POLİTİKA - 25 Mart 2025 Salı 15:45

Milletvekili İncesu’dan Başkan Demir’e ziyaret

A
A
A
Milletvekili İncesu’dan Başkan Demir’e ziyaret

CHP Ardahan Milletvekili Özgür Erdem İncesu, Belediye Başkanı Faruk Demir’i makamında ziyaret etti. Ziyarette ülke gündemindeki konular ile Ardahan’daki çalışmalar ve projeler hakkında görüş alışverişinde bulunuldu.


23 Mart Pazar günü gerçekleştirilen Cumhuriyet Halk Partisi Cumhurbaşkanlığı ön seçim adayı belirleme seçiminde tek aday olan İBB ve TBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na oy kullanmak için Ardahan’da bulunan milletvekili Özgür Erdem İncesu, Başkan Demir’le belediye binasında bir araya gelerek bir görüşme yaptı. Sıcak ve samimi bir ortamda gerçekleştirilen görüşmede; Ardahan’ın kalkınmasına ve gelişmesine yönelik çalışma ve projelerin daha etkin ve verimli bir şekilde hayata geçirilmesi noktasında birlikte çalışmanın önemi vurgulandı.


Ziyaret sonrası sosyal medya hesabından açıklama yapan CHP Ardahan Milletvekili İncesu, şunları söyledi: "Ardahan’daki çalışmalarımız ve gelecekteki yol haritamız başta olmak üzere birçok konuda verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Başkanımıza nazik misafirperverliği için teşekkür ediyorum"


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul TKYD’de bayrak değişikliği Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği’nin Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine 2 yıl süre ile Ziraat Portföy Yönetimi A.Ş. Genel Müdürü Gökçen Yaman Akgün seçildi. Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD) 25’inci Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda yapılan seçimlerde iki yıllık süre ile Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu üyeleri yeniden belirlendi. TKYD Genel Kurulu’nda Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine Ziraat Portföy Yönetimi A.Ş. Genel Müdürü Gökçen Yaman Akgün, Başkan Yardımcılığı görevine Inveo Portföy Yönetimi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hasan Halim Çun ve Genel Sekreterlik görevine HSBC Portföy Yönetimi A.Ş. Genel Müdürü Nilgün Şimşek Ata seçildiler. TKYD’nin yeni başkanı Akgün, öncelikle değerli katkılarından dolayı geçmiş dönemlerde görev alan ve portföy yönetimi sektörünün bugünlere ulaşmasında emeği geçen tüm başkan, yönetim kurulu üyeleri ve tüm üyelere teşekkürlerini sundu. Son yıllarda tasarruf sahiplerinin uzun vadeli bakış açısı ile yatırım fonlarına olan ilgilerinin arttığını belirten Akgün, alternatif yatırımlar kapsamında ön plana çıkan Girişim Sermayesi Yatırım Fonları ve Gayrimenkul Yatırım Fonlarının reel ekonominin finansmanı ve ülkenin büyümesine kaynak aktarmada ağırlıklarını büyütmeye devam ettirdiklerini sözlerine ekledi. Akgün, sektörde hem ürün çeşitliğinin artması hem de yatırımcılar tarafından Türkiye Elektronik Fon Dağıtım Platformu’nun (TEFAS) etkin şekilde kullanılması sonucunda, sektörün ciddi şekilde büyüme trendine girdiğini ve büyümenin devam edeceğini öngördüğünü söyledi. Akgün, 2015 yılında 98 milyar TL büyüklüğe sahip olan sektörün, 2024 yılı sonunda 6,9 trilyon TL’ye ulaşarak Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’nın (GSYH) yüzde 16’sına ve 2025 yılının Şubat ayı sonunda da 7,6 trilyon TL’ye erişerek ile GSYH’nın yüzde 18’ine yaklaştığını ifade etti. TKYD’nin önümüzdeki dönemde özellikle sermaye piyasalarının geliştirilmesi, yatırımcının korunması ve uzun vadeli tasarrufların artırılması konularına ağırlık vereceğini belirten Akgün, sektörümüzde yer alan bütün kurumların TKYD çatısı altına alınması çalışmalarına devam edeceklerini; böylece sektörün daha da güçlü şekilde temsil edileceğini belirtti. Akgün, global piyasalarda olduğu gibi, yatırım yönetiminde de sürdürülebilirliğin ve Çevresel, Sosyal ve Yönetişimin/Environmental, Social and Governance (ESG) öneminin Türkiye’de de arttığını kaydederek, bu temada kurulan fonların büyüklüğünün Şubat 2025 itibarı ile 12,1 milyar TL’ye ulaştığını söyledi. Akgün, "Sektör olarak sürdürülebilirlik ve çevreci fonlar temasını en iyi şekilde desteklemeye devam edeceğiz, böylece yeşil dönüşüme katkımız katlanarak artacak" şeklinde sözlerini tamamladı.
Eskişehir Görülme oranı 55 yaş üstünde artan sarı nokta bazı kişilerde hiç belirti vermiyor Yaşlı kişilerdeki görme kaybının en önemli nedenlerinden birinin ‘Sarı nokta hastalığı’ olduğuna dikkat çeken Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Erdal Kabadere, "55 yaş üstünde görülme ihtimali artar. Bazı kişilerde hiç belirti göstermediği için düzenli göz muayenesi önemlidir" dedi. Sarı nokta hastalığının, gözün merkezi görme noktası olan ‘makula’yla (sarı nokta) ilgili olduğunu belirten Acıbadem Eskişehir Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Erdal Kabadere, bu hastalığın yaşlanmanın sarı noktaya zarar vermesi sonucunda oluştuğunu ifade etti. Sarı noktanın yaygın bir rahatsızlık olduğundan bahseden Dr. Kabadere "Hastalık yaşlı bireylerde görme kaybının en önde gelen nedenlerinden biridir. Tam körlüğe neden olmaz, ancak merkezi görüşünüzü kaybetmeniz uzaktaki kişilerin yüzlerini seçmeyi, televizyonu görmeyi, okumayı, araba kullanmayı veya yakındaki ince detayları görmeyi zorlaştırabilir. Hastalığın bazı kişilerde çok yavaş, bazılarında ise daha hızlı seyreder. Hastalığın erken belirtileri olması halinde görme kaybı uzun süre fark edilmeyeceğinden özellikle ailesinde sarı nokta hastalığı olanların düzenli göz muayeneleri yaptırması gerekir" dedi. "Kuru tip sarı nokta hastalığında erken dönemde önlem alınabilir" Bu rahatsızlığın kuru ve yaş olmak üzere iki tipi olduğunu aktaran Dr. Kabadere, "Hastaların yüzde 80’inde kuru tip sarı nokta hastalığı (atrofik tip sarı) vardır. Bu yaşla birlikte makulanın bazı kısımlarının incelmesi ve drusen adı verilen birikintilerin makulada birikmesi ile oluşur. Pigment anormallikleri ve kuruma (atrofi) gelişir. Genellikle birkaç yıl boyunca yavaşça ilerler. Yavaş yavaş merkezi görmede azalma meydana gelir. Kuru tip vakalarının geç döneminde bilinen bir tedavi yoktur, ancak erken dönemde tespit edilirse ilerlemesini yavaşlatmak için önlemler alınabilir. Daha az yaygın olan yaş tip, görme kaybına genellikle daha hızlı yol açar. Kuru tip, yaş tipe dönüşebilir ve yaş tip sarı nokta hastalığının erken teşhis edilmesi halinde çoğu hasta tedavi edilebilebilir" diye konuştu. "İlerleyici bir hastalıktır, semptomlar zamanla kötüleşir" Sarı nokta hastalığının ilerleyici bir hastalık olduğunu ve zamanla semptomların genellikle kötüleştiğini vurgulayan Dr. Kabadere, sözlerine şöyle devam etti: "Erken evrede herhangi bir belirtiye neden olmaz. Orta evrede bazı kişilerde hiçbir belirti görülmez iken bazı kişilerde hafif bulanıklık veya düşük ışıkta görmede zorluk gibi hafif belirtiler görülebilir. Geç dönemde ise düz çizgileri kırıklı veya eğri görme olabilir. Görme alanının merkezine yakın bulanık bir alan oluşabilir. Zamanla, bu bulanık alan büyüyebilir ve tamamen kör noktalara dönüşebilir. Ayrıca renklerde soluklaşma ve düşük ışıkta görmede daha fazla sorun oluşabilir." "Düz çizgiler dalgalı görülüyorsa dikkat" Dr. Kabadere, düz çizgilerin dalgalı görülmesinin önemli bir uyarı işareti olduğunun altını çizerek, bu belirtiyi fark eden hastaların hemen göz doktoruna başvurmaları gerektiğini söyledi. Takip amacı ile hastalara kareli test kağıdı verilerek buradaki çizgilerde kırılmalar ve eğrilmeler olup olmadığını takip etmelerinin istenebileceğini sözlerine ekledi. Tanı koymak için detaylı göz muayenesi gerektiğini belirten Dr. Kabadere, görme düzeyinin tespitinden sonra göz bebeğini genişletici damlalar damlatılarak retina muayenesi yapılacağını, detaylı muayene için tomografi ve anjiografi gibi ileri tetkiklerin gerekebileceğini ifade etti. "Risk grubundaki kişiler düzenli göz muayenesi olmalı" Hastalık riskinin ilerleyen yaş ile arttığına dikkat çeken Dr. Kabadere, "55 yaş ve üzeri kişilerde risk artar. Ayrıca aile hikayesi ve yüksek tansiyonu olanlarda, sigara içenlerde, aşırı yağlı beslenen ve aşırı kilolu kişilerde daha fazla görülmektedir. Bu risk grubundaki kişilerin göz muayenelerini düzenli olarak yaptırması önemlidir. Sağlıklı bir yaşam ile risk azaltılabilir. Sigaradan uzak durulmasını, düzenli fiziksel aktivite ve sağlıklı beslenmeye dikkat edilmesi, hipertansiyon ve yüksek kolesterolün tedavi edilmesi önemlidir" ifadelerini kullandı. "Yaş tipte hastalık tedavi edilebilir" Kuru tipteki sarı nokta hastalığının belirgin bir tedavisi olmadığını belirten Dr. Kabadere, sözlerine şöyle devam etti: "Çeşitli vitamin, mineral ve antioksidan ilaçların alınmasıyla hastalığın ilerleyişi yavaşlatılabilir. Yaş tipte ise göz içine enjeksiyon ile verilen ilaçlar retina altında oluşan damarları kurutabilir ve yeni damar oluşumunu engelleyebilir. Bu şekilde hastalık tedavi edilebilir, görmede artış sağlanabilir."