GÜNDEM - 09 Nisan 2025 Çarşamba 18:30

Tatvan’da araçlar çamurla kaplandı

A
A
A
Tatvan’da araçlar çamurla kaplandı

Bitlis’in Tatvan ilçesinde etkili olan yağmur, toz taşınımının etkisiyle çamur yağışına dönüştü. İlçe genelinde birçok araç çamurla kaplandı.


Sabah ve akşam saatlerinde aniden bastıran yağmur, toz taşınımının etkisiyle çamur yağışına dönüştü. Araçların üzeri çamurla kaplandı.


Yağışlardan etkilenen Mücahit Tarlan isimli vatandaş, "Birkaç gündür yağış var. Bu yağışlarla birlikte araçlarımız çamura bulandı" dedi.


Yetkililer, çamur yağışına neden olan toz taşınımının hafta sonuna kadar devam edebileceğini belirtti.



Tatvan’da araçlar çamurla kaplandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ÖZ İPLİK İŞ Genel Başkanı Ay: "Türkiye bir an önce tarife savaşlarına hazırlanmalı, hazır giyimde koruma duvarlarını kaldırmalıdır" ÖZ İPLİK İŞ Genel Başkanı Rafi Ay, "Türkiye bir an önce tarife savaşlarına hazırlanmalı, hazır giyimde koruma duvarlarını kaldırmalıdır" dedi. ÖZ İPLİK İŞ Genel Başkanı Rafi Ay, ABD Başkanı Trump’ın açıkladığı ve sonrasında Çin haricindeki ülkeler için 90 gün süreyle ertelediği tarifelerin geleceğinin henüz belli olmadığını hatırlatarak, bu dönemin Türk hazır giyim sektörü ve emek sorunlarının çözümü için fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. ABD’nin koruma duvarlarını yükseltmesinin göreli olarak Türkiye’nin daha düşük gümrük tarifesine tabi olması yoluyla fırsat söylemlerinin yapıldığını belirten Rafi Ay, kâğıt üzerinde bu görülse de Türkiye açısından başka risklerin doğduğunu vurgulayarak, "Trump tarifelerinin geleceği henüz kesin değil ama uygulamaya alınırsa Türk hazır giyim sektörüne etkisi kağıt üzerinde göründüğü gibi olmayabilir" dedi. "Türk işçisi üstüne düşeni yaptı, yapıyor" Rafi Ay, tekstil, hazır giyim ve deri sektöründe emek sorunlarının giderek derinleştiğini, örgütlenmenin tek çözüm olduğu bir ortamda, işçinin örgütlenmesine karşı tutumun devam ettiğini hatırlatarak şunları kaydetti: "Biz emek örgütüyüz. Çalışırız, üretiriz ve ürettiğimizden hak ettiğimizi isteriz. Herkes kendine yontuyor ama bu ülkenin sanayileşmesinde öncü rol oynayan tekstil ve hazır giyim sektörü işçinin, emekçinin çalışmasıyla büyümüştür. Biz becerikliyiz, biz çalışkanız bu sayede Türkiye’ye sipariş geliyor, yoksa işverenin kara kaşına, kara gözüne gelmiyor. Türlü bahaneler, türlü türlü gerekçelerle sektörde örgütlenmenin önünü tıkayanlar, tüm uyarılara rağmen markalaşmayanlar, sektörün katma değeri için, yüksek değerli ürünler, örgütlü, emeğin hakkını veren, insan onuruna yaraşır iş ortamı sağlayan sendikalı, toplu sözleşmeli çalışma biçimi tek çıkar yoldur. Bu olursa sektör markalaşır, katma değerli ürünlere yönelir. Tek yol bu, başka yol aranmasın. Risklerle dolu bir döneme giriyoruz. Bunun öncesinde uyarıyoruz, hatırlatıyoruz. Türk işçisi üstüne düşeni yaptı, yapıyor, geleceğimize dair tüm sorumluluk işverenin ve ekonomiyi yönetenlerindir. İşçiyi yok saydırmayız, tarihe yaptıklarınızı tek tek not düşeriz." "Türkiye’ye verilen markalı ürünlerin siparişlerinde azalma var" "Her sene bu ülkenin insanına tekstil, hazır giyim ve deri olarak 20 milyar dolardan fazla net döviz sağlıyoruz, bu Türk işçisinin sayesinde" diyen Ay, ertelenmiş olsa da Trump tarifelerinin Türkiye üzerindeki riski gösterdiğini belirterek, "Markalaşma, yüksek katma değer, yüksek gelir ve işçinin-emekçinin hakkını veren, örgütlü toplu sözleşmeli sektör dedik. Şimdi riskin ucu göründü. Türkiye’ye verilen markalı ürünlerin siparişlerinde azalma var. Daha da kötüsü, Türkiye’deki hazır giyim üreticileri başka ülkelerde yatırıma başladılar. Mevcut durumda, bu markaları biz üretiyoruz, ihraç ediyor ya da Türkiye’de satılıyordu. Şimdi bu olgu bozulursa, Türkiye’de üretim kalmadığı gibi, bunları yurt dışından ithal edeceğiz. Her yıl sektörün tamamında elde edilen 20 milyar dolar, sadece hazır giyimde 15 milyar dolarlık dış ticaret fazlası, bir anda ithalata dönüşebilir. Peki bunun tarifelerle ilgisi ne? ABD pazarına satılan hazır giyim ürünleri, ABD dışı pazarlarda üretilen markalar. Trump’ın açıkladığı tarifelerde en yüksek oranlar, ABD için hazır giyim üreten ülkeler. O markalar, Türkiye dışında ürettirdiği ürünleri ABD pazarına satmakta zorlanacağı için Pazar arayacak. O ülkelerin bazılarıyla Türkiye’nin serbest ticaret anlaşması var ya da Türkiye o ülkelere düşük tarife uyguluyor. Ya da en azından ABD kadar uygulamıyor. ABD’den tarife yiyen her ürün kendine yeni pazar arayacak ve bu markalara aşina Türkiye dahil, bizim gibi ülkelere dönecekler. Fiyatlar da elbette makul olacak." "Türkiye bir an önce tarife savaşlarına hazırlanmalı, hazır giyimde koruma duvarlarını kaldırmalıdır" Genel Başkan Ay, taşıt araçlarında yaşanan durumun benzer bir senaryo içinde gerçekleştiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: "Türkiye otomotiv üreticisi bir ülke. Hem hafif ticari ağırlıklı olmak üzere binek araçları üretiyor, hem de ağır taşıtlarda üretimi olan bir ülke. Peki ne oldu? Türkiye’de hafif ticari otomobil üretimi ağırlıktaydı ve bir anda bazı markalar Türkiye üretimlerini başka ülkelere kaydırdı. Normal birey kullanımı için olan otomobillerde de üretim sınırlıydı. Üstüne bir de yeni teknoloji olan ve Türkiye’de üretimi olmayan elektrikli, hibrit otomobiller ağırlığı artınca bir anda binek otomobil ithalatı patladı. Neden patladı, çünkü Türkiye’de hafif ticari taşıt araçları satışları devam ettiği için, normalde kendi ürettiğinizi alırken, şimdi başkasının ürettiğini ithal etmeye başladınız. 2022’de Türkiye’nin binek otomobil ithalatı 7,9 milyar, 2023 18,2, 2024’te ise 17,7 milyar dolar. Hazır giyimde de benzer bir eğilimi görüyoruz. Türkiye’nin ithalatı artıyor. Eğer Türkiye işçisine, emeğine sahip çıkmazsa, üretimine sahip çıkmazsa, markalaşıp katma değeri artırıp, hakça bölüşüme başlamazsa olacak olan budur. Bugün ürettiğinizi yarın ithal etmeye başlarsınız. Türkiye bir an önce tarife savaşlarına hazırlanmalı, hazır giyimde koruma duvarlarını kaldırmalıdır." "Dün küreselleşme teranesiyle Dünya Ticaret Örgütünü kuranlar bugün kendileri yıkıyor" Ay, ülkelerin ticaret savaşı yanında, imalatçı kimlik kazanmak için de yarıştığını hatırlatarak, "Bu yabancı ülkelere kaçışı da bir sorgulamak lazım. Yakın zamana kadar hemen her ülke ‘yabancı sermayeyi çekmek için koruma uyguluyordu, garantiler veriyordu. Ancak, bu bizim gibi ülkeler için geçerli bir durum değil. Dünya eski dünya değil. Kimi kime şikâyet edeceksiniz. Dün küreselleşme teranesiyle Dünya Ticaret Örgütünü kuranlar bugün kendileri yıkıyor. O gittiğiniz ülkelerde sizi niye bağırlarına bassınlar. Özellikle hazır giyim için, iki gün sonra işi öğrendiklerinde, o ülkenin vatandaşları iş kuracak, sizin elinizdeki fabrikayı alacak. İsterseniz neler yaşadıklarını 90’lı yıllarda başka ülkelere giden perakendecilere, süpermarketçilere sorun" açıklamasında bulundu.
Tekirdağ Tekirdağ’da kaçak hayvan sevkiyatına ağır ceza Trakya’nın ari bölge statüsünü korumak amacıyla yapılan denetimde, kaçak hayvan sevkiyatı yapanlara toplam 130 bin TL para cezası kesildi. Tekirdağ İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Ergene İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, jandarma birimleriyle birlikte 21 Nisan 2025 tarihinde E-80 Otoyolu Saray Otoban kontrol noktasında gerçekleştirdikleri denetimde yasal olmayan şekilde bölgeye sokulmak istenen 15 büyükbaş hayvanı tespit etti. Yapılan incelemelerde, hayvanların gerekli belgeler olmadan Trakya’ya getirildiği belirlenirken, veteriner hekimlerin gözetiminde hayvanlar tutanak altına alındı. "Şap Hastalığına Duyarlı Hayvanların Korunmuş Bölgelere Sevklerinde Uygulanacak Prensipler" genelgesi uyarınca, hayvanlar en yakın kesimhanede itlaf edildi. 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’nun 36. maddesi kapsamında, hayvanların sahibine 105 bin TL, kamyon sürücüsüne ise 25 bin TL olmak üzere toplam 130 bin TL idari para cezası uygulandı. Yetkililer, Trakya’nın 2010 yılından bu yana şap hastalığından ari bölge ilan edildiğini hatırlatarak, Anadolu’dan bölgeye canlı hayvan getirilmemesi konusunda üreticileri uyardı. Menşei belli olmayan hayvanların kesime getirilmesi veya kesilmesinin de yasal sorumluluk doğuracağı vurgulanırken, vatandaşların şüpheli durumlarda jandarma ya da ilçe müdürlüklerine bildirimde bulunmaları istendi.