Yerel Haberler
Antalya
Kepez’in ’Anında Çözüm’ ekibi 7/24 iş başında 16 Aralık 2025 Salı - 17:22:11 Kepez Belediyesi’nin ‘Anında Çözüm Ekibi, 629 bin nüfuslu ilçenin 68 mahallesine hızlı ve etkili hizmet sunuyor. İlçe sakinleri karşılaştıkları olumsuzlukları çekiyor, yazıyor, gönderiyor. Belediye ekipleri ise gelen talepleri büyük ya da küçük fark etmeksizin hemen müdahale ederek çözüme kavuşturuyor. Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz döneminin çözüm odaklı ve katılımcı yönetim anlayışını ortaya koyan hizmet anlayışı, ilçedeki istek, talep ve önerilere anında yanıt vererek halkın yaşam kalitesini artırıyor. Vatandaşların bildirdiği sorunlar, Anında Çözüm Ekibi tarafından hızlıca değerlendirilip, çözüme kavuşturuluyor. Kepez Belediyesi’nin "Çek, Yaz, Gönder- Kepez’i Sen Yönet" projesiyle, ilçedeki 68 mahallenin sorunları vatandaşlar tarafından anında belediyeye iletiliyor. Haftanın 7 günü, 24 saat görev başında olan ve vardiya sistemiyle halkın hizmetine koşan ‘Anında Çözüm Ekibi, bildirilen sorunları büyük ya da küçük ayrımı yapmadan hızlıca müdahale ediyor. Bordür ve kaldırım taşları onarıldı Hizmette sınır tanımayan Kepez Belediyesi’nin Anında Çözüm Ekibi, Barış Mahallesi’nde vatandaşlar tarafından bildirilen kırık bordür taşlarına da anında müdahale etti. İhbar üzerine mahalleye giden ekipler, önce kaldırım taşlarını yeniden düzenledi, ardından kırılan bordür taşlarını da yeniledi. Böylece engelli bireyler, yayalar ve bebek arabasıyla geçiş yapan vatandaşlar için kaldırım, sürücüler için de yol güvenli hale getirildi. "Halkımızın talepleri önceliğimiz" Anında Çözüm Ekibi’nin 7 gün 24 saat görev başında olduğunu belirten Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz, "Halkımızın sorunlarını görmek ve çözmek bizim önceliğimizdir. Anında Çözüm Ekibimiz ile ilçemizin 68 mahallesindeki her soruna anında müdahale ediyoruz. Ekip arkadaşlarımı bu özverili ve hızlı hizmetlerinden dolayı kutluyorum. Vatandaşlarımızın yaşam kalitesini artırmak için çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz" dedi. Kepez’de vatandaşlar WhatsApp ihbar hattı 05550240707 veya Kepez İletişim Merkezi 4446007 üzerinden her türlü taleplerini Kepez Belediyesi’ne kolayca ulaştırabiliyor.
16 Aralık 2025 Salı - 17:12 İzinsiz kullanılan Balon balığı projesi mahkemelik oldu Alanya’da bir şirkette müdür olarak görev yapan Mehmet Özata, balon balığına olan ilgisinin ticari bir projeye dönüştürülmesi iddiasıyla yargı yoluna başvurdu. Özata, projesinin izinsiz şekilde ticari faaliyet olarak kullanıldığını öne sürerek yürütmenin durdurulması talebiyle mahkemeye başvurdu. Alanya’da yaşayan Mehmet Özata’nın balon balığına olan ilgisi, 2018 yılında Mersin’in Anamur ilçesinde bir kız çocuğunun balon balığı tarafından ısırılmasıyla yaşanan olay sonrası arttı. Zehirli bir tür olan balon balığının değerlendirilmesi üzerine çalışmalar yapan Özata, balığın derisinden çanta, anahtarlık ve telefon kılıfı gibi çeşitli aksesuarlar üretmeye başladı. İddiaya göre, bir süre sonra kendisini Kanada’da görevli olarak tanıtan bir kadın, Özata ile iletişime geçti. Söz konusu kişinin, projeyi yalnızca akademik amaçlarla incelemek istediğini belirttiği, bu kapsamda Özata’dan çalışmasına ilişkin bilgi ve laboratuvar sonuçlarını talep ettiği iddia edildi. Özata da proje detaylarını paylaştığı öğretim görevlisi kadına verdiğini söyledi. Daha sonra projenin, akademik çalışma sınırlarının dışına çıkılarak ticari bir faaliyet şeklinde yürütüldüğünü öğrendiğini belirten Özata, bunun üzerine hukuki süreç başlattı. Projesinin izinsiz kullanıldığını öne süren Özata, mahkemeden yürütmenin durdurulması kararı alınması için girişimlerde bulundu. Durdurmaya yönelik mahkemeye başvurduk Projenin akademik olmadığını ticari faaliyetler yürüttüğünü dile getiren Mehmet Özata, "Balon balığına ilgim 2018’de Anamur’da bir kız çocuğunu ısırmasıyla başladı. Sürekli araştırarak balon balığından ne yapılabilir diye. Derisini tabaklanabileceğini, derisinin şişmesinden dolayı kendisinden 7-8 kat büyüklüğünden dolayı sağlam bir derisi olduğunu öğrendim. Bu durumu Enstitü ile görüştüğümüzde beraber Bayoma projesinde bulunduk. Bununla birlikte ürün çalışmalarımız oldu. Hem deriyi tabakladık. Hem ise deriyi ürünlere dönüştürdük. Bunları yaparken farklı deri renkleri ile yaptık. Kanada’da bir üniversitede öğretim görevlisi olduğu söyleyen ve telefon numaramın ise bakanlıktan alındığını bildiren Aylin isimli bir kadın ulaştı. Aylin Hanım akademik olarak irtibat kurdu bizimle. Daha sonra kendi ticaretini yapmaya başladı. Durdurmaya yönelik mahkemeye başvurduk. Mahkeme sürecimiz hala devam ediyor. 2 dava sürdü. Çalışmalar bir sonraki davaya kaldı. Tamamen bağlantı kurduğunda akademik olarak bağlantı kurdu. Bizden numune istediğinde de akademik çalışmalar için kullanacağını söyledi. Bizde iyi niyetine güvenerekten elimizdeki ürünleri ve laboratuvar sonuçlarını paylaştık. Laboratuvar sonuçlarının iyi olduğunu görünce bunu ticari olarak yapmaya başladı. Bizde bunu mahkeme kararı ile durdurmaya çalıştık. Mahkeme süreci halan devam ediyor’’ dedi. Ayrıca balon balığı derisinin tabaklandıktan sonra çok güzel ürünler ortay çıktığını belirten Özata "Balon balığı Kızıldeniz’den Akdeniz’e gelmiş bir bir balık, zararlı bir tür. Zarardan faydaya dönüştürebilmek adına projemizi yapıyoruz. Bunun içinde birçok çalışmalarımız oldu. Doğal ve özel yöntemlerle tabaklıyoruz. Hem güzel renkler hem ise güzel ürünler ortaya çıkıyor’’ şeklinde konuştu.
16 Aralık 2025 Salı - 16:31 Antalya’da son 1 haftada 11 bin 553 araç ve sürücüne ceza kesildi Antalya’da son bir haftada gerçekleştirilen trafik denetimlerinde 46 bin 656 araç ve sürücü kontrol edilirken toplamda çeşitli maddelerde 11 bin 553 araç ve sürücüsüne idari para cezası kesildi. Edinilen bilgiye göre, Antalya İl Emniyet Müdürlüğü tarafından il genelinde mevcut trafik düzeni ve güvenliğinin devamının sağlanması, denetim faaliyetlerinin her zaman ve her yerde etkin bir şekilde gerçekleştirilerek, sürücülerde algılanan yakalanma riski duygusunun sürekli ve üst düzeyde tutulabilmesi amacıyla, trafik birimlerinde helikopter ve drone da kullanılarak denetim gerçekleştirildi. Son 1 haftada yapılan denetimlerde; yük taşıyan araçların denetiminde 7 bin 488, yolcu taşımacılığı denetiminde bin 836, alkol ve uyuşturucu/uyarıcı madde denetiminde 4 bin 926, emniyet kemeri denetiminde 11 bin 114, motosiklet ve motorlu bisiklet denetiminde 9.527 olmak üzere diğer denetimlerle birlikte toplam 46 bin 656 araç ve sürücüsü kontrol edildi. Kontrol edilen araç ve sürücülerden yasak park yapan bin 819, engellilerin araçları için ayrılmış park yerlerine park yapan 413, hız ihlali yapan 2 bin 352, alkollü araç kullanan 156, korsan taşımacılık yapan 7, abartı egzoz kullanan 32, kırmızı ışık ihlali yapan bin 182, emniyet kemeri takmayan bin 124, kask kullanmayan bin 113, sürücü belgesi olmadığı/geri alındığı/iptal edildiği halde araç kullanan 272 diğer maddelerle birlikte toplam 11 bin 553 araç ve sürücüsüne trafik idari para cezası uygulandı.
Kepezde müstakil ev çevresindeki 2 kamyon çöp atık malzeme toplandı
12 Aralık 2025 Cuma - 10:48 Kepezde müstakil ev çevresindeki 2 kamyon çöp atık malzeme toplandı Antalya’da Kepez Belediyesi, ilçedeki bir müstakil evin çevresinde biriken atık ve hurda malzemelere yönelik temizlik çalışması gerçekleştirdi. Kepez Belediyesi, Şafak Mahallesi 4253 Sokak’taki müstakil bir evin çevresinde atık ve hurda malzemelerin çevre kirliliğine neden olduğu ihbarı üzerine harekete geçti. Zabıta Müdürlüğü ile Temizlik İşleri Müdürlüğü ekiplerinin ortak çalışmasıyla evin çevresinden 2 kamyon dolusu çöp ve hurda malzeme toplandı. Çalışmalar sırasında kullanım ömrünü tamamlamış eşyalar ve çeşitli atıklar alandan kaldırılırken, temizlik sonrası alanın güvenliği sağlanarak çevrede oluşan görüntü kirliliği giderildi. Kepez’de bugüne kadar 68 çöp ev temizliği gerçekleştirildi. Öte yandan Kepez Belediyesi, vatandaşlardan gelen talep ve ihbarları WhatsApp ihbar hattı ile çağrı merkezi üzerinden almaya devam ediyor. 0 555 07 07 07 numaralı WhatsApp hattı ve 444 6 007 çağrı merkezinden bildirimlerin değerlendirilerek kısa sürede müdahaleye dönüştürüldüğü belirtildi. Kepez Belediyesi, 68 mahalledeki ihtiyaç ve talepleri en hızlı şekilde karşılamak amacıyla hayata geçirdiği "Çek Yaz Gönder, Kepez’i Sen Yönet" projesi sayesinde, ilçedeki temizlik hizmetleri de devam ediyor. Bu sistemle vatandaşlar, mahallelerinde gördükleri eksiklikleri fotoğraf, video veya ses kaydıyla belediyeye iletebiliyor.
Antalya’da 5 aylık bebeğin ölümüyle ilgili iddianame hazırlandı
11 Aralık 2025 Perşembe - 22:32 Antalya’da 5 aylık bebeğin ölümüyle ilgili iddianame hazırlandı Antalya’da Sevgi Evleri Yetiştirme Yurdu’nda 5 aylık bebeğin, beşiğe sıkışarak hayatını kaybetmesiyle ilgili 2 bakıcı hakkında ’taksirle ölüme neden olma’ suçundan iddianame düzenlendi. İddianamede, bebeğin dört saat boyunca kontrol edilmediği ve beşik-yatak uyumsuzluğunun personel tarafından bilindiği belirtilerek, iki bakıcının eylemlerinin ‘taksirle ölüme neden olma’ ve bunun bilinçli şekline ilişkin hükümler kapsamında değerlendirilerek cezalandırılması talep edildi. Olay, 30 Temmuz 2025 tarihinde Muratpaşa ilçesi Gebizli Mahallesi’nde bulunan Antalya Valiliği Çocuk Evleri Sitesi Müdürlüğü’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, koruma altında bulunan 5 aylık Arda D.D. isimli bebek, görevliler tarafından kurum içerisindeki yatağında hareketsiz bulundu. Bebeğin nefes almadığını fark eden görevliler kendi imkanlarıyla Arda bebeği hemen en yakın özel bir hastaneye götürdü. Burada doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamayan Arda D.D. isimli bebek hayatını kaybetti. Küçük bebeğin cansız bedeni kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. 5 aylık bebeğin ölümünün ardından, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianameye göre, 30 Temmuz 2025’te Antalya Sevgi Evleri Yetiştirme Yurdu’nda kalan 5 aylık Arda bebek, uyuduğu sırada ’yatağın beşiğe küçük gelmesi sonucu oluşan boşluğa sıkıştı’ ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Antalya Adli Tıp Grup Başkanlığı’nın otopsi raporunda, bebeğin ölümünün ’baş-boyun bölgesinin boşluğa sıkışmasına bağlı havasız kalma sonucu meydana geldiği’ tespit edildi. 4 saat boyunca kontrol edilmediği kamera kayıtlarıyla tespit edildi İddianamede yer alan kamera incelemesine göre bakım personeli, Arda bebeği son olarak saat 14.45’te kontrol etti. Bu saatten sonra odanın kapısında hareketlilik olsa da bakım amaçlı bir giriş yapılmadığı, bebeğin ancak saat 18.46’da hareketsiz halde fark edildiği belirtildi. Savcılık, yaklaşık dört saat boyunca ne odada kontrol yapılmasının ne de kameraların izlenmesinin, ’dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranış’ oluşturduğunu vurguladı. İddianamede, bu ihmalin ’bilinçli taksir’ kapsamında değerlendirildiği ifade edildi. "Asıl işim temizlikti, personel yetersizliği vardı" İddianamede yer verilen ifadesinde olay sonrası tutuklanıp 25 Eylül tarihinde serbest bırakılan şüpheli bakıcı A.Y., 7 yıldır kurumda çalıştığını, asli görevinin temizlik olduğunu ancak personel eksikliği nedeniyle çocuk bakıcısı olarak görevlendirildiğini söyledi. A.Y., Arda bebeği hastaneden dönüşte beşiğe kendisinin bıraktığını belirterek, "Herhangi bir sıkıntısı yoktu" dedi. A.Y., olay gününün yoğun geçtiğini, diğer bebeklerin banyo işlemleriyle ilgilendikleri sırada odanın önünden geçerken başka bir bakıcının telaşla seslenmesi üzerine içeri girdiğini şöyle anlattı: "Olay günü kurumun diğer bebeklerinin banyo günüydü ve kuruma gelen malzemeleri taşımakla meşgul olduk, yoğun bir gündü. Saat 16.30 sıralarında diğer odada bulunan bebekleri banyo yaptırıyorduk bebekleri beslediğimiz sırada saat 18.30 sıralarında Arda D.D.’nin bulunduğu odanın önünden geçerken benim gibi bakıcı olan arkadaş telaşlı bir şekilde "abla bebek" dedi, bunun üzerine ben de hemen odaya girdim, bebeği ters bir şekilde yatarak gördüm. G.K. bebeği ters yatırmış sonrasında bebeği kucağıma aldım, hareketsiz olduğunu fark ettim, hemen kurum hemşiresinin yanına kucağımda götürdüm. Hemşireyle birlikte kurum aracıyla en yakın sağlık kuruluşu olan hastaneye 19.00 sıralarında götürdük. 20 dakika kadar hastane dışında bekledik hastane görevlileri bize bebeğin ex olduğunu söylediler." "Arda bebeğin bulunduğu beşikte yastık yoktu" A.Y., beşiklerde boşluk olduğunu bildiklerini ve bunu yönetime daha önce sözlü olarak ilettiklerini belirterek, "Görev tanımımızda bebeklerin bulunduğu odaya belirli bir saat aralığında girilmesi ve kontrol edilmesi gibi durum söz konusu değil, ağladıklarında ya da mama saatlerinde odalara giriyoruz, kurumda çok fazla bebek olunca personel yetersizliğinden odanın açık olan camından kontrol yapmaktayız. Toplantılarda bebek sayısının fazla olduğunu personel sayısının yetersiz olduğunu daha öncesinden dile getirmiştik. Daha öncesinde beşiklerin çocuklar için uygun olmadığını yataklarının küçük olduğu beşiklerin büyük olduğunu da dile getirmiştik. Bebeklerin yatakları beşiğe göre küçük olduğu için arada boşluk bulunmakta biz görevliler tarafından yastıklar sıkıştırılmaktadır. Bu eksikler eski müdüre de bilgi verildi yazılı rapor olarak herhangi bir raporumuz yoktur. Yeni kurum müdürü ile yakın zamanda toplantı yapılmış ve kendisine de personel yetersizliği bildirilmiştir. Arda bebeğin bulunduğu beşikte yastık yoktu. Bu olayda benim kusurum ve ihmalimin olduğunu düşünmüyorum" dedi. "Odalar kapasite üstü" Yine olayın ardından gözaltına alınarak tutuklanan ve 25 Eylül tarihinde tahliye edilen diğer bakıcı H.B. ise 2024’ten bu yana kurumda geçici görevlendirmeyle çalıştığını ve o gün 08.00’de nöbeti devraldığını belirtti. H.B., "Kurumumuzda 26 bebek vardır, tüm odalar kapasitesinin üzerindedir, personel yetersiz kalmaktadır. Kurumda çocuk bakıcısı olarak çamaşır, yemek ve temizlik işlerini de yapmaktayız. Kuruma dışarıdan bakliyat, sebze ve meyve geldiği zaman onları da alıp eve taşıyoruz olay günü de sabah saatlerinde yine bu tip taşıma işi de yaptık. Bir de o gün küçük yaş grubu bebeklerin banyo günü olduğu için yoğunluk çoktu" diye konuştu. H.B., Arda bebeği gün içinde kontrol ettiğini ancak temas etmediğini söyleyerek, "Hastaneden yeni gelmişti, karnı tok olduğu için beslenme yapılmadı. O gün daha çok küçük bebeklerin olduğu odalarla ilgilendim" dedi. H.B., bebeğin hareketsiz olduğunu fark eden kişinin başka bir bakıcı olduğunu, kendisinin hemşireye haber verdiğini anlatarak, "Olayın nasıl olduğunu bilmiyorum. Kamera kayıtlarında gün boyu hiç durmadan çalıştığımız görülür. Bu olayda benim bir kusurum yoktur" şeklinde savunma yaptı. "Beşik-yatak uyumsuzluğu biliniyordu, boşluk yastıklarla dolduruluyordu" İddianameye eklenen Adli Tıp raporuna göre Arda bebeğin ölümü, ’yatakla beşik arasındaki boşluğa baş-boyun bölgesinin sıkışmasına bağlı havasız kalma’ sonucu meydana geldi. Toksikolojik incelemelerde herhangi bir ilaç veya maddeye rastlanmadı. Dosyaya giren bilirkişi raporunda ise kurumda kapasite aşımı ve personel yetersizliği bulunduğu, beşiklerin yataklara büyük gelmesi nedeniyle oluşan boşlukların yastık veya peluş oyuncaklarla doldurulduğunun bakıcılar tarafından kabul edildiği belirtildi. Raporda, bu durumun bebekler için risk oluşturduğu bilindiği hâlde düzenli kontrol ve gözetim sağlanmadığı vurgulandı. Bilirkişi, şüpheli A.Y.’nin asıl görevinin temizlik olmasına rağmen bebek bakımında görevlendirilmesinin teknik bilgi eksikliğe neden olduğunu, buna karşın yönetime yapılan hiçbir yazılı bildirim bulunmadığını aktardı. Şüpheli H.B. yönünden de, 14.50 ile 18.46 arasında kontrol yapılmamasının sorumluluk ihlali oluşturduğu belirtilerek, her iki bakıcının da olayda ’etkisinin bulunduğu’ ifade edildi. Savcılık değerlendirmesinde, yaklaşık dört saat boyunca ne odaya girilerek kontrol yapılmasının ne de kameradan izleme sağlanmasının, bakım personeli yönünden ’dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık’ oluşturduğu ve bu davranışın ’bilinçli taksir’ kapsamında değerlendirildiği vurgulandı. İddianamede, bu tespitin kamera kayıtları, otopsi raporu, bilirkişi raporu ve diğer dosya belgeleriyle birlikte uyumlu olduğu belirtilirken, olayla ilgili Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Yargıtay Ceza Daireleri’nin yerleşik içtihatlarına da atıf yapıldı. Savcılık, iki bakıcının eylemlerinin ‘taksirle ölüme neden olma’ ve bunun bilinçli şekline ilişkin hükümler kapsamında değerlendirilerek cezalandırılmasını talep etti. Şüphelilerin tutuklulukta geçirdikleri sürenin olası bir mahkûmiyet halinde cezadan düşülmesi ve belli haklardan yoksun bırakılmalarına hükmedilmesi de talep edildi. Diğer iki personel hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı Olay günü bebekle aynı bölümde görev yapan N. M. ve G. K. hakkında, "taksirle ölüme neden olma" suçuna ilişkin kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karar verildi. Kurum Müdürü Ü.S. hakkında ise aynı suç kapsamında 4483 sayılı Kanun gereğince soruşturma izni talep edildi. Bu nedenle müdüre ilişkin evrakın ayrı bir dosya üzerinden yürütüldüğü belirtildi.
Antalya’nın gecesi kış, gündüzü yaz: "Akşam soba yaktık, gündüz güneşleniyoruz"
11 Aralık 2025 Perşembe - 16:15 Antalya’nın gecesi kış, gündüzü yaz: "Akşam soba yaktık, gündüz güneşleniyoruz" Antalya’da aralık ayında gece saatlerinde 8 derece ölçülen hava sıcaklığı, öğle saatlerinde ise 24 dereceye kadar çıktı. Güzel havayı fırsat bilip soluğu sahillerde alan vatandaşlar, "Akşam soba yaktık, gündüz güneşin tadını çıkardık" dedi. Türkiye’nin birçok kenti kar ve yağışlı havanın etkisi altındayken, Antalya’da aralık ayında yazı aratmayan görüntüler yaşandı. Termometrelerin gece 8, gündüz ise 24 dereceyi gösterdiği kentte nem oranı yüze 52, deniz suyu sıcaklığı ise 21 derece ölçüldü. Güzel havayı fırsat bilenlerin uğrak noktası olan dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili’nde vatandaşlar ile yerleşik yabancılar, Beydağları’nın karlı manzarasında güneş ve denizin tadını çıkardı. Güzel havada bazı vatandaşlar yürüyüş yapmayı, bazıları da balık tutmayı tercih etti. "Antalya 10 numara memleket" Kayseri’den ailecek Antalya’daki dostlarını ziyarete geldiklerini belirten Ali Kahraman, "Kayseri’de şu an araçlarda buz var. Kışlık kıyafetle geldim, tişört giydim. Burası bizim yazımız. Çocukları denize soktuk. Ülkemizin her yerinin ayrı bir güzelliği var ama Antalya daha bir başka, 10 numara bir memleket" dedi. "Akşam soba yaktık, gündüz güneşleniyoruz" Antalya’da yaşayan Nazmiye Canavar ise, "Antalya bir cennet. Bu aylarda gündüzleri soba yakardık ama artık kısa kolluyla dolaşıyoruz. Akşam üşüdük soba yakıp kestane yedik, gündüz güneşli hava, çok güzel. Antalya şaşırtıyor" ifadelerini kullandı. Öte yandan meteoroloji verilerine göre önümüzdeki hafta başına kadar kentte yağış beklenmediği bildirildi.
Başkan Adlıhan Dere: "Gücümüz birlikten, bereket yerli üretimden gelir"
11 Aralık 2025 Perşembe - 13:14 Başkan Adlıhan Dere: "Gücümüz birlikten, bereket yerli üretimden gelir" TESK Genel Başkan Vekili ve AESOB Başkanı Adlıhan Dere, yerli üretime yönelen her tercihin esnafın emeğine ve ülke ekonomisine doğrudan katkı sunduğunu belirterek birlik ve bereket mesajı verdi. 12–18 Aralık Yerli Malı Haftası kapsamında açıklamalarda bulunan Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkan Vekili ve Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (AESOB) Başkanı Adlıhan Dere, milli üretimin ekonomik kalkınma açısından taşıdığı öneme dikkat çekerek vatandaşlara yerel ürünleri tercih etme çağrısında bulundu. Başkan Adlıhan Dere, yerli üretimin; ekonomik istikrar ve güçlü istihdam açısından stratejik bir nitelik taşıdığını vurgulayarak ülke genelinde artan yerli ürün bilincinin hem üreticiye hem tüketiciye kazanç sağladığının altını çizdi. "Yerli üretimin gücü esnafımızdır" AESOB Başkanı Dere, açıklamasında esnaf ve sanatkarların yerli üretim sürecindeki rolüne geniş yer ayırarak, "Yerli ürünlerin arkasında esnaf ve sanatkarlarımızın alın teri, emeği ve tecrübesi bulunur. Mahalle esnafımız hem üretimin hem de güvenilir tedarikin en önemli parçasıdır. Bu nedenle milli üretime yönelen her tercih, doğrudan esnafımıza ve ülkemizin ekonomisine katkı sunar" ifadelerini kullandı. Yerli ürün tercihinin hem ekonomiye destek sunduğunu hem de aile işletmelerinin ayakta kalmasına katkı verdiğini belirten Başkan Dere, vatandaşların alışverişlerinde yerli üretimi tercih etmelerinin önemini vurguladı. "Yerli üretim, ustanın emeği ve milletin bereketidir" Yerli malı bilincinin toplumda güçlenmesi adına esnaf teşkilatının her zaman sorumluluk bilinciyle hareket ettiğini aktaran AESOB Başkanı Dere, şu ifadelere yer verdi: "Yerli üretim; ekonomik bağımsızlığa, güçlü istihdama ve sürdürülebilir kalkınmaya giden yolda önemli bir adımdır. Etikette ‘Yerli Üretim’ işaretini görmek, o ürünün bu ülkenin toprağından, tezgahından, ustasından çıktığını gösterir. Vatandaşlarımızın yerli üretime yönelmesi; bereketin artmasına, üretim zincirinin güçlenmesine ve şehir ekonomilerinin canlanmasına katkı sağlar." Yerli Malı Haftası’nda Başkan Dere’den esnafa teşekkür ve birlik vurgusu Ulusal üretimin güçlenmesine yönelik her adımın, ülkemizin gelişmesinde uzun vadeli katkılar sunduğunu kaydeden Başkan Adlıhan Dere, üretimden hizmete uzanan geniş bir alanda emek veren tüm esnafın, toplumun ihtiyaçlarına karşılık veren en güvenilir yapı taşlarından biri olduğunu hatırlattı. Başkan Dere, Yerli Malı Haftası’nın yerel üretim farkındalığını artırmak için önemli bir gün olduğuna işaret ederek, "Yerli Malı Haftası, üretim gücümüzü hatırlatan önemli bir gündemdir. Bu vesileyle tüm esnaf ve sanatkarlarımıza emekleri için teşekkür ediyorum. Rabbim birliğimizi, bereketimizi ve üretim gücümüzü daim eylesin" dedi.