Yerel Haberler
Bursa
BTÜ’de "5 Dakikada TEKNOFEST" heyecanı 13 Aralık 2025 Cumartesi - 13:59:07 BTÜ’de "TEKNOFEST Yarışma Sürecini 5 Dakikada Anlat" etkinliği düzenledi. TEKNOFEST Teknoloji Yarışmaları’nda finale kalan takımların deneyimlerini paylaştığı etkinlikte en iyi sunumu yapan 5 ekip seçilerek, ödüllendirildi. Türkiye’de ilk ve tek olan programa katılan T3 Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Elvan Kuzucu Hıdır, "Kaybettiğimiz özgüveni yeniden inşa ediyoruz; gençlerimizin ortaya koyduğu enerji bunun en güçlü göstergesi" dedi. Ulusal ve uluslararası yarışmalarda elde ettikleri başarılarla dikkat çeken Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) öğrencileri, TEKNOFEST Teknoloji Yarışmaları’nda da her yıl önemli dereceler kazanmayı sürdürüyor. 2025 TEKNOFEST Teknoloji Yarışmaları’nda da pek çok kategoride finale kalma başarısı gösteren ve dereceler elde eden BTÜ öğrenci takımları, bu yıl Teknoloji Yarışmaları Koordinatörlüğü tarafından ilk kez düzenlenen "TEKNOFEST Yarışma Sürecini 5 Dakikada Anlat" etkinliğinde deneyimlerini paylaşmak üzere bir araya geldi. Mimar Sinan Yerleşkesi Turkuaz Salon’da gerçekleşen etkinliğe; BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, T3 Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Dr. Elvan Kuzucu Hıdır, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Bursa Şube Başkanı Emre Yıldız, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Bu etkinlik üretken ruhu nesillere aktaracak Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Rektör Naci Çağlar, "TEKNOFEST Teknoloji Yarışmaları’na katılan öğrencilerimizin süreç boyunca yaşadıkları heyecan ve motivasyon bizim için çok kıymetli. Bu enerji, yeni öğrencilerimiz için güçlü bir ilham kaynağı olacaktır. Bu etkinliğin, bu ruhun nesilden nesle aktarılmasına büyük katkı sağlayacağına yürekten inanıyorum" dedi. Rektör Çağlar ayrıca, milli teknoloji hamlesiyle savunma sanayinde büyük bir dönüşüm başlatan ve genç yeteneklerin önünü açan T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar’a teşekkür ederek, "Sayın Bayraktar’ın gençlerimize duyduğu güven ve onlara sunduğu imkânlar, bugün üniversitelerimizde gördüğümüz üretim heyecanının en önemli motivasyon kaynaklarından biridir" ifadelerini kullandı. BTÜ’de 2023 yılında Teknoloji Yarışmaları Koordinatörlüğü’nü kurduklarını da hatırlatan Rektör Çağlar, "Akademik birikim ile öğrenci enerjisini aynı çatı altında buluşturan bu yapı sayesinde BTÜ’nün teknoloji üretim kapasitesini daha da ileriye taşıyacağımıza inanıyorum" diye konuştu. Milli teknoloji hamlesi rehberliğinde tam bağımsız Türkiye T3 Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Dr. Elvan Kuzucu Hıdır, derece alan ve finale kalan tüm takımları tebrik ederek, etkinliğin özellikle üniversiteye yeni başlayan öğrenciler için önemli bir ilham kaynağı olacağını vurguladı. Günümüzde bir paradigma dönüşümünün yaşandığına değinen Dr. Elvan Kuzucu Hıdır, "Vakfımızın kuruluş felsefesi, gençlere yalnızca çalışma alanı sunmak değil, zamanında kaybedilmiş özgüveni yeniden inşa edebilmektir. Bu topraklar geçmişte bilimin öncü isimlerini yetiştirdi; şimdi yeniden ayağa kalkma zamanı. Bunu da ‘biz geçmişte başardık’ diyebilme özgüveniyle, tam bağımsız ve daha güçlü Türkiye için millî teknoloji hamlesiyle yapıyoruz" dedi. Yarışmalar gençliğin inşasında önemli bir rol TEKNOFEST Teknoloji Yarışmaları sürecinde öğrencilerin edindiği bilgilerin sahaya büyük etkisi olduğunu dile getiren Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, "Bu yarışmalar için emek veren gençlerimizin iyi firmalar tarafından istihdam edildiğine şahit oluyoruz. Bu noktada böyle yarışmalar gençlerimizin geleceğinin inşası için önemli rol üstlendi. Bu vesileyle yaptığınız her çalışma, yeryüzünün iyilikle bulaşmasını sağlayacak" dedi. İş dünyası olarak gençlerin millî teknoloji hamlesine katkı vermesini önemsediklerini dile getiren ASKON Bursa Şube Başkanı Emre Yıldız, bu üretim enerjisinin büyüyerek devam etmesi temennisinde bulundu. En iyi sunumu yapan 5 finalist takım seçildi Açılış konuşmalarının ardından, finale kalan 11 takım, TEKNOFEST süreçlerini 5 dakikalık sunumlarla katılımcılara aktardı. En iyi sunumu yapan 5 takımı seçmek üzere T3 Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Dr. Elvan Kuzucu Hıdır, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, ASKON Bursa Şube Başkanı Emre Yıldız jüri olarak yer aldı. Poyraz, Matrover, Lodos, Lagari, Sancar, Luna, Hacıwatt, Alfa, Pusula, Luna İka ve Quadruplet takım kaptanları yarışma öncesinde yaşadıkları tempoyu, bu süreçten çıkardıkları dersleri ve yarışma atmosferi tecrübelerini, tüm öğrencilerle paylaşarak tavsiyelerde bulundu. Takımların anlatımlarının ardından en iyi sunum yapan 5 takım jüri oylarıyla seçildi. Buna göre; birinciliği Lagari üstlenirken onu Alfa, Luna-İka, Luna, ve Lodos takımları takip etti. Derece alan takımlara toplam 45 bin lira değerindeki hediye çeki takdim edildi. Program, toplu fotoğraf çekiminin ardından TEKNOFEST takımları için özel olarak tasarlanan "Özdemir Bayraktar TEKNOFEST Atölyesi"nin gezilmesi ile son buldu.
13 Aralık 2025 Cumartesi - 13:29 "Çocukluktan Sınıfa, Sınıftan Hayata Rıfat Ilgaz Sempozyumu" başladı Nilüfer Belediyesi’nin 2025 yılı boyunca toplumun farklı kesimlerini usta yazar Rıfat Ilgaz’ın eserleriyle buluşturduğu etkinlikler, geniş katılımlı bir sempozyumla sona eriyor. Nâzım Hikmet Kültürevi’nde başlayan sempozyumda, Ilgaz’ın edebi mirası ve yaşamı ele alınıyor. Nilüfer Belediyesi tarafından 11 yıldır sürdürülen ve 2025 yılında Türk edebiyatının çınarlarından Rıfat Ilgaz’a adanan "Yılın Yazarı" etkinlikleri, sempozyum ile tamamlanıyor. "Çocukluktan Sınıfa, Sınıf’tan Hayata Rıfat Ilgaz Sempozyumu" başlığıyla Nâzım Hikmet Kültürevi’nde düzenlenen ve iki gün sürecek etkinlik, çok sayıda yazar, akademisyen ve edebiyatseveri bir araya getirdi. Sempozyumun açılış programına Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Orkun Gazioğlu, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcıları, meclis üyeleri ve Rıfat Ilgaz’ın ailesi adına gelini Nilgün Ilgaz katıldı. "Ilgaz’ın aydınlığını Nilüfer’in her köşesine taşıdık" Sempozyum, editörlüğünü Turgay Fişekçi’nin üstlendiği "Ilgaz Anadolu’nun Sen Yüce Bir Dağısın" sergisinin açılışıyla başladı. Serginin ardından başlayan sempozyumun açılışında konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, yıl boyunca Rıfat Ilgaz’ı hayatın her alanına taşıdıklarını belirtti. Proje kapsamında büyük bir ilgiyle karşılaştıklarını vurgulayan Başkan Şadi Özdemir, "Yıl boyunca 142 farklı oturum gerçekleştirdik ve 4 bin 500’den fazla edebiyatseverle buluştuk. Okullarda, kütüphanelerde, fabrikalarda; çocuklar, gençler, kadınlar ve işçilerle Rıfat Ilgaz okuduk. O, toplumun dertlerini dert edinen, ömrü mücadeleyle geçen bir aydındı. Baskılara rağmen susmadı, edebiyatla toplumsal mücadeleyi birbirinden ayırmadı. Biz de O’nun bu onurlu duruşunu ve aydınlığını Nilüfer’in her köşesine taşıdık" dedi. "Eserleri kalıcı bir kültürel miras" Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Orkun Gazioğlu da, yapılan etkinliklerin Rıfat Ilgaz’ın düşünce dünyasını kente taşımak adına değerli olduğunu belirterek, yazarın eserlerinin nesiller boyu sürecek kalıcı bir kültürel miras sunduğunu ifade etti. Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Okan Şahin ise Rıfat Ilgaz’ın siyasi duruşu nedeniyle yaşadığı zorluklara dikkat çekerek, "O, ‘Sınıf’ın mimli ozanıydı ama halkının sevgilisiydi. Bize hayatı öğretti. Aradan geçen yıllara rağmen eserlerinin hala capcanlı olduğunu bu yıl bir kez daha gördük" diye konuştu. Ailesinden teşekkür Törende konuşan Rıfat Ilgaz’ın gelini Nilgün Ilgaz, ailesi adına Nilüfer Belediyesi’ne teşekkür etti. Ilgaz, "Rıfat Ilgaz, aydınlanmacı duruşuyla toplum hafızasında iz bırakan bir yazardı. Eserlerinde hep içimizden insanlar; işçiler, öğrenciler vardı. Zorluklara rağmen kalemiyle hep aydınlıktan yana oldu. Ailesi olarak bıraktığı mirasla gurur duyuyoruz" dedi. Proje Danışmanı Turgay Fişekçi de Rıfat Ilgaz’ın sadece Hababam Sınıfı ile değil, 1940 toplumcu kuşağının önemli bir ozanı olarak da anılması gerektiğini vurgulayarak, sempozyumda yazarın bilinen ve bilinmeyen yönlerinin konuşulacağını belirtti. Açılış bildirisi ve tiyatro gösterimi Konuşmaların ardından, sağlık sorunları nedeniyle sempozyuma katılamayan yazar Adnan Özyalçıner’in kaleme aldığı açılış bildirisi C. Hakkı Zariç tarafından okundu. Bildiride, Ilgaz’ın "Sınıf" kitabı nedeniyle yaşadığı baskılara rağmen, mizahı bir aydın sorumluluğuyla kullandığına ve umudunu gençlere bağladığına dikkat çekildi. Konuşmaların ardından Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Nilgün Ilgaz, Turgay Fişekçi ve C. Hakkı Zariç ile sempozyumun sponsoru Minteks Sanat’ın kurucusu Minteks Şirketler Grubu Başkanı Özkan İrman’a günün anısına hediye verdi. Sempozyumun ilk günü, Gül Göker’in yazıp yönettiği ve yazarın hayatını konu alan "Bir Yeryüzü Ozanı: Rıfat Ilgaz" isimli film-tiyatro gösterimiyle sona erdi. Sempozyum, ikinci gününde yapılacak 5 oturumun ardından düzenlenecek "Yılın Yazarı Öykü Ödülü" töreni ile sona erecek.
13 Aralık 2025 Cumartesi - 13:17 Fotoğrafın kalbi Bursa’da atıyor Dünyanın sayılı etkinlikleri arasında yer alan Bursa Uluslararası Fotoğraf Festivali, 15. kez kapılarını açtı. Türkiye’den ve dünyadan birçok fotoğraf sanatçısını buluşturan festivalle, fotoğraf sanatının kalbi Bursa’da atıyor. Türkiye’nin en büyük fotoğraf festivali olma başarısı gösteren ‘Bursa Uluslararası Fotoğraf Festivali’, yurt içinden ve yurt dışından önemli fotoğraf sanatçılarını ve fotoğrafa gönül verenleri Bursa’da bir araya getirdi. Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa Kent Konseyi ve Bursa Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği (BUFSAD) iş birliğiyle bu yıl ‘Kırılma Zamanı’ temasıyla hazırlanan festival, Tayyare Kültür Merkezi’nde düzenlenen törenle 15. kez kapılarını açtı. 12 farklı mekanda sergi Küratörlüğünü Prof. Dr. Gülbin Özdamar Akarçay ve Özcan Yurdalan’ın üstlendiği festival, 12 Aralık-12 Ocak tarihleri arasında 15 uluslararası, 15 ulusal fotoğrafçı, videoyla eser üreten 7 sanatçı, 8 kolektif, 11 genç, 7 engelli birey ve 20 çocuk fotoğrafçının çalışmalarını 12 farklı mekânda fotoğraf tutkunlarıyla buluşturacak. Festival kapsamında sergilerin yanı sıra bir ay boyunca paneller, söyleşiler, sanatçı konuşmaları, atölyeler ve portfolyo değerlendirmeleri düzenlenecek. 15. FotoFest’in uluslararası bölümüne; Forough Alael, Abir Abdullah, Berge Arabian, Laura Chen, Issa Touma ve FEMLENS Kolektifi’nin sanatçılarının da içinde yer aldığı isimler konuk olacak. Türkiye’den ise Bülent Kılıç, Emin Altan, Rana Öztürk, Yiğit Günel, Ayla Güvenç, Ali Saltan, Kemal Aslan, Burcu Ertunç, A. Nur Türk, Cenk Erdoğan, Rıza Erdeğirmenci gibi önemli fotoğrafçılar festivalde yer alacak. Türkiye’deki fotoğraf kolektiflerinin de dahil edildiği festivalde, gençlerin, engelli bireylerin ve çocuk fotoğrafçıların üretimleri de sergilenecek. "Fotofest’in çok daha güçlü olması için çalışıyoruz" Festivalin ilk gününde 5 farklı mekanda 14 sanatçının çalışmaları sergilenerek gün boyunca fotoğraf tutkunlarıyla buluşturuldu. Tayyare Kültür Merkezi’ndeki açılış programında konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bursa Uluslararası Fotoğraf Festivali’nin kentin kültür ve sanat yaşamına büyük değer kattığını söyledi. Festivalin geçmiş yıllara göre çok daha geniş bir kitleye ulaşarak hem sanat çevrelerinde hem de toplumda güçlü bir etki oluşturduğunu belirten Başkan Mustafa Bozbey, "Her yıl çıtayı yükselterek sürdürdüğümüz FotoFest’in, çok daha güçlü ve çok daha etkili bir festival olması için kararlılıkla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Artık Bursa’da her 15 günde bir sanat etkinliğinin olması gerektiğine inanıyorum. İleride bu haftada bire de düşebilir. Bunu sadece resmi kurumların uhdesinde değil, sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği içerisinde ortaya koymalıyız. Bursa bu zamana kadar birçok sanatçı yetiştirmiştir. Bursa’nın değerlerine sahip çıkmalıyız" dedi. "Fotofest, güçlü bir kültür mirasıdır" Bu yılın teması olan ‘Kırılma Zamanı’nın, dünyanın ve hayatların farklı dönemlerinde yaşanan kırılganlıkları, dönüşümleri ve yeni başlangıçları fotoğrafın güçlü diliyle aktardığını vurgulayan Başkan Mustafa Bozbey, "FotoFest bir ay boyunca kentimizin kültür haritasını zenginleştirecek. Fotoğrafın dönüştürücü gücünü hem yerel hem küresel ölçekte tartışmaya açarak geniş bir diyaloğun kapılarını aralayacak. Büyükşehir Belediyesi olarak kültür-sanatın evrensel dilini kentimizin her noktasına yayarken, FotoFest ile fotoğrafın birleştirici ve dönüştürücü gücünü toplumla buluşturmaya devam ediyoruz. FotoFest, güçlü bir kültür mirasıdır. Bu mirası, gençlerimizi de sürecin birer parçası yaparak geleceğe taşımayı hedefliyoruz. Tüm sanatseverleri bu özel seçkiyi keşfetmeye davet ediyorum. Festivalin, kentimize, ülkemize ve tüm sanatseverlere ilham vermesini diliyorum" diye konuştu. "Festivalde değişimin yansımalarını göreceksiniz" Festival Küratörü Prof. Dr. Gülbin Özdamar Akarçay, fotoğraf sanatının toplumsal ve kişisel kırılmaların tanığı olarak farklı temsil imkanlarını sunduğunu anlattı. Fotoğrafın kendi yapısında da kırılmalar meydana geldiğini söyleyen Akarçay, "Dijitalleşmeyle birlikte fotoğrafın yüzeyi değişti. Bilgisayar temelli üretimlerle fotoğrafik bakış çoğaldı. Fotoğraf olmayan bir fotoğraf diye tanımlama yapıldı. Bu seneki festivalde de bu değişimin yansımalarını göreceksiniz. Basın fotoğrafından geleneksel belgesele, kolajlardan çağdaş belgesele, yapay zekayla üretilen hayali mevhuma dair fotoğrafa geniş bir temsiliyeti olan festival içeriği oluşturuldu. FotoFest, 15. yılında dünya fotoğrafındaki en güncel ve kritik eğilimleri Türkiye izleyicisiyle buluşturma misyonunu sürdürüyor. Festivalin gerçekleşmesinde verdiği destek için Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e teşekkür ediyorum " dedi. Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, festivale katkı sunmaktan büyük onur duyduklarını dile getirerek programın halka bir nefes olmasını, geleceğe dair umudu ve inancı tazelemesini diledi. BUFSAD Başkanı Tarık Akkurt, FotoFest’te yer alan her karenin bir kırılma anının tanığı olduğunu ifade ederek festivale katılan tüm sanatçılara teşekkür etti. BUFSAD Onur Üyesi Ceyhun İrgil, Türkiye’nin en büyük fotoğraf festivalinin Bursa’da yapılıyor olmasından gurur duyduğunu belirterek festivalde emeği geçenlere ve sürdürenlere teşekkür etti. Konuşmalardan sonra Başkan Mustafa Bozbey tarafından Küratörler Prof. Dr. Gülbin Özdamar Akarçay ve Özcan Yurdalan’a emeklerinden dolayı plaket verildi. Açılış programı, Volkan Çetin’in ‘Zamanın Yankıları’ adlı film gösteriminin ardından sona erdi.
Bursa Büyükşehir Belediyesi Cezayirli turizm acentelerini ağırladı
12 Aralık 2025 Cuma - 16:04 Bursa Büyükşehir Belediyesi Cezayirli turizm acentelerini ağırladı Bursa Büyükşehir Belediyesi, Türk Hava Yolları (THY) sponsorluğunda Cezayirli seyahat acentesi temsilcilerini ve turizm profesyonellerini kentte ağırladı. Bursa’nın binlerce yıllık tarihini, eşsiz doğasını ve kültürünü korumak, turizm potansiyelini güçlendirmek amacıyla çalışmalarını sürdüren Büyükşehir Belediyesi, Bursa’yı dünyanın en iddialı destinasyon alanlarından biri yapmak için tanıtım çalışmalarına devam ediyor. Bu kapsamda Büyükşehir Belediyesi Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı Turizm ve Tanıtma Şube Müdürlüğü koordinasyonunda ve Türk Hava Yolları (THY) sponsorluğunda Cezayirli seyahat acentesi temsilcileri ve turizm profesyonelleri 5 gün boyunca Bursa’da ağırlandı. THY aracılığıyla yaklaşık 30 bin adet uçak bileti satın alarak Bursa’ya tur operasyonları planlayan heyet; Uludağ, Gölyazı, İznik, Mudanya ve Bursa şehir merkezi gibi önemli destinasyonlarda incelemelerde bulunarak muhtemel tur rotalarına yönelik değerlendirmelerde bulundu. Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yıldız ve Büyükşehir Belediyesi Uluslararası İlişkiler Şube Müdürü Canan Pala Giliğ de programın ilk gününde heyete eşlik etti. Bursa turizminin son yıllarda hızla geliştiğini vurgulayan Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yıldız, "Farklı kültür ve ülkelerden gelen turist sayısındaki artış memnuniyet verici. Bursa’da konaklamalı gün sayısını artırmayı öncelikli hedef olarak belirledik. Uluslararası pazarlarda Bursa’nın bilinirliğini yükseltmek için çalışmalarımıza kararlılıkla devam ediyoruz" dedi. Program kapsamında, Bursa İl Kültür ve Turizm Müdürü Kamil Özer de heyet tarafından ziyaret edildi. Bursa’nın dört mevsim turizme açık bir kent olduğunu dile getiren Özer, Cezayir pazarındaki ilgiyi artırmak için iş birliklerine devam edeceklerini ifade etti. Türk Hava Yolları Yenişehir Havalimanı Sorumlusu Esad Naci Ulcay ise Cezayir-Türkiye uçuşlarının son yıllarda hızla arttığına dikkat çekerek ağırlıklı olarak İstanbul’u ziyaret eden Cezayirli turistlerin rotalarına Bursa’yı da eklemesini hedeflediklerini anlattı. Heyet sorumlusu Mohamed Khodja da Bursa’nın beklediklerinden çok daha iyi bir iz bıraktığını ifade ederek, "Bursa’da çok büyük bir turizm potansiyeli var. En çok etkilendiğimiz noktalar Uludağ, İznik ve şehir merkezindeki tarihi aks oldu" diye konuştu.
Başkan Aydın: "Bursa’ya 24 saat hizmet çabasındayız"
12 Aralık 2025 Cuma - 15:37 Başkan Aydın: "Bursa’ya 24 saat hizmet çabasındayız" Osmangazi İlçesi’nde bulunan 136 mahallenin sorularını birinci ağızdan dinlemek için mahalle sakinleriyle buluşmalar düzenleyen Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’ın yeni durağı Namık Kemal Mahallesi oldu. Başkan Aydın, yaptığı konuşmada "Osmangazi ve Bursa’mıza 7/24 hizmet çabası içindeyiz" dedi. Osmangazi İlçesi’ne daha nitelikli hizmet sunabilmek amacıyla mahalle ziyaretlerini aralıksız sürdüren Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, bu kapsamda Namık Kemal Mahallesi sakinleriyle bir araya geldi. Namık Kemal Hizmet Binası’nda düzenlenen kahvaltı programında Başkan Aydın’a CHP Osmangazi İlçe Başkanı Raşit Gürbüz, Osmangazi Belediye Başkan Yardımcıları Mücahit Yıldızhan ve Tolga Kornoşor, meclis üyeleri ile çok sayıda vatandaş eşlik etti. Vatandaşlar toplantıda mahallelerine yönelik talep ve beklentilerini doğrudan iletme fırsatı bulurken, Başkan Aydın da konuların en kısa sürede değerlendirilerek çözüme kavuşturulacağına dair söz verdi. Yaptıkları hizmetleri muhtarlar ve mahalle sakinlerinin istekleri doğrultusunda gerçekleştirdiklerini ifade eden Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, sözlerine şu şekilde devam etti: "Muhtarlarımız yaptıkları işin doğası gereği hizmet talep ediyor, bu çok normal. Onlara hizmet etmenin yolu da yerel yönetimlerden geçiyor. Namık Kemal Mahalle Muhtarımız, yapılan hizmetlerden dolayı bize teşekkür etti. Bu memnuniyet, bizim çalışma azmimizi ve isteğimizi artırıyor. Elimizdeki imkanları en doğru şekilde kullanarak Osmangazi’de yaşayan yaklaşık 1 milyona yakın vatandaşımıza hizmet etmeye çalışıyoruz. Yaklaşık 3 bine yakın personelimizle sahadayız. Yönetim kadromuz da yapılan hizmetlerin karşılığını sokakta gördükçe daha fazla çalışmak istiyor. Göreve başlayalı yaklaşık 2 yıla yakın bir süre oldu. Biz hep şunu söyledik; 5 yılı dolu dolu geçirmek istiyoruz. Milletvekilliği dönemimde de bunu tecrübe ettim, zaman çok hızlı geçiyor. O yüzden göreve başlar başlamaz hızlı hareket ettik. Bugüne kadar 35 açılış ve temel atma gerçekleştirdik. Bu da yaklaşık 18 günde bir hizmet demek. Şu anda 11 tane daha açılış ve temel atma programımız var. Onları da Genel Başkanımızla birlikte açmayı arzu ediyoruz." Büyük abartılı işler yerine herkese dokunan hizmetler yaptıklarını söyleyen Başkan Aydın, "Şu ana kadar kreşlerde 5 sayısına ulaştık, 4 tanesinin daha temelini atıyoruz. İnşallah önümüzdeki yıl bu sayıyı 10’a çıkaracağız. Demirtaş’ta pazar yeri ihalesi tamamlandı, yakında onun da temelini atacağız. Sağlık ocaklarımızın yapımı bitti, yeni sağlık ocaklarımızın da temelini atmaya devam ediyoruz. Kültür merkezi, öğrenci yurdu derken Osmangazi ve Bursa’mıza 7/24 hizmet çabası içindeyiz. Tüm bu hizmetleri muhtarlarımızın ve mahalle sakinlerimizin talepleri doğrultusunda hayata geçiriyoruz. Bugün de 46’ncı mahalle buluşmamızı gerçekleştirerek vatandaşlarımızla bir araya geldik" diye konuştu. Namık Kemal Mahallesi Muhtarı Necmettin Geniş de, "Başkanımız Erkan Aydın’ın ‘Bursa’nın Kalbi Osmangazi’ sloganını gerçekten çok doğru buluyorum. Biz yaklaşık iki yıldır birlikte hizmet ediyoruz. Özellikle muhtarlar için kurulan sistemden çok memnunuz. Artık belediyeye gidip gelmek zorunda kalmıyoruz. İstek ve taleplerimizi sisteme yazıyoruz ve anında geri dönüş alıyoruz. Osmangazi Belediyesi’ndeki müdürlerimiz de her zaman işin başında. Mahallelerimiz için ellerinden gelenin en iyisini yapıyorlar. Başkanımıza mahallemize yaptığı hizmetler ve ziyaretinden dolayı teşekkür ediyorum" açıklamalarında bulundu. Namık Kemal Mahallesi sakinleri ise mahallelerine yaptığı ziyaretle istek ve taleplerini dinleyen Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’a teşekkürlerini sundu.
BUÜ yönetiminden Keles ve Harmancık ziyareti
12 Aralık 2025 Cuma - 15:34 BUÜ yönetiminden Keles ve Harmancık ziyareti Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) yöneticileri, eğitim-öğretim faaliyetlerini ve yürütülen projeleri yerinde incelemek adına ilçelere gerçekleştirdiği ziyaretlere devam ediyor. BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Zekeriyya Arı, Meslek Yüksekokulları Koordinatörü Prof. Dr. Çağatan Taşkın ve Üniversite Genel Sekreteri Mehmet Aydemir ile birlikte Keles ve Harmancık ilçelerini ziyaret etti. İlk ziyaretini Harmancık Meslek Yüksekokuluna yapan Üniversite yönetimi, burada MYO Müdürü Prof. Dr. Ercan Şimşek ve ekibi ile bir araya geldi. Yürütülen çalışmalara dair bilgi alışverişinde bulunan heyet, daha sonra Harmancık Kaymakamı Muhammed Safa Kömürcü ve Harmancık Belediye Başkanı Haşim Ali Arıkan’ı ziyaret etti. Üniversite yönetimi buradan Keles MYO’ya geçti. Okul Müdür Doç. Dr. Mehmet Özgür ve yöneticilerle toplantı yapan heyet, Keles Kaymakamı Burak Bozkurt Gürses ve Keles Belediye Başkanı Ali Doğru’yu da makamında ziyaret etti. Her iki ilçede de meslek yüksekokullarında görev yapan akademik personelle bir araya gelen üniversite yönetimi, çalışmalar ve devam eden projelere dair görüş alışverişinde bulundu. Göreve geldikleri ilk günden itibaren ortak akıl ile üniversiteyi çok daha üst sıralara çıkarabilmek adına çalışmalar yürüttüklerini aktaran BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz; "Enstitülerimiz, fakültelerimiz, meslek yüksekokullarımız ve diğer tüm birimlerimizle birlikte canla başla çalışmaya devam ediyoruz. 50 yıllık bir yükseköğretim çınarı olmanın getirdiği sorumluluğunun hepimiz farkındayız. Üniversitemizi gerek küresel ölçekte gerekse de ulusal standartlarda çok daha yukarılara taşımak için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz" ifadelerini kullandı. Önceki hafta açıklanan araştırma üniversiteleri sıralamasında mevcut yerlerini koruduklarını hatırlatan Rektör Yılmaz, "Türkiye’deki 23 araştırma üniversitesi arasında yer almaya devam ediyoruz. Bu apoleti en iyi şekilde taşımak ve çok daha iyi noktalara getirmek istiyoruz. Görükle kampüsümüz içerisindeki tüm birimlerimiz gibi ilçelerde bulunan fakülte ve meslek yüksekokullarımız da en iyi eğitim-öğretimi vermeye çalışıyor. Keles ve Harmancık meslek yüksekokullarımız da bu anlamda yaptıkları çalışmalarla bizi en güzel şekilde temsil ediyorlar. Okul yöneticilerimize ve tüm çalışanlarımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz" dedi.
Bursa yeni yıl coşkusuna hazır
12 Aralık 2025 Cuma - 15:27 Bursa yeni yıl coşkusuna hazır Bursa Büyükşehir Belediyesi, Millet Bahçesi Kültürpark Atatürk Stadyumu girişinde düzenlenecek çeşitli etkinliklerle yeni yıl coşkusunu 19 gün boyunca kentin kalbinde yaşatacak. 13 Aralık Cumartesi günü başlayacak olan etkinlikler, 31 Aralık Çarşamba gününe kadar kesintisiz sürecek. Vatandaşların huzur ve güven içerisinde 2026’yı karşılayabilmeleri için Bursa Kültür AŞ ve ilgili birimleriyle hazırlıklarını sürdüren Bursa Büyükşehir Belediyesi, yeni yılın büyük bir coşkuyla karşılanması için Eski Atatürk Stadyumu alanında ‘Bursa Yeni Yıl Meydanı’nı oluşturdu. Yeni Yıl Meydanı, 13-31 Aralık tarihlerinde gerçekleştirilecek olan birbirinden eğlenceli etkinlikler, özel tasarlanmış stantlar, ışıklandırmalar ve aktivitelerle kentin sosyal yaşamına önemli bir katkı sağlayacak. Ziyaretçilere eğlenceli ve nostaljik anlar yaşatacak olan meydanda, atlı karınca, tren, buz pisti, uçak görselli eğlence ünitesi, dönen bisiklet, yeni yıl süslemeleri, çocuklar için etkinlik alanları, fotoğraf çekim köşeleri, yeme-içme alanları, alışveriş stantları, atölyeler ve konserler gibi birçok aktivite yer alacak. Herkesin keyifli vakit geçireceği Yeni Yıl Meydanı’nda, açık hava buz pisti de kuruldu. Bursalıların yeni yılın heyecanını doyasıya yaşayacağı Yeni Yıl Meydanı, her yaşa hitap eden yiyecek ve içecek stantlarıyla hem eğlenceyi hem de lezzeti bir arada sunacak. Kestane, sıcak çikolata, sahlep ve daha birçok lezzetli atıştırmalık Bursalılarla buluşacak. Bilim gösterileri, sihirbaz performansları, büyüleyici köpük balon şovları, kahoot oyunu, karaoke yarışmaları, gün boyu sürecek eğlenceli ve ödüllü yarışmalarla ziyaretçiler meydanda doyasıya eğlenecek. Ziyaretçilerin hatıralarını ölümsüzleştirebilmeleri için etkileyici süslemelerle birbirinden özel fotoğraf çekilme alanları da hazırlandı. Ayrıca hediyelik eşya, takı, dekorasyon gibi ürünlerin satışa sunulacağı alışveriş stantları da yer alıyor. 13 Aralık Cuma günü Orkestar Lima, 19 Aralık Cuma günü Magical Orkestra, 20 Aralık Cumartesi Uzun Lafın Kısası Grubu, 26 Aralık Cuma Ceren Toksöz, 27 Aralık Cumartesi İpek Ildız, 31 Aralık Çarşamba günü ise Cengiz Ateş Yeni Yıl Meydanı’nda sahne alacak. Büyükşehir Belediyesi orkestra konserleri ve DJ performansları da 19 gün boyunca vatandaşlara müzik ziyafeti sunacak. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da yeni yıl coşkusunu ‘Bursa Yeni Yıl Meydanı’nda yaşayacaklarını belirtti. 13-31 Aralık tarihlerinde yapılacak birbirinden eğlenceli etkinlik ve sahne performanslarıyla, yeni yıl heyecanını Bursalılarla paylaşacaklarını söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, her yaştan vatandaşı Yeni Yıl Meydanı’na davet etti.
Bursa Şehir Hastanesi Tüp Bebek Merkezi’nde ilk bebek dünyaya geldi
12 Aralık 2025 Cuma - 15:23 Bursa Şehir Hastanesi Tüp Bebek Merkezi’nde ilk bebek dünyaya geldi Bursa Şehir Hastanesi bünyesinde 2024 yılı Aralık ayında hizmete giren Tüp Bebek Merkezi’nde ilk bebek doğumu gerçekleşti. Merkezin başarıyla tamamladığı doğum sonrası hem aile hem de sağlık çalışanları büyük mutluluk yaşadı. Bebeğin sağlıklı bir şekilde dünyaya geldiği ve annenin durumunun iyi olduğu bilgisini veren Tüp Bebek Merkezi Sorumlusu Op. Dr. Özlem Çaylan Canıtez, yaptığı açıklamada merkezin henüz ilk yılında böyle bir başarı elde etmesinin, ekip çalışmasının ve modern teknolojilerin doğru kullanımının bir sonucu olduğunu belirtti. İlk gebeliğin sağlıklı bir doğumla sonuçlanmasının kendileri için gurur kaynağı olduğunu dile getiren Canıtez, "Bakanlığımız desteğiyle tedavi sürecinde ileri embriyoloji teknikleri, titiz laboratuvar çalışmaları ve kişiye özel tedavi protokolleri kullandık. Hastamızın yumurta rezervi, rahim içi yapısı ve hormon profili detaylı şekilde değerlendirildi. Bu analizler sonucunda en uygun tedavi yöntemini belirleyerek kontrollü bir şekilde ilerledik. Embriyonun gelişim süreci boyunca son teknoloji inkübatörler ve embriyo izleme sistemleri kullandık. Transfer sonrası dönemi de yakından takip ettik ve bugün sağlıklı bir bebeği ailemize kavuşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz" şeklinde konuştu. Ortaya çıkan başarının sadece tıbbi bir sonuç değil, aynı zamanda hastayla kurulan güven ilişkisinin de bir yansıması olduğunu kaydeden Canıtez, Bursa Şehir Hastanesi Tüp Bebek Merkezi’nin bundan sonra da aynı hassasiyetle birçok aileye umut olmaya devam edeceğini sözlerine ekledi. 1 yılda 242 çifte tüp bebek tedavisi 1 yıldır faaliyet gösteren üremeye yardımcı tedavi merkezlerine yaklaşık 10 bin hastanın başvurduğuna dikkat çeken Embriyoloji Laboratuvar Sorumlusu Uzm. Dr. Nur Pınar Çimen ise, "Bu hastaların çocuk sahibi olabilmeleri için uygun tanı ve tedavi yöntemleri uygulanmıştır. 136 çifte aşılama tedavisi, 242 çifte tüp bebek tedavisi uygulanmıştır. Merkezimizin laboratuvarları çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerin yanı sıra kanser hastalarının da üreme hücrelerini dondurmaktadır ve bu hastaların doğurganlıklarının korunmasına önemli bir hizmet vermektedir" dedi.
Osmangazi’de felsefenin ışığı insan haklarını aydınlattı
12 Aralık 2025 Cuma - 15:22 Osmangazi’de felsefenin ışığı insan haklarını aydınlattı Osmangazi Belediyesi’nin Osmangazi Kent Konseyi ve Bursa Felsefe Kulübü iş birliği ile düzenlediği ‘Şadırvanlı Han Felsefe Konferansları’ serisi, 2025-2026 döneminin ikinci buluşmasında düşünce dünyasının kapılarını araladı. Tarihin ve felsefenin harmanlandığı bu özel programda katılımcılar, ‘Niçin İnsan Hakları?’ sorusunun hatırlatmasıyla derin bir fikri yolculuğa çıktı. Tarihi dokusu ve atmosferiyle her etkinliğe ayrı bir anlam katan Şadırvanlı Han Kültür Merkezi, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde anlamlı bir programa ev sahipliği yaptı. Her ay farklı konuların felsefi bakış ile uzmanlar tarafından değerlendirileceği Şadırvanlı Han Felsefe Konferansları, ikinci buluşmasıyla birlikte hem akademisyenlerin hem de düşünce meraklılarının büyük beğenisini kazandı. Konferansın konuşmacısı Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Felsefe Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Metin Becermen, insan hakları kavramının tüm inceliklerini etkileyici bir anlatımla aktardı. İnsan haklarının yalnızca hukuki bir zemin değil, aynı zamanda insan olmanın en temel değerlerinden biri olduğunu belirten Becermen, sözlerinde şu ifadeleri kullandı; "İnsan hakları dediğimizde, aslında kavramın iki yönü olduğunu unutmamak gerekiyor. Bir tarafta insan var, diğer tarafta ise insanın hakları. Hak kavramı çoğu zaman hukukla ilişkilidir ama insan hakları hukukun tamamını değil, sadece belirli bir bölümünü ifade eder. Bu nedenle önce ‘insan’ kavramının kendisini düşünmek gerekir. İnsan deyince ne anlıyoruz? Felsefe tarihi boyunca bu soruya çok farklı yanıtlar verilmiş. Bugün sıradan birine ‘insan nedir?’ diye sorduğunuzda üç farklı cevap almanız mümkündür. Bu da insan kavramının ne kadar geniş ve çok yönlü olduğunu gösterir." Programın moderatörlüğünü üstlenen BUÜ Sistematik Felsefe Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ogün Ürek ise konuya dair yönlendirici sorularıyla oturumda yeni ufuklar açtı. Konuşmasına insan haklarının özünü hatırlatarak başlayan Ürek, "İnsan haklarını konuşurken arka planda duran iki temel değer bulunur. Bunlardan biri insana saygı, diğeri insan sevgisidir. İnsana saygı, uzun yıllardır üzerinde çalıştığım bir konu. Yüksek lisans tezimi de bunun üzerine hazırlamıştım. İnsan sevgisi ise insan haklarının temelini oluşturan en önemli ilkedir. Çoğu zaman fark etmiyoruz ama 11. ve 12. yüzyıl Anadolu’su, Avrupa Orta Çağ karanlığını yaşarken aslında adeta bir aydınlanma dönemiydi. Yunus Emre, Mevlana gibi isimler, insan sevgisini merkezine alan düşünceleriyle bu topraklara yön verdiler. Bu geleneğin insan hakları fikrine büyük katkısı olduğunu unutmamak gerekir. Bu vesileyle bu etkinliğe katkı sunan herkese yürekten teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu. Program sonunda Osmangazi Kent Konseyi Genel Sekreteri Sosyolog Mutlu Çınar, katılımcılara günün anısına teşekkür sertifikası takdiminde bulundu.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Uçum: "Sistematik terör sona erdirilecek, terör örgütü fiilen ortadan kalkacak"
12 Aralık 2025 Cuma - 15:20 Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Uçum: "Sistematik terör sona erdirilecek, terör örgütü fiilen ortadan kalkacak" "Terörsüz Türkiye’ye geçiş süreci" adlı konferansta konuşan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, "Sistematik terör sona erdirilecek, terör örgütü fiilen ortadan kalkacak, kimlik istismarı üzerinden yapılan hukuk dışı faaliyetler sona erecek; siyaset üzerindeki terör, kültür alanları üzerindeki terör, din alanları üzerindeki terör tamamen ortadan kalkacaktır. Terörsüz Türkiye hedefi böyle bir projedir" dedi. Mudanya Üniversitesi’nin düzenlediği "Terörsüz Türkiye’ye geçiş süreci" adlı konferansın konuğu Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum oldu. Mudanya Üniversitesi’nde akademisyenler ve öğrencilerle bir araya gelerek Türkiye’nin Terörsüz Türkiye hedefine geçiş aşamasını ve sonrasında elde edeceği kazanımları aktaran Uçum, "Hakikaten bu tarihî bir fırsat; başarmanın eşiğindeyiz ve inanıyorum ki hep birlikte başaracağız" ifadelerini kullandı. "Terörsüz Türkiye arayışı son bir yılın özlemi değildir" Daha önce de Türkiye’yi terörden arındırma girişimleri olduğunu fakat başarısızlıkla sonuçlanan bu girişimlerden alınan derslerle Türkiye’nin tarihi bir fırsat eşiğinde olduğunu vurgulayan Uçum, "Terörsüz Türkiye’ye geçiş süreci, elbette meseleye yakın tarihler açısından bakanlar tarafından bu sürecin 1 Ekim 2024’te başladığı şeklinde değerlendirilebilir. Belki sembolik bir tarih vermek gerekirse, 1 Ekim 2024 bu sembolizm açısından güçlü bir tarihtir. Çünkü 1 Ekim 2024’te Cumhurbaşkanımız, Meclis’in yasama yılı açılışında devletin yeni paradigmasına ilişkin bir yaklaşım ortaya koydu ve Cumhurbaşkanımızın konuşmasından sonra Sayın Bahçeli, hakikaten Türkiye’nin zor dönemlerinde yüksek bir sorumluluk bilinciyle elini taşın altına koyarak çok önemli tutumlar aldı. 1 Ekim 2024’e bu anlamları verebilirsiniz. Ama terörsüz Türkiye özlemi, Terörsüz Türkiye arayışı son bir yılın ya da son 14 ayın arayışı değildir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yönetimlerinde özellikle yoğunlaşan "Türkiye’yi terörden arındırmak, Türkiye’yi terör riskinden kurtarmak" çabaları hep önde gelen gündem oldu. Önceki yönetimlerde de Türkiye’yi terörden arındırma konusunda birtakım girişimler olmuştu. 41 yıllık bir süreçten söz ediyoruz. Herkes bir şekilde Türkiye’yi terörden arındırmak, terör riskinden kurtarmak için bir çaba içerisine girmişti. Ama bu çabaların giderek yoğunlaştığı dönem, Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın yönetimlerinde gerçekleşen girişimlerle ortaya çıktı" ifadelerini kullandı. "Terörsüz Türkiye ‘Kürt meselesinin’ çözümü olarak bağdaştırılmamalı" Terörsüz Türkiye hedefinin Kürt meselesi diye tabir edilen sorunun çözümü olarak düşünmenin doğru olmadığını, sistematik terörün fiilen sona erdirilmesi anlamına geldiği belirten Uçum, "Bu 14 aylık süreçte ne oldu, ne kazandık, bunları da değerlendirmek gerekiyor. Birincisi; devlet bu konuyu ele alınca, Cumhurbaşkanımızın ülke liderliğinde, Bahçeli’nin cesur kararı ve siyasi liderliğinde, Cumhur İttifakı’nın ve toplumun diğer kesimlerinin büyük desteğinde, DEM yönetiminin soğukkanlı, ölçülü ve yapıcı yaklaşımlarıyla sonuçta bir süreç yönetildi. Ama devlet bu konuyu ele alırken nasıl ele aldı, bunun altını çizmek istiyorum. Devlet, terörsüz Türkiye konusunu bir devlet inisiyatifi olarak başlattığında bunu bir "Kürt meselesi" olarak ele almadı. Bunun altını özellikle çizmek istiyorum. Bu tamamen sistematik terörün sona erdirilmesi, terör örgütünün fiilen ortadan kaldırılması, demokratik siyaset alanının açılması, demokratik siyaset üzerindeki terör vesayetinin kaldırılması konusu olarak ele alınmalıdır. Bu iki şeyin birbirine karıştırılmaması gerekiyor. Türkiye’de bir Kürt meselesi tartışması öteden beri hep oldu. Ama terörsüz Türkiye hedefine yönelik devlet politikası, Kürt meselesinin çözümüne yönelik bir devlet politikası olarak asla değerlendirilmemelidir. Çünkü Türkiye’de "Kürt meselesi" diye tarif edilen konu aslında geçmişe ait bir sorundur" şeklinde konuştu. "Terörsüz Türkiye hedefi, kimlik esaslı bir sorun üzerinden ele alınan bir konu değildir" Kimlik hakları üzerinden yapılan yorumları fikri sabotaj olarak değerlendirdiklerini kaydeden Uçum, "Türkiye’de geçmişte kötü pratiklerin yaşandığı, kimliğin reddine dayalı bazı uygulamaların olduğu dönemler artık geride kalmıştır. Elbette demokrasinin geliştirilmesi, genişletilmesi, ufuk reformları, yeni anayasa çerçevesinde toplumun tüm kesimlerine ilişkin çok daha önemli hak ve özgürlükler tarif edilebilir; mevcut hak ve özgürlükler geliştirilebilir. Bunlar artık Türkiye toplumunun tamamına ait konular olarak ele alınır ve değerlendirilir. Bunlar içerisinde elbette Kürt vatandaşlarımızın talepleri de bir kimlik esası üzerinden değil, bu toplumun yurttaşları olarak dikkate alınır. Demokrasi geliştirme meselesi, hukuksal reformlar yapma meselesi, hukuku güçlendirme meselesi ayrı bir mecradır; tüm Türkiye toplumuna, Türk milletinin tamamına aittir. Fakat terörsüz Türkiye hedefi, kimlik esaslı bir sorun üzerinden ele alınan bir konu değildir. Sistematik terör sona erdirilecek, terör örgütü fiilen ortadan kalkacak, kimlik istismarı üzerinden yapılan hukuk dışı faaliyetler sona erecek; siyaset üzerindeki terör, kültür alanları üzerindeki terör, din alanları üzerindeki terör tamamen ortadan kalkacaktır. Terörsüz Türkiye hedefi böyle bir projedir. Terörsüz Türkiye hedefini, Kürt sorununun çözümüne ilişkin bir proje gibi gösterip kimlik hakları üzerinden birtakım müzakereler yürütmeye çalışanlar bu işin nitelik farkını görmüyor ya da bilinçli olarak karıştırıyorlar. Terörsüz Türkiye hedefinin Kürt meselesiyle bu anlamda bir bağlantısı olmadığı için ve bugün dünyamızda geçmişte kaldığını söylediğimiz nitelikte bir Kürt meselesi olmadığı için terörsüz Türkiye hedefiyle Kürt vatandaşlarımızı özdeşleştirip onların demokratik taleplerini bir kimlik grubu üzerinden buraya bağlayan yaklaşımları riskli fikir manipülasyonları olarak görüyoruz. Hatta bunun üzerine yapılan yorumların sürece yönelik fikrî sabotajlar olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu. "Türkiye 14 aylık süreçte ciddi kazanım elde etti" Artık basın ve yayın organlarında şehit haberleri duyulmadığına dikkat çeken Uçum, "Şimdiye kadar geçen 14 aylık süreçte neler yapıldı, neler elde edildi diye baktığımızda, terör örgütünün kurucusu 27 Şubat’ta bir deklarasyon yayımladı. Bu 27 Şubat deklarasyonu şu içeriğe sahipti, birincisi, ayrılıkçı taleplerinden tümden vazgeçildiğini ortaya koyuyordu. "Ayrı bir ulus-devlet hedefimiz yok" diyordu. "Siyasi özerklik hedefimiz yok" diyordu. Kültürel realist diye tanımladığı "kültürel hesaplara dayalı birtakım taleplerimiz yok" diyordu ve ortaya koyan deklarasyonun içeriğinde, devletle ve toplumla bütünleşme yaklaşımı benimsendiğini ifade ediyordu. Dolayısıyla 52 yıllık bir terör örgütünün bizzat kurucusu, kendi örgütünün hem örgütsel olarak sona ermesi gerektiğini ilan etti hem de örgütün ideolojik-politik varlığına son verdi. 27 Şubat deklarasyonunun asıl anlamı budur. Münfesih terör örgütünün ideolojik-politik ve ontolojik varlığına son verilmesi ve pratik varlığının sona erdirilmesi kararıdır. Sonra 12 Mayıs’ta terör örgütü, kendisini feshettiğine ilişkin kongresini yaptı ve bu karar sonrasında silah bırakma süreçleri başladı. 11 Temmuz’da sembolik silah bırakma töreni yapıldı ve bu süreç hızlanarak devam ediyor. 52 yıldır Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki en uzun süreli sistematik teröre dayanan hukuk dışı faaliyetlerin sona erdiği bir dönem yaşadık. Şükürler olsun demek lazım artık şehitlerimiz gelmiyor, insanlarımız ölmüyor. Doğu ve Güneydoğu şehirlerimizde umut arttı, Türkiye toplumunun tamamında umut arttı. Terörle kesintisiz mücadele devam etmesine rağmen terörle mücadelenin maliyeti çok azaldı. Türkiye bu 14 aylık süreçte ciddi bir kazanım elde etmiştir. Bunun da altını özellikle çizmek gerekir" dedi. TBMM’de kurulan komisyon tarihi görev yapıyor TBMM’de kurulan terörsüz Türkiye komisyonunun tarihi görev yaptığını belirterek hazırlayacağı raporun, TBMM geleceği için referans oluşturabileceğine dikkat çeken Uçum, "Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kurulan komisyon, bence tarihî bir görev yapıyor. Komisyon 5 Ağustos’ta kurulduktan sonra yoğun bir dinleme faaliyeti gerçekleştirdi. Bu dinlemelerde 134 kişi ve kuruluş temsilcisi dinlendi. En son dinleme faaliyetini, komisyonu temsil eden üç milletvekilinden oluşan heyet yaptı; dinlemeler tamamlandıktan sonra da komisyon şu anda raporunu oluşturma aşamasına geçti. Bu komisyon, Meclis’te temsil edilen bir parti hariç bütün partileri bir araya getiren bir komisyon olmasıyla meşruiyeti son derece yüksek bir komisyon olmuştur. Hem siyasi meşruiyeti hem toplumsal meşruiyeti son derece yüksek bir komisyon olan bu yapı, terörsüz Türkiye hedefine yönelik Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin iradesinin şartlarını hazırlamak bakımından çok ciddi bir misyona sahip olmuştur. Bu komisyonun aralık ayında görev süresi doluyor ve eğer isterse kendi kararıyla iki aylık sürelerle görev süresini uzatabilir. İhtiyaç duyarlarsa bunu da yapabilecek bir komisyondur. Ancak komisyonun hazırlayacağı raporun öngörüye göre üç bölümden oluşması beklenen bu raporun Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bundan sonraki yasama faaliyetleri açısından son derece önemli bir referans belgesi olması beklenmektedir. Ortaya çıkan sonuçlara bakıldığında, raporun ilk bölümünde dinlemelere ilişkin tespitlerin yer alabileceği; ikinci bölüm diyebileceğimiz bölümde geçiş sürecine ilişkin hukuksal düzenlemelere yönelik bir hukuk politikasının önerileceği; üçüncü bölümde ise demokrasiyi ilerletme, geliştirme ve hukuku güçlendirme tespitine uygun bir yaklaşım olacağı görüşü edinilmiştir. Dolayısıyla bu rapor, Türkiye Büyük Millet Meclisi açısından terörsüz Türkiye’ye geçişin şartlarını hukuken hazırlamak bakımından en temel referans belgelerinden biri olabilir. Bu da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, terörsüz Türkiye’ye geçişte devletin en önemli karar organı olarak çok önemli ve tarihi bir rol oynadığını ortaya koymaktadır" diye konuştu. Terörsüz Türkiye’ye geçiş aşaması nasıl olacak? Silah bırakan terör örgütü için hukuksal düzenleme yapılacağını anlatan Uçum, "Kamuoyunda, geçiş sürecinin terör örgütünün aktif ve destek unsurlarını kapsayan özel bir düzenleme olması konusunda da değerlendirmeler yapıldığını biliyoruz. Anayasaya göre aynı durumda olanlara aynı kurallar uygulanır; farklı durumda olanlara da farklı kurallar uygulanır. Eğer farklı durumda olanlara farklı kurallar uygularsanız, bu eşitlik ilkesine aykırılık oluşturmaz. Geçiş sürecine ilişkin hukuk konusunda komisyonun geliştireceği hukuk politikası, kendisini feshetmiş terör örgütünün mensuplarıyla sınırlı bir düzenleme içerecektir. Bu da anayasanın eşitlik ilkesi açısından bir tartışma konusu oluşturmaz. Peki terör örgütü mensuplarının hepsine aynı statü tanımlanıp aynı şekilde mi düzenleme yapılmalıdır? Bu konuda edindiğimiz tecrübelere göre, farklı kategorilerde değerlendirmenin daha doğru olacağı yönünde bir yaklaşım bulunmaktadır. Dolayısıyla hiç suç işlememişler, hafif suç işlemişler, ağır suç işlemişler, üst düzey yöneticiler, sade üyeler gibi farklı kategoriler üzerinde hukuksal düzenlemeler gündeme gelebilir. Bunu, hukuk politikasını komisyon raporu hazırladığında göreceğiz. Türkiye’nin geçiş süreci adım adım ilerliyor. Şu an komisyonun rapor oluşturma aşamasındayız. Komisyon raporunu ay sonuna kadar oluşturursa, 2026’nın ilk ayları içerisinde geçiş sürecine ilişkin hukuki düzenlemeler de Meclis’in gündemine gelir. Bu hukuki düzenlemelerin yapılabilmesi için devletin yetkili kuruluşlarının açıkladığı, Cumhurbaşkanımızın da konuşmalarında perspektif olarak ortaya koyduğu, Meclis Başkanımızın da zaman zaman ifade ettiği üzere bu fesih sürecinin, silah bırakma sürecinin, örgütün sona erme sürecinin tam olarak gerçekleşmesinin pratik teyitlerine ihtiyaç vardır. Sürece baktığımızda, bu konuda ciddi ilerlemeler olduğu görülüyor. Mağaralar boşaltılıyor, silahlar toplanıyor ve sürecin daha da ilerleyeceği yönünde değerlendirmeler ve bilgiler paylaşılıyor. Dolayısıyla bu pratik teyit süreçleri nihai olarak tamamlanınca, bu yasal düzenlemelerin de en kısa sürede Meclisimiz tarafından kabul edileceği ve Cumhurbaşkanımız tarafından Resmî Gazetede yayımlanacağı öngörülebilir. Dikkat edilmesi gereken şudur, pratik teyitlerle ilgili bir takım aksamalar, geçiş sürecinin unsurları tarafından veya sürecin muhatapları tarafından yaşatılırsa, hukuk birleştirme süreci açısından bu bir probleme dönüşebilir. O nedenle oradaki unsurların da bu işin hukukunun oluşmasını istiyorlarsa süreci hızlandırma bakımından yüksek bir sorumluluk içinde hareket etmeleri beklenen durumlardan biridir" ifadelerini kullandı. "Başarmaya çok yakınız" Terörsüz Türkiye’nin çözüme kavuşmasıyla birlikte önemli kazanımlar elde edileceğini ifade eden Uçum, "Bu model hakikaten Türkiye’ye özgü bir modeldir. Türkiye bu modeli başardığında, çatışma çözümleri literatürüne çok büyük ve ciddi bir katkı yapmış olacaktır. Şu anda geldiğimiz nokta, değerli arkadaşlar, son derece umutlu olmamız gereken bir noktadır. Başarmanın eşiğine geldik, hakikaten bunu inanarak söylüyorum, başarmanın eşiğine geldik. Tabii ki bir takım fikrî sabotajlar, fiilî sabotajlar oluyor, istihbarat örgütlerinin bu süreci sabote etmek için hem dijital mecralarda hem sahadaki faaliyetlerde girişimlerde bulunduğu biliniyor. Türkiye bu sorunu çözerse Cumhuriyet’in bir yükseliş dönemi yaşayacağı herkes tarafından fark ediliyor. Dolayısıyla zorlukları olan bir süreç ama bu zorluklara rağmen çok ciddi bir mesafe kat ettiğimizi görüyorum. Çok iyi bir noktada olduğumuzu düşünüyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ülke liderliği ile Bahçeli’nin her daim gösterdiği cesur ve kararlı yaklaşımları, Meclis’in büyük bir kısmının ortaya koyduğu irade ve toplumun geniş desteğiyle bugünlere geldik. Terörsüz Türkiye hedefinde başarıya ulaşacağımızı gösteren umutlarımız artıyor. Hakikaten bu tarihî bir fırsat; başarmanın eşiğindeyiz ve inanıyorum ki hep birlikte başaracağız" dedi.
Nilüfer’de dirençli kent olma hedefinde bir adım daha atıldı
12 Aralık 2025 Cuma - 15:06 Nilüfer’de dirençli kent olma hedefinde bir adım daha atıldı Nilüfer’de yaşanabilecek afetlere müdahale amacıyla kurulan, Nilüfer Belediyesi çalışanlarından oluşan Arama Kurtarma Gönüllü Ekibi, Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve AFAD yetkilileriyle ilk toplantısını gerçekleştirdi. Nilüfer Barış Meclisi’ndeki buluşma, ekibin doğru yöntemler ve güçlü bir kurumsal iş birliğiyle yola çıkmasını amaçladı. Nilüfer’i afetlere karşı daha dayanıklı hale getirmek ve afetlerde daha etkili müdahale için kurulan Nilüfer Belediyesi Arama Kurtarma Gönüllü Ekibi, ilk toplantısını yaptı. Nilüfer Barış Meclisi’nde düzenlenen toplantıya Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Bursa İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürü Mehmet Buldan ve AFAD yetkilileri, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcıları ve afet gönüllüleri katıldı. "Bilinçli ve dirençli bir kent olmak çok önemli" Toplantının açılışında konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, özellikle depremlerden sonraki birkaç gün büyük panik yaşandığını ve insanların ne yapacağını bilemediğini belirterek, "Bu nedenle bilinçli ve dirençli bir kent olmak çok önemli. Bizler de hazırlıklarımızı buna göre yapmak zorundayız" dedi. Deprem lojistik merkezi kurmak istediklerini de ifade eden Başkan Şadi Özdemir, afet sırasında yiyecek ve malzemelerin tek noktada ve nerede olduğunun bilincinde olmanın gerektiğini söyledi. Başkan Şadi Özdemir konuşmasında Nilüfer Belediyesi’nde gönüllülük esasıyla çalışanlardan oluşan bir ekip oluşturmaya çalıştıklarını ifade ederek, "Bizler çok dayanışmacı bir halkız. Dayanışma kültürü olduğu için çok memnunuz. Eğitimlerimizle, malzemelerimizle kurulacak ekibin her türlü yanında olacağız. Nilüfer’in 600 bine yakın nüfusu var. Bu nedenle arama kurtarma ekibinin kuvvetli olması gerekiyor" diye konuştu. "Nilüfer’in altyapısı sağlam" AFAD Bursa İl Müdürü Mehmet Buldan ise Nilüfer Belediyesi’nin ilçe afet ve acil durum yönetim merkezi oluşturduğunu hatırlatarak, afetlere hazırlık konusunda altyapısının sağlam olduğunu söyledi. Nilüfer Belediyesi’nin arama kurtarma ekibi kurmasının kendilerini memnun ettiğini belirten Buldan, "Nilüfer büyük nüfusa sahip bir ilçe. Kurumsal yapı içinde bir ekibin oluşması, standart yeterlilik eğitimlerinden geçmesi bizim için çok önemli. Bu yüzden özellikle teşekkür ediyorum. Ekibe baktığımda orta ve ağır seviye nitelikte bir ekip olacağını görüyorum. AFAD olarak her türlü eğitimde merkezlerimizi kullanabileceğimizi söylemek istiyorum. İyi ki varsınız" dedi.
Karacabey’de tek yön uygulaması başlıyor
12 Aralık 2025 Cuma - 15:04 Karacabey’de tek yön uygulaması başlıyor Karacabey Belediyesi, İlçe Emniyet Müdürlüğü işbirliğiyle kent genelinde trafik akışını düzenlemek ve yaya güvenliğini artırmak hedefiyle tek yön uygulamasını hayata geçiriyor. İlk etapta belirli cadde ve sokaklarda başlayacak düzenlemenin, Ocak ayı içinde devreye alınarak ilçenin önemli bir bölümünde kademeli şekilde genişletilmesi planlanıyor. Yeni sistemle, dar sokaklardaki sıkışıklığın azaltılması ve şehir içi ulaşımın daha akıcı hale getirilmesi hedefleniyor. Karacabey Belediyesi, kent içi ulaşımda düzeni artırmak ve trafik güvenliğini üst seviyeye çıkarmak amacıyla önemli bir uygulamayı hayata geçiriyor. İlçe Emniyet Müdürlüğü işbirliğinde yürütülen çalışma kapsamında, belirlenen bölgelerde tek yön trafik akışı sistemine geçilerek hem araç hareketliliğinin rahatlatılması hem de yaya güvenliğinin güçlendirilmesi hedefleniyor. Belediye ekipleri ile İlçe Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube Amirliği’nin ortak değerlendirmeleri doğrultusunda hazırlanan planlamada, ilk etapta Sırabademler Mahallesi 14 Eylül Caddesi, Sırabademler Mahallesi 137 ve 84 Sokak, Tavşanlı Mahallesi Şehit Kemal Köse Sokak, Drama Mahallesi Mustafa Çorlu Sokak ve Gazi Mahallesi İsmail Hakkı Bilgin Caddesi’nde tek yön uygulaması başlatılacak. Uygulamanın ardından trafik yoğunluğunun azaldığı, geçişlerin daha düzenli hale geldiği gözlemlendikçe sistem ilçe genelinin büyük bir bölümünde yaygınlaştırılacak. Sahada detaylı inceleme Başlatılacak yeni düzenlemenin ilk adımı kapsamında, Belediye Başkan Yardımcısı İlyas Aksoy, Zabıta Müdürü Murat Kuşaklı ve İlçe Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube Amirliği’nden polis memuru Ahmet Mutlu ile birlikte tek yön uygulamasına geçilecek cadde ve sokaklarda incelemelerde bulundu. Ekipler, bölgede araç yoğunluğu, parklanma düzeni, yaya geçiş alanları ve trafik güvenliğini etkileyen unsurlar üzerinde değerlendirmeler yaptı. Bursa Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Şube Müdürlüğü’nden (UKOME) çıkacak karar sonrası Ocak ayı içinde hayata geçmesi planlanan tek yön trafik uygulamasının özellikle dar sokaklarda karşılıklı araç geçişinden kaynaklanan sıkışıklığı ortadan kaldırması, park düzenini kolaylaştırması ve yayalar için daha güvenli bir ortam sunması bekleniyor. "Karacabey’in trafik yükünü azaltmayı hedefliyoruz" Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Belediye Başkan Yardımcısı İlyas Aksoy, uygulamanın ilçenin uzun vadeli ulaşım planının önemli bir parçası olduğunu vurguladı. Aksoy, "Belediye Başkanımız Fatih Karabatı’nın talimatları doğrultusunda hareket ediyoruz. Amacımız, Karacabey’de özellikle son yıllarda artan araç trafiğini daha kontrollü ve akıcı hale getirmek. Bu kapsamda Emniyet Müdürlüğümüzle birlikte sahada kapsamlı bir çalışma yürütüyoruz. Tek yön trafiğe geçilecek bölgelerde yerinde incelemeler yaparak düzenlemeyi en doğru biçimde hayata geçirmek istiyoruz. Uygulamanın tamamlanmasıyla birlikte araç yoğunluğunun azaldığını, kavşaklarda bekleme sürelerinin kısaldığını ve yaya güvenliğinin belirgin şekilde arttığını hep birlikte göreceğiz" ifadelerine yer verdi. Başkan Aksoy, uygulama sürecinde vatandaşların görüş ve önerilerine de açık olduklarını belirterek düzenlemenin ihtiyaçlara göre aşamalı şekilde şekillendirileceğini ifade etti. Belediye yetkilileri, ilk sokaktaki uygulamanın ardından elde edilen sonuçların değerlendirileceğini ve kent merkezinin önemli bir bölümünde tek yön sistemine geçilmesi için hazırlıkların sürdüğünü açıkladı. Yeni trafik düzenlemesine ilişkin bilgilendirme tabelaları, yönlendirme işaretleri ve uyarıcı levhalar da uygulamayla eş zamanlı olarak yerleştirilecek. Karacabey Belediyesi, yeni trafik planlamasıyla birlikte daha güvenli, daha akıcı ve daha düzenli bir şehir içi ulaşım hedefini adım adım hayata geçirmeyi hedefliyor.
Başkan Yılmaz’dan komşu ziyareti
12 Aralık 2025 Cuma - 15:02 Başkan Yılmaz’dan komşu ziyareti Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Kurtuluş Caddesi ve Yıldırım Mahalle Muhtarlığını ziyaret ederek, esnaf ve vatandaşlarla bir araya geldi. Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, mahalle ve esnaf ziyaretlerine ara vermeden devam ediyor. Saha çalışmaları kapsamında Kurtuluş Caddesi’ni ziyaret eden Başkan Yılmaz, esnaf ve vatandaşlarla bir araya geldi. Caddedeki dükkanları tek tek gezerek esnafa ‘hayırlı işler’ dileyen Başkan Yılmaz, vatandaşlarla da sohbet edip, taleplerini dinledi. Esnaf ve vatandaş ziyaretinin ardından ise Yıldırım Mahalle Muhtarlığı’na geçen Başkan Yılmaz, Muhtar Filiz Senal’la görüşüp mahallenin ihtiyaç ve talepleriyle ilgili bilgi aldı. Talepleri dinliyoruz Mahalle ve esnaf ziyaretlerinin, sorunların yerinde tespiti ve hizmet önceliklerinin belirlenmesi için önemli olduğunu belirte Başkan Yılmaz, "Göreve geldiğimiz günden bu yana Yıldırım’ın sorunlarını çözmek ve daha yaşanılabilir bir kent oluşturmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Hizmet üretirken, proje geliştirirken, yatırım yaparken hemşehrilerimizin talep, ihtiyaç ve beklentilerine göre bir yol haritası oluşturuyoruz. Bunun için sık sık ekip arkadaşlarımızla birlikte mahalle ziyaretleri gerçekleştiriyor ve vatandaşlarımızla, esnafımızla buluşuyoruz. Talepleri dinleyip, ihtiyaçları yerinde görüyoruz. Bundan sonra da mahallelerimizi ziyaret ederek, hemşehrilerimizle buluşmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Enerjini geleceğe taşı projesi, 500’ü aşkın okulda enerji farkındalığı oluşturdu
12 Aralık 2025 Cuma - 14:50 Enerjini geleceğe taşı projesi, 500’ü aşkın okulda enerji farkındalığı oluşturdu Uludağ Enerji, çocuklara erken yaşta enerji tasarrufu bilinci kazandırmayı amaçlayan "Enerjini Geleceğe Taşı" projesini Bursa’da gerçekleştirdi. Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Gürhan Çokgezer’in katılımıyla Sakarya Ortaokulu ile Hürriyet Ticaret ve Sanayi Odası İlkokulu’nda düzenlenen etkinliklerle çocuklar hem eğlendi hem öğrendi. Proje bugüne kadar 520 okulda 41 binin üzerinde öğrenciye doğrudan ulaşarak güçlü bir toplumsal farkındalık oluşturdu. Ülkemizin dört bir yanında enerjiyi güvenle ulaştıran, geleceği teknoloji ve verimlilikle şekillendiren Uludağ Enerji, 2018 yılından bu yana yürüttüğü "Enerjini Geleceğe Taşı" projesiyle çocuklara erken yaşta enerji tasarrufu bilinci kazandırmayı sürdürüyor. Bu kapsamda Sakarya Ortaokulu ile Bursa Hürriyet Ticaret ve Sanayi Odası İlkokulu’nda düzenlenen son uygulama; Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Gürhan Çokgezer ve Uludağ Enerji Grubu CEO’su Sinan Öktem’in katılımıyla gerçekleşti. Öğrenciler Karagöz Gölge Oyunu aracılığıyla enerjinin doğru kullanımını eğlenceli hikayeler üzerinden öğrenirken, VR gözlüklerle 100 yıl sonrasına yapılan sanal yolculukta bilinçli ve bilinçsiz enerji kullanımının geleceğe etkilerini birebir deneyimledi. "Proje şimdiye kadar 41 binden fazla öğrenciye ulaştı" 2018 yılından bu yana devam eden projenin detaylarına ilişkin açıklamalarda bulunan Uludağ Enerji Grubu CEO’su Sinan Öktem, "Başladığımız günden bugüne kadar 520 okulda 41 binin üzerinde öğrencimize eriştik.Projenin temel amacı öğrencilere enerji tasarruf ve güvenliğini geleneksel ve modern yöntemlerle aktarmak. Karagöz Gölge Oyunu ile geleneksel yöntemler kullanılırken, VR Teknolojisi ile ise enerji tasarruflu ve tasarruf yapılmayan bir dünya senaryoları sanal gerçeklikle gösteriliyor.Ayrıca Uludağ Üniversitesi ile de proje partnerliği yapıyoruz. Üniversite öğrencileri gün boyunca çocuklarla sıcak bir bağ kurarak animasyon karakterleri, yüz boyama ve çeşitli etkinliklerle keyifli anlar yaşattılar.Grup olarak enerjiyi verimli kullanan ve çevreye duyarlı nesiller yetişmesine katkı sağlayarak; daha temiz, daha yaşanabilir ve sürdürülebilir bir gelecek için kalıcı fayda üretmeyi hedefliyoruz. Protokol kapsamında Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile iş birliği yapıyoruz, kendilerine destekleri için teşekkür ederiz" diye konuştu. İş birliğinin ev sahipliği konuşmasını yapan Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Gürhan Çokgezer ise, "Bizler için en kıymetli olan; öğrencilerimizin doğru bilgiyle, doğru alışkanlıklarla, doğru yönlendirmelerle yetişmesidir. Enerji tasarrufu bilinci, enerji güvenliği farkındalığı ve sürdürülebilir yaşam kültürü, artık yalnızca belirli alanlara yönelik değil; tüm toplumun ortak sorumluluğu hâline gelmiştir. Uludağ Enerji tarafından yürütülen Enerjini Geleceğe Taşı projesi, VR gözlük ortamında sunulan enerji tasarrufu ve güvenliği eğitimleri, yine çocuklarımızı hem eğlendiren hem bilinçlendiren Karagöz Gölge Oyunu, sanatla öğrenmeyi buluşturan resim yarışmaları, ortaokul öğrencileri için hazırlanan Enerji Timi sunumları; 16 okulda uygulanmış ve kısa sürede çok güçlü bir etki oluşturmuştur. Bu çalışmaların bugün burada daha geniş bir planlama ve iş birliği anlayışıyla devam edecek olması bizi ayrıca sevindirmektedir. Geleceğimizin mimarı olan çocuklarımız için daha güçlü, daha nitelikli, daha bilinçli yaşam ortamlarını birlikte inşa etmenin kararlılığını ortaya koyduğumuz bu iş birliğinin Bursa eğitimine, öğrencilerimize, öğretmenlerimize ve tüm paydaşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum" ifadelerini kullandı. Enerjini geleceğe taşı projesi Uludağ Enerji’nin Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova’da yürüttüğü Enerjini Geleceğe Taşı Projesi; VR tabanlı senaryolar, geleneksel Karagöz Gölge Oyunu, interaktif atölyeler ve enerjiyle ilgili eğitim kitaplarıyla bütüncül bir öğrenme deneyimi sunuyor. VR gözlüklerle öğrenciler, tasarruf yapılan ve yapılmayan iki farklı geleceği karşılaştırarak enerjinin sorumlu kullanımının etkilerini somut biçimde görüyor. Gölge oyunu bölümü ise çocuklara ev içinde uygulayabilecekleri küçük ama etkili tasarruf davranışlarını eğlenceyle öğretiyor. Program sonunda dağıtılan Enerjik Tatil Boyama ve Etkinlik ile Geleceğin Enerjisi kitapları, yenilenebilir enerji kaynaklarını oyun, görsel uygulama ve basit deneylerle anlatıyor; böylece projenin etkisi sınıf ortamından eve taşarak kalıcı bir farkındalığa dönüştürüyor.