcıların mağduriyet yaşamaması adına doğru adımlar atacağına inanıyoruz” diye ekledi.
Bursa’nın Kemal Hocası vefatının 24. yılında
11 Ekim 2024 Cuma - 14:13 Bursa’nın Kemal Hocası vefatının 24. yılında Cumhuriyet’in ilk kuşak sanayicilerinden, COPA Isı Sistemleri’nin kurucusu Mehmet Kemal Coşkunöz, vefatının 24. yıl dönümünde Bursa’da bulunan aile kabristanında düzenlenen törenle anıldı. Anma törenine Besler Ailesi ve Besler Group şirketlerinin çalışanları katıldı. Mehmet Kemal Coşkunöz, 1921 yılında Bursa’da doğdu. İlkokul eğitimiyle birlikte çıraklığa başladı ve tüm ömrü boyunca öğrenmeye ve öğretmeye gönül verdi. 1949 yılında Türkiye’de ilk kez kalıp ile çatal, bıçak, kaşık üretimini gerçekleştirmek için girişimciliğe atıldı. Bu arada tekstil sektörüne yönelik ilk markalama makinası imalatını gerçekleştirdi. 1950 yılında SKT firmasını 2 ortağı ile birlikte kurarak küçük elektrikli araç-gereçler imalatı yaptı. 1953 yılında kamudaki öğretmenlik görevinden ayrılarak SKT’deki işinin başına geçti. 1956 yılında Türkiye’de ilk yağ keçesi üretimini gerçekleştirdi. 1960 yılında kendi atölyesini kurdu ve aynı yıl kendi pres makinasını imal etti. 1963 yılında Türkiye’de ahşaptan sonra ilk çelik otobüs karoseri imalatını gerçekleştirdi ve sektöre birçok karoseri ustası yetiştirdi. 1966 yılında Karsan’ın kurucu üyeleri arasında yer alarak Türkiye’de karoseri sanayinin kurucularından oldu. “Bir işi yapıyorsam, en iyisi olmalıyım” 1968 yılında, atölyesini Bursa Organize Sanayi Bölgesi’nde bugün hala ana merkez olarak kullanılmakta olan binaya taşıdı. “Bir işi yapıyorsam, en iyisi olmalıyım” yaklaşımı ile Türk sanayinin kuruluşundan bu yana pek çok ilki gerçekleştirerek ülke ekonomisine değer kattı. Temellerini Mehmet Kemal Coşkunöz’ün attığı Besler Group bugün 4 sektörde, 5 şirketi, yüzde 100 Türk sermayesi ve 650 çalışanı ile 4 kıtada 40’dan fazla ülkeye ihracat yapmakta ve Türkiye’nin 81 illine hizmet vermektedir.