GÜNDEM - 31 Ekim 2024 Perşembe 13:30

Yıldırım’da kaçakla mücadele sürüyor

A
A
A
Yıldırım’da kaçakla mücadele sürüyor

Yıldırım Belediyesi ekipleri, nisan ayından bu yana 78 kaçak yapının yıkımını gerçekleştirdi.


Kentsel dönüşüm çalışmalarıyla Yıldırım’ı depreme karşı dirençli bir kent haline getirmek için yoğun mesai harcayan Yıldırım Belediyesi, kaçak yapı ile mücadelesini sürdürüyor. Şehir merkezinin yanı sıra koruma alanları ve tarım arazileri üzerine de imara aykırı şekilde inşaat yapanlara göz açtırmayan Yıldırım Belediyesi, nisan ayından bu yana tespit ettikleri78yapıyı yıktı.


Yıldırım Belediyesi Yapı Kontrol Müdürlüğü ekiplerince kaçak olduğu belirlenen yapılar, verilen hukukî sürelerin ardından yıkılıyor. Depreme dirençli kent üretmenin birinci adımının kaçak yapıyla mücadele olduğunu ifade eden Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, kaçak yapı tespit çalışmalarının aralıksız olarak devam ettiğini ifade ederek “İnsanlarımızın can güvenliğini riske atacak, şehir kimliğine zarar verecek yapılaşmaya hiçbir şekilde müsamaha göstermeyeceğiz. Göreve geldiğimizden bu yana 969 kaçak yapının yıkımını gerçekleştirdik. Kararlılıkla sürdürdüğümüz kaçak yapıyla mücadelemiz bundan sonra da artarak devam edecek” dedi.



Yıldırım’da kaçakla mücadele sürüyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Taksici cinayetinde sanığın akli dengesi ile ilgili rapor istenmiş Kastamonu’nun Araç ilçesinde kayıp olarak aranan ve ormanlık alanda aracından 500 metre uzaklıkta silahla vurulmuş halde ölü bulunan taksiciyi öldüren sanığın yargılanmasına devam edildi. Mahkeme heyeti sanığın akıl sağlığıyla ilgili talep edilen raporun ulaşmaması sebebiyle duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Olay, 23 Nisan’da Kastamonu’nun Araç ilçesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, kendisinden haber alınamayan taksi şoförü Akif Eymür, taksisi ile birlikte ormanlık alanda silahla vurulmuş vaziyette ölü bulundu. Olayla ilgili yürütülen soruşturma çerçevesinde Kastamonu İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Araç ilçesinden son olarak ticari taksiye binen ve cinayet şüphelisi olarak yakalanan M.B.’yi gözaltına aldı. Adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı. Cinayet zanlısı M.B. hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde “kasten öldürme", "kişinin ölmesinden yararlanarak hırsızlık", "ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma” suçlarından dava açıldı. Dava Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye devam etti. Sanık SEHBİS’teki sorun sebebiyle duruşmaya katılmadı. Mahkeme heyeti, sanığın akli dengesinin yerinde olup olmadığı ile ilgili istenen raporun kendilerine ulaşmaması sebebiyle duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Mahkeme heyeti, tutuklu sanık M.B.’nin tutukluluğunun devamına karar verdi.
İzmir İzmir’deki ilaçlama faciasının ardından inceleme sürüyor: Değerler hala yüksek İzmir’in Konak ilçesinde, tahtakurusu nedeniyle bir binada yapılan haşere ilaçlaması 1 yaşındaki bebeğin ölümüne, bazı vatandaşlarında rahatsızlanmasına yol açarken, AFAD tahliye edilen binada incelemesini sürdürüyor. Çevre esnafı ve vatandaşlar olayın şokunu yaşarken, Hüseyin Omay, "Çok ağır bir kokuydu ve bizi de çok etkiledi" dedi.Konak ilçesi Kahramanlar Mahallesi’nde, 12 Kasım Salı günü bir binanın 3. katında tahta kuruları nedeniyle ilaçlama yapıldı. Binanın ilaçlanmasının ardından bazı apartman sakinleri rahatsızlandı ve durum hemen sağlık ekiplerine bildirildi. Apartman sakinlerinden 1 yaşındaki erkek bebek T.A.K.’ın zehirlenerek hayatını kaybettiği tespit edildi. Hastaneye kaldırılan bebeğin annesi R.K. ve babası R.K. tedavilerinin ardından taburcu edilirken, yine aynı apartmanda yaşayan G.U. ise hastanede tedavi altına alındı. Çevredeki bazı binalarsa hemen tahliye edildi ve vatandaşlar İzmir Valiliği tarafından geçici barınma evine alındı.Sabah yapılan ölçümler yüksek çıktıAFAD Kimyasal Biyolojik Radyolojik Nükleer (KBRN) ekipleri, sabaha kadar binayı havalandırarak çalışmalar yaptı. Ekipler, sabahın erken saatlerinden itibaren de özel kıyafetlerle tekrar binaya girerek ölçümler yaptı. Ölçümlerde, binadaki insan sağlığına zararlı değerlerin yüksek olduğu saptandı. Binada havalandırma çalışmaları devam ederken, tahliye edilen diğer binalara ise vatandaşlar yavaş yavaş tekrar alındı.İlaçlama faciasının ardından firmadan 3 görevli gözaltına alınırken, bölgede esnaf olan Hüseyin Omay, olayın şokunu yaşadıklarını söyledi. Omay, “Bende olay anında buradaydım. Karşıda esnafım. Ambulans geldi ve bebeği çıkarttıklarını gördük. Kalp masajı falan yaptılar. Tahtakurusu varmış binada. Binadakilerin hepsi zehirlenmiş. Burada bizinde gözümüz yandı, baya etkiledi. Ağır koku her yeri sarmıştı” dedi.Bir başka esnaf Hakan Omay da, “İlaç firması binada böcek çıkınca ilaçlama yapmış. Binadaki diğer apartman sakinlerinin bilgisi yokmuş. Biz esnafız, koku bizi de etkiledi. Binalar tahliye edildi” ifadelerine yer verdi.
Düzce Dr. Boran “Dünyada en çok ölüme yol açan kanser tipi akciğer kanseridir” DÜZCE(İHA) – Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Mertay Boran, Akciğer kanserinin şu an tüm dünyada en çok ölüme yol açan kanser tipi olduğunu söyledi. Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Mertay Boran, 17 Kasım Dünya Akciğer Kanseri Günü dolayısıyla bilgilendirmede bulundu. Normal akciğeri oluşturan doku ve hücrelerden köken alan hücrelerin ihtiyaç dışı kontrolsüz çoğalması ile oluşan tümör dokusunun akciğer kanseri olarak adlandırıldığını ifade eden Dr. Mertay Boran, “Akciğer kanseri hızlı çoğalan hücrelerden oluşur. Bu kontrol dışı büyüyen tümör dokusu önce akciğer içinde çoğalarak zamanla göğüs kafesi içinde komşu organların içine doğru veya lenf ve kan damarları gibi yollar ile vücudun diğer organlarına yayılarak çoğalmasına devam eder” açıklamasında bulundu. Akciğer kanserinin şu an tüm dünyada en çok ölüme yol açan kanser tipi olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Boran, Dünyada tüm kanserlerin yüzde 12.7’sini, kanser ölümlerinin ise yüzde 18.2’sini akciğer kanserinin neden olduğunu vurguladı. Akciğer kanserinin erkeklerde en sık görülen kanser tipi olduğuna işaret eden Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Mertay Boran, kadınlarda ise dördüncü en sık görülen kanser tipi olduğunu dile getirdi. “En yaygın belirtisi öksürüktür” Bütün akciğer kanserlerinin başlangıç döneminde belirtisiz olduğuna dikkat çeken Üyesi Mertay Boran, “Belirti göstermeden başlarlar ancak zaman içinde çeşitli belirtiler ortaya çıkar. Hastaların yüzde 10’unda daha ileri evrelerde bile belirti olmayabilir. En yaygın belirtisi öksürüktür. 1 aydan uzun süren öksürüklerde tetkik yapılması gerekmektedir. En sık görülen belirtiler öksürük, kanlı balgam, balgam çıkarma ve nefes darlığıdır. Balgam çıkarma, ateş iştahsızlık gibi zatürre - pnömoni belirtileri ile de seyredebilir. Akciğer kanseri evresinin ilerlemesi ile göğüs ağrısı, ses kısıklığı, baş ağrısı, sırt ağrısı gibi belirtiler oluşabilir. Akciğer kanserinde belirtiler genelde ileri evrede oluşur” şeklinde konuştu. “Uzun yıllar sigara içenler ve ailesinde akciğer kanseri hikayesi olan insanlar daha fazla risk altındadır” Sigara içiciliğinin akciğer kanseri gelişiminde en önemli risk faktörü olduğuna vurgu yapan Mertay Boran, “Günlük içilen sigara paketi sayısı ve uzun yıllar sigara içimi riski önemli derecede arttırır. Hiç sigara içmeyenlerde akciğer kanseri için risk faktörleri sigara veya tütün dumanına maruz kalma ve ailevi genetik faktörler önemli rol alır. Uzun yıllar sigara içenler ve ailesinde akciğer kanseri hikayesi olan insanlar daha fazla risk altındadır” ifadelerinde bulundu. “Erken dönemde tespit edildiğinde şifa ile tedavi edilebilir” Akciğer kanseri erken dönemde tespit edildiğinde şifa ile tedavi edilebilen bir kanser olduğunu kaydeden Boran, “Akciğer kanserinin tedavisi kanserin türü, kanserin evresi ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişir. Akciğer kanserinin evresine ve hastanın genel durumu ve ek hastalıklarına göre cerrahi tedavi, kemoterapi, radyoterapi immünoterapi gibi tedaviler tek başına veya kombine edilerek uygulanabilir. Erken dönemde tespit edilen bir akciğer kanserinde ameliyat ile kanseri çıkarmak en yaygın kullanılan yöntemdir ve akciğer kanser tedavisinin başarı ile sonuçlanmasında çok önemlidir” dedi. Akciğer kanserinde yapılacak radyolojik ve klinik değerlendirmeler sonrası cerrahiye karar verildiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Mertay Boran, “Akciğer kanseri tedavisinde yapılacak ameliyat ile hastada tam iyileşme ve uzun süreli kansersiz yaşam amaçlanır. En sık erken evrede(1. evre ve 2.evre) ameliyat yapılırken evre 3 ve evre 4’te de daha seyrek olarak cerrahi yapılabilir. Akciğer kanseri cerrahisinde akciğerin bir kısmı (lobektomi, segmentektomi) veya tamamı (pnömonektomi) alınır. Tümörün çıkarılmasında Torakotomi kesisi ile ameliyata başlanır. Küçük torakotomi kesileri, Videotorakoskopi ve Robotik yöntemler uygun hastalarda yaygın kullanılmaktadır” dedi. “Akciğer kanseri cerrahi tedavisini başarı ile gerçekleştiriyoruz” Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Göğüs Cerrahisi kliniğinde akciğer kanseri cerrahi tedavisinin başarı ile yapıldığının altını çizen Dr. Boran, “Ameliyat edilen hasta yoğun bakım ve servis takipleri sonrası kısa sürede taburcu edilmektedir. Cerrahi tedavi sonrası tamamlayıcı kemoterapiye karar verilen hastalarımıza da hastanemizde kemoterapi verilmektedir. Ameliyattan sonra da 5 yıl boyunca hastaların takiplerini yapmaktayız. Hastanemizde robot olmadığı için robotik cerrahi yapılmamaktadır” açıklamasında bulundu. Akciğer kanserine yakalanmamak için sigara içmemek ve sigara dumanına maruz kalmamanın önemli olduğunu vurgulayan Boran, “Sigaranın hiçbir formunu kullanmamak, sigara dumanına maruz kalmamak, düzenli sportif faaliyet, düzenli beslenmek, immün sistemi zayıflatan yoğun üzüntü ve stres durumlarından kaçınmak gibi faktörler akciğer kanserine yakalanmamada önemlidir. Akciğer kanserinin cerrahi tedavisinden sonra da uzun süreli kansersiz yaşam için bu önerileri hastalarımıza yapmaktayız” dedi. Sigara içenlerde 50 yaşından sonra düzenli tarama önemli Akciğer kanserinin ölüme en çok yol açan kanser tipi olduğunu vurgulayan Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Mertay Boran, “Ancak akciğer kanseri tedavi edilebilir ve önlenebilir bir kanserdir. Sigara içenlerde 50 yaşından sonra düzenli tarama ile akciğer kanserinin erken dönemde yakalanması ve yapılacak başarılı cerrahi tedavi ile uzun süreli yaşam sağlanabilir” şeklinde açıklamasını sonlandırdı.