Yerel Haberler
Antalya
Eğitim Bir Sen’den İUP protestosu 19 Eylül 2024 Perşembe - 18:38:18 Eğitim Bir Sen Antalya Şubesi üyeleri, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda personel ihtiyacını karşılamak üzere uygulamaya konan İşgücü Uyum Programını (İUP) protesto etti. Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplanan grup adına açıklama yapan Şube Başkanı Eyüp Bülent Miran, İUP’nin iş güvencesinden yoksun, adil ve yeterli bir gelir getirmeyen, sosyal güvencesiz bir çalışma biçimi olduğunu belirterek “Bu haliyle okulların personel ihtiyacına kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm sunamamanın ötesinde başlı başına bir emek sömürüsü biçimi olduğu görülmektedir” dedi. “Palyatif bir çözümdür” Şimdiye kadar programa yeterli oranda başvurunun olmadığının altını çizen Miran, “Kısmi süreli bir çalışma öngören, asgari ücretin altında bir gelir sunan, sosyal güvencesiz çalışma biçiminin talep görmediği, dolayısıyla okulların temizlik, güvenlik gibi ihtiyaçlarının karşılanmasında işlevsel bir yol olmayacağı belli olmuştur. Okulların personel ihtiyacı, kadrolu memur statüsünde personelle karşılanamadığından vazgeçilemez nitelikteki hizmetler, okul-aile birlikleri tarafından yapılan veya İŞKUR yönetimindeki geçici istihdam programlarıyla yürütülmeye çalışılmaktadır. Okul-aile birliklerinin gelirlerinin veya il özel idaresinden aktarılan kaynakların yetersizliği nedeniyle yardımcı personel ihtiyacı bu yıla kadar İŞKUR bünyesindeki Toplum Yararına Program (TYP) kapsamında karşılanmaktaydı. 2024-2025 eğitim-öğretim yılından itibaren İşgücü Uyum Programı (İUP) kapsamında personel ihtiyacı karşılanacaktır. İUP’de ise haftada üç gün ve azami 22,5 saat çalışma süresi öngörülmüş olup bu kısıtlı çalışma süresiyle okulun hizmetlerinin görülemeyeceği açıktır. İUP’de öngörülen kısmi süreli çalışmanın, okulların temizlik başta olmak üzere ihtiyaç duyulan hizmetlerin sürekliliğiyle uyumlu olmadığı, haftada birkaç saatlik bir çalışmayla gerekli hizmetin verilemeyeceği açıktır. Bu uygulamanın Sendika Genel Başkanımız Ali Yalçın okulların personel ihtiyacının çözüme kavuşturulması için Çalışma Bakanı ile görüşerek; okulların temel ihtiyaçlarını karşılamayan, iş ve sosyal güvenceden yoksun ve ücret adaletsizliği üreten İUP’un çözüme anahtar olmadığını ifade etmiştir. Bu görüşme üzerine Bakan Sayın Işıkhan, İUP kapsamında ödenecek ücretin 12 bin TL’ye yükseltilmesi ile ilgili mevzuattaki eksikliklerin giderilmesi için çalışma yapacaklarını belirtmiştir. Ancak bu uygulama palyatif bir çözümdür. Bu haliyle de sorun çözülmeyecektir. Bu ekonomik koşullarda bu rakamlarla çözüme kavuşması mümkün değildir. Millî Eğitim Bakanlığı, programın yetersizliğini ve yol açtığı olumsuz sonuçları gözeterek soruna ivedilikle müdahale etmeli; temizlik ve güvenlik başta olmak üzere, yardımcı hizmetler için gerekli personel ihtiyacının il veya ilçe millî eğitim müdürlükleri eliyle hizmet alımı yoluyla karşılanmasını sağlamalı ya da istihdam için gerekli kaynakları okullara aktarmalıdır” şeklinde konuştu.
19 Eylül 2024 Perşembe - 17:59 Başkan Uysal: “Yeni bir seferberliğe ihtiyacımız var” Antalya Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, “Türkiye’de eğitim çıkmazı” başlığıyla başlayan 8 serilik Forum Muratpaşa’nın açılışında, “Türkiye’mizin yeni bir seferberliğe, yeniden ‘Biz başarırız’ demeye ve sorun alanlarında net, somut çözüm önerilerine odaklanmaya sonsuz ihtiyacı var” dedi. Eğitim, göç, gelir dağılımı adaletsizliği ve iklim krizi gibi küresel sorunlara çözümler geliştirmeyi hedefleyen Forum Muratpaşa, ilk olarak Türkiye’nin eğitim sorunlarına odaklandı. Türkan Şoray Kültür Merkezi’nde düzenlenen forumda Prof. Dr. Rıfat Okçabol, Prof. Dr. Erhan Erkut ve CHP Parti Meclisi Üyesi Prof. Dr. Armağan Erdoğan konuşmacı olarak katılırken, moderatörlüğü gazeteci ve yazar Meliha Okur yaptı. “Çözüm önerilerine odaklanmaya sonsuz ihtiyacı var” Forumun açılış konuşmasını yapan Başkan Uysal, Türkiye’nin farklı sorun alanlarında ‘çok net, köşeli’ önerilere ihtiyacı olduğunu söyledi. Forum Muratpaşa fikrinin de buradan çıktığını kaydeden Başkan Uysal, “Türkiye’mizin yeni bir el birliğine, seferberliğe, ruha, pozitif anlamda ülke yararına kalkışmaya, organizasyona, yeniden ‘Biz başarırız’ demeye, dayanışma içinde olmaya ve bu alanlarda net, somut çözüm önerilerine odaklanmaya sonsuz ihtiyacı var” diye konuştu. Forum Muratpaşa’nın bu çerçevede 8 başlıkta devam edeceğini belirten Başkan Uysal, “Türkiye’mizin geleceğine ışık tutabilirsek ne mutlu bize” dedi. Lise öğretmeni, Milli Eğitim Bakanlığı bürokratı gibi görevlerde de bulunan Prof. Dr. Okçabol ise, Türkiye’nin eğitim sisteminin laiklikten uzaklaştığını ve özgür bireyler yetiştirme hedefinden saptığını iddia etti. "Köy Enstitüleri’nin kapatılması, din dersinin zorunlu hale getirilmesi ve YÖK’ün kurulması" gibi dönüm noktalarının bu sapmanın önemli adımları olduğunu söyleyen Okçabol, özgür bireyler yetiştirmenin ancak laik ve bilimsel eğitimle mümkün olduğunu savundu. “Eğitime öncelik verilmiyor” Akademik hayatına endüstri mühendisliği alanında başlayan sonrasında eğitim öğretim alanında çalışma ve araştırmalara yönelen, pek çok üniversitede yöneticilik yapan Prof. Dr. Erkut, dünyada eğitim paradigmalarının değiştiğinin altını çizdi. Prof. Dr. Erkut, sıralama sınavları kaldırılması, öğrenciye içerik yerine yetkinlik kazandırılması, yapay zekanın eğitim sistemine dahil edilmesi, okulun sosyalleşmenin mekanı olarak yeniden işlevlendirilmesi gibi öneriler sıraladı. CHP PM Üyesi Prof. Dr. Erdoğan ise, yoksulluğun çocukların zihinsel, fiziksel ve psikolojik gelişimini dolayısıyla eğitim hayatlarını olumsuz yönde etkilediğini söyledi. İktidarın bu alandaki yetersizliklerini CHP’nin kreş, yurt, burs, öğrencilere yemek gibi sosyal belediyecilik anlayışı ile yerel yönetimlerce kapatılmaya çalıştığını savunan Prof. Dr. Erdoğan, “Politika öncelik belirleme alanıdır. Eğitime öncelik verilmiyor. Eğitimin bütçeden aldığı pay düşük. Her yıl 400 - 500 bin üniversite öğrencisi üniversiteden kaydını sildiriyor. Bunun nedenleri ile ilgili dahi veri yok” dedi. Forum Muratpaşa, 13 Ekim Pazar gün göç başlığıyla devam edecek.
19 Eylül 2024 Perşembe - 17:36 Antalya’da Gaziler Günü gururla kutlandı Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e Gazilik unvanı ile Mareşal Rütbesinin verilişinin yıl dönümü olan 19 Eylül Gaziler Günü Antalya’da tören ve etkinliklerle kutlandı. Antalya’da 19 Eylül Gaziler Günü münasebetiyle Atatürk Anıtına çelenkler sunuldu. Antalya Valiliği himayelerinde Gaziler ve ailelerine onuruna yemek düzenlendi. Vali Hulusi Şahin Türkiye Muharip Gaziler Derneği Antalya Şubesini ve Gazileri evlerinde ziyaret etti. Ahirete irtihal eden Gazilerin ruhlarına Muratpaşa Camii’nde Mevlid-i şerif okundu. Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan Atatürk Anıtı’na çelenk sunulmasıyla başlayan törende, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okundu. ’Benim Gazim’ isimli şiirin okunmasıyla devam eden tören, Türkiye Muharip Gaziler Derneği Antalya Şube Başkanı Emekli Albay Zeynel Abidin Sezer’in günün anlam ve önemini belirten konuşması ile sona erdi. Antalya Ordu evinde gaziler onuruna düzenlenen yemekte konuşan Vali Hulusi Şahin, vatanın gazilerin ve şehitlerin mirası olduğunu ifade ederek, “Osmanlı İmparatorluğunun son nesli, Türkiye Cumhuriyeti’nin de ilk nesli olan o kahraman nesil kendilerini değil, vatanlarını ve milletlerini düşünerek bizlere bu cennet vatanı miras bırakmışlardır. Merhum Halil İnalcık hocamızın belirttiği gibi Osmanlı İmparatorluğunu kuran ve küçük bir beylikten, cihan imparatorluğuna dönüştüren ruh gaza duygusudur. Bizler de gazilerin gazaları üzerine kurulmuş bir devletin mensupları olarak vatanımıza sahip çıkmanın mücadelesi içerisindeyiz. Gazilerimizin, gazi ve şehit ailelerimizin karşılaştıkları sorunları çözmek için elimizden gelen her çabayı gösteriyoruz. Sizleri 15 Temmuz ruhu, Çanakkale ruhu, Sakarya ruhu gibi milli bir ruh olarak yeni nesle rol model görüyoruz.” şeklinde konuştu. Yemek programının akabinde, Türkiye Muharip Gaziler Derneği’ni ziyaret ederek dernek üyeleri ve gazilerimizle bir araya gelen Vali Şahin, daha sonra Gazi Şahin Savran ve Gazi Haydar Temur’u evlerinde ziyaret ederek aileleriyle birlikte gazilerle sohbet etti. Muratpaşa Camii’nde, aziz şehitler ve ebediyete irtihal eden kahraman gazilerin ruhları için Kuran-ı Kerim tilaveti ve Mevlid-i Şerif okunmasının ardından lokma tatlısı ikram edildi. Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen Çelenk Sunma Törenine Antalya Valisi Hulusi Şahin, Antalya Garnizon Komutanı Tuğgeneral Hasan Basri Erkuzu, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Cumhuriyet Başsavcısı Yakup Ali Kahveci, İl Emniyet Müdürü İlker Arslan, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Tarık Hekimoğlu, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Özlenen Özkan, Türkiye Muharip Gaziler Derneği Antalya Şube Başkanı Emekli Albay Zeynel Abidin Sezer, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, gaziler ve vatandaşlar katıldı.
Antalya’nın 800 yıllık mahallesi Avrupalı turistlerin uğrak noktası oldu
18 Eylül 2024 Çarşamba - 12:33 Antalya’nın 800 yıllık mahallesi Avrupalı turistlerin uğrak noktası oldu Antalya’nın Akseki ilçesinde 800 yıllık geçmişi olan Sarıhacılar Mahallesi’ni geçen yıl 80 bin yerli ve yabancı ziyaretçi gezerken, bu yılın 9,5 aylık döneminde ise ziyaretçi sayısı 80 binin üzerine çıktı. Antalya’nın Akseki ilçesinin 800 yıllık geçmişi olan Sarıhacılar Mahallesi, tarihi dokusuyla öne çıkıyor. Özellikle Almanya, Hollanda, Belçika ve İngiltere olmak üzere, diğer Batı ve Doğu Avrupa ülkelerinden turistlere ev sahipliği yapan Sarıhacılar Mahallesi’nde bulunan 300-400 yıllık düğmeli evler, tarihi cami ve tarihi göç yolu, misafirlerin öncelikli uğrak yeri oldu. Antalya’nın zengin tarihine ev sahipliği yapan, tarihi İpek Yolu’nun üzerinde konumlanmış olan Sarıhacılar Mahallesi, pandemi döneminden sonra eski günlerine geri döndü. Sarıhacılar Mahallesi’nin tarihi zenginliklerinden biri olan düğmeli evler, Osmanlı mimarisinin incisi olarak öne çıkıyor. Bu göz alıcı evler, bölgenin kendine has mimari tarzını yansıtıyor ve geçmişin derin izlerini günümüze taşıyor. Zarif detayları ve eşsiz dokusuyla düğmeli evler, mahallenin tarihi ve kültürel hazineyi temsil ediyor. "Sarıhacılar beni çok etkiledi" Almanya’dan Alanya’ya tatil için gelen Alman turist Claudia Moritz (52), "Türkiye’ye 30 kereden fazla geldim. Hemen hemen her yıl geliyorum. Türkiye’yi çok seviyorum. Eşim ile birlikte böyle bir alternatif turizm turuna ilk kez katıldım. Buraya geldiğim için gerçekten çok mutluyum. Buradaki düğmeli evler, tarihi camisi, doğası, havası beni aşırı derecede etkiledi. Söyleyecek söz bulamıyorum. İyi ki gelmişim" diye konuştu. "Tarihi ve insanları tanıdık" Alman turist Jörg Moritz de, "16 kez Türkiye’ye geldim. Eşim ile Sarıhacılar köyüne gelmekten dolayı çok mutluyuz. İyi ki bu tura katıldık. Böyle turların olmasından dolayı mutluyuz. Kapadokya turu gibi kalabalık koşuşturmalı turlar değil de küçük bir grupla sakin sakin doğanın her şeyin zevkini alarak güzel bir tur yaptık. Tarihi ve insanları tanıdık. Çok mutluyuz" şeklinde konuştu. "Sarıhacılar’ı aşırı derecede beğeniyorlar" Yaklaşık 15 yıl süredir bölgeye yabancı ziyaretçi getiren acente sahibi Hilmiye Soysürlü, Alanya’da ikamet ettiğini ve 15 yaşından beri turizmin içerisinde olduğunu söyledi. Daha çok Avrupalı turistlerle çalıştıklarını belirten Soysürlü, "En fazla Almanlarla çalışıyoruz. Pandemiden bu yana Ruslar da portföyümüz arasına girdi. Akseki’de köy turu olarak sunduğumuz Sarıhacılar köyüne geliyoruz. Burada tarihi kervan yolunu, 600 yıllık camiyi gösteriyoruz. Düğmeli evleri gezdirip bu konuda bilgiler veriyoruz. Sadece insanlar kültür değil, tatile geldikleri için doğayı da görmeyi istiyorlar. Yine sedir ağaçlarının içerisinde hafif bir doğa yürüyüşleri yapıyoruz. Altınbeşik Mağarası’nı ziyaret ediyoruz. Bu turlardan ciddi şekilde olumlu sonuçlar alıyoruz" dedi. "Bölgeyi tanıtmak için elimizden geleni yapıyoruz" Son dönemlerde turizmin boyutunun değiştiğini anlatan Soysürlü, "Maalesef son dönemlerde turizmin boyutu değişti. İstediğimiz boyutta buraya müşteri portföyü yakalayıp getiremiyoruz. Yılın 12 ayında açık bir acenteyiz. Yılın 12 ayında bu turlarımızı yapıyoruz. Ayrıca web sayfalarından ve internetten bu bölgelerin tanıtımını da yapıyoruz. Eskilerde daha çok kapasite ile gelebilirken 2016-2017 yıllarında senede bin-bin 500 kişi buralara getirirken şu anda senelik sayımız 400-500 e kadar düştü. Yabancı misafirler özellikle Sarıhacılar köyünü çok beğeniyorlar. İlgilerini çekiyor. Çünkü burası sakin, doğanın içerisinde muhteşem bir yer" şeklinde konuştu. Sarıhacılar’da restorasyonlar yapan turizmci Mustafa Kavasoğlu ise Sarıhacılar köyünün 2000 yıllarının başlarında turizme açıldığını söyledi. 2010 yılından itibaren buraya yıkılmaya yüz tutmuş düğmeli evleri alarak yerleştiğini anlatan Kavasoğlu, "Almış olduğum düğmeli evlerin restorasyon işlemlerini yaptım. Ayrıca buraya Türkiye’nin en büyük en zengin etnografya müzesini kurdum. Müze, Kültür ve Turizm Bakanlığından resmi olarak onaylıdır. Ayrıca burada bir otelimiz ve turizm işletme belgeli restoranımız var" dedi. "İpek Yolu üzerine kurulmuş enteresan bir köy" Sarıhacılar Mahallesi’nin çok özel bir yer olduğunu söyleyen Kavasoğlu, "Burası çok özel bir yerleşim yeridir. Eskiden burası Akdeniz ile Konya arasında alışveriş merkezi olan bir köymüş. Yine Mısır ve Arap Yarımadası Osmanlı himayesinde iken Alanya Sancağı tarafından yönetiliyormuş. Alanya Sancağı’nı da Osmanlı’ya bağlayan ana yol bu köyün içerisinden geçiyor. Daha doğrusu bu köy o yolun üzerine kurulmuş. Yani İpek Yolu üzerine kurulmuş çok enteresan düğmeli evlerden oluşan büyük bir alışveriş merkezi bir köy burası. Ama zamanla yeni yeni yollar açılınca bu özelliğini kaybetmiş. Bir süre kimse yaşamamış. 2 binli yıllardan sonra Sarıhacılar köylülerinin kurmuş olduğu komisyonla bazı evler onarılmış. 2009 yılında da ben bu köye yerleştim. Ciddi restorasyonlar yaptım. Burası şimdi bir turizm merkezi olma yolunda hızla ilerliyor" diye konuştu. "Bu yılın içerisinde 80 bin kişi ziyaret etti" Pandemi öncesi Sarıhacılar’da çok ciddi bir ivme olduğuna dikkat çeken Kavasoğlu, "Sarıhacılar köyü turizme açıldığı yıldan itibaren pandemi dönemine kadar ciddi turist akını vardı. Özellikle Norveç, İsveç, Finlandiya, kuzey ülkelerinden çok ciddi misafir ağırlıyorduk. Pandemi ile birlikte kesilmişti. Nihayet bu yıl yine eski o ivmeli zamanlarını kazanmaya başladı. Yani bu sene yılbaşından itibaren 80 binin üzerinde yerli ve yabancı ziyaretçi ziyaret etti. Bu az bir rakam değil. Oldukça ciddi bir rakam. Bu yıl sistemden oldukça memnunuz. Köyümüz yeniden canlandı. Şimdi çok daha iyi gidiyor. Sonbahar döneminde kültürel tarafı yüksek turistler gelmeye başladı. En fazla Almanlar ve Polonyalı turistler geliyor. İlk kez Baltık ülkelerinden Litvanya gelmeye başladı. Yine Rusya ve diğer ülkeler diyebiliriz" şeklinde konuştu. "Sarıhacılar bu özelliğini hiçbir zaman kaybetmeyecek" Kavasoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Kültür ve Turizm Bakanlığımız burada ’Koruma Amaçlı İmar Planı’ çalışmaları yürüttü. Aşağı yukarı sonuna gelindi. Bu çalışmalar ile birlikte Sarıhacılar bu özelliğini hiçbir zaman kaybetmeyecek. Burada Kültür ve Turizm Bakanlığına teşekkür ediyorum. Burası öyle enteresan bir köy ki, burada hiç beton yapı olmayan bir köydür. Halen eskisi gibi tam orijinal düğmeli evlerin bütün özelliklerini taşıyan binalardan oluşmuş bir yer. Bazı evler olduğu yerlere yıkılmış fakat yavaş yavaş restorasyonlar gerçekleştiriyor. Ben birçok ülkede bulundum ve işler yaptım. Ama böyle orijinaline çok yakın ya da orijinali korunmuş bir başka bölge var mıdır bilmiyorum. Onun için burası çok özellikli bir köy. Sarıhacılar köyü tarihi ile kültürü ile doğal müze şeklinde."
Kepez Belediyesi burs başvurularında son gün 20 Eylül
18 Eylül 2024 Çarşamba - 12:18 Kepez Belediyesi burs başvurularında son gün 20 Eylül Kepez Belediyesi’nin üniversite öğrencilerine yönelik burs başvuruları 20 Eylül Cuma günü sona eriyor. Burs fırsatından yararlanmak isteyen öğrencilerin, başvurularını Kepez Belediyesi Hizmet Binası’ndaki Halkla İlişkiler Birimi’ne iletmeleri gerekiyor. Kepez Belediyesi, 2024-2025 eğitim ve öğretim yılında üniversite öğrencilerine eğitim hayatlarını kolaylaştırmak amacıyla maddi destek sağlayacak. Kepez Belediyesi, bu dönem Kepez Kalkınma ve Dayanışma Vakfı İktisadi İşletmesi aracılığıyla öğrencilere burs verecek. Burs imkanından Kepez’de ikamet eden ailelerin üniversitede eğitimi gören çocukları faydalanabilecek. Kepez Belediyesi’nin üniversite öğrencilerine yönelik burs başvuruları 20 Eylül Cuma günü sona eriyor. Burs imkanından yaralanmak isteyenlerin belirtilen tarihe kadar belediye hizmet binası içinde bulunan Halkla İlişkiler Birimi’ne başvuru evrakını teslim etmeleri gerekiyor. Burs başvuru şartları Burstan ailesi Kepez’de oturan üniversite öğrencileri faydalanabilecek. Başvuracak öğrencilerin sınıf tekrarı yapmamış olmaları ve alttan derslerinin bulunmaması şartı aranıyor. Ayrıca, aynı aileden yalnızca bir üniversite öğrencisi burs başvurusunda bulunabilecek. Öğrenci ailesinin gelir düzeyi asgari ücretin üzerinde olmaması gerekiyor. Yüzde yüz burslu olmayan özel üniversite öğrencileri ile açıköğretim öğrencileri burstan yararlanamayacak. İstenen belgeler Öğrencilerden başvuru evrakı olarak; üniversite kayıt belgesi (üniversiteyi yeni kazananlar için), öğrenim not çizelgesi ve öğrenci belgesi (ara sınıflar için öğrenci belgesi okul idaresinden alınacak, transkript internetten alınabilir), geçti kaldı belgesi (hazırlık okuyanlar için), öğrenci nüfus cüzdanı fotokopisi, anne veya babaya ait ikametgah, burs alacak öğrenciye ait banka hesap cüzdan fotokopisi veya hesap bilgisi dökümü, ailenin maddi durumunu gösteren belge ve 1 adet vesikalık fotoğraf isteniyor. Burs başvurusu hakkında daha fazla bilgi almak isteyen vatandaşlar, Kepez Belediyesi’nin 0 242 310 58 58 numaralı hattından dahili 1831 veya 1835 numaralarını arayarak bilgi edinebilir.
Başkan Ümit Uysal: "Sevgide, saygıda tasarruf yok"
18 Eylül 2024 Çarşamba - 12:03 Başkan Ümit Uysal: "Sevgide, saygıda tasarruf yok" Antalya Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, 8. Yöreler Renkler Festivali’nin Ege-Marmara gecesinde ekonomik şartlar nedeniyle birçok konuda tasarruf politikasına geçtiklerini söyledi, “Sevgide, saygıda, kucaklaşmada, buluşmada tasarruf yok” dedi. Muratpaşa Belediyesi tarafından düzenlenen 8. Yöreler Renkler Festivali, her gün farklı bir bölgenin kültürüyle kent sakinlerini ağırlamaya devam ediyor. Festivalde bu yıl, Antalya’da yaşayan yerleşik yabancıların kurduğu dernekler de dahil olmak üzere 72 hemşehri, kültür, yardım ve dayanışma derneği yer aldı. Tolga Çandar konseri Muratpaşa Atatürk Kent Meydanı’nda kurulan stantlarda dernekler, yörelerinin lezzetlerini, el sanatlarını ve doğal güzelliklerini tanıttı. Ege-Marmara gecesi Ali Mert Çam konseriyle başladı, Yörük Ozan Aşık Kazanoğlu konseriyle devam etti. Ardından Muratpaşa Belediyesi Halk Dansları Topluluğu’nun gösterisi ile devem eden gecede Sandıklı Yarenler Grubu da sahne aldı. Gece Tolga Çandar konseriyle sona erdi. Başkan Uysal, sözlerine iktisadi şartlar nedeniyle birçok konuda tasarruf etmek durumunda kaldıklarını söyleyerek başladı. Uysal, şöyle devam etti: “Festivalde her gün başka bir yöremiz var. Bu harika bir şey. Keşke Türkiye’nin bütün yerleşim birimlerinde bu buluşmalar, bu kaynaşmalar yapılsa. Sadece Türkiye’de de değil, bütün dünyada yapılması gereken şeyler. Ekonomik, iktisadi şartlar nedeniyle birçok çıktıyı tasarruflarla yapıyoruz. Ama asla vazgeçmiyoruz, sevgide, saygıda, kucaklaşmada, buluşmada tasarruf yok. Sevgimiz, saygımız gani, sınırsız. Her birinize ayrı ayrı komşuluğunuz için çok teşekkür ediyorum.” Gecenin sonunda ise Başkan Uysal, Ege ve Marmara bölgelerini temsil eden dernek başkanlarına plaketlerini takdim etti.
Antalya’nın 800 yıllık mahallesi, Avrupalı turistlerin uğrak noktası oldu
18 Eylül 2024 Çarşamba - 11:40 Antalya’nın 800 yıllık mahallesi, Avrupalı turistlerin uğrak noktası oldu Antalya’nın Akseki ilçesinin 800 yıllık geçmişi olan Sarıhacılar Mahallesi geçen yıllık 80 bin yerli ve yabancı ziyaretçi gezerken, bu yılın 9,5 aylın döneminde ise ise ziyaretçi sayısı 80 binin üzerine çıktı. Sarıhacılar, aslına uygun restore edilen Osmanlı mimarisi evler, tarihi İpek Yolu ve 600 yıllık tarihi cami büyük ilgi topluyor. Antalya’nın Akseki ilçesinin 800 yıllık geçmişi olan Sarıhacılar Mahallesi, tarihi dokusuyla öne çıkıyor. Özellikle Almanya, Hollanda, Belçika ve İngiltere olmak üzere, diğer Batı ve Doğu Avrupa ülkelerinden turistlere ev sahipliği yapan Sarıhacılar Mahallesi’nde bulunan 300-400 yıllık düğmeli evler, tarihi cami ve tarihi göç yolu, misafirlerin öncelikli uğrak yeri oldu. Antalya’nın zengin tarihine ev sahipliği yapan, tarihi İpek Yolu’nun üzerinde konumlanmış olan Sarıhacılar Mahallesi, pandemi döneminden sonra eski günlerine geri döndü. Sarıhacılar Mahallesi’nin tarihi zenginliklerinden biri olan Düğmeli Evleri, Osmanlı mimarisinin incisi olarak öne çıkıyor. Bu göz alıcı evler, bölgenin kendine has mimari tarzını yansıtıyor ve geçmişin derin izlerini günümüze taşıyor. Zarif detayları ve eşsiz dokusuyla Düğmeli Evleri, mahallenin tarihi ve kültürel hazineyi temsil ediyor. “Sarıhacılar beni çok etkiledi” Almanya’dan Alanya’ya tatil için gelen Alman çiftin eşi bayan Claudia Moritz (52), “Türkiye’ye 30 kereden fazla geldim. Hemen hemen her yıl geliyorum. Türkiye’yi çok seviyorum. Eşim ile birlikte böyle bir alternatif turizm turuna ilk kez katıldım. Buraya geldiğim için gerçekten çok mutluyum. Buradaki düğmeli evler, tarihi camisi, doğası, havası beni aşırı derecede etkiledi. Söyleyecek söz bulamıyorum. İyi ki gelmişim” diye konuştu. “Tarihi ve insanları tanıdık” Alman bayan turistin eşi Jörg Mortiz, 16 kez Türkiye’ye geldim. Eşim ile Sarıhacılar köyüne gelmekten dolayı çok mutluyuz. İyi ki bu tura katıldık. Böyle turların olmasından dolayı mutluyuz. Kapadokya turu gibi kalabalık koşuşturmalı turlar değil de küçük bir grupla sakin sakin doğanın her şeyin zevkini alarak güzel bir tur yaptık. Tarihi ve insanları tanıdık. Çok mutluyuz” şeklinde konuştu. “Sarıhacılar’ı aşırı derecede beğeniyorlar” Yaklaşık 15 yıl süredir bölgeye yabancı ziyaretçi getiren acente sahibi Hilmiye Soysürlü, Alanya’da ikamet ettiğini ve 15 yaşından beri turizmin içerisinde olduğunu söyledi. Daha çok Avrupalı turistlerle çalıştıklarını belirten Soysürlü, “En fazla Almanlarla çalışıyoruz. Pandemiden bu yana Ruslar ’da portföyümüz arasına girdi. Akseki’de köy turu olarak sunduğumuz Sarıhacılar köyüne geliyoruz. Burada Tarihi Kervan Göç Yolunu, 600 yıllık camiyi gösteriyoruz. Düğmeli evleri gezdirip bu konuda bilgiler veriyoruz. Sadece insanlar kültür değil, tatile geldikleri için doğayı da görmeyi istiyorlar. Yine sedir ağaçlarının içerisinde hafif bir doğa yürüyüşleri yapıyoruz. Altınbeşik Mağarasını ziyaret ediyoruz. Bu turlardan ciddi şekilde olumlu sonuçlar alıyoruz” dedi. “Bölgeyi tanıtmak için elimizden geleni yapıyoruz” Son dönemlerde turizmin boyutunun değiştiğini anlatan Soysürlü, “Maalesef son dönemlerde turizmin boyutu değişti. İstediğimiz boyutta buraya müşteri portföyü yakalayıp getiremiyoruz. Yılın 12 ayında açık bir acenteyiz. Yılın 12 ayında bu turlarımızı yapıyoruz. Ayrıca web sayfalarından ve internetten bu bölgelerin tanıtımını da yapıyoruz. Eskilerde daha çok kapasite ile gelebilirken 2016-2017 yıllarında senede 1500-1500 kişi buralara getirirken şu anda senelik sayımız 400-500 e kadar düştü. Yabancı misafirler özellikle Sarıhacılar köyünü çok beğeniyorlar. İlgilerini çekiyor. Çünkü burası sakin, doğanın içerisinde muhteşem bir yer. Aşırı derecede beğeniyorlar” şeklinde konuştu. Sarıhacılar’da restorasyonlar yapan turizmci Mustafa Kavasoğlu ise Sarıhacılar köyünün 2000 yıllarının başlarında turizme açıldığını söyledi. 2010 yılından itibaren burada yıkılmaya yüz tutmuş düğmeli evler alarak yerleştiğini anlatan Kavasoğlu, “Almış olduğum düğmeli evlerin restorasyon işlemlerini yaptım. Ayrıca buraya Türkiye’nin en büyük en zengin etnografya müzesini kurdum. Müze, Kültür ve Turizm Bakanlığından resmi olarak onaylıdır. Ayrıca burada bir otelimiz ve turizm işletme belgeli restoranımız var” dedi. “İpek yolu üzerine kurulmuş enteresan bir köy” Sarıhacılar mahallsinin çok özel bir yer olduğunu söyleyen Kavasoğlu, “Burası çok özel bir yerleşim yeridir. Eskiden burası Akdeniz ile Konya arasında alışveriş merkezi olan bir köymüş. Yine Mısır ve Arap Yarımadası Osmanlı himayesinde iken Alanya Sancağı tarafından yönetiliyormuş. Alanya Sancağını da Osmanlıya bağlayan ana yol bu köyün içerisinden geçiyor. Daha doğrusu bu köy o yolun üzerine kurulmuş. Yani ipek yolu üzerine kurulmuş çok enteresan düğmeli evlerden oluşan büyük bir alışveriş merkezi bir köy burası. Ama zamanla yeni yeni yollar açılınca bu özelliğini kaybetmiş. Bir süre kimse yaşamamış. 2 binli yıllardan sonra Sarıhacılar köylülerinin kurmuş olduğu komisyonla bazı evler onarılmış. 2009 yılında da ben bu köye yerleştim. Ciddi restorasyonlar yaptım. Burası şimdi bir turizm merkezi olma yolunda hızla ilerliyor” dedi. “Bu yılın içerisinde 80 bin kişi ziyaret etti” Pandemi öncesi Sarıhlacılar’da çok ciddi bir ivme olduğuna dikkat çeken Kavasoğlu, “Sarıhacılar köyü turizme açıldığı yıldan itibaren pandemi dönemine kadar ciddi turist akını vardı. Özellikle Norveç, İsveç, Finlandiya, kuzey ülkelerinden çok ciddi misafir ağırlıyorduk. Pandemi ile birlikte kesilmişti. Nihayet bu yıl yine eski o ivmeli zamanlarını kazanmaya başladı. Yani bu sene yılbaşından itibaren 80 binin üzerinde yerli ve yabancı ziyaretçi ziyaret etti. Bu az bir rakam değil. Oldukça ciddi bir rakam. Bu yıl sistemden oldukça memnunuz. Köyümüz yeniden canlandı. Şimdi çok daha iyi gidiyor. Sonbahar döneminde kültürel tarafı yüksek turistler gelmeye başladı. En fazla Almanlar ve Polonyalı turistler geliyor. İlk kez Baltık ülkelerinden Litvanya gelmeye başladı. Yine Rusya ve diğer ülkeler diyebiliriz” diye konuştu. “Sarıhacılar bu özelliğini hiçbir zaman kaybetmeyecek" Kavasoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Kültür ve Turizm Bakanlığımız burada “Koruma Amaçlı İmar Planı” çalışmaları yürüttü. Aşağı yukarı sonuna gelindi. Bu çalışmalar ile birlikte Sarıhacılar bu özelliğini hiçbir zaman kaybetmeyecek. Burada Kültür ve Turizm Bakanlığına teşekkür ediyorum. Burası öyle enteresan bir köy ki, burada hiç beton yapı olmayan bir köydür. Halen eskisi gibi tam orijinal düğmeli evlerin bütün özelliklerini taşıyan binalardan oluşmuş bir yer. Bazı evler olduğu yerlere yıkılmış fakat yavaş yavaş restorasyonlar gerçekleştiriyor. Ben bir çok ülkede bulundum ve işler yaptım. Ama böyle orijinaline çok yakın yada orijinali korunmuş bir başka bölge varmadır bilmiyorum. Onun için burası çok özellikli bir köy. Sarıhacılar köyü tarihi ile kültürü ile doğal müze şeklinde.”
Camı kırarak baklavacıya girdi, devriye gezen ekibe yakalandı
18 Eylül 2024 Çarşamba - 11:11 Camı kırarak baklavacıya girdi, devriye gezen ekibe yakalandı Antalya’da hırsızlık amacıyla kaldırım taşı ile baklavacının camını kıran şahıs, o esnada bölgeden geçmekte olan devriye polis ekibi tarafından yakalandı. Hırsızlık şüphelisinin iş yerinin camını kırması, içeri girdikten bir müddet sonra ise polis ekiplerinin şahsı yakalaması güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı. Olay, dün sabah 07.30 sıralarında Antalya’nın Muratpaşa ilçesi Cumhuriyet Mahallesi 625 Sokak üzerinde bulunan bir iş yerinde meydana geldi. İsminin Ali K. (24) olduğu öğrenilen şahıs, sabah erken saatlerde sokak üzerinde bulunan baklavacının camını kaldırım taşı ile kırarak içeri girdi. Yoldan geçen ve olaya şahit olan vatandaşlar durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. O sırada bölgeden geçmekte olan Muratpaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü Devriye Ekipler Amirliğine bağlı bir ekip, olayı fark ederek işletme önüne geldi. Camın kırıldığını ve içeride bir şahsın bulunduğunu gören polis ekibi şahsı dışarı çıkması yönünde uyardı. O anlar güvenlik kamerasında Polis ekibini karşısında gören Ali K. kırarak girdiği camdan dışarı çıkarak polis ekibine teslim oldu. Yere diz çöken ve polis ekibi tarafından kelepçelenen Ali K. gözaltına alınarak polis merkezine götürüldü. İş yeri sahibinin ise şahıstan şikayetçi olduğu öğrenildi. Yaşanan olay, iş yerinin güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Görüntülerde; Ali K.’nin koşarak gelmesi ve elindeki kaldırım taşını iş yerinin camına atması, kırılan camdan içeriye girmesi, olayı gören vatandaşların iş yerinin kontrol etmeleri ve kısa süre sonra olay yerine gelen polis ekibinin şahsı gözaltına aldığı anlar yer aldı.
Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali Sinema Çalıştayı’nın konu odakları açıklandı
18 Eylül 2024 Çarşamba - 11:08 Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali Sinema Çalıştayı’nın konu odakları açıklandı 5-12 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, “Sinema Çalıştayı”nda sektörün tüm paydaşlarıyla sinemayı A’dan Z’ye masaya yatıracak. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, sinemanın güncel sorunlarının çözümüne katkıda bulunmak amacıyla meslek örgütleri, dernekler, sendikalar ve sinema akademisyenlerini bir araya getiriyor. Festival kapsamındaki “Sinema Çalıştayı”nda buluşacak katılımcılar, Türkiye’de sinemanın güncel sorunlarını farklı başlıklar altında ele alacak. Çalıştay, 9 oturumdan oluşacak Festival kapsamında 10 - 12 Ekim tarihlerinde gerçekleşecek Sinema Çalıştayı’nda; sinema filmlerinin yapım ve dağıtım sürecine ilişkin temel sorunlar toplam dokuz oturumda tartışılacak. Akademisyen ve meslek profesyonelleri ile dernek, vakıf, meslek birliği, sendika ve ilgili devlet kurumları temsilcilerinden oluşacak çalışma grupları, her biri üç saat sürecek oturumlarda ilgili başlıkları değerlendirerek sonuç bildirgelerine imza atacak. Oturumların yanı sıra iki de panelin gerçekleştirileceği çalıştaydaki konu başlıkları şunlar: "Telif hakları, kopyalama bedelleri, film ve dizi setlerindeki şartlar, devlet destekleri, yapım sorunlarının aşılması, akademik ve mesleki eğitim sorunları, film festivalleri, sinema salonları, sinemada seyir kültürü, belgesel sinemanın üretim ve gösterim sürecindeki temel sorunlar, film dağıtımındaki sıkıntılar, sınıflandırma ve yaş kararları, sinemada kültürel miras ve arşivcilik." Sektörle akademi arasındaki ilişkinin güçlenmesi hedefleniyor 10 Ekim saat 13.00’teki açılış resepsiyonu ile başlayıp 12 Ekim’de sonuç bildirgelerinin okunmasıyla sona erecek olan çalıştayın sonuç bildirgeleri, dijital ve matbu kopya halinde ilgili kurumlarla paylaşılacak. Çalıştay bu yolla, Türkiye’de sinemanın kurumsallaşmasına, sektördeki sorunların çözümünde ve sektörle akademi arasındaki ilişkilerin güçlenmesinde yardımcı olmayı hedefliyor. Çalıştayın Düzenleme Kurulu başkanlığını ve yürütücülüğünü İstanbul Kültür Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölüm Başkanı Doç. Dr. Perihan Taş Öz ve TÜRSAV Genel Sekreteri, SE-YAP haysiyet kurulu üyesi, Sine-bir yönetim kurulu üyesi, senarist ve yönetmen Aydın Sayman üstleniyor.