EĞİTİM - 25 Ekim 2024 Cuma 16:32

Akdeniz Üniversitesi’nde ’Ziya Gökalp Paneli’ düzenlendi

A
A
A
Akdeniz Üniversitesi’nde ’Ziya Gökalp Paneli’ düzenlendi

Antalya’da, Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi ve Antalya Türk Ocağı iş birliği ile büyük Türk düşünürü Ziya Gökalp’in vefatının 100’ncü yılı dolayısıyla ‘Ziya Gökalp Paneli’ düzenlendi.


Antalya’da, Ziya Gökalp’in vefatının 100’ncü yılı münasebetiyle ‘Ziya Gökalp Paneli’ gerçekleştirildi. Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde gerçekleşen panel açılışında konuşan Antalya Valisi Hulusi Şahin, “40 yıldır devam eden terör eylemlerine karşı bu millet bölünme ve parçalanma yaşamıyor ise bunun sebebini Cumhuriyetin kurucu değerlerinde aramak lazım. Bu değerlere göre Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür. Bu ötekileştirmeyen tanımın, milletimizi birleştirici gücün mimarını aradığınız zaman Ziya Gökalp’i buluyorsunuz” ifadelerini kullandı.



“Teknoloji kadar sosyoloji de önemli”


Akdeniz Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şükrü Özen ise bir mühendis olduğunu ancak kişisel merakı nedeniyle sosyoloji alanında da lisans eğitimi aldığını belirterek, “Bu dönemde Ziya Gökalp’i ve Osmanlı döneminin son yüzyılını okuduğum zaman Türklük şuuru, Turan idealizmi gibi konularda fikir geliştiren aydınlarımız olduğunu görmek beni çok etkilemişti. Günümüzde de bazen karşılaştığımız sorunların çözümü noktasında bu tür fikir insanlarına ihtiyaç duyuyoruz. Bir mühendis olarak elbette teknolojik gelişmeleri takip etmenin ve yüksek teknoloji geliştirmenin öneminin farkındayım. Ancak tüm bunları yaparken de sosyolojik değişimleri ve gelişimleri göz ardı etmememiz gerektiğini düşünüyorum. Bilimin öncülüğünde fikir dünyamızı ve kültürel değerlerimizi zenginleştirmeliyiz. Bu alanda en az diğer alan kadar çalışmalar yapmamız gerektiği kanaatindeyim” diye konuştu.



“Millet bilincimizin oluşmasında önemli bir rol oynamıştır”


Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nurşen Adak da konuşmasında, Ziya Gökalp’in Türk kültürü ve düşünce tarihi üzerindeki etkilerini vurgulayarak, “Ziya Gökalp, millet bilincimizin oluşmasında önemli bir rol oynamıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş aşamasında bir yandan ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine çıkartma gayretini gösterirken bir yandan da kendi öz kültür ve değerlerimize yabancılaşmadan bunu gerçekleştirmenin çabasını göstermiştir" ifadelerini kullandı.



“Gökalp’i bu yıl gençler anlatacak”


Türk Ocağı Antalya Şube Başkanı Abdullah Uysal ise Ziya Gökalp’i anlamadan Cumhuriyeti ve Cumhuriyetin temel ilkelerini anlamanın mümkün olmadığını belirtti. Uysal, Ziya Gökalp’i iyi anlayabilmek için Osmanlı Devleti’nin son yüzyılını iyi okumak gerektiğini ifade etti. Panelin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür eden Uysal, “Bu yıl bir değişiklik yapmak istedik. Ziya Gökalp’i akademisyenler değil, öğrenci arkadaşlarımıza gençlerin anlatmasını istedik. Genç arkadaşlarımız sunumlarını gerçekleştirecekler” dedi. Panelin moderatörlüğünü üstlenen Dr. Emekli Albay Suat Akgül, katılımcılara Ziya Gökalp’in yaşamı ve eserleri hakkında bilgi verdi. Panel, Ziya Gökalp’in fikirleri ve mirasının tartışıldığı oturumla sona erdi. Katılımcılar, Türk düşünce dünyasının önemli isimlerinden birini anmanın gururunu yaşadı.



Akdeniz Üniversitesi’nde ’Ziya Gökalp Paneli’ düzenlendi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Not bırakıp evi ateşe verdi: 1’i çocuk 2 ölü Çorum’un Osmancık ilçesinde psikolojik sorunları bulunan kadın, gece yarısı evini ateşe verdi. Çıkan yangında ağır yaralanan kadın ve oğlu hayatını kaybetti. Olay, saat 03.30 sıralarında Çorum’un Osmancık ilçesi Şenyurt Mahallesi 9. Cadde’de meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, cadde üzerinde bulunan apartmanın 4’üncü katında yaşayan Fatma Makineci (36) ve oğlu Kaan Mert Kaya’nın (14) evinden patlama sesi geldiğini duyan komşuları durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine sağlık, itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Anne ve oğlunun evine giden ekipler, kapı ve pencereyi kırarak içeri girdi. Eve giren ekipler Fatma Makineci’nin cesedi ile karşılaştı. Mert Kaan Kaya ise farklı bir odada ağır yaralı olarak bulundu. Sağlık ekipleri tarafından ilk müdahalesi yapılan çocuk hastaneye kaldırıldı. Tedavi altına alınan Kaan Mert Kaya kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Ekipler tarafından evde yapılan incemelerde, Fatma Makineci’nin anne ve babasına ithafen bir intihar mektubu bıraktığı tespit edildi. Hayatını kaybeden Fatma Makineci’nin bir süre önce eşinden boşandığı ve psikolojik sorunlarının olduğu öğrenildi. Ekipler tarafından evde yapılan incelemelerde ise yangının her yere dökülen jel ve tiner ile çıkartıldığı tespit edildi. Cumhuriyet savcısı ve olay yeri inceleme ekiplerinin çalışması neticesinde Fatma Makineci’nin cenazesi de evden çıkartılarak morga kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Erzincan Çobanların en güvendiği dostları: Çoban köpekleri Erzincan’ın Başpınar köyünde çobanlık yapan Celal Gül, çoban köpeklerinin hayvanlarını koruma ve güvenliğini sağlama konusundaki önemini vurguladı. Çoban köpeklerinin zorlu arazilerde gösterdiği başarıları ve köpeklerin koyun sürüleri için ne kadar önemli olduğuna dikkat çekti. Başpınar köyünde çobanlık yapan Celal Gül (37) isimli üretici, yıllardır sürülerini koruyan çoban köpeklerinin kendileri için vazgeçilmez birer dost ve güvenlik aracı olduğunu kaydetti. Gül, "Köpeklerimiz hayvanlarımızın can güvenliğini sağlıyor. Onlar olmazsa, sürülerimizi kurtlara karşı korumamız imkânsız" diyerek köpeklerinin, zorlu arazi şartlarında bile sürülerini nasıl başarıyla koruduklarına dikkat çekti. "Köpeklerimiz olmadan hayvanlarımızı kurtlara karşı koruyamayız" Çobanlık yapan Celal Gül, 25 yılı aşkın bir süredir sürülerinin güvenliğini çoban köpeklerine emanet ettiğini belirtti. Gül, köpeklerin sürülerini korumadaki rolüne şu sözlerle değindi: “Eğer köpeklerimiz olmasaydı, hayvanlarımızın yarısı kurtların avı olurdu. Yaylada ve merada en büyük güvencemiz köpeklerimiz. Onlar bize her türlü tehlikeye karşı koruma sağlıyor.” Çoban köpeklerinin sadece sürüleri korumakla kalmadığını, aynı zamanda çobanların da dinlenebilmesi için bir güvenlik sağladığını belirten Gül, "Yaylada çok yoruluyoruz ve köpeklerimize güvenerek biraz dinlenebiliyoruz. Onlar olmasa, koyunları koruyabilmemiz mümkün olmaz" dedi. Çoban köpekleri ve kangal köpekleri arasındaki fark Celal Gül, çoban köpeklerinin kangal köpeklerinden daha üstün olduğunu belirterek, "Kangal köpekleri büyük ve güçlü olsa da, taşlık arazilerde kurdun peşinden koşamayabilirler. Çoban köpeklerimiz ise zorlu arazilerde çok hızlıdır ve bu yüzden sürüyü korumada çok etkilidirler" şeklinde konuştu. Zorlu arazilerde tehlike Çoban köpekleri, sadece koyunları korumakla kalmıyor, aynı zamanda kurtlarla mücadele sırasında hayati risklerle de karşılaşıyor. Gül, köpeklerinin boğazlarına kurt tüylerinin kaçtığını ve bu yüzden hastalanabildiklerini söyledi. Celal Gül, köpeklerin sürülerinin güvenliğini sağlamak ve çobanlık yapmak için en önemli yardımcıları olduğunu belirterek, "Köpeksiz çoban, çobansız da köpek olmaz. Köpeklerimiz bizim gözümüz, kulağımız ve en önemli güvenliğimizdir" diyerek çoban köpeklerinin hayvanlar için ne kadar kritik bir rol oynadığını vurguladı. 12 yaşındaki Berat Topal ise, ara tatilde babasına yardım etmek amacıyla köpeğiyle birlikte koyunları otlatmaya geldiklerini söyledi. "Köpeğim benim için çok önemli. Onu ben büyüttüm, hastalandığında iyileştirdim. Köpeğimiz olmazsa koyunlarımız büyük tehlike altında kalır" diyen Berat Topal, köpeğiyle olan özel bağını da vurguladı. Başpınar köyünde hayvancılıkla uğraşan çobanlar, sürülerini korumanın zorluklarıyla başa çıkarken, en büyük destekçileri olarak gördükleri çoban köpeklerine olan minnettarlıklarını her fırsatta belirtiyorlar.