SAĞLIK - 24 Eylül 2024 Salı 13:52

Antalya’da 17 ton bozuk tavuk ele geçirildi

A
A
A
Antalya’da 17 ton bozuk tavuk ele geçirildi

Tarım ve Orman Bakanlığı ekiplerinin Antalya’daki gıda denetimlerinde halk sağlığını tehdit eden ürünler ele geçirildi.


Tarım ve Orman Bakanlığı ekiplerinin Antalya’da gerçekleştirdiği denetimlerde, son tüketim tarihi / tavsiye edilen tüketim tarihi geçmesine rağmen makine ile yeni tarih kodlanan ve yabancı dilde etiket yapıştırılarak ihraç edilmeye hazır hale getirilen binlerce ithal çikolata, bisküvi ve meyve konservesi gibi gıda maddesi ele geçirildi.



Tüketim tarihi geçmiş 65 bin 662 adet ürün tespit edildi


Aksu ilçesi Çamköy Mahallesi’nde A.S. ve B.D. isimli kişilere kiralanan bir depoda, Antalya Tarım ve Orman İl Müdürlüğü gıda kontrol görevlilerince denetim ve kontroller yapıldı. Ekiplerin gerçekleştirdiği incelemelerde, söz konusu depoda son tüketim tarihi / tavsiye edilen tüketim tarihi geçmiş 65 bin 662 adet geneli ithal çikolata, bisküvi, enerji içeceği, dilimli ananas konservesi ve pembe zencefil turşusu gibi gıda ürünleri tespit edildi.


İncelemelerde, işletme içerisinde bulunan selülozik tiner ile silinen ürün ambalajlarındaki eski S.T.T./T.E.T.T. bilgilerinin Inkjet kodlama makinası ile değiştirildiği tespit edildi. Ayrıca, genelde 2023 olan S.T.T. ve T.E.T.T. bilgilerinin 2025 olarak yeniden kodlandığı, kodlama işlemleri tamamlanan bazı ürünlerin satışa hazır hale getirildiği, birçok ürünün S.T.T. ve T.E.T.T. bilgilerinin ise silinme aşamasında olduğu belirlendi. Dilimli ananas konservesi ve pembe zencefil turşusu adlı ithal ürünlerin etiketi üzerinde yapılan incelemede ise Tarım ve Orman Bakanlığı kayıtlarında alkolsüz içecek üretimi yapmak üzere faaliyet izni bulunan bir firma tarafından üretildiğine ilişkin bilgi tespit edildi.


Öte yandan, söz konusu firmanın gıda güvenliği bilgi sisteminde fermente salamura ürün üretimi ve meyve sebze işleme faaliyeti için kaydının olmadığı belirlenirken söz konusu ürünlerin üretim yeri ile ilgili bir bilgiye ulaşılamadı. Ekiplerin denetim yaptığı işletmede ayrıca, S.T.T./ T.E.T.T. bilgileri yeniden kodlanmış ve kolilenerek satışa hazır hale getirilmiş ürünlere Rusça etiketler yapıştırıldığı tespit edildi.



Para cezası yakalandı


Bu işlemin, etiketlerde yapılacak kodlama sonrası ürünlerin ihraç edilmesine yönelik yapıldığı değerlendirildi. Birçok ürüne kemirgenler tarafından zarar verildiği tespit edilen işletmede ele geçirilen gıda maddeleri muhafaza altına alındı. Ayrıca, tüketim için uygun olmayan gıdaları piyasaya arz eden sorumlular hakkında kamunun sağlığına dair suçlar kapsamında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunuldu Ayrıca, Bakanlıkça belirlenen hijyen esaslarına aykırı faaliyet göstermeleri nedeniyle sorumlular hakkında 5996 sayılı Kanunun 41. maddesinin (a) bendi kapsamında 29 bin 234 TL, Bakanlığa kayıt yaptırmadan faaliyet gösteren işletme hakkında aynı maddenin (c) bendi kapsamında 14 bin 595 TL ve son tüketim tarihi geçmiş ürünleri satan işletme hakkında yine aynı maddenin (d) bendi gereğince 14 bin 595 TL para cezası uygulandı.



17 ton bozuk tavuk ürünü


Öte yandan, Kepez ilçesi Altınova/Sinan Mahallesi’nde bir işletmeye ait depoda, il ve ilçe müdürlüğü gıda kontrol görevlilerince yapılan denetim ve kontrollerde de bakanlıktan onaysız olarak tavuk parçalama faaliyetinde bulunulduğu tespit edildi. Yapılan incelemede, hijyen şartlarını sağlamayan depo içerisinde 17 ton son tüketim tarihi geçmiş, kokuşmuş, bozulmuş, marka ve parti numarası olmayan tavuk, tavuk kıyması ve kemik parçaları tespit edildi. Mekanik kıyma makinesi, parçalama tezgahları ve kıyma tambur makinesi bulunan işletmede, depolanmış şekilde çok fazla miktarda tavuk kıyması da ele geçirildi. Buradan hareketle son tüketim tarihi geçmiş tavukların söz konusu işletmede kıyma haline getirilerek tekrar piyasaya sürüldüğü değerlendirilerek iş yerinde bulunan tüm ürünler imha edildi. Söz konusu işletmeye aynı şekilde 5996 sayılı kanun kapsamında idari yaptırımlar uygulandı.



Antalya’da 17 ton bozuk tavuk ele geçirildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tunceli Tunceli’de, 2024 yılının ahisi belli oldu Tunceli’de yılın ahisi, Ahilik Haftası kapsamında Tunceli’de yılın ahisi belli oldu. 2024 yılı Tunceli ahisi Düzgün Duman olurken, yılın kalfası Cem Biter ve yılın çırağı da Baran Kudat olarak belirlendi. Dereceye giren isimleri Tunceli Ticaret İl Müdürü Kayahan Topal, Tunceli Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Hıdır Belice ve Tunceli Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Vekili Ali Ateş iş yerlerinde ziyaret ederek tebrik etti. Heyet üyeleri Bakanlık tarafından hazırlanan onurluk ve plaketleri de seçilen isimlere takdim ederek sohbet etti. Konuya ilişkin açıklama yapan Tunceli Ticaret İl Müdürü Kayahan Topal, ’’Hıdır Belice Başkanım ve Hasan Hüseyin Coşkun Başkanımızın şahsında tüm esnaflarımızın bu önemli haftasını tebrik ediyorum. İki isimde şehrimizin gelişmesi ve kalkınması adına gayret gösteriyorlar. Ahinin eli, sofrası ve kapısı herkese açıktır. Yoksullara, düşkünlere ve misafirlere yemek yedirilen bir vakıf anlayışına sahiptir. Ahiler, oluşturdukları bu sistem ile adeta kimsesizlerin kimsesi olmuşlardır. Kapısı açık olanın, gönlü de açık olur düsturu, ahiliğin toplumsal yardımlaşma anlayışını en iyi özetleyen sözlerden biridir. Bu vesileyle 2024 yılında belirlenen isimlerimizi iş yerlerinde ziyaret edip çaylarını içerek hasbihal ettik. Bizlere eşlik eden Hıdır Belice Başkanımıza ve Ali Ateş Başkanımıza da bu vesileyle teşekkür ediyorum, yine mesleki yaşantılarındaki örnek çalışmalarından dolayı da bu yıl şehrimizde dereceye giren Düzgün Duman, Cem Biter ve Baran Kudat’ı da tebrik ediyor, haftamızın hayırlı olmasını temenni ediyorum’’ dedi.
Ankara “Uluslararası Mevlid-i Nebi Sempozyumu” Ankara’da başladı Uluslararası Mevlid-i Nebi Sempozyumu’na katılan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Kur’an, getirdiği hüküm, ilke ve değerlerle hem akılları hem de kalpleri inşa etmiştir. Şahsiyet sahibi bir Müslümanın nasıl olması gerektiğini bütün boyutlarıyla insanlığa öğretmiştir” dedi. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Mevlid-i Nebi Haftası” etkinlikleri kapsamında düzenlenen “Peygamberimiz ve Şahsiyet İnşası” temalı “Uluslararası Mevlid-i Nebi Sempozyumu”na katıldı. Diyanet İşleri Başkanlığı 15 Temmuz Milli İrade Şehit Ali Alıtkan Konferans Salonu’nda gerçekleşen açılış programında konuşan Erbaş, “Yüce dinimiz İslam’ın izzetini her şeyin üstünde tutan, din, iman, vatan, Kur’an ve mukaddesat uğrunda mücadele eden, i’la-i kelimetullah için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle, minnetle yad ediyorum” ifadesini kullandı. “Çağımızın en belirgin özelliği her alanda meydana gelen küreselleşmedir” Erbaş, değişim ve dönüşümün baş döndürücü boyutta seyrettiği bir hız ve hırs çağında yaşandığına dikkati çekerek, “Bu çağın en belirgin özelliği, hayatın her alanında meydana gelen büyük ve hızlı bir küreselleşmedir. Bu sürecin belirgin özelliği ise ülkelerin kendi sınırlarını aşarak birçok alanda sergiledikleri amansız bir yarış halidir. Kıyasıya sürdürülen bu yarış, ilk bakışta bilim, teknoloji ve ekonomi gibi alanlarda cereyan ediyor görüntüsü verse de bu mücadelenin lokomotifi olan asıl unsur daha başkadır” diye konuştu. “İnsanlık, gitgide derinleşen bir dünyevileşme girdabına düçar olmaktadır” Küreselleşmenin ana mecrasının kültürel küreselleşme olduğunu belirten Erbaş, şöyle konuştu: “Çok yönlü ve kapsamı oldukça geniş olan kültür, kanaatimce bilim ve teknolojiden sanata, dil ve edebiyattan gelenek, göreneklere ve dine kadar her alanda yaşanan küreselleşmenin temelini teşkil etmektedir. Böyle bir süreçte öncelikle insani değerler, ahlaki erdemler, insanı insan yapan manevi özellikler, maalesef alabildiğine örselenmektedir. İnsanlık, egemen kültürlerin baskısı ve dönüştürücü etkisiyle gitgide derinleşen bir dünyevileşme girdabına düçar olmaktadır. Nitekim dünyevileşmenin körüklediği çıkar çatışmalarından dolayı merhameti unutan insanlık, vicdanını kaybetme noktasına gelmiştir. İnsanlığı çepeçevre kuşatan pragmatizm sebebiyle aklın ve idrakin alamayacağı güç gösterileri, şiddet olayları dünyayı zindana çevirmektedir. Küresel ölçekte yaşanan kaotik süreçte insanlığın içine düştüğü bunalımlar, maruz kaldığı tehlikeler ve toplumların geleceğini tehdit eden sorunlar, maalesef günden güne artmaktadır.” “Filistin, Kudüs şimdilerde çağın en trajedik olaylarına sahne olmaktadır” Erbaş, bugün yeryüzünün kitlesel bir şiddet sarmalıyla çevrilmiş durumda olduğunu dile getirerek, “Asırlarca esenlik yurdu olmuş coğrafyalar, kan ve gözyaşı gölüne dönüşmüş vaziyettedir. Bilhassa yaklaşık bir asırdır sistemli bir işgal altında varoluş mücadelesi veren selam yurdu Filistin, Kudüs şimdilerde çağın en trajedik olaylarına sahne olmaktadır. Filistin toprakları şimdi garip, kutsal emanet olan Kudüs garip, yerle bir edilen Gazze garip, soykırıma uğrayan Filistin halkı gariptir. O bereketli topraklarda şimdi vahşi bir zulüm, katliam ve soykırım kol gezmektedir. Dünyanın birçok yerinde yaşanan işgaller, savaşlar, şiddet olayları, bir taraftan hayatı zindana çevirirken, aynı zamanda insani, ailevi, ahlaki ve içtimai değerlerin ötelenmesine de yol açarak, insanlığın bugününü ve geleceğini tehdit etmektedir” ifadelerini kullandı. “Kurtuluş İslam’dadır, kurtuluş Kur’an’dadır” Erbaş, konuşmasının devamında, “Belirsizliklerle dolu bu zorlu süreçten İslam dünyası da nasibini almakta; ideoloji, mezhep, meşrep ve benzeri ayrıştırıcı tartışmaların sebebiyet verdiği karmaşanın, kaosun içinde bocalamaktadır. Bu olumsuz atmosferden kurtuluşun yegane yolu, Kur’an’ın övgüsüne mazhar olmuş Peygamber Efendimizin (s.a.s.) güzel ahlakını kuşanmak, O’nun şahsiyetini örnek alarak yaşamaktır. Başka bir yol, başka bir çözüm yoktur. Kurtuluş İslam’dadır, kurtuluş Kur’an’dadır, takip edilecek yol Peygamber Efendimizin (s.a.s.) yoludur” dedi. “Kur’an-ı Kerim, insanlarda sarsılmaz bir şahsiyet inşa eder” İslam’ın, bir ahlak düzeni ve hayat nizamı olduğunu kaydeden Erbaş, sözlerine şöyle devam etti: “Bünyesinden neşet eden değerleri kuşanan herkes için, dünya hayatında emin adımlarla yürüme imkanı sunan en güvenilir yoldur. Hiç şüphesiz İslam, insana yol ve yön çizen, her konuda rehberlik eden ve onu istikamet üzere sabitkadem kılacak bir şahsiyet inşa eden ana unsurdur. İslam’ın ana kaynağı olan Kur’an-ı Kerim, bir şahsiyet inşa mektebidir. Kur’an-ı Kerim, yaratılmışların en kıymetlisi olan insan için sarsılmaz bir şahsiyet inşa etmektedir. Getirdiği mesajlarla insanın varlığa ve hayata dair idrak seviyesini yükselterek inançlı, erdemli, ahlaklı ve faydalı bir şahsiyet olmasını hedefler. Bu anlamda insanları olgunluk ve kemale sevk etmek için irşadın öneminden, hayatı düzene sokmak, toplumu fesattan uzak tutmak için ıslahın gerekliliğinden bahseder. Huzurlu bir toplum inşasının yollarını gösterir. Kur’an, getirdiği hüküm, ilke ve değerlerle hem akılları hem de kalpleri inşa etmiştir. Şahsiyet sahibi bir Müslümanın nasıl olması gerektiğini bütün boyutlarıyla insanlığa öğretmiştir. Hayatı Kur’an ile inşa olan son Peygamber, alemlere rahmet Hz. Muhammed (s.a.s.) ise mümtaz şahsiyetiyle tüm insanlığa en güzel örnek olmuştur.” “Peygamber Efendimiz (s.a.s.), hakikat ışığı arayan insanlık için kurtuluş umudu olmuştur” Erbaş, Peygamber Efendimizin (s.a.s.) örnek hayatının, 14 asırdır Müslümanın kimlik ve kulluk şuurunun önündeki engelleri kaldıran yegane umut ve ufuk merkezi olduğunu kaydederek, “Peygamber Efendimiz (s.a.s.), yolunu kaybeden, yönünü şaşıran, zihni savrulmaların girdabında bocalayan ve bir hakikat ışığı arayan insanlık için kurtuluş umudu olmuştur. O’nun (s.a.s.) nübüvveti, tüm insanlık için karanlıklardan aydınlığa, zulmetten nura geçişin vesilesi olmuştur” değerlendirmesinde bulundu. 2 gün sürecek sempozyumun açılış programında, Diyanet İşleri Başkan Yardımcıları Doç. Dr. Selim Argun, Doç. Dr. Burhan İşliyen, Prof. Dr. İbrahim Hilmi Karslı, Din Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Şaban Kondi, Diyanet Akademisi Başkanı Doç. Dr. Enver Osman Kaan, Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Sedide Akbulut, Yönetim Hizmetleri Genel Müdürü Bünyamin Kahraman, I. Hukuk Müşaviri Selami Açan ile Din İşleri Yüksek Kurulu Başkan Vekili Dr. Fatih Mehmet Aydın da hazır bulundu.
Ordu Başkanın sözü şehit kızını mutlu etti: Bilgisayar hediyesi verildi Ordu’nun Ünye Belediye Başkanı Hüseyin Tavlı, Şehit Polis Memuru Osman Bodur’un kızı Emine Bera’ya doğum gününde verdiği bilgisayar sözünü yerine getirdi. 2016 yılında Van’da zırhlı polis aracının geçişi sırasında PKK’lı teröristlerin yola döşenen el yapımı patlayıcıyı infilak ettirmeleri sonucu şehir olan Osman Bodur’un kızı Emine Bera, ailesiyle beraber geçen Pazar günü Ünye Şehir Stadı’nda oynanan Ünye Kadın Spor Kulübü ile Fenerbahçe Petrol Ofisi karşılaşmasını izledi. Maç sonrası şehidin kızına Ünye Belediye Başkanı Hüseyin Tavlı ile Ünye İlçe Emniyet Müdürü Celal Sarıyor, doğum günü sürprizi yaptı. Stadyum odasına getirilen yaş pasta ile doğum günü kutlanan Emine Bera, mutluluğunu herkesle paylaşarak teşekkür etti. Ünye İlçe Emniyet Müdürü Celal Sarısoy ve Ünye Belediye Başkanı Hüseyin Tavlı, doğum günü pastasını kesen Emine Bera’nın yeni yaşını kutlayarak mutluluğuna ortak oldu. Ünye Belediye Başkanı Hüseyin Tavlı, Emine Bera’ya doğum günü hediyesi olarak bilgisayar sözü verdi. Ünye Belediye Başkanı Hüseyin Tavlı, Emine Bera’ya verdiği sözü tutarak makamında bilgisayarı teslim etti. Tavlı yaptığı açıklamada, “Şehidimizin emaneti, bizim emanetimizdir. 31 Mayıs 2016 tarihinde şehit olan polis memuru Osman Bodur’un kızı Emine Bera evladımızı misafir ederek Emniyet Müdürümüz Celal Sarısoy ile birlikte laptop ve Ünye Kadın Spor Kulübü forması hediye ettik” dedi.