ASAYİŞ - 28 Ekim 2024 Pazartesi 09:14

Makas sonrası kaza kamerada...

A
A
A

Bursa’da makas atan hafif ticari araç, başka bir araca çarparak kaza yaparken o anlar araç kamerasına yansıdı.

Olay, merkez Nilüfer ilçesi Sanayi Caddesi üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, makas atan hafif ticari araç aynı yolda seyir halinde olan başka bir otomobile çarptı. Kazada yaralanan olmazken o anlar araç kamerasına yansıdı.

Edra Gezgin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa İnegöl Belediyesi’nden akademik çalışmalara tam destek İnegöl Belediyesi’nin Yeni Kent Meydanı ve Yaşam Alanı içerisinde bulunan Nöbetçi Kitaphanede “Akademik Tezler Köşesi” ve “Bursa ve İnegöl Köşesi” bölümleri oluşturuldu. 130 tez ile 122 kitabın yer aldığı bölümün tanıtımında konuşan Belediye Başkanı Alper Taban, 2021 yılından bu yana uygulanan Akademik Destek Projesinin yeni dönem başvurularının başladığını açıkladı. Toplamda 50 tez için 750 bin lira Akademik Destek Bütçesi ayrıldığı da duyuruldu. İnegöl Belediyesi’nin şehrin merkezinde hayata geçirdiği Yeni Kent Meydanı ve Yaşam Alanı içerisinde oluşturulan Nöbetçi Kitaphanede bir yeniliğe daha imza atıldı. Kitaphane içerisinde İnegöl’ü konu alan akademik çalışmaların yer aldığı “Akademik Tezler Köşesi” ve İnegöl ile Bursa’ya dair çeşitli eserlerin bulunduğu “Bursa ve İnegöl Köşesi” bölümleri oluşturuldu. Bu bölümlerin tanıtılması adına bugün beraberindeki AK Parti Bursa Milletvekili Ayhan Salman ve AK Parti İlçe Başkanı Mustafa Durmuş ile birlikte Nöbetçi Kitaphaneyi ziyaret eden Belediye Başkanı Alper Taban, yeni dönem Akademik Destek Programı çerçevesinde 750 bin lira bütçe ayrıldığını da açıkladı. 26 bin 917 öğrenci nöbetçi kitaphanelere üye Kitaphanede konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Başkan Alper Taban, Nöbetçi Kitaphanelerin öğrenciler tarafından yoğun şekilde kullanıldığını da hatırlattı. Taban, “İnegöl Belediyesi Nöbetçi Kitaphanelerimizin hali hazırda toplam üye sayısı 26 bin 917. Kitaphanelerimizde bugüne kadarki toplam kullanıcı sayımız da 530 bin 508’e ulaştı. Bu merkezlerimizden verdiğimiz ödünç kitap sayısı ise 26 bin 101” dedi. Şehirle ilgili yayınlar, tezler ve kitaplar yer alıyor Yeni Kent Meydanı ve Yaşam Alanımız içerisinde bulunan Nöbetçi Kitaphanede bir İnegöl köşesi oluşturduklarını da hatırlatan Başkan Taban, şöyle devam etti: “İnegöl sahip olduğu özellikler ve değerleriyle geçmişten bu yana pek çok kitaba ilham olmuş bir şehir. Aynı zamanda farklı akademik çalışmalara da konu olmuş bir şehir. Ancak pek çok kişinin bu yayınlardan habersiz olabileceğini düşünerek, Yeni Kent Meydanı ve Yaşam Alanı içerisinde bulunan Nöbetçi Kitaphanemizde bu noktada özel bir alan oluşturduk. Akademik Tezler Köşesi ile Bursa ve İnegöl Köşesi isimli bu alanlarda, şehrimizle ilgili yayınlar ve yayınlanmış kitaplar yer alıyor. İstedik ki burada özellikle gençlerimiz şehirlerinin adı geçen edebi eserleri okusun, akademik çalışmaları incelesin, İnegöl’ü farklı bakış açılarıyla da görüp keşfedebilsin.” İnegöl ile ilgili hazırlanmış 130 tez kitaphanede öğrencilerin kullanımına sunuldu “Akademik Tezler Köşesi hakkında bilgi vermek gerekirse; İnegöl ile ilgili 1984 yılından bu yana hazırlanmış 21 doktora ve 129 yüksek lisans tezi olmak üzere toplamda 150 ayrı tez çalışması yapılmıştır. Bu çalışmalardan 130’u Gençlik Merkezi ile Yeni Kent Meydanı ve Yaşam Alanı içerisinde bulunan Kitaphanelerimizde araştırmacılara sunulmuştur. 20 çalışma YÖK’te yayına kapalı olduğundan basım yapılamadı. Ben öncelikle şehrimizle ilgili çalışma yapan eser sahiplerini kutluyorum. Bunlar çok kıymetli. 130 çalışmayı farklı bölümler ve eğitim alanlarında 23 başlık altında topladık. Bunlar; Coğrafya, işletme, fen bilimleri, biyoloji, uluslararası ticaret, eğitim bilimleri, çocuk gelişimi, kamu yönetimi, sosyal bilimler, mimarlık, felsefe ve din bilimi, sanat tarihi, Türk müziği, jeoloji, psikoloji, sağlık bilimleri, el sanatları, grafik sanatları, lojistik, şehir ve bölge planlama, halk dansları, dil alanı ve gastronomi.” İnegöl ile ilgili tüm kitaplar bu bölümde “Oluşturduğumuz kitaplığın bir bölümü bu tezlerimize, bir bölümü İnegöl konulu ve İnegöllü yazarların eserlerine, bir bölümü de Bursa kitapları olarak şekillendirilmiştir. Bursa ve İnegöl kitap köşemizde şehrimizle ilgili yazılmış eserler var. İçerisinde edebi eserlerden anı kitaplarına, biyografilerden tarih eserlerine çeşitli kitaplar bulunuyor. Bu köşemizde 14’ü süreli yayın olmak üzere 50 farklı kitap, toplam 122 eser yer alıyor. Bursa kitaplarının oluş nedeni, bu kaynakların bazılarında İnegöl’ün işlenmiş olması ve bir şekilde araştırmalarda karşılaştırma unsuru kaynakların yer almasının tamamlayıcı olmasıdır.” 2021 yılından bu yana 9 tez tamamlandı “Bir yandan önceki yıllarda hazırlanmış akademik çalışmaları burada sergilerken, bir yandan da yeni çalışmalar için de teşvik edici olmaya gayret ediyoruz. Geçen dönem olduğu gibi bu dönem de bir akademik destek çalışmamız olacak. İnegöl Belediyesi olarak 2021 yılında başlattığımız Akademik Destek projemizin yeni dönem duyurusunu da burada yapmak istedik. Öğrenci kardeşlerimiz hangi üniversitede olursa olsun konu başlığı İnegöl olmak kaydıyla, kendi branşına göre şehrimize dair araştırma yapsın. Burada akademik çalışma yapan öğrencilerimize çeşitli destekler vererek şehrimizle ilgili çalışma yapmaya teşvik edelim istedik. Elde edilen sonuç ve yapılan çalışma üzerinden de şehir olarak kazanımlar elde edelim. Bunu 2021 yılından bu yana başarıyla uyguladık. Devamının da gelmesini istiyoruz. İnegöl Belediyesi Akademik Destek Projesi çerçevesinde, 2021 Nisan ayından 2022 Nisan ayına kadar 18 başvuru alınmış, bunlardan 9 tanesi Jüri tarafından onaylanarak desteklenmiştir. Bugüne kadar 9 tez, makale ve bitirme ödevi tamamlamış, diğer başvurularda süreç devam etmektedir.” Yeni dönem akademik destek başvuruları başladı “Yeni dönem akademik destek başvurularıyla ilgili de Türkiye’deki yükseköğretim kurumlarında eğitimleri devam eden, enstitülere kayıtlı olan, tez önerisi Enstitü Müdürlüğü Yönetim Kurulu tarafından kabul edilmiş, lisansüstü öğrencilerine bilimsel çalışmalarında destek vermek amacıyla hazırlanmıştır. Başvurularda herhangi bir alan kısıtlaması bulunmamaktadır. Akademik destek programı 1 yıl süreyle, 15 Kasım 2024-14 Kasım 2025 tarihlerinde başvuruya açık olacaktır.” 50 öğrenciye 750 bin lira destek için bütçe oluşturuldu “İnegöl Belediyesi Akademik Destek Çağrısı; 25 adet Yüksek lisans tez çalışması ve 25 adet Doktora tez çalışmasını kapsamaktadır. Toplamda 50 çalışmaya destek vereceğiz. Akademik destek programı çerçevesinde başvurusu onaylanan kişilere maddi ve maddi olmayan çeşitli destekler sağlanacaktır. Maddi destekler; Yüksek lisans tez çalışmaları için 10 bin lira, Doktora çalışmaları için 20 bin lira destek verilecektir. Maddi olmayan destekler; Konaklama desteği, İnegöl içi ulaşım desteği, İnegöl içi rehber desteği, İnegöl’e ait talep edilen düzeyde ve içerikte veri ve bilgi paylaşımı desteği. Toplamda 250 bin lira yüksek lisans tezi ve 500 bin lira doktora tezi olmak üzere akademik destekler için 750 bin lira bütçe oluşturmuş olduk. Maddi destek miktarlarının yüzde 50’si bilimsel çalışmaların devam ettiği dönemde, yüzde 50’si ise çalışmaların tamamlanıp bağlı olunan Enstitü Müdürlüğünce kabul edilmesinin ardından ödenecektir. Akademik destek süresi; yüksek lisans çalışmaları için 18 ay, doktora çalışmaları için ise 30 ayda tamamlanması gerekmektedir.”
Trabzon Prof. Dr. Gürdal Yılmaz’dan o virüslerle ilgili dikkat çeken açıklama Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, eskiden beri dolaşıma girmiş, insanlar arasında yayılmış virüslerin her zaman tek dük karşımıza çıkacağına dikkat çekerek, “Covıt-19 var, domuz gribi de ara ara var” dedi. Halen domuz gribi vakalarıyla karşı karşıya kalındığını kaydeden Yılmaz, “Biz o salgını 2010 yılında yaşamıştık. Ama halen domuz gribi vakalarıyla karşı karşıya kalıyoruz. İnsanlar arasında dolaşıyor bunun ağırlaşması önemli. Ağırlaşıp ta tanı konulması, hafif geçiren çok vaka var” diye konuştu. Eskiden grip geçirildiği zaman bir hafta ya da on günde düzeliyordu Ekim-Kasım aylarında solunum yolu hastalıkların arttığını eskiden bir hafta ya da on günde geçen bu hastalıkların artık süresi uzadığına dikkat çeken Yılmaz, “Ekim-Kasım ayları hava değişimlerinin olduğu aylar. Bu aylarda en çok gördüğümüz enfeksiyon hastalıkları solunum yolu enfeksiyonları. Her zaman gördüğümüz ishal, idrar yolu enfeksiyonları yine devam ediyor. Ancak solunum yolu enfeksiyonları özellikle grip tarzındaki enfeksiyonlar bu aylarda daha çok karşımıza çıkıyor. Bu grip geçen sene Eylül ayında başlayıp devam eden dört mevsim grip dediğimiz bir grip sezonu yaşadık. Bu yazın bir süre ara vermişti şimdi tekrar böyle bir grip durumu söz konusu gribal şikâyetler. Bu şikâyetlerin eskisine göre farklılığı geçen seneden beri aynı şekilde eskiden grip geçirildiği zaman bir haftada ya da on günde düzelmiş oluyordu. Şimdi uzamış bir süreç var. Özellikle belki hastanın kas ağrıları eklem ağrıları halsizliği düzeliyor ama öksürük şikâyeti bir ay iki ay üç ay kadar sürebiliyor. Bunlarla karşılaşıyoruz ve hastalarımız bundan mustarip olarak karşımıza geliyor. Bunlara ne neden oluyor? Tekrarlayan viral enfeksiyonlar farklı farklı virüsler olabileceği gibi yaşantı şeklinin değişmesi obezitenin artması, yiyeceklerden doğallıktan uzaklaşma, katkı maddeli yiyecekler yeme vücudun bağışıklık sistemi düşmesi ve yaşın yükselmesi olarak düşünebiliriz” diye konuştu. Covit -19 hala devam ediyor Gribal enfeksiyonların pandemi ile ilgili olup olmadığı konusunda kesin bir şey söylenemeyeceğini belirten Yılmaz, “Pandemi ile alakalı mıdır? Bu noktada bir şey diyemeyiz ama sonuçta gribal şikayetlerin bir kısmında Covit -19 hala devam ediyor bu var. İnfluenza var RSV dediğimiz Respiratuar sinsityal virüs var sıklıkla karşılaştığımız. Yine sigara kullanımının artması ile birlikte bu enfeksiyonların biraz daha uzaması söz konusu olabiliyor. Halkımızın biraz daha yediğine içtiğine dikkat etmesi hijyenine dikkat etmesi gerekiyor. Temiz hava almasını öneriyoruz, rüzgârda kalmaması rüzgarlı ortamlarda gereken bariyer önlemlerini alması giysisini ona göre giyinmesi gerekiyor. Özellikle cereyan ortamında kalmamasını öneriyoruz” dedi. Sadece enfeksiyon değil kardiyak hastalıkları da bu dönemlerde arttı Hava sıcaklığının birden yükselip azalması hastalıkları tetiklediğini ifade eden Yılmaz, “Sıkıntımız, hava sıcaklığının birden bire yükselmesi birden bire düşmesi. Vücut adaptasyon sürecini buna yeterince ayarlayamıyor. Yeterince ayarlayamadığı için de enfeksiyon hastalıkları karşımıza çıkıyor. Sadece enfeksiyon değil kardiyak hastalıkları da bu dönemlerde arttı. Biz mesela bu aylarda İnfektif endokardit daha çok görüyoruz. Yani kardiyak rahatsızlıkları var bu dönemlerde bir artış söz konusu. Yine menenjit vakalarımız oldu bu şekilde. Yaz sonu Kırım Kongo bitiyor son baharda solunum yolu enfeksiyonları başlıyor. İshal yaz ile birlikte devam ediyor. Bu dönemde de gribal hastalıklarda bir artış oluyor” diye konuştu. Covıt-19 var domuz gribi de ara ara var Virüslerin her zaman tek dük olacağına dikkat çeken Yılmaz, “Bunlar her zaman tek dük, her zaman olacak şeylerdir. Eskiden beri dolaşıma girmiş insanlar arasında yayılmış virüsler her zaman tek dük vakalar şeklinde karşımıza çıkacaktır. Covıt-19 var, domuz gribi de ara ara var. O salgını biz 2010 yılında yaşamıştık. Ama halen domuz gribi vakalarıyla karşı karşıya kalıyoruz. İnsanlar arasında dolaşıyor bunun ağırlaşması önemli, ağırlaşıp ta tanı konulması. Hafif geçiren çok vaka var” dedi.
Samsun Ölüme teğet geçmek değil, üst geçitten geçmek istiyorlar Samsun’un Atakum ilçesinde birçok kamu kurumunun bulunduğu yere ulaşmak isteyen vatandaşlar, yaya geçidinin uzaklığı ve üst geçidin bulunmaması nedeniyle Samsun-Sinop karayolundan tehlikeli bir şekilde geçmek zorunda kalıyor. Hayatlarını riske atan vatandaşlar, üst geçit yapılmasını talep ediyor. Atakum ilçesi Denizevleri Mahallesi Atatürk Bulvarı deniz tarafında Samsun Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı (YİKOB), Sosyal Güvenlik Kurumu(SGK) İl Müdürlüğü, Samsun Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi(SASKİ) Genel Müdürlüğü, Samsun İl Emniyet Müdürlüğü ve Bilim Samsun gibi kamu kurumları ile golf sahası bulunuyor. Tramvay, otobüs veya dolmuşlarla bu kurumlara gelen çalışanlar veya vatandaşlar, yolun karşısına geçmek için ecel terleri döküyor. Vatandaşlar, Güzel Sanatlar Fakültesi’nden Alaçam Caddesi’ne kadar yaklaşık 1 km’lik bölgede üst geçit, trafik lambası veya yaya geçidi olmaması nedeniyle karayolundan geçerek hayatlarını riske atıyorlar. Karayolları ışıklarında bulunan yaya geçidinin kurumlara uzak kaldığını belirten vatandaşlar, buradan geçilse bile güzergahtaki diğer yolların da yayalar için bazı riskler taşıdığını söyledi. “Karşıya geçmek için 10 dakika bekledim” 10 dakikalık bir mücadelenin ardından tehlikeli bir şekilde karayolundan karşıya geçmek zorunda kalan Nuray Yılmaz, “Karşıdan karşıya çok zor geçtim. Üst geçit olsa bu kadar zorlanmazdım. Biz vatandaşlar için burada üst geçit olması elzem. Karşıya geçmek için 10 dakika bekledim. Ben SGK’ya gelmiştim. Buradaki kurumlara giderken karşıdan karşıya geçmekte zorlanıyoruz. Gelirken yoldan geçmeyi başardık ama dönerken de geçmek için mücadele edeceğiz” dedi. “Buraya üst geçit kesinlikle şart” En yakın yaya geçidinin kullanılmasının imkansız olduğunu ifade eden Ahmet Çubuk, “Burası kurumların tam geçiş noktası ancak insanlar yaya geçidi uzak olduğundan yürümeye eriniyor. Burada bir üst geçit yapılması şart. Üst geçit yapılmasının iyi olacağını düşünüyorum. Buraya en yakın yaya geçidine gitmek bayağı bir vakit alıyor. Bir de en yakın yaya geçidine ulaşmak için bile birçok yolun kesişiminden geçmeniz, zikzak çizmeniz gerekiyor. O nedenle üst geçit kesinlikle şart” diye konuştu. “Burası çok tehlikeli” Tehlikeli bir şekilde yolun karşısına geçen Hüseyin Güven ise “Burası çok tehlikeli. Çok sayıda kurumun olduğu bu bölgede bir üst geçit olmalı. Ben emekli dilekçesi vermek için geldim. Yoldan geçerken çok dikkat ederek geçtim. Yetkililerden üst geçit talep ediyoruz” şeklinde konuştu. Birçok kazanın yaşandığı, her dakika da kazaya davet çıkartılan yolda vatandaşlar yetkililerden üst geçit talep ediyor.
Antalya Muratpaşa, arkeoloji fuarında Muratpaşa Belediyesi, Antalya Arkeoloji, Kültür ve Sanat Fuarı’nda, Antalya’nın arkeolojinin sınırlarında kalmış bilgilerini hikayeleştirerek anlatıldığı Sarpedon’dan Keykubad’a Bir Zamanlar Antalya kitabını, fuar ziyaretçilerine hediye etti. Arkeologlar Derneği Antalya Şubesi’nin düzenlediği Antalya Arkeoloji, Kültür ve Sanat Fuarı Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde başladı. 17 Kasım’da sona erecek fuarın açılışına katılan Muratpaşa Belediyesi Başkanvekili Canan Keleş, belediyenin başta Kaleiçi olmak üzere Antalya’nın kültürel değerlerini korumaya, yaşatmaya ve hikayelerini dünyayla paylaşmaya yönelik devam eden projeleri hakkında bilgi verdi. Bu çalışmalardan birinin Kaleiçi’nde devam eden Hafıza Mekanları ve Kültürel Miras-Antalya Kaleiçi Evleri projesi olduğunu dile getiren Keleş, “Kaleiçi’nde 61 yapının hikayelerini belgesellerde derledik. Bu belgeseller, Türkçe, İngilizce, Rusça ve Almanca olarak sunulmakta ve yapıların girişlerine yerleştirdiğimiz karekodlar aracılığıyla ziyaretçilerin telefonlarından izlenebilmektedir. Böylece, Kaleiçi’ni ziyaret eden herkes bu yapıların tarihine ve içlerinde yaşanmış hikayelere ulaşabilmektedir” diye konuştu. Keleş, fuar ziyaretçilerine ücretsiz ulaştırılan Sarpedon’dan Keykubad’a Bir Zamanlar Antalya kitabında ise Mimar Zenon’un biricik aşkı Serikli Belkıs için yaptığı Aspendos Antik Tiyatrosunun, depremde yerle bir olan Likya kentlerinin yardımına koşan Kumlucalı hayırsever Opromoas’ın, Troya savaşının Kaş Kınıklı kahramanı Sarpedon’un, ilk kadın belediye başkanı Aksulu Plancia Magna’nın hikayesinin anlatıldığını söyledi. Keleş, kitabın Belediye Başkanı Ümit Uysal’ın önerisiyle kaleme alındığını ve ilk kez 6. Kaleiçi Old Town Festivali’yle okuyucusuyla buluştuğunu hatırlattı. Bunun yanı sıra Antalya’nın doğal güzellikleri ve kültürel mirasını tanıtmak amacıyla belediye güvencesinde Antalya kültür turları başlattıklarını aktaran Keleş, “Bu turlar, yalnızca kentimizin benzersiz tarihini ve doğal zenginliklerini tanıtmakla kalmayacak, aynı zamanda Antalya’yı dünya turizm pazarında önemli bir destinasyon olarak konumlandıracaktır” dedi.