SAĞLIK - 27 Kasım 2025 Perşembe 12:12

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu: "Nasıl ki savunma sanayinde yerlilik oranımızı zirveye taşıdıysak, sağlık endüstrisinde de aynı başarı hikayesini yazacağız"

A
A
A
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu: "Nasıl ki savunma sanayinde yerlilik oranımızı zirveye taşıdıysak, sağlık endüstrisinde de aynı başarı hikayesini yazacağız"

Antalya’da başlayan HIMSS Eurasia Sağlık Bilişimi ve Teknolojileri Eğitimi, Konferans ve Fuarı’nda Türkiye’nin sağlıkta dijital dönüşüm ve yapay zekâ uygulamalarında ulaştığı seviyeye ilişkin değerlendirmeler öne çıktı. Açılışta konuşan Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, "Dijital sağlık alanında dünya çapında marka ülke haline geldik" sözleriyle Türkiye’nin EMRAM Seviye 7 hastanelerden yerli yapay zekâ sistemlerine uzanan yeni bir döneme geçtiğini vurguladı. Memişoğlu, "Sağlıkta tam bağımsızlık, en az savunma sanayindeki bağımsızlık kadar kritiktir, stratejiktir. Nasıl ki savunma sanayinde yerlilik oranımızı zirveye taşıdıysak, sağlık endüstrisinde de aynı başarı hikayesini yazacağız" ifadelerini aktardı.


Türkiye’nin dijital sağlık altyapısındaki dönüşümü ve yapay zekâ tabanlı klinik uygulamaları, Antalya’da düzenlenen HIMSS Eurasia Sağlık Bilişimi ve Teknolojileri Eğitimi, Konferans ve Fuarı’nda geniş bir çerçevede ele alındı. 27-29 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilen etkinlik, 17 ülkeden bin ziyaretçiyi bir araya getirirken, açılış törenine katılan Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu Türkiye’nin dijitalleşme yol haritasına ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulundu.


"Sağlık sistemimizi klasik yöntemlerle idare etmek ülkemizin potansiyelini kısıtlamak olacaktır "


Bakan Memişoğlu, Türkiye’nin sağlık altyapısında son 25 yılda gerçekleşen dönüşümün temelinde dijitalleşme ve teknoloji kullanımının bulunduğunu belirterek, "Sağlık hizmeti sunumunda devreye aldığımız teknoloji, altyapı, yazılım ve uygulamalar Türkiye’de dijital dönüşümün öncüsü oldu. Dijital sağlık alanında dünya çapında marka ülke haline geldik. ‘Sağlıklı Türkiye Yüzyılı’ vizyonu, dijitalleşmenin ötesine geçmiş; elimizdeki veriyi bilgiye, bilgiyi değere ve üretime dönüştüren yeni bir aşamaya evrilmiştir" ifadelerini kullandı.


Küresel sağlık taleplerinin hızla değiştiğini, artan nüfus, hastalık profilleri ve krizlerin sağlık sistemlerini yeniden şekillendirdiğini belirten Memişoğlu, yeni dönemde klasik yönetim modellerinin yeterli olmadığını söyledi. Bakan, "Endüstri 4.0 dediğimiz, nesnelerin internetini, büyük veriyi ve yapay zekâyı konuştuğumuz bu çağda sağlık sistemimizi klasik yöntemlerle idare etmek ülkemizin potansiyelini kısıtlamak olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.


"Dünyanın en saygın sağlık merkezleri arasındayız"


Konuşmasında Türkiye’nin dijital hastane derecelendirmesindeki konumuna da geniş yer veren Bakan Memişoğlu, EMRAM Seviye 7 düzeyindeki hastanelerin hasta güvenliği ve klinik kalite açısından küresel standartları temsil ettiğini belirtti. Memişoğlu, "2025 yılı itibarıyla, dijital hastane derecelendirmesinde "Tam Olgunluk" anlamına gelen, yani teknolojinin hasta güvenliği için en üst düzeyde kullanıldığı EMRAM Seviye 7 sertifikasına sahip hastane sayımızı 9’a yükselttik. Bu hastanelerimiz sadece Türkiye’nin değil, dünyanın en saygın sağlık merkezleri arasındadır. Ayrıca Seviye 6 kategorisinde yüzlerce hastanemizle, sağlıkta dijital standartları Anadolu’nun en ücra köşesine kadar yaygınlaştırdık. Dijitalleşme sürecimiz sadece hastane duvarları arasında değildir. Biz, veriyi yöneten değil, veriden değer üreten bir ülke konumundayız" şeklinde konuştu.


"Sağlık bilgisini mekânın ve zamanın sınırlarından kurtardık"


Türkiye’nin kişisel sağlık kayıt sistemi e-Nabız’ın dijital dönüşümün en güçlü ayaklarından biri olduğunu söyleyen Memişoğlu, 15-20 yıl önce hastanelerde dosya ve film taşınan dönemleri hatırlatarak, "e-Nabız sistemiyle bu devri kapattık. Artık elimizdeki bu telefonla bile hastamızın en güncel röntgenini, tomografisini anında görüyoruz. Bizim geldiğimiz noktada; Sağlık bilgisini, mekânın ve zamanın sınırlarından kurtardık. Artık Tüm verilerinizle, tüm sistemlerimizle sağlık, sizinle birlikte hareket ediyor, sizinle geliyor! Bu, koruyucu hekimlikten teşhise kadar vatandaşlarımıza sağladığımız en büyük kolaylık ve en güçlü güvencedir" sözleriyle dijital veri yönetiminde gelinen noktayı özetledi.


Üç yapay zekâ projesi: ARİS, METRA, RADİS


Memişoğlu, TÜSEB ve ASELSAN iş birliğiyle geliştirilen üç yerli yapay zekâ çözümünün sahada kullanılmaya başlandığını açıklayarak, şöyle devam etti: "Birincisi: ARİS - Yapay Zekâ Destekli Mobil Röntgen Sistemi. Düşünün ki; yoğun bakımda veya acil serviste bir hastamız var. Saniyelerin önemli olduğu bir an. Çekilen akciğer grafisini, cihaz üzerindeki yerli yapay zekâ anında analiz ediyor. Pnömotoraks mı var? Akciğerde sıvı mı toplanmış? Entübasyon tüpü doğru yerde mi? ARİS, saniyeler içinde hekime "Buraya dikkat et" diyor. Bu sistem, yüz binlerce görüntüyle eğitildi. Türkiye, bu teknolojiyi artık kendi mühendisleriyle üretiyor. İkincisi: METRA - Ulusal Mamografi Taramasında Yerli Yapay Zekâ. Her yıl KETEM’lerimizde 1,2 milyon kadınımıza meme kanseri taraması yapıyoruz. Bu devasa bir veri ve büyük bir sorumluluk. Geliştirdiğimiz METRA sistemi, radyologlarımıza "ikinci bir göz" oluyor. Gözden kaçabilecek en küçük lezyonu, milimetrik riskleri işaretliyor. Günde 4 bin, gerekirse 15 bi mamografiyi analiz edebilen bu sistemle, kanseri çok daha erken evrede yakalıyoruz. Hata payını minimize ediyoruz. Üçüncüsü: RADİS - Akılcı Görüntüleme Karar Destek Sistemi. Hastanın şikâyetine ve klinik tablosuna göre "En doğru tetkik hangisidir?" sorusuna, bilimsel kılavuzlar ve yapay zekâ desteğiyle yanıt veriyoruz. Bu anlattıklarım birer hayal değil, bugün sahadaki gerçeklerimizdir."


"Sağlıkta tam bağımsızlık, savunma sanayii kadar kritik"


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türk tıp dünyasına yönelik mesajını da aktaran Memişoğlu, sağlık alanındaki vizyonun sürdürüleceğini söyledi.


Bakan Memişoğlu, Türkiye’nin inovasyon ve yerli üretim hedefinin altını çizerek, "Sağlıkta tam bağımsızlık, en az savunma sanayindeki bağımsızlık kadar kritiktir, stratejiktir. Nasıl ki savunma sanayinde yerlilik oranımızı zirveye taşıdıysak, sağlık endüstrisinde de aynı başarı hikayesini yazacağız" ifadesini kullandı.


Konuşmanın sonunda bilim insanlarına, sağlık çalışanlarına ve girişimcilere çağrı yapan Memişoğlu, "‘Yeni bir şey söyleyeceğim, yeni bir şey üreteceğim’ diyen kim varsa biz onun yanındayız" sözleriyle Türkiye’nin fikirden ürüne uzanan tüm inovasyon süreçlerini desteklediklerini belirtti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Erzurum Kent Konseyi: ’TEKNOFEST, Erzurum’a büyük bir enerji ve motivasyon kazandıracaktır’ Erzurum Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Tanfer, MHP Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Kamil Aydın’ın 2027 TEKNOFEST’in Erzurum’da yapılması önerisini desteklediklerini açıkladı. Başkan Tanfer,’’TEKNOFEST’in Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı kadim şehir Erzurum’da yapılmasından büyük gurur duyacağız. TEKNOFEST Festivali, Erzurum’a büyük bir enerji ve motivasyon kazandıracaktır’’ dedi. Erzurum’un tarihsel, bilimsel ve teknoloji alanındaki güçlü altyapısına vurgu yapan Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Tanfer, TEKNOFEST’in 2027 yılında Erzurum’da yapılması konusunda destek verdiklerini ifade ederek : ’’Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının, 23 Temmuz 1919’da emperyalist güçlerin Osmanlı topraklarını paylaşmaya çalıştığı dönemde, Cumhuriyet’e geçişteki önemli adımların atılmasının ardından Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı ve önemli kararların alındığı, düşman işgalindeki vatan toprağını kurtarmak için özgürlüğe giden zorlu süreci Erzurum’dan yürüten Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve dava arkadaşları, Erzurum Kongresi’nde ülkenin bağımsızlığa giden yolunu açmış, Erzurum Kent Konseyi olarak, TEKNOFEST’in 30 Eylül-4 Ekim 2026 tarihlerinde güzide şehrimiz Şanlıurfa’da programa alınması ile Erzurum’un da 2027 yılı programına alınmasından büyük bir onur ve gurur duyacağımızı ifade etmek istiyoruz. TEKNOFEST, Erzurum’a büyük bir enerji ve motivasyon kazandıracaktır" diye konuştu. "Erzurum TEKNOFEST’i çok istiyor" Festivalin her açıdan şehrin gelişimine katkı sağlayacağını, Erzurum’a büyük bir enerji ve motivasyon kazandıracağını ifade eden Tanfer, "Erzurum astronominin ve gökyüzü gözlemlerinin merkezi olarak biliniyor. Türkiye’nin en büyük gökyüzü gözlem etkinliği olan TÜBİTAK Gökyüzü Gözlem Etkinliği 28-31 Ağustos 2025 tarihleri arasında Erzurum Konaklı Kayak Merkezi’nde gerçekleştirilmesinin gururunu yaşadık. Türkiye’nin en büyük teleskopunun Erzurum’da bulunması, Atatürk Üniversitesi ve Erzurum Teknik Üniversitesi’nde Astronomi, Uzay Bilimleri, Havacılık, Mühendislik ve Fen Bilimleriyle ilgili bölümlerinin varlığı, gökyüzünü ilk okuyanların şehri olan Erzurum’un geleceğin teknolojilerini kucaklayacak olan TEKNOFEST’e ev sahipliği yapacak olması bizleri son derece gururlandırır. Türkiye Yüzyıl’ının en kilit aktörü olarak gördüğümüz TEKNOFEST kuşağında, gençlerimiz duruşlarıyla, cesaretleriyle, özgüvenleriyle, Milli teknoloji hamlemizin genç akıncıları, milletimizin gurur kaynağı olmayı sürdürüyor. TEKNOFEST’in Erzurum’da yapılması bölgenin ekonomik, sosyal ve turizm potansiyeline önemli katkı sağlaması ile birlikte TEKNOFEST Festivali Erzurum’a büyük bir enerji ve motivasyon kazandıracaktır" şeklinde konuştu. "Müjdeli haberi bekliyoruz" TEKNOFEST’in Erzurum’da yapılmasından büyük gurur duyacaklarını vurgulayan Erzurum Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Tanfer, daha sonra sözlerine şöyle devam etti, "Kent Konseyi Yürütme Kurulu olarak, bu konuda her zaman Erzurum’a ayrı bir sevgisi olan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın destekleri ile Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mehmet Fatih Kacır’dan, TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Sayın Selçuk Bayraktar’dan TEKNOFEST Festivali’nin 2027 yılı programına Erzurum’un dahil edilerek kararlaştırılması müjdesini büyük bir heyecanla beklediğimizi ifade etmek istiyoruz. Erzurum Kent Konseyi olarak, TEKNOFEST coşkusunu, bu heyecanın, bu birlik ruhunun yeni rotasının Dadaşlar Diyarı Erzurum’da olmasını temenni ediyoruz.’’
Kastamonu Kastamonu beyaza büründü: Kent merkezinde ortaya kartpostallık görüntüler çıktı Kastamonu’da gece saatlerinden itibaren devam eden kar yağışı kent merkezini beyaza bürüdü. Kar kalınlığının 10 santimetreyi geçtiği il merkezinde ortaya kartpostallık görüntüler çıktı. Kastamonu’da hafta sonu başlayan kar yağışı etkisini sürdürüyor. Yağan kar il merkezini de beyaza bürüdü. Kar kalınlığı 10 santimetrenin üzerine çıkarken sokaklar, tarihi binalar ve meydanlar karla kaplandı. Beyaza bürünen Kastamonu Kalesi ve Kastamonu Saat Kulesi ortaya kartpostallık görüntüler çıkardı. Beyaz gelinliğini giyen Kastamonu havadan görüntülendi. "İl merkezine fazla yağmazdı, şu an bizi şaşırttı" Kent sakinlerinden Ömer Faruk Sönmez, il merkezine bu kadar çok kar yağacağını beklemediklerini ifade ederek, "Karı bekliyorduk, bizim memleketimiz kış memleketi. Kastamonu il merkezine fazla yağmazdı, şu an bizi şaşırttı. Yılbaşından sora bekliyorduk. İlçelerde daha fazla kar var. Karın yağması güzel, hem barajları doldurur hem mikrobu kırar. Arabamın üzerine ölçtüm, 11 santim kar vardı. Gençlerin, çocukların hoşuna gidiyor, şoförlerin işine gelmiyor. Sevinen de var, üzülen de var. Ama Nisan’a kadar yağması lazım" dedi. Ayhan Yıldız ise, "Kar yağışından çok memnun oldum. Allah’ımıza binlerce kez şükürler olsun, bu kara çok ihtiyacımız vardı. Barajlarımız da inşallah dolar, mikroplar kırılır" diye konuştu.