POLİTİKA - 11 Nisan 2025 Cuma 16:25 | Son Güncelleme : 11 Nisan 2025 Cuma 16:55

Cumhurbaşkanı Erdoğan: ''İsrail apaçık soykırım uyguluyor''

A
A
A
00:00
00:00
HD

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İsrail bir terör devletidir. İsrail'in katliamlarına sessiz kalmak bu suça ortak olmaktır" ifadelerini kullanırken, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: "Gazze'deki katliam karşısında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi sessiz kaldı, adaletsizlik derinleşti, vicdanlar kanadı" dedi.

Antalya Diplomasi Forumu'nun dördüncüsü, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açılış konuşmalarıyla başladı. "Ayrışan Dünyada Diplomasiye Sahip Çıkmak" temasıyla düzenlenen forumda, çatışmaların gölgesinde yürütülen barış diplomasisine ve uluslararası sistemdeki adaletsizliklere güçlü mesajlar verildi. Hem Fidan hem de Erdoğan, özellikle Gazze'de süren İsrail saldırılarına dikkat çekerek, uluslararası kamuoyuna açık çağrılarda bulundu.

Fidan: "BM Güvenlik Konseyi sessiz, adaletsizlik derinleşti"

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan konuşmasında, uluslararası düzeyde derinleşen krizlerin çözümü için diplomasinin çok boyutlu ve kapsayıcı biçimde yeniden tanımlanması gerektiğini söyledi. Antalya Diplomasi Forumu'nun kısa sürede uluslararası marka haline geldiğini vurgulayan Fidan, "Ayrışan bir dünyada diplomasinin nasıl nefes alabildiğini gösteren bir fikir zemini inşa ediyoruz" dedi.

Fidan'ın konuşmasında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne yönelik eleştiriler öne çıktı. "BM Güvenlik Konseyi, Gazze'deki katliam karşısında sessiz ve etkisiz kaldı. Sessizlik büyüdü, adaletsizlik derinleşti, vicdanlar kanadı" ifadelerini kullanan Fidan, mevcut uluslararası sistemin meşruiyet krizinde olduğunu ve yapısal reformlara ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
Türkiye'nin aktif diplomasisini anlatan Fidan, "Türkiye bugün krizlerin tam kalbinde, gerilimlerin orta yerinde ama çözümün de merkezinde duran bir ülkedir" dedi. Türkiye'nin Filistin'den Ukrayna'ya, Suriye'den Kafkaslar'a kadar her alanda ilkeli dış politika yürüttüğünü belirterek, "Zulüm karşısında mazlumun, adaletsizlik karşısında hakkın yanında duruyoruz" diye konuştu.

Erdoğan: "İsrail terör devletidir, susanlar suça ortaktır"

Dışişleri Bakanı Fidan'ın ardından konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan ise forumun ilk gününe damga vuran bir çıkış yaptı. "İsrail, Filistin halkına karşı apaçık bir soykırım uyguluyor. Bu zulme en güçlü tepkiyi vermek insanlık vazifesidir" diyen Erdoğan, "İsrail'in katliamlarına sessiz kalmak bu suça ortak olmaktır" sözleriyle uluslararası topluma sert eleştiriler yöneltti.
Erdoğan, Han Yunus'ta gazetecilerin kaldığı çadırların bombalanmasına değinerek, "Haydutluk değilse nedir? Bunun adı devlet terörü değil midir?" dedi ve İsrail'i "terör devleti" olarak niteledi. "İsrail, Filistinlilere ikinci nekbe felaketini yaşatmaya çalışmaktadır" diyen Erdoğan, "Filistin halkının mücadelesi terör değil, iftihardır" ifadeleriyle Batı kamuoyunun çifte standardına dikkat çekti.

"Türkiye o gün neyse bugün de aynısıdır"

Erdoğan, Türkiye'nin tarihi ve vicdani sorumluluğuna da vurgu yaparak, "500 sene önce topraklarından kovulan İsrail halkını, Yahudileri bu topraklarda misafir ettik. O günkü Türkiye neyse bugünkü Türkiye de aynısıdır" dedi. Ardından uluslararası topluma bir kez daha çağrıda bulundu: "BM Güvenlik Konseyi başta olmak üzere tüm aktörleri Filistin halkının yanında

olmaya ve akan kanı durdurmaya davet ediyorum."
Gazze'ye yönelik insani yardımların süreceğini belirten Erdoğan, "Gazzeli mazlumlara yardım elimizi uzatmaya devam edeceğiz. Ateşkes çabaları sabote edildikçe bölgemize kalıcı barışın gelmesi zordur. Barış, iki devletli çözümle olur. Başkenti Doğu Kudüs olan özgür Filistin Devleti kurulmadıkça bu kriz sona ermeyecektir" dedi.

"Suriye'de istikrarsızlığa izin yok"

Konuşmasının son bölümünde bölgesel krizlere ve dış politika önceliklerine değinen Erdoğan, İsrail'in saldırılarının DEAŞ'la mücadeleyi sekteye uğrattığını belirtti. Erdoğan konuşmasında Suriye'deki gelişmelere değinerek, "Suriye halkı acıya, zulme ve savaşa doymuştur. 8 Aralık devrimiyle birlikte sadece Suriye'de değil, tüm bölgemizde kalıcı istikrara dair yakalanan fırsatın heba edilmesine izin veremeyiz" dedi. Türkiye'nin dış politikada ilkelerle hareket ettiğini vurgulayan Erdoğan, "Sükûnetimiz birilerini hatalı heveslere sürüklememeli. Biz dış politikada gizli niyetlerle değil, ilkelerle hareket eden bir ülkeyiz. Suriye'nin toprak bütünlüğü konusunda Trump ve Putin başta olmak üzere anlayış birliği içindeyiz, diyalog halindeyiz" açıklamasında bulundu.

"Türkiye hem Avrupa, hem Asya, hem Afrika ülkesidir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin jeopolitik kimliğini de yeniden tanımlayarak, "Biz Avrupa ülkesi olduğumuz kadar, bir Asya bir Afrika ülkesiyiz" dedi. Türkiye'nin Asya ülkeleriyle siyasi temaslarını artırdığını vurgulayan Erdoğan, diplomaside çok yönlü dengeyi savundu.
Kıbrıs konusuna da değinen Erdoğan, "Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün tescili için çabalarımızı artırdık. Adalet tecelli edene kadar bunu sabırla sürdüreceğiz" dedi.

Avrupa Birliği'ne de mesaj veren Erdoğan, "Türkiye olmadan Avrupa güvenliğinin düşünülemeyeceği bir kez daha ortaya çıkmıştır. Türkiye, Avrupa güvenliği için gelecekte de sorumluluk almaya hazırdır" ifadelerini kullandı. Terörle mücadelede kararlılığın sürdüğünü belirten Erdoğan, "Terör belasından da kurtulduğumuzda ekonomide çok iyi bir ivme yakalayacağız" dedi.

Üç günlük diplomasi maratonu başladı

Forumun ilk gününde verilen mesajlar, çok kutuplu dünya düzeninde Türkiye'nin rolü, Gazze'deki krize karşı sesini yükselten aktörler arasında Türkiye'nin konumunu ve uluslararası sistemin yapısal sorunlarını öne çıkardı. Antalya Diplomasi Forumu, 13 Nisan'a kadar iklim diplomasisi, yapay zekâ çağında hukuk, enerji güvenliği ve bölgesel krizler gibi başlıkları ele almaya devam edecek.

Begüm Aksoy - Fırat Demir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa FK - MKE Ankaragücü maçının ardından MKE Ankaragücü maçının ardından teknik direktörler açıklamalarda bulundu. Trendyol 1. Lig’in 35. haftasında Manisa Futbol Kulübü, ligde kalma yolunda en yakın rakiplerinden MKE Ankaragücü’nü 2-1 mağlup ederek, önemli bir avantaj elde etti. Maçın ardından her iki takım takımın teknik direktörleri basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Kendileri için çok zorlu bir maça çıktılarını belirten Manisa Futbol Kulübü Teknik Direktörü Taner Taşkın, "9 puanlık bir maçtı bizim için. Geldiğimiz ilk günden beri yenmeye mahkum bir oyun oynamak zorundayız. Tabii ki takımımızda eksik olan yerler vardı. Zayıf olan yönlerimizi tamamlamamız bir süreç aldı. Bu maçla beraber 6. maçımızı oynadık. Aslında takım olarak bir mesafe almıştık ama bunu sonuca yansıtamıyorduk. Bugün oyuncularıma maçtan önce şunu söylemiştim: belki 10 yıl sonra ya da 20 yıl sonra ligde kalma adına çocuklarınıza hikaye şeklinde çok güzel anlatabileceğiniz çok güzel bir anı olacak bu maç. Bunun keyfini ve tadını çıkarın. Böyle bir anı yakaladığınız için de çok şanslısınız dedim. Çünkü biz son 6 haftada 5 puan almışız. Rakibimiz 6 maçta 2 puan almış. Ankaragücü gibi bir takımın bu kadar geri geri gitmesi çok alışagelmiş bir şey değil. Allah da bize yardım ediyor. Mesafeler açılmadı ama Ankaragücü ile düşme yarışını götürmek bizim adımıza kolay değildi. Oyuncularımız verdiği görevi harfiyen yerine getirdi. Alan ve zaman vermediler. İlk yarı muhteşem bir Manisa FK vardı. İkinci yarı önde basmalarını istememe rağmen psikolojik olarak kornerden yediğimiz bir gol vardı. Kadro genişliğim çok fazla yok. Oyuna hamle olarak soktuğum her oyuncum görevini eksiksiz bir şekilde getirdi. Bugün gerçekten geldiğimiz günden beri en fazla seyirciye karşı oynadık. Bu çoğalarak gidecek gibi duruyor. Onlara da destekleri için çok teşekkür ederim" ifadelerini kullandı. MKE Ankaragücü cephesi Maçta rakiplerine tepki veremediklerini anlatan MKE Ankaragücü Teknik Direktörü Mesut Bakkal ise, "Rezil oynadığımız bir maç. Hiç tepki vermediğimiz bir ilk yarı. Çok ucuz goller yediğimiz bir ilk yarıydı. Özellikle geçen hafta Bolu maçındaki 2-0’dan dönüşü devamını bekliyorduk. Bu benim dördüncü maçım. Hayatımda gördüğüm en tepkisiz takım. Bu maç böyle oynanmaz. Bunun da sorumlusu bensem benim. Ben 5. hocayım. Benle de olmayacaksa olmayacak. Hayatımda bu şekilde nereden baksanız 14-15 takımla böyle maçlara çıktım. Hiç mazeret üretmiyorum. Bu maçlar böyle oynanmaz. Bu maçları kaybedebilirsiniz, puan da alamayabilirsiniz ama bu maçlar böyle oynanmaz. Buradaki 3 maç 4 maç bana yıkılırsa yıkılsın hiç umurumda değil. Ben böyle bir şeyi kabul edemiyorum. İlk yarı zaten hiçbir şey yapmadık. Rakibe değmedik bile. Bunun sorumlusu bensem ‘tamam’ ben sorumluyum. Kelle koltukta gidiyoruz. Ne yapacağız yani. Birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü hoca hatalı Konuşuyorsunuz anlatıyorsunuz, kampa gidiyorsunuz ama marş basmıyor. İyi oyunculardan oluşan bir kadromuz var. Ne yapacağım iyi oyuncuyu artık sinirlerim bozuk. Mağlup olabilirsiniz ama bu kadar şahsiyetsiz durulmaz. Elimde olsa 11 değişiklik yaparım. Kimsenin burada kenarda durmasına da gerek yok. Gidip konuşacağım, benimle de olmuyorsa olmuyordur. Geldik denedik olmadı. Ben Ankaragücü için geldim. Ne maddi ne de başka bir talebim olmadı. Ben gerçekten böyle bir şey görmedim. 1-2 maç hazırlık dedik, Boluspor maçında 2-0’dan döndük dedik ama bu maç böyle oynanmaz" dedi. "Ben bırakacağım" Ankara’ya döndüğünde kulüp yöneticileriyle görüşeceğini ifade eden Bakkal, "Ben söyleyeceğim zaten. Benim tamam, bırakacağım. Şu an kimseyle görüşmedim. Takım kıpırdamıyor. Böyle tepkisiz olur mu? Ben 15 gündür buradayım" diye konuştu.
Kayseri TURKOVAC Aşısı Proje Lideri Özdarendeli: "Osmanlı’dan gelip Cumhuriyet döneminde devam eden aşı kültürüne sahip olmuşuz" Kayseri’de düzenlenen ‘Aşılar Hakkında Merak Ettiğiniz Her Şey’ konulu programda konuşan TURKOVAC Aşısı Proje Lideri Prof. Dr. Aykut Özdarendeli, "Osmanlı’dan gelip Cumhuriyet döneminde devam eden aşı kültürüne sahip olmuşuz" dedi. Kayseri Üniversitesi (KAYÜ), İl Sağlık Müdürlüğü, Kayseri Aile Platfortmu, Sağlık ve Medeniyet Derneği ve Hekimhane Tıbbiyeli Gençler Kulübü tarafından KAYÜ Konferans Salonunda ‘Aşılar Hakkında Merak Ettiğiniz Her Şey’ konulu program düzenlendi. Programa; Kayseri İl Sağlık Müdürü Mehmet Erşan, KAYÜ Rektörü Kurtuluş Karamustafa, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kayseri Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlhami Çelik, ERÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve ERÜ Aşı Araştırmaları ve Geliştirmesi Enstitü Müdürü Prof. Dr. Aykut Özdarendeli, ERÜ Tıp Fakültesi Pediatri Anabilim Dalı Doktora Öğretim Üyesi Zehra Kardaş, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. İsa Üzüm, protokol üyeleri, doktorlar ve vatandaşlar katıldı. Aşının gelişimi ve tarihi ile ilgili bilgiler veren ERÜ Tıp Fakültesi Pediatri Anabilim Dalı Doktora Öğretim Üyesi Zehra Kardaş, "Covid aşısının ölümlere neden olduğu yönünde bazı duyumlar çıkıyor. Çalışmalar gösteriyor ki Covid 19 virüsünün kendisi kardiyak ölümlere neden oluyor, kalp krizlerine neden oluyor. Aşıya bağlı ölüm görülmemiş ya da aşının kalp krizine bağlı ölümleri arttırmadığı görülmüş. Onun için bu konuda da aşıya karşı güvenimizi sarsacak bir durum olmadığını görüyoruz" dedi. ERÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, ERÜ Aşı Araştırmaları ve Geliştirmesi Enstitü Müdürü ve TURKOVAC Aşısı Proje Lideri Prof. Dr. Aykut Özdarendeli ise, "Ben 2002’den beri Sağlık Bakanlığı’nın aşı ile ilgili birçok kurulunda yer aldım. Bazı şeylerde kar zarar hesabı yapmamanız lazım. Bazı stratejik işlerde bunu yapmamanız lazım. Bu zamanında yapılmış, sadece belki maddi olarak değil ama aynı zamanda gerçekten teknolojiye ayak uydurulamamış gibi durumlar olabilir. 1998’de biz son aşımızı üretmişiz. Beni Balıkesir Üniversitesi’nde bir konuşmaya çağırmışlardı. Konuşmayı yaptım ve bir hoca beni yakaladı. ’Türkiye’deki son aşıyı ben ürettim’ dedi. Aslında 1996’da üretilmiş ama son kullanma tarihi var 2 yılda galiba. Üretmişiz ve bırakmışız. Aslında Cumhuriyet dönemine de baktığınız zaman biz gerçekten çok farklı aşıları üretmişiz. İnanılmaz sayıda aşı üretmişiz. Çin’e kolera aşısı yollamışız. Japonya’ya aşı yollamışız. Osmanlı’dan gelip Cumhuriyet döneminde devam eden böyle bir kültüre sahip olmuşuz. Tabi insan üzülüyor, 1998’de bırakıyorsunuz. Aslında bırakılması hiç problem değil. Maddi gücünüz olduğu zaman ki işte aşı fabrikasını konuşuyoruz yaparsınız. Fakat aynı zamanda 1998’den beri aşı üreten insan gücünü de yok etmişsiniz, bulamıyorsunuz. Pandemide insan bulamadık, yok. Paranız olur fabrika yaparsınız ama işte bu insan gücünü yok ettiğiniz zaman, bu tür stratejik noktalarda problem yaşıyorsunuz. Fakat bereket versin ki yine ülkemizde bu hafızayı devam ettiren, çalışan bir takım kurumlar, projeleri olan bir takım hocalar, üniversiteler, Sağlık Bakanlığı’ndaki bir takım kurumlar ve buradaki insanlar gerçekten herkes el ele vererek bir noktaya geldi. Bundan sonra umuyorum ki zaten stratejik olduğu anlaşıldı aşının. Biz ülke olarak da zaten aşıya çok aşina bir milletiz. Bundan sonra da sayısı artarak devam eder ama bizim de gururumuz bu işin filizlendiği yerin Erciyes Üniversitesi olması ve Kayseri’de olması. O dönemlerde de gerçekten herkes bu ülkeden bir aşı çıksın diye çok uğraşıldı. Belirli bir noktaya geldi ve birçok insan çok güzel işler yaptı. Artık bundan sonra aşı konusunda bu farkındalık olduğu sürece, karar vericilerin vizyoner olduğu sürece çok daha iyi noktalara geleceğimizi düşünüyorum" ifadelerini kullandı.