KÜLTÜR SANAT - 10 Eylül 2024 Salı 13:49

Türkiye’de ilk kez rastlanan arkeolojik bulgu, Andriake Limanı’nın idare merkezinde kullanılmış olabilir

A
A
A
Türkiye’de ilk kez rastlanan arkeolojik bulgu, Andriake Limanı’nın idare merkezinde kullanılmış olabilir

Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Nevzat Çevik, Antalya’nın Demre ilçesindeki Andriake liman yerleşiminde yapılan kazılarda bulunan, "Millefiori" tekniğiyle yapılmış duvar dekorasyon levhalarına rastlanan binanın önemli konumdaki bir yapı olduğunu aktardı. Çevik, “Bu bulgu, Andriake Limanı’nda gümrük bölgesi dediğimiz alanda 42 numaralı yapıda ortaya çıktı, bu önemli konumdaki bir yapı. Bu kadar önemli duvar tezyinatının olduğu bir yerde de bu binanın bence limanın idare merkezi gibi bir yer olması lazım” dedi.


Likya Birliği’nin Metropolisi olan Myra ve liman mahallesi Andriake’de kazı çalışmaları 2009’dan bu yana devam ediyor. Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Myra ve Andriake Kazıları Kazı Başkanı Nevzat Çevik, Andriake liman yerleşiminde yapılan kazılarda bulunan, farklı renklerdeki cam çubuklardan kesilmiş çiçek motiflerinin birleştirilmesi ve desen oluşturulması olarak bilinen "Millefiori" tekniğiyle yapılmış dekorasyon levhaları hakkında bilgi verdi.



“Arkeoloji pahalı bir iştir, değilse bu çalışmalar yürümez”


Kültür ve Turizm Bakanlığının başlattığı “Geleceğe Miras” projesi kapsamında kazı çalışmalarının sürdüğünü ifade eden Nevzat Çevik, bakanlığın Türk arkeolojisi için büyük bir finans kaynağı temin ettiğini ve bu sayede kazı çalışmalarının daha verimli düzeye çıktığını açıkladı.


Çevik, şöyle devam etti:


“Geleceğe mirasın önemli izlerini de her kazıda bu keşiflerle beraber ortaya çıkarıyoruz. Miras başka bir kelime ben kutsal koruma adına emanet demeyi tercih ediyorum, bu sebeple Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bu organizasyon için bu kaynakları temin ettiği için de müteşekkiriz. Arkeoloji böceği özellikle koruma pahalı bir iştir, değilse bu çalışmalar yürümez.”



“İlk çıktığında şaşırdık”


Myra ve Andriake kazılarını Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Akdeniz Üniversitesi adına yaptıklarını dile getiren Nevzat Çevik, her yıl önemli bulgulara rastlandığına işaret ederek, bu senenin sürprizinin ise "Millefiori" olduğunu aktardı.


Çevik, “Millefiori olarak adlandırdığımız bin çiçek anlamına gelen bir cam tekniği, bundan üretilen cam plakalar duvar kaplama tekniğidir. Ama bundan Anadolu’da şimdiye kadar ilk defa keşfediliyor ve zengin formlarda ve sayıda çıkıyor. Önemli olan düz plaka şeklinde çıkmış olması, yoksa Millefiori’den üretilmiş bazı kap örnekleri vardı ama burada karşımıza duvar kaplaması olarak çıktı. Böyle bir şey beklemiyorduk ama kazılar devam ettikçe bundan yüzlerce ortaya çıktı. Bu bulgu; arkeoloji için kıymetli bir yeni bilgi olarak, sanat tarihine ve arkeoloji tarihine yazılmış oldu. Bu senenin sürprizinin gerçekten sansasyonel bir şey olduğunu düşünüyorum, hatta yılın bulgularından birisi olarak sayılabilir” şeklinde konuştu.



“Çok pahalı lüks bir teknik”


Millefiori’nin limandaki gümrük bölgesinde yapılan kazı çalışmalarında ortaya çıktığını belirten Nevzat Çevik, bulunduğu yerin, tekniğin pahalı niteliği nedeniyle limanın idare merkezi olabileceğini tahmin ettiğini söyledi. Çevik, şöyle devam etti:


“Bu teknikte çubuklar çekiliyor ve bu stickler yan yana dizilerek bir kalıba konup kaynaştırılmıştır ve 10 cm ebatlarında plakalar halinde ve çerçeveleriyle birlikte duvara yerleştiriliyor. Bir tablo gibi çerçeveli olarak yerleştiriliyor ve köşelerine de diskler yerleştirerek duvar dekorasyonu kuruluyor. Bu bulgu, Andriake Limanı’nda gümrük bölgesi dediğimiz alanda 42 numaralı yapıda ortaya çıktı, bu önemli konumdaki bir yapı. Bu kadar önemli duvar tezyinatının olduğu bir yerde de bu binanın bence limanın idare merkezi olması lazım. Çünkü bu çok pahalı bir teknik, onun için binasının da önemli bir bina olması gerekiyor. Herhangi binada bu tür kaplamaları görmüyoruz.“



Kuş, deve ve aziz figürlerine de rastlandı


Çeşitli renklerde taş ve mermer malzemelerin kesilip duvarlara ve zeminlere döşenerek bir desen oluşturulduğu "Opus Sectile" tekniğiyle yapılmış kuş, deve ve aziz figürleri de görüldüğünü belirten Çevik, muhteşem bir dekorasyonla karşı karşıya olduklarını ve bu teknikte aziz figürlerine de Türkiye’de ilk kez rastlandığını vurguladı.


Çevik, “Şimdi rengarenk ve yepyeni bir bulgumuz var. Bu unsuru da arkeoloji bilgilerine kattığımız için bu sene çok heyecanlı ve memnun bir yıl geçirdik. Ofisimizde binlerce kırık parça var, on arkadaşımız daha fazla plakayı tümlemek için sürekli parça arıyor. Şu an en az 20 30 tane plakayı tümlemiş olmak bize keyif veriyor, büyük ihtimalle daha fazla da tümlenecek. Parçaları buldukça plakalar tümleniyor. Ve her birisi de farklı desenlerde ayrı eser niteliğinde çıkıyor” dedi.



Likya Uygarlıkları Müzesi’nde sergilenecek


Rengarenk bir duvar kaplaması ile karşı karşıya olduklarını kaydeden Çevik, bulguların kazı alanın 20 metre uzağındaki Likya Uygarlıkları Müzesi’nde sergileneceğini dile getirdi. Çevik, konuşmasını şu şekilde tamamladı:


"Millefiori"leri kazı çalışmalarının 15’inci yılında ülkemiz arkeolojisine bir armağan olarak kabul ediyorum.”



Türkiye’de ilk kez rastlanan arkeolojik bulgu, Andriake Limanı’nın idare merkezinde kullanılmış olabilir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Didim Belediyesi’nin çürümeye terk ettiği 780 milyonluk amfi tiyatro ile ilgili bilirkişi raporu tamamlandı Aydın’ın Didim ilçesinde 2 yıldır halkın en önemli sosyal etkinlik merkezi olan ve bugünün rakamları ile yaklaşık 780 milyon liraya mal olmasına rağmen Nisan ayında göreve başlayan Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay tarafından çürümeye terkedilen Amfi Tiyatro’da yapılan bilirkişi incelemesinin raporu tamamlandı. Raporda, binadaki bazı sıkıntıların yüklenici firmanın hatasından değil hava durumu ve yapının konumundan kaynaklandığı belirtildi. 1967 yılına kadar Yenihisar köyü olarak kimliğini sürdüren ve 1968 yılında belediye olan Didim’de 2014-2024 yılları arasında 2 dönem Belediye Başkanlığı yapan Deniz Atabay, ilçeye önemli yatırımlar yaptı. Didim’in en büyük yatırımlarından biri olan ve 2022 yılında dönemin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere CHP’li yöneticilerin de katıldığı törenle yaklaşık 780 milyonluk yatırımın açılışı gerçekleştirildi. Yaklaşık 2 yıl boyunca Didim’e renk katan, ulusal ve uluslararası pek çok etkinliğe ev sahipliği yapan 5 bin kişilik amfi tiyatro, Nisan ayında göreve başlayan CHP’li Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay tarafından önce ihalesi yapılıp ihale tamamlandıktan sonra “temelinde eksen kayması’ var iddiasıyla kapatılarak çürümeye terk edildi. Didim’in en önemli kültür merkezi konumundaki amfi tiyatroyu kapatırken selefi Deniz Atabay ve projenin yapını üstlenen firmaya da zan altında bırakacak ifadeler kullanan mevcut başkan Hatice Gençay’ın iddiaları sert tepki görmüştü. Başkanlık görevini devrettiği halefi Hatice Gençay’ın iddialarına Deniz Atabay, "Burası Ege Üniversitesi’nde görevli alanında uzman kişilerce gerekli araştırma ve testler yapıldıktan sonra inşa edildi. Kesinlikle kayma falan yok. Maalesef Didim Belediyesi’nde eksen kayması var” diye cevap verip kapatma işleminin neden ihaleden sonra yapıldığının sorgulanması gerektiğini belirtmişti. Didim 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından, fen, makine, elektrik ve inşaat mühendislerinden oluşturulan bilirkişi heyeti çalışmalarını tamamlayıp yaklaşık 30 sayfadan oluşan rapor yayınladı. “İşin aslının farklı olduğu bilirkişi raporundan anlaşılabilir” Didim’in en önemli yatırımlarından biri olan ve bugün çürümeye terkedilen amfi tiyatronun eksen kaymasından dolayı değil yapılan bir ihale sonucu elde edilemeyen ranttan dolayı kapatıldığını ileri süren projenin yapımını üstlenen firmanın sahibi Cebrail Tunç, “Belediye Başkanı Hatice Gençay’ın damadı Cem Armutlu’nun istediği firma ihaleyi alamayınca bu iddiaları ortaya attılar. Bilirkişi raporu incelenirse burada eksen kaymasından ziyade ulaşılamayan bir rant olduğu çok net bir şekilde ortaya çıkacaktır” dedi. “Hukuk mücadelesi başlattık” 2 yıl önce açılan ve Hatice Gençay Belediye Başkanı seçildikten sonra, böyle bir yafta ile amfi tiyatronun kapatılmasının nedeninin gayet açık olduğunu belirten Cebrail Tunç, “Madem burada eksen kayması vardı. Hatice Gençay burayı niçin ihaleye çıkardı. Herkes biliyor. Belediye Başkanı Hatice Gençay’ın damadının istediği firma ihaleyi alamayınca böyle bir yafta ile amfi tiyatroyu mühürlediler. Şimdi bilirkişi raporları ortaya çıktı. Ve iddiaları asılsız çıktığı gibi bizim bir kusurumuz olmadığı da tespit edildi. Çıkan raporlarla birlikte biz de mahkemeye başvurduk. Didim Belediyesi’ndeki bu kirli işleyişi dosyalar halinde CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e ilettik. Öte yandan hukuk mücadelemiz devam ediyor. Didim Belediyesi’nde dönen dolapları yakında tüm Türkiye görecek” dedi.
Gaziantep İşitme cihazı 7 yaşındaki Ecrin’i başarıya ulaştırdı Gaziantep’te yaşayan doğuştan işitme engelli 7 yaşındaki Ecrin Oygur, işitme cihazı sayesinde derslerinde başarı elde ederek okulda derece yaptı. Gaziantep’te yaşayan doğuştan işitme engelli 7 yaşındaki Ecrin Oygur, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu’nun temin ettiği işitme cihazı sayesinde büyük bir başarı göstererek okulunda derece yaptı. Şahinbey Latife Özmimar İlkokulu’nda öğrenim gören Ecrin, öğretmenlerinin ve arkadaşlarının desteğiyle hem eğitim hem de sosyal anlamda dikkat çeken bir gelişim kaydetti. “Okula olan ilgisi ve isteği gözle görülür şekilde arttı” Ecrin’in sınıf öğretmeni Güler Ayyıldız, “Kulaklık takmadan önce Ecrin hırçın bir çocuktu. İşitme cihazı taktıktan sonra özgüveni arttı, iletişim becerileri gelişti. Okula olan ilgisi ve isteği gözle görülür şekilde arttı. Ecrin başlangıçta çekingen bir çocuktu, ancak zamanla kendini ifade etmeye ve arkadaşlarıyla daha fazla iletişim kurmaya başladı. Şu an derslerde konuşmaması için bile uyardığım oluyor, bu da onun gelişiminin bir göstergesi” dedi. “Hem ailesi hem de sınıf arkadaşları sayesinde kendini geliştirdi” Ayyıldız, Ecrin’in başarısında aile ve arkadaşlarının da büyük katkısı olduğunun altını çizerek, “Ecrin okula ilk başladığında çok sessizdi. Hem ailesi hem de sınıf arkadaşları sayesinde kendini geliştirdi. Diğer çocuklar onu hiçbir zaman dışlamadı, aksine çok sevdiler. Ecrin, özel ihtiyaçlarına rağmen sınıfın en başarılı öğrencisi. Bana her zaman ‘Öğretmenim, ben birinci olmak istiyorum’ derdi ve bu hedefi doğrultusunda çok çalıştı. Onunla gurur duyuyorum” şeklinde konuştu. “Öğretmen ve eğitimci olarak dezavantajlı çocuklarımıza öncelik vermemiz gerekiyor” Öğretmen olarak dezavantajlı öğrencilere özel bir ilgi ve destek göstermenin önemine vurgu yapan Güler Ayyıldız, “Öğretmen ve eğitimci olarak dezavantajlı çocuklarımıza öncelik vermemiz gerekiyor. Her öğrencimize aynı özveriyle yaklaşıyoruz. Fakat özel ihtiyaçlı öğrencilere ayrı bir destek verilmeli. Ben Ecrin’i gözümün önünden ayırmıyorum. Diğer arkadaşları gibi olsun kendini dezavantajnı hissetmesin diye elimden gelen her şeyi yaptım. Sınıf arkadaşlarıyla Ecrin gelmeden önce konuştum. Durumunu anlattım. Sınıf arkadaşları çok akıllı öğrenciler. Ecrin’i hiç dışlamadılar. Hatta çok seviyorlar. Ecrin ve diğer öğrencilerimle aramada bağ var. Özellikle Ecrin bana sık sık sarılır” diye konuştu.
Gaziantep İşitme cihazı 7 yaşındaki Ecrin’i başarıya ulaştırdı Gaziantep’te yaşayan doğuştan işitme engelli 7 yaşındaki Ecrin Oygur, işitme cihazı sayesinde derslerinde başarı elde ederek okulda derece yaptı. Gaziantep’te yaşayan doğuştan işitme engelli 7 yaşındaki Ecrin Oygur, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu’nun temin ettiği işitme cihazı sayesinde büyük bir başarı göstererek okulunda derece yaptı. Şahinbey Latife Özmimar İlkokulu’nda öğrenim gören Ecrin, öğretmenlerinin ve arkadaşlarının desteğiyle hem eğitim hem de sosyal anlamda dikkat çeken bir gelişim kaydetti. “Okula olan ilgisi ve isteği gözle görülür şekilde arttı” Ecrin’in sınıf öğretmeni Güler Ayyıldız, “Kulaklık takmadan önce Ecrin hırçın bir çocuktu. İşitme cihazı taktıktan sonra özgüveni arttı, iletişim becerileri gelişti. Okula olan ilgisi ve isteği gözle görülür şekilde arttı. Ecrin başlangıçta çekingen bir çocuktu, ancak zamanla kendini ifade etmeye ve arkadaşlarıyla daha fazla iletişim kurmaya başladı. Şu an derslerde konuşmaması için bile uyardığım oluyor, bu da onun gelişiminin bir göstergesi” dedi. “Hem ailesi hem de sınıf arkadaşları sayesinde kendini geliştirdi” Ayyıldız, Ecrin’in başarısında aile ve arkadaşlarının da büyük katkısı olduğunun altını çizerek, “Ecrin okula ilk başladığında çok sessizdi. Hem ailesi hem de sınıf arkadaşları sayesinde kendini geliştirdi. Diğer çocuklar onu hiçbir zaman dışlamadı, aksine çok sevdiler. Ecrin, özel ihtiyaçlarına rağmen sınıfın en başarılı öğrencisi. Bana her zaman ‘Öğretmenim, ben birinci olmak istiyorum’ derdi ve bu hedefi doğrultusunda çok çalıştı. Onunla gurur duyuyorum” şeklinde konuştu. “Öğretmen ve eğitimci olarak dezavantajlı çocuklarımıza öncelik vermemiz gerekiyor” Öğretmen olarak dezavantajlı öğrencilere özel bir ilgi ve destek göstermenin önemine vurgu yapan Güler Ayyıldız, “Öğretmen ve eğitimci olarak dezavantajlı çocuklarımıza öncelik vermemiz gerekiyor. Her öğrencimize aynı özveriyle yaklaşıyoruz. Fakat özel ihtiyaçlı öğrencilere ayrı bir destek verilmeli. Ben Ecrin’i gözümün önünden ayırmıyorum. Diğer arkadaşları gibi olsun kendini dezavantajnı hissetmesin diye elimden gelen her şeyi yaptım. Sınıf arkadaşlarıyla Ecrin gelmeden önce konuştum. Durumunu anlattım. Sınıf arkadaşları çok akıllı öğrenciler. Ecrin’i hiç dışlamadılar. Hatta çok seviyorlar. Ecrin ve diğer öğrencilerimle aramada bağ var. Özellikle Ecrin bana sık sık sarılır” diye konuştu.