GENEL - 25 Haziran 2023 Pazar 14:36

Sağlığın nabzı bu festivalde attı

A
A
A
Sağlığın nabzı bu festivalde attı

Bursa Büyükşehir Belediyesi, Türkiye’nin kurumsal anlamda en büyük Sağlıklı Hayat Festivali’ni Hüdavendigar Kent Parkı’nda Bursalılar ile buluşturdu.

Bursa Büyükşehir Belediyesi, Türkiye’nin kurumsal anlamda en büyük Sağlıklı Hayat Festivali’ni Hüdavendigar Kent Parkı’nda Bursalılar ile buluşturdu.


Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen festivalde, Büyükşehir Belediyesi’ne ait iştiraklerin ve derneklerin yanı sıra birçok sivil toplum kuruluşunun stantları yer aldı. Etkinlikten elde edilen gelir ile sokak hayvanlarına ilaç ve mama desteği sağlanacak. Festivalde sağlıklı hayat, sağlıklı beslenme ile ilgili birçok konuda bilgi edinen, jimnastik grubu ve karizma show basketbol gösterisi, sportif, sosyal ve kültürel aktiviteler için ayrılan alanlarda keyifli vakit geçirme imkanı yakalayan Bursalılar, DJ performansının ardından sahne alan İkilem Grubu’nun konseri ile keyifli bir gün geçirdi.


Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Fethi Yıldız, festivale olan katılımdan memnun olduklarını belirterek, “Bursa Sağlıklı Hayat Festivali adı altında güzel bir organizasyona imza attık. Vatandaşı bilgilendirmek, daha sağlıklı beslenmek, daha iyi şekilde hareket edebilmeleri için de böyle bir imkan sunduk. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak stantlarımızı açtık, orada çarkıfelekler, çocuklarımıza, öğrencilerimize karne hediyesi olarak imkanlarda bulunuyoruz. Ben bu konuda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.


Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç de, festivalin sağlık konusunda düzenlenmesinin önemli bir farkındalık oluşturacağına dikkati çekti. Gözgeç, “Büyükşehir Belediyemiz her daim insana dokunan hizmetler yapıyor. Sosyal belediyecilik anlayışı ile farklı farklı hizmetleri hayata geçiriyor. Bugün de Sağlıklı Hayat Festivali ile aslında bir farkındalık oluşturuyoruz. Ben Büyükşehir Belediyemizi ve emeği geçenleri, stant kuran sivil toplum kuruluşlarımızı tebrik ediyorum” diye konuştu.


Sağlıklı hayatın önemini vurgulamak, sağlıklı beslenme ve hastalıklara karşı farkındalık oluşturmak amacı ile düzenlenen festivalde Uzman Doktor Ender Saraç söyleşi gerçekleştirdi. Uzman Doktor Saraç, sağlıktan daha önemli bir şey olmadığının altını çizerek “Nasıl beslenmemiz gerektiği, ruhumuzu nasıl besleyeceğiz, bedenimizi nasıl besleyeceğiz, nasıl toksin atacağız, nasıl kilo kontrolü yapacağız? Pandemi dönemi ve aşılardan sonra nasıl tekrardan fabrika ayarlarına geri döneceğiz, çok önemli bence. Bursa Büyükşehir Belediyesi’ni kutluyorum. Çok güzel bir organizasyon” şeklinde konuştu.


Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç, Uzman Doktor Ender Saraç’a Bursa’yı simgeleyen tarihi yerlerin ipek üzerine işlemeli tablosunu hediye ederken Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Fethi Yıldız da çiçek takdim etti.


Festival sonunda sahne alan İkilem Grubu’na çiçek takdim eden Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanı Ahmet Bayhan da hem eğitici hem de eğlendirici bu tarz etkinliklere bundan sonra da devam edeceklerinin müjdesini verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir "Sarı serum", yalnızca doktor kontrolünde kullanılmalı Soğuk havaların etkisiyle bağışıklık sisteminde düşüş yaşayan insanların tercih ettiği yöntemlerden biri olan “Sarı serum”, yanlış veya gereksiz kullanıldığında istenmeyen sonuçlara yol açabiliyor. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Genel Dahiliye Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Soner Duman, sarı serumun sağlık kuruluşlarında doktor değerlendirmesi sonucunda takılması gerektiğine dikkat çekerek devamlı verilmesinin önerilmediğini söyledi. Prof. Dr. Duman, bağışıklık sisteminin düştüğü durumlarda vücudun direncini artırmak için genellikle B ve C kompleksli vitaminlerin alınmasının destek sağladığını belirterek, “Hastalık tablosu hafif seyrediyorsa tablet şeklinde hapları reçeteye yazıyoruz ve hastalarımız bunu kullanıyor. Ama kendisini daha iyi hissetmek isteyen hatta ateşi olup hastalığı biraz ağır geçiren kişilerde hem vücuttaki sıvı eksikliğini yerine koymak hem de takviye etmek için vitamin preparatlarını damardan da vermeyi tercih ediyoruz. Ama sıklıkla tercih ettiğimiz yol bu değil. Birinci tercihimiz ve uygun olan ağızdan besinlerle vitamin almaktır” dedi. “Sarı serumun devamlı verilmesini önermiyoruz” Sarı serumla ilgili bilgi veren Prof. Dr. Duman “İçerisine koyduğumuz B ve C kompleksli vitaminlerin preparatları, serumu sarı renge boyadığı için vitamin içerikli serum, halk arasında ‘sarı serum’ olarak biliniyor. Aslında sarı serum deyince serumun içerisine koyulmuş vitamin ampullerinden bahsediyoruz. Serum yoluyla yoğun yüksek dozda sıvıyla birlikte verdiğimiz vitaminler, kişilerin daha iyi hissetmesini sağlıyor. Eksik olan sıvıyı yerine koyunca tansiyon ve gribal enfeksiyonla ilgili semptomlar azalıyor. Hastalar kendilerini daha iyi hissediyor. Ancak sarı serumun devamlı verilmesi önerdiğimiz bir şey değil” diye konuştu. Hastanın ilk önce doktor tarafından değerlendirilmesi gerektiğine değinen Prof. Dr. Duman, “Değerlendirme sonucunda destek tedaviye ihtiyaç duyulduğuna karar verilirse sarı serum gibi destek tedaviler yapılabilir. Günümüzde sağlık sistemindeki aksaklıktan dolayı merdiven altı işler denilen yöntemlerle bireyler, sağlık görevlisini arayıp eve çağırıyorlar. Kendilerine bu şekilde sarı serum taktırma yolunu seçiyorlar. Ancak bu yaklaşım doğru değil. Sonuçta damardan bir işlem yapılıyor ve damardan verilen her türlü ilacın etkisinin ne olacağını bilemiyoruz. Hastada alerjik reaksiyonlar ve problemler gözlemlenebilir. Bu ihtimaller düşük olasılıkla olsa da bireyin hayatına mal olacağı için sağlık kuruluşlarında yapılması gerekiyor” dedi. “Önerimiz; iyi beslenmek ve kendine iyi bakmak” İnsanların doktorlara güvenmesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Duman, “İnsanlar, televizyonda herhangi bir programda gördüğü bir kişinin söylediği şeyleri kullanmak istiyorlar. Biz hastaya sorununu söyleyip reçete yazıyoruz. Ancak komşu teyzenin söylediği ilaç daha kıymetli oluyor. Bu da toplumun eğitim durumu ve bakış açısıyla ilgilidir. Bunu da değiştirmek zordur. Ama yine de önerimiz; iyi beslenmek ve kendine iyi bakmaktır” diyerek konuşmasını tamamladı.
Kırşehir Kayıp meclis üyesi davasında 5 kişinin ağırlaştırılmış müebbet cezası onandı KIRŞEHİR (İHA) – Kırşehir’de 17 yıl önce bir mektup bırakarak ortadan kaybolan AK Parti Belediye Meclis Üyesi Hasan Kırışık davasında, 5 sanık hakkında verilen ağırlaştırılmış müebbet kararı Yargıtay tarafından onandı. Kararın kendilerini mutlu ettiğini belirten Hasan Kırışık kardeşi Mustafa Kırışık, "Geride sadece bir mesaj ve fotoğrafı kaldı. Ağabeyimle helalleşmedik. Cenazesi neredeyse bulabilirsek mutlu olacağız" dedi. 2008 yılında kaybolan AK Parti Belediye Meclis Üyesi Hasan Kırışık’ın Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında 2019’da gizli bir tanığın ifadesi yönünde R.A., M.K., G.K., F.K., M.D., A.S., ve Ö.K. gözaltına alınmış, şüphelilerden R.A., M.K., G.K., F.K., Ö.K. ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırılmıştı. 5 sanık hakkında verilen ağırlaştırılmış müebbet kararı Yargıtay 1. Dairesi tarafından onandı. Kararın onanmasının kendilerini mutlu ettiğini anlatan Hasan Kırışık kardeşi Mustafa Kırışık, “Ağabeyimden 17 yıl yıldır haber yok. Yokluğuna hala alışamadık. Bizi üzen taraf dua edecek bir mezarının olmaması. 17 yıl önce başlayan hukuk mücadelemiz artık bitmiş oldu. Yargıtay cezaları onadı, adalet yerini bulmuş oldu” dedi. "Hukuk süreci bitti, kardeşimin mezarı olsun istiyorum" 2008 yılında kaybolan kardeşinin katil zanlılarının ceza almasının kendinde huzur oluşturduğunu ifade eden Kırışık, ağabeyinin cesedine ulaşmak ve mezarına giderek dua etmek istediğini belirtti. Kırışık, "Katil zanlılarının ceza alması bizim için yaşanan süreci bitirmedi. Geride sadece bir mesaj ve fotoğrafı kaldı. Ağabeyimle helalleşmedik. Cenazesi neredeyse bulabilirsek mutlu olacağız" diye konuştu. Olay AK Parti Belediye Meclisi Üyesi Hasan Kırışık;, 20 Mart 2008’de saat 10.30 sıralarında Kılıçözü Sanayi Sitesi Keresteciler Bölümü 41 numaralı iş yerinden ’Mustafa Karakülah ile Özbağ’a kavak bakmaya gidiyorum’ diyerek ayrıldı. Aynı gün saat 12.30 sıralarında kardeşi Mustafa Kırışık’ın telefonuna gelen ’Kardeşim Mustafa hakkını helal et, çocuklarım sana emanet, ben gidiyorum’ mesajından sonra ulaşılamayan ve aynı gün saat 20.45 sıralarında Meytaş Köprüsü yanındaki stabilize yolda, kendisine ait 40 AK 933 plakalı otomobili terk edilmiş olarak bulunan Hasan Kırışık’tan bugüne kadar haber alınamadı.
Kilis Kilis ve Gaziantep sofralarının ortak lezzeti katmer Anadolu’nun zengin mutfak kültüründe önemli bir yere sahip olan katmer, hem Gaziantep hem de Kilis’te farklı şekillerde sofralara geliyor. Gaziantep’te kahvaltılık olarak tercih edilen bu lezzet, Kilis’te ise tatlı olarak tüketiliyor ve kendine özgü bir kimlik kazanıyor. Anadolu’nun köklü mutfak kültürlerinde özel bir yere sahip olan katmer, iki şehirde farklı şekillerde sofralara geliyor. Gaziantep’te kahvaltılık olarak tüketilen bu eşsiz lezzet, Kilis’te ise tatlı olarak hazırlanıyor. Her iki şehir de bu lezzeti kendi kültürüne göre yorumlarken, katmer hem tatlı severlerin hem de kahvaltı tutkunlarının vazgeçilmezi oluyor. "Kahvaltılık olarak tüketilecekse Gaziantep’e, tatlı olarak tüketilecekse Kilis’e özgüdür" Tatlı ustası Alperen Bekan "Katmerin iki ayrı yorumu var. Kahvaltılık olarak tüketilecekse Gaziantep’e, tatlı olarak tüketilecekse Kilis’e özgüdür" dedi. Tatlıcılıkta 20 yıllık tecrübe Kilisli tatlı ustası ve gıda mühendisi Alperen Bekan, 5 yaşında başladığı tatlıcılık mesleğinde bugün ustalık seviyesine ulaştı. Mesleğine olan sevgisiyle dikkat çeken Bekan, katmerin hazırlanışındaki farklılıkları anlattı. “Katmerin iki ayrı yorumu var. Kahvaltılık olarak tüketilecekse Gaziantep’e, tatlı olarak tüketilecekse Kilis’e özgüdür. Gaziantep’teki katmer daha az şerbetli, hamuru tuzlu ve hafif olur. Kilis’te ise tatlı olarak sunulan katmer incecik açılır, bol şerbet ve fıstıkla hazırlanır. Biz Kilis’te bu tatlıyı yıllardır aynı incelikle yapıyoruz” dedi. İşine duyduğu tutkuyla bu zanaatı geleceğe taşımaktan mutluluk duyduğunu belirten Alperen Bekan, “Tatlıcılık zor bir meslek ancak severek yaptığınızda hiçbir zorluk sizi yıldırmaz. Katmer, ustalık isteyen bir tatlıdır. Her bir detayına özen gösteririz. Hamurun inceliği, fıstığın kalitesi ve şerbetin dengesi, lezzeti belirler" diye konuştu.