ASAYİŞ
Kendisini ‘albay’ olarak tanıtarak şahsın milyon dolarlık vurgun yaptığı iddiası 20 Eylül 2024 Cuma - 14:41:27 İstanbul’da kendisini ‘albay’ ve SAT komandosu olarak tanıtan şahıs tarafından dolandırıldığını iddia eden iş adamı Yalçın K., Savcılığa suç duyurusunda bulundu. Konuya ilişkin açıklama yapan ve dolandırıcılığın boyutunun 2017’den bu yana 10 milyon doları aştığını belirten Avukat Sibel Kılıç, ‘’Suç örgütü faaliyeti çerçevesinde müvekkilimin neredeyse tüm malvarlıkları ve birikimi ele geçirilmiştir. Şüpheli ve ona yardım eden her bir şüphelinin cezalandırılmasını talep ediyoruz’’ dedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan suç duyurusu dilekçesinde yer alan iddiaya göre, 31 Temmuz 2024’de iş adamı Yalçın K.’nın ailesiyle birlikte yaşadığı Başakşehir’de bulunan villasına hacze gelindi. Bunun üzerine yapılan araştırmalar sonucu Yalçın K.’nın yıllarca kendisini ‘albay’ olarak tanıtan, istihbaratta çalıştığını ve SAT Komandosu olduğunu söyleyen Atilla Ç. tarafından dolandırıldığı tespit edildi. Suç duyurusu dilekçesinde, dolandırıcılık eylemlerinin 2017’den beri devam ettiği aktarılırken, dilekçede yer alan bir eylemde iddiaya göre şüpheli Atilla Ç.’nin; Yalçın K.’ya oğlu Yavuz K.’nın Beşiktaş’ta bulunan bir gece kulübünde bazı kişilerle tartıştığını, bu kişilerin çok tehlikeli kişiler olduklarını, Yavuz’un hayatının tehlikede olduğunu, öldüreceklerini ama kendisinin olaya el attığını, adamlarla görüşüp onları ikna ettiğini fakat bu kişilere 500 bin dolar ödenmesi gerektiğini ama 350 bin dolara ikna ettiğini söyledi. Oğlunun hayatının sözde tehdit altında olduğunu öğrenen Yalçın K. ise korku ve panikle dairesini satıp, üzerine nakdi birikimini ekleyerek 350 bin doları şüpheliye verdi. Dilekçede yer alan iddialara göre ayrıca, şüpheli Atilla Ç.’nin, Yalçın K.’ya kurduğu baskıyla ve diğer şüpheliler D.Ç., G.B., B.Ü., Ş.G. ve Avukat İ.A. ile birlikte Yalçın K.’nın Avcılar’daki taşınmazlarını, Bahçeşehir’deki villa tipi evini, arabasını ve Tekirdağ Marmara Ereğlisi’ndeki arsalarını hep bir borç para ve faiz teminatı adı altında ele geçirdi ve ele geçirilmesini sağladı. "Dolandırıcılığın boyutu 10 milyon doların üzerinde’’ Dolandırıcılığın boyutunun 2017’den bu yana 10 milyon doları aştığını belirten müşteki avukatı Sibel Kılıç, ‘’Tüm bu olaylar tarafıma intikal ettiğinde, günlerce dosyalar, banka kayıtları, tapular araştırılıp, yıllara yayılan bu dolandırıcılık, gasp, tehdit suçlarına konu olaylar silsilesi açığa çıktı. Şüpheli Atilla Ç. hileli davranışlarla önce müvekkil ve ailesinin güvenini kazanmış sonra da diğer şüphelilerle birlikte sistematik bir eylem bütünlüğü içinde müvekkilin malvarlıklarına, neredeyse tüm birikimlerini ele geçirmiş, müvekkilin zararına kendi menfaatlerine yarar sağlamışlardır. Korku ve desiselerle, aldatmacalarla, tehditle müvekkilin malvarlığının elinden alınarak, şüphelilerce menfaat elde edilmesi ile nitelikli dolandırıcılık suçu dahil bir çok suç tipinin maddi ve manevi unsurları oluşmuştur. Atilla Ç., yönetiminde ve onunla birlikte sistematik olarak olaylar zincirine dahil olan, müvekkilin mal varlıklarını hileyle ele geçiren, kısmen borç para verdiği ve faiz talep ettiği söylenen, müvekkili aldatarak ve ailesine yönelecek bir zarar korkusuyla senetler imzalatan, gayrimenkullerine el koyan sanıkların eylemlerine uyan suçlar nedeniyle cezalandırılmasını talep ediyorum’’ ifadelerini kullandı.
20 Eylül 2024 Cuma - 14:35 Seçil Erzan savunmasına devam ediyor: "Fatih Terim’in parasını başkalarına faiz olarak ödedim" Yüksek karlı özel fon vaadiyle aralarında Arda Turan, Fernando Muslera ve Emre Belözoğlu gibi isimlerin de bulunduğu pek çok kişiyi dolandırdığı iddia edilen banka müdürü Seçil Erzan’ın yargılanmasına devam ediliyor. Erzan savunmasında, "Fatih Terim’in parasını başkalarına faiz olarak ödedim. Fatih Terim dışında gişe dışında ödeme yaptığım başka futbolcular da vardı. Mesela masaja gidiyorlardı, şubeye gelmek istemiyorlardı biz götürüyorduk parayı" dedi. Yüksek karlı güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolculardan Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 30’dan fazla kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddia edilen banka şube müdürü Seçil Erzan’ın yargılanmasına devam edildi. İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen 7 sanıklı duruşmada tutuklu sanıklar Seçil Erzan ile Ali Yörük, bazı tutuksuz sanıklar ile birlikte hazır bulundu. Duruşmaya taraf avukatları da katıldı. "Fatih Terim’e elden verdiği 700 bin dolar faiziyle iade edildi" Duruşmada savunma yapan sanık Seçil Erzan, "Fatih Terim’in hesap hareketleri bana gelmemişti, bugün geldi inceleyeceğim. Teftiş Kurulu raporu ve bilirkişi raporunda da görüldüğü gibi hocanın hesap hareketleri eşleşmektedir. Bununla ilgili her türlü imza kontrolü de yapılarak doğrulanmıştır. Hesabına giren ve çıkan aynıdır. Terim’in hesap hareketleri yeni elime ulaştığından tek tek nokta hesabı yapacağım. Fatih Terim’den fon adı altında hiçbir zaman para almadım. Sadece aramızdaki dostane ilişkiden kaynaklı 2 defa para ödedi. Toplamda 700 bin dolar. Bunu değerlendirebilirsin dedi. Onunla tamamen abi kardeş ilişkimiz vardı. Elden verdiği 700 bin dolar faiziyle iade edildi. Parayı bahçede elden verdim. Bunun dışında mesela Türkiye Futbol Federasyonu’ndan gelen geliri olsun diğer resmi gelirleri resmi hesaplarda kendi rızasıyla işlendi" dedi. "Bana ’paramız var mı’ dediğinde ben her zaman ’evet’ dedim ve yönlendirdim" Savunmasına devam eden Erzan, "Ben Fatih Terim’e hiçbir zaman hayır diyemedim. Benden hiçbir zaman zorla veya baskıyla para talep etmedi. Bana ’paramız var mı’ dediğinde ben her zaman ’evet’ dedim ve yönlendirdim. Bu fon resmi bir fon olacaktı ve ben hocaya parayı vermek istiyordum. Ayrıca Fatih Terim ile usulsüz hiçbir işlem olmadı. Ya kendisi bana mesaj atardı, ya da personeli aracılığıyla iletişim kurardı. Bu şekilde mutlaka teyit alıyorduk" şeklinde konuştu. "Fatih Terim’in parasını başkalarına faiz olarak ödedim" Mahkeme başkanı, Seçil Erzan’a Fatih Terim’den aldığı 700 bin doları ne yaptığını sordu. Erzan ise "Başkalarına faiz olarak ödedim" diye yanıtladı. Daha sonra Erzan, kendisine sorulan "Fatih Terim’in bankadaki hesabından hiç yatırım yaptınız mı?" sorusuna, "Her zaman bir işlemi onun onayıyla yapardım. Zaten hesabına yatırılan tutarların hepsi o günkü ödemeye yetecek kadardı. Giderlerini karşılayacak bir geliri yoktu. Aynı gün yatırılan tutarlar hep aynı gün çıkış yapıldı. Fatih Terim hiçbir zaman ne Florya’daki ne de Levent’teki şubeye adım atmamıştır" şeklinde yanıt verdi. "Mesela masaja gidiyorlardı, şubeye gelmek istemiyorlardı biz götürüyorduk parayı" Savunmasına devam eden Erzan, "Hoca genellikle WhatsApp kullanmıyordu, SMS’den genellikle iletişim kuruyorduk. Hesap bilgilerini SMS ile sistemde ne yazıyorsa o şekilde bilgi verirdim. Gişe dışı işlem uygulamamız vardı. Fatih Terim dışında gişe dışında ödeme yaptığım başka futbolcular da vardı. Mesela masaja gidiyorlardı, şubeye gelmek istemiyorlardı biz götürüyorduk parayı. Para elden götürülüyor, sonra da kişiden teyit alınıyordu ’paranızı şu şekilde teslim ettik, aldınız mı’ diye" şeklinde konuştu. "Bu insanların hepsi faizin hukuka aykırı yerden geldiğini biliyordu, bana ’git kimden alacaksan al parayı bize ver’ diyorlardı" Hakan Ateş ile banka içerisinde genel müdürlükte tanıştığını, Fatih Terim ile ise Galatasaray Spor Tesisleri’nde tanıştığını belirten Erzan savunmasının devamında, "Fatih Terim ve Hakan Ateş’in dostane ilişkileri vardır. Ben hiçbir zaman ’Fatih Terim fonu’ diye bir durumdan bahsetmedim. Bu insanların hepsi faizin hukuka aykırı yerden geldiğini biliyordu, bana ’git kimden alacaksan al parayı bize ver’ diyorlardı. Hepsi bunu biliyordu ama bu konuşulmuyordu. Onlara göre para ’nereden gelse gelsin’ di. Herkes kendi arasında bir ’fon furyası’ türetti. Bunu da kendi aralarında söylemeye başladılar. Ben asla kişiye özel bir fon adı altında bir şey söylemedim kimseye" ifadelerini kullandı. Duruşmaya verilen aranın ardından devam edilecek.