ASAYİŞ
19 Aralık 2025 Cuma - 01:21 Bakırköy Adliyesi’nde tahliye vaadiyle dolandırıcılık yapan polis memuru hakkında 17 yıla kadar hapis talebi Bakırköy Adliyesi’nde 2021 yılında görev almış polis memurunun, ‘tefecilik’ suçundan tutuklanan 2 şahsın yakınından tahliye vaadiyle 95 bin euro talep eden ve para alışverişi sırasında 1 şüpheliyle beraber tutuklanmasına ilişkin iddianame hazırlandı. İddianamede, 2 şüpheli hakkında 17 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Bakırköy Adliyesi’nde, 2021 yılında polis memuru olan H.K.’nin, ‘tefecilik’ suçundan tutuklanan C.B. ve B.B.’nin, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın bilgi ve belgelerine erişerek bunları 3’üncü şahıslar ile paylaştığı iddia edildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görevli polis memuru H.K.’nin eriştiği belgeleri, tutuklu şüphelilerin yakını olan A.D. ile Whatsapp üzerinden paylaştığı, bu bilgiler karşılığında ise A.D.’nin ise tutuklulardan tahliye vaadiyle 95 bin euro, işe başlamak için ise ön ödeme olarak 50 bin euro talep ettiği olaya ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, A.D. ve H.K. isimli şahıslar ‘şüpheli’ sıfatıyla yer aldı. Şüphelilerin serbest bırakılmaları için 95 bin euro talep etmiş Hazırlanan iddianamede, 30 Eylül 2020 tarihinde haklarında yürütülen bir soruşturma kapsamında gözaltına alınan Z.Y. ile A.M.Y. isimli şahısların yakını olan A.D.’nin, H.K. aracılığıyla, gözaltındaki şahısların serbest bırakılmaları ve el konulan malların iade edilmesi şüphelilerden 95 bin euro talep ettiği, işe başlamadan önce ise 50 bin euro almak için sözleştikleri aktarıldı. İddianamede, A.D. isimli şahsın, 2 Ekim 2021 tarihinde, M.A. ile Bakırköy’de buluşup, 40 bin euro teslim alacağı sırada gözaltına alındığı, ardından ise bir diğer şüpheli H.K. ile birlikte tutuklandıkları anlatıldı. 17 yıla kadar hapis talebi İddianamede, şüpheliler A.D. ve H.K. hakkında, ‘soruşturmanın gizliliğini ihlal’, ‘kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme ve yayma’ ve ‘kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle dolandırıcılık’ suçlarından toplamda 6 yıldan 17 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. Ayrıca, iddianamede, şüpheli H.K. hakkında ise ‘kamu görevlisi tarafından görevinin verdiği yetkiyi kötüye kullanmak’ suçundan 2 yıl 6 aydan 4 yıl 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.
Damadını öldüren kayınpederin ilk duruşması görüldü
18 Aralık 2025 Perşembe - 14:17 Damadını öldüren kayınpederin ilk duruşması görüldü Burdur’un Bucak ilçesinde damadını öldüren kayınpederin yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü. Kayınpeder Ali Ş.’nin tutukluluğuna devam kararı çıkan dava ileri bir tarihe ertelendi. Duruşmada konuşan acılı baba Şeref Top, oğlunun tasarlayarak öldürüldüğünü ileri sürerek, "Ali Ş. daha önce bana ’Oğlunu öldüreceğim, buradan cenazesini götüreceksin’ demişti. Olay günü de ’Oğlunu öldürdüm. Gel cenazeni götür’ dedi" diye konuştu. Olay, 20 Ağustos’ta Fatih Mahallesi 1606. Sokakta meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Ali Ş. (63) evinin önüne tırını park eden ve bahçe müştemilatına tıra ait malzemeler koyan damadı Deniz Top (35) ile tartıştı. Tartışmanın kavgaya dönüştüğü olayda Ali Ş., damadı Deniz Top’u av tüfeği ile vurarak ağır yaraladı. Çevredekilerin 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından yaralı, ambulansla Bucak Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Ali Ş. ise olayda kullandığı tüfekle yakalanarak gözaltına alındı. Hastaneye kaldırılan Deniz Top, doktorların yaptığı tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olayla ilgili ilk duruşması görüldü Burdur 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına tutuklu sanık Ali Ş., Deniz Top’un babası Şeref Top, annesi Ümmahan Top, eşi Hülya Top ile taraf avukatları katıldı. Ali Ş., savunmasında, "10 sene önce görücü usulü evlendiler. İyi bir çocuktu ancak bir süre sonra çalışmamaya başladı. Kiradan kurtardım, kendi evim vardı, ona oturdular. Katiyen çalışmıyordu. Eviyle çoluk çocuğuyla ilgilenmiyordu. Boş geziyordu. Belediyede işe başlattım, 10 gün çalıştı, ayrıldı. Çimento fabrikasında işe başlattım, 2 ay çalıştı bıraktı. Babasıyla tır aldılar. Her yere borç takmaya başladı. Babasını aradım, ’Davranışları normal değil, gidişatı iyi değil, doktora götürün’ dedim. Kızıma, ’Sizi öldüreceğim’ dediği için uzaklaştırma kararı aldırdım. ’Uzaklaştırmayı kaldırmazsanız sizi öldürürüm, yaşatmam’ dedi. Kızım boşanmak istediğini söyledi. ’Kızım düzenin bozulmasın’ dedim. Benim söylememle devam etti. Kafama elindeki tüfeğin dipçiğiyle 3- 4 defa vurdu. Tüfeği boğazıma dayadı. Boğuşma sırasında nasıl olduysa tüfek elime geçti. Komşular araya girdi. Korkutmak amacıyla 1 el ayaklarına, 3- 4 el de havaya ateş ettim. 112’yi aradım. Polis geldi, tüfeği teslim ettim" diye konuştu. "Bilerek ve tasarlayarak öldürdü" Deniz Top’un babası Şeref Top ise sanığın yalan söylediğini ileri sürerek, "Oğlumu tasarlayarak öldürdü. Oğlum mayıs ayında kaza yaptıktan sonra işin içinden çıkamadı. ’Başka işte çalış’ dedim. Ali Ş. daha önce bana ’Oğlunu öldüreceğim, buradan cenazesini götüreceksin’ demişti. Olay günü de ’Oğlunu öldürdüm. Gel cenazeni götür’ dedi. Bilerek ve tasarlayarak öldürdü. Tüfek, oğlumun değildi. Kayınpederine aitti" şeklinde konuştu. "Uzaklaştırma kararı aldırdım" Hülya Top ise Deniz Top ile 10 yıl önce görücü usulü evlendiklerini belirterek, "5-6 yıl sıkıntı yoktu. Sonra tır sevdası başladı. Kredi çekip, tır aldılar. ’Almayın’ dedim. İşe gitmiyor, bu yüzden ceza yiyordu. Sürekli şiddet vardı ama katlanıyordum. Uyuşturucu batağına düştüğünü asla tahmin etmiyordum. Uzaklaştırma kararı aldırdım. ’Uzaklaştırma kararını kaldırmazsan seni öldürürüm’ diye tehdit etti" diye konuştu. Tanıkların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Damadını öldüren kayınpederin ilk duruşması görüldü
18 Aralık 2025 Perşembe - 14:15 Damadını öldüren kayınpederin ilk duruşması görüldü Burdur’un Bucak ilçesinde damadını öldüren kayınpeder hakkında ilk duruşma görüldü. Kayınpeder Ali Ş.’nin tutukluluğuna devam kararı çıkan dava ileri bir tarihe ertelendi. Duruşmada konuşan acılı baba, Şeref Top, oğlunun tasarlayarak öldürüldüğü ileri sürerek, "Ali Ş. daha önce bana ’Oğlunu öldüreceğim, buradan cenazesini götüreceksin’ demişti. Olay günü de ’Oğlunu öldürdüm. Gel cenazeni götür’ dedi" diye konuştu. Olay, 20 Ağustos’ta Fatih Mahallesi 1606. Sokakta meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Ali Ş. (63) evinin önüne tırını park eden ve bahçe müştemilatına tıra ait malzemeler koyan damadı Deniz Top (35) ile tartıştı. Tartışmanın kavgaya dönüştüğü olayda Ali Ş., damadı Deniz Top’u av tüfeği ile vurarak ağır yaraladı. Çevredekilerin 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından yaralı, ambulansla Bucak Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Ali Ş. ise olayda kullandığı tüfekle yakalanarak gözaltına alındı. Hastaneye kaldırılan Deniz Top, doktorların yaptığı tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olay yeri inceleme ekipleri ise olay yerinde çalışma gerçekleştirdi. Olayla ilgili ilk duruşması görüldü Burdur 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına tutuklu sanık Ali Ş., Deniz Top’un babası Şeref Top, annesi Ümmahan Top, eşi Hülya Top ile taraf avukatları katıldı. Ali Ş., savunmasında, "10 sene önce görücü usulü evlendiler. İyi bir çocuktu ancak bir süre sonra çalışmamaya başladı. Kiradan kurtardım, kendi evim vardı, ona oturdular. Katiyen çalışmıyordu. Eviyle çoluk çocuğuyla ilgilenmiyordu. Boş geziyordu. Belediyede işe başlattım, 10 gün çalıştı, ayrıldı. Çimento fabrikasında işe başlattım, 2 ay çalıştı bıraktı. Babasıyla tır aldılar. Her yere borç takmaya başladı. Babasını aradım, ’Davranışları normal değil, gidişatı iyi değil, doktora götürün’ dedim. Kızıma, ’Sizi öldüreceğim’ dediği için uzaklaştırma kararı aldırdım. ’Uzaklaştırmayı kaldırmazsanız sizi öldürürüm, yaşatmam’ dedi. Kızım boşanmak istediğini söyledi. ’Kızım düzenin bozulmasın’ dedim. Benim söylememle devam etti. Kafama elindeki tüfeğin dipçiğiyle 3- 4 defa vurdu. Tüfeği boğazıma dayadı. Boğuşma sırasında nasıl olduysa tüfek elime geçti. Komşular araya girdi. Korkutmak amacıyla 1 el ayaklarına, 3- 4 el de havaya ateş ettim. 112’yi aradım. Polis geldi, tüfeği teslim ettim" diye konuştu. "Bilerek ve tasarlayarak öldürdü" Deniz Top’un babası Şeref Top ise, sanığın yalan söylediğini ileri sürerek, "Oğlumu tasarlayarak öldürdü. Oğlum mayıs ayında kaza yaptıktan sonra işin içinden çıkamadı. ’Başka işte çalış’ dedim. Ali Ş. daha önce bana ’Oğlunu öldüreceğim, buradan cenazesini götüreceksin’ demişti. Olay günü de ’Oğlunu öldürdüm. Gel cenazeni götür’ dedi. Bilerek ve tasarlayarak öldürdü. Tüfek, oğlumun değildi. Kayınpederine aitti" şeklinde konuştu. "Uzaklaştırma kararı aldırdım" Hülya Top ise Deniz Top ile 10 yıl önce görücü usulü evlendiklerini belirterek, "5- 6 yıl sıkıntı yoktu. Sonra tır sevdası başladı. Kredi çekip, tır aldılar. ’Almayın’ dedim. İşe gitmiyor, bu yüzden ceza yiyordu. Sürekli şiddet vardı ama katlanıyordum. Uyuşturucu batağına düştüğünü asla tahmin etmiyordum. Uzaklaştırma kararı aldırdım. ’Uzaklaştırma kararını kaldırmazsan seni öldürürüm’ diye tehdit etti" diye konuştu. Tanıkların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verirken duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. (ARD-SM-
Yalova’da 12 yaşındaki Kerem’in ölümüne ilişkin davada yargılama devam ediyor
18 Aralık 2025 Perşembe - 14:10 Yalova’da 12 yaşındaki Kerem’in ölümüne ilişkin davada yargılama devam ediyor Yalova’da 2018 yılında 12 yaşındaki Kerem Karakaya’nın sınıf arkadaşı F.B. tarafından kazayla vurularak öldürüldüğü iddiasıyla açılan davada ortaya çıkan cinayet şüphesi üzerine, F.B.’nin annesi S.B.’nin ’kasten öldürme’ suçundan yargılanmasına devam edildi. Yalova’nın Termal ilçesine bağlı Akköy’de 3 Haziran 2018 tarihinde meydana gelen olayda Kerem Karakaya, sabah saat 08.30’da okul arkadaşı F.B.’nin evine gitmiş, burada iddiaya göre evin odunluk kısmında bulunan kırma av tüfeği ile oynayan F.B., arkadaşı Kerem Karakaya’yı başından vurmuştu. F.B.’nin cezai ehliyetinin bulunmaması nedeniyle annesi S.B., Yalova 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde ’taksirle ölüme neden olma’ suçundan yargılanıyordu. Mahkeme, tüfeğin ağırlığı, 2 kez ateş edilmesi, kartuşun değiştirilmesi ve silahın ateş mekanizmasının suça sürüklenen çocuk tarafından bilinemeyeceği, delillerin tam toplanmamış olması ve kasten adam öldürme şüphesinin varlığı nedeniyle Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu. Soruşturmayı tamamlayan savcılık, S.B. hakkında hazırladığı iddianamede sanığın kasten öldürme suçundan hapsini talep etmişti. Yalova 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya Trabzon ilinden SEGBİS ile katılan F.B. (18), olay gününü şöyle anlattı: "Olay günü sabahında annem, ben, kardeşim uyuyorduk. Kapı çalmış. Kapı sesini ilk annem duyuyor. Sonra bana seslenince ben kalkıp kapıyı açtım. Kerem’i görünce kapıda bizim badminton kursumuz sonra da yüzme kursumuz vardı. Ben gitmeyecektim. Kerem gelince gitmeye karar verdim. Biz aynı okulda öğrenciydik. Kapıyı açtığımda Kerem bana ’gidelim’ dedi. Ben de tamam dedim. İçeriden para alıp geleceğim dedim. Para alıp dışarı çıktım. Kerem kapının önünde bulunan taburenin üzerinde oturuyordu. Ben kapıyı kapattım sonra oyun oynamaya başladık. Kerem’in elinde sopa vardı. Oyun oynamak için sopayı silah gibi yaptı. Sokak kedileri vardı kapıda onlara doğru doğrulttu. Ben tüfeği bir önceki gün odunlukta görmüştüm. Tüfeği odunluğun oradan aldım. Odunluğun üzerindeydi. Daha önce ben bu tüfeği kullanmadım özelliklerini de bilmem. Annem genelde kuşlara ateş ederdi bu tüfekle. Ben sadece tetiğe nasıl basıldığını ve bir tetiğin bozuk olduğunu biliyorum. Bunu da annem kovanları çıkartırken söylemişti oradan biliyorum. Hangi tetik bozuk onu hatırlamıyorum. Bu tüfek normalde evin içinde göremeyeceğimiz bir yerde duruyordu. Tüfeği aldım Kerem’le aramızda 2-3 adım mesafe vardı. Tüfeği aldığımda kemer hizasına kadar kaldırabildim. Ben tetiğe bastım. Ateş aldı. Sonra ben bağırıp ağladım. Kerem’le o an aramızda konuşma olmadı. Çok korkmuştum kapıya vurdum. İlk annem geldi. O da bağırıp ağladı. Annem sesi duyarak geldi. En son dayım çıktı dışarı. Hemen ambulansı aradı. Kapıyı çalmadan önce tüfeği bırakmıştım. Kerem’le aramızda bir husumet yoktu. Ailelerimiz arasında da yoktu" Karakaya ailesinin avukatı Şermin Tankut ise F.B.’nin olay yerini görmediğini bu nedenle çelişkili ifadeler verdiğini iddia ederek, "Olay yerini görmediğini ve bilmediğini düşünüyoruz. Bu olayda jandarma gelene kadar hiç kimse tüfeği görmüyor" dedi. Mahkeme heyeti S.B. hakkındaki tutuklanma talebini ret etti. Heyet İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan dosyaya konu tüfeğin, o dönemde 11 yaşında olan F.B.’nin tüfeği kaldırma, atışa hazırlama, kartuş boşaltma işlemlerini yapabilecek yeterliliğinin bulunup bulunmayacağı hususunda düzenlenecek raporun ile adli emanette bulunan tüfek kartuşunun olaya konu tüfek ile birlikte Bursa Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’ne gönderilerek kartuşun anılı tüfekten ateşlenmeye uygun bir kartuş olup olmadığı, eğer anılı tüfekten ateşlenmeye uygunsa tüfekten ateşlenip ateşlenmediği, oluşturabileceği yaranın şevrotin yarası olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, eğer ateşlendiyse ölüm sonucunu doğurabilecek nitelikte olup olmadığı hususunda uzmanlık raporunun gelmesinin beklenmesine karar verdi. Heyet duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Dava sonrasında Avukat Şermin Tankut, yaptığı açıklamada, "Sekiz yıl geçti hala tutuklama olmadı. Duruşma gayet iyi geçti. F.B. çok rahat bir şekilde olay yerinde olmadığını çelişkili ifadeler ile bize gösterdi. Mahkeme heyeti tekrar S.B.’yi dinlemek istiyor. O zaman karar verecekler diye düşünüyorum. Adli tıptan F.B.’nin bu tüfeği kaldırıp kaldıramayacağına ilişkin gelecek raporu bekleniyor. Olay yerinde bulunan Tüfeğin kartuşu ve maktul Kerem Karakaya’nın kafasında olan yaradaki saçmanın kullanılan tüfekten mi çıkıp çıkmadığı ile ilgili inceleme yapılacak onu bekliyoruz" dedi. Kerem Karakaya’nın annesi Rahime Karakaya, babası Halil Karakaya, 7 yıldır verdikleri hukuk mücadelesinin sonuca varmasını istedi.
Yıkım sırasında enkaz altında kalmaktan saniyelerle kurtuldular
18 Aralık 2025 Perşembe - 14:06 Yıkım sırasında enkaz altında kalmaktan saniyelerle kurtuldular Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde 27 Ekim’de meydana gelen depremin izleri silinmeye çalışılırken, kontrollü yıkım sırasında yaşanan bir olay yürekleri ağza getirdi. Hasarlı bir binanın yıkımı sırasında, hemen karşısında bulunan konteyner dükkân enkaz altında kaldı, iş makinesi oporatörün dikkatiyle kurtuldu. Depremde ağır hasar alan ve Nadir Açıksöz İşhanı olarak kullanılan 4 katlı bina ile Camicedit Mahallesi’nde bulunan bina, iş makineleriyle yıkıldı. Çalışmalar sırasında çevrede bulunan vatandaşlar ve görevliler büyük tedirginlik yaşadı. Bir anlık dikkat hayat kurtardı Camicedit Mahallesi Yağpazarı Sokak’ta gerçekleşen yıkım sırasında bina, yolun karşısında bulunan konteyner dükkânın üzerine devrildi. Depremin ardından binayı boşaltarak konteynerde ticaret yapmaya başlayan esnafın, olay anında içeride olmaması bir facianın önüne geçti. Yıkım esnasında operatör ve çevrede bulunan vatandaşlar da tehlikeyi fark ederek saniyelerle bölgeden uzaklaştı. Konteyner dükkânın tamamen enkaz altında kalması, yaşanan tehlikenin boyutunu gözler önüne serdi. Yaşanan olayın ardından bölgede kısa süreli panik yaşanırken, vatandaşlar büyük bir korku atlattı. Yetkililer ise yıkım çalışmalarının süreceğini belirterek, vatandaşları bu tür çalışmalarda güvenlik alanlarının dışına çıkmamaları konusunda uyardı.