ASAYİŞ - 07 Nisan 2025 Pazartesi 15:38

Bursa otobandaki feci kazada ölen genç toprağa verildi

A
A
A
Bursa otobandaki feci kazada ölen genç toprağa verildi

İstanbul-İzmir Otoyolu Çağlayan Mahallesi yakınlarında meydana gelen kazada hayatını kaybeden 20 yaşındaki Ali Arda Balkan toprağa verildi.


Edinilen bilgilere göre, saat 22.00 sıralarında Ali Arda Balkan (20) idaresindeki 16 AGC 44 plakalı otomobil, İstanbul-İzmir Otoyolu Çağlayan Mahallesi yakınlarında sürücünün kontrolünden çıkarak bariyere çarptı. Kaza sonucu sürücü Balkan olay yerinde hayatını kaybederken, Şilan M. (22), Sude Ö. (22) ve Ahmet O. (22) yaralandı. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri yaralıları ambulansla Bursa Şehir Hastanesi’ne kaldırdı.


Hayatını kaybeden Ali Arda Balkan’ın cenazesi İnegöl’ün Kulaca Mahallesi’nde öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından mahalle mezarlığında toprağa verildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara MHP Lideri Bahçeli: "Cumhurbaşkanımızın DEM Parti ile görüşmesi takdire şayandır" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Sayın Cumhurbaşkanımızın dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde DEM Parti heyetiyle yaptığı görüşme hem içerik hem ilerleyiş hem de simgesel ifade bakımından takdire şayandır. Meselenin sahibi Türkiye Cumhuriyeti devletidir" dedi. MHP Lideri Bahçeli, "Terörsüz Türkiye" hedefi kapsamında yazılı açıklama yaptı. Bahçeli, "Dünya çapında artan ve aşırılaşan gerilim ve cepheleşme ortamı insanlık vicdanını her zaviyeden zedelediği gibi küresel nitelikli barış ve huzur ümitlerini de maatteessüf zayıflatmaktadır. Bu karışık ve karanlık muhtevada krizlerin biri biterken diğeri başlamaktadır. Devamlı surette tahrik ve tahkim edilen ekonomik, diplomatik ve ticari cepheleşmeler askeri, siyasi ve stratejik boğuşmaları bir yanda canlı tutup diğer yanda yaygınlaştırırken gelecekle ilgili iyimser ve iyi niyetli bekleyişleri de sekteye uğratmaktadır" ifadelerini kullandı. "Belirsizliğin sis bulutu hakim ve havi bir durumdadır" Dünyada belirsizliğin sis bulutu hakim ve havi bir durumda olduğunu ifade eden Bahçeli, "Ortak akıl, olgun anlayış, olgusal bilinç ve sağduyu mefluç haldedir. Gümrük tarifelerinin silah gibi kullanılmasına eşzamanlı olacak şekilde yayılmacı heveslerin kabaran iştahı, yeni haritaların çizimine duyulan kaba ve kaotik iddia gün geçtikçe sertleşmektedir. İnsanlık ve uluslararası toplum kalıcı huzura susamakla beraber, her bakımdan adil, eşit haklarla ihata edilmiş adaletli bir yaşama tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar hasrettir" açıklamasında bulundu. "Böyle bir cinnet, böylesi bir zincirleme cinayet ve vahşet hiçbir dönemde, hiçbir devirde vuku bulmamıştır" Gazze’nin, İsrail tarafından vandalizmin boyunduruğu altında olduğunu vurgulayan Bahçeli, "Gazze tepeden tırnağa felaketin kapsamında ve buna neden olan yeni vandalizmin boyunduruğu altındadır. Hain ve haydut devlet İsrail 2 Mart 2025 tarihinden itibaren Gazze’ye insanlık dışı bir tecrit uygulamış, tüm yardım kanallarını tıkamış, dehşet verici bir ablukayla sayıları 2 milyonu aşkın Filistinli kardeşimizi açlığa ve sefalete mahkum etmiştir. Böyle bir cinnet, böylesi bir zincirleme cinayet ve vahşet hiçbir dönemde, hiçbir devirde vuku bulmamıştır" dedi. "Katliama uğrayan sadece Gazzeli mazlumlar değil, insanlığın topyekun miras, emanet ve değerler hazinesidir" İsrail’e karşı bir eylem ve yaptırım programı teşkil edilmesi gerektiğini belirten Bahçeli, "Ahlaki, insani ve hukuki caydırıcılığı kalmamış cılız kınama mesajlarına bel bağlamanın, bundan bir yarar ummanın, bununla mündemiç bir sonuç beklemenin artık hiçbir önem ve önceliğinden bahsedilemeyecektir. İsrail’in anladığı ve anlayacağı dil bellidir. Bu dilin terennüm ve tedavülünü derhal sağlayacak malum irade, eğer bağlayıcılık, haysiyet, itibar ve şeref seviyesini kaybetmemişse Birleşmiş Milletler Teşkilatı’dır. Seri ve sistematik katliama uğrayan sadece Gazzeli mazlumlar değil, insanlığın topyekun miras, emanet ve değerler hazinesidir. İsrail’e karşı bir eylem ve yaptırım programı teşkil edilmeli, askeri, siyasi ve ekonomik müdahalelerle bu program eşgüdüm içinde hayata geçirilmelidir. Beklemeye tahammül kalmamıştır" ifadelerini kullandı. "Netenyahu hükümeti ateşle oynadığını ağır bedeller ödemeden idrak etmek zorundadır" Netenyahu hükümetinin ateşle oynadığını aktaran Bahçeli, "İsrail Başbakanı’yla birlikte soykırım suçuna karışan canilerin Lahey Adalet Divanı’nda vereceği hesap gecikmemeli, daha fazla sürüncemede bırakılmamalıdır. Bunun yanında terör devleti İsrail’in, Suriye topraklarında ayağımızın altında dolaşması, zaman zaman nokta hedeflere saldırılar düzenlemesi, provokasyon ortamını diri tutması ve tehdit mesajlarını sıralaması kaçınılmaz akıbetin ağlarını günbegün örmektedir. Suriye özelinde, Türkiye ile İsrail arasında kurulması düşünülen çatışmasızlık alanlarının belirlenmesine dair teknik görüşmelere ihtiyaç duyulup bunun ilki gerçekleşmiş olsa da, Netenyahu hükümeti ateşle oynadığını ağır bedeller ödemeden idrak etmek zorundadır" dedi. "Yunanistan’ın da çizmeyi aşmaması lazımdır" "Türkiye’nin ve komşu ülkelerin bağımsızlığı, egemenlik hakları, siyasi ve toprak bütünlüğü asla tartışma kabul etmeyecek hassas, kritik ve yakıcı konulardır" diyen Bahçeli, "Bu kapsamda Yunanistan’ın da çizmeyi aşmaması lazımdır. Atina yönetiminin Lozan Antlaşması’na taammüden muhalefet ederek işgal ettiği adalarda egemenlik haklarımıza meydan okuyup ülkemizin sabrını zorlaması, Güney Kıbrıs’ta Türk ve Türkiye düşmanlığından beslenen paramiliter örgütlerin faaliyete geçmesi dikkat ve uyanık bir şuurla takip ettiğimiz muhasım gelişmelerdir. Türk milleti bölgesel ve küresel husumet senaryolarına teslim olacak, boyun eğecek, alttan alacak, tamam diyecek aciz ve atalette değildir" ifadelerini kullandı. "27 Şubat İmralı çağrısı karşılık bulmalıdır" 27 Şubat İmralı çağrısının karşılık bulması gerektiğini belirten Bahçeli, "Türkiye Cumhuriyeti bütün değer ve emanetleriyle müdafaa edilecektir. Cumhur İttifakı bu azim, amaç ve kararlılıktadır. Çevremizde cesamet düzeyi yoğun menfi hareketlilik ve tehdit dalgası karşısında Türk ve Türkiye Yüzyılına terörün kökünü kazıyarak mühür vurmak müşterek sorumluluğumuzdur. Terörsüz Türkiye gayesi tavsamadan ve daha fazla uzamadan gerçekleşmeli, on yıllara sari bu melanet ortadan kalkmalıdır. 27 Şubat İmralı çağrısı karşılık bulmalıdır" ifadelerini kullandı. "Meselenin sahibi Türkiye Cumhuriyeti devletidir" Bahçeli, "Cumhur İttifakı olarak samimi, sabırlı, duyarlı, dürüst, yapıcı mahiyetli siyasi ve milli duruşumuzun son etabı ülkemizin terör kamburundan tamamen kurtulmasıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde DEM Parti heyetiyle yaptığı görüşme hem içerik hem ilerleyiş hem de simgesel ifade bakımından takdire şayandır. Meselenin sahibi Türkiye Cumhuriyeti devletidir. DEM Parti’nin tutarlı açıklamalarına ve gerçekçi adımlarına Sayın Cumhurbaşkanımızın müstesna, muteber ve mütekâmil şekilde muamelede bulunması terörsüz Türkiye umutlarını çok daha güçlendirmiştir" açıklamasında bulundu. "Şu günler oldukça kırılgan ve naziktir" PKK terör örgütünün kongresini toplayarak Siyonist ve emperyalist komploların devreye girmesine fırsat vermemesi gerektiğini vurgulayan Bahçeli, "Elbette PKK terör örgütünün kongresini toplayarak Siyonist ve emperyalist komploların devreye girmesine fırsat vermeden silah bırakması ve örgütsel feshi sonuçlandırması kısa süre içinde temin edilmelidir. Üçüncü tarafların suyu bulandırmasına, akılları çelmesine, nifak kazanını ateşlemelerine azami düzey ve ölçüde hazırlıklı olmanın yanında tedbir ve temkini elde bırakmamak esasen ve usulen zorunluluktur. Şu günler oldukça kırılgan ve naziktir. Karşılıklı güven, empati ve hoşgörü çemberinde terörsüz Türkiye vuslatının şafağı sökmelidir" dedi. "Türkiye’nin iç barış ve huzur ortamı sağlam esaslara bağlanmalı" CHP’nin içine düştüğü yolsuzluk batağında çırpındığını belirten Bahçeli, "Türkiye’nin iç barış ve huzur ortamı sağlam esaslara bağlanmalı, aziz milletimizin her evladı kardeşlik ve kucaklaşma faziletiyle vatanına, bayrağına, mukaddesatına, dokunulmaz hayat ve varlık haklarına sahip çıkmalıdır. CHP, içine düştüğü yolsuzluk batağında çırpına çırpına dibe inerken, hukukun karşısında mücrim siyasetçiler hesaba çekilirken, bu zihniyetin Türkiye’ye muhalefet çıtasını yükseltmesinin elbette demokratik bir karşılığı olacaktır. Tek adam rejimi söylemini maksatlı ve marazi şekilde diline dolayan CHP Genel Başkanı’yla siyasi ve ideolojik yandaşlarının, hakkında vahim iddialar bulunan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde soygun düzeni kurduğu tanık ve delillerle ifade edilen tek bir şahsı aklama ve arkalama girişimi derin bir çelişki, anti demokratik bir savrulmadır" açıklamasında bulundu. "Onların kabusları Türk ve Türkiye Yüzyılının müjdesidir" CHP Genel Başkanı ve yönetiminin terörsüz Türkiye hedefinden dolayı bunaldığını söyleyen Bahçeli, "İç cephemizin gücüne güç katmasını, milli birlik ve dayanışma ruhumuzun muktedir ve muvafık yapısını bir türlü kabullenemeyen, en küçük hazım belirtisi gösteremeyen CHP Genel Başkanı ve yönetiminin terörsüz Türkiye hedefinden dolayı bunaldığı, korkuya kapıldığı da açıkça anlaşılmaktadır. Onların korkuları Türkiye’nin baharıdır. Onların kabusları Türk ve Türkiye Yüzyılının müjdesidir. Terörsüz Türkiye aynı zamanda süper güç Türkiye’nin mukaddimesidir" dedi. "Siyasi bir konudan öte vatan görevi, çiğnenmesi mümkün olmayan milli bir yemin bahsidir" Terörsüz Türkiye konusunun, siyasi bir konudan öte vatan görevi olduğunun altını çizen Bahçeli, "Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı egemenliğin kayıtsız şartsız milletimizde olduğuna tam inanç ve bağlılık göstererek küllerinden doğan Anka Kuşu’nun cihana kanat açmasına, kutlu ülkülerimize adım adım ulaşılmasına sonuna kadar hizmet edecek, destek olacaktır. Bu bizim için siyasi bir konudan öte vatan görevi, çiğnenmesi mümkün olmayan milli bir yemin bahsidir" açıklamasında bulundu.