GÜNDEM - 15 Aralık 2025 Pazartesi 14:07

BUÜ’de personel motivasyonu ön planda

A
A
A
BUÜ’de personel motivasyonu ön planda

Üniversitenin geliştirilmesi ve çok daha nitelikli eğitim-öğretim hizmeti verebilmesi amacıyla farklı organizasyonlara imza atan Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) yönetimi, son olarak öğrenci işleri daire başkanlığı personeli ile bir araya geldi.


BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz ve Rektör Yardımcıları Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, Prof. Dr. Cafer Çiftçi ve Genel Sekreter Mehmet Aydemir’in hazır bulunduğu programda, OİDB personeli ile devam eden çalışmalara dair görüş alışverişinde bulunuldu.


"ÖİDB üniversitenin yüzüdür"


Törende konuşan Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, ÖİDB’nın doğrudan öğrenciyle iletişim kurması sebebiyle üniversitenin yüzü olduğunu vurguladı. Personelin güler yüzlü, çalışkan ve aidiyet duygusuyla hareket etmesinin öğrenci memnuniyetine ve akademik personelin motivasyonuna doğrudan yansıdığını belirten Prof. Dr. Yılmaz, değerli katkıları için herkese şükranlarını sundu. Rektör, üst yönetim olarak idari personelin yükselme imkanlarının önünü liyakate bağlı olarak açık tutma gayretinde olduklarını ve fiziki altyapı imkanlarını sunmaya devam edeceklerini ekledi.


"Çalışmaları taçlandırmak için bir aradayız"


Öğrenci İşleri Daire Başkanı Nurten Alakoç ise personelin her zaman özveriyle ve kurumsal aidiyet duygusuyla iş ayırmadan çalıştığını vurguladı. Bu organizasyonun sadece onları onore etmek, çalışmalarını ve başarılarını taçlandırmak gayesiyle düzenlendiğini ifade eden Alakoç, etkinliğe katılarak kendilerini onurlandıran üst yönetime de teşekkürlerini iletti.


Kahvaltının ardından ÖİDB Daire Başkanı, Şube Müdürleri ve tüm ÖİDB Personeline emeklerinden dolayı hazırlanan belgeleri takdim edildi. Organizasyon, fotoğraf çekimi ile son buldu.



BUÜ’de personel motivasyonu ön planda

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Genel Cerrahi Uzmanı Gökbayır: "Hemoroidde tedavi yakınmanın düzeyine göre planlanıyor" Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Hakan Gökbayır, hemoroid tedavisinde ilk adımın bağırsak alışkanlıklarını düzene sokmak olduğunu söyledi. Tedavi yaklaşımının hastanın yakınmaları ve muayene bulgularına göre değiştiğine vurgu yapan Gökbayır, şikayetlerin ilerlemesi ile lazer tedavisinin de öne çıkan seçeneklerden biri olduğuna dikkat çekti. Güven Çayyolu Tıp Merkezi Genel Cerrahi Bölümü’nden Uzm. Dr. Hakan Gökbayır, halk arasında basur ya da mayasıl olarak bilinen hemoroidin, anüs bölgesindeki toplardamarların genişlemesiyle ortaya çıktığını belirtti. Hemoroidde ağrı, makattan kanama, kaşıntı ve tahriş, akıntı ve ıslaklık hissi gibi şikâyetler görülebileceğini ifade eden Dr. Gökbayır, lazer tedavisinin temel amacının damarlara enerji vererek hemoroid damarlarını büzüştürmek ve kapatmak olduğunu söyledi. Gökbayır, lazerin özellikle uygun hastalarda etkili bir seçenek olabildiğini vurguladı. "Tanı muayene ile konur, gerekirse rektoskopi yapılır" Tanının çoğu zaman muayene ile konulduğunu belirten Gökbayır, "Bazı hastalarda tanıyı netleştirmek için rektoskopi yapılması gerekebilir. Hemoroid oluşumunda genetik yatkınlık, uzun süren kabızlık, gebelik, obezite ve düzensiz tuvalet alışkanlığı önemli nedenler arasındadır. Orta dereceli hemoroidlerde lastik bant ligasyonu, infrared ve skleroterapi gibi yöntemler de anestezi gerektirmeden uygulanabilir" dedi. Gökbayır, daha ileri durumlarda ise anestezi ile yapılan yöntemlerin daha iyi sonuç verebildiğini belirterek, bu aşamada lazer, longo (stapler hemoroidopeksi) ve anüs bölgesindeki atardamarın bağlanması gibi seçeneklerin değerlendirilebileceğini aktardı. "Tedavi planı kişiye özel yapılmalı" En iyi sonucun, hastanın muayene bulguları ve şikayet düzeyine göre doğru yöntemin seçilmesiyle elde edildiğini vurgulayan Gökbayır, "Hangi yöntemin tercih edileceğine; yaş, yaşam tarzı, şikayetlerin şiddeti ve ne kadar sık tekrar ettiği ile muayene bulgularına göre karar vermek gerekir. Cerrahi yöntemler arasında hemoroidlerin kesilip çıkarılması ve dikişle kapatılması yöntemi de günümüzde hala kullanılmaktadır. Bu işlemlerde ileri teknolojik cihazlardan yararlanılabiliyor" şeklinde konuştu. Hemoroid ameliyatı olan hastaların çoğunun aynı gün ya da ertesi gün taburcu edildiğini belirten Dr. Gökbayır, uygulanan yönteme ve kanama, şişlik, akıntı gibi şikayetlerin olup olmamasına göre iyileşme süresinin 1 hafta ile 1 ay arasında değişebildiğini söyledi. Ayrıca hastanın çoğu zaman ameliyat günü ayağa kalkabildiğini ve kısa sürede günlük yaşama dönebildiğini ifade etti.
Diyarbakır Diyarbakır’da il kanser danışma kurulu toplantısı yapıldı Diyarbakır İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Emre Asiltürk’ün başkanlığında, dünyada ve Türkiye’de sıklığı gittikçe artan kanserin önlenmesine yönelik tedbirlerin alınmasını amaçlayan il kanser danışma kurulu toplantısı yapıldı. Toplantı, Dicle Üniversitesi, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, İlçe Sağlık Müdürleri ile Kamu ve Özel Hastane yöneticileri ile Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri sorumlu hekimlerinin katılımıyla gerçekleştirildi. İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Emre Asiltürk yaptığı açılış konuşmasında, ‘’İldeki kanser çalışmalarının etkin yürütülebilmesi, kanser kayıt, tarama, erken teşhis, kanser kontrol, epidemiyolojik araştırma ve benzeri konularda müdürlüğümüze görüş bildirmek, eğitim programlarına öneri ve katkı sağlamak amacıyla il kanser danışma kurulu toplanmıştır. Kanser, önlenebilir, erken tanı ile tedavi edilebilir bir hastalıktır. Bilgi eksikliği, korku, ihmal gibi nedenlerle tanı geciktiğinde tedavi de güçleşmektedir. Aynı zamanda sosyal, psikolojik, ekonomik yönden de hasta, hasta yakınları ve toplumun önemli bir kısmını etkileyebilmektedir. Kanser türlerinin uyarılarını erken tespit etmek, bulgularını araştırmak ve ileri tetkik için hastaların sevk edilmesi, erken tanı şansını arttırmaktadır. 2025 yılının ilk 11 ayında İlimizde yapılan toplum tabanlı kanser tarama faaliyetlerinde meme kanseri taraması 27 bin 808 kadına yapılmış, 681 şüpheli olguya rastlanan kadın takibe alınmış olup 56 kadına da kanser tanısı konularak tedavilerine başlanmıştır. Serviks kanseri taraması 38 bin 817 kadına yapılmış, 416 şüpheli olguya rastlanan kadın takibe alınmış olup 3 kadına da kanser tanısı konularak tedavilerine başlanmıştır. Kolon kanseri taraması 54 bin 564 kadın-erkeğe yapılmış, 444 şüpheli olguya rastlanan hasta takibe alınmış olup 2 kişiye kanser tanısı konularak tedavilerine başlanmıştır. Toplum tabanlı yürütülen kanser taramaları kapsamında 40-69 yaş arası kadın nüfusa meme kanseri, 30-65 yaş arası kadın nüfusa serviks kanseri (Rahim Ağzı), 50-70 yaş arası kadın-erkek nüfusa bağırsak kanseri taramaları yapılmaktadır. Kanserde erken teşhis konulması amacıyla taramalar Aile Sağlığı Merkezleri, Sağlıklı Hayat Merkezleri, Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM), mobil KETEM’lerimizde ücretsiz olarak yapılmaktadır’’ dedi. Toplantıda, kanser birim sorumlusu Dt. Hülya Batgi’nin 2025 yılı aktif kanser kayıt istatistiği ve toplum tabanlı kanser tarama faaliyetlerine ait veriler ile ilgili sunumu sonrası, Diyarbakır’da yürütülen kanser tespit ve kayıt çalışmaları, tarama, erken teşhis, kontrol ve epidemiyolojik araştırmalar görüşüldü.